Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel YayınYönetmem: tbrahim
Vddız # Yazıişfen Müdürü. Safim
Alpaslan # Sorumlu Müdür
Fikret llkiz • Haber Merkezı
Müdürü: Hakan Kara
lstıhbarat Cengiz \ıldırım # Ekonomı: Özlem
Vüzak • Kültür: Handan Şenköken • Spor:
Abdülkadir Vücelman 0 Makaleler: Sami
Karaören • Duzeltme: Abdullah Yazıcı • Bılgı-
Belge Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet
Faraç 9 A\rupa Temsilcısi: Gürav Öz
Yayın Kurulu: tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç.
Hikmet Çerinkaya, Şükran
Soner. tbrahim YİIdız, Orhan
Bursalı, Mustafa Balbav,
Hakan Kara.
Ankara Temsilcısi. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan N<r
125.Kat:4,Bakankklar-AnkaraTel 4195020(^hat), Faks-
4195027 • Izmır Temsilcısi Serdar Kızık, H. Zıya Blv
1352 S 2 3Tei.4411220, Faks: 4419117#AdanaTemsilcisı:
Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No:l Kat.l. Tel 363
12 11, Faks 363 12 15
Müessese Müdürü Erol
Erkut • Koordınatdr
Ahmet Korulsan • Mu-
hasebe Bülent YenerO
ldare Hüse>in Gürer
• Satış Fazilet Ku/a
MEDV \ C: • Yonetim Kurulu
Başkam - Genel Mudur Gûlbin
Krduran • Koordınator Reha
Işıtman • Genel MudurYardımcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61,Faks 5138463
^ a>lmlavan ve Basın: Yem Gun Haber Aıans , Ba-ın %e \a>ıncı!ık A Ş
Tuiocagı Cad 39 4. Cagaloğlu 34334 Isanbul PK 246-Sırkecı 34435 Isunbul
Tel <0 212ı 512 05 05 (20hatl
Faks (0 212] 513 85 95 vvu'vv.cumhunvet.com.tr 15HAZÎRAN 2001 îmsak:3.21 Güneş: 5.24 Öğle: 13.12 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.38
Pehlevi'nin
cenazesi
• LONDRA(AA)-
Londra'dabirotel
odasında ölü
bulunduktan sonra
Ingiliz polisinin olayla
ilgili soruşturmasının
tamamlanması için bir
süre Ingiltere'de tutulan
Prenses Leyla
Pehlevi'nin cenazesinin,
Paris'e gönderildiği
açıklandı. Annesi Farah
Pehlevi'nin yaşadığı
Paris'e dün uçakla
gönderilen Prenses'in,
burada düzenlenecek
özel bir törenle toprağa
verileceği belirtiliyor.
Ötüm yıldönümünde
Diana
• LONDRA(AA)-
Galler Prensesi Diana,
her yıl olduğu gibi bu yıl
da doğum ve ölüm
yıldönümü yaklaşırken
Ingiltere'nin gündemine
oturdu. 1 Temmuz
1961'de doğan ve 31
Ağustos 1997
tarihinde yaşama veda
eden Prenses'in
ağabeyi Kont
Spencer, BBC'de
yapılan söyleşide
yine kız kardeşiyle
ilgili eleştirileri
yanıtladı. Kont
Spencer en büyük
arzusunun. Ingiliz
halkının Prenses
Diana'nın
Kraliyet ailesi
üzerinde yaptığı
olumlu etkileri
görebilmesi olduğunu
belirtti.
Cesedi15ay
sakladı
• TOKYO(AA)-
Japonya'da bir ev kadını,
boğarak öldürdüğü
kocasının cesedini
evlerinde 15 ay
sakladıktan sonra polise
teslim oldu.
Kuzeybatıdaki Sanjo
kasabasında yaşayan 52
yaşındaki Takako Sasage
adlı kadın. karakola
giderek kocasını kendi
isteği üzerine kravatla
boğarak öldürdüğünü
anlattı.
Doktona para
cezası
• NEVVYORK(AA)-
ABD'de bir mahkeme,
hastasının ağnsmı
dindirmeyen doktoru 1.5
milyon dolar (yaklaşık
1.8 trilyon TL) tazminat
ödemeye mahkûm etti.
Alameda Mahkemesi
Jürisi, Wing Chin adlı
doktoru, akciğer kanseri
hastasına, ağnlannı
dindirmek için gerekli
ilaçlan yazmamaktan
suçlu buldu.
Mars'ta buz
tabakası
• \\ASHINGTON (AA)
- Mars gezegeninde, 10
milyon yıl önce
yeraltında buz tabakası
bulunduğunun
düşünüldüğü bildirildi.
Bilim adamı Alfred
McEvven, "Yeraltındaki
buz tabakası milyonlarca
yıl önce yüzeyin beş
metre kadar altında
bulunuyorsa, bu tabaka
muhtemelen on metre
derinlikteki bir
katmanda halen varlığını
sürdürüyor. Bu buz
tabakasuırn gezegenin
ekvator bölgesinde
bulunması ilginç" dedi.
Gereksiz vitamin
kullanımı
• WASHEVGTON
(AA) - Milyonlarca kişi
tarafından soğuk
algınlığı ve benzeri diğer
rahatsızlıklardan
korunma amaçlı
kullanılan C vitamini
haplannm. kanser
hücrelerinin oluşmasınm
bir adımı olarak
nitelenen DNA yapısının
bozulmasında rol
oynayabileceği
kaydedildi.
Prof. Dr. Pmar Aydm resimlere bakarak birçok hastalığm anlaşılabildiğini belirtiyor
Ifeıbloya bak, gözü 'tanıtstanbul Haber Servisi - Sanatçı bir ai-
leden gelen Prof. Pınar Aydın, göz he-
kımliğini sanatla birleştirerek, resünlerde-
ki göz hastalıklanru inceliyor. Aydın, bak-
tığı tablolann bazılannda resrni yapılan gö-
zün, bazen de ressamın bir göz sorunu
olabıldiğini söyledi.
Annesinin profesyonel piyanist, baba-
sının ise opera rejisörü ve tenor olduğu-
nu belirten Başkent Üniversitesi Göz Has-
talıklan Anabilim Dalı Baskanı olan Prof.
Pınar Aydın, kendisinin de flüt ve viyo-
lonsel çaldığını kaydetti. Göz uzmanlığı-
na başlamasıyla birlikte resimlere de göz
hastalıklan açısından bakmaya başladı-
ğını söyleyen Aydın. u
Hekimliğimden ge-
len bir şey bu. Baknğım resnıin ışığı nere-
den geliyor, buna göre gö-
• Tablolardan ve fotoğraflardan yola çıkarak sadece göz hastalıklarının değil diğer
hastalıklann da anlaşılabildiğini ifade eden Prof. Dr. Pınar Aydm, çağdaş îtalyan
ressamlanndan Giorgio Chiricco'nun resimlerinden migren ataklarınm
anlaşılabildiğini kaydetti. Aydın, baktığı tablolann bazılannda resmi yapılan gözün,
bazen de ressamın bir göz sorunu olabildiğini söyledi.
zün birinde mi yoksaildsindebirden mi so-
run var, ne taraftan baknuş? Bunlara bak-
madan edemhorunT diye konuştu.
Ressamın göz sorunu
Kendisine ilginç gelen dialan biriktire-
rek yaklaşık bin slaytlık bir koleksiyon
oluşturduğunu da kaydeden Aydın şunla-
n söyledi:
"Resimlerin birkaç özelliği var. Biri re-
simdeki insanın bir göz hastalığı var. Ya
gözü kırmızı ya kapağı diişük gibi. Belki
o kişi gerçekten o göz hastalığına sahipti
belki de ressam onu, bir şeyi ifade etmek
için öyie resmetmişti. Bazılannda ise ger-
çekten hastakk olduğuna eminim. İkinci
grupta iseressamıngözünde sonın var. Ör-
neğin Monet'nin kataraktı var. Gençken
yaptığı resimlerde renkler çok canh, ay-
nnnlarçok belirti, sanlarve kırmmlar do-
ğal ve parlak. Katarakt ileriedikçe çizdi-
ği man/aralardaki görüntülergiderek bu-
lanıklaşıyor."
'Diğer hastalıklar da anlaşılabilir'
Resimlere bakarak sadece göz hasta-
lıklarının değil diğer hastalıklann da an-
laşılabildiğini ifade eden Pınar Aydın,
çağdaş Îtalyan ressamlarından Giorgio
Chiricco'nun resimlerinden migren atak-
lannın anlaşılabildiğini kaydetti. Bu resim-
leri migreni olan birine gösterdiğinde tep-
kisinin "Aaa onun da migreni var" oldu-
ğunu belirten Aydın. "Bu da benim has-
talaria ilenşimimde işime yanyor" diyor.
Psikijatrık sorunu olduğu bilinen ünlü
ressam Van Gogh'un da bir göz sorunu ol-
duğuna değinen Prof. Aydın. şöyle de-
vam etti:
"Çünkü çizdiği kişöerde göz hastahğı olan
kişiler. l zun zaman önce tıp dergilerin-
den birinde bir araşnrma yer almışti. Göz-
lük kullanan ya da şasıhğı olan çocuklar,
gözlük kullanmayan ya da gözleri sağtıklı
çocuklara kendi resimlerini \apürmışlar.
Göz hastalığı olan çocuklann \aptıkları
resimlerde gözleri çok büyük ya da çok
küçük çizdikleri görülmüş."
Heather Graham .
gazetecilere kızgm
"Boogie Nights" adlı
filmin 'seks bombasr
Heather Graham, Talk
dergisiyle yapağı bir
röportajdan ötürii
gazetecilere kızgın. 31
yaşındaki akrris. röportaj
sırasında Katolik bir
ailenin çocuğu olarak kaü
kurallaria yetiştirildiğini
\e Katolik kilisesinin
kadınlann seksüelliğinin
önüne setler çektiğini
söylemiş. Yayımlanan
vazıda da ön planda
olarak bu konudaki
söyledikleri yer aimış.
Empire dergisine dert yanan Graham şunlan
söylüyor:
"Muhabir sanki benimle konuşmadan önce
neler yazacağına karar vermiş. İnsanlarda seks
konusunda bir hastalık var. Röportaj sırasında
seks ile ilgili üç kelime de etsen vazının içine
mutlaka girnor. Okuduğun kitaplan . '
konuşursun tek saür girmez. Ama seks '<
konusundaki her şey ön planda tutulur."
1990'lann başından beri ailesiyle yollannı
ayırdığını anlatan Graham, seksin özellikle genç
bir kadın için çok önemli olduğunu kabul ediyor.
Ancak. her şeyin bundan ibaret olduğunu da
düşünmüyor. Aile bireylerinin iyi insanlar
olduğunu, ancak kendi bireysel haklannı
korumak için onlarla yollannı ayırmak zorunda
kaldığını belirten Graham. son günlerde ABD
dışmda çektiği iki filmle adından
bahsettiriyor: Londra'da
çektiği, "Killing me SoftJy"
ve Prag'da çektiği "From
Hell". "Sex and the Cfty"
adlı diziye hayran
olduğunu söyleyen
Graham, genç ve çekki
bir kadın olduğu için
seksi kadın roUerinin
kendine tekh'f
edilmesinin doğal
olduğunu. ancak
•*ille de şuh
kadın rolünü
oynayacağun"
diye bir takuıüsı
olmadığını
vurguluyor.
ELENEKSEL AİLE TÎPİ YOK OLUYOR
Avrupaüa evülikomma&dıyorHaber Merkezi - Avrupa Birli-
ği üyesi 15 ülkede yapılan bir araş-
tırma, Birlik ülkelerinde evlilikle-
rin giderek azaldığmı. evlilik dışı
ilişkilerde çocuk yapma alışkan-
lığının ise arttığını ortaya koydu.
Avrupa Birliği Istatistik Ensti-
tüsü Eurostat'ın yaptığı bir araş-
tırma. üye 15 ülkenin demografık
ve sosyal portresini çizdi. Avrupa
Birliği'nde evlilik sayısı 1989'da
binde 6.2 iken 1999'dabinde 5.1 'e
indi.
Avrupa Birliği'nin istatistikbü-
rosu Eurostat'ın yaptığı araştır-
maya göre Avnıpa'da 4 çocuktan
biri evlilik dışı ilişkiden doğuyor.
evlilikler azalıyor, boşanmalar ar-
tıyor. Kısacası geleneksel aile ti-
pi giderek yok oluyor.
Nüfiıs artışı tehlikede
Boşanmanın en az olduğu ülke-
ler İspanya, Yunanistan v e îtalya.
Ancak Îtalya, insanlann giderek da-
ha az evlenmeleri bir yana, evli
kişilerin çocuk yapmaya yanaş-
mamalan nedeniyle de nüfus ar-
tışının yok denecek kadar az oldu-
ğu ülkeler arasında yer alıyor.
1989'da evlilik dışı doğan çocuk
ortalama 5'te 1 iken yeni araştır-
mada 4 çocuktan birinin anne-ba-
basının evli olmadığı görülüyor.
Araştırma. Birlik üyesi ülkeler
arasındaki farklılıklan da ortaya ko-
yuyor. Örneğin Italyanlar evlilik
fîkrine giderek daha az sıcak yak-
laşırken en çok Portekizliler ve
Danimarkalılann evlilik taraftan
olduğu görülüyor (bin kişide 6.8
ve 6.6). Boşanmalar ise en çok
Finlandiya ve Ingiltere'de oluyor
(bin kişide 2.7). Avnıpa'da en az
boşanma ise İtalya'da yaşanıyor.
Kibele Çeşmesi
bugün açılıyorTürktve Iş Bankasrıun geçen yıl hizmete giren iş
kukkrinde. heykelöraş Mehmet Aksoy tarafindan
Ana Tannçafigüründenesinlenerek yapılan 'Kibele
Çeşmesi' bugün törenle açüryor. 50 ton Afyon mermeri
kullanüarak yapılan Kibele Çeşmesi'nin 17 ton
ağıriığında, 4.8 metre yükst'kliğinde olduğu belirtildi.
Aksov, basın toplantısında he>kelin 'toprağın bereketi,
rüzgânn giicii \e yaşamın döngüsünü" vurguladığını
söyledi. Törende ünlü tiyatro sanatçısı Yüdız Kenter de
Kibeie'yi konu alan bir ayna sergileyecek.
ARITMA TESISİ
e-posta : tan (d prizma. net. tr
Yatağan'a35 mifyar
lirapara cezffsı
MUĞLA (AA) - Yatağan Kaymakamlığı,
Yatağan Termik Santralı'nda baca gazı
antma tesislerinin. planlanan sürede devreye
giımemesi ve antmasız olarak üretime
devam edilmesi nedeniyle 2872 sayılı Çevre
Yasası'na göre TEAŞ'a 35 milyar liralık
yeni para cezası uyguladı. Termik Santral
lşletme Müdürlüğü'ne geçen ay da aynı
gerekçeyle 6 milyar 993 milyon liralık para
cezası uygulandığını anımsatan yetkililer,
yasanın ilgili maddelerinde "fiillerin tekrarı
halinde, para cezalan bir kat arttınlarak
uygulanır" denildiğine işaret ederek bu
nedenle para cezası uygulamasının
katlamalı olarak verildiğini kaydettiler.
Yetkililer, önümüzdeki günlerde termik
santrala ait antma tesislerinin tam
venmlilikle çalışmadığı ve emisyon izni
alınmadığı sürece, Çevre Yasası'na göre,
yeni para cezalannın verilmesinin gündeme
gelebileceğine işaret ettiler.
ATTİLÂİLHAN
Laik' Fransa'ya 'Haçlı' Saldırı!••
XX. yy'da Bati Avrupa, sonradan 'Modernist'
Jediğimiz kültür ve sanatını; -elbette, yaşama tar-
zını da-; dünyaya nasıl, leknolojik' üstünlüğünün sağ-
ladığı askeri güçle, 'evrensel' diye dayattıysa: XX.
yy'da ABD aynı şekilde, 'teknolojik' üstünlüğünün
ona sağladığı yüksek askeri güçle; 'Post/Moder-
nist' kültür ve sanatını, -tabii yaşama tarzını da- 'Kü-
reselleştirmek' istiyor. Bunda şaşılacak hiçbirşey yok,
yalnız üzülecek bir şey var: 'Klâsik' toplumsal geliş-
meşemasına uygun 'Modernizm' hartgi kriterie öl-
çerseniz ölçünüz, değer ölçüleri ve sistemi açı-
sından, 'Post/Modernizm'den daha âdil, daha be-
şerî, daha sosyal görünmektedir: ABD dünyayi,
adeta geriye doğru; kaliteliden kalitesize, ince ve
zariften kabaya, görgülüden görgüsüze çekiyor.
'Aydınlanma' Batı Avrupa yı, Insan Haklan Be-
yannamesi'ne, sınıfsal/toplumsal, laikvedemokratik
yönetime; aynı düzeyde ve katkı payıyla, Liberalizm
ve Sosyalizm'e yükseltmişti; ırkçılığı lânetlemiş, En-
temasyonal'lerdizisiyle, Sosyalizm kapısından, önü-
müze yeni ufuklar açmıştı. Birieşik Amerika, öteki
Avrupa demokrasileri gibi, 'model'in, bu 'beşeri'
ve 'gelişmiş' yanını benimseyeceğine; liberalli-
ğin otuşûırduğu emperyalizm kanseri'ne sahip çtk-
t; kuruluşundan başlayarak, bağnaz Hıristiyan; Kı-
zıklerili ve Zencilere karşı aşın ırkçı; yoksullara kar-
şı hoyrat ve amansız oldu.
XXI. yy için öngörülmüş ABD Güvenlik Strateji-
si, gezegenimize bir 'Paxa Americana/Amerikan Ba-
nşı' -yani 'üstünlüğü'- öngörmüyor mu? 'Küresel-
leşme Operasyonu', ABD'de yerteşmiş ve yozla-
şarak gelişmiş, 'yanlış Batı'lı değerterin 'tümü an-
lamına gelen' Post/Modernizm Idrâki'ni; üçüncü
ülkelere -hatta Bat Avrupa ülkelerine- yaymak ve
yerieştirmek teşebbüsünü getiriyor. [şte Bruno
Fourechereau'nun yazısında onca yakındığı, Avru-
pa'daki, Amerikan 'Truva atlan' tarikatlarınrn destek-
lenmesi ve beslenmesi, bununla ilgili bir sorun. Tabii,
örgütlenmesı de!
'Uluslararası din özgürlüğü ofisi' ne iş
yapar?
"...Amerikan Kongresi, 1998'de kabul ettiği ya-
sayla, Inanç (Din) Özgürlüğü 'nü korumak ve yaymak
amacıyla yeni bir örgüt oluşturmuştu: 'Uluslararası
İnanç Özgürlüğü Ofisi' / 'Office of Intemational
Religous Freedom'; bu yasa, örgütün başına bir
büyükelçi getiriyor, yanına Dışişleri'nden beş yetkili
veriyordu; ayrıca yeryüzündeki bütün ABD büyükel-
çiliklerinde, Ofis'in bir 'ajanı' bulunacaktı..."
"...başa getirilen ilk büyükelçi, kim olacaktı? El-
bette, yertiyersiz: '...bireysel haklar Tanrı'nın birlüt-
fu olduğu için evrenseldir' demeyi âdet edinmış, es-
ki bir deniz piyadesi: M. Robert A. Seigle (...) Onu
bu yan papaz, yan asker niteliklerinden dolayı, o gö-
reve seçmemişlerdi; asıl sebep, on bir yıl boyunca,
önceden VVorid Vısion Inc. adındaki bağnaz Incil
örgütü'ne hizmette kusuretmemiş olmasıydı. Bu ör-
güt, her iki yanmkürede -Asya 'da olduğu kadar La-
tin Amerika'da da- binlerce projeyi finanse etmiş,
milyonlarca kişiyi kendisine bağlamıştı..." (Le Mon-
de Diplomatique, Mayıs 2001.)
Marifetlerine gelince. gerçekten parmak ısırtıcı; ya-
yımladığt ilk raporda (Eylül 1998) Fransa, Almanya,
Avusturya ve Belçika, Inanç Ozgürlüğü'ne riâyet et-
meyip, onu 'çiğnemekle' suçlanmıştı. Fransa Parla-
mentosu'nun. 1995'teyayımladığı bir din araştırma-
sını, 'yargısız bırinfaz' sayıyor; milletvekillerintn, 'ma-
sum ve günahsız kuruluşlan' gerçekte olduğu gibi, 'ya-
sadışı faaliyetlerinden ötürü değil; düpedüz inançla-
nndan dolayı suçladıklan için; dini ve inanç ayınmo
lığı yaptığı' iddia ediliyordu.
1999 Ilkbahan'nda (22 Mart) OECD'nin daveti üze-
rine, Vıyana'da (Avusturya) toplanılıyor; Fransa, yi-
ne 'hedef tahtası'ndadır. Daha önce ABD Dışişleri nın
yaptığı suçlamalan, genişleterek ele alan senatör ve
diplomatlar, sanki birer savcıydılar; öyle ki. diploma-
tik bırskandal koptu kopuyordu; zorönlenebıldı. Ben-
zer bir dram, VVashington'da yaşanıyor; çeşitli Av-
rupa ülkelerındekı 'Amerikan Işbirliği ve Güvenlik Ör-
gütü' temsilcileri, bu defa üç de tanık getırıp dinleti-
yorlar; bunlara göre, Fransız Başbakanı, din karşrtla-
n tarafından zehirienmiştir; inançlı kişiler, inançsız ka-
labalığın insafına bırakılıyor; çoğu bu yüzden, işinden
gücünden olmuş; aynca, çocuklar, inançlı ailelerden
kopanlmaktadır, aynen Vichy Rejimi'nde olduğu gi-
bi...
Nasıl?.. Bu suçjamalar, ecnebi, yurtdışındaki 'Insan
Haklan ve Inanç Özgürlüğü' kuruluşlan tarafından; di-
nine bağlı Ortodoks, Mecûsî, Süryânî ve Alevilere re-
vâ gördüğü kötü muameleden dolayı Türkiye Cum-
huriyeti'ne layık görülen suçlamalara benzemiyor
mu?
Asıl maksatlan nedir, siz düşünür müsünüz?
Insan merak ediyor...
O ütün bunlann bizimle ne ilgisi mi var? Ikjisi çok,
ÜJ Bruno Fourechereau'nun verdiği şu örneği de-
ğerlendirdikten sonra, galiba bunu çok daha açık ve
seçik göreceğiz:
"...hele Amerikalı senatörierin, 'temel hak ve öz-
gühükler'in, Avrupa 'da bu kötü durumda bulunma-
sından ne kadarkaygı duyduklan', Temmuz 1999'da
yayımladıklan raporda apaçıkbelirtilmiştir: Fransa Hü-
kümeti, Maliye Bakanlığı'nın Vergi Gelırleri Daire-
si'ni, yeni (laik) bir Engizisyon'un 'silahlı e//' gibi kul-
lanmakla itham ediliyordu..."
"...o mertebede ki, Fransız Dışişleri Bakanlığı, du-
rumu netleştirebilmek için bir açıklama yaparak; 'Bi-
limselci' (Scientiste) holdinglerin yapılanış tarzı ve
işleyişi üzerinde; aralannda akademisyenlerin, ka-
muya yarahı sayılmış kuruluş temsilcilerinin, güven-
lik ve adalet mensubu uzmanlann da bulunduğu Fi-
nans Komitesi'nin, durumu araştırdığını; araştırma-
sısonucunda verdiğirapordaysa, '...bu örgütün, bas-
bayağı keyif işleriyle uğraştığı için, elde ettiği kârlara
biçilmiş vergi cezalannın tamamen haklı ve yerinde
olduğunun anlaşıldığını' belirtmişti."
"...Gerçekte bu rapor, dinle diyanetle iştigal ettiği
iddiasını ileri süren; oysa yapılan incelemede, 'tota-
liter' nitelikte, mensuplarına kısıtlayıcı cezalar uygu-
lamaktan kafynmayan, 180 kuruluşun incelenmesi
sonunda hazırlanmış bulunuyordu; ayrıca bu kuru-
luşların çoğunluğu hakkında, daha önce kovuşturma
yapılmış, sonucunda bazılan cezaya da çaptırılmış-
tı..." (a.g.g.)
ABD'nin, laik, demokratik ve 'Sosyalist' Fransa
Cumhuriyet Hükümeti'nden hesabını ıstediği ışlem
işte bu! Peki 28 Şubat Kararlan'ndan sonra, aca-
ba laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nden,
ne türden hesaplar soruldu? Başına gelen bela-
lann, aldığı kararlaria ve yaptığı kovuşturmalar-
la bir ilgisi var mıdır?
Doğrusu insan merak ediyor.
http://www.prizma.net.tr/AILHAN
http://www.bilgiyayınevi.com.tr.ailhan
Faks/0-212/26019 88