Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 TEMMUZ 2001 SALI
10 DUNYA VE TURKIYE
KAVŞAK
OZGEN ACAR
'Mavi Akım'a Kaynak Yapılıyor
Türkiye'nin 21. yüzyılda enerji kay-
nağını oluşturacak doğalgaz dışa-
hmlarından önemli bir proje için ilk
somut adımın perşembe günü Sam-
sun'da, ikincisinin ise 30 Temmuz'da
Erzurum'da atılması bekleniyor.
Türkiye, 15 milyar metreküplük
doğalgazını bugüne değin (likit gaz
dışında) tek kaynak olarak Trakya
üzerinden Rusya'dan alıyordu. Or-
ta Anadolu için 16 milyar metreküp-
lük yeni doğalgazı da Rusya'dan
alacak. 1213 km uzunluğundaki
Stavropol-Anka-
ra boru hattı "Ma-
vi Akım" olarak
biliniyor.
Doğalgazı sa-
tan Rus Gazp-
rom şirketinin
temsilcileriilega-
zıAnkara'yataşı-
yacak Türk BO-
TAŞ şirketinin yö-
neticileri, bir ak-
silik olmazsa perşembe günü Sam-
sun'da ilginç bir törende buluşa-
caklar. Törende Mavi Akım'ın ilk iki
borusu kaynatılarak, hartın yapımı-
na başlandığı uluslararası piyasaya
sunulacak.
20 Temmuz'da, bu boru hartının
denizaltındakı 396 km'lik bölümü-
nü döşeyecek Italyan Saipem şirke-
tinin "Castro Oto" adlı gemisi Bo-
ğaz'dan geçerek Karadeniz'de ça-
lışmaya başlayacak. Bu gemi ancak
200 metre derinlikte boru döşeye-
biliyor.
RUSYA
r" Stavropol
Ktradeniz
Samsunv'
Ankara
TÜRKİYE
Türk gipişimcisine yeni pazarlap
4 Ağustos'ta ise Italyan şirketinin
daha derinlerde boru döşeyebilen
"Sapiem 7000" adlı gemisi Karade-
niz'e açılacak.
Daha önce Meksika Körfezi'nde,
Akdeniz'de ve Kuzey Denizi'nde çe-
şitli derinlıklerde boru hattı döşe-
yen bu gemınin, Karadeniz'de Ma-
vi Akım hattında bir dünya rekoru kır-
ması bekleniyor. Mavi Akım, 2100
m. derinliğe inecek ilk boru hattı
olacak.
Nisan 2002'de Mavi Akım'dan
geçecek ilk do-
ğalgaz An kara'ya
ulaşacak. Za-
manla 16 milyar
metreküpe çıka-
cak. Trakya gazı,
Marmara ve Ege
bölgesinde yeni
tüketicilere yön-
lendirilirken, Ma-
vi Akım Sam-
sun'dan başlaya-
rak Ankara dahil Orta Anadolu'nun
gereksinimlerinı karşılayacak.
30 Temmuz'daki ikinci somut adım
ise ABD ambargosuna karşın ses-
siz bir biçimde kotanlan Iran doğal-
gazının Erzurum'a ulaşması ile atı-
lacak. Böylece gelecek yıl bu tarih-
lerde Türkiye'nin 50 milyar metre-
küplük doğalgaz ısteminin önemli
bölümü karşılanmış olacak. Sırada
Azerbaycan ve Mısır doğalgazları
var. Bu gazların da 2005 yılına ka-
dar Türkiye'detüketıminebaşlana-
cağı anlaşılıyor.
Geçen hafta Türkiye'den sessiz
sedasız bir Cumhurbaşkanı getdi
geçti. Rusya Federasyonu'na bağ-
lı, Kafkasya'nın küçük ve özerk
Kuzey Osetya-Alanya Cumhur-
başkanı AJeksandır S. Dzasohov
Ankara ve Istanbul'da çeşitli gö-
rüşmeler yaptı. Konuk Cumhur-
başkanı, Türk CumhurbaşkariM^h-
met Necdet Sezer'e ülkesi ıle
Türkiye arasındaki ekonomik ve
ticari ilişkileri geliştirmek istediği-
ni somut örneklerle anlattı.
Bu projelerden biri, yapımına
başlanmış bir hidroetektrik santral
ile ilgiliydi. SantraJın bitirilmesi için
18 milyon dolar gerekiyordu. Bu
miktarla santrala yatırım yapacak
bir Türk ortak arıyordu. Santral
üretime geçince Gürcistan üzerin-
den Türkiye'ye elektrik satılabile-
cekti. Ikıncisi, gelecek on yılın en
önemli projelerinden biri olan "Ipek
Yolu"na ülkesinin bir kılçık karayo-
lu ile bağlanmasını hedefliyordu.
Türk turistlerini kayak için ülkesi-
ne bekliyor, Türk yatınmcılan da otel
yapmayaçağmyordu. Kafkaslar'da
ekonomik ilişkilerin güçlenmesi-
nin bölgeye istikrar ve banş geti-
receğine inanan Dzasohov, Anka-
ra'dan olumlu izlenimlerle aynldı.
Bu ziyaret bir gerçeği ortaya koy-
du. Türk işadamlannı, Rusya gibi
geniş topraklara yayilmış bir ülke-
de önemli, ancak yerel iş olanak-
lan bekliyordu. Bu ülkeden Türki-
ye'ye gelen "bavul" tüccarlannın
tersine, Türk girişimcileri de Mos-
kova'yı devreye sokmadan, bu ül-
kenin çeşitli büyük kentlerinde ti-
caret yapabileceklerdi.
örneğin, Konya-Kulululann is-
veç'e göç ederek yalnızca orada
yoğunlaşmalan gibi bir "nokta vu-
ruşu" ile Türk tşadamlan da bu ge-
niş pazarda çeşitli noktalan parsel-
leyebilirlerdi. 1970'lerde Gazian-
tep'te yürüyen merdiven yapıp da-
ha o günferde Avrupa'ya satma
becerisini gösteren Türk girışimci-
lerinin yaratıcılığı, bu ticaret odak-
lannda da rahatlıkla sonuca gkte-
bilirdi.
Ankara-Moskova, Istanbul-
Moskova yerine Gaziantep ve
Kayseri'deki Anadolu kaplanlan
kendilerine bu geniş haritada
önemli pazar noktalan bulabilir-
lerdi. Bu konuda öncelikle yerel
sanayi ve ticaret odaJanna büyük
iş düşüyordu.
Şehit toprakları peşkeş çekiliyor
Istanbul antika müzayedelerinde
ya da antika galerilerinde sıkça kul-
lanılan bir deyim vardır "Saraydan çık-
ma!" Osmanlı hanedanından çok,
saraya yakın vezir vüzeranın çocuk
ve torunlanna miras kalan antikalar
ya da konak ve yalılar, zamanla pa-
rasızlıktan ve günlük yaşamı sürdür-
mek, biriken borçları ödemek için el-
den çıkanlır. Oysa doğal olarak torun-
ların bu birikime yeni maddi olanak-
ları ekleyerek daha da varlıklı olma-
ları beklenirdi.
Türkiye Cumhuriyeti de bugün ata-
dan kalrha variıklarını satan bir Os-
manlı mirasyedisi gibi davranıyor. Bu-
nun en somut örneği ise TBMM'de
kabul edilen "HazineyeAit Taşınmaz
Malların Değerlendirilmesi Kanu-
nu"dur. Hazineye ait bu taşınmazla-
nn koruyucusu olması gereken bu-
günkü basiretsiz yöneticilere bu top-
raklar kimden kaldı? Bu toprakları
karılan ile sulayan atalardan değil mi?
Şimdi ne oluyor? Telekom gibi, ka-
mu bankaları gibi ve nice kamu or-
taklığı gibi bu topraklar da üstelik yok
pahasına yerli yabancı sermaye sa-
hiplerine peşkeş çekiliyor. Bu top-
raklarda gelecek kuşaklann hakkı yok
muydu?
Konunun bir başka ilginç yanı, bu
topraklar üzerinde binlerce tarihsel,
kültürel ve dinsel mirası barındıran
höyük ve tümülüslerin de satılması-
dır. Hükümetin gözü hiçbir şey gör-
müyor. Anadolu'nun tarihini de peş-
keş çekiyor. Üstelik var olan bir ya-
sadaki bir başka kuralı görmezlikten
gelerekten... Söz konusu yasa, özel
kişilerin elinde bulunan ve bu tür ta-
rihsel kalıntı içeren topraklann istim-
laki için para bulunamadığı takdirde,
eşdeğerde bir kamu arazisi ile takas
edilmesini öngörüyor. Şimdi bu ola-
nak da ortadan kalkıyor. Hükümet,
kendi bindiği dalı değil, bundan son-
raki hükümetlerin dallannı da kesiyor.
Bu yasanın da Çankaya Köşkü'nden
dönmesini dileriz.
Son aylarda basınımızdaki ilginç
bir gelişme dikkatimizi çekiyor.
Avusturya Başbakanı resmi temas-
lar için Ârtkara'ya geldi. Konuk Baş-
bakan'ın, Türk meslektaşı ile neler
konuştuguna ilişkin tek satır yok.
Nevar? 1.90 boyunda Avusturya-
k sanşın danışmanın fotoğrafı ve öy-
küsü. Türk-Yunan Dışişleri Bakan-
lan Sakız-Kuşadası'nda buluştu-
lar. Görüşmenin içeriğinden tek sa-
öryok. Ne var? Yunan Dışişleri Ba-
kanı'nın eşinin mini etekli bacak-
fannı gösteren fotoğraf var.
Bir gazetemizde beş sütuna bir
başlık: "Densiz Rus 'a kibar cevap. °
Anımsayacaksınız, Çeçen terö-
ristter Istanbul'da Svvissotel'i basıp
turizrnedarbe indirmelerine karşın,
nesmi makamlann hoşgörüsüyle kar-
şılaşmışlardı. Bu olayın ardından
Türkiye'ye geten Rus.Dtşişleri Baka-
rtı tgofivonov, aynı otelde kalaca-
ğını söylerken "Inşallah Çeçenler
basmaz" diye diplomatik bir dille
eteştirisjni de yapmtştı. Bu gazete-
mize göre Çeçenlerin otel basma
terörü önemii değil, bu gerçeği or-
taya koymak "densizlik"ti. Ankara-
Moskova arastndaki gerginliğin gi-
derilmesi içinyapılan bu ziyarete bu
başlık katkıda mı bulunmuştu, yok-
sa bu gazeîemiz mi "densizlik" yap-
mıştı onu bilemem.
Bir başka gazetemizin bir haber
başlığı, "ABD'ye inatIrak'a 2. kapı"
idi. Gazetecinin görevi tahrik etrnek
değildir. Bu başlıktan kim zarar gö-
rim^ Türkiye,'ABD 'yeinatolsun" di-
ye değil, "u/usa/ç;Aarta/7n/"gözönü-
ne alarak Irak'la2. kapıyı açmaya ka-
rar vermişti. Mahalle kahvesi dili ile
atılan bu başlığın Türkiye'ye gethisi
acaba neydi? Bu ömekler arttınla-
bilir. Cumhuriyet'in pazartesi günle-
ri, öteki gazeteler gibi, yöneticiden
mektuplan artık yayımlanmıyor.
Olsaydı bunlar da yazılabilirdi, di-
ye düşündüğüm için bu konuya de-
ğindim. Acaba basında tiraj kana-
masınm ardındaki gerçek neden,
bu tür haber anlayışı olabilir mi?
Elmek: oacar(a superonline.com Fax: 0312. 442 79 90
Dönem başkanlığı sona eren İsveç'in Ankara Büyükelçisi Cumhuriyefz konuştu:
AB ııygıdiuııa bekliyor
LEYLA TAVŞANOĞLL
isveç'in altı aylık AB dönem başkan-
lığı bitti. Bu sürede Isveç hedeflenne
ulaştı mı? Türkiye'nin AB'yle ilişki-
lerine nasıl yardımcı oldu? Bu sorula-
n, Ankara 'daki görev süresi yakında so-
na erecek olan Isveç Büyükelçisi Hen-
rik Liljegren'e yönelttik.
-tsveç,dönem başkanlığı süresince ne-
leri başardı?
Isveç olarak biz AB içinde daha çok
saydamlık sağlanmasını istiyorduk ve
bunu başardık.
- Isveç, özellikleTürkiye'nin AB tam
ü> eliği ada> lığı konusunda önemli des-
tekler sağladı...
BaşkanJığımızın Türkiye bağlamın-
da oldukça başanlı olduğunu söyleye-
bilirim. Ama bu sadece Isveç'e değil,
Türkiye'ye de bağlı. Başkanlığımızda
AB, ortaklık anlaşmasını benimsedi.
Türkiye ulusal programını kabul etti.
Bu iki adım Is\eç'in dönem başkanlı-
ürkiye'nin, açıkladığı
öncelikler konusunda ev
ödevlerini yaptığını belirten
Büyükelçi Liljegren, "Şimdi
uygulama bekliyoruz" diyor.
Liljegren'e göre siyasi haklar ve
siyasal konular, ekonomik
reformlar kadar önemli.
ğı sırasında atıldı. AB ve Türkiye ara-
sındaki siyasi diyalog daha sıkılaştı.
Dönem başkanı olmamızdan önce ki-
mileri "Acaba ls\eç bize karşı duzgün
bir tutum mu izleyecek, \oksa Türld-
ye'nin AB yoluna engeüer koyacak mı?"
kaygısı içinde\diler. Ama artık İsveç'in,
öbür AB ülkeleriyle birlikte gayet ya-
pıcı davrandığı anlaşılmıştır, umanm.
- Peki, Türkiye ev ödevini gereğince
yapıyor mu?
Gayet iyi yapıyor. Ben Büyükelçi
Volkan Vural başkanlığındaki Türki-
ye'nin AB sekretaryasını da kutlamak
istiyorum. Hazırlanan belge etkileyi-
ci ve kapsamlı. Türkiye. en azından
niyetleri. açıkJadığı öncelikleri konu-
sunda ev ödevini çok iyi yaptı. Ama hâ-
lâ, uygulamayı bekJiyoruz. Evet, Tür-
kiye'de ekonomik kriz patlak verince
EylemcilersürgündeAvusturya'nın Salzburg kentinde devam eden, Avrupa Ekonomi
Zirvesi'ni protesto ederken polisle çatışmaya giren küreselleşme
karşın göstericilerden 400'ü \'i\ana">a süriildü. Salzburg polisi,
önceki akşam saatierinde çıkan olmlarda biri ağır olmak ü/ere 5
polisin yaraJandığını. İ1 göstcricinin gö/alnna alındığını
açıkladı. Polisin gösteri alanında gece bo\unca kalmakta ısrar
eden küreselleşme karşırı 400 kişi\i de özel bir trenle başkent
Vlyana'ya gönderdiği ka\dedildi. ( Fotoğraflar: AP)
merkezi liderlik dikkatlerini buna çe-
virmek zorunda kaldı. Ama siyasal
haklar, siyasal konular da çok önem-
li.
Ekonomik reform paketi aynı za-
manda ulusal programın bir parçası.
- Gümrük Birliği Anlaşması'nda
Türkşirketlerinin AB'yle vaptıklan iş-
leri, bundan doğan alacaklannı düzen-
leyecek,denedeyecekbir kurum yok. Bu
sizce nasıl düzenlenecek?
Bu çok iyi bir soru. Ama bu Türk hü-
kümetiyle Ankara'daki AB Komisyo-
nu arasında düzenlenmesi gereken bir
mesele.
- Sizce Türkiye AB üyeüğine hazırmı?
Türkiye hiç kuşkusuz değişim için ol-
gun bir dönemde. Ülkede değişimin
radikal olması gerektiği bilinci bulun-
duğu gayet açık. Bu bilinç biraz da ga-
liba ekonomik durum ve IMF'nin tav-
siyeleri nedeniyle yerleşti.
Büyük bir olasıhkla bu durum AB
üyeliğine doğru hızla yol alma konu-
_ sunda Türkiye için itici güç ola-
caktır.
'Ne zaman çekileceginj
bilmek bir sanatür'
- Siyasilerin hemen hemen her
ağızlannı açmalanndan sonra pat-
lak veren ekonomik krizlerin ar-
dından Türkiye'nin Dünya Banka-
sı ya da IMF'ye yardun için koş-
ması sizcene kadar doğru bir dav-
ranış? Egemen bir ülke böyle dav-
ranabilir mi?
Bu sorunun cevabı yine sorunuz-
da yatıyor. Bir ülkede söylediği
sözler nedeniyle ufak çapta bir fe-
lakete sebep olan bir siyasi, görev-
den çekilir. En doğru zamanlama-
yı yaparak ne zaman çekileceği-
ni bilmek bir sanattır.
- Bir dönem Türkiye'nin AB
üyeüginin önünde en önemli engel
olarak Vünanistan'la iiişkjlerinin
kötülüğü gösteriliyordu. Şimdi bu
ilişkilerde bir yumuşama var. Siz
bu yumuşamaıun geleceğini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Türk-Yunan ilişkilerinin gelişi-
mi bir dıplomat için çok ilginç bir
inceleme konusu. llişkiler hem
iyimserlik doğuruyor; zaman za-
man da meydana gelen tatsızlık-
lar nedeniyle kaygıya neden olu-
yor.
Isveç ve öbür Kuzey ülkeleri
200 yıl önce savaşırlardı. Artık o
dönemi aştık. Eminim bir gün Tür-
kiye'yle Yunanistan. geçmişte
olanlar ve kendi yaptıklannı şaka-
laşarak hatırlayacaklardır.
Sosyalistler, genişlemeye karşı değil, ancak "iki vîtesli AB" görü$ünü savunuyorlar
Belçika'da ilk günden Nice pürüzü çıktıBRÜKSEL(AA)-Belçıka"da
koalisyon hükümetinin güçlü
kanadını oluşturan Valon Sos-
yalist Parti (PS) Başkanı Elio
Di Rupo. "Nice Anlaşması'nı
onaylamanın sosyalistler açı-
sından zor olacağuu" söyledi.
Elio Di Rupo, basına \ erdi-
ği demeçte, Irlanda'daki refe-
randum sonuçlannın hatırla-
tılması ve Belçika'da referan-
dum uygulaması bulunmadığı-
na değinilerek, parlamentonun
Nice Anlaşması'nı onaylama-
• Parlamentonun Nice Anlaşmasrnı bugünkü haliyle onaylamasının
sosyalist parlamenterler için zor olacağı belirtiliyor.
sı gerekip gerekmediğinin so-
rulması üzerine, bugünkü ha-
liyle Nice Anlaşması'nı onay-
lamanın sosyalist parlamen-
terler için zor olacağını belirt-
ti. AB'nin karar veremez hale
gelmesi durumunda, aday ül-
kelerin tam üye olamamaktan
daha da büyük bir hayal kınk-
lığı yaşayacaklannı ifade eden
Di Rupo, önce AB'nin iç re-
formlannın sağhklı şekilde ya-
pılması ve kurumlannın işler-
liğini garanti altına alması ge-
rektiğini, Nice Anlaşmasf nın
bu amaçla gerekJi değişimi sağ-
lamadığını ima etti.
"Genişlemeden yanayız'
AB'nin genişlemesinden ya-
na olduklannı, komşu ülkele-
rin dışlanması halinde savaş, fa-
kirlik ve istikrarsızlığın körük-
leneceğini ifade eden Elio Di
Rupo, böyle bir durumda ka-
çak göçün de yüz misli artaca-
ğını, tek çarenin aday ülkeler-
de ekonomik gelişmeyi des-
teklemek olduğunu söyledi. Di
Rupo, genişlemenin maliyeti-
nin yüksek olduğunu kabul
ederek, "Medenibirtoplumda,
banş içinde yaşamak için. ge-
lecekteekonomikveya sflahh ça-
nşmalann bedeliniödemekye-
rine bugün para harcamakda-
ha iyi olur" dedi. "İki vitesK
AB" görüşünü savunan Di Ru-
po, 6,7 veya 8 AB üyesinin bir-
birleriyle daha fazla yakınlaşa-
rak, diğerleri tarafından fren-
lenmeden, daha ileri adımlar
atabileceklerini söyledi.
AB'nin yeni dönem başka-
nı Belçika, liberal, sosyalist ve
yeşillerden oluşan koalisyon
hükümeti ile yönetiliyor.
Umman Dışişleri Bakanı Bin Abdullah, Cem ile Türki>e-l mman ilişkilerini görüşrü.
Umman'dan Türkiye'yeKıbns desteği
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Um-
man Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alavi
bin Abdullah, Türkiye'nin Kıbns konu-
sunda görüşlerini desteklediklerini be-
lirterek. "Kıbns sonınu ancak adadaki
Türklerle Rumlaruı eşitliği esasına göre
çözülebilir" dedı.
Cem - Bin Abdullah görüşmesinde
Türkiye ile Ümman arasında ekonomik
ilişkilerin güçlendirilmesi ve işbirliği
alanlannm genişletilmesi kararlaştınl-
dı.
Cumhwbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,
Bin Abdullah ı kabulünde, Umman'ın
izlediği politikalanyla bölgesinde banş
ve istikrâra katkıda bulunmakta oldu-
ğunu söyledi. Türkiye'nin Umman ile ara-
sındaki yakın işbirliğini daha da geliş-
tireVerek güçlü bir ortaklığa dönüştünnek
istediğini kaydeden Sezer, iyi dilek me-
sajının iletilmesini istediği Umman Sul-
tanı Kabus'u Türkiye'ye davet etti.
Türkiye tarama sürecenin başlatılmasını istiyor
Aııkara, BrüksePden
işaret beklîyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AB ile üyelik müzakerelerine 2004
yılından önce geçmek isteyen Türki-
ye, buna kapıyı aralayacak "tarama
sürecinin" bir an önce başlatılması-
nı istiyor. Bir önceki dönem başkanı
Isveç'ten bu konuda olumsuz yanıt
alan Türkiye, şimdi yeni dönem baş-
kanı Belçika'dan işaret bekliyor.
Belçika Dışişleri Bakanı Louis
Mkhel'in, bugün gerçekleştireceği
Ankara temaslan sırasında, üyelik
sürecine ilişkin önemli mesajlar ve-
rirken, tarama süreci konusundaki
yaklaşımlannı da açıkJığa kavuştur-
ması bekleniyor. Isveç, Türkiye'ye ta-
rama sürecinin müzakerelerle bir-
likte başlayabileceği, bunun dışında
ayn veya öncelikli bir uygulama ola-
mayacağını bildırmişti. AB, Türki-
ye ile müzakerelerin de ancak "siya-
sikriterfer üzerindeyeterfiçahşmagös-
terilmiş" olması durumunda başla-
yabileciğini kaydediyor.
Türkiye'nin, müzakere öncesi aşa-
ma olarak gördüğü tarama sürecine,
zaman kaybetmeden başlamak iste-
mesinin ardında, müzakerelerin 2004
yılı sonrasına sarkması durumunda
AB'nin kendi koşulları nedeniyle
"genişlemetreninin kaçınlabileceği''
endişesi yatıyor.
Türkiye'nin üyeliğine destek az
AB'nin kamuoyu yoklamalan ku-
rumu Eurobarometre'nin verilerine
göre, her 10 AB vatandaşından biri
Türkiye'yi tam üye görmek isterken,
her 10 kişiden ikisi buna karşı görüş
bildiriyor. AB'ye katılımı istenme-
yen ülkeler ise şöyle sıralanıyor: Ar-
navutluk (yüzde 23), Türkiye (yüz-
de 20), Fas ve Bosna-Hersek (yüzde
19), Yugoslavya (yüzde 15).
AB vatandaşlannın öncelik verdi-
ği konular sıralamasında işsizlik, va-
tandaşlık hakJan, gıda güvenliği, sağ-
lık ve çevre önde geliyor.