22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-•0 AGUSTOS2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Aytekin Kotil anıldı • Istanbul Haber Servisi - Eskı Istanbul Belediye Başkanı ve eski milletvekili Aytekin Kotil, ölümünün 9. yılında Zincirlikuyu'daki kabri başında törenle anıldı. Törende yapılan konuşmalarda, Kotil'in toplu taşımacılık konusundakı çalışmalan anlatıldı. TBMM Başkamekilliğı görevinde de bulunan Kotil, 1977- 1980yılIanarasında Istanbul Belediye Başkanlığı yapmıştı. Ulusal Eğitime Destek • BALIKESİR (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in eşi Semra Sezer'in öncülüğünde başlatılan "Ulusal Eğitime Destek Kampanyası" için Bahkesır'de geri sayım başladı. Balıkesir Valisi Utku Acun, Salih Tozan Kültür \e Sanat Merkezi'nde köy muhtarlan, okul müdürleri, sivil toplum örgütleri, imamlar ve daire müdürleriyle bir toplantı yaparak çalışmaları gözden geçirdi. Toplantıda Bahkesır'de 83 bin kişinin okuma yazma bilmediği açıklanırken bu ayıbın silinmesi için herkes göreve çağrıldı. DYP arşivlerle vuracak • ANKARA(ANKA)- DYP. siyasetin iki önemli gündem maddesınde kamuoyunun hafızasını tazelemeye hazırlanıyor. DYP, önderliğini Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı >eni oluşumcular ve ulusal güvenlik açıklamalan ile tartışma yaratan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın arşivlerde kalan açıklamalannı mercek altına ahyor. DYP, bu şekilde yeni oluşumculann "yenilikçi" olmadıklannı, aralanna sadece birkaç "garnitür" olarak aldıklan ismin dışında eski MSP. RP ve FP kökenlı kişilerden oluştuklannı anlatmaya çahşacak. Yargıtay'ın agıryuku • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay. geçen yıldan kalan 44 bin 514 dosyayı bu yıl inceleyecek. Ceza Daireleri ve Genel Kurulu, 126 bin 958 dosyayı karara bağladı. Ceza Genel Kurulu'nda 6, Hukuk Genel Kurulu'nda da 19 dosya karara bağlanmayı bekliyor. Yargıtay'daki 21 Hukuk Dairesi ile Hukuk Genel Kurulu, bu yıl 19 bin 40 dosyaya bakacak. Yargıtay'ın ceza dairelerine geçen yıl gelen 152 bin 163 dosyadan 72 bin 165'i onanırken 31 bin 828'i bozuldu. Dosyalardan 10 bın728'ı zamanaşımından düşerken 3'üşartla salnenlme yasası kapsammda değerlendirildi. Hukuk Genel Kurulu'nda ise 264 bin 18 dosyadan 133 bin 159'u onanırken, 41 bın 988'i hakkında ise bozma venldi. Başsavcıhk, bu yıl 144 bin 68 dosyayı inceleyerek tebliğname hazırlayacak. Istihbarat birimleri, siyasi partilerin tavizlerinin laiklik karşıtlarını güçlendirdiğini belirledi Irticaya ödiin veriMyorANK\RA(CunıhuriyetBü- rosu) - Istihbarat binmleri. si- yasilerin irticai kesimlere ver- diği ödün nedeniyle laiklik karşıtı faaliyetlerin ivme ka- zandığını belirledi. Istihbarat birimlerince hazırlanan irtica- run zayıf ve güçlü yönlerine ilişkin raporda, siyasi partile- rin irticai faaliyetlere taviz ver- diklenne dikkat çekildi. Ülke- deki sosyal, siyasal \e ekono- mik sorunlann sürekli arrrna- sının irticai unsurlara güç ver- diği ve taraftar kazandırdığı • Hazırlanan raporda, 28 Şubat sürecinde irticayla mücadelede önemli bir başan elde edilmişse de 'ya Şa n a n ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlann bu gruplann hareketlenmesine neden olduğu' belirtildi. kaydedildi. 28 Şubat sürecin- de irticayla mücadelede önem- li bir başan elde edilmişse de 'yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlann bu grupla- nn hareketknmesine neden ol- duğu' belirtildi. Yaşanan ekonomik ve siya- sal sorunlann, yurttaşlarda devlete karşı soğukluk yarattı- ğına işaret edilen raporda. "Söz konusu soğukluk irticai unsurlar tarafından laik-de- mokratik sistcmc bir tcpkiye döniiştürülmcyc çalışılmakta- dır" denildi. İrticai unsurlann son 10 yılda ekenomik alanda güç kazandıklan belirtilerek şu değerlendinne yapıldı: "Günümüzde irticai unsur- lann faaliyetlerini kendi tkari kuruluşlanndan elde ettikleri gelirle sürdürme imkânına sa- hip olduklan görülmektedir. 40'tan fazla holding, finans ku- ruluşlan ve binlerce şirket irti- canın maddi gücünii oluştur- maktadır. Bunun yanında, ir- ticai unsurlann, mensuplann- dan topladığı yardımlar, zekât ve kurban derisi, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden al- dıklan maddi destek maddi güçlerinin bir diğer ayağını oluşturmaktadır." irticai unsurlann büyük bir propaganda gücüne sahip ol- duğu vurgulanan raporda. ül- ke geneline ve yerel alana ya- yın yapan televizyon ve radyo kanallannın, gazete ve dergi- lerin, amaçlan doğrultusunda propaganda yapma olanağını yarattığı kaydedildi. irticai un- surlann güçlerinin en önemli bölümünü sahip olduklan okul, yurt ve dershanelerin oluşturduğu belirtildi. Cenel başkanlığı zor Erdoğan'a 'sabıka' şoku BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - Recep Tayyip Erdoğan, gelecek hafta kuracağı partiye "üye ve genel başkan" olabilmek için Adli Sıcıl Genel Müdürlüğü'nden sabıka kaydı aldı. Tayyip Erdoğan'ın, Şartla Salıverme ve Bazı Cezalann Ertelenmesi Hakkında Yasa uyannca sabıka kaydından kurtulma beklentisi boşa çıktı. Erdoğan'm, yeni partiye kurucu üye ve genel başkan olmak üzere aldığı adli sicil belgesine "Türk Ceza Kanunu 312. maddeden sabıkalıdır" kaydı düşüldü. Siyasi Partiler Yasası'na göre partinin kuruluş başvurusunda 5'er adet adli sicil belgesi ve kuruculann "parti kunıcusu olabilme şartlanm taşıdıklannı belirten imzalı beyannameleri" gerekiyor. Karşılaştığı engele karşm Erdoğan'ın kurucu genel başkanlıkta ısrarlı olduğu belirtilıyor. Içişleri Bakanlığı yetkilileri de. kuruculann sabıka kaydının parti kuruluş sürecinde kendilerini ilgilendirmediğini bildirdi. Içişlen kaynakları, Siyasi Partiler Yasası'nm 8. maddesine göre kuruluş bildirisi, ahndı belgesinin örneği ile sicil kaydını da kapsayan bildiri eklerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıhğı ile Anayasa Mahkemesi'ne göndereceklerine dikkat çektiler. Kaynaklar, Türkiye Komünist Partisi'nin kuruluşunda da tüm çekincelere karşm karann Anayasa Mahkemesi'ne bırakıldığını vurguladılar. Fiyat farkı kararnamesinin yaklaşık 7 aydır imzadan çıkmaması nedeniyle döviz kurufarkını devletten alamayan kamuya iş i \apan müteahhitier dün Başbakanlık'ta e\lem\apn. (FotoğrafıAA) Başbakanlık önünde yaptıklan gösteri hükümeti harekete geçirdi Müteahhit eylemi sonuç verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamuya iş yapan müteahhitler, döviz kurun- dan kaynaklanan farklannın karşılanmasını içeren karar- namenin gecikmesıni Başba- kanlık önünde protesto etti. Müteahhitlerin eyleminin ar- dmdan hükümet, fiyat farkı kararnamesinin hızlandınl- masını kararlaştırdı. TOBB Başkanı Rrfat Hisarcıkboğlu. Maliye Bakanı Sümer O- ral'ın kararnamenin pazarte- siye kadar açıklanacağı ko- nusunda kendılerine söz ver- diğini söyledi. Fiyat farkı kararnamesinin yaklaşık 7 aydır imzadan çıkmaması nedeniyle döviz kuru farkını devletten alama- yan müteahhitler dün Başba- kanlık'ta eylem yaptı. Kalp krizi geçirdi Döv iz farklannın ödenme- sini öngören kararnamenin çıkmaması nedeniyle önce Milli Eğitırn Bakanlığı'na giden bir grup müteahhit. da- ha sonra Başbakanlık'a gele- rek Hüsamettin Ozkan ile görüştü. Kararname ile ılgı- lı isteklerini Özkan'a ıleten müteahhitlerden Mehmet Ali Gökçesu. görüşme sırasmda kalp krizi geçirdi. Gökçe- su'nun hastaneye kaldınlma- sının ardından diğer müteah- hitler Başbakanlık'ın önün- den Bayındırlık ve lskân Ba- kanlığı'na kadar alkışlar eş- lığinde yürüdü. Müteahhitler adına basına kısa bir açıklama yapan Sü- levman Aygen. farklann ödenmesini öngören karar- namenin 7 aydır çıkanlmadı- ğını, bu durumda çok sayıda ilköğretim okulunun yanm kalacağını söyledi. Polisin nıüdahalesınin ardından mü- teahhitler Bayındırlık Bakan- lığı'nın açık garajına girdi. Müteahhitlerin eyleminin ardından hükümet fiyat far- kı kararnamesini hızlandır- ma yönünde karar aldı. Teks- til ve lnşaat Sektör Kurul toplantılanna katılan Maliye Bakanı Oral, fiyat farkı ka- rarnamesinin pazartesiye ka- dar açıklanacağı konusunda TOBB yetkililerine söz ver- di. TOBB Başkanı Hisarcık- lıoğlu. gazetecilere Sümer Oral'ınbu konuda söz verdi- ğini söyledi. Protestolann yoğunlaşma- sının ardından Başbakan- lık'taki güvenlik önlemleri iyice yoğunlaştınldı. DGM Savcısı Yüksel, Hüsamettin Özkan'ın eleştirisine yanıt verdi: Siyasetin lıııkııka baslosı var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yük- sel. Etibank ile ilgili olarak "devleti za- rarauğrattöğT gerekçesiyle Adalet Ba- kanlığı'na hakkında yazı gönderdiği Hüsamettin Özkan'ın. "hukukun siya- sete alet olduğu" eleştirisine yanıt ver- di. Yüksel. "Olsa olsa siyasetin hukuka etkisi, baskısı olabiür" dedi. Yüksel. dün DGM çıkışında gazete- cilerin sorulannı yanıtladı. Yüksel, bir gazetecinin, Özkan'ın "Etibank'ın so- yulmasını devam ettirmek ve çeteye yar- dımcı olmak şeklinde sadece benim suç- ianmış olmam, hukukun siyasi amaçla- ra nasıl aletedildiğini açıkça ortaya koy- maktadır" sözlerini anımsatması üzeri- ne. "Bütünbelge!erimiz,delillerimiz,ha- zniadığunız dosyanın içindedir. Huku- kun sivasallaşması diye bir olay müm- kün değil. Olsa olsa siyasetin hukuka et- kisi, baskısı olabifir" dedi. Bir gazetecinin. Özkan'ın "Savcüa- nn bakan hakkında fezleke hazuiama yetkisi yok" sözlerini anımsatması üze- rine Yüksel. bakanhğa gönderdiği bel- genin fezleke olmadığını, "bir nevi bil- gi yazjsı" olduğunu söyledi. Yüksel. Adalet Bakanlığı'na böyle bir bilgi göndermeye engel hiçbir hükmün bulunmadığını belırtti. Yüksel. "Ükbaş- ta neden fezleke denildi?" sorusuna, "Yanhş kullanıldı" yanıtını verdi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr. Yokyok, korktuğumdan, bu netameli konuda kalem oy- natmaktan ürktüğümden filan değil. Nasıl olsa doktor bana 'ne yersen ye' dedi. Başbakan Yardımcısı Me- sut Yılmaz'ın, ANAP Genel Başkanı şapkasını giyerek yaptığı o ünlü konuşmadan; o konuşmaya Başbakanlığa bağh yüksek memur konu- mundaki Genelkurmay Baş- kanlığı'nın verdiği zehir zem- berek yanıttan sonra dünkü gazetelerin bütün köşelerinı kaplayan tartışma bana saç- ma gelmeye başladığı için vazgeçmek niyetindeyim. Neyi tartışıyoruz kuzum? Yılmaz'ın konuşmasının za- manlamasını mı?.. Yahu geçin, böyle bir konu- nun zamanlaması mı olur? Genelkurmay'ın yanıtının bir yetki aşımı olup olmadığını mı?.. Efendim geçiniz, 'yetki' ne ki, aşılıp aşılmadığını tartışa- cağız? Yılmaz'ın konuşmasında sözü geçen ve ulusal güven- lik gerekçesiyle onü kesılen 'ilerı adımlar'm ne olduğunu mu?.. N'olur yapmayın. Bunu bi- Vazğeçtim, Tartışmıyorum... zim Manav Sabri bile biliyor, dun bana anlattı. Engellenen ne bankaların hortumlanma- sının önüne geçilmesi, neeko- nominin çöküşünün önlenme- si, ne siyasetin kirlenmesıne çare aranması, ne şu, ne bu. Engellenen, Avrupa Bırlıği'ne üye olup ulus devletın ege- menlik haklarından okkalı bir bölümünün Avrupa Birliği'nin üst organlanna, Avrupa Par- lamentosu'na, Avrupa Konse- yi'ne devrinden ibarettir. AB'ye girmek isteyenler bu egemenlik hakkının bir bölü- münün devrinden yanadır; AB'ye girilmesine karşı olanlar da buna asla yanaşmamakta- dır. Kavga da bu noktada kop- maktadır. Egemenlik hakkı denince anlaşılması gereken de pek yalın: Türkiye Cumhuriyeti devleti AB'ye tam üye olduğu takdirde yasama, yürütme, yargı erkınin önemli bölümle- rini AB'ye devredecektir. Kimilen buna evet diyor, ki- mileri de hayır! (Laf aramızda, siz de bu 'evet - hayır' arasında, fazla ertelemeden bir seçme yap- mak zorundasınız). • •• Ama benim tartışmayı terk etme karanmın gerekçesi çok daha yalın. Bakın, ortaya atılması fırtı- nalar koparan 'ulusal güven- lik', Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) kabul edilen 'Milli Gü- venlik Siyaset Belgesi' diye anılan bir belgeye dayanılarak saptanıyor. Belleği sağlam bir Tırmık okuru iseniz, 1997 sonbaha- rında bu köşede çıkan ve ar- dından yazannın kimi okurla- rından sert fırçalar yemesine yol açan bir yazıyı belki anım- sarsınız. Yazıda önce, o gunlerde hü- kümeti oluşturan Anayol-D koalisyonunda başbakanlık yapan Mesut Yılmaz'ın ağzın- dan çıkan bir söz aktanlmıştı: "... 31 Ekim 1997'de topla- nan MGK'de Milli Siyaset Bel- gesi güncelleştırilmıştır. Bun- dan böyle hiç bir yasa, yönet- melık, kararname, tüzük, yü- zük, dış politika ilkeleri, hükü- metin yapıp edecekleri bu belgeye aykırı olamayacak- tır..." O sonbaharda gözünüzden kaçtıysa. en azından bu gün, burada bir kez daha okuyun- ca artık kuçük dılinizi yutmuş- sunuzdur herhalde... Nasıl yutmazsınız? MGK kararlan gizli. Millet- vekilleri, harta MGK üyesi ol- mayan bakanlar bile orada alı- nan kararlan bilmiyor. En azın- dan resmen bilmiyor. Ancak bu ülkede egemenli- ği kayıtsız şartsız elinde tuttu- ğu söylenen TBMM üyeleri, yani milletvekilleri, içeriğini bil- medikleri bir 'Milli Siyaset Bel- ges/'ne aykın yasa çıkarama- yacaklar. MGK üyesi olmayan bakanlar kararname yayımla- yamayacak. MGK karartannı bilemeyecek olan Dışişleri Ba- kanlığı'nın üst düzey bürokrat- ları, bu belgeye aykırı dış po- litika çizemeyecekler. Bunları valla billa ben söyle- mıyorum; söyleyen, o günün başbakanı, bugünün başba- kan yardımcısı, yani o gün de bugün de MGK üyesi Mesut Yılmaz'ın bizzat kendisidir. Yani bu ülkenin Anayasa- sı'nın da üstünde bir gizli ya- sa var: Milli Siyaset Belgesi... Bu, Anayasa'nın da üstün- de olan ve gizli olan belge, bir bölümü üst düzey devlet me- muru (Genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları, MIT ve Başbakanlık müsteşarlan), bir bölümü ise seçilmiş (dışandan atama da olabilirdi üstelik) ba- kanlarca görüşülüp kabul edil- di. Yalnız onlar biliyor ve onla- nn oylanyla bu gizli 'Anayasa üstü gizli belge' geçerlik kaza- nıyor... ••• E, peki bunun tartışılacak yani mı kalmış? Yani 'anayasa üstü bir gizli be/ge'nin iyi mi kötü mü, ileri adımlara engel mi değil mi, es- tek mi köstek misini tartışma konusu olarak bile kabullen- mek demokratik parlamenter sistemin özünü, temelini ken- di ellerimizle dinamitlemek değil midir? O yüzden, ben vazgeçtim. Tartışmıyorum. Bundan önce bu konuda yazdığım ve tartış- maya bir ucundan katıldığım i- ki yazı için de okurtardan özür diliyorum. Unutun gitsin... POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yağma Düzeni... Bir yaz şafağında uyanıyoruz... Deniz pınl pınl... Gümüldür'de, Foça'da, Fethiye'de, Kaş'ta, Kalkan'da, Marmaris'te, Bodrum'da aynı şeyler konuşuluyor: "Devlet, Hazine alanlannı satıyor!" Cumhuriyet yazarı ve TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci'ye soruyorum: "Bu işin aslı nedir?" Oktay Ekinci, "1980lerden bu yana zaten Ha- zine, orman ve SİT alanlannı turizm yatınmcılan- na 49 yıllığına bedava denecek ücretlerle kirala- d/"deyipekliyor: "Şimdi onlara, 'Bari kiraladığınız yeıieri satın alın, sizin tapunuz, bizim de paramız olsun' diyor- lar. Onlann çoğunluğu ise henüz düşünme aşa- masındalar..." "Neden düşünüyorlar?" Ekinci: "Çünkü devlet onlara oraları bedava verdi sayı- lır. 49 yıllık kira sözleşmeleri. Eğer satın alırlarsa para vermış olacaklar." • • • Türkiye'de oyun içinde oyun oynanıyor... Kim kimi kandırıyor, söyler mısiniz? Foça'ya doğru yol alırken şu soru geliyor aklı- ma: "Peki, tapu alınca, başkalanna büyük paralarta satabilirler..." Ekinci: "Bunu zaten yapıyorlar. Tesisleri olduğu gibi devrediyoriar. 1980'lerdeki, hatta son birkaç yıl içindeki, devletten arazı tahsısi alan kişi ve şirket- lerle şimdi bu arazilerdeki tesisleri işleten farklı ki- şiler. Aradaki alışverişten doğan rantlar ise ilk ki- ralayanjarın cebınde..." "Yani kiralamak daha cazip..." Ekinci: "Turizm yatınmlannda böyle. Onun için tapu ko- nusunu 49 yıl düşünebilirler. Zaten yasada da bu- na olanaksağlandı... Arazı tahsisialanlar, satın al- mayı isteherse kira sözleşmesi 49 yıl sürecek..." "Bazı siyasılerHazine alanlannın satışından 100 milyar dolar bekliyor..." Ekinci: "Bu satışla yaratılacak kentsel ve çevresel tah- ribatın gidenlmesi görevi kimdedir? Bu görev dev- lette olduğuna göre, yann aynı tahribatın gidenl- mesi için yüzlerce milyar dolar bile yetmeyecek. Siyasileryanm değil, şimdiki koltuk dönemini dü- şünüyorlar. Aynca bu parayı da elde edemeyecek devlet." "Neden?" Ekinci: "İki neden var. Birincisi, Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer dava açtı. Yüksek yargı daha önce de aynı amaçlı iki yasayı ıptal etmişti. Ana- yasa değişmediğıne göre sonuç şimdiden belli- dir. Hükümet satacağı alanların kadastro çaiış- masını bile bitirmeden Anayasa Mahkemesi bu yağmaya dur diyecektir. Ikinci neden, kadastro çalışmalan ve diğer imar hazırtıklan vb. satış ha- zıriıklan için de ilgili diğer yasalarda sayısız engel var. Ömeğin, Istanbul'un pazarlanmak istenen Ha- zine arazileri nâzım planlarda ve koruma yasala- nnda imara kapalıdır. Uzerındeki yapılanma bu ne- denle kaçaktır. Planı ve koruma yasasını değiştir- meden satış yapılamaz. Yapılsa bile yargıya baş- vurur, engelleriz..." • • • Türkiye bir talan cenneti midir? Yaz güneşinın altında Foça'dan Siren Kayalık- ları'na doğru yol alırken bunları duşunuyorum... Ne diyorTMMOB Genel Başkanı Kaya Güvenç: "Hazine alanları talan edilecek!" Güvenç ardından ekliyor: "Bu bir talan. Bizim düşüncemız, buyasa Cum- hurbaşkanı tarafından onaylanırsa Anayasa Mah- kemesi'ne göturülür, orada da biraykmlık bulun- mazsa muhtemelen Cumhuriyet tarihinin en bü- yük orman ve arsa talanına yol açacaktır. Devletin elinde Hazine arazilennin ne kadar ol- duğu, bu satışlann hangilerini kapsayabileceği ve bu satışlardan ne kadargelir elde edileceğine iliş- kin hiçbir planlama yok. Söylenen rakamlar çok ilginç. Başbakan, '120 trilyon lira gelir elde edile- cek' diyor. Bazı milletvekillerine göre de beklenen gelir 100 milyar dolar. Bir anlamda hükümete bırakılmış olan belir- leme yetkisi çerçevesinde olayın nereye varabile- ceği belli değil." Evet... Türkiye bir talan cennetidir!.. hikmet.cetinkaya" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Çiller'e Muğla şoku • MUĞLA (Cumhuri>et)- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. "baba ocağım" dediği Muğla'da geçmiş yıllarda yaşadığı görkemli kalabalığı ve karşılamayı bulamadı. Bir haftadır Muğla ve ilçelerinde seçim otobüsü ile yapılan çığırtkanhk. parti il merkezinin bulunduğu havuzlu meydanı dolduramadı. Kalabahğı az bulan Çiller, il binasında partililer ve il. ilçe yöneticıleriyle sohbet etmeyı veğledı. Çiller. ülkenin zor günler geçirdiğini. başta gençler olmak üzere topluma umutsuzluğun hâkım olduğunu söyledi. SP'den ilk gensoru • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Saadet Partısi Genel Başkanı Recai Kutan. "Beyrut kasabf* olarak nitelediği Israil Başbakanı Ariel Şaron'un Türkiye ziyaretinde "seviyeli dış politika izlenmediği" gerekçesiyle hükümet hakkında gensoru \ereceklerini açıkladı. Kutan, dün partisinin başkanlık divanı toplantısından sonra yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın. ulusal güvenlik tartışmasını. demokratik bir açılım sağlamak için değil, politık çıkar sağlamak amacıyla başlattığını ileri sürdü. Kutan, Genelkurmay Başkanlığı 'nın açıklamasını da yanlış bulduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle