Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2001 PAZA
SOYLEŞI
Teoman... Görüntüsünden daha hoş ve karizmatik. Güven verici ve doğal...
enimhep canımsıkılırDUYGUASENA
Teoman~ Görüntüsünden daha hoş ve
karizmatik. Güven verici, çünkü oynamı-
yor. Doğal, çünkü söyledikleriyle davra-
nışlan çelişmiyor. Sürekli kendini didik-
liyor, sorguluyor, değişiyor... Onca asık
suratına, sıkılma huyuna rağmen, aynaya
baktığında mutlu olan tiplerden. Çürıkü ne
para ne şöhret için istemediği hiçbir şeyi
yapmıyor... Onu mutlu etmek için bir ya-
nına Tommiks'i, öteki yanına James
Bond'u oturtabilirsiniz. Ben onu sevdim,
çünkü, insanlar beni sevsin diye uğraşmı-
yor. Teoman'la Sinan Çetin'in romantik
filminin setinde buluştuk.
- Çekimleri izlerken, iki cümleyi bile
ezberieyemediğini fark ertim...
"Ben zannetmiştim ki, daha önce bir
ön hazırlığı yapılır bu işin, yapa-
mazsam hiç uğraşmayahm demiş-
tim ama, Sinan öyle bir punduna
getiriyor ki insanlan, elimde bir
metin bileolmadan, bak şunu söy-
leyeceksin şimdi diye başlattılar.
Sinan öyle emprovize bir kişilik,
yapacak fazla bir şey yok."
- Rol yeteneğin var mı?
"Zannetmiyorum ama Sinan
ben kütüğü bile oynatınm diyor."
- Senin için üstiine yoktur gü-
zeli çirkin yapmakta diyorlar,
mutsuz ve umutsuz bir kişiliğin var da
ondan mı?
"Çok ödlek bir henf olduğumdan. bir
şeyler güzel giderken, hep sonrasını düşü-
nüp bu kesin kötü olacak diye düşündü-
ğümden hazzını aJamıyorum ve yokuş aşa-
ğı gidecekse o yokuşun eğimini arrhnp bi-
tiriyorum. Hırslı biriyimdir, iyi yapmaya
çalışınm ama, kötü gideceğini baştan be-
lirlersem kesip atanm."
-Zor bir kişiliğin var, aşk ilişkilerini
de kolay yaşamıyorsundur herhalde...
"Zor, çok zor. Sonunda başka bir for-
mata bürünüyor... Aşk belki azalıyor, işte
orda hadi biz aynlahm diyemiyorum, sür-
dürüyorum ama ilişkiyi de çirkinleştiriyo-
rum bu arada tabii. Çok kötü bir huyum
var, eğer keyfim yerinde değilse acısını et-
rafimdaki insanlardan çıkartıyorum. Ne
onlara acı verecekse onu yapıyorum."
Başfcalarınagüvenmem ^ t o ^
1
- Sadakat konusunda ne düşünüyor-
sun?
"Ben başkalanna güvenmem, pek de
sadık biri değilimdir ama bana sadık biri
değilmişim gibi de gelmiyor. Ne ilgisi var
bunun demek istiyorum, belki öyle değil
ama..."
- Erkekler kadına aşıkken bile, baş-
ka birisiyle geçici ilişkileryaşıyor ve bu-
nu nonnal sanıyor
"Belki erkeklerde daha fazla vardır a-
ma benim kadın arkadaşlanmda da he-
men hemen aynı şey var. Aynısını yapıyor-
lar ama erkekler yaparsa gözlerini oyar-
lar.
Öyle hissediyorsamz doğrudurama bu-
nu kadın-erkek temeline oturtuyorsanız
yanlıştır, ben erkeğim kardeşim demek
başka, ben öyle hissediyorum demek baş-
ka."
- Tek eşliliğe inanıyor musun?
"Warren Beatty yaşına gelince belki...
Aslında benim de zaman zaman niye ol-
masın dediğim bir şey, aşk olduğu zaman
tek eşliliğe meylim daha fazla olabiliyor."
- Seninle olmak isteyen bir sürii ka-
duun var oluşu cazip mi?
"Gazip gibi görünüyor ama zor. Yok
artık sıkıldım kadmlarla olmak istemiyo-
rum da diyemiyorsun."
- Sıkılınca eşcinsel olunuyor belki de...
" Veya aseksüel olunuyor. O biraz palav-
ra bence, o eşcinsellik kendilerini bir arzu
nesnesi ve çok seyredilesi bir figür haline
getirenlerde oluyor, daha çok modellerde.
süslü üısanlarda falan, arzu nesnesine dö-
nüşünce biraz daha kadınlığa doğru iti-
yor."
- Kendini ruhen sağlıklı buluyor mu-
sun? Hangi ruh hastalığına yatkınsın?
"Bulmuyorum. Bana o rip tahliller ya-
pıldı daha evvel. Onlann isimleri var, be-
nim söylemem gerekmiyor.
- Depresif bir kişilik mi?
"Manik depresife yaklaşıyor ama ge-
nelde isimlerini tam anlamıyla söyleme-
yi tercih etmiyorlar, onun karikatürü ol-
manızı istemedikleri için sizi size tanım-
lamıyorlar.
- Ne hissedip de doktora gittin?
"Çok gittim, ara ara düştüğüm zaman-
lar olur ama genelde bende bir can sıkın-
tısı vardır, yaptığım her şeyin bu can sı-
kıntısıyla ilişkisi var, kitap okumayı iste-
diğim için okumam, canım sıkıldığı için
okurum."
- Mutlu bir çocukluk geçirdin mi?
"Yok çok canım sıkılıyordu... Babam
ben iki yaşındayken ölmüş..."
- Annen evlenmemiş mi bir daha?
"Annem ben 33 yaşındayken evlendi,
kendisi de 68 yaşındaydı."
• Mutsuz çocuk oluşunda babasız bü-
yfimenin rolü var mı?
"Vardır tabii de benim hep canım sıkı-
lıyordu, annem sen bir yaşındayken de
boyleydin diyor. Beni sirke götürürlerdi
bak palyaço çok komik derlerdi hiç gül-
mezdim, çok sıkılırdım, eve gelırdim, bi-
siklete binerdim. sonra bıkardım. oyunla-
n sevmezdim, iskambil oyununda tur bi-
tiremezdim."
Müzisyenler kültürsüz
- Yok mu müzik piyasasında arkada-
şın?
"Sanatçılar arasında en kültürsüzleri
müzisyenler. Ben birileriyle konuşacak-
sam eğer şairleri, edebıyatçılan, dansçıla-
n, seramik sanatçılannı müzisyenlere ter-
cih ederim. Müziğini beğendiklerim daha
çok eskijenerasyondan, Özdemir Erdo-
ğan. MFO, Fikret Kızılok gibi insanlar. in-
san birine hayran olurken, fikirlenne de
hayran olmalı, ben röportajını beğenmedi-
• Isterdim ki Türkiye değişik olsun ama ben Türkçe müzik yapayım. Türklerin
bana hiç uymadığı taraflan var ama mesela Ingilizlerin de nefret ettiğim huylan
var, üç beş derecelik bir ısı farkı bile insanlann karakterlerini etkileyebiliyor. Be-
nim karakterimdeki insanlara uymayan bir ülke burası. O insanlan çok iikesiz bu-
luyorum, misafirperver oluşlan beni ilgilendirmiyor, çünkü ben kimseye misafirli-
ğe gitmiyorum.
• Türklerin daha çalışkan, daha düzenli, daha prensipli, daha gururlu olrhalannı
tercih ederdim. Batılılar düello ediyor, Türkler pusu kuruyor denir ya, bu medyaya
da müzik piyasasına da yansıyor.
illede Ibrahım Tatlıses, Derya Tuna. Hül-
ya Avşar. Kaya örneği gelmemeli. Basın-
İa o kadar içli dışlı olmasalardı ılişkileri
başka türlü olabilirdi. Aslında belki onla-
nn da keyfi yerindedir. Çıkıyorlar televiz-
yona... Mesela Seren Serengil çıktı şimdi.
Ben o tip insanlara kızan biri değilim. Hat-
ta nıinik minık acınası şeylergözlüyorum,
Seren Serengil'e de o çocuğa da acıyo-
rum, ama niye acıdığınızı anlatsanız da
anlamazlar." . .
Kadın vurursa ben de vururum
- Sen dayağa nasıl bakıyorsun?
"Aslında sizden daha değişık bakıyo-
rum, gelip bana y umruk atmışsa. ben o er-
keğe vurursam. yaşlı bir erkeğe de on beş
yaşındaki çocuğa da bir kadına da vuru-
ı insanın müziğini dinleyemem. Abuk
sabuk laf eden bir herifm müziğini de fark-
lı algılıyorum... Leonard Cohen gibi şarkı
yazan kimlikli tek adamlan seviyorum."
rum, yanlışlıkla size çarpsam siz de bana
bir tane v ursanız ben de size çakanm, ka-
dın diye farklı davranmam. Biri bana
yumruk atarsa ben de ona atanm. Daha
evvel kadınlar bana vurdu ben de onlara
vurdum. Aldatıhnca birkadını dövmez-
siniz, ama platformu biri belirler siz
de ona uygun davranırsınız. Bin-
si fiziksel şiddete dönüştürecek-
se benim de elim armut topla-
mıyor. bu kadın için de ge-
çerli. Biri sizi kızdınrsa ona
vurmazsınız. o sözle kızdı-
nyorsa siz de sözle kızdı-
nrsınız."
- Ama beden gücün
farkJı olduğu için sana
vurulsa da o mekândan
çekip gitmek daha doğru
değil mi?
"Kadına vurulmaz bunu
hissediyorum. aynı sıklette
değilsiniz evet, ama ben ada-
lete inanıyorum birisi cezası-
nı çekmeli. Adalet duygusu
gelişmiş biriyim. kadın erkek
eşıtliğine inanıyorum. Bazen
pişman oluyorsunuz ama anlık
şeylerde doğru tepkiyi verdiğimi
sanıv orum, çünkü suçlu ilk hareke-
ti yapandır."
- Bu ciddi görünümünde daha
polirik tavrın olnıasını bekliyor in-
san, mesela insan hakları
konusunda sivil
"Kendimi hep haklı
hissederim, bfitün
suçu başkalanna
atanm, şarkımdaki
gibi, başkalarının
benim sinirimi
bozduğuna,
duyarsızlığına falan
inanırım, ama aradan
iki yıl geçiyor, bir
bakıyorum ki kızJar
haklıymış, ben bir
sürû dalfamahk
^apmışım, kötûJük
fapryorunı, ama o
anda bilincinde
olmuyorum, sonradan
özür diliyorum,
gecikmiş bir özür;'
- Bizdeki sanatçı erkekler evli bile ol-
sa dışarıda arsızca bir hayat yaşıyor, bu
adamlar niye ille de bir asıl kadın isti-
yorlar, yaptıklarının bir üslubu olmalı
en azından.
"Aslında biraz set koyarsanız medya si-
zinle o kadar da ilgilenmiyor. her yere ça-
ğınyorlar sonra da bizi niye çekiyorsunuz
diyorlar. Asıl kadın ben de istenm canım.
Birisini çok seviyorsunuz ama diğerlerini
de ıstiyorsanız da ıstiyorsunuzdur. Yoru-
lunca asıl kadını ıstiyorsunuz herhalde.
Birkadını sürekli kandırarak küçük dü-
şürerek olacak bir şey değil bu. Aklımıza
topium örgütleriyle işbirliği falan gibi..
"Kendimi çok yakın hissettiğim bir sü-
rü şey var ama her şey birden değişiyor.
mesela memurlar yürüyorlar ve polisler-
den dayak yiyorlar ama o öğretmenler
okulda çocuklan evde kadınlan dövüvor.
bir saf seçmek o kadar zor kı, hakkını sa-
vunduğun ışçi, uzun saçlı küpelı çocukla-
n dövüyor. her şey o kadar karmaşık ki"'
- Ama bazen yüzde yüz yanlış şeyler
var, mesela işkence... Bunun için bir
şeyler yapiyor musun?
"Işkenceye karşıyım. Ama ben utangaç
biriyım, diyelim kı yürüyüş yapacaklar.
ben oraya gidemem utanınm. Sahne baş-
ka şey, onu atlattım ama fotoğraf çekilir-
ken bile utanınm. Tasvip edilmeyecek bir
şey ama sorunlardan kaçmak gibi bir tav-
nm var, bu doktor tavsıyesi aynı zamanda.
O zaman ne yapıyorsunuz. sizi üzeceğıne
inandığınız şeylere takılmıyorsunuz. Ilgi-
lenenlerin sınırleri çok sağlam, hayatta ka-
labılme tavnm bu benim ya da Prozac,
Lustral alıp onlann yanında mı yer ala-
yım, hangisı doğru?"
- Mutluluğu nasıl tarif ediyorsun?
"En mutlu olduğum anlar. arkadaşla-
nmla olduğum anlar. Ben bir yere girince
ortamı cıvıl cıv ıl yapan msanlardan deği-
lim. Imza isteyenler var, bunlar çok sıkı-
cı oluyor. Israrcıhktan nefret ediyorum.
Ben şöhretin istediğim taraflannı alayım
istemediklerimi yaşamayayım istiyorum.
Benzin alırken o adam beni kan-
dırmasın, o benim dinleyıcım fa-
lan değil, o bir maymun gördü iz-
liyorgibi. Mesela benden kaset is-
tiyorlar, benim size borcum mu
var beni izliyorsunuz diye. Sanki
kurye şirketim var, onlar beni din-
lesin diye yalvarmıyorum ki. Di-
ğer şarkıcıların insanlan yanhş
yönlendirmesiyle ilgili bunlar, hiç
inanmadıklan halde bizi siz yarat-
tmrz diyorlar, bunu ben yapmıyo-
rum . ben kendi başıma yaratıyo-
rum, dinleyen dinler. dinlemeyen de din-
lemez. Bu bana onursuzluk gibi geliyor,
ben gururlu binyim. inansam bile bunu
söyleyemem ki, inanmıyorum."
- Yeni albümün hiç ilgi görmese neya-
parsın?
"Bir şey yapmadım. Bu pantolonla ol-
maz. diyorlardı. playback yapmadan ol-
maz. Sanki bir pantolon giyeceksın albü-
mün satacak. Hala bana gelip sahnede ko-
nuş öğüdü veriyorlar. Ibrahim Tatlıses, 1b-
rahim Erkal yanm saat falan konuşuyor-
larmış. o zaman onlara gidin diyorum.
Kendimle ilgili gururum insanlar konse-
nme geliyor diye değil, gururum o insan-
lar konserime gelsin diye özel bir şey yap-
mamamla ilgili. Hiçbir şey yapmadım,
mutluluk tarifim budur. hiç istemediğim
şeyi yapmadım. Minik minik şeyler yap-
mışımdır. mesela Hülya Av şar şova gidi-
yorum, sınınm budur."
para için istemediğim
bir ;ey yapmam
- Küpe hıznıa takıvorsun bunları i-
maj için mi yapıyorsun?
"Benim modacım yok. Herkes ne kadar
doğalsa ben de o kadar doğalım. fstesem
ben size oynanm, sizi tanıyorum çünkü a-
ma ben size başka türlü konuşursam ve
onu gazetede görürsem. herkes okuyacak
ve yalan söylediğim için rezil olacağım
diye hissediyorum. Geçen gün düşündüm
de para için ne yapanm diye on milyon do-
lanm olsa ne fark eder. hiçbir şey yapmam
dedim ve bu düşünce beni çok rahatlaftı.
şan şöhret için de yapmam, arada kendi-
mi test ediyorum, acaba değişiyor muyum
diye. arkadaşlanma da soruyorum şöhret-
ten dolayı dallama oldum mu diye, ol-
madığımı söylüyorlar. eskiden beri
böylesin diyorlar."
- Şu anda âşık mısın? Âşık
olduğunu nasıl anlıvor-
J$& sun?
"Değilim galiba.
% Eğer onunla ayniır-
sak gibi bir düşün-
ceye bile kapalı
olursan âşıksın
demektir.
Şöyle bir şey
olursa aynlı-
nz diyorsan
âşık değil-
sin demek-
tir . Bir de
yıllar geç-
tıkçe aşka
güveni
sarsılıyor
insanm,
hemen he-
men aynı
şeyleri ya-
şıyorsun
hepsiyle,
ben bu fil-
mi daha ev-
vel gördüm
gibi. Şu an-
daki kişiyi
kaybeder-
•. • ' sem ona
benzemeyen bambaşka birisiyle aynı şey-
leri yaşayabılirim diyorsun ve aşka inan-
cın azalıyor. Bir insanı sevmek de o ka-
dar kolay değil. Onun sizi çok sevdiğine
ınanmanız da kolay değil. Çok ciddi iliş-
kilenm beş tane filandır." t
- Bir de o âşık olduğun kişiyi sonra
görûnce kalbin hop bile etmiyor.
"Ne kadar acı bir şey. Bir kere bitme-
mesi lazım. Biterse aşk değildir. Sağla-
ması bittikten sonra oluyor. Aşk olduğu-
nu hıssetmenız ıçın üç sene sonra görün-
ce de mahvolup ağlarsanız, o aşk demek-
tir. Hem aslında aşk da yok değil mi?"
BÎR YOL HİKAYESİ
TAYFUN TALİPOĞLU
'Bir Sevdadır Karadeniz'
ÇAMLIHEMŞİN - Karadeniz sahil
şeridinde ilerlerken,
kilometrelere ve saate bakılmaz.
Her viraj
ayrı bir güzelliğe gebedir.
Ve yıllardır değişmeyen tek şey
el birliğiyle
güzelliği kirletişimizdir.
Son üç gündür
bizim Bam Teli'nin
yayla turizmine dikkat çekmek için
organize ettiği şenliğe varmak üze-
re . .
yollardayız.
Bu yazı size ulaştığında
horon oynuyor olacağız.
Karadeniz'i yaşamak için
Karadenizli olmak gerekmiyor.
Yeşilini, mavisini görüp
tulum ve kemençesini duyuyorsa-
nız
ve içiniz titriyorsa
artık Karadeniz sevdasının ortağı-
sınız
ve gelecege bırakacağımız
en büyük doğal mirası da
korumak zorundasınız.
Yol elbette
masına
sessiz kalacaksın.
Bilirsiniz çevreci teröristlerden de-
ğiliz.
Kehanette de bulunmayız.
Valiliğin camından
limana bakıyoruz.
1999'da nedeni anlaşılmayan dal-
galann
limanı nasıl yerle bir ettiğine
bakıyoruz.
Çöpler de dağılmıştı o zaman.
Ama bu inat niye
çözemiyoruz.
Herhalde bir başka felaketi bekli-
yoruz.
Güzel şeyler de yok değil.
Yıllardır her fırsatta
Karadenizliler'ı Karadenizliler'e şi-
kâyet ederim ya,
"Evlerinizin dışına sıva yapmıyor-
sunuz
ve yaylaları betonlaşttnyorsunuz"
diye.
Giresun Valisi Ali Haydar Öner
Bu konuda yüreğimize
su serpti.
Kümbet Yaylası'nda
gerekliydi.
Ama o güzelim yalıları yutmasaydı
olmaz mıydı?
Olsun.. birkaç yerde
kurtulmuş yine de.
Oralara iliştiriyoruz gözümüzü.
Medreseöniı'nde Uzun Saçlı
doyumsuz çayıyla yerli yerinde.
Biraz keyifsiz gördük ..,.. .
ekonomiden zannettik,
"Çaya kadar gelmedi daha kriz,
benim ki sağlık problemi" dedi.
Giresun'da aynı dehşet *J" "^
karşıladı bizi. '•"
Karadeniz'in tek adasının karşısı
çöple doldurulmaya devam ediyor.
Güya set çekilmiş.
Kokusu bir yana, >
sivri sinekler
evlerde elektrik süpürgesiyle top-
lanmakta.
Nedenini sormadtğım tek haber
yıllardır bu çöp işi Giresun'un.
Denize çöp dökmenin mazereti
olmayacağını düşünüyorum.
Ve bu doğa çinayetine
görgü tanığı olarak
suskun kalmak istemiyorurn.
Denizlere atığını bırakan
yatlara ceza keseceksin
ama amacı halka hizmet etmek
olan
Belediye'nin, denizi çöple doldür-
kütük evlerden oluşan
bir köy yaptınyor.
Tamamlanınca Özel Idare,
işletmesini bu konuda tecrübesi
olan
bir şirkete verecekmiş.
Vali Öner, "Mevcut haliyle
yayiaları turizme açarsak
var olanı da yok ederiz.
Altyapıda
bir örnek oluştursun diye tüm ça-
bamız" diyor.
Fındık toplama zamanı sona eriyor.
Ürerici yine şikâyetçi.
Çaycılartn durumu daha vahim gö-
rünüyor.
Çay Kur'un alamadığı üretim fazla-
sını
özel sektöre veren üretici
"Nakit para yok" diyor.
"Karşılığında battaniye gibi
ev eşyası öneriyoriar.
Neyapalım biz?"
Kivi üretimi ' '" .
çaya alternatif olmasa da, "' '"
biraz yüz güldürüyor
ve yaygınlaşmış.
Noktayı mikrofon uzattığımız
bir teyze koyuyor.
"Çay bittu!"
e-mail:ttalipoglu ixir.com '
Fax: 0312 467 09 05
Ünlü Âşık İhsani'nin yolunda gidiyor
Mohsun Kumı&gül'den
yolsurfuğaisyanbestesi
İstanbul Haber Servisi - Türk
halk müziği yorumcusu Mahsun
Kırmıagül. 1970'li yıllann ünlü
âşığı İhsani'nin yolunda gidiyor.
Son albümünü Türkiye'nin içinde
bulunduğu sıkmtılan müziğin gü-
cüyle hafıfletmeye çalışarak hazır-
ladığını belirten Kırmızıgül, "Ül-
kem Ağlar" adlı türküsünde son
yıllarda yaşanılan deprem felaket-
lerini. ekonomik bunahmı ve yol-
suzluklan dile getirdi.
Mahsun Kırmızıgül yaptığı yazı-
lı açıklamada. Türkiye'nin son yıl-
larda düştüğü bunalım nedeniyle iş-
çi. köylü. esnaf. öğrenci, memur gi-
bi birçok kesımin zor günlergeçir-
diğini ifade ederek "Zor günlerde
g& \ aşlanmıan çareolmadığuu ba-
şımızj dik tutabilirsek,>annımızdan
umudumuzu kesmezsek bo>' verip
yeşereceğimizi de biliyorum" dedi.
'TürküJere sığındım'
Türkiye'de yapılan yolsuzluklar-
la çocuklann geleceğinin çalındı-
ğını belirten Kırmızıgül, "Gülmek,
bir halk gülebijHyorsa gülmek" diye
düşünerek "Ülkem Ağlar" adlı
türküyü bestelediğini ifade etti.
Kırmızıgül, "Müziğin vesanatmev-
renselliğini, türkülerin gücünü dü-
şündüm. Sığındım fürkülere. Bu
sıkıntüan biriikte aşacağımıza olan
inancım tamdır. Hangi si\ asi düşün-
cede olursak olalım. bu ülke hep-
iınizin ülkesi. Biriikte daha güzeli,
daha iyiyi yakaJamak adına bu tür-
küyü ve bu albümü sizJere armağan
ediyorum'* dedi.
ULKEM AGLAR
Güzel ülkem olmuş rüşvetyatağt
Devletimisarmış tuzakyumağı
Adam olan çalmazyemez haramı
Bu nasıl adalet vay hâkitn baba
Ağlarağlar ülkem ağlar
Ne hale düştük anamn ağlar
İşçi, memur, esnafunuttu gülmeyi
Köylü, emekli, dul çeker çileyi
Hırmzlara gitmiş verdiğimiz. vergi
Hesabmt sorun sorun vay hâkim baba
Ağlar ağlar ülkem ağlar
Ne hale düştük anamn ağlar
Korku telaş almış bu güzel ülkeyi
Yölsuzluklar sarmış dörtbiryerini *
Hırstz adam olmuş ezergaribi | |
Şikâyetint sana ey benim Atam ~i
Ağlarağlarülkem ağlar ' %
Ne hale düştük anamn ağlar |
Koltuk sevdusında hep aynı cambazlar %
Ekmekkavgasmdayoksulinsanlar %
HeyAUah 'tan korkmaz vurdumduymazIaFi
Şikâyetim sanayüce AUahım J
Ağlarağlar ülkem ağlar f
Ne hale düştük anamn ağlar -|
Devlet malı denizyemeyen keriz <>
Diye diye beyleryiyip bitirdiniz 1
Bu cennet ülkeyi cehennem ettinh f
Bu nastl adalet ey hâkim baba
Ağlar ağlar ülkem ağlar ' ,
Ne hale düştük anamız ağlar
Ey benim insantm ey benim halkım
Dahageç olmadan artık uyanalım
Yalana dolanayeter kanmayalım
Yarınlur bizimdir ey benim halkım
Ağlar ağlar ülkem ağlar
Ne hale düştük anamtz ağtar
Ağlar ağlar ülkem ağlar
Ne hale düştük anamız ağlar
Söz/Mfcik: