Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 HAZİRAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
J. «J.K. kulturC« cumhuriyet.com.tr 15
Şiirleri, romanlan, hikâyeleri, denemeleri ve araştırmalanyla estetik kusursuzluğun ustası
Ahmet Hamdi Tanpınar 100 yaşmda
AJİLLABİRKtYE
Hiç kuşkusuz ki bir zamanlar Gümüşsu-
yu'ndaki evinin sokağında oturmam değil be-
ni Tanpınar'adoğruçeken. (Yalmzcabeni mi?)
Belki romanlanndaki "yapTnın olağanüstülü-
ğii -insan yıliar geçtikçe daha iyi anlıyor-, şiir-
lerindeki dize kusursuzluğu, belki de Beş Şe-
hir'deki kentleri, -R. Barthes'ı bile kıskandıra-
cai- okuma yetisi. Özcesi, yazınıaedebiyatın
kendisi...
Edebiyatımıza damgasını vurmuş -birşairin,
romancının. hikâyecınin, denemecinin, estetin.
öğreticinin- Ahmet Hamdi Tanpuıar'ın 100.
dogum gününde yaşamını ve sanatını kısaca
anımsayahm.
Tanpınar 23 Haziran 1901'de Istanbul'da
doğdu; 24 Ocak 1962'de gözlerini yaşama ka-
padığında yine lstanbul'daydı. Babası kadılık
görevinde bulunduğundan, ortaöğrenimini
Anadolu'nun çeşitli kentlerinde sürdürdü.
1923 'te yükseköğrenimini Istanbul Üniversite-
si Edebiyat Fakültesi'nde tamamladı. Yahya
Kemal'in öğrencisi oldu ve ondan son derece
etkilendi. önce yine Anadolu'nun çeşitli kent-
lerindeki liselerde edebiyat öğretmenliği yap-
tıktan sonra; 10 Edebiyat Fakültesi Yeni Türk
Edebiyatı kürsüsüne profesör olarak atandı.
1942/46 arası bir dönem milletvekili seçildi;
Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik dersleri
verdi. Daha sonra Edebiyat Fakültesi'ndeki gö-
revine döndü.
Kendi dûşlerryle yarattıgı özei dflnya
Tanpınar, "yazı hayanna" şiirle başlamıştır.
Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri, imge zenginli-
ği ve müzik kaygısı taşır. Ilk şiirlerinde sembo-
lizmin ve AhmetHaşim'in etkisi altındadır. Kü-
çük yaşta yitirdiği annesinin acıstnı ve o yılla-
nnın anılannı, mütareke yıllanndaki gençliği-
nin hüzünlü anlannı dile getirir. Öte yandan bu
temalarla birlikte gereksinim duyulan bir sev-
ginin özlemi de görülür.
Yaşamının erken yıllannda ölümle "tanış-
ması" dolayısıyla yapıtlannda "ölüm kavra-
mı" çoğunlukla "dramatik" bir yapı, bıı özel-
lik olarak yeralır. Bunun devamlıhğında, onun
sanatçı kimliğinde çok önemli bir yeri olan "za-
man** teması, bir başka sorunsal olarak karşı-
mıza çıkar.
Zaman konusunda Bergson'dan etkilenen
Tanpınar için zaman, parçalanmaz yekpare bir
andır. Nitekim, "Ne İçüıdeyim Zamanm",
"Bursa'da Zaman",
u
Zaman Kınntüan" vb. şi-
irleri düşüncesinin dile gelmiş başanlı örnek-
leridir.
Şiirlerindeki acı, özlem, ölümsuzlük, korku
gibi temalar, imgeler ve uyumlu seslerle kuru-
lan yetkin bir yapıya kavuşarak Tanpınar'ın
kendi düşleriyle yarattıgı özei dünyasının için-
de yoğunlaşır.
Şiirdeki titiz işçiliği, kusursuzluğa gösterdi-
ği özen, onun düzyasında da görülür. Romanı-
mızın başyapıtlan arasında yer alan Huzur
(1949) ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1962)
romanlannda bu "yapısaT bir doruğa ufaşır.
"Ahmet Hamdi
Ianpınar, Ban-Doğu
sorununu
derinJemesine yaşayan
ve düşünen bir yazar.
Ban-Doğu çahşması
içinde, Tûrk
toplumunun yüz elli
yıldır yaşadığı
bunalun, maddi-
manevi değer
karmaşası ve kültür
kaybı, Tanpuıar'ın
biricik konusu."
Ilk romanı, "Ülkü" dergisinde 1944 te tefrika
edilen Mahur Beste'dir. Bu romanda Osman-
lı'nın son dönemindeki seçkin bir çevre sergi-
lenır. Geçmışin değerleri konusundaki görüş-
lerine tanık olunduğu gibi, müzığe ne kadar
önem verdiği de bu romanda ortaya çıkar. Ede-
biyat tarihçileri ve eleştirmenler tarafmdan ya-
şamından izler taşıdığı ileri sürülen Huzur'da
birgün (Ikinci Dünya Savaşı ilanının önceki gü-
nü) anlatılır. Ancak geçmişe dönüşlerle. karşı-
mıza "parçalanmaz bir zaman
n
m bir "kesifi
çıkar. Roman, Nuran ıle Mümtaz kışılıklenrun
Hatırlama
Sen akşamlar kadarbüyülü, sıcak,
Rüyaların kadar sade, güzeldin,
Baş başa uzandıkgünlerce ıslak
Çimenlerinde yaz bahçelerinin.
Ömrûn gecesinde sükûn, aydınhk
Boşanan bir seldi avuçlarından,
Bir masal meyvası gibi payfoştık
Mehtabı kırılmış dal uçlarından.
masL Bu değerier çanşmasını sahnelemek iste-
ği romanın aniatun tekniğini de betirier, yapısı-
nı dVDeğerler arasındaki çatışma, karşıtlık,
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde de görülür.
Tanzimat sonrası ile cumhuriyet sonrası arasın-
daki zaman dilimini kapsadığını/imlediğini be-
lirten Moran, bu roman için de şu tanımı ya-
par: "Saatteri Ayarlama Enstitüsü Ud uygarük
arasında bocalayan toplıımumuzun yanlış tu-
tumlaruu, davranışlarmı, saçmalıklannı alaya
alan, eleştirel bir romandır."
Eleştirmenler bir hiciv harikası olarak bak-
 aşaşamının erken yıllannda ölümle 'tanışması' dolayısıyla yapıtlannda
'ölüm kavramı' çoğunlukla 'dramatik' bir yapı, bir Özellik olarak yer alır.
Bunun devamlılığında, onun sanatçı kimliğinde çok önemli bir yeri olan
'zaman' teması, bir başka sorunsal olarak karşımıza çıkar.
arasındaki aşk ilişkisini anlatan bir roman ol-
makla birlikte, bu iki kişinin doğal bir parçası
olduklan Istanbul'a duyulan sevginin, aşkın da
romanıdır. Nitekim bu, romanda karakterlerin
ağzından da dile gelir. BernaMoran roman için
şunlan yazar "Huzur'da romanın 'meselesi'ne
en uygun tekniği ve yapıyı arar Tanpınar. Bun-
dan ötürii, Huzur'u doğru değerlendirebihnek
için romanuı ana fikrini ve bu flkri aktarabil-
mekiçin geüştiriJen tekniği veyapıyı araştırmak
da eleştiriciye düşen bir görev. Huzur'dald ana
fikri kısaca ortaya koymakistersek,birtakını de-
ğerier arasındaki çanşmayı sergilemek ve bu ça-
nşmanın yarattıgı bunalımı Mümtaz'ın IdşJK-
ğmde dile getirmektir dhebUiriz. Yani, estetik
değerlerle sosyo-polhik değerierin ya da roman-
daki somutlaşnuş şekiiyle, Mümtaz'ın kişisel
mutluiuğu ile toplumsal sorumhıluğunun çaöş-
mışlardır romana haklı olarak. Adından da an-
lasılacağı gibi, Tanpınar yine bir altmetin ola-
rak zaman sorunsalına girmiştir. Kendi zama-
nını yaşayan "saat" tutkunu ve sınıf atlayan
Hayri Irdal ile zamanı kendi istediği gibi yaşa-
yan, daha doğrusu kurgulayan diyelim Halit
Ayarcı karakterlerinin romanıdır bir bakıma.
Yeri gelmişken, "başka" bir yazının konusu
olabilecek bir noktaya burada değinmek ge-
rek.Halit Ayarcı 'nın -soyadının Ayarcı olması
boşuna değildir-, yapay (düşsel) birzamanı var-
dır; bu yapay (düşsel) zaman, romanda ~yeni"
olanı imlemektedir. Ancak bu yapay (düşsel)
zaman/ durum başka bir açıdan büyük bir al-
dahnaca/kandırmacadır. Bu başka bir açı da sa-
at tutkunu olan, somutla ilgilenen, bir bakıma
geçmişteki değerleri de imleyen Hayri Irdal'ın
bakışıdır. Ama, bilindiği gibi, Irdal memin al-
tında yatan sosyo-ekonomık nedenlerden dola-
yı, bu aldatmaca zamani/ durumu kabullenir,
giderek de benimser.
Kuşkusuz Tanpınar' ın edebiyat emeği bu ka-
dar değil. Özellikle 19. AsırTürk Edebiyatı, ta-
rih ve denememizin biricik yapıtı olan Beş Şe-
hironun kendi yazarlık coğrafyasının güçlü ır-
maklandır. Şiirleri, romanlan. hikâyeleri, de-
nemeleri, araştırmalanyla savı/sorunsalı olan
bir yazardır; öte yandan da estetik kusursuzlu-
ğun en büyük ustasıdır.
Okullarda, hakknyla okutulmalı!
Yaşadığı, tanık olduğu toplumun "geçiş" dö-
neminin sorunlannı. buna ilişkin düşünceleri-
ni yapıtlannda -estetik düzlemde de- ele almış-
tır. Selahattin Hilav, bu konuda şunlan yazar:
"Ahmet Hamdi Tanpınar, Ban-Doğu sorununu
derinlenıesine yaşayan ve düşünen bir yazar.
Ban-Doğu çaoşması içinde, Türk toplumunun
yüz elli yıldır yaşadığı bunahm. maddi-manevi
değer karmaşası ve kültür kaybu Tanpınar'ın
biricik konusu. Ama işin ilgi çeken yanı, Tan-
puıar'ın, bircok Türk yazar ve düşünüründen
faıidı olarak kolay bir çözüm yolunu benim-
semeyişi. Tanpınar, kapitalizmin darbesi alon-
da ufalanan geleneksel Asyavi- Osmanh-Türk
toplumunun maddi ve manevi parçalanışına,
bir kültür yokhığuna mahkûm oluşıuıa çare
ararken. yıİlanür ileri sürülen ve geneUikle k-
abul edilenideolojik reçetelere kaymryor." Türk-
çenin büyük yazan Ahmet Hamdi Tanpınar'ı,
dogumunun yüzüncü yılında saygiyla anıyoruz.
Ne yazık ki -sitem etmeden de geçemiyorum-
, toplumumuzun Tanpınar gibi değerlenn var-
lığı, yapıtlan umurunda değil. Nâzun Hikmet
gibi, BehcetNecatigilgıbi. Gönül isterki, okul-
larda böylesi büyük yazarlanmız, değerlerimiz
hakkıyla okutulsun. öğretilsiıı.
Dağıtımcılar
IstanbuVa gelecek
• 35 Avrupa ülkesinin üye
olarak katıldığı AVE
(Audiovisual Eureka) bu yıl
15-18 Kasım'da gezici film
marketini Türkiye'ye taşıyacak.
Marketin konusu: 'Spot Işıklan
AltındaMüzik'.
Kültür Servisi - Avrupa
Konseyi ve Avrupa
Birliği çerçevesinde 35
AvTupa ülkesinin üye
olarak katıldığı AVE
(Audiovisual Eureka), bu
yıl 15-18 Kasım
tarihlerinde gezici film
marketini Türkiye'ye
taşıyacak. Istanbul'da
gerçekJeştirilecek olan
'Eureka Screening' adlı
film marketinin
konusunu 'Spot Işıklan
Amnda Müzik'
oluşturuyor. Perşembe
günü AKM'de yapılan
tanıtım toplantısma
Kültür Bakanlığı
Müsteşan Fîkret N.
Üçcan, Kültür Bakanlığı
Telif Haklan ve Sinema
Genel Müdürü Özcan
Çetin, Eureka Direktörü
VValter Lerouge, Eureka
direktör yardtmcılan
Martine Steppe, PauKne
Mazenod katıldı. Bu
organizasyonun AB'ye
üye ülkelerle üye
olmayan ülkeler arasında
kültürel bir köprü
oluşturma amacı
taşıdığını belirten
Lerouge, kültürel
kimliklere dilde ve
sanatta saygı gösterilmesi
gerektığini vurguladı.
Avrupa görsel-işitsel
sektöründen müzik
alanında uzmanlıklanyla
tanınmış
profesyonellerden oluşan
bir jüri, gösterime
girecek 300 filmı
değerlendirmeye tabi
tutacak. Türkiye,
Audiovisual Eureka 'nın
başkanlığını yapacak ve
gösteriye ev sahipliği
edecek. Screening'in
konusuna uyan \ e
Arnavutluk"tan Bosna
Hersek'e ve
Hırvatistan'a kadar
Avrupa Birlığı ülkesine
satılmamış olan
programlar yanşmaya
katılabileceİc Seçim
kriterlerinı eserlerin
niteliği, özgünlüğü ve
ticari başan potansiyeli
belirleyecek. Türkiye'den
SESAM, MESAM ve
Metropol Dağıtım
Şirketi'nin
sponsorluğunu üstlendiği
yanşmaya müzik konulu
filmler. belgeseller,
konser kayıtlan ve
kliplerle katılmabilecek.
Filmler mümkün olan en
kısa zamanda VHS
formatında iki kopya
halinde Audiovisual
Eureka Sekretaryasından
Pauline Mazenod'un
dikkatine gönderilecek.
(Ayrıntılı bilgi için:
www. aveuıeku org)
HIM(solda),Sasha(üst-
teX Tinder sticks (sağda).
İki gün sürecek olan Miller H2000 maratonu bu akşam başlıyor
Maslak'ta dünya müziğiKültür Servisi - Miller
H2000 Time müzik maratonu
bugün başlıyor. İki gün süre-
cek olan etkinlik Maslak Ve-
nue'de gerçekleşecek. Istan-
büllu müzikseverler. festival
boyunca sanatçılann canlı kon-
serlerinin yanı sıra DJ'lerin
performanslanyla da coşacak-
lar. Festivalin ikinci yansı
ağustos ayında Ömerli'de ya-
pılacak.
Miller H2000 Time kapsa-
mında konser verecek ünlü
gruplar, Tîndersticks. HEVI,
TheGathering,StateofBengal,
Banco de Gaia, Kurban, Aytin
Asfam ve RebdMoves'dan olu-
şurken; DJ'ler Sasha, Steve
Lavvyer, SanderKlainberg. Jan
Carbon, Jamie Anderson,
Mert Yücel, Göknil Gökmen,
Banş Bıçakçı ve Evnen+EvTen
ızleyicileri coşturacak.
Bugün saat 16.00'da başla-
yacak etkinlik pazar gecesi
04.00'e kadar sürecek.Konser-
ler Venue'de bahçeye kurula-
cak büyük sahnede yapılacak,
iç mekânda ise DJ'lerin perfor-
manslan yer alacak. Festival
bugün saat 18.00'de Rebel Mo-
ves konseriyle başlıyor.
19.15'te 'GeJ Git' albümüyle
son dönemde ilgi toplayan Ay-
lin Aslım dinlenebilir.
Festivalin heyecanla bekle-
nen ünlü grubu Tindersticks bu
akşam saat 21.00'de sahne ala-
cak. Ilk olarak 'Asphalt Rib-
sound'lan grubu Cave'in tur-
nelerinde destekleyici grup
yapmıştı.
Bu akşamın diğer konuğu ül-
kemizde 1995'te çıkardıklan
'Last Train to Lhasa' albümüy-
le tanınan Ingiliz Banco de Ga-
ia grubu. Banco de Gaia, aslın-
da Toby Marks'ın kişisel port-
resi. Aphex Twin nasıl cızırtı-
lardan elektronik paranoyalar
• Bugün saat 16.00'ta başlayacak, pazar saat 04.00'e
dek sürecek etkinlik boyunca Tindersticks, Him, The
Gathering. State of Bengal, Banco de Gaia, Kurban,
Aylin Aslım ve Rebel Moves konser verecekler.
bons' adıyla Nottingham'da
kurulan grubun müziğinın
özünü . Staples merkezli ke-
derli vokallere katılan Scott
NValker, Joy Division'dan lan
Curtis ve Lee HazJevvood'un
vokalleri ile harmanlanan,
akıldan çıkmayanmelodilerve
etkileyici enstrümantal ritim-
ler oluşturuyor. Tindersticks'in
NickCave in sound'una yakın
tasarlayarak öne çıkmışsa,
Marks da Tibet dağlanndan e-
mail'ler atarak hayatımıza da-
hil olan, kaçmaktan kurtulmuş
zihinlerin müziği.
Bu akşam en son sahne ala-
cak olan State of Bengal Bri-
tanya'da hızını iyice arttıran
Asian underground müziğinin
önde gelen DJ/prodüktörlerin-
den biri. State Of Bengal'in
müziği, eklektik kültürel form-
lan gözetirken (Hint folku, bre-
akbeat ve turntable aktivitele-
ri..) ikinci kuşak Asyalı müzi-
gi yansıtıyor.
Festivalin ağırtoplan arasın-
da yer alan The Gathering,
Kurban'ın ardından yann saat
14.45'te konser verecek. Hol-
landa'mn en önemli gruplan
arasında yer alan grup, gittik-
çe atmosfenk ve coşkulu bir
tarza döndü, bu sayede sadece
kendi ülkelerindeki hayranla-
nnı değil, dünya çapında din-
leyici kitlelerini arttırdı. Gat-
hering'in ardından 16.30'da
HIM sahne alacak. Steve Law-
yer. Sander Kleinberg ve Sas-
ha. pazar günü programının
DJ'leri arasında yer alıyor.
Festival için biletlerini önce-
den Biletix kanahyla edineme-
yenler kapıdan tek gün için 35,
iki gün için 45 milyon TL kar-
şılığında alabilirler. Izleyicile-
rin Miller H2000 Time biletle-
nni ağustostaki festival için
saklanulan ta\sıyc v Jıliyor.
EStNTtLER
ZEYNEP ORAL
Ateş Topları...
Sabahtı. Sıcaktı. Sirkeci'den Cağaloğlu'na, yo-
kuşu tırmanıyordum.
Ne zamandır buralara gelmişliğim yoktu. Yokuş-
ta, bir zamanlar önlerinden geçtiğimde, içeri gir-
meden edemediğim yayınevleri yoktu. Bir türlü
doyamadığım ve elim boş hiç çıkmadığım kita-
bevleri, kitap dağıtımcıları yoktu. Yokuşun sonun-
da, bir zamanlar dev gazetelere ait yapıiar yoktu,
izleri yoktu, bellekleri, birikimleri, anılan bile yok-
tu.
Ben kendi Cağaloğlu birikimlerime, anılarıma
dalmış yürürken... ansızın..'.
Ansızın, yokuşun tepesinden aşağıya zembili
boşalmışçasına. hızla inen bir ateş topu geldi ba-
na çarptı. Sendeledim. Düşmemek için zortuttum
kendimi. Ateş topu dediğim, sekiz on yaşlannda
bir çocuk.
"Dikkat etsene" gibilerinden bir şeyler söyle-
dim. Çocuk, bana çarpmaktan degil, bendeki kor-
kuyu görmekten korkmuştu. Koşmaya devam
edecekken isteksizce durdu -nasılsa hızı kesılmiş-
ti artık- bende hasar var mı diye bakındı. Yok. bir
şey olmadı dedim. O yokuş aşağı, ben yokuş yu-
kan yollanmıza gidecekken, "Kusura bakma tey-
ze, ekonomik kriz var, ben neyaptığımı biliyormu-
yum sanki..." demez mi!
Tuttu mu beni bir gülme! Ama içımden de ço-
cuk haklı demekten geri kalmadım. Nelere baha-
ne etmedik şu ekonomik krizi. Bırakın, yüreğinin
ve bacaklannın makaralannı koyuvermış çocuk da
yararlansın bu furyadan...
•
Kimi zaman çocuklardan çok, çocuklann soz-
leri, söyledikleri, birer ateş topuna dönüşüyor içim-
de...
Batman'da bir çocuk, yasal bir haftalık gazete-
yi satarken çektiği güçlükleri, gördüğü baskıyı an-
latırken ansızın durmuş, öfkeyle şöyle demişti:
"Ben doğarken bana sormadılarki, Kürtmü, Türk
mü olmak istersin diye!"
•
Yıliar önceydi, bana köyünü gezdiren bir çocuk,
durup dururken "Toprak kayınca, içindeki mayın-
lar da kayar mı" diye sormuştu... Mardin'le Mid-
yat arasında bir yerlerdeydi.
İki yıl önce Değirmendere'de, deprem sonrasın-
da küçük bir kız çocuğu, neden çadınn içinde de-
ğil de dışında uyuduğunu şöyle anlatmıştı: "Benim
gökyûzünde biryıldızım var. Ona bakarak, onun-
la konuşarak uyursam, bir daha deprem olmaya-
cağını biliyorum."
•
Yine bir kız çocuğu, bu kez Harran'da, üstelik
süsüne püsüne çok meraklı bir kız çocuğu, büyük-
lere duyurmamaya çalışarak kulağıma eğilip "Siz
Türkler yüzûnüze beyaz boya mı sürüyorsunuz,
böyle beyaz olmak için" diye soruvermişti.
•
Bildiğimiz körebe oyununu Hakkâri'deki çocuk-
lar da oynuyordu. Şu farkla ki, ebe olanın tekerle-
mesi, çocuklann dilinde değişikti: "Önüm arkam,
sağım solum sobe... Asker, polis, korucu olmayan
ebe!"
•
Adana depremindeydi. 1998 de. EnkazaJtında
kalan çocuk, kurtarma ekiplerine "Beni kurtarırsa-
nız size gazoz ısmaıianm" demişti... Hayatın, ya-
şamın karşılığında bir şişe gazoz... Hırsızlığın, rüş-
vetin, bilgisizliğin, denetimsizliğin, sorumsuzlu-
ğun, çıkar ilişkilerinin karşılığı kabaran banka cüz-
danlanyla ödenirken o, yaşamına karşılık gazoz
önermişti.
•
lstanbul'daydı. Yolu tıkayan, trafiğı arapsaçına
döndüren, inadım inat yerinden kıpırdamayan bir
sıpaya, herkes öfke kusmaya, küfür yağdırmaya,
hayvanı itip kakmaya başlayınca, küçüK btr çocuk,
ağlamakliı "Söyle, yapmasınlar" dedikten sonra,
minicik bir sesle şöyle eklemişti: "Hem ben o sı-
payı çok seviyorum. Onu kimse sevmiyor, herkes
kızıyor... Onu ben de sevmezsem, o sıpa ölür."
Çocuklann sözleri ya da ateş toplannı içımde bu-
yütiiyorum.
Ne çok şey öğrenryoruz onlardan. Ekonomik kri-
zin "bahane" ya da "özür" olabileceğinden sev-
gisizlikten ölünebileceğine...
Üçtenoran
konseri bugün
Pekin'de
• Kühür Servisi-
Luciano Pavarotti,
Jose Carreras ve
Placido Domingo
bugün Pekin 'Yasak
Kent'te bir konser
verecekler. Üç
tenorun konserini 301
bin kişinin izlemesi
bekJeniyor. 2008
Olimpiyatlan'na ev sahipliği yapacak olan
Pekin'de konser biletleri 60 ile 2 bin dolar
arasında değişiyor. 21 Haziran'da Pavarotti ve
Carreras'ın Pekin'de yaptıklan ortaklaşa basm
toplantısında Pavarotti duygulannı şu sözlerle
ifade etti: "Dünyaca ünlü bir şehir olan
Pekin'in olimpiyatlan hak ettiğini
düşünüyorum. Olimpiyatlar dünya banşı adına
çok önemli bir admı." Büyük konser için
güvenlik güçleri 24 saat alarmda olacak.
BUGUN
• NÂZEVI KÜLTÜREVİ'nde saat 15.00'te
yönetmen Alan Parker'in 'The Waü" isimli
fılmi gösterilecek. (245 04 81)
M FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
16.00 da 'Benim Küçük Kırmızı Başhkh Kızım'
başlıklı tiyatro yer alacak. (244 44 95)
• ULUSLARARASIBOGAZİÇİ FESTÎVIALİ
kapsamında saat 21.30'da Yıldız Sarayı'nda
'Saraydan Kız Kaçırma' isimli opera yer
alacak. (335 93 35)
İSTANBÜI MÜZtK FESTİVAÜ'NDE BUGÜN
• AYAİRİNİMÜZESt'nde saat 19.30"da
Giovanni SoDima-Lark Dörtlüsü'nün konseri
yer alacak. (454 15 55)