Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2001 CUMARTESİ
DIZI
CASAjirması yöneticisiRodrigez, ZeynelAbidin Erdem 7 direktiflerleyönetiyordu CUMARTESİ
Uçaklar sınavagiriyor
C
ASA'nın Avrupa Bölgesi Satış
Müdürü Antonio Rodrigez
Barberan. göreve gelmesinden
ihalenin sonuçlandığı ana kadar
Madrid'deki ofisinden izlediği
gelişmeler konusunda "direktiflerini"
esirgememişti. Neredeyse her gün
yolladığı faks ve teleks notları ile
Zeynel Abidin ve Sinan Gürsoy 'un
neler yapmalan gerektiğini "madde
madde" anlatan Rodrigez" in bu notlan
üzerinde tartışılamaz ve bunlara karşı
çıkılamazdı. Yaptığı titiz birçalışma
sonrası kendisine "Türkiye'de Kim
Kimdir?" başlıklı bir dosya hazırlayan
Rodrigez, temsilcilerine kimlerle
görüşülmesi, kimlerin gönlünün hoş
tutulması ve kimlere "hediye"
verilmesi konusunda da "bulunmaz"
bilgiler ulaştınyordu.
CASA kırmızı alarmda...
1989 yılının Mart ayında, Ispanyol ve
Italyan firmalanna bir yazı gönderen
Savunma Sanayii Destekleme ve
Geliştirme Idaresi test için uçaklannı
Türkiye'ye getirmelerini istedi.
Aday uçaklann iki aşamalı bir testen
geçmeleri öngörülüyordu. "I.
Deneme" adı verilen test normal hava
şartlannı içerirken. "II. Deneme" nin
ise kış şartlannda yapılması
planlanmıştı. Hava Kuvvetleri,
17 Nisan 1989 günü Ispanyollann
CN-235'nin, bir hafta sonra da
Italyanlann G-222'sinin teste
alınacağını açıkladı. Bunu duyan
tspanya'daki CASA yöneticilerini bir
telaş aldı. Çünkü ellerinde teste
gönderecek uçak yoktu. Bu
beklenmedik durum 4 Nısan 1989
günü saat 10.29'da Ispanya'daki
merkezden gelen faks notuna da
yansımıştı. Rodrigez'den Sinan
Gürsoy'a gönderilen "direktif notu"
şifre ve "imalar''dan örülüydü:
"Sinan Gürsoy'a,
17 Nisan'daki gösterinin \la>is ayına
alınması için çok acele beni ara. Bilinen
nedenlerie 10 milyon dolan göstermek
istemiyoruz. General'e kredi konusunu
yanıtlamasını söyle ÇOK ACİL. Şimdi
yetkiülerden vade konusunda OK
aldık. Yüzde 60 için yüzde 3, yüzde 20
için yüzde 2.5. yüzde 10 için faizsiz...
Son karar için gerekli şartlar
30 Haziran 1989'dan önce bitecek olan
göriişmelere bağlı. Bay Z. yeni Bakan
sorununu hâlâ yamtlamadı.
Saygılar.
Antonio
1
"
llk iş, test tarihini erteletip zaman
kazanmaktı.
Çünkü CASA'nın elinde testler için
istenen hem paraşütçü atabilecek hem
de yük taşıyabilecek bir uçak yoktu.
Peki ama.. yetkililere. firmanın elinde
denemek için bile böyle bir uçağı
olmadığı nasıl anlatılacaktı ?
Acaba iki ayn tip uçak getirseler olur
muydu ?
CASA birlikleri cephede
Apansız yakalanan CASA"cılann Türk
unsurlan Zeynel Abidin Erdem ile
emekli general Kemal Yalçın kollan
sıvadılar.
Zeynel Abidin, Savunma Sanayii
Müsteşarlığındaki hemşerisi Veysel
Yayan, Kemal Paşa da Hava
Kuvvetleri nezdinde temaslara
başladılar. Rodrigez. bu kritik
durumun atlatılması için operasyonu
bizzat yakından yönetmek istiyordu.
Rodrigez de Ispanya'dan kalkıp geldi
ve Etap Altınel Oteli'ne yerleşti.
11 Nisan günü CASA'nın danışmanı
Kemal Yalçın Paşa. yanına Rodrigez'i
de alarak Hava Kuvvetleri
Komutanlığf nda üst düzey bir
görevliyi ziyaret ettiler. CASA'cılar,
yaptığı camilerle ünlü bir mimann
adaşı olan bu yetkiliye yaptıklan
ziyarette testlere birbirlerinden
oldukça farklı CN-235 '10 ve diğeri
CN-235'100 olan iki ayn uçak
getirmelerinin "nıümkün olup
olmadığı'' hususunu dile getirdiler.
CASA'nın danışmanı emekli Hava
General Kemal Yalçın o günlerde sık
sık Hava Kuvvetleri karargâhına
giderek *bu tür" ziyaretlerde bulundu
ve çok sayıda üst ve alt düzey
görevliyle görüştü. Zeynel Abidin de
boş durmuyor, o da ANAP ileri
gelenleri ve Savunma Sanayii
Müsteşarlığf ndaki hemşerileri
üzerinde yoğunlaşıyordu.
Yapılan temaslar sonunda CASA.
ihaleye soktuğu ve getirmeyı yazılı
olarak taahhüt ettiği CN-235/100'den
ayn bir uçağı teste sokmayı ve bu testi
de istediği tarihe almayı başardı.
CN-235"in test tarihi 1 ay sonraya
atıldı. CASA'cılar yetkilileri "ikna"
etmişlerdi.
Malatya'nın Akçadağ ilçesinde meydana gelen CASA kazasından sonra şebit olan 34 askerimiz için deviet töreni düzenlenmişti.
Askerlerîn CASA raporu
/
talyanlann bir, Ispanyollann 2
uçağı, test için hazırdılar. 24-29
Nisan 1989 tarihinde Italyanla-
nn G-222 uçağı denendi. Aerita-
lia'nın G-222 uçağı, uygulanan test-
leri hiçbir sorunla karşılaşmadan bi-
rirdi. Biıfidan 10 gün sonra da 9-13
Mayıs-1989 tarihleri arasında tspan-
yollann CN-235 uçaklan aynı testle-
re tabi tutuldu. Teste katılan uzman-
lann imzalannı taşıyan bu raporlar,
bir zarfa konulup mühürlendikten
sonra ilgili makamlann bilgisine su-
nuldu. Karann "en yaşamcıl" unsu-
ru olan bu raporlar nedense kamu-
oyundan büyük bir Thizlikle'' giz-
lendi. Rapor gerçekten "çok Uguıç"
gözlem ve gerçeklerle doluydu.
Tutanak
'CN-235 uçağının uçuş testleri ve
sistem kontrolleri sonucuna ait tuta-
nak'
"6) KlBM.IChğı pisti. birönceki
test esnasında çok anzalı ve köstebek
yuvalan ile dolu iken bu test esnasın-
da. anılan pistin buldozerlerledüzen-
lenerek pürüzsüz hale getirilmiş ol-
duğumüşahedeedilmiştir. 7) Birön-
ceki test esnasında (G-222'nin testi)
çok anzalı ve köstebek yuvalan ile
dolu olan TUZKÖY toprak pistinin
test esnasında buldozerlerle tıraşla-
narak pürüzsüz hale getirildiği ve
merkez çizgilerinin çekilmiş olduğu
müşahede edilmiştir."
Aday uçaklannın hazırianmamış
iniş alanlanna, beklenmedik intş zo-
runluluğu doğarsa iniş- kalkış yapıp
yapamayacaklamu anlamak için bu
test yapılmak zorundadır. Keza bu.
ihaie şartnamesinde de vanh. Ama
görülüvor ki; İspanyol uçağının böy-
le bir duruma hazır olup olmadığuu
bilmek mümkün değil \e de böyle bir
durumun vuku bulmasuıda sizi sürp-
rizler bekler. Pistin kimin emriyle ve
hangj akıl mannkla diizemidiğini ise
anlamak mümkün değil.
"13) Düz uçuşta uçağın istenilen
sürati (165-170 Kt. ekonomik süra-
ti) muhafaza ettiği, uçuş zarfinm G-
222 'ye kıyasla daha küçük olduğu
tespit edilmiştir. Hidrolik sisteminin
tek devreden ibaret olduğu, tazyikle-
me sisteminin zayıf olduğu.
APU'nun bulunmadığı. motor çalış-
tırma eğitimlerinde tek motor eğiti-
minde kolaylık sağlayan bir sisteme
sahip. Motor çalışırken pervane fe-
der oluyor."
Hidrolik sistemin tek devreden
oluşması demek bu sistem anzalan-
dığında buna bağlı olarak çabşan riinı
donanımlann (iniş takımlan, kanat
flap'leri - iniş ve kalkışta kullanılan
kanat uzannlan) devreden çıkması
ve onun yedeğinin ounaması demek-
tir. Tazvikleme sisteminin zayıfolma-
sının getirdiği yaşamcıl bazı sorunlar
vardır. Uçak 10 bin feetyüksekliği aş-
hğında içerideki basıncın düşmesinin
yaratttğı oksijensizlik ortamı uçağın
içinde bulunan insanların dikkat ve
muhakeme yeteneğinin kaybolması-
na yol açar. Buna uzun sûre dsyan-
mak mümkün değildir.
"15) LAPES uygulamasında 2
tonluk bir yük plate'i arazi +20 fe-
et'ten 110 knot süratle atılnııştır.
Fletner 'Nose Up' durumunda iken
levye çok etkili şekilde oynanmadı-
ğı takdirde Crash Landing yapılma-
sı gerektiği tespit edilmiştir. (Göz-
lem Raporu EK-B'dir)"
Pilot uçağı kııllanırken bazı ma-
nevralar için bilek kuvvetini kullanır.
Fletner ise uçağın kumanda edilme-
sini kola> laştıran bir sistemdir ve bu-
nun sayesinde pilot çok büyük bir
enerji sarfetmeden uçağı sanki oto-
matik pilottaymışçasına rahat kulla-
nabilir. Ama bu sistemin İspanyol
uçağmda çahşmadığı anlaşılryor. Tes-
ti yapan pilotlar yerden 6 metre yök-
seklikte ve 200 km hı/Ja giden uçağın
yük atarken kumanda koluyla etkili
bir biçimde ov nanmazsa uçağın yere
çakılabikceğine dikkat çekivoriar.
"18) Uçaklann konfıgürasyon de-
ğişikliklerinden MEDEVAC firma
da hazırlanmış olan 2 adet T-37 mo-
torunun tenninalde bulunan istifler-
le uçağa yüklenmesine karar veril-
miştir. Yapılan denemede LINDE ti-
pi istifle yüklemenin yapılamayaca-
ğı belirlenmiştir. Daha sonra mey-
danda'mevcut olan ....' yapısı istifle
(sadece Dl YARBAKlR'da bulundu-
ğu terminal Astsb. tarafindan ifade
edilmiştir.) uçağın kuyruk alünda bu-
lunan Omega antenin sökülmesin-
den sonra uçağın motora yüklenme-
si mümkün olabilmiş. ancak rampa
üst kapağı ile yük arasında 3 cm.lik
bir mesafenin kaldığı tespit edilmiş-
tir.
leri'nin eğitim uçaklandır. Buntann
motorlarının uçağa sığmaması de-
mek, T-33 ve T-37"lerin bu uçaklar-
dan destek alamayacaklan anlanuna
gelir. Motor yükleme girişimlerinin
büyük sonıntara vol açtığı ve oiumlu
sonuçlanmadıgı görüiüyor. Yüklene-
biien tek motor olan l H-IH helikop-
ter motorunu biraz zorlarsanız kuca-
ğuıızda bile taşımanız mümkün.
"Cenel Hususlar:
Takoziarı yok
Aynca yüksekliğin tahditli olması
sebebiyle plate'in altına konulması
gereken takozlar konulamamıştır. Bu
durumda emniyetli bir taşımanın ya-
pılamayacağı, tehlike durumunda
yükün atılması imkân dahilinde gö-
CASA OLAYI
a. Hv.K.K.hğuıın vazgeçilmez kri-
terlerini yerine getirmek için de-
monstrasyon maksadıyla ERKl-
LET'e tek uçak yerine CN-235-10
ve 100 tipinde olmak üzere 2 uçak
getirilmiştir. Bu nedenle değerlen-
dirmenin tek uçağın performansına
göre yapılması mümkün olamamış-
tır."
"c. Uçaklann her ikisinde de pilot-
tan talep edilmesine, rağmen yakıtın
dump edilmesi gerçekleştirileme-
miştir ve dump kabiliyeti olmadığı
tespit edilmiştir."
Bir emergency (zorunlu iniş) anın-
da uçağın alana inmeden önce yangm
ve palama riskini azaltmak için yakı-
ünı boşaltması gcrekiyor. Aneak İs-
panyol uçaklannın böyle bir yetene-
ğe sahip olmadıkları anlaşıhyor.
"25) Yapılan uçuş testleri ve sis-
tem kontrolleri sonucunda firma ta-
rafindan getirilmiş bulunan CN-235-
10 tipi uçakla malzeme atma ve LA-
PES görevleri CN- 235-100 tipi
uçakla ise paraşütçü atma. perfor-
mans ve tahditli şartlar altında kargo
görevleri yapılmıştır. Bu durum fir-
ma teldifinde yer alan uçağın özel-
likleri havi şekilde henüz serviste ol-
madığını göstermektedir."
tarafindan getirilmediği için yapıla-
marruştır. CN-235-100uçağındaDu-
al Rail ve Extraction Chute sistem-
lerinin olmadığı tespit edilmiştir.
LAPES ve kargo konfigürasyon de-
ğişiklikleri yapılmaksızın yük taşın-
mışrır. Roller'lann bağlantısız vazi-
yette olduğu tespit edilmiştir."
Kargo taşunacıuğmm ana unsuıia-
nndan biri olan ve uçağın içinde yer
alan yükün içeride kaydınlmasına
yarayan ikili ray ve atma paraşütü-
niin CN-235/10Ö uçağmda bulunma-
dığı anlaşılıvor.
Yük Taşıma:
a. T-33 motor yüklemesi, uçağın
içine ölçümler yapıldıktan sonra anı-
lan motorun sığmayacağının belir-
lenmesi nedeniyle yapılamamıştır.
Uçağın İspanyol pilotu ile tspanyol
yükleme ekibi de bu durumu kabul-
lenmişlerdir.
b. Bilahare Diyarbakır meydanın-
rülmediğinden uçuşemniyeti açısm-
dan motorun taşmmasmdan vazge-
çilmiştir. Motorun indirilmesı esna-
sında emniyet limitleri zorlandığm-
dan rampa alt kenannda hasar mey-
dana gelmiştir.
c. DlYARBAKlR'dan ESKİŞE-
HtR'e uçağın yüksüz olarak gitme-
sini takiben ESKİŞEHtR terminalin-
de mevcut olan CLARK tipi istifle
motor ve malzeme yüklemesinin
mümkün olup olmayacağı denen-
miştir. CLARK tipi istifle ise boş pla-
te'in dahi yüklenemeyeceği, LINDE
tipi istifle ise Omega anteni sökül-
dükten sonra uçağa yanaşılmış, an-
cak plate yüklemesinin emniyetli bir
şekilde yapılamayacağı tespit edil-
miştir. (Terminal Astsb raporu EK-
G'dedir. Uçağa, yüklenmesi müm-
kün olan 2 adet UH-1H helikopter
motoru yüklenerek MÜRTED mey-
danına getirilmiştir. Bu motorlann
indirilmesinde güçlüklerle karşıla-
şılmıştır. Terminal Asb. raporu EK-
H'dedir.
Demonstrasyon için getirilmiş
olan her iki tip uçağın da kazanlı
uçak motorlannı taşımalannın müm-
kün olamayacağı tespit edilmiştir"
T-33 vef-37 uçaklan Hava Kuvvet-
Prototlp uçak
Uznıanlar İspanyol uçağının he-
nüz bitmemiş, yani "prototip" aşa-
masında olduğunu yazmışlardı ra-
porlanna. Prototip haldeki bir uçağın
ihaleye girmesinin cezasını Milli Sa-
vunma Bakam Safa Girav' çok iyi bi-
liyordu: "SAC NORTH ÂIVIERICA
firması tarafuıdan üretilmekte olan
uçak 'prototip' safhasında olduğu
için değerlendirmedışı bırakünuşnr.''
Söz konusu olan SAC NORTH
AMER1CA firması uçağı olunca
ihale dışı bırakılıyor, ama CASA'ya
gelince iş değişiyordu.
YARIN: Özallar devrede
NOti: Koyıı renk dizili bölümler
Hava Kwvetleri 'nde görev vapan
birgeneralin göriişleridir.
NOt 2: Bu vazı dizisi NEZtH
TAVLAŞın CASA Ofayı' isimli fe-
tabından derienmiştir.
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOGLU
Ff
"Marksizm ve Ahlak
Üzerine - II
Geçen hafta günümüz Ingiliz toplumbilimcilerin-
den Steven Lukes'ün "Marksizm ve Ahlâk" (Aynntı
Yayınları) adlı kitabından söz etmiş, kitabın giriş bö-
lümündeki düşünce ve savları özetlerken Engels'in
"Antı-Dühring"de kullandığı "gerçekten insani nite-
likte bir ahlâk" kavramında bir "ütopya "nın izlerinin
görülebilecegini belirtmiştim... Bu düşüncemi biraz
daha açmayı yazımın son bölümüne bırakarak Ingi-
liz yazann kitabındaki kurguyu bir süre daha izlemek
ıstiyorum...
• • •
Kitabının "Paradoksun örneklerle gösterilmesi"
başlıklı ikinci bölümünde yazar, Manı'tan ve özellik-
le Engels'ten konuya ilişkin kimi alıntılar yaptıktan
sonra, Marksistlerin Marksizm ve ahlâk konusunda
görüşlerinin dökümünü yapmayı Karl Kautsky, Ple-
hanov, Max Adler, Otto Bauer, Lenin ve Troçki'den
alıntılaria sürdürüyor... Hızlı bir özetleme yapılacak
olursa, "Etik ve Materyalist Tarih Anlayışı" adlı yapı-
tında, Kant'ın ahlâk ilkeleriyle Marksizmi bağdaştır-
mayı deneyen Kaırtsky'nın daha sonra bu görüşünü
tümüyle değiştirdiği görülüyor. 1898 yılında "Marx ve
Engels'in ekonomik ve tahhsel bakış açısının neo-
Kantçılık'la bağdaştığına" inandığını yazan Kautsky
"Etik ve Materyalist Tarih Kavramı" başlıklı 1906 ta-
rihli yapıtında ise "Marksizmin kendi kendine yetehi
olduğu, etik bir genişlemeye ihtiyaç duymadığı...
Kantçı etiğin, uzlaşmazlıklan mücadeleyle aşmaktan
değilyumuşatıp uzlaştırmaktan yana olduğu" görüş-
lerini savunuyor. Kautsky'nin bu yapıtındaki sözleriy-
le, ahlâki ilkelerin kaynağı "toplumsal /Myaç "lardır;
"ahlâkın herbıçimigörelidır"; "ahlâkın özellikle insa-
ni olan boyutu, ahlâk kurallan, sürekli değişime uğra-
maktadır". Aynı yapıtta, bilim-ahlâk konusundaki söz-
ler çarpıcıdır: "...ahlâk ideali, ona amaçlannı göster-
meye yeltendiği zaman, bilimde bir hata kaynağı ha-
line gelir... (S. Lukes'ün kitabında 33-38. sayfalar.)
• • •
Alman sosyal demokrasisinin önderi ve Marksist
Karl Kautsky'nin herhangi bir kitabının dilimize çev-
rildiğini anımsamıyorum. Onu ne yazık ki sadece ken-
disine yönettilen eleştirilerden (Lenin'in ünlü kitabın-
dan) tanıyoruz. S. Lukes'ün kitabında adı geçen Avus-
turyalı Marksistlerin, Max Adler ve Otto Bauer'in ya-
pıtlannın dilimize çevrildiğini de sanmıyorum. M. Ad-
ler'in "Kant ve Marksizm" adlı yapıtı 1925 tarihli. O.
Bauer'in "Marksizm ve Ahlâk" adlı yapıtı ise 1906'da
yayımlanmış. S. Lukes'ün kitabının arkasındaki kay-
nakça baş döndürücü... Sadece bu kaynakçaya göz
atmak bile çağdaş düşünce tarihinin neresinde dur-
duğumuzu göstermeye yeterli... O. Bauer'e göre
"Kant etığı proletaryanın mücadelesinde örtük bı-
çimde var, daha açık biçimde görünmesı doğru de-
ğil. " M. Adler benzer bir düşünceyi başka sözcükler-
le dile getiriyor: "Sosyalizme etikaçıdan doğru oldu-
ğu için değil, nedensel olarak önerildiği için geçile-
cek" (Daha anlaşılır sözlerle, sosyalizm ahlâki bir se-
çim olup olmamasının ötesinde, toplumsal bir zorun-
luluktur. Tıpkı yerçekimi olgusunun ahlâki bir zorun-
luluk değil, dogal birzorunluluk olması gibi.) Daha da
"ortodoks "çizgideki Rus Marksisti Plehanov'un söz-
leriyle "ınsanın amaçlan, üretıci güçler ve toplumsal
koşullar tarafindan belirlenmiştir." "Insanlığın yüce
çıkariannı temsil eden proletarya nihai amaca enin-
de sonunda ulaşacaktır. Bu amaç, ınsanın insan ta-
rafindan sömürülmesıne, buna bağlı olarak, toplu-
mun sömürücüler ve sömürenler şeklinde bölünme-
sine son verilmesidir." (Bu açıklamalardan çıkan so-
nuç da, gerçekten ahlâki bir topluma, ancak sınıfsız
bir toplumsal düzene ulaşıldığında kavuşulabileceği-
dir...) S. Lukes'ün çalışmasında Lenin ve Troçki'nin
esas olarak bu doğrultudaki görüşlerinin özetlerini de
buluyoruz.
• • •
En sıradan ahlâk degerlerinin tartışılır olduğu, sa-
dece bizim ülkemizde değil gezegenimizin tümünde
bir ahlâk bunalımının yaşandığı günümüzde, Mark-
sizm ve ahlâk ilişkisi gibi, devrim, demokrasi, insan
hakları, birey, toplum, şiddet kavramlanyla, toplum-
bilim ve felsefeyie ilgili çok önemli ve geniş bir konu-
yu köşe yazısı sınırlan içinde tartışmaya girişmek bel-
ki de doğru bir seçim değildi. Sonuç olarak okurlan-
ma, S. Lukes'ün kitabını okumalannı ve bu okuma-
nın yönlendireceği başkaca yapıtlara ulaşmalarını
öneririm. Benim bu konuya ilişkin kişisel görüşlerimi
iseşöyleözetteyebilirim: Sosyalizmin kişisel, ahlâki bir
seçim olmaktan önce toplumsal bir yasallık (zorun-
luluk) ve Marksizmin de bu anlamda bir ahlâk öğre-
tisi değil (tıpkı doğal bilimler gibi) bilimsel bir disiplin
olduğu görüşlerine katılıyorum. Fakat, tıpkı devrim
olgusunun kendisi gibi, bu devrim sonrasında ulaşı-
lacağı varsayılan "gerçekten insani nitelikte bir ah-
lâk"\n da. daha sonraki bir zamanda gerçekleşecek
bir amaç olmaktan önce, yaşanan, yaşanmakta olan
her süreçte oluştuğunu, biriktiğini düşünüyorum...
Sömürü düzenine ve onun sahte ahlak değerlerine
karşı örgütlenip mücadele ederken, insanlık tarihinin
bütün süreçlerinde oluşumunu sürdüren "gerçekten
insani nitelikte" ahlâk değerleriyle güçlenmek gerek-
tiğine inanıyorum.
Not: "Kabardin-Balkar Ülkesinde Bir Hafta" baş-
lıklı gezi notlanmın sonuncusunun biryerinde geçen
"sistemler ardında" sözlerinin doğrusu "sisler ardın-
öa"dır. A.B.
ataolbe. a cumhuriyet.com.tr
Fax:0212-513 85 95
Sabahattin Çakmakoğlu:
Pakistanuçak
almaktan vazgeçmedi
ANTALYA (Cum-
huriyet) - Milli Sa-
vunma Bakanı Saba-
hattin Çakmakoğlu.
CASA uçaklarında
peş peşe yaşanan ka-
zaların ardından Pa-
kistan'ın Türkiye'den
uçak almaktan vaz-
geçmesinin gündem-
de olmadığını söyle-
di.
Milli Savunma Ba-
kanı Sabahattin Çak-
makoğlu, Antalya
Valisi Ertuğnıl Do-
kuzoğlu'nu ziyaret
etti. Görüşmeden ön-
ce gazetecilerin soru-
lannı yanıtlayan Çak-
makoğlu, bir gazete-
cinin, CASA uçakla-
nnın üst üste kaza
yapmasından sonra
Pakistan'ın Türki-
ye'den bu uçaklann
alımından vazgeçip
geçmediğine ilişkin
sorusuna, "Paldstan,
TAI'yi ve tesislerini
çok iyi biliyor; onun
için bir vazgeçme ola-
yı gündenıde değil"
diye yanıt verdi.