11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 HA2İRAN 2001 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALt SİRMEN Seksenlik Delikanlı Yaz geldi, ama etrafta gorulmemiş bir karan- lık; ekonomik tablo kara, işsizlik veyoksulluk, diz boyu olan sosyal sorunlan gırtlağımıza ka- daryükseltti, siyaset sahnesi kapkara... Gazete okuru, hep aynı sorunlarta karşılaş- maktan bıktı, usandı. bunaldı. Ne yapmalı da, bunca sıkıntı arasında hoş bir şeyler bulmalı? Önceki gün aldığım, ama ne yazık ki, siz bu satırları okuduğunuzda, "yenı dünyada" ola- cağım için katılamayacağım bir davet, böyle bir hoş konuyu, daha doğrusu. kendisiyle bir araya geldiğinizde hiç değilse bir süre içın bü- tün dert ve sıkıntılannızdan azade olup felek- ten bir gün, bir gece veya hıç değilse birkaç sa- at çalabileceğiniz hoş bir kişi gündeme getirdi. Hemen hemen bütiin Türkiye'nin tanıdığı ve bu pazartesi sekseninci doğum gününü kutla- yacak olan bir delikanlıdan söz etmek istiyo- rum: Aslen mimar olduğu halde, geniş kesimlerin, eşsiz yazıları, sohbetleri ve nukteleriyle tanıdı- ğı, hatta kimılerinin zaman zaman "Aaa sizın mi- marlığınız da mı vardı" diye sordukları, ıçinde sönmeyen yaşam tutkusunu ve hiç yitirmedi- ği, pınltılı coşkufu mizahını sık sık herkesle pay- laşan seksenlik delikanlı Aydm Boysan. • • • iki üç yıl oluyor, Aydm Boysan, kadim dostu ve mizahının gücü kendisininkine eşit, ünlü operatör doktor Tank Minkari ile birlikte, yeni dönemin sanatçılarından, benim hünennin key- fine varamadığım birgenç sunucunun TV prog- ramına konuk olmuştu. Coşkulu, güleç yüzlü Aydın Boysan'ın tersi- ne, ilk bakışta asık suratlı görünen, güldüğün- de bile utanıyormuşçasına kahkaha atmayıp tebessümünün altını çizmeyen Tank Minkari, fizik zıtlıklarıyla da rnizah dünyasında eşine az rasllanır bir çift oluşturuyorlardı. Başka kanalda mutlaka görmek istediğim, birönemli film vardı. Ama "Bakalım yaş ortala- ması 30'un altında olan genç izleyiciler, şu iki mizah devinin keyfine varacaklar mı" derken kendimı öylesine kaptırmışım ki, filmi unuttum. 0 gece çok mutlu olmamın nedeni, ikisini de tanımak mazhariyetine eriştiğim ustaların miza- hından çok, genç neslin deonlardan büyük ke- yif alması ve salonu alkışa boğmasıydı. Aydın Boysan ve Tank Minkari, gençlerle aramda ortak bir yön yarattılar, köprü kurdular ogece. • • • Aydın Boysan'ın tatlı sohbetlerini, bir buçuk yılı aşkın süre devam eden "Ayıptır Söyleme- si" adlı TV programında izleyicilerimle birkaç kez paylaşmak olanağını buldum. Bu söyleşiler sırasında, hem Aydın Bey'in bir yönünü hem de mizahın onsuz olmazını öğ- renmek olanağına da kavuştum. Aydın Bey, güçlü mizahını, ılginç kişiliğinden keskin zekâsına; solmayan, pörsümeyen ya- şam tutkusundan, bütün bu vasıflarını paylaş- madaki cömertliğinden alıyordu kuşkusuz bü- yük ölçüde. Sohbetlerini izleyenler, kitaplarını, gazeteler- deki köşe yazılarını okuyanlar, sanırım benim- le aynı görüştedirler. Evet, Aydın Bey bütün söyleşilere bir gün ön- cesinden ciddi ciddi hazırlanarak geliyor, aldı- ğı notlara kaçamak bir göz atıyor ve belagatı- nın örneklerini döktürüyordu. Kısacası Aydın Bey, mizahın çok ciddi bir iş olduğunu biliyor ve onu ciddiye alıyordu. Aydın Hoca'nın son zamanlarda dilden dile dolaşan bir esprisini aktarmak isterim size: "Bülent Ecevit, diyor Aydın Hoca, bizim Çi- çekPasajı'ndaki 'Entelektüel Cavit'e benziyor. Orada meyhanesi olan Cavit, ağzına içki koy- mamıştır. Kendisi içmez, ama içirir, yemez a- ma yedirir." Ilahi Aydın Boysan! Sana hepimiz, daha nice nice yıllar diliyoruz. İnşallah daha yıllarca, kara günlerimizi aydınla- tır, hüznümüzü keyfe dönüştürürsün! İnsan kaçakçılığı En ucuz tatife 1 milyarlira AMSTERDAM (AA) - Hollanda'ya yoksul ülkelerden ya- pılan insan kaçakçılığı- nın büyük ilgi görmeye devam ettiği ve kaçak- çılık sebekelerinin müşterilerine çok fark- lı fiyat tarifeleri uygu- ladıklan bildirildi. Adalet Bakanlığı ta- rafından insan kaçak- çılığı konusunda hazır- lanan rapora göre ka- çakçılık şebekeleri. Bosna-Hersek'ten bu ülkeye getirilecek bir kişi için 2 bin florin (1 mil>ar TL) alırken Azerbaycan için bunu kişi başma 8 bin florin (4 milyar TL) olarak tahsil ediyor. Şebeke- ler, Çin 'den Batı 'ya ka- çırdıkları bir kişi için ise fiyatlarını 50 bin florine (25 milyar TL) kadar yükseltı>orlar. Bakanlığın raporun- da. Hollanda"nın insan kaçakçıhk şebekeleri içın çekici bir ülke ol- ma özelliğini korudu- ğu. ülkeye son yıllarda sığınma başvurusunda bulunan yabancılann büyük çoğunluğunun bu şebekeler aracılı- ğıyla aeldikleri belir- tıldi. Transit geçişler insan kaçakçılığında transit geçişlerin bü- yük ölçüde Balkan ve Doğu Avrupa ülkeleri üzerinden yapıldığı bildirilen raporda, bu ülkelerin kaçakçılığın önlenmesi konusunda önemli biri çaba gös- termedikleri ve sınır- lardaki kontrol sistem- lerinin de iyi çalışma- dığı eörüşüne yer ve- nldı." İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan genelgeyle jandarmanm açıklama yapması engellenecek Ydmaz'm istecüğioluyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - içişleri Bakanı Rüşrü Ka/jm Yüce- len'in bugün yayımlamayı planladı- ğı genelgeyle. kamuoyuna yapıla- cak açıklamaları doğrudan bakan yapacak. Benzeri birdüzenleme. ge- çen ay AN'AP liden Mesut Yılmaz ile tçişleri Bakanlığı'na \ekâlet e- den Turizm Bakanı Erkan Mumcu arasında krize neden olmuştu. Yıl- maz, "gestapo devleri1 " kurmaya ça- lışmakla suçladığı jandarmanın açıklama yapmasından rahatsız ol- muş Mumcu'dan jandarmanın açık- lama yapmamasına ilışkin genelge yayımlamasını istemişti. • Jandarmanın açıklama yapmasından rahatsız olan ANAP lideri Mesut -Yılmaz. yeni içişleri Bakanı aracılığıyla istediği değişimi yaptınyor. Hazırlanan genelgeyle bundan böyle açıklamalann sadece bakan tarafından yapılması planlanıyor. içişleri Bakanı Rüştü Kazım Yü- celen. Emniyet Genel Müdürlü- ğü'nden merkez valilığine atanan Turan Genç ve Jandarma Genel Ko- mutanlığf ndan göreve geldikten sonra brifing aldı. Yücelen, jandarma-emniyet ve merkez teşkilatı arasındaki eşgüdü- mü sağlamak amacıyla genelge ha- zırlıyor. Yücelen 'in son anda deği- şiklik olmaması durumunda bugün yayımlayacağı genelge, bakanlık ve bağlı birimlerin çalışma sıstemi ko- nulannı içerecek. Genelgede kamu- oyunun bilgilendirilmesi gündeme geldiğinde açıklama yapacak ya da konuşacak olan kişinin İçişleri Ba- kanı olacağı vurgusu öne çıkıyor. Kolluk kuvveti Yücelen, jandarmanın da tıpkı emniyet gibi bakanhğa bağlı bir kol- luk kuvveti olduğuna işaret ederek, yolsuzlukla mücadelede emniyet ve jandarmanın koordinasyon içinde çalışacağını belirtti. Bu konuda açıklama yapılacaksa bunu kendisi- nin yapacağını söyleyen Yücelen, "De\ lette bilek güreşi de olmaz, kar- gaşa da Polis ne kadar kolluk kuv- veriyse,jandarma da o kadar kolluk kuvvetidir. Biri tam, diğeri yan de- ğildir. Bu iki seçkin kunını arasında- ki uyumu işletmek de benim göre- \imdir" dedi. Yücelen'in yayımlamayı düşün- düğü genelge, daha önce ANAP içinde knze neden olmuştu. Döne- min içişleri Bakanı Sadettin Tan- tan'ın 7 Mayıs'ta Iran'a yaptığı ge- zi sırasında bakanlığa Turizm Baka- nı Erkan Mumcu vekâlet etti. Yıl- maz, jandarmanın kendılerine yö- nelik açıklamalan nedeniyle Mum- cu'dan "hiçbir birinı bakana danış- madan açıklama yapmayacaktır" genelgesi yayımlamasını, "Tan- tan'uı göreve getirdiği baa isimkri alarak yerlerine atama yapmasınT istemişti. Istenilenleri yapmayaca- ğını belirten Mumcu, gerilimin tır- manması üzerine istıfasını sundu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, komutanlığın 155. kuruluş yılını kutladı: Jandarmayı kıvançla iztiyoruz Sezer kutladı. • Sezer. Jandarma Genel Komutanlığı'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünün korunması, kamu düzeninin sağlannıası konusunda bugüne kadar değerli hizmetlerde bulunduğunu belirtti. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - umhurbaijkanı Ahmet Needet Se- 7er, Jandarma Ge- nel Komutanlı- ğı'nın kuruluşunun 155. yıldönümü ne- deni} le Orgeneral Yytaç Valmana gönderdıği kutlama mesajında. jandar- manın kendisine ve- rilen görevleri her zaman özverili bi- çimde yerine getirdiğini vurguladı. Sezer, Jandarma Genel Komutanhğf nın çalışmalarını kıvançla izlediklerini kaydet- ti. Sezer, başanlarla dolu köklü bir geçmi- şe sahip olan Jandarma Genel Komutanlı- ğı'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünün korun- ması, yurttaşlann güvenlikleri ile kamu dü- zeninin sağlanması konusunda bugüne ka- dar değerli hizmetlerde bulunduğunu be- lirtti. Sezer,jandarmanın kendisine verilen gö- revleri özverilı biçimde yerine getirdiğini vurgulayarak "Jandarma Genel Komutan- lığı'nın kuruluş yıldönümünii kutluyor, gö- revieri sırasında şehit olan kahraman meh- metçikJerimizi rahmetle, gazilerimizi min- netle anıyor, size veJandarma Genel Komu- tanlığı'nın rüm görevlilerine esenlikler dili- yorum"dedı. Başbakan Bülent Ecevit, MHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı DevIetBahçe- li ile DYP Genel Başkanı Tansu Çiller de ku- ruluş yıldönümü nedeniyle Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman'a kutlama mesajı gönderdiler. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı MesutYılmaz, mesajındajandarma teşkilatının, Atatürk ilke ve inkılaplannın ışığında insan haklan ve hukukun üstünlü- ğü ilkelerine dayalı bir anlayış içerisinde başanlannın artarak devam edeceğine olan inancının tam olduğunu bildirdi. İçişleri Bakanlığı'na getirilen Rüştü Ka- zım Yücelen de milletin huzur ve güveni, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bü- tünlüğünü koruma yönünde jandarma teş- kilatının göstermiş olduğu gayret ve feda- kârhklann her türlü takdirin üzerinde ol- duğunu belirtti. İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Peş peşe gelen kazalarla yaşanan bir aile trajedisi Olümler CASA'yla başladı KONYA (AA) - Konya mer- kez Meram ilçesi Milli Eğitim Şube Müdürü Cihan Kolaç, kal- dığı pansiyonda ölü bulundu. Alman bilgiye göre, Merkez Meram ilçesi Milli Eğitim Şu- be Müdürü Cihan _ _ _ _ Kolaç 'ın (41) sabah işine gelmemesi üze- rine, mesai arkadaş- lan tarafından kaldı- ğı Endüstri Meslek Lisesi Pansiyonu'na telefon edildi. Cevap alınamaması üzerine polise ha- ber verildi. Pansiyona giden polis, Kolaç'ı kaldığı odada ölü buldu. Kolaç'ın kalp krizi so- nucu öldüğünün anlaşıldığı bil- dirildi. Cihan Kolaç'ın teyzesinin oğlu Şefîk Ayaydm; yaklaşık bir ay önce Diyarbakır'dan Ankara'ya gitmekte olan CA- SA tipi uçağın Malatya yakın- lannda düşmesi sonucu şehit • Kaldığı pansiyonda ölü bulunan Meram ilçesi Milli Eğitim Şube Müdürü Cihan Kolaç'ın teyzesinin oğlu Şefîk Ayaydm uçak, teyzesinin kızı ve 4 yaşmdaki oğlu ise trafik kazasında yaşamını yitirmişti. olmuştu. Daha sonra şehit Şe- fik Ayaydın'ın, Konya'nın Beyşehir ilçesindeki cenaze törenine katılmak için Antal- ya'dan gelen Kolaç'ın teyze kı- zı Ayşe ve 4 yaşındaki oğlu Kazım Kuzu da Isparta-Konya karayolunda geçirdikleri tra- fik kazasında hayatlannı kay- betmişlerdi. Kalp krizinden ölen Meram ilçesi Milli Eğitim Şube Müdü- rü Kolaç "ın çalışma arkadaşlan, "Müdü- rümüz, talihsiz kaza- larla jakınlannj ka\- bettikten sonra bir bu- nalıma girmişri. Bu üzüntüye kalbi day an- madı" dediler. Kolaç'ın cenazesi bugün, da- ha önce şehit düşen teyzesinin oğlunun mezannın bulunduğu Beyşehir ilçesi Yeşildağ Belde- si'ndeki mezarlıkta toprağa ve- rilecek. Emniyette atama IstihbüMtın başma UzungetirUdi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İçişleri Bakanı Rüşrü Kazım Yüceten. Sadettin Tan- tan'ın görevden aldığı ve "Te- lekulak" davasında yargılanan cski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak'ın "Fet- hullahçı" olmakla suçladığı Sabri Uzun'u yeniden Istihba- rat Dairesi'nin başma getirdi. Turan Genç'in yerine Emni- yet Genel Müdürlüğü'ne vekâ- leten atanan Ertugrul Çaktr, göreve geldikten hemen sonra kadro operasyonu başlattı. Ça- kır'ın hazırladjğı ve Yüce- len'in onayladığı görev deği- şikliklerine göre, Personel Da- ire Başkanı Selim Akyıknz,Te- rörle Mücadele Daire Başkan- lığı'na; Yabancılar Daîre Baş- kan Yardımcısı tbrahim Sdvi de Personel Daire Başkanh- ğı'na atandı. Istihbarat Daire Başkanlığı'na, Necati BiH- t can'ın emniyet genelmüdürlii- ., ' ğü dönemindfi aynı görevi yür '' rüten Sabri Uzun atandı. Yargıtay 'BeyazEnerji* ağırcezada ANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Yargıtay 5. Ağır Ceza Dairesi, "Beyaz Enerji" dava- sında, Ankara 4. Ceza Mahke- mesi'nin 9"u tutuklu 15 sanık hakkında verdiği "görevsizJik" karannı kaldırdı. Böylece, da- vadaki "rüşvet alıp venne, iha- leye fesat kansörma" ve "gö- revi kötüye kullanma" suçlan- nı Ankara 4. Ağır Ceza Mah- kemesi görüşüp karara bağla- yacak. Buna göre, 15 sanık bu suç- lamalardan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin karan, Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na gönderildi. Dava dosya- sı gelecek günlerde Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de tebliğ edilecek. Ankara 1 No'lu DGM, Be- yaz Enerji davası sanıklanndan 9'unu tahliye etmişti. Ancak sa- nıklar başka bir suç nedeniyle cezaevinden çıkamamışlardı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Izzet Ateş, 49 yaşında. emekli. Dün gazeteye geldi ve görüşmek is- tediğini söyledi. Anlattıklarını aktan- yorum: "Oğlum Mızrap Ateş. 1978 doğumlu. 1998yılında tekstil işçiliği yaptığı işyehnden alınıp tutuklandı, örgüt üyeliğinden yargılanıyor. Ya- kalandığında 20 yaşındaydı, şimdi 23yaşında. 19 Aralık operasyonun- da Umraniye Cezaevi'nde atılan bombalardan bacağından yaralan- dı. Bayrampaşa Cezaevi Hastane- si'ne kaldırdılar ve yaralı sol bacağı- nı dizüstünden kestiler. Ameliyattan sonra Kandıra F Tipi Cezaevi'ne gönderdiler. Çocuğum bacaksız kal- masın ve yürüyebilsin diye kendi dar imkânlanmızla protez bacak aldık. Bu bacağı alalı iki ayı aşkın bir süre geçti. Ancak hâlâ hastaneye götürû- lüp bu protez bacak takılmadı. Cezaevine gittiğimizde görüşe tek bacaklı geliyor. Oturacak sandalye vermiyorlar. Plastik koltuk değneğı- ni de vermedikleri için görüş birezi- yete dönüşüyor. Adalet Bakanı, ce- zaevlerinin güllük gülistanlık olduğu- nu söylüyor. Kendisi de babadır. Su- F Tipi Cezaevinde Üç însan lar doğru dürüst akmıyor. Çocukla- nmız yıkanamıyor. Adalet Baka- nı'ndan, oğlumun bir an önce has- taneye götürülmesini ve protezinin takılmasını istiyorum. Çocuğum bu şekilde çok acı çekiyor. Biz de acı çe- kiyoruz." • • • Benzer bir örneği de, Bayrampa- şa Cezaevi'nden gönderilen bir mek- tup anlatıyor. Nurettin Bahtiyaroğ- lu, ölüm orucuna katılmayan gruptan olduğunu belirtiyor. Bu nedenle F ti- pine de nakledilmeyip Bayrampaşa Cezaevi'nde kalanlardan. O da, Ali Ekber Düzova isimli bir tutuklunun durumunu aktanyor: "Operasyon sı- rasında biz de Bayrampaşa Ceza- evi'nde kalmaktaydık. Biz, eylemle- rin içerisinde direkt olarak yer alma- mamıza rağmen operasyonun he- defiolduk. Birarkadaşımız, Ali Ekber Düzova, her iki bacağından kurşun- lanarak yaralandı. Yaralı halde yoğun kan kaybına rağmen, ancak dört saat sonra has- taneye gönderebildik. Hastanede yapılan, sadece kanı durdurmak ol- muş. Olaydan yaklaşık 20 gün son- ra ancak tıbbi müdahale yapılarak ameliyat edildi. Kurşunlardan birisi sağ ayak dizkapağını dağıttı, kapak paramparça oldu. Ikinci kurşun da sol ayak dizüstü kemiğini ortadan iki- ye böldü ve kemik parçalandı. Ara- dan 6 ay geçmesine rağmen her- hangi bir iyileşme olmadı. Daha bir- kaç operasyondan daha geçmesi gerekiyor. Kısacası, 19 Aralık operasyonun- dan bu yana arkadaşımızyatakta ve ayaklarını kullanamıyor. Hiçbir ihti- yacını tek başma göremiyor. Yayım- lanan genelgeler ve bir arada olma koşullarının ortadan kaldınldığı bu ortamda Ali Ekber arkadaşımızın te- davisinin tamamlanması mümkün değil. Her iki ayağını da kullanama- yan arkadaşımız, içinde olmadığı bir olay nedeniyle vurularak mağdur edildi ve sakat bırakıldı. Arkadaşı- mız, Izmir örneğinde olduğu gibi te- davisinin dışanda yapılması için ser- best bırakılabilir." • • • Bülent Yıldınm'ın, Sincan F Tipi Cezaevi'nden, tek başına yaşadığı hücreden yolladığı bir mektubu ya- yımlamıştım. Ağabeyi ölüm orucun- daydı ve hastaneye kaldınlmıştı. Ne olduğunu bilmiyordu. Anneleri iki kardeş arasında mekik dokuyordu. Bülent Yıldırım'dan bir mektup daha aldım. Sonrasını anlatıyor: "Geçen mektubumda size yazmıştım. O günden bugüne bazı gelişmeler ol- du. Ben aylardır burada yalnızdım. Sonra ağabeyimin ölüm orucunu bı- raktığını söylediler, bir süre sonra ağabeyimi yanıma getirdiler. Baktım ki ağabeyimin hafıza kay- bı vardı. Ne olduğunu, ölüm orucu- nu nasıl bıraktığını ve birçok şeyi ha- tıriamıyordu. Yalnız başına yürüye- miyor, hiçbir ihtiyacını göremiyordu. Sürekli ağnlan vardı. Birhafta kadar yanımda kaldı. 3 Haziran 2001 akşa- mı ise 'Başım çok ağrıyor' dedi. Son- ra kendinikaybetti. Saatlerce uğraş- tım. Ama gözünü bile açamadı. Birara bana baktı. 'Burası neresi. Neden ayağımızda zincir yok' dedi. Sonra beni tanımadı. Küçük karde- şimle kanştmyordu beni. Ben de Bü- lent'im demedim. Deseydim de an- lamazdı. Kendini hastanede sanıyor- du. Sonra bilinci tamamen kaybol- du. Hastaneye götürdüler, ben de tekrar bir başıma kaldım. Annemziyaretime geldi. Abim an- nemi de tanımamış. Kaç gündür su da içmemiş. Içse de, o artık bir ar- kadaşımız gibi 'mezarsız ölü' duru- muna getirilmiş." • • • Izmir'de kendine bakamaz duru- ma gelen 12 kişi tahliye edildi. Bu ör- nek yaygınlaştırılıp diğer cezaevle- rinde de benzer bir yasal uygulama yapılamaz mı? Adalet Bakanlığı bu konuda daha duyarlı bir tutum içine giremez mi? Size üç insanın öyküsünü aktar- dım. Bu durumda çok sayıda örnek olduğunu bakanlık da biliyor. bizler de biliyoruz. Bütün mesele niyet et- mekte.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle