23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KULTUR kulturcŞ cumhuriyet.com.tr 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt Sadettin Tantan dönemi, 'asayiş için önce yurttaşlık bilinci' ilkesiyle hep anılacak... Içişleıi'nde kültür dönemiIçişleri Bakanlığı'ndan uzaklaştı- nlan Sadettin Tantan ıçin partisınde duyulan rahatsızlığın "Beyazenerji" gibi operasyonlardan kaj-naklandığı herkesin ortak kanısı... Oysa bunla- nn dışındaki "imar disiplini ve kent kültürüne" yönelık çabalan da eko- nomi denince sadece "toprak ranü- m" anlayan çevreler için benzer ra- hatsızlıklann nedenıydı. Nasıl mı? Özetleyelim: Kaçak imara savaş Tantan'ın bu konulardaki ilk gi- rişimi. "Yerel Yönetimler Refor- mu"nu yenden ele almak oldu. An- cak en büyük önemı de belediyeler- deki "imar başıboşluğuna" verdi... Bu yönde, bir yandan genelge üs- tüne genelge yayımlayarak "kaçak inşaatlara göz yumulmamasr yö- nünde valılıkleri harekete geçirir- ken öbür yandan "yeni yasa tasla- ğmda" şunlar öngörülmüştü: - Kaçak bina bulunan arsalar ve kaçak kat bulunan binalar için, ta- puda alım-satım, bağışlama ve ta- kas yasağı getirilmesi; - Kaçak yapılara kent hizmeti ve altyapı servisı sunanlann ağır yap- tınmlarla cezalandınlması; - Imar planlannın, beledıye mec- lislerinden önce, ilgılı akademık ve meslekı kuruluş temsilcilerinın de bulunduğu bir bilimsel kurulun onayından geçmesi... Kültürel mirası koruma Kentlerin tarihsel dokulannm ya- şatılnıası yoluyla hem "kentli kün- liğmin" hem de "yurttaşlık bilinci- nin" gelişeceğini daha Fatih'teki aklaşık iki yıl süren Içişleri Bakanlığı döneminde, 'operasyonlar' dışında imar, kent, planlama, kültür ve koruma konularını da bu bakanlığın 'temel görevleri' arasına kazandıran Sadettin Tantan, aynı çalışmalan 'sivil toplum kuruluşlanyla' da işbirliği içinde yaparak 'Habitat-II hedeflerine en çok bağlı kalan bakan' özelliğini kazandı... Sadettin Tantan, Zeyrek'teki tarihi evleri nasıl restore ettiklerini, "partisinin liderine" de heyecanla anlatmıştı... mamışü... (solda) Yurt düzeyindeki koruma projelerine valiliklerin de kaulmasuu sağlayan Tanntan, Bursa'nın Belediye Başkanlığı döneminde sa- vunmaya başlayan Sadettin Tantan, o yıllarda Zeyrekve Balat'ta başlat- tığı "küMrelçevreyiyaşatma''pro- jelerini Içışlen Bakanı olunca "tüm yurtta" vaygınlaştırmaya başladı. Yıne bu amaç için geçen yıl (2000 yıhnda) kurulan "Tarihi Kender BirHği'' adındaki belediye- ler bırlığine ilk günlerden itibaren en büyük desteği verir ve bu birli- ğin hemen tüm etkinliklerine katı- lırken değışik kent ve bölgelerdeki yaklaşık 100 kadar "tarihsel ve do- ğal mirası koruma projelerine" de Içişleri Bakanlığı ve tl Özel tdare- leri kaynaklanndan "1 trilyon lira- yı aşkuı" parasal yardımda bulun- du... Sivil toplumla işbirliği Sadettin Tantan yönetimindeki tçişleri Bakanlığı'nın yine geçen 2 yıllık dönemde "çabşma anlayışı" Bölge valilerinin toplantılarında/ulusal değerlerin korunması bilinci' ele alındı Yıırttaşhk bilinci bfldirgeleritçişleri Bakanlığı görevini, "Hukuk .dev1eti.ancakülkesineveulusaldeğerleri- ne duvarlı yurttaşlarJa yaşatüabiür" ılke- sıyle sürdüren Sadettin Tantan'ın, buna yönelik başlatnğı en önemli çalışmalar- dan biri de "vaMkrle bölge toptantilan" yapmaktı. Bu yöndeki ilk bııluşmayı 3 Haziran 2000tarihinde Kastamomfda yapan ve ar- dından Bursa'da (Temmuz/2000), Antak- ya'da (Eylül/2000), Van'da (Ekim /2000) ve Nevşehir"de (Nisan/2001) sürdüren Sa- dettin Tantan, eğer görevde kalsaydı Ege'deki valileri de 8 Haziran 2001 günü Aydında düzenlenen "Müzeterimiz ve Koruma Bilinci'' temalı toplantıda bir ara- yagetırecektı... Işte valilerle bölge toplantılanndan sonra ya- yımlanan sonuç bildırgelennden özetler(*) KASTAMONU BİLDİRGESİ: "Kültürel mi- rasnu koruyan tophım. knnük ve kişiük değerle- rini de sürdürmüş ohır. Böyiece her tüıiü buna- hmı ulusai bilinç içinde göğüsJer ve geleceğe dö- nük umutlannı sürekli canh tutar..." (03/06/2000) Tantan, Tarihi Kentier Birliği'ne büyük destek verdL BURSA BİLDtRGESt: «Tanhidokulannıvt- tiren kentlerde yerel yönetim kfiitürü de gelişe- mez. Bn nedente vaHÎöderin ve belediyelerin te- mei görevi kentsel mirasa sahip çıkmak ve top- lumla bu bilinç etrafinda bütünleşmektir." (22/07/2000) ANTAKYA BİLDİRGESİ: "Anadolu'daki farkh küMrler. sadece zengin bir mozaik değil, aynı zamanda bir 'kültürler alaşımım' oluştunnuşianhr» Bu zengin alaşun i$e tüm ulusun ortak kimBğidir, tüm kültür ve inançlann 'eşsaygınhkta' olduğu bir top- iumsal karakterin temeikur..." (30/09/ 2000) VAN BİLDİRGESİ: "KüHürei mirasta doğal değerler bir bütündür ve birbirlerini tamandarlar- Bubirfikteliğm en zengin ör- nekierine sahip olan Tûrkhe'nin gefecek- teki onurlu ve sağhkiı yaşam güvencesi de tarihsel ve doğal çevTenin aynm yapıtma- dan korunmasına bağüdır." (08 10 2000) NEVŞEHtR BİLDİRGESİ: "Türld- ye'ninbashcaturizmzenginliğinioluşturan tarih ve doğayrgözetmeyen bir yannm an- taytşı, turizmin de sonu demektir. Bu ne- dente ülkemiziçinarnk'kültür öncelıkli rurizm' ilkesi esas ahnmalı ve kimlik değerierimizi tüke- ten değil gebştiren bir pofitika benimsenmeii- dir_* (20/04/2001) (*) Bu bildirgelerin tam metinleri, Içişleri Bakanlığı Mahalli Idareler Genel Müdürlü- ğü 'nden edinilebilir. Ama, syva heyecan "lideri" pek sar- tarihi Cumaukız Köyü'nde... olarak benımsedıği diğer bir politı- ka da "sivil toplum kuruluşlanyla iş- birliğmi" geliştirmek oldu: - Imar. koruma, kültür ve çevre konulannda ÇEKÜL, Mimarlar Odası ve diğer bazı yerel gönüllü kuruluşlarla; - Eğitım, kent bilinci. yurttaşlık kültürü konulannda da Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği, Eğitim Gönüllüieri Vakfı gibı kuruluşlarla çok sayıda ortak etkınlikler yapıldı, projeler başlatıldı. 'İstanbul gibi istanbuT Sadettin Tantan'ın özellikle "İs- tanbuT için başlattığı en önemli ça- lışma ıse bu kentin bir "dünya Mi- rası" olarak ve sürekli göçle büyü- yen bir "plansız metropol" özellı- ğiyle "nasıl yönetümesi gerektiği T> sorusuna yanıt aranan "Istanbul Gi- bi İstanbul" projesi... Marmara ve Boğazlan Belediye- leriBirliğiıle başlatılan ve ilgılı tüm kesımlerin katılımıyla sürmesi planlanan bu araştırma çahşması- nın, 29 Ekim 2001 'de sonuçlanması hedefleniyor... Evet... tşte böylesi bir çağdaş ve demokratik çalışma anlayışını "Içiş- leri BakanhğT gibi şimdiye kadar hep "asayişle" ılgili olduğu sanılan bir bakanlığın "ilgi ve sorumluluk" alanına kazandıran Sadettin Tantan, aynı çabalarıyla toplumla da kucak- laşmış olsa bıle "partisini" mem- nun edemediğı için görevinden alın- dı... Bu da ülkemizdeki "demokrasi- nin" aslında ne anlama geldiğini ka- nıtlayan bir başka "çarpıcı göster- ge" değil midir?.. Israü Fîlm Şenliği Ankara'da başhyor Etkinlikte savaş ve göçmen sorunlannın işleneceği yapımlar ağırlıkta Kültür Servisi - TC Kültür Bakanlığı, Ankara Sinema Derneği \e tsraıl Büyü- kelçiliği'nin ortaklaşa düzenledığı '2. ts- rail Füm Şenliği' bugünden itibaren 17 Haziran'a dek Ankara'da, 21-24 Hazi- ran'da da îstanbul'da gerçekleşecek. Sa- vaş ve göçmen sorunlannın ağırlıklı ola- rak işleneceği şenlikte 5 uzun ve 4 kısa metrajh film gösterilecek. Ankara Ka\aklıdere Sineması'nda ya- pılacak şenlikte öncelikle Sam Spiegel Film ve TV Okulu ile Tel Aviv Üniversi- tesı Film \e TV bölümü öğrencilerinin çektiği kısa metrajh filmler gösterilecek. Bubölümde. 46 yaşında Tel Aviv Ünıver- sitesi film Okulu'na öğrenci olarak gıren Itzhak VVolf un, ölümünden 22 yıl bir gün son- ra kansının mezannı ziyaret ederken Gustav Yanovitz ıle karşılaşan emekli yargıç Max Ro- zenberg'in, Yanovitz'ın kansının mezanna çı- çek koyduğundan şüphelenmesi ve ikı yaşlı ada- mm anılar, duygular ve şüphelerle boğuşması- nın anlatıldıgı 1997 yapımı 13 dakikalık kısa fil- mi 'Perdeler'i; 1990'lann başmda eski Sovyet- ler Birliği'nden Israil'e gelen ve çöpçü olarak çalışmak zorunda kalan bir adamın öyküsünün işlendiği 1998 yapımı kısa film'Ve Şimdi Rah- manmov 1 ile 'Şenlik Gecesi' ve 2000 yapımı 'Horoz Dövüşü' adlı filmler ızlenebılecek. lsraıl'in en önemli yönetmenlerinden Amos Gitai'nın iki filmı de şenlik kapsamında Anka- tsraiHi yönetmen Amos Gitainin de iki filmi izlenebilecek. ra'ya konuk olacak. Bunlardan ılkı Kudüs'ün dindar Yahudi mahallesi Mea Sheanm'de yaşa- yan kadınlann sorunlannı birbirinden farklı i- ki kız kardeşin öyküsü çerçevesinde ele aldığı, bu kadınlann özel hayatlannda Tann'nın, Tev- rat'ın ve cemaatin yerini ırdelediğı ve kadınla- ra yönelik dini kurallan eleştırirken öfkesini nadiren yüzeye çıkardığı 1999 yapımı 'Kadosh' (Kutsal), ikincisi de 2000 yıhnda Cannes Film Festivali yanşmalı bölüme seçilen 'Kippur'. Film, Gitai'nın 1973 yıhnda Yom Kippur sa- vaşında bir helikopter kurtarma birliğinde gö- rev yaptığı sıralardaki kişisel gözlemlerinden yola çıkarak çektiği farklı bir savaş filmı. Film- de kıme aıt olduğu bellı olmayan bir toprağuı üzerinde süren bu savaşta ortahkta düş- man askeri görülmez. Cephenin neresı ol- duğu, kimin nerede savaştığı belli değildir. Bu karmaşanın ıçindeki kahramanlar as- kerler değil, helıkopterlerle sa\aş alanın- da uçup yaralanan ve ölen pilotlan topla- yan tıbbi ekiplerdir. Gitai, filmde yanmış yüzler ve parçalanmış organlann katıksız dehşetinin yanı sıra savaşın sıkıcılığını ve yaşanan hayal kınklığını da yakalayabıl- meyi amaçlamış. Bunu yaparken de za- man zaman savaşı yavaşlatmış, izleyici- nin her şeyi gerçek zamanlı olarak görme- sini amaçlamış. İronik olarak filmin başın- da ve sonunda, bir filmde izlenebilinecek en özgün sevişme sahnelerine yer vermış. Sinemaseverlerle buluşacak diğer filmler ara- sındaArikKaplun'unSovyetler Birliği'nden ts- rail'e gelen göçmenlenn yeni vatanlannda ya- şadıklan sorunlan ve 1991 Körfez Savaşı'nın ülkedeki etkileri üzerine çektiği ve katıldığı fes- tivallerde toplam 19 ödül alan 1999 yapımı'Ya- na'nın Dostian' adlı komedisı ile İsraıl'in en ün- lü oyuncusu Moshe Ivgi'nın başrolünde oyna- dığı 'Kupa Finali' bulunuyor. Aynca Rafi Bu- kaee'nin lsrail'in klasikleri arasında yer alan filmi 'Avanti Popolo' da izlenebilecek. Şenlik programındaki filmler Ankara'dan bir hafta sonra da TÜRSAK tarafından îstanbul'da TÜRSAK Sineması'nda sinemaseverlere sunu- lacak. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Gençliğin Yaşama Kulturu... Geçen haftakı "Yaşamı Daraltmak" başlıklı ya- zım için özellikle gençlerden aldığım mesajlar, gençliğimizin giderek daralmakta olduğunun çok açık göstergesıydi. Bu durumda, birkaç yılda bir ve özellikle her si- yasal iktidar değişimının ardından âdet yerini bul- sun diye yinelemeye alıştığımız "eğitimde reform " tekerlemesıni bir yana bırakıp, bıraz da sorunun özüne, gençliğimızı hangı noktalarda daralttığımı- za inmek gerektiği ortada. Gençliğimiz, önce yetışkinlerimizce kendisine bir model niteliğiyle sunulmaya çalışılan, alterna- tiflerden yana yoksulun yoksulu bir yaşama biçi- minden ötürü daralıyor. Her şeyden önce okulla- rını iyi bitirmek, iyi bir iş, ardından da mutlu bir yu- va sahibı olmak, bunların yanı sıra da vatanına ha- yırtı ve yararlı bir insan olmak dıye ozetlenebile- cek bu yaşam modelı, dikkat edılecek olursa eğer, hep yükümlülüklerle doludur. Deyış yerındeyse. gençlerimize çocukluk donemlerınden başlaya- rak yapılması gereken'\er\e dolup taşan bir yolu yaşam adı altında sunuyoruz. Ve üstelik, bütun bunların neden yapılması gerektiğinı ne kendimız tartışıyoruz ne de gençlerimizın tartışmalan ıçin ye- terınce olanak sağlıyoruz! Buyapılması gereken'\er\ yapanları övdüğümüz zaman da, övgünün nedeni ne övülenler, ne de - hıç ya da yeterince yapmadıkları ıçin!- yerilenler tarafından anlaşılabilıyor. Gençlerimize tek doğru yol diye gösterdiğimiz, yap(/mas/gere/(en'lerinparketaşlanyladoşelıyol- ların hemen hiçbiri, onların gençlıklerının en doğal yanlarından birı olan serüvenci yanlarını da yaşa- malanna olanak tanımıyor. Öyle kı, gençler bir şey- leri doğru mu, yanlış mı dıye kendılerı sınamaya, yaşamaya kalkıştıklarında. onların bu davranışla- rını her şeyden önce fcutsai yetışkinlık otohtemı- ze karşı bağışlanması olanaksız bir ısyan sayıp, bu ısyanı anında bastırabilmenın çarelennı arıyoruz. Sonuç, kendı doğruları ve yanlışlan yerıne başka- larından sorgulanmaksızın alınmış doğrular ve yanlışlarla kendı yaşamlarını surdürmeye çalışan, gerçekte ise kendı yaşamını bir türiü yaşayama- mış olmanın düş kırıklığının saatli bombasını ıç dünyasında sürekli taşıyan bir gençlik oluyor. Bu bağlamda gençlığimızden bir anlamda sü- rekli korkmamız da onları daraltan nedenlerın ilk sırasında yer alıyor. Bu, nüfusun büyük çoğunlu- ğunu oluşturan genç kesim karşısında yetışkın ve yaşlı kesımlerının belkı de doğal dıye nıtelendırı- lebılecek, ıçgüdüsel korkularının sınırlarını çok aşan.birtüranlamsızıktıdarhırsındankaynaklan- ma bir korku. Ne var kı sonuçta katı bir buyurgan tavra yol açan bu korkunun, onu ıçlerinde barın- dıranlara da çok büyuk zararı dokunuyor. Zira ger- çek anlamdayaşlanma, ınsanın kendını yaşamın bir noktasından itibaren ancak gençlerde varet- mekle, bırıkımlerını onların atılgan gırışımlennete- .mel taşı yapma yolunda çaba harcamakla anlam- landırabileceği gerçeğının bılincıne vanmamak de- mektir. Yetişkinlerin, gençlerin yanlışlannı değerlendirir- ken kendilerine yöneitmelerı gereken temel soru, yanlış diye nıtelendırdıklerı davranışların ve yolla- rın kime ve neye gore yanlış olduğudur. Bir dav- ranışyadagirişim, gerçekten nesnel koşullarbağ- lamında mı yanlıştır, yoksa yetişkinler kendı za- manlannda onlar için gerekli cesareti göstereme- miş oldukları için mi? Aynca bu konuda bir nok- tayı daha çok iyi bilmek gerektyor. Dün yanlış sa- yılmış olanlann bir bölümü dünün koşulları nede- niyle yanlıştı; bugünûn koşulları ıse her zaman her şeyi daha farklı düşünmemızı gerekli kılan koşul- lardır. Kısacası, yetişkin sıfatını hak etmek isteyenler. gençleri durmadan daraltmak yerıne, biraz da ken- dilerini onlann dünyasında var etmenin yollarını aramalılar! e-posta: ahmetcemal r superonline.com acem20' hotmail.com BUGUN • İFSAK'ta saat 19.30da 'RenklerinBüjüsü: Hindistan, NepaT adlı saydam gösterisı gerçekleşecek. (292 42 01) • BURSA KÜLTÜR PARK1 nda saat 21 30'da 'DeliDolu' müzikah ızleııebıhı. (224 234 49 12) • KADIKÖY HALK EĞİTİM MERKEZİ'nde Cem Ertekin'in yönetimınde 'Çağdaş Bale Topluluğu'nun göstensi gerçekleşecek. (336 12 00) ÇEVRE FİLMLERİ FESTİVALfNDE BUGÜN • BEYOĞLU BEYOĞLU nda saat 13.30 da 'Bahar Toplantısı". saat 16 45 te 'Hans VVarns - Benim 20. YüzvThm 100'. saat 19.00'da 'Toprak veSu' ve saat 21.15'te 'Alacakaranlık" isımh filmler gösterilecek. (251 32 40) • LEVENT KÜLTÜR MERKEZİ SİNE^L\ TÜRSAK'ta saata 11,00"de 'Yanşma'. saat 14.00 - 19.00'da 'Dolap'. saat 16.30 - 21.00'de 'Büyük Hayvan' isımh filmler izlenebilir. (244 52 51) • GEOTHE - EVSTTTUT İSTANBUL'da saat 11.00 de 'Likya Yolu'. 'Okyanus Ormam'. 'Beyaz Renk', 'Yaşayan A\rupa: Yeşil Topraklar', 'Buzlar Ülkesi", saat 14.30da 'Yaşayan A\rupa: Yeşil Topraklar*, 'Tabela Şov', saat 17.00'de 'Yaşayan Avrupa: Beşik', 'Yaşayan Avrupa: Hemşeriler' ve saat 19.30'da 'Yabancüar' isımli filmler gösterilecek. (249 20 09) • FRA.NSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 14.45'te 'Yabancüar". saat 16.45'te 'Yanşma'. 'Ormanm Kalbi: Yabaml Yaşam'. 'Ormanın Kalbi: Canb Ağ'. saat 19.30'da 'Kuze>'Güney' 'İstanbul Çeşmeleri' isımli filmler izlenebilir. (252 61 55) • İSTANBULBİLGİÜNİNTJlSrrESİndesaat 15 OO'te Ba\kuşİçinMüzik\ 'Cennetin Doğusu". saat 19.00'da 'Yaşa>an A\rupa: Son Yabanıl Ormanlar' ve 'Vî>ana"dan Orman Övküleri' isımli filmler gösterilecek. (2 i 6 22 22)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle