Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2001 ÇARŞAMBA
HABERLER
Partilerarası Uzlaşma Komisyonu, dün cumhurbaşkanının yetkilerini değerlendirdi
ANAP'tan 'DDK kak hı-uW önerisi
TÜSÎAD'dan destek
HaberMerkezi-TÜSİAD, Partiierarası Uz-
laşma Komisyonu tarafindan hazırlanan 37
maddelik anayasa degişikliği paketine destek
verdi. TÜSlAD Yüksek tstişare Kurulu Baş-
kanı Muharrem Kayban, komisyonun hazır-
ladığı paketin 'alkışjaııınaya değer' olduğunu
belirterek "Umanziklerier bu aUasJanmızı bo-
şa çıkarmaz'' diye konuştu.
TÜSlAD Yüksek Istişare Konseyi'nin top-
lantısındabirkonuşma yapan Muharrem Kay-
han, Partilerarasj Uzlaşma Komisyonu'nun
hazırladığı anayasa degişikliği paketine de de-
ğindi. Kayhan, komisyonun eksikleri olsa da
alkışlanmaya değer b i r anayasa degişikliği
teklifi hazırladığını belirterek "Umanzlider-
ler bu alkışlanmızı boşa çıkarmaz" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Partilerarası Uzlaşma
Komisyonu, cumhurbaşkanının
görev ve yetkilerine ilişkin ana-
yasa değişikliklerini değerlen-
dirdi. TBMM Başkanvekili ve
Komisyon Başkanı ANAP'lı
Nejat Arseven, Devlet Denetle-
me Kurulu "nun (DDK) kaldı-
nlmasını, FP'li üyeler de Yük-
sek Askeri Şûra (YAŞ) kararla-
nna yargı yolunun açılmasını
önerdiler.
Partilerarası Uzlaşma Komis-
yonu, dün TBMM Başkanveki-
li Nejat Arseven başkanhğmda
toplandı. Toplantıda, 37 mad-
delik anayasa degişikliği pake-
ti içinde yer almayan anayasa-
nın cumhurbaşkanının yetkile-
• Partilerarası Uzlaşma Komisyonu Başkanı Arseven,
DDK'nin kaldınlmasını önerirken bu gibi kurumlann
başkanlık sisteminde yer aldığını öne sürdü.
Komisyonun FP'li üyeleri de YAŞ kararlanna yargı
yolunun açılmasını istedi.
ri ile Yükseköğretim Kurulu ler, cumhurbaşkanının yetkile-
rini sınırlamaya yönelik bu dü-
zenlemenin Radyo ve Televiz-
yon Yasası'nın vetosunun ar-
dından yapılmasının yanlış yo-
(YÖK) ve yargı bağımsızhğına
ilişkin maddeleri ele alındı.
'Zamanlama' uyansı
Bu maddelerin aynntılı çalış-
ma gerektiren maddeler olması
nedeniyle 'aceleyegetirilmenıe-
si' benimsenirken cumhurbaş-
kanının iki kez seçilmesine ola-
nak sağlanmasmın, bu maka-
mın siyasilerin etkisi altına gir-
mesi sonucunu doğuracağı en-
dişesi dile getirildi. Bazı üye-
rumlara yol açabileceğini be-
lirttiler.
Kararçıkmadı
Komisyon Başkanı Arseven,
DDK'nin kaldınlmasını önerir-
ken bu gibi kurumlann yetki-
nin yanı sıra sorumluluğun da
olduğu başkanlık sistemlerinde
DENtZ BAYKAL:
CHP kumltayı
'milat' olacak
• CHP lideri Baykal, partisinin, iktidar
hazırlığını ve iddiasını scrgileyeceği bir
kurultaya doğru gittiğini söyledi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal, 30
Haziran-1 Temmuz 2001
tarihlerinde gerçekleştiri-
lecek 29. olağan kurul-
tay'ın. CHP'nin iktidar
hazırlığını ve iktidar id-
diasını sergileyeceği bir
kurultay olacağını söyle-
di. Türkiye'nin çözüm
bekleyen her sorununa
iddıayla hazırlandıklannı
belirten Baykal, "Türki-
ye'nin 21. yüzyıla hazır
tek siyaset kurumu
CHP'dir" dedi.
Baykal'ın, partisinin
10 gün sonra gerçekleşti-
rilecek olağan kurultayı-
na, Türkiye'ye dönük
projeleri ve iddialan doğ-
rultusunda büyük önem
verdiği ve kurultayı bu
bağlamda değerlendirdi-
ği öğrenildi. Baykal, par-
ti içi değerlendirmelerde,
daha iyi bir parti ve daha
iyi bir Türkiye için bu ku-
rultayın "milat" olacağı-
nı söyledi.
Türkiye'de son 15 yıl-
dır, sağlıksız finansman
politikalanyla yanlış bir
ekonomi politikasının te-
mellerinin oluşturuldu-
ğunu, hayali ihracatlarla
başlayan bir yolsuzluklar
dönemine gırildiğini ve
yanlış ekonomi yöneti-
mine ve yolsuzluğa daya-
Iı bu politikalann, yasadı-
şı fiili güç odaklannm çe-
teleşme ve mafyalaşma
sürecinin kapısını açtığı-
nı kaydeden Baykal, si-
yasetin bu 3 durumun
lıem sebebi hem de bir
parçası olduğuna dikkat
çekti. Baykal, CHP'nin
Türkiye'de siyaset anla-
yışuıı değiştireceğini, si-
yaseti profesyonel siya-
setçilerin kendi yaran
için yaptıkları bir uğraş
olmaktan kurtararak ül-
keyi geliştirme arayışı
haline dönüştürecekleri-
ni vurguladı. Baykal
"Türkiye'de doğru siya-
set anlayışına gereksinim
var" diye konuştu.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
BİZİM
emtım
mnm,
Milletvekillerinden seçim bölgelerine giderek yaptıklannı anlatmalannı istedi
Rahşan Ecevit'ten seçim hazırhğı eğftbni
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan Bülent Ecevit ile DSP
Genel Başkan Yardımcısı Rah-
şan Ecevit, DSP milletvekilleri
ile eşlerini, evlerinde gruplar
halinde kabul etmeyi sürdürü-
yor. Başbakan Bülent Ecevit
dün kendilerini ziyaret eden
milletvekillerine, "Köylere gi-
din, seçim bölgelerinize gidin,
yaptıklarımızı anlatın. Halkm ra-
hatsız olduğu konular, şikâyetleri
olabilir anıa yapılan birçok olumlu
iş de var" dedi. Rahşan Ecevit,
"Son seçimlerde sandıklarda
bazı sıkınülar yaşadık. Bu
nedenle tedbir alınmalı,
partilileri bu konuda eğit-
meliyiz" görüşünü dile getirdi.
Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz,
DSP Bursa Milletvekili Orhan O-
cak, Izmir Milletvekili Burhan Bı-
çakçıoğlu, Ankara Milletvekili Tay-
funtçli ile Mardin Milletvekili Mus-
tafa Kemal Tuğmener eşleriyle bir-
likte dün öğle saatlerinde Ecevitler'i
ziyaret ettiler.
FP'nin kapanma olasılığı
Görüşmede FP'nin kapatılması ve
partilerin milletvekili sayısının de-
ğişmesi olasılığı gündeme gelince
Başbakan Ecevit'in "Hükümet pro-
tokolüne göre, sandah/e sayılarında-
ki değişiklik hükümerin yapısını et-
kilemez" dediği öğrenildi. Ecevit.
milletvekillerinden tatilde seçim
bölgelerine giderek yaptıklannı an-
latmalannı da istedi.
Hükümetin alternatifı yok'
Rahşan Ecevit'in "Bülent Bey'den
duyduğum kadanyla bu hükümerin
bir alternatifî de yok" dediği görüş-
mede, dört yıldan önce seçimin gün-
deme gelemeyeceği değerlendirme-
lerinin yapıldığı da belirtildi.
Rahşan Ecevit'in "Çok yakında
seçim görünmüyor. Ama önceden
hazırianmakgerekli. Son seçimlerde
sandık başlannda sıkıntılarımız ol-
du. Şimdiden tedbir almah, partüi-
leri eğitmelry iz. Bu konuda bir kitap-
çık hazuiayacağız" dediği aktanldı.
yer aldığını söyledi. FP'li üye-
ler de YAŞ kararlanna karşı
yargı yolunun açılmasını iste-
diler. Ancak, bu öneriler konu-
sunda bir karara vanlmadı.
Yeni döneme kalabilir
Yapılan değerlendirmelerin
ardından bu konularda aynntılı
bir çalışma yapılması, önceli-
ğin de daha önce kamuoyuna
açıklanan 37 maddelik değişik-
lik paketine verilmesi ve bunun
Meclis tatile girmeden önce gö-
rüşülmesi için girişimlerde bu-
lunulması karan alındı. Komis-
yonun, yann yeniden toplanma-
sı beklenirken çalışmalann ye-
ni yasama dönemine kalabile-
ceği belirtildi.
Bahceliden geri adım
MHP'den
anayasaya
destek
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeü. partisinin anayasa de-
gişikliği konusunda önderlik
yaptığını belirterek paketin
partilerin yetkili kurullannda
bir an önce ele alınaraktamam-
lanması gerektiğini söyledi.
TÜSÎAD'a da yanıt veren Bah-
çeli, "MHP, hiçbirzaman ne içi
boş bir değişimi erdem ve ideal
olarak görmüş ne de gerçekleri
yok farz eden bir anlayısı be-
nimsemiştir'' diye konuştu.
MHP lideri Devlet Bahçeli,
dün partisinin grup toplanösın-
da anayasa degişikliği çahşma-
lannı değerlendirdi. MHP'ye
yöneltilen eleştirilere tepki gös-
teren Bahçeli, Türkiye'nin bir-
liği ve dirliği ile demokratik-
leşme sürecinin birbirinin kar-
şıtı olmadığını söyledi. Bahçe-
li, "Her iki konuda daaynıan-
da ve şekflde duyarfc ve kararh
otmakzorundadır. Bu temd ba-
kışaçısuun alternatiıi, hjçbir şe-
kilde nüUetsiz ve Türkiyesiz içi
boş bir dernokratikteşınesöyie-
mi olamaz. MHP'yi böyie bir
anlayışı reddettiğiiçm ekştiren-
fer, ashnda ülkemizin biriik ve
dirngini önemsemeyenler, ön-
yargdannm esiri olaniar ya da
çarpık siyaset projekrinden
medet umanlardan başkalan
değödir" dedi.
Türkiye'nin anayasal tarihin-
de ilk kez çok ciddi ve demok-
ratik bir anayasa degişikliği
aşamasına geldiğini kaydeden
Bahçeli, yüz yılı aşan bir za-
mandır anayasasını, yanm yüz-
yıla aşkın bir süredir de demok-
ratık işleyişini sürekli tartışan
Türkiye'nin bugün önemh" bir
uzlaşma şansı yakaladığını
söyledi. Bahçeli, ^füceMeefa,
inşallah nıakul bir süre içinde
yeni bir tarihibaşamadahaim-
za atacakör" dedi. Bahçeli,
üzerinde anlaşma sağlanan
metnin devlet- toplum Uişkile-
rini demokratik esaslar çerçe-
vesinde yeniden biçimlendire-
cek bir dönüşümü ifade ettiği-
ni vurguladı.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
FP lideri Recai Kutan'la Anaya-
sa Mahkemesi Başkanı Mustafa
Bumin bir sempozyumda karşı-
laşmışlardı. Dünkü gazetelerde
yer alan bu karşılaşmanın fotoğra-
fı ilginç bir kompozisyon oluşturu-
yordu. Kutan'la Bumin'inarasında
da bir havacı general duruyordu
ve sohbet sürüyordu.
Dünkü gazetelere yansıdığına
göre, Fazilet Partisi'nin kapatılma-
ması için parti liderleri bir çözüm
yolu arıyorlardı. Bu nedenle parti
kapatmayı zorlaştıran bazı deği-
şikliklerin bir an önce yapılmasını
istiyorlardı. Parti liderleri anayasa-
da yapılacak degişikliklerin önce-
likle bu maddelerde olması yönün-
de bir egilim içindeydiler.
Başbakan Bülent Ecevit'in Gö-
teborg'da bu kdnu gündeme gel-
diğinde böyle bir kapatmanın işle-
ri zorlaştıracağını söylediği gazete-
lere yansıdı. Bütün bu tabloya ba-
karsak, siyasi açıdan Fazilet Par-
tisi'nin bugünkü koşullarda kapa-
tılmasının pek hayırlı olmadığı dü-
şüncesi Ankara'nın acil gündemi
Fazilet Partisi Açmazı
olarak öne çıkmıştı.
• • •
v
Türkiye, son yıllarda sürekli ka-
patılan ve onların yerine açılan par-
tılerle bir parti mezarlığına dönüştü.
Bir siyasi akımdan söz ederken par-
tinin ismini bile söylemekte zorluk
çekiyoruz. Örneğin Fazilet gelene-
ği; bunlar önce Milli Nizam Partisi,
ondan sonra Milli Selamet Partisi,
Refah Partisi isimleriyle anıldılar.
Tam birini söylemeye yeni alıştığı-
mız an o parti kapatıldı, yerine ye-
nisi kuruldu.
Aynı şeyi HADEP'liler için de söy-
leyebiliriz. HER DEP gibi isimler de
bu partililerin eski partileriydi. Kapa-
tılan sosyalist partilerin sayısını bi-
le hatırlamakta zorluk çekiyoruz.
Aslında anayasada, "Kapatılan bir
partinin yerine yenisi kurulamaz"
hükmü hayatın gerçeklerine aykırı.
Çünkü Türkiye'de siyaset bir gele-
nek işi. Bu nedenle kapatılan parti-
lerin yerine, yine o partinin taraftar
ve yöneticileri tarafindan yenileri ku-
ruluyor. Bu arada, parti liderleri si-
yaset dışı kalıyorlar. Ancak, yasak-
lanan kişi o siyasi geleneğin lideri
olunca, o kişinin yeni kurulan parti
üzerindeki otoritesi de doğal olarak
sürüyor.
• • •
Şu anda en çelişmeli durumu ya-
şıyoruz. Bir yandan şeriat tehdidi-
nin hâlâ öncelikli tehditler içinde ol-
duğu Genelkurmay ve MGK tarafin-
dan açıklanıyor. Türban yasağından
imam hatiplerin sınıriandırıtmasına
kadar birçok uygulama yaygınlaşa-
rak sürdürülüyor. Ancak, yaşamın
bir başka garip cilvesi Fazilet Parti-
si'nin kapatılması korkusu ise siya-
setten ekonomiye bütün çevreleri
etkisi altına alıyor.
Türkiye böylesine bir gariplikler
ülkesi. Eğer şeriat öncelikli tehdit-
se ve FP, Anayasa Mahkemesi ta-
rafindan bu açıdan kapatılacak öl-
çüde tehlikeli ise bunun siyasi ve
ekonomik yaşamı olumlu yönde et-
kilemesi gerekir. Gelin görün ki, bir
yandan şeriatın asıl tehlike olduğu
sürekli vurgulanıyor, bir yandan da
belli ki, siyasi çevreler bu partinin
kapatılmasını istemiyorlar. Bunun
Türkiye'nin bugünkü kritik duruma
olumsuz bir etki yapacağına inanı-
yorlar.
Refah Partisi kapatıldığında da bu
kapatmanın siyasi açıdan yanlış ol-
duğunu yazmıştım. Türkiye'deki 12
Eylül düzeninin ürünü olan parti ka-
patma anlayışına karşı ofduğumu
belirtmiştim.
Anayasa Mahkemesi tabii ki hu-
kuki birincelemeyapıyor. Onlarhu-
kuki bir karara varacaklar. Ancak,
anayasada siyasi partilere yönelik
yargılama ve denetleme anlayışı hu-
kukun en temel ilkelerine aykırı. Za-
ten 12 Eylül anayasası bir askeri
darbe anayasası. Bu anayasanın
temel mantığı yasak ve otorite üze-
rine kurulu.
Bugüne kadar partiler kapatılır-
ken siyaset erbabı pek aldırmıyor-
du. Şimdi telaş içindeler. Ancak, ar-
tık bu sistemin değişmesi gereki-
yor. Vehimler ve korkular üzerine
değil gerçekler üzerine inşa edilmiş
bir sisteme geçmek gerekiyor. 1982
darbe anayasasını orasından bura-
sından düzeltmek mümkün değil.
Bu sistemin ne ekonomiye ne de
siyasete yaradığı şimdi daha iyi or-
taya çıkıyor.
• • •
Not: Mızrap Ateş'in kesilen aya-
ğına yapılacak protez konusunda
Kocaeli Tabip Odası Başkanı Akın
Yazıcı bir açıklamayolladı: "Adı ge-
çen tutuklu, protezinin uygulanabil-
mesi için cezaevi hekimlerince dev-
let hastanesine sevk edilmiş, ancak
hastanede protez laboratuvan ol-
madığından gerekli işlem yapılama-
mıştır. Bu uygulamanın yapılabilme-
si için Istanbul önerildiğinden ceza-
evi hekimliğince gerekli başvuru ya-
pılmış ve işlemin tamamlanabilme-
si için sonuç beklenmektedir."
Adalet Bakanlığı'nın ilgisine...
GLOBAI^OIİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
'En Önemlisi Halka
Dogruları Söylemektir'
(Kemal Derviş)
"Büyük bir başanyla" gerçekleştirilen "Swap/Ta-
kas" operasyonundan sonra Sayın Derviş, bankala-
ra "sorumlu davrandıklan ve ekonominin uzun
vadeli dengesini düşünerek teklif verdikleri için"
teşekkür etmiş. İlginç! Demek ki, işin içine "sorumlu-
luk" gibi, ahlaki kaygılar girmiş, karar verme süreci pi-
yasa kurallannın dışına çekilerek siyasileştirilmiş. Ne
ki, siyasi iradeyle yapılan bir borç düzenleme ıştemi-
ne konsolidasyon denir. Bu sıradan bir spekülatif, pi-
yasa işlemi olan, salt ekonomik kaygılarla gerçekleş-
tirilen takas'tan farklıdır. Bu bağlamda düşünürken
aklıma Sayın Derviş'in önce "En önemlisi halka doğ-
rulan söylemektir", sonra da "Bugünü kurtarmak
için yanm dinamitleyemeyiz" ifadeleri geldi.
Acaba geleceği kimler dinamitliyor?
Sayın Derviş başlangıçta, piyasanın acil gereksi-
nimlerine, günlük sorunlanna cevap vermemekle eleş-
tiriliyordu. Halbuki o son derece acil bir soruna eğil-
mişii, Türkiye'nin borçlannı ödeyemez hale gelerek if-
las etmesini engellemeye çalışıyordu. Ancak, Sayın
Derviş'in Türkiye'den alacağı olan, uluslararası piya-
salann acil gereksinimlerine cevap vermeye çabalar-
ken devreye soktuğu bir seri uygulama, ülkenin sos-
yoekonomik yapısında önemli fay hatları oluşturma-
ya, böylece de bugünü kurtarmak adına geleceği
dinamitiemeye başladı. Sayın Derviş'in Meclis'ten
geçmesini istediği yasalar, Türkiye'nin "reyt/ng"ini art-
tırmaya yönelik ama, bu sırada ekonomi daralıyor, iş-
sizlik hızla büyüyor, işini henüz kaybetmemiş olaniar
yoksullaşıyor, işletmelerin mali yapıları giderek zayıf-
lıyordu. Geçen günlerde kimi bilim insanlannın dile ge-
tirdiği gibi, sosyo-kültürel yapılan açısından böyle bir
şoka alışık olmayan beyaz yakalılar arasında, ani kit-
lesel işsizlik ve hızlı yoksullaşma, siyasal Islam'a, şo-
ven-otoriter bir milliyetçiliğe eğilimli son derecede
patlayıcı siyasi kültürel dinamikleri harekete geçirebi-
lirdi.
Diğer taraftan, tütün, buğday ve şekerpancan sek-
törlerinde gündeme gelen uygulamalar, bu sektörler-
de dünya piyasalarına, dolayısıyla döviz oranlarına
duyariığın artmasına paralel oluşacak bir yıkımın et-
kisiyle, kırdan kente hızlı bir göç dalgasının koşulları-
nı hazırlıyordu. Kente gelecek olanları ise (Derviş'in
gündeminde üretimi, istihdamı arttırmaya öncelik ve-
ren bir program olmadığından) yeni iş olanaklan, ye-
teıii birtoplumsal güvenlik altyapısı değil, zaten tava-
na çarpmış bir işsizlik beklıyor olacaktı. Yasemin
Çongar'ın pazartesi yazısında değındiğı kımı "Was-
hıngton çevrelerine", "Felaketönlenebılecekmi" so-
rusunu sorduran, işte bu oluşmaya başlayan fay hat-
lannın yakın bir gelecekte büyük bir sarsıntıyla kınl-
ma olasılığıdır.
Dinamite fünye
Şimdi, IMF'nin ve Dünya Bankası'nın tecrübeli uz-
manı Sayın Derviş'in, bu can simidi konsolidasyon iş-
lemini, neden daha önce, kriz patlak verir vermez
gündeme getirmeyi akıl edemediğini; daha sonra na-
sıl, hangi esinle aniden keşfettiklerini sormayı boş ve-
rip konsolidasyonun olası etkilerine bakalım. Konso-
lidasyon, Hazıne'nin kısa dönemli TL borçlannı uzun
dönemli dolar borcuna çevirdi; batan tüketici kredi-
leri, durgunluktan dönüşü zora giren diğer krediler
sayılmaz ise bankalar sisteminin bilançolannı da bi-
raz makyajladı. Bu kısa dönemli rahatlama operas-
yonu yapılırken de Hazine'nin, yeni oluşan dolar yü-
kümlülügünün karşılanmasına olanak sağlayacak do-
larlan 3-5 yıl içinde kazanabileceği varsayıldı.
Bu varsayımın gerçekleşmesi için, hızla enflasyo-
nun düşürulmesi, durgunluktan çıkılması, istikrarlı
ve güçlü bir büyüme ortamına girilmesi gerekiyor. Öy-
leyse, ekonominin üretmesi, üretmenin değerlenme-
si için iç tüketimin ve ihracatın artması, diğer bir de-
yişle halkın cebine para girmesi, ihracatçının da dış
piyasalarda rekabet gücünü koruyacak bir döviz ku-
ruyla çalışması gerekiyor. Peki, ortada, önümüzdekı
3-5 yıl içinde Türkiye'de üretımin, yatınmlann, tüketi-
cinin alım gücünün artacağını, enflasyonun hızla dü-
şeceğini, döviz kurunun ıhracatçıdan yana bir eğilim
içinde olacağını gösteren bir uygulama, plan, prog-
ram var mı?
Aksine, konsolidasyon önce Hazine açısından bir
kur, bankalar açrsından da bir vade farkı riski yarattı.
Ercan Kumcu'nun ışaret ertiği gibi, "TL üzerinden
spekülasyon olanaklan daha da genişletilmiş"
Kuriann yükselmesi devlet (ve de ihracatçı E.Y.) ha-
riç herkesin çıkanna olmuştur." Bu gelişme uluslara-
rası fonlann spekülasyon yoluyla döviz kurunu etki-
leyebilme gücünü daha da arttırdığından, bu fonları
kullanabilen ülke karşısında Tünkiye'nin direncini iyi-
ce zayıflatmıştır. Böylece Türkiye'nin özgür karar ver-
me sürecine en az 3-5 yıl daha ambargo konulmuş-
tur. Diğer taraftan, faizler gerilese bile, aynı hızda ge-
rileyemeyen enflasyon döviz kuru üzerinde baskı ya-
parak Hazine'nin kur riskini arttıracak, ister istemez
faizleri yukan itecektir. Bu da reel ekonomideki kredi
darlığı sorununun, bu tedbirier içinde aşılamayacağı-
nı düşündürmektedir.
Vadesi, tam yukanda değindiğim fay hatları kırılma-
ya, toplum sarsılmaya başlarken gelecek olan kon-
solidasyon senetleri, yannlara konulan dinamitin fün-
yesi olmaya adaydır. Birileri bu "felaketi önlemek"
için, erken ve denetimli bir krizi tetikleyerek bu ortam-
da bir siyasi müdahale yapmayı planlarsa hiç şaş-
mam!
Yönetim krizi asılamadı
TOBB hâlâ karışık
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türkiye
Odalar ve Borsalar Bir-
liği'nde (TOBB) sular
durubnuyor. Fuat Mi-
ras'ın tartışmah istifası
sonrası oluşan yönetim
krizini aşmak için dün
toplanan Deniz Ticaret
Odalan Konseyi'nin
toplantısından yeni baş-
kan Rifat Hisarcıkhoğ-
nı'nun tanınmaması ve
zaman geçirilmeden se-
çimli genel kurula gi-
dilmesi gerektiği karan
çıktı. Ticaret odalan
konsey toplantısında
konuşan Mıras, "Hay-
siyetinıi iade edin. Seçi-
me gidin" çağnsında
bulundu.
Sabah saatlerinde
Hilton Oteli'nde topla-
nan Ticaret Odalan
Konseyi sonrası bir
açıklama yapan Konsey
Başkanı Ekrem Demir-
taş, TOBB Yasası'nın
en kısa sürede çıkanl-
ması konusunda görüş
birliğine vardıklannı
açıkladı. Demirtaş, top-
lantıda, seçimli bir ge-
nel kurul yapılması ko-
nusunda net bir karar
alınamadığını bildirdi.
Toplantı sonrası gazete-
cilerin sorulannı yanıt-
layan Miras, konseyler-
den çıkacak karara uya-
caklannın altını çizdi.