Katalog

17 HAZİRAN 20O1 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturfn cumhuriyet.com.tr 15 Laurent Decol, çağı izleyerek komediyle dramı birleştirip yeni bir tarz yaratıyor "Tabu halinde, aşırı romantik, acı çeken, ay'ın doğmasıyla özdeşleşen ve başlangıçta hiç de sempatik görülmeyen geleneksel mim tipleraelerinden farklı şeyler yapmayı amaçladun." Hard rock eşliğinde pandonıîın GAMZE AKDEMİR Büyük mim ustalannın öğrencisi olan ve bu eğıtimde öğrendiği jest dilinin temellerini ve pratikte uy- gulanış tekniklerini de sanatınm bir parçası haline getirmeyi başaran Fransız mim sanatçısı Laurent De- col, gösteri yapmak için kısa bir sü- re Istanbul'daydı.7 Haziran'da Fran- sız Kültür Merkezi'nde bir gösteri gerçekleştiren Decol, mimde seyir- ciye 'daha önceden görülmüş" izle- nimini veren akademik klasizmin tabulannı yıktı. Kutsallığa saygısız- lık etme riskine rağmen seyirciyle yakmlaşarak, mim anlatımının sı- nırlannı genişletti ve yeni sınırlar • "Marcel Marceau'nun canlandırdığı bir karakterden çok etkilenmiştim. Bir adam çok sevdiği eşinin kendisini beklediğini umarak her günkü gibi mutlu mutlu evine gidiyor ve eşi yerine bir mektup buluyor. Mektupta, belki 'çarşıya gittim', belki de 'seni terk ettim' yazıyor. Sanatçının yüzünden mektupta ne olduğunu tahmin edebiliyorsunuz. Işte bunu abartılı birjest usulünü tercih etmeden, son derece doğal bir biçimde yansıtmak sanattır." keşfetti, kendi tarzını yarattı. Canlandırdığı kendine benzer, kendine yönelik bir ironi taşıyan ka- rakterler,etkilendiği ChariieChap- lin, Buster Keaton, Jacques Tari gi- bi sessiz sinemanın ünlü oyuncula- nyla benzerlikler taşıyan Decol, Marcel Marceau. Etienne Decroıu. Peter Shuman. Bread ve Puppet (New York), Jacques Fornier (Stras- burg Ulusal Tiyatrosu), Dimitri(ls- viçre Ulusal Sirki) ve Yves Le Bre- ton ile çalışmalar yaptı. Istanbul hayranı olduğunu belirten sanatçı 10 yıl önce geldiği ülkemize yine gelmek istediğini ifade ediyor. 'Şımank bir kişilik yarattmr - Mim sananna geleneksel olanın dışuıda bir tarzgetirmek istemeniz- de ne etkili oldu? LAURENT DECOL - Klasik an- lamda bilinen mimin, sürekli bir rü- ya biçiminde jestlerın yapıldığı ha- lin dışına çıkmak istedim. Mimde bir vizyon genişliğine ihtiyaç duy- dum. Tabu halinde. aşın romantik, acı çeken, ayın doğmasıyla özdeş- leşen ve başlangıçta hiç de sempa- tik görülmeyen geleneksel mim tip- lemelerinden farklı şeyler yapmayı amaçladım. Komediye göz kırpan, hatta çoğu zaman komedinin ta Seylrcl. poiitlkacı ve çlçştlrmenlerin bttyük ttgfslnl çekeıı insanı yenileyeıi bir film* Amelie'nin Chirac'ı etkileyen kaderi Kültür Servisi - Bugünlerde tûm Fransa, özel- lüde de Elysee Sarayı'nda gelecek yıl yapılacak olan seçimler için çahşmalannı sürdûren Cum- hurbaşkanı Jacques Chirac ve onlarca politika- cının dikkati 'Amelie'nin İnamlmaz Kaderi' (The Fabulous Destiny of Amelie Poulain) adlı bır komedi filminin üzerine çevrilmiş dunımda. Jean-Pierre Jeunet'nin yönettiği bu komedi fil- rninin başrolünde ise içten yorumuyla filmin gordüğü büyük ilginin esas nedeni olan Parisli sempatik genç aktris Audrey Tautou yer alıyor. Fransa'da bu yıl nisan ayında vizyona giren \e büyük ilgi gören film, bir ay sonra düzenle- ıen Cannes Film Festivali'nin özel gösterimin- de de seyircinin beğenisini topladı. Şimdiye ka- car yaklaşık 4 milyon insan tarafından izlenen film, Montmartre'ın güzel manzaralan eşliğin- de idealize edilmiş bir yaşamın öyküsünü anla- tyor. Montmartre'da bir kafede garson olarak çalışan Amelie'nin absürd yaşamı çerçevesin- ce gelişen olaylar, kendini Notre Dame Kated- rali'nden atan Kanadalı bir turistin Amelie'nin aınesinin üzerine düşerek onun ölümüne sebep dmasıyla başlıyor. Bu olaydan sonra yaşamın aılamını bulmaya çalışan Amelie, kendisini terkesin hayatına mutluluk getirmeye adıyor >e bu arada da bulduğu sahipsiz pasaportlarda- li resimlerin koleksiyonunu yapan yaltuz, genç Hr adama âşık oluyor. Fransa'da eleştirmenle- nn film hakkındaki görüşleri hayatta çok büyük nevkilere gelmemiş, gelememiş 'sıradan, kü- riik insanlar'ın 'insanlıklan' üzerine yapılmış oı sevimli ve gerçekçi filmlerden biri olduğu ıe başroldeki Tautou'nun bu fümle devleştiği TÖnünde. Gelecek yıl LionelJospin'e karşı zorlu bir se- ;im mücadelesine girecek olan ve bu anlamda la Fransızlann ilgi alanlan gibi her konuda nab- anı tutmak gerektiğinin bilincinde olan Cum- lurbaşkanı Chirac, mutluluğu bulmanın zorlu folculuğu ve bunun toplumda yarattığı sorun- Filmde Audrey Tautou, Montmartre'de bir kafede garsonluk yapan Amelie'yi oynuyor. ların komik bir dille ekrana yansıtıldığı filmin giderek artan popülaritesi üzerine eşi Berna- dette ile birlikte izlemek için özel bir gösterim düzenletti. Kurabildiği sıcak iletişimle halka daima yakın duran bir politikacı olarak tanınan Chirac'ın gösterimin sonunda filmle ilgili yo- rumu ise netti: "İnsanı yenileyen bir füm. Tam bir Ameüemania." 'Hepimiz AmeKe'den bir parça taşryoruz' Filmle ilgili görüşlerini açıklayan bir başka ünlü isim Jospin ise filmin, ülkeyi Hollywo- od'da temsil edebilecek çok güzel ve anlamlı bir proje olduğunu söyledi. Sıradan insanlann ha- yatını sömürücü, entelektüel, uzak ve acımacı bir bakış açısıyla değil, hoş bir sinema diliyle ekrana yansıtan film için Elle dergisinde yapı- lan yorum ise insanlann filmi neden bu kadar tuttuklannı net bir şekilde açıklıyordu: "Hepi- miz içimizde Ameüe'den bir parça taşıyonız." Fransa'run Montiçon bölgesinden. her zaman oyunculuk yapmayı hayal eden deli dolu bir kız olan Tautou, "Sanınm o zamanlarderii tophı bir yaşam istiyordum" diyor. Paris'e gelerek hem oyunculuk kurslan veren Cours Forent adlı oku- la hem de edebiyat okumak için üniversiteye ya- zılan. bir süre sonra da oyunculuk uğruna üni- versiteyi bırakan Tautou. ilk gerçek rolünü 1998'de Cannes'da 'Yeni Yetenekler' adı altm- da özel bir bölümde gösterilen Lyece Boulehi- tine imzalı 'Casting' adlı komedi filminde elde eder. Rol aldığı filmler arasında bulunan 'Ve- nus Beaute' adlı filmle de büyük sükse yapan aktris, deneme çekimlerine çağnldığı günü hiç unutmuyor: "Randevulanma her zaman tam vaktinde gitmeme rağmen, o gün bir saat geç kal- dım. Zamaıunda gelemediğim için çekime gire- meyecegimi söylediklerinde hüngür hüngür ağ- lamaya başladım." Bunun üzerine yönermen Tony Marshall ın ona başka bir randevu verme- siyle gerçekleşen çekimlerde seçilen aktris bu filmdeki rolüyle 'Gelecek Vaat Eden Oyuncu' dalında Cesar Ödülü kazanır. Bu filmin ardından peş peşe film teklifleri alan aktrisin oynadığı 'Voyaus, voyalles', 'Le li- bertain' ve 'Epouse-moi' gibi filmler çok iş yap- masa bile her seferinde Tautou'nun sahip oldu- ğu yeteneği bir kez daha kanıthyor. kendisi olan, kendini beğenmiş, şı- mank bir kişilik yarattım. Gülen se- yirciyle sıkıcılık ağına düşmeden özel bir iletişim kurma yolunu be- nimsedim. tnsanın içinde var olan birtakım duygulan aydınlığa ola- bildiğince doğal çıkartmak istedim. 'Yetenek cesarette birieşmelT - Çağı, günü mime nasıl yorumlu- yorsunuz? DECOL - Çok iyi bir nokta. Ke- sinlikle çağdaşı izliyor ve çalışıyo- rum. Karakterimin bir an müzisyen olduğunu varsayalım. Hard rock ça- lıyor. Düşünün hard rock çalan bir mim karakteri hiç görülmemiştir. Günün gerisinde kalarak hiçbir sa- nat istenilen noktaya taşınamaz. Ye- teneği, cesaret ve disiplinle birleş- tirerek bu gerçekleştirilebilir. -Mîmde komedi ve dratn unsuru- nu ne ölçüde kulianıyorsunuz? DECOL - Ikisini birleştirerek kullanıyorum. Komedi ile dram ay- rılmaz bir bütünün parçalandır; ha- yattır. Kötü bir trafik kazasında ölen kişileri düşünelim. Belki de kazadan bir saniye önce gülen in- sanlardı. Mim ustası Marcel Marceau'nun canlandırdığı bir karakterden çok etkilenmiştim. Bir adam çok sevdi- ği eşinin kendisini beklediğini uma- rak her günkü gibi mutlu mutlu evi- ne gidiyor ve eşi yerine bir mektup buluyor. Mektupta, belki 'çarşıya gittim', belki de 'seni terk ettim' ya- zıyor. Sanatçının yüzünden mek- tupta ne olduğunu tahmin edebili- yorsunuz. tşte bunu abartılı bir jest usulünü tercih etmeden son derece doğal bir biçimde yansıtmak sanat- tır. Ustanın unutulmaz performans- lanndan birisidir. Benim görevim aslında ruhsal tüm bu karmaşıklık- lan, gelgitleri, görülmeyenleri do- ğallıkla göstermek. Ağırlık kompo- zisyona göre değişecektir. 'Daha çok kendimi anlatrvorum' - Günümüzde mimin dünyadaki durumunu nasıl değerlendiriyorsu- nuz? DECOL - Marceau'yu taklit eden bir sürü sanatçı var ve bu belki onun adına iyi, ama sanatçılar adma değil. Aynıyı tekrarlama talihsizliğini yaşı- yor ve Marceau'nun kötü bir kopya- sı olmaktan öteye gidemedikleri gi- bi yaratıcılığı da tüketiyorlar. Sınır- lar genişlemiyor. Marceau'nun mim sanatında çizdiği büyük bir çizgi var. ama o çizginin tam üstünden yürü- mek şart değildir. Ondan destek de alınarak ve çizginin dışını deneyerek sanat başka boyutlara pekâlâ taşına- bilir. - Canlandırdığuuz karakterle de kendinize yönelik bir ironi taşımanız mimde kişiselliği tercih ettiğiniz ola- rak yorumlanabilir mi? DECOL- Kesınlikle. Kendi zevk- lerimden bahsettigim gibi, birisini yüzüstü bıraktığım zamanlardan, ar- kamı dönüp gittiğim zamanlardan da bahsediyorum. Daha çok kendimi anlatıyorum, çünkü kendimi iyi tanı- yorum. Özellikle herhangi bir şeyi alıp canlandırmam çok doğal olmaz. Kişiden kişiye değişen mimde de müzik ya da danstaki gibi, kendi ki- şiliğinizden çok şey vermeniz gere- kiyor. Bir gün kendi yazdığım oyunum- dan bir bölümü canlandırması için bir öğrencime verdim. Başka bir ruh tarafından katılan yorum inanılmaz- dı. Çok heyecan vericiydi ve daha da iyiydi sanki. Guru temmuzda İstanbul'da • Küitür Senisi - 11 Temmuz'da İstanbul farklı bir müzisyeni ağırlayacak. Hip-hop müziğinin sınırlannı zorlayan Guru, 11 Temmuz'da Hip Productions'ın organizasyonuyla Venue'de gerçekleştirilecek olan Beyond Lights Party"de bir konser verecek. Chaka Khan, Ramsey Levvis gibi isimlerle çalışan Guru, partide son albiimü 'Streetsouldan seçtiği şarkılanyla Istanbullu caz ve hip-hop tutkunlarına müzik ziyafeti çekecek. Partiye aynca Armand \an Helden, Jakuza ve DJ U.F.UK de katılacak. Konser için Biletix gişelerinden rezervasyon yaptınlabilir. (Biletvc Call Center: 0 216 454 15 55) Hendrix'in eşyalan müzayedede • Kültür Senisi- 1970"te yüksek dozda uyuşturucudan ölen efsane şarkıcı Jimi Hendrix'in kişisel eşyalan uyuşturucuyla mücadelede kullamlmak üzere Londra'daki Bonhams ve Brooks Müzayede Evi'nde 21 Haziran'da düzenlenecek bir müzayedede satılacak. Hendrix öldüğünde 3 yıllık kız arkadaşı Kathy Etchingham tarafından bağışlanan eşyalan arasında 60 bin pound değerindeki gitan, Vv'oodstock posterleri. kolyeleri. şansli gümüş dolan da yer alıyor. Oliver Stone ajansım değîştirdi • LOS ANGELES (REUTERS) -Platoon', 'Doğuştan Katiller' (Natural Born Killers). 'JFK', 'Doğum Günü Dört Temmuz', 'Nixon' gibi filmlerin Amerikalı yönetmeni Oliver Stone"un uzun süredir çalıştığı ajansı CAA - Creative Artists Agency'den aynlarak AMG - Artists Management Group'a katıldığı açıklandı. Yönetmenin bunu uzun süredir planladığı ve eski ajansıyla arasında yasal olarak hiçbir problem yaşamadığı da belirtildi. 'Adım Adım Istanbıri' sergisi • Kültür Servisi - Ressam Süha Semerci 1996- 2001 yıllan arasında yaptığı nü tablolannı sergiliyor. *Adım Adım İstanbul' adını taşıyan serginin ilk durağı 2-15 Temmuz tanhleri arasında Selçuk-Efes Müzesı Hikmet Gürçay Sanat Galerisi olacak. Akrilik boyadan oluşan çahşmalannı uygarlığın beşiği olan Anadolu'ya taşıyan sanatçının son durağı ise İstanbul. Vitray, fresko ve mozaik rölyef gibi çalışmalan da olan Semerci. en son 1998 yılında Bursa Arkeoloji Müzesi'nin dış cephe mozaik uygulama projesine imza atmıştı. Betty Boop'un dönüşü • Kültür Servisi - 1930'lu yıllarda Max Fleisher tarafından yaratılan şarkıcı çizgi film karakteri Betty Boop, 60 yıldan fazla bir aradan sonra yeniden ekranlara dönüyor. En son 1939'da ekranda görülen Betty Boop, bu sefer yaratıcısı Fleisher'in oğlu tarafından günümüzün bilgisayar teknikleri kullanılarak ve aktris Mae West'in görünümüne uyarlanılarak izleyicilerle buluşacak. Donovan Mixon'dan cazlı öyküler • Kültür Senisi - Amerikalı caz bestecısı, gitarist Donovan Mixon"ın 'Duygulann Dili' başhkh gösterisi 21 -22 Haziran tanhleri arasında Koç Allianz Oditoryumu"nda gerçekleşecek. 'Duygulann Dili' başhkh projenin amacı sanatın evrenselliğini sahneye taşımak. Mixon'un aynı adlı CD'sinde yer alan parçalann, felsefe yazan Oruç Aruoba'nın 'Hani' adlı kitabından alınan bazı bölümlerle eşleştirildiği ve >eniden yorumlandığı 'Duygulann Dili'nde, metinleri tiyarro sanatçısı Levent Dönmez seslendirdi. Gösteride 'Hayal ve Gerçek'. 'Yeniden Doğuş'. 'Nostalji', 'Mutluluk' gibi duygular yansıtılıyor. BUGÜN • PERA GÜZEL SANATL.\R"da saat 15.00'te Tüzel Ergün ve Larissa Srtkı'nın yönettiği keman konçertosu yer alacak. (252 30 82) İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ'NOE BUGÜN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİnde saat 17.30'da Genç Solistler Dizisi konseri izlenebilir. (454 15 55)