23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EYLUL 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA TEROR VE SAVAg Pentagon, 'SonsuzAdalet' olarak belirlediği operasyonun adını değiştirmeye karar verdi isimamnıyorÇeviri Servisi - ABD, öncelikli hedef olarak gösterdiği Afganistan'a yakın bölgelere .askeri kuvvetlerini yığarken «perasyona verdiği "Sonsuz .Adalet" adıtu değiştireceğini ^açıkladı. Konuyla ilgili bir yorum yazısı yayımlayan ^rVIoskova Times gazetesi, alaylı bir dille, ABD'nin operasyon adlannı ve buolan nasıJ bulduğunu irdeliyor. Yazıda, öncelikJe "Sonsuz Adatefin çok i<idiaJı bir adlandırma olduğuna değinilerek "Bugüne kadar böyie fcrir adalet anlayışının yalnız Bush'a güven artb ABD, üzerinden iki hafta geçen intihar saldınlannın şokunu atlatıp yaralannı sarmaya çalışırken suçlulan cezalandırmak için plan yaparken anketler, Başkan Bush'a olan güvenin arttığını gösteriyor. Newsweek dergisinin 1005 kişinin katılımıyla yaptığı kamuoyu araştırması, halkın yüzde 68'inin başkanın geçen hafta perşembe günü yaptığı konuşmadan sonra kendilerini daha güvende hissettiklerini gösteriyor. Araştırma sonuçlan, Amerikalılann yüzde 86'sınınBush'un konuyla ilgili tutumunu, yüzde 71 'inin ise askeri müdahaleyi onayladıklannı ortaya koyuyor. ABD'Iilerin yüzde 64'ü saldınlann ülkenin askeri ve ekonomik gücünü hedef aldığını, yüzde 28'i ise Amerikan küJtürüne karşı olan Islamcı bir zihniyetin saldınlara neden olduğunu savunuyor. Halkın yüzde 63'ü terorizmle mücadele yolunda bazı bireysel özgürlülerden vazgeçilmesi gerektiğini savunurken yüzde 32'si buna gerek kalmayacağını düşünüyor. Amerikalıların yüzde 79'u saldınlann daha güçlü bir ABD yaratacağına inanırken yüzde 14'ü, olanlann ülkeyi olumsuz yönde etkileyeceğini, Ğzgürlüklerin kısıtlanacağını, Amerika'ya has yaşam rtilini değiştireceğini düşünüyor. £atılımcılann yüzde 85'i saldırılar sonrasında tayatlarında atil iptali ya başka llanların ertelenmesi pbi şeylere gerek jörmediklerini öylerken yüzde 79'u fvlerine ya da şyerlerine Amerikan iayrağı astıklannı ifade diyor. Anket sonuçlan yrıca, toplumun yüzde "4'ünün bağış yaptığım, üzde 50'sinin ayin ve irenlere katıldıgını österiyor. Bu kriz öneminin uzun süreli Konomik durgunluğa eden olacağına ıananlann oranı yüzde 5, kısa süreli bir urgunluğa neden iacağma inananJann ranı ise yüzde 58. atılımcılann yüzde 3'uise durgunluk anayacağını jşünüyor. Aflab'a has olduğu sanıhrdT deniliyor. Sonsuz adalet sözcüklerinin bazı Müslüman toplumlarda cihat benzeri olarak yorumlandığına dikkat çekilen yazıya göre, Pentagon'un bu isimleri üretmek için nereden esinlendiğini anlamak çok zor değil. Bunun için, ABD'li askeri gizli servis elemanı George Sieminski'nın konuyla ilgili araştırmalanna göz atmak yeterli. Sieminski'nin yazılanndan ahntı yapan Moskova Times, bu tür kod adlarını AJmanlann yaygınlaştırdığını hatırlatıyor. Buna göre, Almanlar, I'inci Dünya Savaşı'nda, ortaçağ ve mitolojik kaynaklardan, dini kavramlardan esinlenerek akılda yıllarca kalacak ve ilham kaynağı olacak isimler veriyordu operasyonlanna. Amerikalılar ise Il'nci Dünya Savaşı'nda operasyon adlannı renklendirdi. "Mavi", "Gri", "Siyah.'' Ancak, renkler tükendiğinde gelişigüzel kelimeleri seçme yoluna gidildi. Bu tutum, ABD'nin mütteflki Ingilizlerle aynı isimleri kullanma riskini ortaya çıkardığı için karar aşamasında dönemin Ingıliz Başbakanı VVinston ChurchüTin konuyla ilgili göriişüne başvuruluyordu. Churchill, çok sayıda insanın öldüğü askeri operasyonlarda palavracı ve kendine fazla güvenen imajı veren kelimelerin ya da deyimlerin isim olarak kullanılmasına karşıydı. Bu nedenle o dönemde, bu her zaman mümkün olmasa da "mütevaa" isimler kullarulıyordu. Sieminski, eskiden öncelikJe askerlere yönelik olan isimlerin savaş bitene kadar gizlendiğini hatırlatıyor. Bugünlerde işin başında kamuya açıklanan operasyon adlannın ise halkla ilîşkiler ve reklam amacı da olan özel hedefler güdülerek seçildiğine dikkat çekiyor. Bunun dışında bölgenin şartlannın ve operasyonun amacının da göz önünde turulduğunu belirten Sieminski, Kuzey Irak'ta "Konfor SağLunak", Haiti'deki "Demokrasiyi Yüceltmek" ve Körfez krizindeki "Çöl Fffönası''nj bunJara örnek veriyor. TheGuardian dergisi, intihar saldınsını yapanlann işbirlikçileri olduğunu vurguladı îçerdenyardım aldılarintihar saldınlanrun ardından belki de ABD tarihinin en geniş kapsamlı araştırması başlatılırken bazı çevrelerde, "Böyle iyi planlannuş bir saldın süper güç olarak bilinen bir ülkede içeriden destek ohnadan yapüamazr ' yorumu yapıldı. Time dergisi de buna yakın bir imada bulunarak "tçeride hazuiannnş bir iş mi" başhğıru attığı bir yazı yayımladı. Yetkililerin, 11 Eylül için başka saldınlann da planlandığına yönelik işaretler olduğunu söyledikleri belirtilen yazıya göre, saldın günü Delta Havayollan'na ait iki uçakta ve adı açıklanmayan başka bir şirketin uçağında bıçak benzeri ilkel silahlar bulundu. Yetkililerin, silahlann türünü net olarak açıklamadığına değinilen yazıda, U O gün saldınlann ardından hava trafiği durduğu için bu uçaklar kalkmadı" deniliyor. Time, dergiye bilgi veren dedektiflerin bu belirlemelerin saldınlann devamının planlandığının işareti olduğunu söylediklerine ve bundan da önemlisi "Bu içeriden yapılmış bir ise benzryor" dediklerine dikkat çekiyor. Silahlann havalimanlannın en sıkı güvenlik önlemlerinin olduğu bölgeler aşılarak uçaklara sokulduğunu vurgulayan dedektiflere göre, saldırganlann dedektörlerden üerideki bölgelerde kalan lokanta ve dükkânlarda işbirlikçileri olduğu şüphesini ortaya çıkanyor. Yakıt sağlamak, temizlik ve benzeri işler için kalkış öncesinde uçaklara girip çıkan görevliler de işbirlikçi olabilir. Yetkililerin Time'a açıkladıklan önemli bir nokta da ABD'deki tüm havayolu şirketlerinden tüm çahşanlannın FBI'nın şüpheliler listesinde adlan olup olmadığını kontrol etmelerini istemiş olması. Ladm'in adamlan Irak'ta Usame bin Ladin'in adamlannın Kuzey Irak'ta, Irak istihbarat teşkilatı El Muhaberat tarafından kontrol altında tutulan bir bölgede faaliyet gösterdikleri ileri sürüldü. New York Times gazetesinde yer alan VVflKam Safire imzalı makalede, ABD Dışişleri Bakanı Coün Ptnvefl'ın, Bin Ladin'in Irak tarafindan desteklendigini kabul etmek istemediği, çünkü bunun, oluşturulmasına çahşılan koalisyonla ilgili diplomatik çabalan kısıtlayacağı görüşü savunuldu. Makalede, "Saklanan teröristüe iktidardaki terörist arasmda en açık bağ. Kuzey Irak'tadır" görüşü savunuldu. Makalenin yazan Safire, daha sonra şu iddialan ortaya attı: "Kûrt kaynaklan bana, Irak diktatörünün £1 Kaide teröristierinden oluşan bir beşind kohı silahlandırdığını ve finanse erriğini söylediler. Bu grup kendine tslamın askerleri adını \crnor. Amaçlan hür Kürdistan'daki liderleri öldurmek, BM'nin yanhm çahşmalannı sabote etmek ve İsJami hareketi kamçuamaknr." Irak liderinin uçuşa kapalı bölgeyi bu yoldan ele geçirmeyi planladığını savunan Safıre, Süleymaniye'de cep telefonuyla ulaştığı bir kaynağın, Afganistan'dan gelen 400 dolayında kişinin Karyuşa roketleriyle teçhiz edildiği ve arazi araçlanyla El Muhaberat tarafindan kurtanlan bölgeye sızdıklan yolunda bilgi verdiğini kaydetti. Pakistan Frontier Post: Gösteriler uyku kaçırmadı ABD, Afganistan başta olmak üzere teröristleri besleyen ülkelere savaş açöğını üan ettikten sonra "yanınjzdayız" açıklamasını yapan Pakistan Hükümeti'nin bu tutumu protesto gösteriierine neden oldu. Ancak, ülkenin îngilizce yayımlanan .. gazetelerinden Frontier Post'taki bir yoruma göre, bu gösteriler kimsenin uykusunu kaçıracak nitelikte değil. îş çevrelerinin konuya bûyük tepki göstermediği belirtilen yazıda "Esnafin büyük bönımü is>erini kapalı tuttu vezarar görmedi" deniliyor. Karaçi'deki olaylarda dört kişinin ölümünün dışında önemli bir şey olmadığı iddia edilen yazıda, "Protesto gösterileri dinci partiler ve göstericilerin tezgâhladığı bir planın parçalanydı" yorumu yapıldı. Pakistan'ın Taleban'a olan desteğinin gizîenmeyecek bir gerçek olduğu da hatırlatılan yazıda, ülkenin böyle bir durumda ABD'nin karşısında olma gücüne sahip bulunmadığı vurgulandı. Hükümetin ABD'ye destek karannın Pakistan halkı için doğru olduğu vurgulanan yazıda, "Bu gösteriler vaat edilen desteği sadece zayıflanr. Ama yine de bunlardan kacnulmalı" yorumu yapıldı. THE INDEPENDENT Eşi az bulunıır bîr zekâ "ABD'nin sakknlardan sonra bir numarah şüpheü olarak tanunladığı Suudi kökenli terörist Usame bin Ladin, ortaçağ görüntüsüne sahip olabilir. Ancak, sakünlan gerçekten o yönettjyse, bu onun son derece çağdaş bir stratejist ve eşine az rasttanan bir zekâya sahip olduğunu gösterryor." Bu sözler, Ingiliz Independent gazetesine yazan askeri bilimler uzmanı Christopher Bellamy'ye ait. Bellamy, Bin Ladin'in ilkel görünse de "çağdaş bir fenomen" olduğunu savunuyor. Saldırdann planlama tekniği açısından çok komplike, uygulama açısından da son derece basit ve kolay olduğunu belirten Bellamy, "Bin Ladin, Baa'nın yüksek teknolojisini koîayca check-in yaparak-otomatik piloda rahatça uçan jetier ve kuleleri kast ediyor- kendisine karşı silah olarak kullandı" diyor. Bin Ladin'in üstün zekâsınnı iyi bir işadamı olduğunu göstermesiyle de ortaya çıktığını savunan Bellamy, "Suudiler hesaplarmı dondurdular, şirketkrini banrmaya çalışülar. Ancak batmadı ve para kayanmanm yolunu buldu" diyor. Bellamy, çok kısa zamanda birden fazla saldınyı düzenletebilen Bin Ladin'in terorizmde yeni bir kavramı, "sinerji''yi gündeme getirdiğini ifade ederek milyarder teröristin birkaç hedefe aynı anda saldırmayı öngören askeri dehaya sahip olduğunu savunuyor. DUZYAZI ORHAN BİRGfT Anayasa Maratonu | Anayasanın 37 maddesi üzerinde yapılacak de-> ğişiklikleri görüşmek için dün saat 15.00'te TB-| MM'de başlayan maratonun, en azından on gün< sürmesi bekleniyor. Gazetelerimizin hemen büyükj çoğunluğu, parlamentoda temsil edilen siyasal1 partilerin sahip çıktığı bu 37 maddelik değişimi,,1 "Sivilanayasava Meclis 'te ilk adım" olarak nrtelen-: dirirken, TÜSIAD öncülüğündeki sekiz sivil tap-i lum örgütü de gazetelere verdiği tam sayfa ilan-j larla girişime omuz veriyor. ! Ama atılan adıma olumsuz yaklaşanlar da yok değil. Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, Ürgüp'te1 yapılan Bağbozumu Şenlikleri'nde, TBMM Başka-I nı Ömer Izgi'yi kızdıracak bir demeç verdi ve "bu Meclis'in anayasa değiştiremeyeceğini" söytedi., Yargıtay Başkanı'nın gerekçesi, bugünkü parla-1 mentonun güçsüz olduğu varsayımına dayanryorij Bizim ülkemizde, özellikle kendilerini seçkinci1 aydın olarak tanrtmaya meraklı kimileri, Dr. Setçukj gibi çarpıcı söylemlerle konuşmaya fazlası ile me-ı raklı dduklan için, bugüne kadar hükümetin güç-| süzlüğünden başlayarak, önlerine gelen her kurum' ve kişiyi küçümsemeyi âdet edinmişlerdi. Yargrtay Başkanı da kökeni Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın baş- lamasına dayanan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni,; bağbozumu şenlikferinin elbette şarap kokulan ile renklenmiş atmosferi içinde, "günü kurtarma ça-\ bası içinde olmakla" suçladı. . | Ve ömer Izgi'den de ağır bir yanıt aldı. Izgi, Sel-ı çuk'un seçilmiş insanlan itham altında bulundur- \ masını, seçilmiş nitefiğini kazanmayışı ile açıkladı.! Hemen söyleyelim. TBMM dışındaki böylesine| sert bir tartışmaya karşın, parlamento içinde bir', "uzJaşma komisyonu"nun etrafında toplanmış1 olan tüm partiler, dün başlayan görüşmeleri ılımlı ] bir ortamda götürmeye özen gösteriyor. • ' Iktidar ve muhalefet partilerinin bu özenli tutu-,' mu, Türkiye'nin sivil bir anayasaya yönelik öztemi ı olarak açıklanabilir. Ve dün başlayan görüşmeler; sonunda, kabul edilecek değişik/iklerin, toplumun ı her kesimini elbette tatmin etmeyeceği, ama hiç ] değilse ilk adım da olsa, yapılacak değişiklikler ile! AB'nin kapısının bizim için aralanmasının yanında, "Nihayet bizim de yurttaşımız için bir tür çelik y e * lek sayılmayacak bir anayasamız var" dedirtecek ı bir be/geye kavuşacağımız söylenilebilir. Ohımlu adımlar ; Bu söylem için, MGK kararlarının bir kesin ka- rar değil, hükümet için tavsiye olması hükmünden başlayarak, bu ülkenin vatandaşlannın anadillerin- de konuşmalanna getirilmiş olan yasaklann kaldı- nlmasına, düşüncenin suç olmaktan kısmen de olsa çıkanlmasına, ölüm cezasının savaş hali, te- rörsuçlan ile sınırlandınlmasına, partilerin kapatıl- masının adamakıllı zortaşmasına, mahkeme kara- n olmadan konutlann aranamamasına, telefon ko- nuşmalarının dinlenememesine, dokunulmazlık duvaıiannın indirilmesine kadar bir dizi adım atıl- mış oluyor. Gerçekten demokratik ve çağdaş biryönetfm is- teyen toplumlar için, dün başlayan görüşmelerde ele alınan uzlaşma paketi elbette yeterli değildir. Mesela, birçok Batı ülkesinin yurttaşlan için, hiç de sorun haline gelmeyen "halkın gerçekleri öğren- me ve bilgi edinme hakkı" nedense 37 maddelik uzlaşma paketinin Anayasa Komisyonu'ndaki gö- rüşmelerinde Komisyon Başkanı Turan Tayan'ın ilgisini çekmedi. Oysa partilerarası uzlaşma komisyonunun gö- zünden kaçan bu "hak'm teklifte yer alması için Basın Konseyi, TBMM Başkanı'nı, Başbakan ve koalisyon partileri genel başkanlannı, konu ile ilgi- li bakanlan ve parlamentonun yeni grubu, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı'nı ziyaret etmiş ve öneri için olumlu görüş almıştı. Devleti saydamlaştırmak isteyen her kuruluş ve kişi için, "halkın gerçekleri öğrenme hakkına sa- hip olmasının yolunu açan" bu değişikliğe Meclis Başkanı Izgi'nin, Başbakan Ecevft'in, Bahçeli'nin, Erdoğan'ın yaklaşımlannın tanıklan arasmda ben de vardım. Nitekim Anayasa Komisyonu'nda yapılan gö- rüşmelerde Ertuğrul Yalçınbayır "AKP", Tayfun Içii "DSP", Ahmet lyimaya "DYP", Ali Naci Tun- cer "DYP", tutanaklara geçen konuşma ve öne- rileri ile bu önemli adımın atılması için çaba sarf et- mişler. Ama, Anayasa Komisyonu'nun Başkanı Turan Tayan, öyle anlaşılıyor ki önüne gefen paketin içi- ne bir ekleme yapmanın risk olabileceği endişesi- ni taşıyarak, hem öneriyi desteklemiş, hem de bu önemli değişikliğin "ikinci paket"Xe yer almasının yaranndan söz etmiş. Turan Tayan'ın fazlası ile iyimser bir yapısı oldu- ğu anlaşılıyor. Öyle olmasaydı, Türk vatandaşlan- nın da öteki birçok Batılı ülkelnin insanlan gibi, salt birer vergi mükellefi kimlikleri ile, elbette devlet sır- n sayılmayacak konular üzerinde istedikleri b.ilgi ve belgeleri öğrenme hakkına kavuşmasının, bir baş- ka bahara kalmasında sakınca görmezdi. Sayın Tayan, komisyonda, kendisinin de basın mesleğinden gelmiş bir milletvekili olarak, bu öne- riye karşı çıkmasının düşünülmeyeceğini söylü- yor. O zaman, demek ki vakit geçmiş değildir ve maddeler için bugün yapılacak birleşimde, komis- yondaki direncini kaJdırdığını söyler ve belki de Er- tuğrul Yalçınbayır'ın vereceği önerge oya konula- rak maddelerden en gerekli olana, mesela 40. maddeye bu ekleme yapılabilir. Ne dersiniz Sayın Tayan? • Faks:0212-6770762 obirgit@e-kolay.net TEMA ÇELENK HATTI Sevdiklerinizi fidanla yaşatın Tel: (0212) 284 80 00 Faks: (0212) 284 80 09 KIŞ DÖKMİ ATfltYE «UŞlSMUtffi: RESİM AKAOEMİYE HAZIRLIK SANAT/TARİH FELSEFE MİSTİZM MEDİTASYON SERAMİK MUM . &&.121 230 B8 53
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle