Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. fbrahim fstıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomi Özlem
Yıldız • Yaaışlen Müdiırü SaBm Yüzak • Kultiir Handan Şenköken • Spor
Alpaslan • Sorumlu Müdur Abdülkadir Vücelman • Makaleler. Sami
Fikret İlkiy • Haber Merke/ı
K a r a o r e n
• Duzeltme Abdullah Vazıcı • Bılgı-Hkret llkız m Haber Merkezı B e ] g e E m e B ( j ğ r a # Y ( j r t H a b e r
j e n W e h n
fe t
Faraç • Avrupa Temsılcısr Güray ÖzMüdürü. Hakan Kara
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç,
Hiknıet Çetinkaya. Şükran
Soner, İbrahim Yildız, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbay,
Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav Ataturk Buh an No
125,Kat.4,Bakanlıklar-AnkaraTel 419502017 hat), Faks
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kıak, H Zıya Blv
1352S 2'3Tel:4411220, Faks 44191170AdanaTemsılcısı
Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S No 1 Kat 1, Tel 363
12 11, Faks- 363 12 15
Muessese Mudüru. Erol
Erkut 0 Koordınator
Ahmet Korulsan 0 Mu-
hasebe Bülent Y ener 0
Jdare Hüseyin Gürer
0 Satış Fazilet Kuza
MEDYA C: • Yönetun Kurulu
Başkanı - Genel Müdur Gnlbin
Erduran # Koordınatör Reha
lşıtman • Genel MudürYardımcısı
SevdaÇoban Tei 514 07 53 -
5139580-513840^61,Faks 5138463
y«\ımlaıan >e Basan: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Vavmcıhk A Ş Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) ..T™, rumhıırivpt <-r.m tr
Turko«pCad 39 41 Cağaloglu 34334 lstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Faks (0 2121513 85 95 WWW.CUmnunyei.COm.ir 20HAZÎRAN2001 lmsak:3.21 Güneş: 5.25 Öğle: 13.13 îkindi: 17.11 Akşam: 20.48 Yatsı: 22.40
Tecavüzcü
gardiyanlar
• NEW YORK(AA)-
ABD"nin Alabama
eyaletınde kadınlartn
k'aidığı Chalk\ ille
Cezaevi'nde kadın
mahkûmlarla oral seks
yapan ve cinsel ilişki
kuran yaklaşık 15 erkek
gardıyan açığa alındı.
Alana Willıams adlı genç
kızın verdiği bilgiye göre
cezaev inde gardiyanlarla
ilişki kuran kadın
tutuklular çeşitli
avantajlardan
yararlanıyor ve
ayncalıklı muamele
görüyor.
Genetik
müdahale
• AMSTERDAM (AA)
- Hollanda hükümeti,
genetik müdahaleyle
şeker pancan ve kolza
tohumu üretmek isteyen
bır Hollanda-îngiliz
şirketinın deneme
üretimi için yaptığı izin
başvurusunu geri çevirdi.
En çok Çince
konuşuluyor
• NEW YORK(AA)-
Dünyada en çok
Mandann Çincesi'nin
konuşulduğu,
Ispanyolca'nın ikinci,
Ingilizce'nin ise üçiincü
sırada bulunduğu
saptandı.
Macar berber
rekor kırdı
• BUDAPEŞTE(AA)-
Macaristan'ın Debrecen
kentinde bir berber, saç
kesmede dünya rekoru
kırdı. Macar berber, 54
dakikada 60 kişinin saç
tıraşını yapmayı başardı.
Yapılan her tıraşın bir
dakikadan daha az
sürdüğü ve bu süreyle
berberin dünya rekoru
kırdığını açıkladılar.
Boşboğaz kuş
kocayı yaktı
• ŞANGHAY (AA) -
Çin'in güneybatısındaki
Chongqing kentinde
yaşayan bir kadın,
konuşan kuşunun
sayesinde eşinin bir
başka kadınla ilişkisi
olduğunu öğrendi. Çinli
kadının, kuşun
'boşanmak'. 'Seni
seviyorum' ve 'Sabırh
ol' gibi kelimeler
söylediğini fark
etmesiyle ihanet ortaya
çıktı. Kadının, eşine
karşı açtığı boşanma
davasında kuşunu tanık
göstermek istediği,
ancak avukatlann buna
sıcak bakmadığı
belirtildi.
Saraya
ameliyatla çözüm
• MELBOURNE (AA)
- Avoıstralyah
doktorlann, başanlı ve
çok nadir yapılan bir
operasyonla, sara hastası
9 yaşındaki bir Ingiliz
çocuğun nöbetlerini
durdurmak için
beynındeki tümörü
almayı başardıklan
bildirildi.
Seks karşılıgı
konser bileti
• BERLİN(AA)-
Madonna'nın Almanya
konseri için bir bilet
karşılığında, internet
sitesinin bir çalışanıyla
seks yapma teklifini,
Frankfurt'tan bir kişi
kazandı. 26 yaşındaki
'Aaron" rumuzlu kişi,
geceyı internet sitesinin
yazarlarından Shelly
Masters ıle geçırecek.
Hitit Festivali
başlıyor
• ANKARA (A\KA) -
21. Uluslararası Çorum
Hitit Fuar ve Festivali, 22
Haziran cuma günü
başlıyor. Festıval,
Candan Erçetin'in Dr.
Turhan Kılıççıoğlu
Stadyumu'nda vereceği
konser ile başlayacak.
Türkiye Okul ÖncesiEğitimini GetiştirmeDerneği, ebeveynlereyarduncı olmak için rehberkitapçık haur
YUVA SEÇMEK ZOR ZANAAT
Hamburg'ta toplam 5 kilometrelik 'küçük' bir demiryolu açılıyor
30 kişinin hazuiadığı oyun parkının demiryolu ağı toplam 5 kilometreyi buluyor. Raylann eni ise 16.5 milimetre genişiiğinde.
Miııik harikalar divanÇeviri Servisi - Almanya'nm Hamburg
kentinde, ağustos ayında, çocuklan
büyüleyecek bir oyun parkı
açılıyor Milyonlarca çocuğun
en sevdiği oyuncaklar
listesinin basında gelen tren
ve demiryolu da oyun
parkının üstüne
kurulu. Bild gazetesi, yapım
aşamasında görüntülediği oyun parkını
çocuk okurlanna ballandıra ballandıra
anlatıyor. Gazetede yayımlanan yazıya
göre oyun parkının üzerinde 500 tren,
toplam 7 bin vagonun yanı sıra göller,
evler, köprüler, dağlar, istasyonlar,
kısacası tren yolunun geçtıği yerlerde
akla gelecek her şey var. 30 kişinin
hazırladığı oyun parkının demiryolu
ağı toplam 5 kilometreyi buluyor.
Raylann eni ise 16.5 milimetre
genişiiğinde. Parkta seyir halinde ya da
park etmiş durumda olan 10 bın
otomobil, 20 bın adet de sinyalizasyon
ve trafik lambası bulunuyor.
Bilgisayar ağıyla yönetiliyor
Gazetenm •'minik bır harikalar diyan"
olarak tanımladığı oyun parkmda
trenler bilgisayarlarla yönlendiriliyor.
Parkın teknik işlerinden sorumlu 21
bilgisayardan oluşan bir kontrol ağı
var. Oyun parkındaki ışıklara
bilgisayarlar aracılığıyla
komut vererek gündüz ya da gece
atmosferi yaratmak, trenleri durdurup
yeniden çalıştırmak da mümkün.
Kısacası yaz sonunda açılacak parkı
ziyaret edip, burada arkadaşlanyla
oyun oynayacak olan çocuklar
unutamayacaklan
bır gün geçirecekler.
• Anne-babalar için
hazırlanan okul öncesi
eğitim kurumlanm seçme,
uyum süreci ve bu süreçte
anne-baba tutumlannı konu
alan rehber kitapçık, ağustos
ayının sonunda
tamamlanacak.
FİGENATALAY
Anne-babalann çocuklanru güvenerek
bırakabilecekleri temiz, güvenli, mater-
yali bol, sevgi dolu bir ortamda, çocu-
ğa seçme hakkı tanıyan ve kişiliğini ge-
liştiren bir okul öncesi kurum bulmak
hiç de kolay değil.
Bu yüzden Türkiye Okul Öncesi Eği-
timini Geliştirme Derneği lstanbul Şu-
besi, anne-babalara yuva seçmelerinde
yardımcı olmak amacıyla rehber kitap-
çık hazırlıyor.
Şube Başkanı Fîgen Zanbak ve Baş-
kan Yardımcısı Nergis Dökmeci, anne -
babalann okul seçiminde nelere dikkat
etmeleri konusunda çok bilinçli olma-
dıklanna dikkat çekerek standartlann, ve-
lilerin beklentisi ve istekleri doğrultusun-
da değişebileceğini vurguladılar.
Kişilik gelişimi
Velilerin satranç, bale, müzik gibi ders-
lerin sayısına önem verdiğini belirten
Zanbak ve Dökmeci, şunlan söylediler:
"Bu dersler de önemli elbette ama bu
yaş döneminde kişilik gelişimi. satranç öğ-
renilmesüıden daha önemli."
Türkiye Okul Öncesi Eğıtimi Geliş-
tirme Derneği lstanbul Şubesi'nce baş-
latılacak çalışmalar, anne-baba eğitim-
leri ve okul öncesi eğitim kurumlan öğ-
retmenleri eğitimi olarak iki ana başlık
altında toplanıyor. Eğitimci eğitimlerin-
de, çocuk sağlığı, hıperaktivite, öğren-
me güçlükleri, yaygın gelişim bozuk-
luklanna erken tanı, yönlendirme ilk sı-
rayı alıyor. Anne-babalara yönelik ola-
rak ise yaş gruplarına göre davranış bi-
çimleri, bu dönemlerde anne-baba tutum-
lan, eğitime destek yöntemlerine iliş-
kin seminerler yapılacak.
Bu arada, anne-babalar için hazırlanan
okulöncesi eğitim kurumlanm seçme,
uyum süreci ve bu süreçte anne-baba
tutumlannı konu alan rehber kitapçık,
ağustos ayının sonunda tamamlanacak.
Nelere dikkat edilmeli?
• Fizıksel ortam: Iç ve dış mekanın
güvenilir ve temiz olup olmadığı.
• Okulun felsefesi, düşünce tarzı.
• Yönetimsel durumlar: Kurum mü-
dürü sürekli odasmda mı? Deprem, yan-
gın, kaza, hastalık gibi acil durumlara yö-
nelik hazırlıklar neler?
• Öğretmen çocuk oranı.
• Beslenme.
8-16 Ağustos
Dünya gençleri
Cezayir'de
lstanbul Haber Servisi - Dünya
gençleri, banş ve güvenlik, neo-li-
beral küreselleşme ve gelişme, de-
» mokrasi, insan haklan, sosyal ada-
s let, gençlik ve öğrenci haklan gibi
: konulan tarhşmak üzere 8-16 ağus-
tos tarihleri arasmda Cezayir'de bir
araya gelecek. "Empmalîone kar-
şı banş, dayanıştna, ilerkme müca-
delesiniyayahm* sloganıyla düzen-
lenen "15.DünyaGençHkveÖğren-
d FestivaH''ne katılım için son baş-
vuru tarihi 30 Haziran.
15. Dünya Gençlik ve Öğrenci
Festivali, Dünya Demokratik
Gençlik Federasyonu öncülügün-
de, uluslararası gençlik ve öğren-
ci kulüplerinin desteğiyle gerçek-
leştirilecek.
Festivale katılmak isteyenler, 30
Haziran'a kadar (0212)243 57 70
numaralı telefona, (0212)292 82
19 numarah faksa veya tstiklal Cad-
I desi, Rumeli Han, No:88/21 Be-
yoğlu adresine baş vurabütrler.
îngiltere 'nin ünlü Spice Girls grubuna Rusya'danbir rakip çıktı
Rususulü ^
'baharat' V*
tngfltere'nin ünlü Spice Girls (Baharat Kızlar)
grubuna bir rakip de Rusya'dan. Ülkelerinde
'Rusya'nın Baharat Kızlan' olarak bilinen
'Blestiashie' grubu Antaha'da W(m Topkapı
Palace Otel'de sahneye çıkü. Geçen yd Rusja'da
4 ödül birden alan grup, Irina. Jana \e Ksenia
isimli üç kadından oluşuyor. Grup, Antal) a'ya
50 kişilik sahne ekibiyle geldi.
STANBUL, IZMIR, ANKARA
Barolardan
Bergama'ya destek
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Yörelerin-
de siyanürlü yöntemle
altın madeni işletilme-
sine karşı çıkan Berga-
ma köylüsü, yarın lstan-
bul, tzmir v e Ankara ba-
ro başkanlarını ağıria-
yacak.
tzmir Barosu Başka-
nı Noyan Ozkan, îstan-
bul Barosu Başkanı Yü-
cel Savman. Ankara Ba-
rosu Başkanı SadıkEr-
doğan ve bir grup avu-
kat yann Bergama - Nar-
lıca köyünde, "Hukuk
devleti neden gerçekleş-
miyor?". "Açılan dava-
lar sonucunda siyanür-
cü şirket faaliyetini iptal
eden mahkeme karar-
lan neden ve nasıl uygu-
lanmıyor?" sorulanna
yanıt bulmaya çalışa-
caklar. Açıklamanın.
yargı kararlarına uy-
ulması için bir uyan ni-
teliği taşıyacağını bildi-
ren baro başkanlan, hu-
kuk devletine karşı ya-
pılan saldınlann bir kez
daha altını çizecekleri-
ni belirttiler. Sayman
üç baronun, üç ayn yer-
de basın açıklaması ya-
pacağını söyleyerek "Ü-
ki Bergama'da olacak.
Bergama'ya bağh Nar-
lıca köyünde. hukuka
aykmlıklann üzerinde
duracağız" dedi.
Özkan da. Bergama'da
hukuki sürecin sona er-
diğini ve yargımn bölge-
de 'siyanürlü yöntemle
altın madeni işletilme-
sinde kamu yaran yok-
tur' karanna vardığını
belirtti.
- D ü n y a M ü l t e c i l e r G ü n ü - -
e-posta : tan (a prizma. net. tr
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
Anlamsız Bir (
Seyir'!..
Geçen yıl, merak ettğım bırfilmın yönetmenini, ara-
maktayım; o sıyah/beyaz film antolojısınde, fo-
toğraflarla, sanki bir şaheserler resmi geçti: 'Gazap
Üzümleri'nden -Henry Fonda'yı keşfettiğim o müt-
hiş filmden- sonra Orson Welles, 'Yurttaş Kane'den,
ünlü portresi; arkasından, Josef Von Stenberg'ın. sey-
retmeye doyamadığım 'Şanghay Ekspresi', Maıie-
ne Dietrich'in uzak ve gızemlı hayalı; dahası. kuşku-
suz burlesque, ama hem sosyal hem beşen olabılen
yerginin, doruğundaki 'Üç Ahbap Çavuşlar' (Marx
Brothers); çoğu VVarner Bros. damgalı, o gangster
fılmleri kı, farkında olsanız da, olmasanız da, sizi ma-
fioso'lann, 'tehlikelerie doluyeraltı dünyası'na taşır;
belki biraz abartılmış, ama çarpıcılığı yadsınamaz, o
'halk düşmanlan' ile tanıştınrtar: Paul Muni, James
Cagney, George Raft, Edward G. Robinson, John
Garfield, Richard Conte, Humphrey Bogart!
Hangı filmın yönetmenini anyordum, unutmuşum;
antolojiyi kapadığımda, zihnimi bir soru kemiriyordu:
daha geçenlerde, o benim gibi, eski sinema merak-
lısı, Erol Manisalı'yla (Prof. Dr.), konuyu aramızda
söyleşirken, sohbetimize lök gibi gelip oturan o
soru: fılmleri, tipleri, ışık ve montaj anlayışı; hat-
ta pazarlama düzeni, o kadar standart, o kadar
tüccarca ve endüstriyeldi de; Hollyvvood Sine-
ması, nasıl olmuş da o yıllarda; bilinmez kaç nes-
lin hafızasından silinmeyecek konular işleyebil-
miş, kahramanlaryaratabjlmiştjr?.. Üstelik kısıtla-
malar, munhasıran Hollywood dünyasmın, 'esnaf
yapısından gelmiyordu; ortalama Amerikalının 'Püri-
ten' bağnazlığı, zamanın 'Kadın Demekleri'run şirret-
çe müdahaleleri de devreye giriyorianjı; üstelik, bir hay-
li de, etkili olarak: figüran kızlarla 'kınştınyor' diye,
Marlene Dietrich gibi bir 'diva'nın, senelercefilm çe-
vıremediğini, meraklısı bilmez mi?
Artık hiç kimse, o renk ve ahenk panayın 'müzikal-
leri' çekmiyor; zamanında 'vamp', 'pin-up', 'glamo-
ur-girl' diye damgayı basıp geçtiğimiz kadın oyun-
culann; film setlerinde, ne kadar ciddi ve etkileyici,
oyun örnekleri vermiş olduklannı; günümüzün ekran-
lannda boy gösteren 'çıtırbomlan' görünce mi anla-
maktayız? Hele o çeşitli karakter rollerinde seyirciyi
hayretten hayrete düşüren Thomas Mrtchell, Bro-
derick Cravvford, Akim Tamiroff, VValter Slazak,
John Carradine vb. ustalar. nerede onlar, onlann
benzerleri?
Bu boşluğun bir açıklaması olmamalı mı?
Modernist
1
Avrupa'nın
katkısr olmasaydı?..
Sanınm, hiç unutulmaması gereken, önemli bir şe-
yi unutmuştuk: seyrettiğimiz sinema, 29/30 eko-
nomik bunalımıyla, adeta yerle bir oluş birtoplu-
mun, sinemasıydı; o toplum ki, 'Amerikan Rüya-
sı'nın başıboş 'liberalligini', ilk defa 'kamusal bir
disiplin' aftına alan, Franklin Delano Roosevvelt'in,
'New Deal' düzenini yaşamaktaydı; ne kadar tüc-
car, ne kadar esnaf olursa olsun, bu sosyal ve eko-
nomik alt/yapı çelişkilerini, filmlere yansrtmama-
sı mümkün olabilir miydi? Yönetmenleri, oyuncu-
lannın neredeyse tamamı, oyunu elbette Hollywood
kurallanna göre oynuyorlardı ama; günümüzdekile-
rin tekme tokat yumruk, anadan doğma soyunmak,
hayvanlar gıbı çiftleşmek suretıyle seyirciye bir türfü
'geçıremediklen', çok özel duygu ve davranışlan, he-
saplı birjest, anlamlı bir mimik, buğulu bir bakışla, anın-
da 'sahici'ye dönuştürebilıyorlardı.
Acaba bunda, o kuşak yönetmenlerinın 'modernist'
kitap külturünden gelmesı, etkılı olmamış mıdır? So-
run, şoyle de konabılır sanıyorum: o şatafaUı dönem-
de, Holtyvvood üretim, dağrtım ve pazarlama tek-
niklerini, ultra/liberal ve kapitalist olarak geliştir-
se de; film estetiği, oyun tekniği ve dramatur-
gie'de, esas olarak Avrupa Sineması'nın etkisin-
deydi; tek mahareti, Avrupa'nın birtürlü kurtula-
madığı mübalağalı tiyatro oyunculuğunu; iyice
rendeleyip, ekranda gülünce dönüşen mübalağa-
yı, 'küçük oyunla' incertebilmek olmuştu ama, ne
sosyal senaryolan ötekinden farklıydı, ne de bi-
reysel sorunlan!
Hele şunu nasıl da atlamıştık? Hollyvvood'un o dö-
neminde, yönetmenlerin çoğu, ya doğrudan doğ-
ruya, ya dolayısıyia işe Avrupa'da başlamış; Holly-
vvood'a ustalık çağlannda gelmişlerdi; yahut da
o dönem Amerikan romancılan ve şairieri gibi, Av-
rupa'nın 'modernist' edebiyatının ve kürtürünün
etkisi artındaydılan meraklısı. bır kalemde bir sürü
ad sıralayabılır: Joseph von Stenberg, Frrtz Lang,
Edvvard Dimytryk, John Ford, Elia Kazan, Alfred
Hitchkok vb. Bu ustalar filmlennı öyle bırtoplumsal/bi-
reysel örgüyle örüyorlardı ki, yaşadıklan o ıç/sansü-
re rağmen, oyun da oyuncular da, yaşatılmak iste-
nen olaylar da, sahıcı ve çarpıcı olabıliyorlardı.
Lewis Milestone'ın 'Garp Cephesi'nde Yeni Bir
Şey Yok'unu, bugun çekseler, ona Erich Maria Re-
marque'ın romanındaki yaşamışlığı verebılırter mi?
'Muhteva' mı, görsel efekt' mi?
Neden olmaz? Artık oyun, oyuncu, mizansen ve
teknik; 'modernist' dönemde olduğu gibi,
'muhteva'ya (içerik) yedirilmiyor; tam tersine, fil-
mi oluşturan bütün bileşenler, 'muhteva'yı yok
eden bir teknoloji cümbüşü'ne feda ediliyor da,
ondan mı?! Besbelli bundan!
O zamanlar, Hollyvvood'da bile; sanatının so-
rumluluğunu, müdrik biryönetmen; filmini, ya bir
piyes, ya bir roman yazarmış gibi çekerdi; başka
bir deyişle, görsellik/lşrtsellik (audio-/ visiuel tek-
nikler); neticede, felsefesi, sosyolojisi, ekonomik
tabanı ve psikolojik, hatta psikiyatrik çözümleme-
si olan bir 'muhtevanın'; kuşkusuz kişisel/birey-
sel bir üslûpla, fakattoplumsal düzeyde, estetik
bir senteze ulaşabilmesi için kullanılırdı. Yâni ın-
san ve oluşturduğu toplum, hem iç hem dış dıyalek-
tığiyle, fılmlerin içinde yer alıyor.
Post/Modernist 'kafa', bunu ya anlamadı, ya an-
lamak istemedi: görsel/işitsel cmabazlığı öne çı-
kanp, beşeriyi, sosyali ve onlan içeren her şeyi
inkâr ederek, işine başlıyor; o yüzden de arbk, be-
yaz perdede oynayan film, bir sanat eseri olmak-
tan çtkıp, gözboyayıcı bir seyire' dönüşüyor.
Her film elbette bir 'sey/r'dir ama, her 'seyir' bir film
degildir ki!
http^/www.prizma.net.tr/AILHAN
http^/www.bilgiyayınevi.com.trVailhan
Faks/0-212/26019 88