Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2001 PERŞEMBE
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Bu Kafa ile Gidersek. . .
Önce dilerseniz, bana sevindirici gelen
olaydan başlayalım.
Ünlü pop şarkıcısı Tarkan'ın plajda çekil-
miş çalıntı fotoğraflarının Reha Muhtar ta-
rafından yayımlanmasına gösterilen genel
tepkiyi olumlu bulmamak mümkün değil.
Kimi meslektaşlarımızın seslerini iyiceyük-
seltmelerini övgüyle karşılamak gerek.
Sanatçı Tarkan'ın, özel yaşamı ve tercihle-
ri konusunda kimseye hesap vermek zorun-
da olmadığını açıklaması da iyi bir örnek oluş-
turdu.
Türkiye, özel yaşamın korunması konusun-
da, daha ciddi yaptırımlar içeren yasal düzen-
lemeleri yapmak zorundadır.
Önemli olan, kişinin cinsel tercihleri ya da
özel yaşamı konusunda sorulan sorulara ve-
receği yanıtlardan çok, toplumun, bu sorula-
rın sorulmasını kabul etmeyecek bir düzeye
gelmesidir.
Hepimiz biliyoruz. Sanat dünyasında oldu-
ğu kadar siyaset alanında da dışta ya da iç-
te, cinsel tercihi genel çizgiye uymayan bir-
çok kişi vardır.
Tarihimize ciddi olarak baktığımız zaman,
tutucuların dudaklarını uçuklatacak örnek-
lerle karşılaşabiliriz.
Üstelik, cinsel tercihi kendisininkine uyma-
yanı 7...' olarak niteleyen toplum, kendisiyle
aynı tercihte olan, ama yine de 'i...' sıfatını
başka özellikleri yüzünden hak edenlerin na-
rına yanmakta olduğunu da artık görmelidir.
• • •
Şimdi gelelim dehşet verici çağdışı olaya:
Naime Salman, daha 15 yaşındayken çok
yaşlı bir adamla ailesi tarafından evlendiril-
miştir. Yani Naime bir meta olarak satılmıştır.
Naime evlendirildiği adamın yanından ka-
çar ve anlaşıldığına göre kötü yola düşer, hat-
ta fuhuş yaptığı saptanır.
Naime'nin üç erkek kardeşi, pek olasıdır ki,
aile meclisinin de kararıyla kızkardeşlerini Sa-
dabat Viyadüğü'nden atarak öldürürler.
Cinayet hunharcadır ve zavallı kurbanın
son yakarışı, "Ne olur, bari atarken gözleri-
mi bağlayın!" olmuştur.
Sanıklar yakalanır ve Istanbul 3. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde yargılanırlar.
Mahkeme, üç genci kızkardeşlerini öldür-
mekten, TCK'nin 449. maddesi gereğince
ömür boyu hapis cezasına çarptırır.
Buraya kadar her şey normal. Asıl dehşet
verici olay bundan sonra başlıyor.
Genç kızın fuhuş yaptığının tespit edilme-
si ağır tahrik sayılır ve cezalarda indirime gi-
dilir.
Bunlara bir de, yaşı küçük sanıklar için in-
dirim eklenir ve üç kardeşten biri 12 yıl 6 ay,
öbürü 8 yıl 4 ay, en küçükleri A.S ise 4 yıl 5
ay 10 gün hapis cezasına çarptırılır.
A.S, yattığı süre göz önünde bulundurula-
rak tahliye edilir.
• • •
Bu olayın izahı şudur:
Türkiye öyle bir ülkedir ki, orada genç kız-
ların töre gereği öldürülmeleri bir ölçüde ma-
zur görülür.
Şimdi söyler misiniz bana, bu kafayla Tür-
kiye yeryüzünde hangi çağdaş örgütün şe-
refii bir üyesi olma hakkını talep edebilir?
Bu kafayla gidersek nereye vanrız, dünya
üzerindeki yerimiz ne olur?
Bu kafanın, Iran'daki molla, Afganistan'da-
ki Taleban kafasından farkı nedir?
•••
Basın savcıları için açıklayıcı not:
Bu yazı hiçbir biçimde görülmekte olan bir
davayı tartışmak veya kesinleşmemiş yargı
kararını eleştirmek amacını taşımıyor. Amaç,
TCK'deki çağdışı hükümleri eleştirmektir.
İstanbul Emniyet Müdiirü Özdemir:
Suç oranmda
yüzde 25 arbş oldu
İstanbulHaber Servi-
si - Vali kadrosuyla is-
tanbul Emniyet Müdür-
lüğü'ne vekâleten ata-
nan Hasan Özdemir,
görevde bulunmadığı
son 10 aylık dönemde
kentte işlenen suçlarda
yaklaşık yüzde 25 artış
olduğunu söyledi.
İstanbul Ticaret Oda-
sı (tTO) Mec-
lisSalonu'nda
önceki gün
yapılan tstan-
bul Konseyi
toplantısında
konuşan Öz-
demir, kente
heryılözellik-
le Güneydoğu
Anadolu'dan
yaklaşık 300
bin kişinin göç ettiğini
belirterek şöyle devam
etti:
"tstanbul'un emniye-
ti ve asayişi, 27 bin 109
personel ve 3 bin 380
araçla sağlanmaktadır.
İstanbul'da bulunrnadı-
ğım sürede suçlarda
yaklaşık yüzde 25 artış
olduğu görülüyor. Ar-
tan suçlar genellikle
kapkaç, vankesicilik. o-
to ve evlerden hırsızlık,
uyuştunıcu sancıhğı ve
sokakta çalıştmlan ti-
nercilerin işlediğisuçlar-
dır. Bunlarbasitmiş gibi
görünüyor. PoBste deöy-
le bir kanaat vardır. Bir
yer bombalanmış, bir-
kaç kişi ölmüş, bütün
gücümüzü
oraya veririz.
Geneldedefa-
illeri yakala-
nz. Organize
suççeteleriya-
kalanıyor.
Bunlar artık
profesyonel
halegekti."
Uluslararası
Polis Birliği
(IPA) ve İstanbul Eği-
tim Şube Müdürlü-
ğü'nce organize edilen
"Bilimsel Polislik ve
Etik" konulu panelde
de konuşan Özdemir,
"İlimiz, dünyadaki di-
ğer metropollere oranla
en huzurlu ve en az suç
işlenen il olarak gözük-
mektedir" dedi.
Tantan'm ardmdan gelen istifalar emniyette yeniden yapılanmayı gündeme getirdi
Lstilıl>aı*at ldiçiiltiiKiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Sadettin Tantan'ın görevinden
alınmasının ardından başlayan isti-
falar Içişleri Bakanlığı'nda yeniden
yapılanmayı gündeme getirdi. Bu
kapsamda Tantan döneminde yoğun
olarak çalışan Istihbarat Dairesi ile
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Dairesi'nin küçültülece-
ği, buradaki "ekiplerin" dağıtılaca-
ğı öğrenildi. Daire başkanlannın is-
tifalannın da gündemde olduğu be-
lirtilirken geçmişte bu birimlerde ir-
ticai personelin yoğunlaştığı yönün-
de çıkan haberlere de dikkat çekil-
di. Içişleri Bakanlığı ve Emniyet
Genel Müdürlüğü'nde üst düzey
görevlilerin "sistem yerine ekipçiü-
ği" tercih ettiği, bunun da kurumu
yıprattığına dikkat çekildi. Istifala-
nn ardından Emniyet Genel Müdür-
lüğü'ne ANAP ve Içişleri Bakanı
Rüştü Kazım Yücelen'e yakınlığıy-
la bilinen Adana Valisi Oğuz Kaan
Köksal'ın getirilebileceği, Ordu Va-
lisi Kemal Yazrcıoğlu'nun da Sakar-
ya veya Kocaelf ye vali olarak ata-
nabileceği bildirildi.
Tantan'ın görevinden alınmasın-
dan sonra yaşanan istifaların bakan-
lıktaki tartışmalan sürüyor. Içişleri
Bakanlığı'ndaki tartışmalann Tan-
Ecevit ve MİT de istemiyordu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-SadettinTantan Içişleri bakanlığı
döneminde gerçekleştirdiği ope-
rasyonların yanı sıra "k* istihbara-
tm Emniyet Genel Müdürlüğü'ne
bağlanmasuu" istemesiyle yaşanan
tartışmayla da gündeme geldi. Baş-
bakan Bülent Ecevit, "Türkiye'deiç.
ve dış istihbaratın birbirinden ayn-
lamayacağı'1
gerekçesiyle bu iste-
me karşı çıktı.
MİT Müsteşan Şenkal Atasagun
ve dönemin MİT Müsteşar Yardrm-
cısı Miktad Alpay, basına iç istih-
baratın devredilebileceği yönünde
demeç verirken perde arkasuıda
buna karşı çıktıklan ileri sürüldü.
Eski Içişleri Bakanı Tantan, em-
niyet birimlerinin Hizbullah başta
olmak üzere diğer yolsuzluklara
yönelik operasyonlannın ardından
Gürcistan gezisi sırasında iç istih-
baratın Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'ne devredilmesi gerektiği yö-
nünde basına açıklamalarda bu-
lundu.
MlT Müsteşan Atasagun ve dö-
nemin MtT Müsteşar Yardımcısı
Alpay, basına verdikleri demeçler-
de Tantan'ın bu istemine olumlu
karşılık verdi. Bunakarşın emniyet
ile MlT arasındaki geleneksel istih-
barat çekişmesinin perde arkasm-
da sürdüğü iddia edildi.
Başbakan Ecevit, bu konudaki
tartışmalann anımsaühnası üzerine
Türkiye'de iç istihbarat ile dış istih-
baratın birbirinden aynlmayacağı-
nı belirterek bu isteme karşı çıktı.
Ecevit, yasadışı örgütlerin hem
yurtiçinde hem de yurtdışında ör-
gütlü olduğunu, bunlara karşı yapı-
lacak istihbaratın eşgüdüralü olma-
sı açısmdan iç ve dış istihbaratın
aynlmaması gerektiğini savundu.
tan'ın özellikle operasyonlar sıra-
sında birlikte çalıştığı Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Daire-
si ile İstihbarat Dairesi'nde yoğun-
laştığı öğrenildi. Bu iki daire başka-
nının istifalarının gündemde oldu-
ğu dile getirilirken bu birimlerde ye-
niden yapılanmaya gidilebileceği
bildirildi. Daha önce özellikle istih-
barat Dairesi'nde irticai ve tarikat-
çı personelin yoğun olarak örgüt-
lendiği, Tantan'ın Istanbul'da özel
istihbarat birimleri kurduğu iddiala-
n basına yansımıştı. Yeniden yapı-
landınna kapsamında bu iki daire-
nin küçültüleceği çok sayıda perso-
nelin "pasifize" edileceği iddia edi-
liyor. Bu yeniden yapılanmada Em-
niyet ile MİT arasında Tantan döne-
minde perde arkasında yaşanan "iç
istihbarat tartışmasrnın da önemli
rol oynadığı dile getirildi.
îçişleri BakanJığı ile Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü'nün tepe noktalann-
daki kişiler değiştirilirken alt kade-
medeki yapının da değiştirilmesi-
nin sistemi zarara uğrattığı bildiril-
di. Özellikle emniyetteki "ekipleş-
me"nin devletteki devamhhğı ak-
sattığı vurgulandı.
Yolsuzluklarla mücadeleyi herke-
sin kendi kurduğu ekiple yapması-
nın aynı zamanda birilerini dışladı-
ğı belirtilirken bu durumun kurum-
da gruplaşmalara yol açtığı bildiril-
di. Emniyet Genel Müdürlüğü'nde
atama ve terfilerin "ekipçilikten" çı-
kanhp "liyakatı esas alan" bir siste-
me geçilemediğine de dikkat çekil-
di.
Tantan'ın ekibi gidiyor
Tantan'ın da kendi ekibini kurar-
ken Kafkas kökenlileri tercih ettiği,
bunun kurumda rahatsızlık yarattı-
ğı bildirildi. Tantan'ın, Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin Ozkan ve
Emniyet Genel Müdürlüğü döne-
minde kendi ekibini kuran ve Susur-
luk'ta dikkatleri üzerine çeken ba-
ğımsız Elazığ Milletvekili Mehmet
Ağar ile olan dostluğuna da dikkat
çekildi.
Tantan'ın görevde kaldığı süre
içerisinde oluşturduğu ekibin Içişle-
ri Bakanı Yücelen ile birlikte değiş-
tirilmesi de gündemde. Istifalann
ardından Emniyet Genel Müdürülü-
ğü'ne ANAP'a ve Yücelen'e yakın-
hğıyla bilinen Adana Valisi Oğuz
Kaan Köksal'ın atanabileceği, yine
Emniyet Genel Müdürlüğü için adı
geçen Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğ-
lu'nun da Kocaeli veya Sakarya Va-
lüiği'ne atanabileceği dile getirildi.
Yakııılar da
mağdur oldu
İstanbul Haber Ser\ isi - Yakınlan Kaybolan
Mağdur .\ileleri ile Yardımlaşma ve
Dayantşma Derneğinin (MAGDER)
Galatasaray Postanesi'nde gerçekleştirmek
istediği toplu faks e> lemine polis izin vermedi
Basın açıklaması yapmak isteyen gruba
müdahale eden polis. yaklaşık 10 kişiyi
gözalüna aldL Galatasaray Postanesi önüne
dün saat 13.00 sıralannda gelen grubu polis,
postane önünden uzaklaşnrdı. "Şehider
ölmez" sloganlamla
Yunan Konsolosluğu'nun karşısındaki
dernek binasına \ ürüyen grup burada yaptığı
açıldamada, 23 Ma>ıs tarÛıinde Bingörün
Yedisu ilçesinde 20 PKK militanının. güvenük
güçlerince künyasal gaz fle öldürüldüğünü
iddia ettL Açıklama yapan ve bu sırada
Tünel'e doğru yürü\en gruba müdahale eden
polis 10 kişiyi gözaltına akü.
i* (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
'Bilimsel Polislik ve Etik' panelinde konuşan öğretim üyesi Doç. Dr. Şimşek:
Polisiıı iıııajı zedelendiİstanbul Haber Servisi - Marmara
Üniversitesi Iletişim Fakültesi öğre-
tim üyesi Doç. Dr. Melda Cinman
Şimşek, halkın polisi, siyasal iktida-
nn sopası olarak gördüğünü belirte-
rek polisin uyuştunıcu mafyasıyla si-
yasilerin güdümünde işbirliği içinde
olduğu iddialan. toplumsal olaylarda
cop kullanması ve Susurluk benzeri
olaylann polisin imajını zedelediği-
ni söyledi.
Uluslararası Polis Birliği (IPA) ve
istanbul Eğitim Şube Müdürlü-
ğü'nce organize edilen "Büimsel Po-
lislik ve Etik" konulu panelde konu-
şan Şimşek, polis birimlerinin top-
lumsal olaylara müdahalede dikkatli
davranması gerektiğini kaydetti.
"Toplumsal olaylara müdahale, poli-
sinvitrinidir'' diyen Şimşek şöyle ko-
nuştu:
"Araşnrmalarda, emnhet mensup-
lan ileparlamentonun imajmm iyi ol-
madığı dikkati çekhor. Vatani görevi-
ni yaptığı için ordu şeffaf görünüyor.
Ordu siyaset üstü. emniyet ise siyasi
olarakbüinrvor. Ordu, herhangi bir si-
yasi parti ile özdeşleştirilemiyor ve
haik orduyıı iktidann aşınhklan ile
kriz dönemlerinde çözüm anahtan
olarak görme\e devam ediyor. Hal-
buld polisL siyasal iktidann sopasıola-
rak göriiyor."
Panelde konuşan Marmara Üniver-
sitesi Iletişim Fakültesi öğretim üye-
si Yard. Doç. Dr. Atflla Girgin de top-
lumda belli kurallara uygun davranış
tarzı olan etik kavramının, her mes-
lek için geçerli olduğunu söyledi.
Toplumda hoşgörüsüzlüğün hâkim
olduğunu anlatan Girgin, "En ufak
bir şe>den birbirimize kmyonız.
'Bekçi baba', 'polis amca' gibikav-
ramlar da ghti" şeklinde konuştu.
4
1. Perde Operasyonu' kapsamında nitelikli zimmet suçlamasıyla yargılanıyorlardı
DiHigil ve Gümüşkaya serbestBURSA (Cumhurivet) - '1. Perde
Operasyonu' kapsamında tutuklanan
eski Devlet Tiyatrolan Genel Müdü-
rü Rahmi Dilligil ile eski Bursa Ah-
met Vefık Paşa Devlet Tiyatrosu Mü-
dürü Emin Gümüşkaya dün tahliye
edildiler.
Bursa 4. Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde dün görülen duruşmaya tutuk-
lu sanıklar Rahmi Dilligil ile Emin
Gümüşkaya'nın yanı sıra tutuksuz
sanıklar Hasan Acar, Hasan Ulusoy,
Lütfü Durmaz. Atrf Kahveci, Meh-
met Topuk. tsmail Aydın. Celil Sa-
man, Fatma Şengül, Adnan Bilgin,
Hulusi Ergüç, Necati İlküıc, Cevat
Yordam ve Nejat Şengezer katıldı.
Duruşmada ilk söz, "niteliklizimmet
suçu"na yardımcı olmak iddiasıyla
yargılanan tutuksuz sanık tsmail Ay-
dm'a verildi.
' Aydın, Ahmet Vefik Paşa Devlet
Tiyatrosu Idare Müdürü Hasan
Acar'ı dükkânında müşteri olarak ta-
nıdığını ve kendisini tiyatro lokaline
davet ettiğini belirterek kendisinden
kumaş ve inşaat malzemesi faturası
bulup bulamayacağını sorduğunu
söyledi. Aydın, Acar'ı arkadaşı Meh-
met Ünlü ile tanıştırdığını, yüzde 7.5
komısyon karşılığında 9 milyar lira-
ya yakın fatura bulunduğunu ve ken-
disine de 250 milyon lira verildiğini
anlattı.
Dilligil ve Gümüşkaya'nın avukat-
lanndan Ceyhan Mumcu. tanığın du-
yum üzerine konuştuğunu ve söyle-
diklerinin kabul edilemez olduğunu
öne sürdü. Diğer avukatlar Ramazan
Hoça ve Aydnı Polatlıgil de konuyla
ilgili Kültür Bakanlığı Teftiş Kuru-
lu'nun yaptığı incelemede, sanıklann
"zimmet suçu" işlediklerine ilişkin
suçlama bulunmadığını ve sanıkla-
nn İstanbul 1 No'lu DGM'de "suçiş-
lemek amacıyla teşekkül oluştur-
mak" suçuyla yargılandıklan dava-
nın büyük olasılıkla zimmet suçuna
dönüşeceğini belirterek sanıklann
tahliyelerini istediler.
Mahkeme, tutuklu sanıklar Dilligil
ve Gümüşkaya'nın suç türünün de-
ğişme olasıhğmı ve tutuklu bulun-
duklan süreyi göz önüne alarak ko-
Bursa 4. Ağu- Ceza
Mahkemesi'nde
dün görülen
duruşmada,
Dilligil ve
Gümüşkaya'nın,
tutuklu
bulunduklan süre
göz önüne alınarak
tahfiyelerine karar
verildL
şulsuz tahliyelerine karar verdi.
'l.PerdeOperasyonu' kapsamında
gözaltına alınan 15 sanıktan altısı ilk
aşamada tutuklanmış, "nıtetikBzim-
met" suçlamasıyla Bursa Ağır Ceza
Mahkemesi'nde, çete oluşturma id-
diasıyla da istanbul DGM'de dava
açılmıştı. Bursa 4. Ağır Ceza Mah-
kemesi, Dilligil ve Gümüşkaya dı-
şındaki sanıklan serbest bıraknuş, İs-
tanbul DGM ise tüm sanıklann tu-
tuksuz yargılanmalarun kararlaştır-
mıştı.
Anayasa değişikliği
Kürtçe
yaytna
MHPengeü
• MHPGrup
Başkanvekili Ismail Köse,
"Yasayla yasaklanmış dil
kullanılamaz" ibaresinin
metinden çıkanlmasınm
Kürtçe yasağımn
kaldınlması anlamına
gelmediğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Partilerarası Uzlaşma
Komisyonu, anayasanm 32
maddesinin değiştiribnesi konu-
sunda uzlaşmaya vardı, ancak
tartışmalar sona ermedi. Hükü-
metin MHP kanadı. "yasaylaya-
sakianmış dil kullanılamaz'' iba-
resinin metinden çıkanlmasınm
"Kûrtçe yasağmın" kaldunbna-
sı anlamına gelmediğini savu-
nuyor. MHP Grup Başkanveki-
li tsmail Köse, "Anayasanın 1,2
ve 3. maddelerine aykuı hareket
edflemez" hükmünün getirildi-
ğini belirterek "Anayasanın 3-
maddesinde, devletin dfli Türk-
çedir. Dolayıâyla Türkçe dışuıda
başka bir dille eğitim ya da ya-
yın yapüamaz" dedi.
Partilerarası Uzlaşma Komis-
yonu, alt komisyonun 51 mad-
delik anayasa değişikliği pake-
tinde 32 madde üzerinde uzlaş-
maya vardı. Anayasa değişikli-
ği önerilerbin siyasi parti lider-
lerine sunulmasuıuı ardından
Meclis gündemine ne zaman ge-
tirilecegi netleşecek.
Uzlaşma Komisyonu, w
dü-
şünceyi açıklama ve yayma hür-
riyeti"ni düzenleyen 26. madde-
den "Düşüncelerin açıkianması
ve yayümasmda kanunla yasak-
iaBmış olan berhangi bir dil kui-
ianılamaz" ibaresi ile "basın
hürriyetini" düzenleyen 28.
maddede "yasayla yasaklanmış
dilde yaym vapdamaz" ibareie-
rinin çıkanlmasmda uzlaşmaya
vardı, ancak bu konudaki tartış-
malar sürüyor. 26. maddeye
"Anayasamn 1,2 ve 3. maddete-
rine aykm davranılamaz" iba-
resi eklenirken, MHP aynı iba-
renin 28. maddeye de konması-
nı istiyor.
MHP Grup Başkanvekili Is-
mail Köse, "Yasayla yasaklan-
mış dil kullanılamaz'' ibaresmm
metmden çıkanlmasmın Kürtçe
yasağının kaldınlması anlamına
gelmediğini söyledi. Köse,
"Anayasanm 1,2 ve 3. maddele-
rine aykın hareket edikmeyece-
ğmi maddeye eldiyoruz. Anaya-
samn 3. maddesinde 'Devletin
dili Türkçedir' deniyor. Dolayj-
sryla, bu ibarenin çıkanlması
Kürtçenin serbest bırakılması
anlamına kesinlikle geimez.
Türkçedışındabir diDeeğitim ya
da yaym yapılamaz. Zaten Kürt-
çe bir dfl değfl, sivedir'' dedi.