25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 HAZİRAN 2001 ÇARŞAMBA 10 DUNYA VE TURKIYE Liberalizm, Amerikanizm, alkış tutan müşteri-seçmen ve televolefaşizmi: Berlusconi'nin tuzaklan eytin Ağacı', 'Meşe', 'Papatya', 'Beyaz Çiçek', 'Ayçiçeği'... Italyan siyasi partilerinin isim, simge, ittifak adları bile Çizme de yaşanan siyaset boşluğu ve partiler bunahmını ortaya koymaya yetiyor. Modern değerler adına doğaya gönderme yapmaktan öîe bir çağnşım yapmıyor ve soyut kalıyorlar. îktidar partisi Forza Italia da istisna oluşturmuyor. O dafutbol stadyumlarından çıkma bir 'maço' slogana sığınıyor. B,1 ugiin ciddi bir kriz; genel seçirnlerde uğranılan yenilgi ve 'Zeytin Ağacı' yıllarının acı bilançosu ile karşı karşıya 'Demokratik Sol'. Roma Belediye Başkanlığı 'na seçilir seçilmez genel sekreterlikten ayrılan Walter Veltroni 'nin bıraktığı liderlik koltuğu boş. 'Zeytin Ağacı 'nın lider partisi başsız şu anda. Avrupa nın 'en güçlü sağının' Berlusconi eliyle iktidara taşındığı bir dönemde aylar alacak bir liderlik kavgası ve iç hesaplaşmalar bekliyor partiyi... ROMA - "Siyasi sınıfa güvenini kay- beden Türk haÛa, arükyabuz belli pro- jelerin simgesi şahıslara inanryon Temiz EUer simgesi Tantan, demokratikleşme simgesi Sezer, ekonomik krizden çıloş simgesi Derviş..." Tantan'ın istifasmı bu sözlerle yo- rumluyordu bir ltalyan gazetesi... Ital- yan basını, Türkiye'deki siyasi güven krizini böyle okuyor, çünkü Çizme'nin de (uç noktalarda) yaşadığı bir sendrom bu. Siyasi partiler krizinin yarattığı boşlukta ortaya çıkan kronik bir "kur- tancı arajTşı!" Önce "Temiz Eüer yargıa" Antonio Di Pietro, ardından "Zeytin Ağaa" pro- jesi babası Romano Prodi üstlendi İtal- ya'da bu "kurtancı" rolünü. Ne var ki "kirü sistem" ve "reel poKtik", bu te- miz simgeleri bertaraf etti zamanla. Şimdi olağanüstü medya gücüyle "sa- haya inen" işadamı Başbakan Berlus- coni ile bir "U dönüşü" yaşıyor Italya ve "geçmişe sünger çekme" evresine giriyor. "Nemutlukurtancryagereksi- nimduymayanhalklara!" (Brechtmiy- di?) sözünün hakkını veren dört dörtlük bir örnek, Çizme. Siyasette böylesine büyük boş- luklar çıktı mı; "olumlu kah- ramanlar" kadar "olumsuz kahramanlar" da doldurabili- yor çünkü o boşluğu. Italya şimdi böyle bir maceranın eşi- ğinde... Botanik bahçesi gjbL. "Zeytin Ağacı", "Meşe", "Papatya", "Beyaz Çiçek", "Ayçiçeğj"™ ltalyan siyasi par- tilerinin isım, simge, ittifak adlan bile Çizme'de yaşanan siyaset boşluğu ve partiler bu- • nalımını ortaya koymaya ye- tiyor. Sağlıklı yaşam türünden bir moda akımı gibi parti ve si- yasi ittifak adları, "Modern değerler" adına doğaya gönder- me yapmaktan öte bir çağnşım yapmıyor ve soyut kalıyorlar. "Iktidarpartisi" Forza Italia da bu orjinal isim furyasının is- tisnası değil. Dua yerine For- za Italia da futbol stadyumla- nndan çıkma bir "maço" slo- gana sığınıyor. Geleneksel sol-sağ referans- lannı yitiren "postmodern bir siyaset" evresi yaşıyor şimdi Italya. Bu eklektizm içinde Berlusconi, dağınıklığı berta- raf edebilecek ve kumandayı elinde tutabilecek "teküder" kimliği ile sahne alıyor. Yeni siyaset terminolojisinde buna, "Hderizm" diyor Italyanlar. Kabaca özetleyecek olursak iletişim teknolojisinin son ola- naklannı kullanan "soft", so- fistıke bir "televole faşjzmiyle" lider sultası arası bir sistem bu. Siyasetintümüyle kişisel- leştiği ve içeriğini yitirdiği "postmodern" aşamada par- tiler. yalnız liderin promosyon aracına dönüşüyor. Sonuçta partiler arasında kerhen de olsa bir siyasi pro- je. program, düşünce ya da ideolojiye bağlılık aranmıyor. Parti mensuplannı bir arada tutan güç, "lidere inanç" ve "sadakat" oluyor. Liderle ilişki, fikir platformu üzerinden değil "duygusal bağlar" üzerinden kuruluyor. "Grup çıkarlannm" yerini "Idşjselçıkarlar" alı- yor. "Şov-gösteri, "imaj" ve "reyting", siyasi projenin bıraktığı boşluğu dol- duruyor. îktidar hesaplan, TV prog- ramlan gibi, seçmen = alkış tutan izle- yici ("audience") ve kamuoyu yokla- malan üzerinden inşa ediliyor. Yalnız Berlusconi ve "Forza ttalia" örnekleriyle sınırlı bir model değil bu. Birleşik kaplargibi: değişik ölçüler ve değişik biçimlerde tüm ltalyan partile- ri modelden etkileniyor. tdeolojilerin boşluğunda sistemin diğer aktörleri de "Beriusconi modeü" ve "liderizme" endeksleniyor. Başanlı olduğunu düşün- dükleri bu modele, aynı araçlar ve yön- temlerle kanşılık vermeye çalışıyorlar. Ancak Berlusconi denli etkileyici bir lider ve onun gücüyle boy ölçüşebile- cek imkânlara sahip olmadıklanndan, Berlusconizmin arkasından sürükleni- yorlar."Zeytin Ağacı" ittifakının, sen- dikacı Cofferati ya da eski Napoli Be- lediye Başkanı Bassohno gibi solun "baba isimlerinden" biri yerine, yeni li- der FrancescoRutelJi'ye sanlmasının ne- deni bu. Merkez solun geçmişinde be- lirgin bir rolü ya da tarihi yok Rutel- li'nin. Merkez sol adına yeni bir mesaj taşımıyor. En büyük silahı yakışıklılı- ğı. Kimine göre eski Roma imparator- lannın büstlerini andınyor "Zeytin Ağa- cı*nın 47 yaşındaki yeni lideri Rutel- li. Kimine göre Clinton'ı çağnştınyor. Karizmatik olmasa dahi ağzı laf yapı- yor. Görüntüsü, TV programlannda "geçer not" alıyor. Rutelli'nin "teleje- nik" özellikleri, "Zeytin AğacT lider- liğini almasına yetiyor. Zeytin Ağacı'nın kaderi Yalnız "Zeytin Ağacı" değil, ittifak içinde tek tek yer.alan partiler de "lide- rizm" girdabından kendilerini kurtara- mıyorlar. Irili ufaklı "reformcu merkez" partilerle, "İtaryanKomünistPartisTnin mirasını taşıyan "Demokratik Sol"un Yalnız "telekrasi" ve "Kderizmde" değil, "Amerikanizm" akımında da Berlusconizmi soluk soluğa izliyor sol. Berlusconi'nin bir "modernlik ideolo- jisi" olarak sunduğu "Amerikan taklit- çiliği",bazı bakanlıklann bugün -"de- volution" ve "vvelfare" gibi- doğrudan doğruya Ingilizce adlarla anılmasına yol açıyor. "Sola karşı" taşıdığı "kapi- talizm bayraktarhğının" aracı olarak bu kültürü özel TV kanallannda yıllar- dır işliyor medya patronu. Berlusconi kanallannm en yeni, en popüler programlanndan birinin adı (Biri Bizi Gözetliyor türiinden), "Lo- ve Stories" örneğin, bilgi yanşmalan- nın -quiz!- dili "Ok!" ve "voww!" söz- cüklerinden geçilmıyor. Haberler ar- tıkheptenlngilizcebirdeyimle: "News" olarak anılıyor. TV kültürünün yerleştirdiği bu smır- sız "Amerikanizın"e sol da ayak uydur- maya mecbur hissediyor kendını. Ve bir kez daha Berlusconizmin tuzağına dü- şüyor. "Demokratik Sol"un son kong- resinde benimsediği -"I care!"- sloga- erlusconizm karşısmda 'Zeytin Ağacı'nın vereceği gerçek smav yeni başlıyor. Yalnız sol değil, îtalyan demokrasisinin de geleceği bu sınava bağlı. 'Zeytin Ağacı'nın olgunlaşmasımn tek şartı var: Kimlik, lider kavgalannı bir yana bırakıp somut toplum projeleri, reformlar ve reformculuğa sahip çıkmak... Francesco Ruteffi'nin merkez solun geçmişinde belirgin bir rolfi ya da tarfla yok. (Fotograf: REUTERS) oluşturduğu "Zeytin Ağacı"mn iki ana gövdesi aynı açmazı paylaşıyor. Çiz- me'nin en eski ve en büyük iki partisin- den biri olan ve bir zamanlar her üç ltal- yan'dan birinin oyunu alan "Demokra- tik Sol" ; uzun yıllar mahkûm kaldığı D'Alema-Veltroni "Bderizmi" ardından şimdi kendisine yeni bir kaptan anyor. Son seçimlerde tarihinin en düşük oy oranını alarak yüzde I6'da kalan "Demokratik Sol"un bu krizini ünlü siyaset sosyologu İrvoDiamanti: "Ber- lusconizme gösterilen aşın uyumla" açıklıyor ve "BeriusconTyipostmoder- nizm simgesi olarakkabuUenmekle De- mokratik Sol da TV'nin tutsağı oldu" diyor: "Cst kadrolarmedyave yeni' şef' aramaktan başka bir şey düşünmüyor. Kararlan 'taban' yerine TV stüdyola- nnda ve popüler talk-shovv programla- nnda alryorlar... Zayıfin sesine kulak veren yok. Gençlik de bu soldan kaçı- yor. Solonlara da bir \eniükgetirmiyf>r_ Gûvertede büyük bir boşluk duygusu var. Gemiciler bu durumda mantıkb olanı yapıp gemi değiştiriyor..." (Re- pubblica, 7 Haziran) nı buna tipik bir örnek. Türkçede olduğu gibi Italyancada da bire bir tercümesi olmayan bu anlam- sız slogan. eski komünistlerden devşı- rilen ltalyan solunun girdiği "jüzey- sellik" ve "yabancılaşma" sürecınin özeti aslında. "Do>x>uspeakEnglish?". "I Blair!". "I care". "WTıat's left?" gi- bi kelime oyunlanyla bu slogan yüzün- den basına aylarca alay konusu olan "Demokratik Sol"cular, düşgücünde de zorlandıklannı ele vermiş oluyorlar böylece. Fassino: Yeni lider adayı Bugün ciddi bir dizi knz; genel se- çimlerde uğranılan yenilgi ve acı iktı- dar yıllannın bilançosuyla karşı karşı- ya "Demokratik Sol". Roma Belediye Başkanlığı'na seçilir seçilmez genel sekreterlikten aynlan VValter Veltro- ni'nin bıraktığı liderlik koltuğu boş. "Zeytin Ağaa"nın lider partisi "başsız" şu anda. Avrupa'nın "en güçlü sağı- nuı" Berlusconi eliyle iktidara taşındı- ğı bir dönemde aylar alacak bir lider- lik kavgası ve iç hesaplaşmalar bekli- yor partiyi. Liderlik yanşında yenilgi- nin faturasını birbirlerine atan kadro- lar -"oportunist", "vasat", "kifayetsiz muhteris"- türünden sıfatlarla her gün birbirlerine saldırıyor. Önümüzdeki aylar bu kapışmayı hız- landıracak. Yeni lider kasımda yapıla- cak kongreden önce çıkmayacak. Veltroni'nin koltuğuna oturması bek- lenen en güçlü aday, "Zeytin Ağacı"nın eski Adalet Bakanı olan Piero Fassino. Modern, zeki, çalışkan, açık fikirli bir politikacı olarak tanınan Fassino, "De- mokratik Sol" için gerçekten de ola- bilecek en toparlayıcı ve parlak lider adayı. Ancak henüz ne anlam ifade et- tiği belli olmayan bir D'Alema faktö- rü \ar önünde. Siyasi parti liderliğini genel baskan yerine genel sekreterler üstlenıyor Italya'da. Genel başkan, ge- nel sekreterin yanında manevi ağırlık taşıyor. "DemokratikSol"un genel baş- kanlığı halen D'Alema'da. D'Alema, Fassino'yu destekliyor. Ancak düş kı- nklığı ile özdeşleşen "D'Alema adı", Fassino için "zehirli bir öpücük" an- lamına gelıyor. "Demokratik Sol" içinde bir başka ayrışma konusu "Zeytin Ağacı Htifakı" üze- rinde ortaya sürülen farklı gö- rüşler. Merkez sol ittifak için- de erimek ve ittifak partileri arasındaki öncü konumu yitir- mekten çekinen D'Alema; "Demokratik Sol"a model ola- rak Blair'in "Yeni Işçi Parti- si"ni hedef gösteriyor. "Zey- tin Ağaa" içindeki diğer mer- kezci güçlen Blair tipı güçlü bir sosyal demokrat partinin yörüngesinde tutmayı amaç- lıyor bu modelle. Başlangıç- tan beri "Zeytin AğacTna inan- mayan ve her vesileyle ittifa- kı sabote eden D'Alema'nın düşmanı çok bu yüzden. Ne \ar ki ittifakı korumak- tan başka hiçbir seçeneği yok merkez sol partilerin. Berlusconi sağına karşı merkez solda tek başına hiç- bir parti, anlamlı bir iktidar alternatifi oluşturamıyor gü- nümüz Italyası'nda. "Demok- ratik Sol"un lider adayı Fas- sino, D'Alema ile araya me- safe koyup "Zeytin Ağacı" içindeki dengelerini korumak istiyor. Önümüzdeki yaz ay- lanna Berlusconi sağına kar- şı geliştirilecek muhalefet stratejisi yerine; Fassino- D'Alema tartışmaları ile "Zeytin Ağacı" - "Demokra- tik Sol" denge arayışlan dam- ga vuracak bu yüzden. Berlusconi 'nin uzun yıllar iktidarda çakılıp kalmasından çekinen ltalyan ilericileri, mu- halefette "Zeytin Ağacı"nın olgunlaşmasını bekliyor. Başka da bir seçenekleri yok. Giorgio Bocca, Alfredo Rekhlin. NapoleoneColajan- ni gibi solun prestij sahibi, köklü isimleri için bu olgun- laşmanın tek şartı var: "Kim- Kk,Kderkavgalarmı bir y'ana bırakıp so- mut toplum projeleri, reformlar ve re- formculuğa sahip çıkmak._" "Zeytin Ağacı" için "Yaruu birtikte yaratalun" logosunu öneren, - uygula- ma hataları ötesinde - konsepti hâlâ "yaratıcı ve modern" bulan ünlü ileti- şim gurusu Jacques Seguela' nın tavsi- yeleri de benzer yönde. "Kazanmak için sol birleşmek ve seçmenlere yeni proje, yeni düşler sunmak zorunda" diyor özetle ve ekliyor Seguela: "Berlusconi'nin şirket deviet yöne- tim modeli iktidarda bir tutarsa, Mes- sier'den Murdoch'a tüm büyük basın parronlan bu devrimin peşine düşebi- İir. İktidara dönmek için sol birleşmek zorunda. Zeytin Ağacı, bunun için iyi bir formül. Ama daha profesyoneL, daha etkin bir tanıünı ve ambalaja ihtiyaç ^•ar..." "ZeytinAğacı"nın Berlusconizm kar- şısında vereceği gerçek sınav yeni baş- lıyor. Yalnız sol değil, ltalyan demok- rasisinin geleceği de bu sınava bağlı. BİTTİ MERHABA NECATI DOGRU Takas: Cerahat Kapatma! Bu denizde ne gam var! Ne keder! Ne dert! Bu deniz, bütünüyle muhabbet! Bu deniz cömertlikten ibaret! Hazine cömert davranınca; özel sektör bankalannın sahipleri ile ge- nel müdürleri bayram ediyor, gök- yüzüne havai fişek atmaktalar ve akşam güneşi batarken boğaz ya- lılannda şampanya patlatmaktalar. Cömertlik! Cerahati örtüyor! Cömertlik! Tortulan saflaştınyor. Cömertlik! Dertlere şifa oluyor. Cömertlik! Sanki ölüleri diriltiyor. Takas: Baştan başa cömertlik, bankacılık sektöründeki özel banka- ların cerahatini kapatma ve sıcak para mikrobuyla halsiz, mecalsiz düşmüş sistemde ölüleri diriltme... Olü dirilir mi? Nefesi keskinler! Uzman yazarlar! Eskiden devletin Merkez Banka- sı'nda, Hazine'sinde, Maliye Bakan- lığı'nda çalışmış, sonra özel sektör bankalarında görev almış, şimdi ise patronları banka sahibi olan gaze- telerin ekonomi sayfalannda köşe tut- muşlar, diyorlar ki; "dirilir"... • • • Niçin öldü? Nasıl dirildi? Yurtdışından borç buldular. Ken- dilerinin olmayan, borçla bulunmuş bu dövizleri, iç piyasada sattılar. Bu- radan elde ettikleri TL'yi Hazine'ye borç verip (1994 ve 2000 yılları ha- riç) yüzde 25 ile yüzde 50 oranında reel faiz kazancı elde ettiler. Dünya yüzünde böyle büyük reel faiz sö- mürüsü hiçbir ülkede yaşanmadı. Büyük kazanç! Yüksek sömürü! Tatlı kârlar... Mutluluk getirmedi, çünkü onlarda pozisyon oyunlarına girdiler: Ser- mayelerine oranla çok yüksek kur riskleri aldılar, bu riskleri saklamak içinfiktif vadeli işlemleryaptılar, ba- zı yabancı bankalarla anlaşarak bo- nolarını yurtdışına taşıdılar. Fakat krizle birlikte çıpalı kurdan vazgeçi- lip, dalgalı kura geçilince ve 1 dolar 1 milyon 200 bin liraya çıkınca bü- yük döviz açığıyla yakalandılar. Gerahate gömüldüler! Sıcak para cerahati, önce Turgut Özal'dan başlayıp, bugüne kadar uzanan bütün parti liderlerince (De- mirel, Çiller, Yılmaz, Ecevit, Er- Meral Hanım Ne Kadar da Hassassınız! Ne güzel... Ne hoş... Hem sirkeli... Hem limonlu... Hem soya soslu... Bol kepçe laf salatası.... Milliyet gazetesi yazarianndan Me- ral Tamer, cumartesi günü bu köşe- de; "Cumhurbaşkanımıza Mektup" başlığıyla yazdığımız; bankaları ve başka sektörterde işleri de olan ga- zete patronlarına devlet ihalelerine girme, borsada spekülasyon yapma hakkı getiren ve özünde de gazete- cilere karşı ağır, ilkel, gerici bir san- sür aracı olarak kullanılacak olan RTÜK yasa tasansını Cumhurbaş- kanı'nın iade etmesini rica eden ya- zıma kendince bir cevap vermiş. Bol kepçe laf salatası! Milliyet gazetesi, 250 bin liraya sa- tılırken zarar ediyor. Bu zarar katla- namaz hale geldiği için gazetenin yö- neticileri fryat arttırmak için toplanı- yorfar. Fakat bu toplantıda yıldınm bakan, Bahçeli) büyük iç ve dış borca batırtlmış, dış ve iç borçla alı- nan paraları verimli kullanamamış Türkiye maliyesinı ve reel ekonomi- sini öldürdü. Sonra d'öndü, bu sıcak para cerahatine aracılık eden özel sektör bankalannı öldürdü. Açık po- zisyonla yakalandılar. Oz kaynaklan erıdi. Ödenmiş sermayeleri yok oldu. Yaklaşık 10 milyar dolar döviz açı- ğına düştüler. Öldüler... Takas; büyük cömertlik! Cerahati kapatma! Ölü bankaları diriltme! Hazine, takas ıhalesiyle özel ban- kalann Türk Lırası'yla alınmış borç senetlerini, dolan 1 milyon 160 bin lira tutarak dövize çevirdi ve bu dö- vize endekslenmiş senetlere yılda yüzde 15 faiz ödemeyı kabul etti. Büyük hayat öpücüğü!.. Çok tatlı döviz faizi!.. Bu bankalar aynı döviz pozisyo- nunu götürüp yurtdışında bir ban- kaya yatırsalardı yılda ancak yüzde 3-4 faiz alabilecekken, şimdi orta- lama yüzde 14.5 faiz alacaklar. Gö- türüp eurobond'lara yatırsalardı yıl- da yüzde 11-12 faiz alacaklardı. Oy- sa şimdi yüzde 15 alacaklar. • • • Böylece özkaynaklannı enflasyon- dan koruyacaklar, devalüasyona kar- şı da delinmez bir kalkanın sahibi ola- caklar. Ölüler böyle dirildi! Dövizlerde artış riski... Hazine'ye yüklendı... Bankalar yaklaşık 6 milyar dolar ci- varındaki döviz açıklarını kapattılar. Kemal Derviş, umut ediyor ki, ban- kalar takas yoluyla sıcak para çar- pık düzeninden kurtanldığı için şim- di kendilerine yeni bir saha araya- caklar. Ellerindekı paraları uygun fa- izlerie reel sektöre, yani üretime; fab- rikalara, tezgâhlara, tarlalara, sera- lara, turizme, ticarete aktaracaklar. Türkiye büyümeye başlayacak. Başlayacak mı, başlamayacak mı? Göreceğiz... Takas; cerahati kapattı. Cerahat duruyor: Kamu maliyesi çökmüş. İç ve dış borçların toplamı 190 milyar dolar. Türkiye'nin milli geliri 170 milyar dolar. Korkunç du- rum: borç milli geliri geçmiş. Devle- tin topladığı vergi. harcadığı parayı fersah fersah geçiyor. Türkiye mali- yesi topladığı tüm vergilerle iç bor- cunun ancak faizini ödeyebiliyor. Cerahat büyük! Bu cerahat kapatılamazsa... Cömertlik aptal uyutma! KIRMETRE hızıyla fark edıyorlar kı halk zor du- rumda, geçim derdine duşmüş. Ve ga- zetenin fiyatını arttırmak yerine 150 bin liraya indiriyorlar. Milliyet gazetesi.... 250 bin lira iken zararda... 150 bine indiriyorlar... Yani zaran büyütüyorlar: Bu zarar nasıl kapanacak? Bu de- ğirmenin suyu nereden gelecek? 2a- ranına çıkartılan bir gazete hangi doğ- rulan savunacak? Meral Tamer Ha- nım, bunların cevabını yazmıyor. Halkın ucuzlayan gazeteden çok oku- masının hassasıyetini dile getiriyor. Meral Hanım, kirletiyor! Cumhurbaşkanı Temizledi! Kirmetre varsa... Akmetre de olsun... Türkiye kiriilerietemiz- lerin mücadelesini yaşı- yor. Bu yüzden, temizle- rin sesi olacak, dürüst- lüğü, hukuku, eşitliği destekleyecek bir de Ak- metre köşesi açıyorum. Işte Cumhurbaşkanı temizledi. Yine hukuk dersi ver- di. Meclis'in 3 iktidar partisinin oy- larıyla çıkarttığı RTÜK Yasası'nın medyada tekelleşmeye yol açabileceğini, medya patronlannın ihalelere gir- mesinin basını alet etme tehlıkesini doğurabilece- ğini, tanımı yapılmayan yasaklar ve yüksek ce- zalarla gazetecilerin sus- turulabileceğini, rafıne 14 sayfalık gerekçeyle geri gönderdi. Sezer, kirlen- meyi önledi. Temizliği savundu... Ona teşekkür etmelıyiz. E-posta: necatidogruc superonline.com Faks:0212 513 90 98 ANKARA 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999/448 Davah Ozan Koray Aşkın: Şaranbol Cad. Üçgen Mah. D Blok 27'6 Antalya Gamze Aşkın tarafından Ozan Koray Aşkın aleyhıne açüan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne, Ankara, Keçıören. Çiçekli Cilt: 009. Kütük: 0142'de nüfusa kayıtlı Mustafa ve tncı oğlu 1980 d.lu Ozan Koray Aşkın ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Ahmet ve Saadet kızı 1983 d.lu Gamze Mev- lüde Aşkın'ın boşanmalanna, davacı vekili avukatlı temsıl edildiğinden 45.000.000.-TL ücreti vekâlet ile 11.350.0OO.-TL yargılama masrafı ve 1.870.000.-TL harcın sizden tahsiline karar verilınıştir. Işbu karann gazetede ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde temyiz edıleceğine. temyiz etmediğiniz takdirde karann kesinleşeceğine, karann tebliği yenne kainı olmak üzere ila- nen tebliğ olunur. 10.5.2001 Basın: 34791
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle