23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2001 SALJ OLAYLAR VE GORUŞLER Bugün falını/ ne diyor? Burcunuzun ilk üç harfini 505l'e vollavm, okuvun. LotoCELL Hangi numaralar kazanmış? LOTOyazın. 502l'e yollayın. öğrenin. MelodiCELL Cep telefonunuz 300 değişik şekilde çalsın istemez misiniz? (liıı srıris şiıııılilik saıjt'ic \okitı (V{> irlrfhnhınmla kııllnnılnhilir.l ResimCELL 5060 300 değişik resimle süslensin istemez misiniz? (Bu senis şimrfilik sarirce \nkia cpp telc.fbnlanntta kullanılahiliı: t PlyangoCELL Biletiniz kazanmış mı? Bilet numaranı/ın başına MP ya/ııı, 502l'e yollayın, öğrenin. ItırkrnllMüşH'ri lltmetleri: 4 4 4 0 5 3 2 Ihzıf Knri Miteteri ilizmetlcri: 4 4 4 0 5 3 5 Nafeil Bir Gelirlef Politikası? K e i l i a l K I L I Ç D A R O G L U Vatandaşın Vergisini Korııma Derneği (VAVEK) Başkanı 1 980 sonrası ekonomi nemindeki kamu gelirlerinde politikasının en belirle- yici unsuru, para poli- tikasının hemen hemen tek belirleyici unsur ola- rak ortaya çıkmasıdır. Bunun nedeni, kamunun yaşadığı kay- nak yetersizliğidir. Vergi topla- mayı bir yana bırakıp, kamu har- camalannı borçlanmayla karşı- lamaya çalışan bir politikanın açmazlaria karşılaşması doğal- dı. Çünkü borç miktan arttıkça bağımldık da artmış ve hükümet- ler gittikçe artan tutarlarda borç- lanmak zorunda kalmışlardır. Bu politika ciddi bir rantiye sı- nıfı yaratmış, adeta 65 milyon yurttaş bu rantiye sınıfı için ver- gi öder hale gelmiştir. O kadar ki, revize edilen 2001 mali yılı bütçesine göre yıl içinde topla- nan vergilerin tümü, bırakın ana para ödemelerini, faizleri dahi karşılayamamaktadır. Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizlerin boyutlannın hiç de küçük olmadığını göster- miştir. Iki krizin Türkiye'ye fa- turası 89.2 milyar dolar olmuş- tur. Aynca bir milyona yakın ki- şi işini kaybetmiştir. Piyasalar- da dengeler tümüyle değişmiş. Türkiye uzun yıllardan sonra bir devalüasyonu yeniden yaşamış- tır. Gerçi Sayın Kemal Derviş açıkladığı programda "toplum- sal uzlaşmaya davak, fedakârb- ğm rüm kesimlerce adilbir biçim- de pa>laşıbnasuu öngören ve enf- lasyon hedefleri ile uyumlu bir gelirler politikası sürdürmeyL." bir hedef olarak belirlemişse de, bu hedefe pek de uyulmayaca- ğını alınan ekonomik kararlar bize göstermektedir. Programa göre 1990-1999 dö- yaşanan temel sorun "...vergi oranlannm >üksek ofanasma rağ- men vergi tabanımn dar olması nedenrv le. toplam vergi tahsila- tının yetersiz kalması ve vergi yükünün adaletsiz bir biçimde dagılmasıdır." Bu saptamaya ka- tılmamak mümkün değil. Ger- çekten de vergi sistemimiz, bü- yük ölçüde ekonomiyi yönet- mede araç olmaktan çıkmıştır. Harta, ekonomideki bazı temel çarpıklıkların oluşmasına yol açmıştır diyebiliriz. Programda yer verilen sapta- maya göre yeni bir vergi konma- sına gerek yoktur. Çünkü mev - cut vergilerde oranlar zaten yük- sektir. O halde yapılması gere- ken, vergi tabanını genişletmek- tir. Nitekim Sayın Derviş, yap- tığı açıklamada yeni bir vergi getirilmeyeceğini -servet vergi- si örneğini vererek- açıkça ifa- de etmiştir. (Bazı vergilerde yapılacak oran değişikliklerini, yeni ver- gi olarak yorumlamak gerekir.) O zaman şu soruyu sormak ge- rekiyor. Vergi tabanını nasıl ge- nişleteceğiz? Vergi tabanını genişletmek... Vergi tabanını genişletmenin üç yolu vardır. Üki. vergi yasa- lannda yer alan istisna ve mu- afiyetleri olabildiğince daralt- maktır. Ancak bu konuda karşı- laşılan en büyük sorun, devlet iç borçlanma senetlerinden elde edilen faiz gelirlerinin vergilen- mesidir. Çünkü devlete borç pa- ra verenler, aldıkları faizlerin normal oranlarda vergiye tabi tutulmasını istememektedirler. Daha acı olanı ise bu denli bü- yük bir geliri elde edenler, bir as- gari ücretlinin karşılaştığı ver- gi yüküyle dahi karşılaşmamak- tadırlar. Büyük ölçüde sisteme egemen olan bu tabloyu radikal anlamda bugün için değiştirmek kolay değildir. Bu bilindiği için- dir ki, Sayın Derviş yaptığı ba- sın toplantısında özellikle, bu tür faiz gelirlerinin vergi beyan- namelerine dahil edilmeyeceği- ni açıklamıştır. Demek ki vergi tabanı bu açıdan beklenen öl- çüde genişlemeyecektir. Vergi tabanını genişletmenin ikinci yolu, vergi oranlannı önemli ölçüde düşürerek vergi- ye karşı direnci azaltmak ve böy- lece vergi kayıp ve kaçağının önüne geçmektir. Ancak bu yo- lun da bugün için denenmesinin pek olanaklı olmadığı açıktır. Çünkü bu yöntemde vergi taba- nının genişlemesi ve vergi gelir- lerinin artması ancak uzun dö- nemde gerçekleşebilir. Aynca bu yöntemin uygulanabilir olma- sı için, öncelikk kamu finans- man dengesinin kalıcı bir bi- çimde iyileştirilmesi gerekir. Türkiye'nin ise bugün için böy- le bir lüksü maalesef yok. Kal- dı ki tersi uygulama yapılmış, akaryakıt tüketim vergisi ile KDV oranlan (bazı ürünlerde) arttınlmıştır. Vergi tabanını genişletmenin bir üçüncü yolu da, vergi yöne- timini etkin kılarak vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek- tir. Bunun bir diğer anlamı, ka- yıt dışı ekonomiyi kayda almak- tır. Program bu konuda, vergi kimlik numarası kullanımını yaygınlaştırarak ve vergi dene- timlerini arttırarak vergi taba- nını genişletmeyi amaçlamakta- dır. Ancak vergi denetimleri ile ilgili çabanın sınırlı kalacağı, vergi kimlik numarası ile ilgili uygulamanın da beklenen so- nucu vermeyeceği açıktır. Çün- kü Türkiye'de vergi denetim ele- manlannın sayısı bellidir ve bu sayıyı bugünden yanna arttır- manın mümkün olmadığı açık- tır. Kaldı ki vergi denetim bi- rimleri arasında bugün için hiç- bir eşgüdüm yoktur. Vergi taba- nının genişletilmesi için kimlik numarası uygulamasına da faz- la umut bağlamamak gerekiyor. Çünkü Gelir Idaresi'nin sağlık- lı bir veri tabanı yoktur. Vergi da- ireleri yoğun bürokrasi içinde iş yapamaz, yükümlü izleyemez duruma gelmişlerdir. Maliye Ba- kanlığı'mn denetim amaçlı kul- lanılmak üzere topladığı bilgi- lerin büyük bir kısmı arşivlerde bekletilmekte, değerlendirile- memektedir. Temel çözüm çağ- daş teknolojiyle donatılmış bir Gelir Idaresi oluşturmaktır. 1960'lardan bu yana (2 Ara- lık 1963 tarihinde yazılan ve dö- nemin Başbakanı FeritMelen'e sunulan White Raporu'ndan bu yana) bu sorun çözümleneme- miştir. Vergi tabanını gerçekten genişletmek istiyorsak, öncelik- le bu sorunun aşılması gerek- mektedir. Vergi tabanını geniş- letmede en zor, ama en etkili yol budur. Zordur. çünkü Sayın Adnan Başer Kafaoğiu, 12 Ey- lül sonrası Maliye Bakanlığı yaptığı dönemde dahi -çok ar- zu etmesine karşın- bunu başa- ramamıştır. Sağlıklı örgütlenen ve dola- yısıyla iyi çalışan bir vergi yö- netiminin olmadığı ülkelerde, sadece vergi yasalan çıkararak veya vergi yasalanru sık sık de- ğiştirerek beklediğiniz geliri top- layamazsınız. Aksine, vergiye karşı direnci artınr, vergi tahsilatını düşürür- sünüz. Hakça vergi toplayacak- sak, bu gerçeği artık görmeliyiz. "Yannfarklıdırbugünden /Adı değişir hiç olmazsa I Kara bir suyu I Geçiyoruz şimdilerde I Basarak yosunlu kayalara." Metin Altıok birşairdi, birfet- sefeciydi. Yaşasa altmış yaşında olacaktı... "Sen bugünden yanna I Bi- razcıkumutsakla"diyordu. 'Ka- nadı KınkBirYaşam" şiirinde... Belki gelecekteki bir günü mü sezinlemişti? Sıvas'ta kopacak bir yaşamı!.. Asım Bezirci'yi yazınla ilgili herkes bilir. Sevilen bir insan. Ya- rarlı çalışmalar kazandırmış ülke- sine... Elinde süpürge sapıyla saldırganları bekleyen... O resim- de görüyorum, o banşçı, sevgi dolu Asım, otel önündeki kan içi- cilerte dövüşmeye, savaşmaya hazır... Behçet Aysan, bir hekimdi, o da şairdi... Hem de çok iyi bir şair. O da bir süre önce "Siyah suvari gecesindeyim I Gelip bir yerden göçmedeyim I Siyah su- varigecesindeyim I Gecenin tür- küsünüsöylemedeyim" demiş- ti... Uğur Kanar, o da bir başka şa- ir. Nesimi Çimen bir saz şairi. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL 'Eylemleri Söz, Silahları Saz Muhlis Akarsu, Hasret Gülte- kin, semahçılar birbirinden genç değerler. Sanatçılar, barışçılar, tam 37 insanımız... Bir otopsi raporu: "Cesedin üzerinde giysi olma- dığı, vücudunayapıştınlmışbant- ta Erdal Ayrancı yazılı olduğu, ayaklarında bir çift kahverengi çorap, açık yeşil renkli önyüzü kanlı birpantolon olduğu, sağ ce- binde bol miktarda kanlanmış şekilde bir adet beş yüz bin /;'- ra..." Otuz yedi insan, otuz yedi yurt- taş! Kameraların önünde, polis- lerin, acele oraya gönderilmiş askerlerin gözleri önünde, dev- let büyüklerinin bildiği, öğrendi- ği, ama kıllannı oynatmadığı kor- kunç bir kıyıma kurban gitti! Kaç yıl geçti! Yoksa, daha dün mü? Dün, 2 Temmuz 1993 mü? Kimi zaman tarih olduğu yerde donar kalır. Gitmez öteye! Gelip geçen kuşaklara karşı yıkılmaz bir anıt olur. Ben orada değildim o gün... Birkaç ay önce oradaydım. Sıvas Kongresi'nin yıldönümüydü. Ga- zeteciler, aydınlar, cumhuriyet- çiler... Türkiye Cumhuriyeti ora- da kurulmuştu. Bir kutlama ya- şamıştık. Dostların bir bölümü Madımak Oteli'nde kalıyordu. Ben de o otelde kalmak istemiş- tim, olmamıştı. 2 Temmuz 1993te Pir Sultan Abdal Şenliği'ne ça- ğırmışlardı. Gidememiştim; sıcaktan mı, hastalıktan yeni kalkmış olmam- dan mı!.. Gitsem ben de o Ma- dımak'ta kalacaktım. Belki ote- lin merdiven basamaklarında Asım'la, Behçet'le, Metin'le yan yana bekleyecektim saldırgan- ları... Yıllardırsürüp giden birda- va! Sıvas kıyımında otuz yedi yurttaşı diri diri yakanlann dava- sıL Güle oynaya, büyük bir keyif- le insanlann dumanda boğulma- larını, yanmalarını seyredenler, bunu din adına büyük bir zafer sayanlar!.. Duruşmalardadagördük; bel- li ki hâlâ aynı kafadalar, bir kez daha bu tür cinayet işlemekten kaçınmayacaklar!.. O günün anısı bir şiiri sunuyo- rum size. En güzel, en anlamlı bu dizeleri yazan kim mi? Bülent Ecevit... "Eylemleri sözdü I Silahları sazdı I Ozan olmaktı kiminin de I Ozanlar ilinde günahı Suçları Pir Sultan 'ı anmaktı I Cezalan yanmaktı I Toplu mezar oldu onlara I Alev alev Madımak Orman gibiyanan I Otuz yedi can I Can verirken o gün I Pir Sul- tan uğruna. Büzülüverdi deviet I Deviet beşiği Sıvas 'ta I Uykunun kovu- ğuna I Korkudan Uyanırelbette bir sabah I As- habı kehf uykudan I ölür dirilir yine I Yüreklere Pir Sultan." NIZIP ASLIYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo:2001 6 Davacı Sadiye Kesici tarafından davalı Davut Hilmi Kesici aleyhine mahkememizde ikame edilen boşanma davasmın venlen ara karan gereğince, davalı Battal oğ- lu 1959 d.lu Davut Hilmi Kesici adına çıkartılan dave- tiyenin bila tebliğ iade edildiği ve zabıta marifetiyle ya- pılan araştırmada da adresinin meçhul olduğu anlaşıldı- ğından adı geçen davalıya dava dilekçesınin ilanen teb- liğine karar \erilmiştir. Adı geçen davalı Davut Hilmi Kesici'nin duruşmanın atılı bulunduğu 27.9.2001 günü saat 10'da mahkememizde hazır bulunması veya kendi- sinı vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yargılamanın yokluğunda yapılacağı ve karar verileceği dava dilekçe- si yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 36690 ANKARA ASÜYE 24. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2001'176 Davacı Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından davalı Alı Osman Kartal aleyhine açılan tescil davasının 20.6.2001 gûnlü oturumunda verilen ara karar uyannca: Bütûn aramalara ve araştırmalara rağmen davalının tebligata yarar açık adresı tespıt edılemediğınden ilanen teblıgat yapılmasına karar venlmiştır. Davalı Ali Osman Kartal'ın yargılamanın ertelendiğı 17.9.2001 günü saat 9.15'te Ankara 24. Âsliye Hukuk Mahkeme- si'nin duruşma salonunda hazır olması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesı aksi takdirde HUMK'nun 213 ve 377. maddelen gereğmce yokluğunda yargılamalara devam edılip karara bağla- nacağı hususu dava dilekçesi ve durusma günü yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Keyfıyetın yasal olarak ilanma. Basın' 37907 ANTİK ÖREN'DE TÜRK VE AVRUPA KÜLTÜRLERİYLE İÇİÇE TATİL YAPMAK AYRICAUKT1R HOTEKONAKUUf F9TURVUJ18 25 konak odjsı. 100 iaşdik restoran, j Tenunuı 2001 "YaşlT nıeşe palamudu ağaçlannın leziz Ege&Avrupa , Haef Komk Ufc 1 ki? YP 17iMO4X)O.-TL aitında, Antik Şehir Ören'in üstûnde mutfikçqitleasnackbar.kûlrûrel ] F aTur Vfe: 1 Kişı YP 18J00Ü00.-TL vegûller-çim]erleiçiçel3apânlûks eâlenceler. sa sporlan. tarihi gezi.'er , M v a ş u c r e t s l 2 ; [2ya4 \5o vılla: 2 oda. don, geniş baikon İNCE ELENMİŞ, ALT1N SARISIKUMLU. YÜZMEİŞTAHINIZIKABARTACAK OAN ÖREN PLAJI" Tel: (266) 416 43 01 -02 Fax: (266) 416 43 03 Ören-Burhaniye TURKCELL MALATYA 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞrNDEN Dosya No: 2000/367 Mehmet Fırat ile Seher Fırat arasındaki boşanma davası- nın kabulüyle Malatya. Akçadağ ilçesi. Taşevler Köyü, Cılt:0065. Kütük: 0851 "de nüfusa kayıtlı Hasan-A.Fat- ma'dan 1971'de olma Mehmet Fırat ile aynı yerde kayıtlı Mehmet- Yeter'den 1974'te olma Seher Fırat'ın boşanmala- nna daır mahkememızden venlen 9.5.2001 gün ve 2000 367-2001,223 sayılı karar. adresi meçhul davalı Seher Fı- rat'a ilanen tebliğ olunur. Basın: 37486 tLAN T.C. ANKARA 9. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo: 2001/180 Davacılar: 1- Atilla Ceyhan, 2- Celal Özci Vekılı: Av. Eser Öcal Davalı: Yeşim Eryaşar - Dalboyu Sok. No: 33/6 Siteler/ Ankara Dava: Tapu iptali ve tescil Konu: Duruşma günü tebliği Davacılar Atilla Ceyhan ve Celal Özci vekili tarafından Dalboyu Sokak No: 336 Si- teler-Ankara adresinde olduğu bildırilen Yeşim Eryaşar aleyhine açılan tapu iptali ve tes- cil davasında davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar veril- miş olmakla, Yukanda adresi belirtilen Yeşim Eryaşar'ın yargılama günü olan 18.09.2001 günü sa- at 09.40'da duruşmada bulunması ya da bulunmadığı ve kendisini bir vekille temsil et- tirmediğı takdirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 213. maddesi uyannca yar- gılamanın yokluğunda yapılacağı, daveti verine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basin: 38271 PENCERE Alternatif ya da Seçenek?.. Kahvede pinekleyen adam: - Abi, dedi, sen bu işin sonunda Allahaşkına bir hayır görüyor musun?.. Kahvedeki adam deyip geçmeyin, okumuş, yaz- mış, diplomalı, bankacı, maliyeci ağzını açtı mı dış borç, iç borç, ekonomi, vesaire, döktürüyor. Kişi başına üç yıllık eğitim düşen Türkrye'de yük- sek diplomalı işsizler dönemi başladı... Kahvedeki adam diyor ki: - Abi, benim suçum ne?.. Bizim bankanın içini ben mi boşalttım?.. Yüzde 140'la deviet kâğıdını kapıp ben mi yan gelip yattım?.. Hortumculuk mu yaptım?.. Neden ben cezalandınlıyorum?.. Gel de yanıt bul!.. • Dedimki: -112 milyar dolardış borç, 70 milyardolar iç borç varmış; alternatif yokmuş... Güldü: - Abi, bu uyguladıklan program sanki alternatif mi?.. Yeniden borçlanmak borcu büyütmekten başka ne işe yarayabilir ki?.. - Alternatif ne?.. - Bu dava dışarda değil, içerde çözülür... - Nasıl?.. - Bugün devleti faiz haracına bağlayanlann ikti- dan Türkiye'yi yönetiyor... - Ne demek o?.. - Abicim, herif dışanya dayanan Galata bankeri gibi devleti bağlamış!.. Yüksek faizli 70 milyar do- larlık iç borç kime?.. Yoksa deviet sokaktaki vatan- daşa mı borçlu?.. Köylüye mi, işçiye mi, emekliye mi, memura mı, polise mi, dürüst işadamına mı, es- nafa mı, kime yüzde yüzün üstünde faizle 70 mil- yar dolar borçlanmış bu deviet?.. - Birazınlıkdiyorlar... - Ha şunu bileydin, Türkiye'yi IMF'ye bağlayan da bu azınlığın kendisi değil mi?.. - Ne yapmalı?.. - Borç yönetimi diye bir şey çıkardılar, bu gidiş- le borç yönetimi olanaksız... - Nasıl?.. - Bir kalemde Amerikan Dolan'nı 670 bin liradan 1 milyon 250 bin liraya çıkaran. öylesine büyük bir vurgun şavulladı ki üretimden yoksun şu ülkede borç- lan ödemek olanaksızlığa sardı. Her kim azıcık ker- rat cetveli biliyorsa nasıl bir çıkmazda olduğumu- zu anlayrverir!.. Bankalan boşaltanlara borç öde- mek için vatandaşa yeniden vergi yükü vurmanın ahlakla bir ilişkisi var mı?.. - Sen ne diyorsun?.. - Herkesin dediğini söylüyorum abi; öde, öde, öde, sonu gelmez bu borcun!.. Dünya bankalan ne- den bize kapalı?.. Dışardan yatırım Türkiye'nin semtine uğramıyon IMF'nin elinde rezil rüsva ol- duk; IMF direktörü devletin içine girmiş, neredey- se Cibali Karakolu'nun komiserini bile atayacak... - Lafı nereye getirmek istiyorsun?.. Kahvedeki adam dedi ki: - Ben lafı bir yere getirmek istemryorum, laf bir yere kendiliğinden geliyor. • Borçla ödenen borç bitmez... Zenginin borcunu üstlenen yoksulun yaşamın- dan hayır gelmez... Yalnız faizini ödeyebildiğin borçta, ömür biter, borç bitmez... Borç yönetiminden medet uman hükümete, ay- vayı yemiş koalisyon derler... ödeyemeyeceğin borcun önüne oturma!.. MENEMENİCRA DAİRESİ'NDEN GAYRÎMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI Dosya No: 1999/1144 Esas Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Menemen Mermerli Mahallesi Kumtepe mev- kii 100 ada, 7 parselde kayıtlı Jzmir- Çanakkale asfaltı üze- rinde 5621.00 m2 alanlı halihazırda benzin istasyonu ve müş- temilatı olarak kullanıhnakta. 7.50 m2 yüksekİiğinde beto- narme bir bina bulunmakta 150.00 m2 aİanında idari bürolar ve market olarak kullanılan betonarme bir bına daha vardır, dış cephe doğramalan alüminyum, zemin döşemesi seramik- tir. tdari bina ve marketin üstü terastır. 530.00 m2 alanlı kano- pisi olan tesiste 3 pompa odası, araba yıkama lifti ve hava sa- atı bulunmaktadır. Muhammen bedeli: 625. 000.000.000.- TL'dir. 20.5.2014 tarihine kadar Turcas Petrolcülük AŞ lehine intifa hakkı mevcuttur. Saoş şarrJan: 1- Satış, 10/8/2001 günü saat 16.30'dan 16.40'a kadar Me- nemen Belediye Dügün Salonu'nda açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir be- delle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kahnak şartıyla 20/8/2001 günü aynı yerde, aynı saatte ikinci arttır- maya çıkanlacakhr. Bu arttırmada da bu miktar elde edileme- mişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok art- tırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40'ını bulması ve satş iste- yenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla ohnası ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma mas- raflannı geçmesi lazundıı. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazınıdır. Sanş, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellahye resmi, ihale pulu, tapu harç ve mas- raflan alıcıya aittir. BirÜaniş vergiler satış bedelinden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayri- menkul üzerindeki hakJannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde daire- mize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylasmadan hariç bırakılacaklardır. 4- thaleye kanlıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak su- retiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. thale farkı ve temerriit faizi aynca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark. varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafi verildiği takdirde isteyen alıcı- ya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve mündere- catını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyen- lerin 99/1144 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğumüze başvurmalan ilan olunur. 20/8/2001 (*) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 38239
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle