18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 AJova, okurlannın karşısına 'Dizeler (2001-1973)' adlı değişik bir 'toplam'la çıkıyor Değişenin içindeki değişmeyen• "Anadolu insanı şiiri sever. Şiiri toplumdan koparanlar; devlet politikalan, medya- yayrmcı-dağıtımcı-kitapçı zinciri, bunun yarunda yazarlann, aydınların toplvımdan kopuk olmalandır." GAMZEAKDEMİR "Başlangıçta Ketnal vardı / Ve Türtoçe bin yıldıza bölündü / Kırarak geüyordu Haşim / Merdrvenini şibin / Baûr ormanlannda / Hececikr.. Ha- yaün kekemelerL./Poyrazlann pren- si Nâzun / Derdi günü ma\i güneşler ekmekti / Kıpkısır bir bozkıra / (Se- siyie kar toplayan Dıranas)/ Terso bir üiüemdin gariban Orhan / Oktay Ri- fat ki / Kaürürnaklan açan bir gra- nitti / Denizin tuz heykeli / Metin E- loğiu / Kendini yalnız, ölürken gördü / Gıordatıp sessiz harflerini / Cemal Sûreya / tnce elçisi göçebeterin / Tu- runç sesli uçurum / Sonra St Can şö- varyesi gekli / Denizanalanndan bir bayrakla / Çarparak ahtapotunu şi- irin / Tûrkçe'nin gök-taşma". Şair kimliğinin yanı sıra gazeteci, redaktör, çevirmen ve editör olan Alova, yazın yaşamında açtığı yeni bir sayfayla okurlannın karşısında. Alova'nın 'Dizeler (2001-1973)' adlı, Yapı Kredi Yayınlan'ndan yayımla- nan şiir kitabı bu anlamda bugüne kadarki toplu şiirler' yakJaşımından farklı, öte bir yapıt. Alova'nın, seçti- ği özel yapıtlanna son çahşmalannı ekleyerek derlediği değişikbır 'top- lam'. 1972 yılmda Istanbul'a yerleşerek şiirlerini yayımlamaya başlayan Alo- va'nın ilk şiiri, 'IsscGül' adıyla Ye- ni Dergi'de çıktı. 1973-1980 arasın- da yazdığı şiirleri 'En Son Çıkan Şar- kılar' adıyla yayımlandı. Bu kitabı 'Giz Dökümü' (1989) ve 1996 yılın- "Şürvar ohışun bir süsü değü, Urihi taşayan temekiir" sözünü habriatan Alova şiirin toplum- dan sffinmesiııi o tophınmn tarihinin ortadan kalknusı deroek okhığunu söylüyor da Cemal Süreya Ödülü'nü kazandı- ğı 1995 tarihlı"'BitikKent' Lzledi. Alova'nın Federico Garcia Lorca, Konstantinos Kavafıs (Banş Pirha- san'la). PabJo Neruda, Z. Herbert, Guillevic ve Catallus'tan yaptığı çe- viriler kitap olarak yayımlandı. - Şürlerinizde eleştirel, zaman za- man sorgular tarzda bir yöneiim gö- ze çarpıyor. Bunu genel bir tutum ola- rak değerlendirebilir miyiz? ALOVA- Eleştin, sorgulama, bun- lar gerçekçi sanatın temel yaklaşım- landır. Gerçekçilik her zaman kök- lerle ilgilidir. Bize hakikat olarak gö- rûnen gerçeklik çok derindedir. Ger- çekçi sanatçı binbir uğraşla bu ger- çekliği yakalamaya çalışır. Kendimi gerçekçi olmaya çalışan, üstelik Marksist dünya görüşüyle aydınla- nan bir şiir-yazan saydığıma göre, eleştirip sorgulamam (elbette şiirsel mantıktan aynlmadan) doğaldır. Özellikle resmi duruşu ve sakatlan- mış tarihi. - Şürlerinizde kısa, kesin, ama an- lamı tümüyle yüklenmiş dizeler dik- kat çeldyor. ALOVA- Şiir serüveni içinde fark- lı dönemlerden geçilır. Şiirsel düşün- ce kendini farklı biçimlerde gösterir. 'Yeni DergT dönemimde uzun dizelı, yoğun şiirlerin, daha sonraki dönem- lerde iyiden iyiye konsantre (herme- tik değil) kısa şiirlerin, son dönem- deyse daha farklı bir dûzeyde, uzun dizeli, yoğun şiirlerin egemen oldu- ğunu görmüşsünüzdür. Gerçekte, so- run dizelerin ya da şiirin uzun ya da kısa olmasında değil. Sonın, şiirsel- uzayın boyutlan. Tek dizelik bir şiir çok uzun bir şiirden 'uzun' olabilir. - Günümüzde şairin duruşu ile sis- temin, toplumun duruşu arasındaki açıda şiirin yeri nedir? ALOVA - Gördüğümüz gibi çok hızlı bir kültür erozyonu yaşanıyor. Dil giderek yok oluyor. Türkçeyi bu- gün edebiyat koruyor. Toplum kolek- tifbir kişiliksizliğe süriikleniyor. Sis- temse bunun aygıtı. Bütün sanat alan- lanyla kıyaslayacak olursak, şi- ırin/edebiyatın, bağımsızlığını yine de koruyan, sistemin dışında kalan tek alan olduğunu söyleyebiliriz. Şa- irlere gelince, kimisi reklam dünya- sı içinde eriyip girti, kimisi sistemle uzlaşarak otorite-şair(!) kimliğine bürûndü. Apolitik olmayı yenilik sa- yan kimileriyse kendi katakompla- nnda, topluma sırtını dönmüş, sırf şi- ir bilgilerinden kalkarak şifozrenik bir eğride gidip geliyoriar. Ama her zaman olduğu gibi şiiri yine birkaç derviş götürûyor. Geleceğe de onlar kalacak. Ortalığın böyle toz duman olması- nın önemli bir nedeni de Türkiye'de şiir eleştirmeninin olmaması. Şairler kendi pusulalanyla yollannı bulur- lar, orası doğru. Ama en güçlü gemi- ler bile, günü gelince bir kerteriz arar- lar. Topluma gelince; Anadolu insa- nı şiiri sever. Şiiri toplumdan kopa- ranlar; devlet politikalan, medya-ya- yımcı-dağıtımcı-kitapçı zinciri, bu- nun yanında yazarlann, aydınlann toplumdan kopuk olmalandır.Bir başka etken de görsel olanın ağır bas- ması. Toplumun yozlaşmasını da bu- na katarsanız görüntü iyice karanr. Ama sorun yalnız şiirle ilgili değil; bızım toplumumuzda okuma alış- kanlığı yok. Heidegger'in şu sözünü birkez daha hatu"latıyorum: 'Şiirvar oluşun bir süsü değil, tarihi taşrvan temekür." Şiirin toplumdan silinme- si o toplumun tarihinin, dolayısıyla kendisinin ortadan kalkması demek- tir. - Şürde zamansızhğa inamyor mu- sunuz? ALOVA - Şiirin ana yönelimlerin- denbin, değişenin içindeki değişme- yeni göstennektir. Bu anlamda şiirin metafizikle bir uğraşı var. Zamansız- lığa bu bağlamda inanıyorum. Yüz- yıllar geçiyor, toplumlar değişiyor, şiirler dipdiri kalıyor. Sorun, yüzyıl- lar içinde değişen insanın değişme- yen niteliklerini göstermek. Bunu en iyi bilenlerden biri Kavafis'tir. Semppzyumda üretilen yapıtlar Beyoğlu Garanti Sanat Galerisi'nde 10-21 Eylül tarihleri arasında sempozyumda çabşan Türkve Yunanlı sanatçdar, her yıl dönüşümlü olarakEge'ninikiyakasın- da sürdürdükleri çahşmalan bu yıl Eczacıbaşı Vlrra Seramik Atöh/esi'nde gerçekleştirdiler. Suyıın iki yanı seramikle birleşiyor ÖZUMALTUNOK Toprak, ateş, su, hava... Yüzyıllann izini.geleneğini üzerinde taşıyan, gün- lük ysşama, mimariye, tasanma eşlik et- miş rüyülü bir sanat seramik. Değeri çokçi bilinmese de yaşamın içine gir- miş, nnek ve maddi destek isteyen zor bir saıat dalı aynı zamanda. EcacıbaşıVîtra Seramik 10-21 Eylül tarihlîri arasında. dördüncüsünü düzen- lediğ/Tûrk-Yunan SeramikSempozyu- mu' ie seramik sanatçılannm seslerini duyumalanna yarduncı oluyor. 19:7'den beri seramik sanatuıa yöne- lik etanlikler düzenleyen atölye, ilkini 1998Je Midilli'de gerçekleştirdiği etkin- likle mu zamanda iki ülke ve insanlan arasııda sanat yoluyla bir bağ kurmaya çalışvor. Her yıl dönüşümlü olarak Ege'nn iki yakasında yapılan sempoz- yumibu yıl Yunanistan'dan Chrisa Ahi- mastLLih Bakoyannis, Maria Karakat- sani,<ostas Karakitsos, Perikks Konto- ninai Maro Kerasotti, V'era Siaterii, Ni- kos Sdavenitis, Christos Tsimpourias ve Mara Viandi, Türkiye'den ise Mutlu Başkna, Zerrin E. Demirsu, Ferhan T. Erdc. Reyhan Gürses, Ayfer Kalsın, Mehm Kaya, Tüzüm Kızücan, Ayşegül Türeti Özen ve Ayla Yüce Tuncer katıl- dı. Smpozyumda üretilen yapıtlar ıse 10 Eum'e dek sürecek olan Beyoğlu Ga- rantSınatGalerisi'ndeki sergide izleyi- ciyleîiıluşuyor. Seıpozyumun gelişmesinde ve oluş- masıda aktif olan sanatçılardan Tüzüm Kızıan, Akdeniz'in iki yakasuıdaki bu iki ûie sanatçılannm birbirlerine benze- yen aşkanlıklan ve kültürleri olduğunu r. "Sanatsal yakmlaşmannı, su- yun iki yanındaki insanlann bir araya geunesinin gereklilikleri sonucu bir ara- ya geldik. AVTU dili konuşabildiğimiz bir grup olduk. Hedefımiz ise bu çekirdek grubun çevresinde her \il iki-üç genç sa- natçıya da kapınua açmakve bu işi seven insanlan bir araya getirraek." Toprağı sevenlerin alışveriji Kızılcan, atölye çalışmasında herke- sin kendi kaynağından getirdiği bilgile- ri paylaşarak çoğaldığını düşünüyor. "Burada herkes son geldiği noktadald halini yansıüyor. Kendimizi ifade edebü- diğüniz en iyi formasyonu sunuyoruz, re- kabet etmek, yanşmak gibi bir kaygımız yok. Biz toprağı seven, seramik\aparken zevk alan insanlanz. Kendi akışı içinde bir ahşveriş yaşanırken bilgi>i kullanmak için depoladığunzı anhyorsunuz." Sergi- ye durağan bir formu, hareketli, yaşayan bir form haline dönüştürmeye çalıştığı işleriyle katılacak olan Kızılcan, işini "hayat gibi bir şey oiacak" diye tanımlı- yor. Yunanlı sanatçı Christos Tsimpourias ise sempozyumu, "iki ülkenin de sanat- çüannın bir araya gehneshieortayaçıkan keyiffi bir durum" olarak tanımlıyor. Her ülkenin değerli, önemli seramik sanatçı- lan olduğunu, plastik sanatlann teme- linde seramiğin bulunduğunu söyleyen sanatçı, insanlann seramiğin farkında ol- madığuıı ve bu gibi etkinliklerle, tanıdık- ça seveceklerini umuyor. Tsimpourias, mitolojik öğelerden yola çıkarak oluş- turduğu çahşmalannı hayatm yalınlığı ve sadeliği üzerine kuruyor. "Sergiyemi- toktjik formlara ve onlann ardındaki öy- külere yer verdiğim işlerie kaühyorum. Karakter oluşturmak gibi bir amacım yok. Geride yatanı, hephnizin birbirine benzeyen yaşammdald basitüği anlatma- ya çahşryorum." Ferhan T. Erder ise dört yıl önce Mi- dilli'de bir zeytinyağı fabrikasuıda baş- ladıklan ılk sempozyuma uzanarak sa- natçılar arasuıda ilginç bir bağ oluştuğu- nu söylüyor. îkinci yılında Izmir Alaça- tı'da devam eden sempozyum, devamlı- lığı olan bir girişime dönüşmüş. Ekip bundan sonrası içinse değişik bir açılı- mın peşinde olma arzusunda. Fark edilmek istiyorlar " Seramik, emek isteyen, zor bir sanat; aynızamanda,bütün sanatdaDarmıiçeren çok zengin bir alan. Mimari ile bütünleşi- yor, resmi, he> keü ve tasanmı içeriyor. Fakat üretimi zor ve pahah, seramik sa- natçdan da bütün bu emeğe razı oldukla- n için mütevazıdıriar." Sergıye, balık ve bahk yemi, rüzgârgül- lerini kullandığı işlerie katılan sanatçı, doğaya dönük olmasının yanında rüzgâr- gülüyle aynı zamanda rüzgânn esişine bağlı olarak belirlenen Türk-Yunan iliş- kilerine de bir gönderme yapıyor. Erder, kültürümüzde zaten var olan bu gelene- ği gençlerin daha çok önemseyeceği ve başanh olacağı görüşünde. "Dünyada bir seramik finnının açthşı bir törene dönü- şebiUyor. Neden bizde de olmasın? İnsan tanıdığı şeyin değerini bilir. bize de tamt- mak düşüyor sanmm. Bu etkinlik bu an- lamda da bir boşluğu doldunıyor" Birhkte çalışmanuı getirdiği yoğun bir alışveriş yaşayan ekip, elbirliği ile çalış- malanna çözüm üretmeye çalışıyor ve bu birlikteliğin sergiye de yansıyacağını, bir- liğin içinde malzeme, teknüc çeşitliliğin de göze çarpacağını umuyor. 3 Ekim'de vedat Nedim Tor Müzesi'nde 'Alaeddin'in Lambası' sergisi Kültür Senisi - Yapı Kredi Kültür Merkezi, Kültür Bakanlığı Amtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü işbirliği ile hazırlanan 'Alaeddin'in Lambası: Anadolu'da Selçukhı Çağı ve Sultan Alaeddin Keykubad' sergisi. 3 Ekim'de Vedat Nedim Tör Müzesi'nde açılıyor. Konya Karatay Çini Eserler Müzesi, înci Minareli Medrese, Taş Eserler Müzesi, Mevlana Müzesi, Adana Arkeoloji Müzesi. Istanbul Arkeoloji Müzeleri, Topkapı Sarayı Müzesi ile Sadberk Hanım Müzesi'nin yanı sıra Kaya Turgut, Ferit Edgü, Mehmet Ürgüplü, Ozfem Perk ve Haluk Perk özel koleksiyonlanndan da 150'yi aşkın Selçuklu eserinin yer aldığı serginin bilimsel danışmanlığmı Prof. Dr. Baha Tanman, mimari tasanmım Ahmet Ozgüner, grafik tasanmım ise Ersu Pekin yaptı. Anadolu ortaçağının bir döneminde Doğu'dan Küçük Asya'ya akan bir ulus ve bu ulusun başkent Konya çevresinde oluşturduğu Anadolu Konya Alaeddin Cami taçkapL Niğde Alaeddin Camisitaçka- pıdandeta>'. Selçuklulan, iki yüz yıllık bir sürede bu topraklann en önemli kültür atılımlanndan birini gerçekleştirdi. Kısa sürede bağımsızlaşan devlet, Orta Asya, Iran, Arap, Bizans, Ermeni ve Türkmen kültür öğelerini, Anadolu tarihinin en görkemli uygarlık sentezinde bir araya getirdi. Bu çağm en parlak ve en ilginç dönemi ise Sultan L Alaeddin Keykubad dönemi. Sergide, saraylar, kervansaraylar. medrese ve camilerle Anadolu coğrafyasmda silinmez izler bırakan Anadolu Selçuklulan, Sultan I. Alaeddin Keykubad döneminin ekseninde irdeleniyor. 28 Aralık'a dek açık kalacak sergi, Galatasaray'daki Yapı Kredi Kültür f. Merkezi 'nde, pazartesi-cumartesi günleri 10.00-19.00, pazar günleri 13.00-18.00 saatleri arasında gezilebilecek. KınloK şartatanyla yaşayacak • Kültür Servisi- Cuma gecesi geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamım yitiren Fikret Kızılok'un cenazesi, dün Fenerbahçe Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Bodrum'a yolculandı. Ailesinin verdiği karar üzerine çok sevdiği Bodrum'da toprağa verilecek olan sanatçının cenazesi dostlannın ve sevenlerinin alkışlanyla uğurlandı. Edip Akbayram, Erol Evgin, Cem Karaca, Erkan Oğur, Ali Rıza Binboğa, Sadık Gürbüz, Ali Kocatepe, Özdemir Erdoğan, Fuat Güner, Nejat Yavaşoğullan, Özkan Uğur, Sertab Erener, Melis Sökmen gibi müzisyen dostlannın yanı sıra Ferhan Şensoy, Derya Baykal, Deniz Som, Mithat Bereket de Kızıloİc'u sqn yolculuğunda yalnız bırakmayan isimler arasındaydı. Türkiye müziğinin önemli yapı taşlanndan olan Kızılok, 'Zaman Zaman','Yana Yana', 'Müzikal Vaziyetler" gibi albümlen, muhalif ve anti- medyatik kimliği ile artık şarkılanyla yaşayacat Altn PoptakaCda ılk aşama • Kültür Servisi - Antalya Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı tarafmdan, 38. Altın Portakal Film Festivali kapsamında organize edilen Uluslararası Kısa Film ve Video Yanşması sonuçlandı. Altın Portakal Film Festivali tarafindan 18-21 Eylül 2001 tarihleri arasında gerçekleştirilen Uluslararası Kısa Film ve Video Yanşması'na bu yıl 15 ülkeden 184 film katıldı. Belgesel film dahnda Ahmet Utlu'nun 'Doğanın Çocuklan', 'Deneysel Film Kategorisi'nde Alain Pelletier'üı 'Die Dyer', Canlanduma film kategorisinde NodarBegiash'uı 'Pontos-Black Black Sea', Dramatik film kategorisinde Özün Süzen'in 'Gece Martılan' filmleri yanşmaya katılma hakkını kazandılar. Aynca 'Pardon' adlı filme jüri özel ödülü verilmesine oybirliği ile karar verildi. Ünlüter ABS'liler için söytedi • Kültür Senisi - Ünlü sanatçılar; geliri A1DS ile mücadele için harcanacak bir çalışma için bir araya geldiler. Britney Spears, Bono, N'Sync, Fred Durst (Limp Bizkit), Gwen Stefani (No Doubt), Wyclef Jean, Mary J.Blige ve Missy Elliot Marvin Gaye'in 'VVhat's Going On' parçasını seslendırdiler. Kaydı eylül başında New York'ta gerçekleştirilen parçanın geliri ise Afrika'da oluşan AIDS salgmını engellemek için harcanacak. Çok satan yazariar ödüflemfrildi • Kültür Servisi - Yılın en iyi satan yazarlan, 21 Eylül Cuma akşamı Londra'da düzenlenen gecede, 'Whitaker Gold and Platinum Book Awards' ödülleriyle onurlandınldı. Hayali ve sihirbaz bir erkek öğrencinin başına gelenlerin anlahldığı 'Harry Potter' adlı serinin yazan JK Rovvling, bir milyondan fazla satan kitap dizisiyle dört yıldır en çok satanlar listesinde yer aldığı için Altın Kitap Ödülü'nü aldı. Törene katılamayan Rovvling, bir mesaj göndererek yayımcısı Nigel Nevvton'a desteğinden dolayı çok teşekkür ettiğini ve serinin beşinci kitabını yazmaya başiadığım belirtti. Tony Parsons'un 'Adam ve Çocuk', Delia Smith'in 'Nasıl Yemek Pişirilir' ve Jamie Oliver'in 'Çıplak Şefin Dönüşü' adlı kitaplan da yanm milyondan fazla satıp Altın Kitap ödülü'nü kazanan diğer yapıtlar. Aynı zamanda filme de çekilen ve Platin Kitap Ödülleri'ni alan diğer üç yapıt ise şunlar: Helen Fielding imzalı 'Bridget Jones'un Günlüğü', Frank McCort imzalı 'Angela'nın Külleri' ve Louis de Berniere imzalı 'Yüzbaşı Corelli'nin Mandolini'. 21.yüzy*nl(savaşfilmi • MOSKOVA (AFP)-Rus yönetmen Andrei Konchalovsky'nin yeni filmi gelecek yaz, dünya sinemalannda gösterime girecek. Senaryosu 1994- 1996yıllan arasındaki Çeçen savaşuıdan esinlenerek yazılan 21. yüzyılın ilk savaşıyla ilgili 'Dom Durakov' (HouseofFools) adlı fıhnin çekimlerine Moskova'nın varoşlannda başlandı. Filmde savaşın ardından, görevlilerce terk edilerek kendi hallerine buakılan hastalann gözünden, olası Afganistan savaşuıı haber veren olaylar anlatılıyor. Konchalovsky, fılmin 20. yüzyda damgasını vuran; Kosova, Kuzey Irlanda ve Cezayir'de de yaşanan dinsel çatışmalara değindiğini söylüyor. E\Tensel teması, trajikomik hikâyesi, amatör ve gerçek yaşamda da sakat insanlardan oluşan oyuncu kadrosuyla fıun, geniş yankılar uyandıracağa benziyor. BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.30 ile 18.30'da 'Geçmişm Büyük Orkestra Şefleri' başlıklı belgesel yer alacak. (252 00 01) M FRANSK KÜLTÜR MERKEZİ'nde . Serkan Ozkaya'nm 'Dördübıryerde' başlıklı film gösterisinde 'Amerikan Dolan', 'Zenciler Birbirine Benzemez' ve 'Kendi Yoluna Gidenler' görülebilir. (252 61 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle