22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MAZİRAN2001 CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYPA HABERLERİN DEVAMI 19 G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK H -Baştarafı 1. Sayfada Tütün Kanunu'nda niyet mektubunu kim yazdıy- sa, kim imzaladı ise sorumluluğu o taşır" diyor. Hükümetteki uyumla övünürken uyumsuzluk örne- ği karşısında apışıp kalan Ecevit; Yalova'nın sözleri- ni yorumlarken "hükümet uyumu ile bağdaşmadığı- m" söylemekle yetiniyor. Piyasayı tutabilene aşkolsun! Içten dıştan demeç- ler, uyanlar birbirini kovalıyor. ABD Büyükelçiliği ni- yet mektubundan şaşmayın diye uyarı üstüne uya- nda bulunuyor. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Chhibber, eko- nornik programın uygulanmasında "teksesliliğin (her- halde 'tekşef Derviş'ın) çok önemli" olduğunu be- yan buyuruyor. IMF Başkan Yardımcısı Fischer, Derviş'i Roma'da yakalayıp Yalova olayında sorguya çekiyor. Dr. Yüksel Yalova'nın, kamuoyuna yaptığı açıkla- mada, "Devlet Bakanlığı görevinden 'görülen lüzum üzerine' istifa" ettiğini vurgulaması; bu sonucun ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın "gereğini yapmasını" istemesinden sonra alındığı olasılığını akla getiriyor. Genelde olay 3. krizin ilk somut işareti diye yorum- lanıyor. TÜSİAD, ekonomi programının hükümeti bağla- madığı yolundaki değerlendirmelere değinirken; "Türkiye'yi hem uluslararası arenada sözüne güve- nilmez bir ülke konumuna getirmekte, hem de siya- si ve ekonomik krizlerin -muhtemelen üçüncü bir krizin- altyapısını hazırlamaktadır" diyen yazılı bir açıklama yapıyor. Yazılmayan, söylenmeyen gerçekse artık sıntıyor: Izlenen olaylar hükümet üyelerinin, özellikle kimi ana konularda sorumlu olan bakanlann niyet mek- tubunda kendi alanlarıyla ılgili yazımlardan önceden haberli olmadıklarını ortaya koyuyor. Tanm Bakanı Gökalp ile yaşanan buğday tartış- malan, Yalova'nın niyet mektubuna Tütün Kanunu ile ifadeleri kim yazdı ise sorumluluğu taşıması gereği- ne değinmesi, genelde hükümet üyelerinin IMF'ye verilen "taahhütlerde kendileriyle tartıştlmadan kimi vaatlerde bulunulduğu" olasılığını gerçeğe dönüştü- rüyor. Zarann neresinden dönülse kârdır hesabı; Başba- kan'ın, bakanlanna niyet mektubundaki incelikleri anlatan özel bir brifing düzenlemesi, olası yeni "eko- nomik sarsıntılann" önünü almaya yardımcı olmaz mı acaba? Değişmeyen gerçekler Yalova, tek bir cümlesiyle içımizi dışımızı allak bul- lak etti. Insaflı olalım: Yalova'nın sürekli üzerinde durulan ve haklı olarak eleştirilen tek cümlesinin dışındaki açıklamalarda altı çizilerek okunacak başka gerçek- ler yok mu? IMF'ye mayıs sonuna kadar çıkanlacağı güvence- si verilen Tütün Kanunu üzerinde kimi önemli durak- samalan Yüksel Yalova şöyle anlatıyor: "Böyle bir yasa hakkında gerek IMF'ye, gerekse Dünya Bankası ile mutat görüşmelerimizde Tütün Kanunu'nun sıradan birkanun olmadığını, dolayısıy- la oldubittiye getirilemeyeceğini söyledim. Eğerbu ülkede 600 bin tütün üreticisi varsa, eğer bu ülkede 38 bin kişi TEKEL'de çalışıyorsa, 175 bin dağıtıcı, 250 bin bayii varsa, Türkiye sırf özelleştir- me kavramına kendisini esirederek.. çala kalem ka- nun hazırlanamaz. Öyle birzihniyeti teslimiyetçi bir politika ile yasa- laştınrsanız sonuçta Dünya Bankası'ndan para alır- sınız ama devlet olarak yarattığınız sosyolojik prob- lem nedeniyle onun üç-beş katını birkaç yıl içinde telafi edilmez biçimde ödersiniz." Yalova'nın tütün üreten Aydın gibi bir ilin milletve- kili olması bu doğrulan söylemesine neden olabilir. Ama vurguladığı gerçekler değişir mi? Deprem tatbikatı • İstanbul Haber Senisi - tstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezf nce Avcılar Endüstri Meslek Lisesi'nde deprem tatbikatı yapıldı. İstanbul Vali Yardımcısı ve Afet Yönetim Merkezi Başkanı Cafer Akyüz gözetımindeki tatbikatta merkez üssü Avcılar olan 6 büyüklüğünde depremde enkaz altındaki yaralı olarak kalan 22 öğrenci, ilçe sivil savunma ve sağlık grup başkanlıklannın koordineli çalışmalanyla kurtarıldı. KULTUI * SAMAI IIİİİIJM • • • • • • • (0312)293S9 7S Yön FM I lıiıbiyc Acıkhd\ a Tiyatrosu 3 haziran / pazar moğollar kııbal sabahat akkira/. l dli ekber cicek a J j * avnur hashas §. vc tayfun talipoğlu Hild satıs:[H3Jfabil<,>i iÇİn td: (0212) 258 21IV - 0I SATILIKYAZLIK Selimpaşa Deryakent'te 65 m2 mobilyalı, deniz manzaralı yazlık 0 542 744 81 12 SAHİBİNDEN DAİRE Teşvikiye'de sahibinden temiz 3+1 bahçe katı. (Bahçe 60 m 2 ) 0.535 614 91 96 Derviş'in AB hedefi• Baştarafı 1. Sayfada Derviş. genişleme sürecine ka- tı bir 'sınır' ve 'tarih' açısından bakmanm yanlışhğını vurgular- ken esas olanın globalleşme sü- reci içinde gerçeklik kazanacak AB ekonomik entegrasyonu ol- duğunu belirtti. Konuya çok da- ha 'esnek' bir yaklaşımla bakıl- ması gerektiğini anlatan Der- viş, Avrupa'nın farklı düzenler- de ilerleyen, esnek bir bütünleş- me sürecinde ekonomik enteg- rasyon gerçekleştireceğine dik- kat çekti. Derviş, ticaretinin yüzde 65'ini Avrupa ile gerçek- leştiren Türkiye'nin 'Euro'ya geçmesinin uzak bir ihtimal ol- madığını söyledi. Türkiye'nin kültürel anlamda Avrupa'ya olduğu kadar Ortado- ğu'ya da ait olduğunu belirten Derviş, gerçek bir kültür moza- iği olan Türkiye'nin 'tek kültür- lü' ülkelere oranla globalleşme olgusuna çok daha rahat ve ça- buk bir uyum sağlayacağını ifa- de etti. Konuşmasmda Samuel Huntington'ın 'Uygarlıklar Ça- bşması'na da gönderme yapan Derviş, çok kültürlülüğün bir de- zavantaj değil aksine Türkiye le- hine net bir avantaj olarak değer- lendirilmesi gerektiğini söyledi. Roma'da iş çevreleriyle de bir araya gelen Derviş. Italyan ya- tırımcılara Türkiye'ye yatınm yapmalan çağnsında bulundu. Derviş, G-7 ülkelerinin dönem başkanı olan Italya'nın Türki- ye'ye dış destek sağlanmasında önemli rol oynadığını da vur- guladı. Kemal Derviş ile yap- tıklan görüşmeden çok olumlu izlenimlerle aynlan Italyan sa- nayiinin önde gelen temsilcile- ri ise bu konudaki en önemli en- gelin. Türkiye'de karşılaştıkla- n bürokratik sorunlar olduğunu belirttiler. Derviş. Floransa'dan aynlma- dan önce akşam saatlerinde bir zamanlar 'Dante Alighieri'ye ait olan 'İl Garofalo' vilasmda şe- refine verilen akşam yemeğine katıldı. Şantajla yönetfliyorıızANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - IMF niyet mekruplannda hangi yasanın hangi tarihte çıka- nlacağına ilişkin TBMM iradesi- ne ipotek koyan taahhütlerin ar- dmdan uluslararası kuruluşlann istenilen koşullann yerine geriril- memesi durumunda kaynak akta- nlmayacağı söylemleri, "Türki- ye şantajla yönetiüyor" değerlen- dirmesiyle karşılandı. Dünya Bankası Türkiye Tem- silcisi Ajay Chhibber, önceki gün yaptığı açıklamada, yasalar çık- mazsa kaynak aktanlmasından sı- kıntılar yaşanacağını belirterek "Tütün yasasımn çıkanlmasında yaşanacak gecikme Dünya Ban- kası'ndan geiecek desteğin gecik- mesine yol açacakûr. Şu aşamada en önemli şey uygulama ve sürek- liliğidir. Olası bir gecikme Türki- ye'ye pahahya mal olacaknr" de- di. ABD yönetimi ise Türkiye'nin IMF'ye verdiği niyet mektubun- daki koşullan yerine getirmeme- sinden duyduğu rahatsızlığı gizle- miyor. Hükümetin işçi ücretlerin- de ve hububat fiyatİannda yaptı- ğı "semboükarHşlan" bile ABD Büyükelçiliği 'nde tepkiyle karşı- landı. ABD yönetiminin bu tepki- sini hükümete ileteceği öne sürü- lüyor. Yüksel Yalova'nın önceki gün yaptığı açıklamalannın ardın- dan yazılı bir açıklamayla Kemal Derviş "Uluslararası mali deste- ğin devamuun ve Türkiye'nin gü- veninrüğinin programın tavizsiz bir şekilde uygulanmasına bağlı olduğu tüm ügflikr taranndan bi- tinen birgerçektir'" dıyerek hükü- mete uyanda bulundu. Türkıye'nin yalnızca 24 saat lim ohnuş bir Türkiye vesiyasal ik- ttdaruı her gün ortaya çıkan yan- sımalan bunlar. Türkiye dışandan yönetiliyor, yaparsan alırsın, yap- mazsan almazsın... Bu şantaj da değiL doğrudan yönetim. Üstelik bu karaıiaıia da Türkiye'nin ge- leceği tam anlamıyla ipotek altına aluuyor." Gü\ enç, halkın karar al- ma süreçlerinde zaten olmadığı- na, artık temsili demokrasidekı • önce Dünya Bankası Türkiye TemsUcisi Chhibber, yaptığt yasalar çıkmazsa kaynak aktantmasmda sıkıntılar yaşanacağını açıkladu Ardmdan ABD yönetimi, Türkiye'nin IMF'ye verdiği niyet mektubundaki koşullan yerine getirmemesinden duyduğu rahatsızlıgı dilegetirdL Derviş'in ise Yalova'nın açıklamalan üzerineparçası olduğu hükümete gözdağt vermesi bardağı taşıran son damla oldu. içinde hedef olduğu bu gözdağı ve baskı sivil toplum kuruluşlan, siyasi partiler ve meslek örgütle- rinin sert tepkisine neden oldu. Türk Mimar ve Mühendis Oda- lan Birliği (TMMOB) Başkanı Kaya Güvenç, parasal destek için programdaki koşullann yerine ge- tirilmesine yönelik Derviş ve Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamalan şöyle değerlendirdi: "IMF'ye, Dünya Bankası'na tes- temsilcilerin de yok olduğuna dikkat çekerek "Demokrasi falan yok. 3 Bder gelmişler bir araya yu- kandan geien kararlan uygulu- yorlar. Derviş de IMF ve Dünya Bankası'nın denetçisi olarak gö- rev vapıyor" dedı. Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu. hükümetin irade kullanamadığını ve inisiya- tifin siyasi irade dışındaki kişiler- de olduğunu vurgulayarak şunla- n söyledi: "Uluslararası fuıans HmVl KinnVİİûrİ Ofivnvtndn TurkHavaKuvwtieri'ıım90.tauTduşviJdönümü,Cuın- İİUVU l\UVWlWn 7VyUşUUUl hurbaşkamAhmetNecdetSezer'nıdekaalımıylalsnir'de kunandLÇiğB 2.AnaJet İ ssü'ndeyapılan törende, Türk 'ıım90.kıınıtaş)Tkiönümükıı^ müne Cumhurbaşkanı Sezer ve qi Semra Sezer'in yam SB« GeBdkurmay Başkau Orgeneral Hüsejin Kıvn- koğlu. Hava Kuvvetieri Komutanı Cfrgeneral Ergm Ceiasia, Kara Kuvvetleri Komatam OrçeoeraJ HÜmi Öz- kök, Deniz Ku>-vetieri Komutam OraıniraltBtami ErdiLJandarnıa GeaelKomutanıOrgeneral AytaçYabnan, ı Vliiü Güvenhk Kundu Gend Setarteri OrgeoeraJ Cumhur .\spanik, eski Hava Kuv>ıederi konıü sin Şahinkaya, Ahmet Çörekçi, İlhan Kıhç, Ha& Burhan 8e tzmirVafirfveBeledi)* Başkanı dakatridt IMF heyeti çalışmalanna başladı ANKARA(CumhuriyetBürosu) - IMF heyeti, yeni programın ikin- ci dilimi olan 1 milyar 600 milyon dolarlık kaynağın serbest bırakılıp bırakılmaması için yapacağı 8. gözden geçirme çalışmalanna dün başladı. IMF heyetinin bu görüş- mesinde. Hazine'nin sürdürüp sür- düremeyeceği tartışılan iç borç ya- pısına ilişkin olarak önem taşıyan borç takası da görüşülecek. Borç takasıyla bankalann kur riskini ta- mamen Hazine üstlenmiş olacak. Borç takasınm 5 milyar dolarlık bir iç borç yükümlülüğünü kapsaya- cağı belirtiliyor. IMF teknik heyeti, dün Hazi- ne'de çalışmalanna başlarken IMF Türkiye Masası Şefi Uha Kahko- nen de 8. gözden geçirmeyi yap- mak üzere Türkiye'ye geldi. Kahkonen: Hükümet başanh Kahkonen, Ankara Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada, temaslan kapsammda ekonomi bü- rokratlan ve bazı bakanlarla bir araya geleceğini söyledi. Kahko- nen, "Ekonomikprogram,çokgüç- lü bir program ve hükümet başan- h bir şekilde başladı" dedi. Kahkonen. daha sora Hazine Müsteşarhğı'nda ekonominin ge- nel durumu hakkında bilgi aldı.Ni- yet mektubuna göre 8. gözden ge- çirme sırasında IMF heyetiyle ele alınıp yeni belirlemeler yapılacak konular şöyle: - Kamu ve fon bankalannın uy- gulayacaklan vadelere ilişkin ilke ve değişik vadelere uygulacaklan ortak mevduat faizlerine ilişkin be- lirlemeler, tkari bankalar ve diğer piyasa kaynaklanndan sağlanacak gecehk borçlanmalara ilişkin limit- ler görüşülecek. - Kamu bankalannın program kapsamında izlenmelerine ilişkin göstergeler belirlenecek. - Bankalarla hangi kurdan yapı- lacağı taruşmaya neden olan TL kâ- ğıtlannın yerine Hazine'nin döviz kâğrtlan vermesine ilişkin borç ta- kası görüşülecek. İç borçlanma se- netierinin bireyler taranndan saün alınması için vergi muafi>etlerinin neler olabüeceği de bu zharet sıra- sında ele ahnacak. IMF heyetinin yapacağı çahşma- lann ardından hazırlayacağı rapor IMF lcra Kurulu'nda görüşülecek ve buna göre 1.6 milyar dolarlık di- limin serbest bırakılıp bırakılma- yacağına karar verilecek. Kayna- ğın gelişi onaylanırsa, hazıran ayı sonu, temmuz ayı başmı bulacak. Ancak kaynağın gelişi için, bir ay- lık süre içinde TBMM'nin ve hü- kümetin Tütün Yasası, fonlann tas- fıyesi gibi bir dizi IMF koşulunu yerine getirmesi isteniyor. IMF he- yetinin yaklaşık 10 gün sürecek Türkiye'deki çalışmalannda Hazi- ne, Merkez Bankası, DPT ve Ma- liye Bakanlığı dışında oda istediği Bankacıhk Düzenleme ve Denet- leme Kurulu'nda yoğun çalışmalar yapması bekleniyor. kuruluşlan. Türldye'den alacak- lannı tahsü etmek,Türkiye'vi ken- disine mahkûm etmek isteyen ül- keler \ ar. Başta ABD otanak üze- re Türkiye'ye gönderilen mektup- lan da böyle anlıyorum. Türld- ye'ye yönelik verilen mektuplar aslında. bir taraftan Türkiye'ye gaz \erme amacı taşırken bir yan- dan da Türkiye'ye bu konuda eğer kendi iradenizi kullanmaya yöne- lik bir tavu" görürsek, bunun so- nuçlarına katJanırstnız diyorlar. Bakanın Lstifasının arkasuıda bu var." "Türkiye şantajla yönetili- yor'' saptamasını dile getiren Us- lu, "Kamusözkşmelerinde yüzde 2O'ye varan mutabakaün yüzde 15'e indirilmesinin nasıl izahı ola- bilir. Istikrann bozulacağuıa iliş- kin tehdhier, 'Bize inanmazsaruz, güvenmezseniz. kabul etmezse- niz iktidar' bozulurtehdhİerL.Dı- şardan Türkiye'ye şantajla dedik- lerini >apünlıvorlar. Bu yöntemin geçerli olduğunu deneyerek gör- düğünden yönetim de bunu icer- de uygulu\or. Tartışma. diyalog, uzlaşma kavramı >erini vehinüer, komplo teorileri, şantajlar akü" diye konuştu. CHP Genel Sekreter Yardımcı- sı Algan Hacaloğlu, Dünya Ban- kası ve IMF temsilcilerinin açıklamalannın "kesinlikle şantaj" olduğunu belirterek "İçerde de sermaye kesimkri vesiyasetçiler debflmeyerek ve istemeyerek buna omuz ver- mekteler" dedi. Türkiye'nin bu parayı hak ettiği için aldı- ğının altını çizen Hacaloğlu, "Türkiye'ye verilen bu borç, Türkiye çapındaki bir ülke için olağanüstü bir olay değiL Bu bankalann vaıiık nedeni bu- dur. Bu para. Türkiye'nin ulu- sal iradesinin dışında, bu irade- >i zedeleyecek dayatmalarla verilecekse, bu ergeç Türkiye insanının onurhı direnişiv le ge- ri teper" diye konuştu. 'Türkiye çökerse kaçacak limanlan kalmaz' Hacaloğlu, bu paraya ihti- yaç olduğuna, ancak Türki- ye'nin sorunlannın bununla çözülemeyeceğine dikkat çek- ti. Içerde har vurup harman sa- vuran kesimleri fedakârlığa çağıran Hacaloğlu, "Herkes emeğini. birikiminiortaya koy- sun. Bu çökerse hep biriikte al- nnda kalacağız. Türkrye'de ya- nnm yapmak yerine dışanya para taşıyanlann, Türkiye ekonomisi çökerse kaçacakla- n bir liman katanaz'' dedi. DİSK Genel Başkanı Süley- man Çelebu öraeklerin uygu- lanan ekonomik programın ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayarak "Krizin ne kadar suni ortaya çıkoğını Türkiye arük izliyor. Türkiye halkı da artık bu so- runlan görüyor. Cumhurbaş- kanı'na anayasa kitabı uzatb diye krizgerekçe gösterildi Ba- kânın birisi çüayor konuşma yaprvor hemen dolar firhyor. Bir başka lider konuşuyor, he- men yenklen krizler gündeme geli\or. Böylesi pamuk ipBğine bağln sa ne kadar yanhş oldu- ğunu gösteriyor'' dedi. 'Şantaj unsurlan ortada' Çelebi de Türkiye'nin he- def olduğu şantaj unsurlarının ortaya çıktığına dikkat çeke- rek "En ufak bir uygulamada şantaj altında karar alınryor. Bakanlar Kurulu değil, genel başkanlar kurulu taranndan yönetih'yor. Herkes yeniden şapkasını önüne koymafa. Uy- gulanan ekonomik politikala- n gözden geçintıeu'" dedi. Gözdağının medya taranndan pompalandığına işaret eden Çelebi. "Yaklaşım koyanlann zaten değerlendirmeleri dik- kate ahnmıyor. Programın yanhşhklaruu söyleyenler de suçlanıyoıiar. Ama biz haklı çıkbk" diye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Türkiye'yi devret bakanı, affedersiniz Devlet Ba- kanı Kemal Derviş'in IMF'yegönderdiği, Başbakan Bülent Ecevit ile yardımcılan Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın "aynen katılıyoruz, oyumuzun son damlasına kadar arkasındayız" dediği niyet mektu- bunun 18. sayfasının 3. paragrafını biriikte okuya- lım: "Şekerpiyasasını reforma tabi tutan kanun nisan ayında kabul edilmiştir. Tütün sektörünü serbest- leştiren, tütün için destekleme alımlannı tedricen kaldıran ve TEKEL'in variıklannın satışına izin veren Tütün Kanunu'nun Meclis'te mayıs ayı içinde ka- bul edilmesi beklenmektedir (sekizinci gözden ge- çinvenin kabulü için koşul). Bu kanunun onaylan- masını müteakiben, 2002 sonuna kadar tamam- lanması beklenen TEKEL ve şeker özelleştirmesi, Dünya Bankası'nın kredileri ile desteklenmesini beklediğimiz tanm reformu programının diğer bö- lümleri ile koordine edilecektir." Parantez içindeki bölüm mektupta da aynen böy- le. Yurdadönen IMF heyetinin planı, geldiğındeTü- tün Yasası'nı masasında bulmaktı. Olmadı, yasadan önce kriz çıktı. Aslında Yüksel Yalova bir yasa taslağı hazıriamış- tı. Ama bu kabul görmedi. Yeniden hazıriaması is- tendi. Derviş, 22 Mayıs günü Yalova'ya4 sayfalık bir yazı gönderdi. Üzerine de Ecevit'in çok sevdiği söz- cüğü koydu: "Ivedi!" Derviş, Tütün Yasası'nı beğenmemişti. Şartlannı sıraladı: 1 - Tütün ekim alanlannı sınıriamayacağız. Herkes istediği kadar ekecek, fryat pazariıkla belli olacak. 2- Tütün Üst Kurulu'na Ziraat Odası'ndan değil Dış Ticaret Müsteşariığı'ndan bir kişi alacağız. 3- Khalatta hiçbir sınıriama olmayacak, yerii üre- tim şartı kaldınlacak. 4- TEKEL'e hiçbir ayncalık verilmeyecek. Japon Tobacco'nun ortaklık yapısı Pazariık konulan bunlar. Şimdi sahnenin öteki ya- nına gidelim; bu yasanın çıkmasıyla harekete geçe- cek olan yerii ve çokuluslu şirketlerin durumuyla TEKEL'in haline bakalım. 1983'te Özal, yabancı sigara ithalinin serbest bı- rakılması için olağanüstü çaba harcadı. Öyle ki bü- tün milletvekillerinin Meclis'i terk edip uykuya yattı- ğı bir gece yansı Meclis'i topladı. Güvendiği millet- vekilleriyle yasayı çıkardı. Ertesi gün iş bittiğinde, "Uyumasaydınız" dedi. O günden bugüne adım adım yabancı sigarala- nn ağıriığı arttı. Philip Morris ile Sabancı, Izmir Tor- bah'da birfabrika kurdu. Bunu Reynolds izledı. Ca- mel sigaralannı üreten Reynolds'u daha sonra Ja- pon Tobacco firması satın aldı. Bugün Türkiye, tü- tün ve tütün mamulleri ihracatından 400 milyon do- lar kazanıyor. Yabancı tütün ve sigara ithalatına 450 milyon dolar ödüyor. Önceleri bu fark ihracatımız le- hine idi. 7 fabrikaya sahip olan TEKEL, bugün pazann yüz- de 55'ine, yabancılar ise 45'ine hâkim. Bunun yüz- de 30'u Sabancı-Philip Moms'in, yüzde 15'i de Ja- pon Tobacco'nun. Koç Grubu da Brttish American Tobacco (BAT) ile Tıre yakınlannda bir fabrika kurmaya hazırlanıyor. Ancak önce Derviş yasasımn çıkmasını istiyor. Baş- langıçta ithalatla para kazanmayı, sonra yatırımı planlıyor. khalat izni için ön şart olan ve Derviş'in kar- şı çıktığı 2 milyar adetlik yerii üretim, tüketimin ya- nında büyük bir rakam değil. Toplam tüketim 50 milyar adedi geçiyor. Derviş Tütün Yasası'nı savunurken tekelleşmenin kaldınlmakta olduğunu söylüyor. Oysa bu yasa çı- kınca iki ya da en çok üç yerii ortaklı, yabancı ağır- lıklı tekel piyasaya hâkim olacak. Son olarak anımsatalım, halen Türkiye piyasası- nın yüzde 15'ine sahip olan, bunu birkaç yılda ikiye katlamayı planlayan Japon Tobacco şirketinin yüz- de 6O'ı Japonya Maliye Bakanlığı'nın... SözümüzSümer Öral'dan dışan, bizdeartık 'Ma- liye' deyince 'malı ye' anlaşılıyor. ankcum@ttnet.net.tr Mesut Yılmaz KKTCde: Rum kesimiAB 'detüm KıbnshtemsUedemez GtRNE / LEFKOŞA (AA) - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcı- sı MesutYılmaz, Türki- ye'nin AB'ye adaylık sürecindeki mevcut en- gellerin aşılmasının be- delinin hiçbir şekilde Kıbns Türklerinin yal- nız bırakıhnası olama- yacağını belirterek "Güney Kıbns'uı tüm Kıbns'ı temsilen AB'ye üyeliği Türkiye'nin hiç- bir şekilde kabul edebi- leceği bir durum değil- dir" dedi. Girne Amerikan Üni- versitesi'nin (GAÜ) 13. diploma törenine katıl- mak ve üniversitenin kendisine verdiği oursal doktora unvanı ve bera- tı almak üzere KKTC'ye gelen Mesut Yıhnaz, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Başba- kan Derviş Eroğlu ile bir araya geldi. Daha sonra Girne'ye geçen Yılmaz, diploma töreninde yap- tığı konuşmada, AB'ye tam üyelik yolunda Tür- kiye'nin milli çıkarlann- dan taviz vermesinin mümkün olmadığını söyledi. Türkiye'nin AB'ye adaylık sürecin- deki mevcut engellerin aşılmasının bedelinin hiçbir şekilde Kıbns Türklerinin yalnız bıra- kılması olamayacağını söyleyen Yılmaz, Gü- ney Kıbns'ın tüm Kıb- ns'ı temsilen AB'ye üyeliğini Türkiye'nin hiçbir şekilde kabul et- meyeceğini ifade etti. Yılmaz, "Bizim isteği- miz, Kuzey ve Güney Kıbns'uı Türkiye ile eş zamanlı olarak AB'ye üye olmasıdır. Kuzey Kıbns yönetiminin de aynı doğrultuda çahşma- sı, her alanda AB stan- dartlanna ulaşmasi için gajret göstermesi gerek- mektedir" diye konuştu. 'Kıbns yalnız bırakılamaz' Yılmaz. Türkiye'nin Kıbns'ı hiçbir zaman kendi kaderiyle baş ba- şa bırakmayacağını \ıır- gulayarak "AB içindeki kimi odaklann. Türkiye ve Kıbns Türklerini Av- rupa'dan ve hatta dün- yadan tecrit etmek için firsat gözledikleri bir gerçektir. Güçlenmeleri, ancak bizim zayıf- lamamızla mümkün olan bu çevTelere aradık- lan firsatı vermemek zorundayız" şeklinde konuştu. Mesut Yılmaz, Helsınki zırvesinde Tür- kiye'nin genişleme sürecine dahil edil- mesinden Avrupa'daki kimi çe\Telerin hoşlan- mamış olsalar da bu sürecin eninde sonunda tam üyelikle sonuç- lanacağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle