Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 HAZİRAN 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yılroaz: Krizden
kurtulacağc
• ANTALYA
(Cumhuriyet) - Anavatan
Partısı Antalya II
Teşkılatı'nı ziyaret eden
Başbakan Yardımcısı
Mesut Yıimaz,
"Ekonomik program tam
olarak uygulandığı
takdirde, Türkiye'nin
kronik krizlerden
kurtulacağına
inanıyorum" dedi.
Yıimaz, "program
uygulandığı takdirde
Türkiye düzlüğe çıkar"
dedi.
Vekiller saunada
terleyecek
• ANKARA (ANKA)-
Türk Parlamenterler
Birliğı, Ankara'daki
misafirhanesinde
milletvekilieri için sauna
ve masaj salonu yaptırdı.
Birlik tarafından üyelere
sauna, masaj ve spor
salonunun çalışma saat
ve ücretlerine ılişkin
yapılan duyuruda masaj
ve saunanın eski ve yeni
parlamenterler için 3
milyon lira olduğu
belirtildi.
Polise msan
hakları semmepi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nde görevli
personele, 18-22 Hazıran
2001 tanhlen arasında
'Insan Haklan ve
Modern Sorgulama
Teknikleri' konulu
seminer verilecek.
Seminer kapsamında
uzman görevlilerce insan
haklan. modern
sorgulama teknikleri,
beden dili, suç ve suçlu
psikolojisi, empatik
iletişim, bilgi toplama ve
operasyon yöntemleri,
olay yen inceleme ve
organize suçlar
konulannda ders
venlecek.
Putin Mavi Akım'ı
bekliyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Rusya Federasyonu
Büyükelçisi Aleksandr
Lebedev, TRT-2'de
katıldığı bir programda
Rusya Devlet Başkanı
Vladımir Putin'in, 'Mavi
Akım' hattının çalışıp
Rus gazının
porrpalanmaya
başlındığı gün
Tüıüye'yi ziyaret
edehleceğini söyledi.
Erbakan 'yenilikçileri' iknaya uğraşırken Erdoğan'ın ekibi de çalışmalannı hızlandırdı
FP'de yasakhlar kapıstıBÜLENTSARIOĞLU
ANKARA - FP'deki iç çe-
kişmenin odağı olan iki yasak-
lı siyasetçi Necmettin Erba-
kan ile RecepTayyip Erdoğan.
Anayasa Mahkemesi'nin ka-
ranndan sonra "ana muhale-
fet" rolünü DYP'ye kaptırma-
mak ıçın yanşa girdi.
Davanın ardından her olası-
lıkta böfünmesi beklenen
FP'de "yenilikçi" aynşmayı
dar kapsamlı tutmak amacıy-
la Necmettin Erbakan doğru-
dan devreye girdi. Erbakan,
FP'liler için ayn bir siyasi ka-
rargâhı haline gelen Balgat'ta-
ki evıne bazı yenı oluşumcu
milletvekillerini davet etti. Er-
bakan 'ın. yenilikçilerin önde
• FP'liIerin ikinci adresi Balgat. Necmettin Erbakan, 'yeni oluşumcu'
FP'lilerle tek tek görüşmeye başladı; Tayyip Erdoğan FP'lilere 'yüzde
10 kota' koşulunu kaldırdı. Erdoğan'ın danışmanı, Erbakan'a "Eskimiş
siyasi aklnı temsilcisi sahneden çekilmelidir" diye seslendi.
gelen isimlerinden Istanbul gınhklan giderecek önlemler li bulunan FP'de, Erdoğan ta-
istedi.Millervekili Azmi Ateş'le gö-
rüşmesi 4 saat sürdü. Yeni olu-
şumun "icra kurulundan" dış-
lanan Ateş'in, Erdoğan'dan
koptuğu belirtildi.
Erbakan; AbdulUahGüI,Sa-
Bh Kapusuz ve Abdûllatif Şe-
ner gibi kesin olarak Tayyip
Erdoğan'dan yana tavır koyan-
lar dışındaki tüm milletvekil-
lerinin "iknaedümesi" için FP
yöneticilerine de talimat verdi.
Bu çerçevede FP Genel Baş-
kan Yardımcısı Veysel Can-
dan'la görüşen Erbakan, "kır-
Erbakan, uzun dönem kır-
gın olduğu "yenilikçi" Grup
Başkanvekili Bülent Annç'a
da kurmaylanndan Fehim
Adak aracılığıyla mesaj gön-
derdi. Olası kapatılma karan-
nın ardından kurulacak yeni
partinin başına Annç'ın geçe-
bileceği veya yönetimde daha
etkin olabileceği belirtildi.
Erbakan'ın paniğinin altın-
da, ana muhalefeti DYP'ye
kaptırma kaygısının yattığına
dikkatçekildi. I02miIIetveki-
raftarlannın sayısı 40'a yakla-
şıyor. FP'deki parçalanmanın
bu dengeye oturması duru-
munda, ana muhalefet görevi
83 milletvekili bulunan
DYP'ye geçecek.
Erdoğan kotayı kaldırdı
Karşı taktik geliştiren Tay-
yip Erdoğan da yeni partinin
yönetiminde "FP'ye yüzde 10
kota" karanndan vazgecti. Er-
doğan, hareketin tamamen FP
tabanına dayanmaması için
başlangıçta, yönetimde ANAP
ve DYP kökenlilere daha faz-
la yer vermeyi tasarlıyordu.
Erdoğan'ın danışmanlann-
dan Ömer Çeük de bazı "yeni-
tikçT milletvekillerinin FP'de
kalıp yönetimı değıştirmek
için mücadele etme görüşüne
tepki gösterdi. Çelik, Yeni Şa-
fak gazetesinde yayımlanan
yazısında. "FP'nin işlevi, Tür-
kiye'nin üsfiinc ağır bagajlar
yıkan siyasal statükonun ter-
sinden destekcisi oimaktan iba-
rettir. Eskimiş siyasi akhn tem-
silcisi durumundaki sryaset SH
nıfi sahneden çekilmelidir. Ka-
nat oimaktan uzaklaşıpgerçek
bir siyasal hareket gibi davran-
mak, Türk siyasal mekâm için
tekhayattakâlmastratejisidir'
görüşünü kaydetti.
FP'DE ftiMSER HAVA
Kutan: Paıthniz
kapanmayacak
İSTANBUL / AN-
KARA (Cumhuriyet) -
FP Genel Başkanı Re-
cai Kutan Anayasa
Mahkemesi'nde görü-
len FP'nin kapahlması
istemli davayla ilgili
olarak "Tahminimiz,
kararbizim inancımıza
göre müspet istikamet-
te netkdenecektir" di-
ye konuştu.
Istanbul Atatürk Ha-
valimanı'nda gazeteci-
lerin sorulannı yanıtla-
yan Kutan, eski Içişleri
Bakanı Sadettin Tan-
tan'ın. gazeteci AK Ke-
mal olayı ile ilgili söz-
lerinin anımsatılması
üzerine, "O hususta
mçbir yorum yapmam.
Çünkü ne maksatla
söylediğini ben de anla-
nuş değUun" dedi. FP
içinde "Üçüncü Yolcu-
lar" adıyla yeni bir eği-
lim olduğu söylentile-
rine ilişkin olarak da
Kutan. "O konu tama-
men basuıdan baa ar-
kadasjann bayaUerin-
den ortaya koyduklan
iddialar" diye konuştu.
FP Grup Başkanve-
kiliYasinHatipoğluda
Istanbul 'da düzenlediği
basın toplantısında,
Anayasa Mahkeme-
si'nin uygun görmesi
halinde. yeni anayasa
değişikliği çalışmalan-
nı göz önünde bulun-
durarak bir ara karar
verebileceğini söyledi.
ErdoğarTa çağn
FP Genel Başkan
Yardımcısı Veysel Can-
dan, Ankara'da düzen-
lediği basın toplanüsın-
da, FP içindeki yenilik-
çi kanadın lideri konu-
mundaiu eski Uunbül.
Büyükşehir Belediye
Başkaru Recep Tayyip
Erdoğan a 'açıkvenet'
bir çağnda bulunduğu-
nu belırterek "Eğer bir
oJuşum, gelişim yapıla-
caksa bu parti içinde ol-
malıdır" diye konuştu.
ÇÎZMEDEN YUKARI m.kart@superonline.com.trMUSA KART
CHP Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa aday olacağını açıkladı
BaykaPa ilk raldp GiüıayANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski CHP genel sekreterlerinden Er-
tuğrul Günay, CHP'nin 30 Haziran-
1 Temmuz günlerinde yapılacak 29.
olağan kurultayında genel başkanlı-
ğa aday olduğunu açıkladı.
Günay, dün Birinci TBMM Bina-
sı önünde düzenlediği basın toplan-
tısıyla, beklenen adaylığını açıkladı.
Türkiye'nin on yıllardır içine sürük-
lendiği savurgan ve buyurgan düze-
nin sonunda duvara çarptığını belir-
ten Günay. Türkiye gibi olanaklan-
m, kaynaklannı, aküh, planh ve ve-
rimli değerlendirmesi gereken bir iü-
kede, yağmacı bir ekonomi anlayışı-
nın ve bu yağma sofirasmdan yarar-
lanmaya çahşan siyaset anlayışsızhğı-
nın başka bir sona ulaşması olanakü
değUdi" dedi. Günay, şimdi büyük
ödünlerle bu durumdan çıkılmasuıa
çalışıldığını, bu yapılırken de bağım-
sızlık ve egemenlik gibi üzerinde kıs-
kançlıkla durulması gereken ilkele-
rin bir yana itildiğini söyledi.
'Lüks otellerin değfl
halkm partisi olacağız'
Bu tabloya kayıtsız kahnamayaca-
ğınrn altını çizen Günay, TBMM'de-
ki partilerin bu önemli görevin üste-
sinden gelemeyeceğini belirterek
"Bunu ancak, kurumsalgeleneği oian
bir parti, CHP başarabOir, biz başa-
rabihnz'' dedi. Bu görevin sorumlu-
luğunu paylaşmak, başanlmasına ka-
tılmak ve onurunu paylaşmak için
CHP Genel Başkanlığı'na aday ol-
duğunu bildiren Günay, bunu sade-
ce CHP'lilerin değil, tüm Türki-
ye'nin değerlendirmesine sundu-
ğunu vıırguladı. Günay, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Bu görevi talep
ederken ve gelecekte bu görevi taşır-
ken, önceki yıllarda partimize ve ül-
kemize emeği geçmiş olan hiç kjmse-
ye haksıznk ve saygısızlık etmeyece-
ğiz. Kimseyi dışlamadan, ayrılma-
va zorlamadan. CHP'nin ve
Türkiye'nin bütün biri-
kinıini bir araya topla-
ma>a çahşaca^z.Lüks ..
oteflerin, j-ah krvılan- t£ ^
nnı değÛ, yeniden
emeğin, çahşanlann,
halkm partisi, 'Halk
partisi' olaeağız."
Ertuğrul Günay adayhğnu
1. TBMM binası önünde açıkladı.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr
MHP'de uç gösteren ve bü-
yüyip büyüyemeyecegi, dogar-
ken boğulup boğulmayacağı
henız bilinemeyecek olan iç ça-
tışrranın ipuçlan, MHP'nin ge-
çen yıl kasım ayında toplanan
kurutay'ında ortaya çıkmıştı.
CKurultay'da Devlet Bahçe-
li "cncfer"ligini (= Führer) kesin
olank ilan etti. MHP tipi ve türü
partıerde Önder, mutlak bir oto-
ritey elinde tutar. Bahçeli de (ar-
tık) utuyordu. Uzun bir konuş-
ma /aptı. Kurultay salonunun
tribinlerini dolduran delege ve
izleycilerin büyük bir çoğunlu-
ğunm yerlerinden kalkmadan,
tamoir disiplin içinde dinledik-
leri e anlamadıkları bir konuş-
mayJı.
Ogün, kurultay salonunda
yazan bir "Tırmık'ın başlığı ku-
rutt&ın yalın bir özetiydi: "Bah-
çeli(onuştu, Kurultay Bitti".
Grçekten de önder'in ko-
nuşnasının ardından geçilen
seçnler kimseyi ilgilendirmedi.
Seçn sonucu belliydi. onder'in
vercği liste, delegeler tarafın-
danrarfa konup sandığa atıla-
MHP'de Yol Ayrımı mı? (2)
caktı. Delegeler arasında kulis
yapmanın, oy dilenme yanşına
girmenin anlamı yoktu.
Kimse de böyle birsaçmalığa
kalkışmadı. Çok meraklı olanlar,
gazetecilerin arasına dalıp liste-
de kendi adının olup olmadığı-
na ilişkin bilgi almaya çalıştılar.
Nafileydi. MHP'de yıldızı sö-
nen ve yükselenlerin kimler ol-
duğunu gazeteciler de ancak
Önder açıkladığında öğrenebi-
leceklerdi.
önemli de deöildi. O kurultay-
da önemli olan Onder'in konuş-
mas/ydı.
Onder'in yakın çevresini oluş-
turan, hemen hiçbiri parti yöne-
timinde yer almayan, parti örgü-
tünde etkinlik göstermeyen, bir-
kaç üniversitede yuvalanmış dar
bir akademisyen ekibiyle ortak
hazıriandığı öğrenilen uzun ve
önemli bir konuşmaydı.
"EskiBaşbuğ" Türkeş'in mo-
dası geçmiş milliyetçi-ırkçı gö-
rüşleri, adı konmadan ve adı
anılmadan terk ediliyordu: Dev-
letçi ekonomi ve korporattf dev-
let örgütlenmesinden artık söz
edilmiyordu. Anti-komünizm'e
ise zaten gerek kalmamıştı.
Bahçeli, MHP'nin geleneksel
milliyetçilik tanımlannın kucakla-
yamayacağı inceliklere değini-
yordu:
"...Güçlü yerelleşme ve aynş-
ma eğilimleri, kûreselleşmenin
önünû açan bir ufalanmayı ve
korumasızlığı ifade etmekte-
dir..."
Bahçeli, "yere//eçme"terimi-
ni "mikro milliyetçilik" anlamın-
da kullanıyor ve yukandaki alın-
tıda açıkça görüldüğü üzere
böyle bir milliyetçiliği reddedi-
yor; mikro milliyetçiliğin, kûre-
selleşmenin önünü açan bir ufa-
lanmaya ve korumasızlığa hiz-
met ettiğini isabetle saptıyor ve
üstü örtük cümleler yeğlemek-
sizin Balkanlar'daki, Kafkas-
lar'daki ve Orta Asya'daki milli-
yetçi hareketleri bu bağlamda
değerlendiriyordu.
Aynı konuşmanın küreselleş-
meye ve Avrupa Birliği'ne ayn-
lan bölümlerinde ise Bahçeli,
kûreselleşmenin karşı çıkılama-
yacak bir olgu olduğunu, Türki-
ye'nin yerinin Avrupa Birliği için-
de olması gerektiğini söylüyor
ve ardından sözü "Avrasya je-
opolitiği"ne getiriyor ve Türki-
ye'ye "Balkanlar - Kafkasya -
Ortadoğu - Orta Asya"yi kap-
sayan kocaman bir coğrafyada
can alıcı bir misyon biçiyor; uzun
paragraflarla bu misyonu tanım-
lıyordu.
Yani "mikro milliyetçiliği" red-
deden Bahçeli, Türkiye'nin önü-
ne "makromilliyetçi" bir misyon
getiriyordu.
•••
Bugün Bahçeli'nin koalisyon-
da uyumlu bir ortak oluşunu bir
boyun eğme, bir teslim olma gi-
bi değerlendirmek doğru değil.
Tersine o kendine ve partisine
biçtiği misyonun yörüngesinde
ilerliyor.
Bu misyon en kısa tanımıyla
"AB içinde bir Türkiye. Ama kü-
çük ve silik bir üye değil, AB 'nin
büyük aktöherinden, lokomotif
işlevli" ortaklarından biri olarak.
Bunu ise Avrasya çapında yayıl-
mış Türkierin temsilciliğini üstle-
nerek gerçekleştirme hesabın-
da.
Bu hesap tutar mı?
Dahası bu "yeni Turancılık"
diye adlandınlabilecek milliyet-
çi projenin gerçekleşme şansı
varmı?
Bence yok.
Ama MHP'nin Ülkü Ocaklan
okulundan mezun olmuş, siya-
sal ufuklan ve alışkanlıklan, ide-
olojik tercihleri o "okul"\a sınıriı,
geleneksel kadrolarında, Bah-
çeli'nin, partinin önüne koyduğu
yeni misyonu tartışabilecek çap
da yok.
Bahçeli, parti yönetiminde ve
kadrolannda "eski usul" giden
ve eski usullerden kopamayan
kadrolan ayıklamakta. Parti için-
den yükselen itiraz çığlıklan da
işte bu yüzden.
31. yıldönümu
15-16
Haziran'da
ölenler
anıldı
İSTANBUL/ADANA
(Cumhuriyet)-DİSK Ge-
nel Başkanı Süleyman
Çelebi, Türkiye'nin cıddi
bir kriz ortamından geçti-
ğini belirterek "Krizin
sosyal bilançosu her gcçen
gün ağuiaşmaktadır" de-
di.
Çelebi, 15-16 Haziran
197O'te Sendika Yasa-
sı'na tepki amacıyla Is-
tanbul'da düzenlenen ve
çıkan olaylarda 3 kişinin
öldüğü işçi yürüyüşünün
31. yıldönümu nedeniyle
Adana'da düzenlenen
toplantıda yaptığı konuş-
mada. 31 yıl önce gerçek-
leştınlen mücadelemn
bıtmediğını belırttı. Ha-
len işkolu barajlan. noter
uygulamalan ve grev ya-
saklarının uygulandığını
belirten Çelebi, bu engel-
lerin ortadan kaldınlması
için mücadelelennı sür-
düreceklerini söyledi.
Çelebi, yaşanan kriz-
lerle iîgili olarak "Krizin
sosyal bilançosu, her ge-
çen gün ağuiaşmaktadır.
Kriz, tüm örgütlü kesûn-
leri olduğu gibi DİSK'ide
olumsuz etkilemektedir.
Ama sendikal mücadele
sürmektedir" dedi. Çele-
bi, içinde bulunulan bu
dönemin DİSK'e yeni gö-
rev ve sorumluluklar yük-
lediğini belirterek şunlan
söyledi: "DİSK'inmüda-
halesi ohnadan, krizden e-
mek lehine sonuçlar ÇH
karmak mümkün ohna-
yacaktır. Bunun öncüsü
yine biz olacağız."
Sosyahst Iktidar Parti-
si de (SlP) tstanbul'da
Kadıköy Yoğurtçu Parkı
girişinde 15-16 Haziran
olaylannda polis kurşun-
lanyla ölen işçiler için
anma töreni düzenledi.
SÎP Genel Başkanı Ayde-
mir Güler yaptığı konuş-
mada. "Bu olaylar unu-
tulmaya terk edüdiği için
ülkenin emekçileri krizle
terbiye edümeye çahşıl-
maktadır. Tünkiye işçi sı-
nm, memleketin bu haü-
ni hak etmemektedir"
dedi.
POLTltKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
•••Siyah-Beyaz Aşk
Bazı aşklar vardır unutulmaz!..
Uzaktan parlayan bir yıldız Nikola Vaptsa-
rov'un acımasız ve dinginsiz kavgalannı anla-
tır; Pavel Matev'in mavi çiçekleri bir gece ya-
rısı yitıp giden aşkları çağrıştırır...
Kimileri o anda şöyle düşünür:
"Mutlu aşkın yazılı tarihi var mıdır?"
Leyla ve Mecnun, Romeo ve Jüliet, Yusuf
ve Züleyha, Heloise ve Abelardus a değin
uzanan çizgide buluşup aşk bahçesı zengin-
liğinde dolaşırken ortaya çıkan gerçek şudur:
"Mutlu aşkın yazılı tarihi yoktur!.."
Bir gecenin sessizliğinde Paul Eluard'ın Ga-
la'ya mektuplarını okurken Stendhal'ın 'aşk
üstüne'neleryazdığınıdadüşünebilir, kendi iç
evreninizde yolculuğa çıkabilirsiniz...
Kim bilir kaç yıl önceydı...
Dışarıda yağmur yağıyordu ve bir genç ka-
dın Georg Simmel'in 'aşk üzerine parçalan-
nı' okuyup duygulanıyordu...
Kadın, içki kadehine, denize, gökyüzünde-
ki yıldızlara bakarken siyah-beyaz bir filmin
aşk sahnelerinde kendinı arıyordu...
Dyordu ki:
"Oyle uzak, öyle yabancısın ki bana... Şim-
di kendi kendime soruyorum:
'Ben bu filmde hangi sahneleri kaçırdım?'
Oysa senin oynadığın sahneleri çok dikkat-
li izJemiştim..."
Kadın biraz hırçındı...
Jerome-Antoine Rony'nin tutku-aşkı, onu
yalnızlığa sürüklemişti bir anda...
Kendince ilişkiyi bitirmek için gerekçeler ha-
zırlamıştı...
• • •
Kadın erkeğe, "Seni öyle hesapsız kitapsız
severken en önemli sahnelerdeyanında olma-
mışım" deyip ekliyordu:
"Biliyorum filmin sonuna gelmedik ama ben
dayanamıyorum galiba! Çünkü aynı siyah-be-
yaz filmi seyredip tüm önemli sahneleri kaçır-
maya dayanamıyorum. Mutluluğu kaçırmak
gibi bir şey bu!.."
Kadın içkısini yudumladı!..
Aragon ne demıştı:
"Mutlu aşk yoktur!"
Balzac'ın aşk mektuplannı elinden düşür-
müyordu kadın!..
Gözleri buğulanmıştı...
Kendi kendine sordu:
"Neden böyle mektuplar yazmadı bana?"
Yıllar önce Jacques Prevert'in bir şiirini
okumuştu. Denizin hışırtılarını duyunca anım-
sadı:
"Bugün günlerden ne
Bugün günlerden her gün
Sevgilim -, . -.-
Bugün bütün bir hayat ,-r . . . . .
Güzelim
Sevişiyor ve yaşıyoruz
Yaşıyor ve sevişiyoruz
Ama hayatın ne olduğunu bilmiyonız
Ve günün ne olduğunu bilmiyoruz
Ve aşkın ne olduğunu bilmiyoruz"
Kadın terk ettiği erkeğe geri dönmeye hazır-
lanıyordu...
Kadının adı Tina'ydı...
Şimdi Gala'nın Eluard'a yazdığı mektupla-
rı okumalı, içinde gittikçe çoğalan yalnızlığı
durdurmalıydı...
Kendi kendine mırıldandı:
"Yokluğunu, uzaklığını bazen çok ciddiye
alıyorum. Yaşamı önemsediğim zamanlara
denk düşüyor bu!"
• • •
Tina, bir süre sevdiği erkeği terk etti...
Ay denizden yükselirken bir başka erkeğin
kollannda buldu kendini...
Bu ilişki çok kısa sürdü...
Ve bir gün!..
Sevdiği erkeğe, Henrik'e geri döndü...
O zaman kendi kendine bir kez daha sordu:
"Bu bir deneme miydi, kendini kanıtlama
mıydı, yoksa birkopuş, arayış mıydı?"
Düşlerde buluşmuş bir uzak ülke...
Bir frrtına dinmişti artık...
Gala'nın Paul Eluard'a yazdığı mektupları
yeni baştan okumaya başladı...
"Tümüyle sana bağımlı olduğumu görüyo-
rum ve sensiz yaşayamıyorum. Senin için de
aynı.
Seni tanımasaydım yitip gitmezdim, çünkü
hiç kimseye kendimi tümüyle vermezdim."
Bazı aşklar, birliktelikler vardır, hiç unutul-
maz...
Yalnızlığın çığlığı, loş uçurumların zaman
adlı denizını dalgalandırsa bile!..
hikmet.cetinkaya « cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Deniz Baykal'ın kaleminden
Sosyal Demokrat Proje
p o I i M h a
• CHP'nin
• "Karşıdevrimci Sağ"ın bi
• Türkiye'nin iflası
• "Oligarşik Kare"nin soygunu
• AB trenini seyretmek
• DOSYA 1: Yunanistan ve
yeni Tüık politikası
• DOSYA 2: Küreselleşme
ve Demokrasi
w w w . i d e a p o l i t i k a . c o m
• VAY SAT Bayüen'DÛNYA AKrJîl Krape/len«Bı,yuj! "ctapevleımde