Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2001 PERŞEMBE
O L A Y L A R V E CrORLJŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
4
Eğitim, Öğrenim ve 'Gönüllülük'
Prof. Dr. t. Reşat ÖZKAN
E
ğitiın" ve "öğ-
renim" söz-
cükleri, son
birkaç yıldırbir
tartışmanın
karşı taraflan gibi sunulmaya çalı-
şılırken kimileri de öğrenim sözcü-
ğûnün. eğitim sözcüğûnün yerini al-
masını savunuyorlar. Bu biçımıyle
eğitim ve öğrenim, sanki birbırleny-
le çelişen süreçlermiş gibi ele alını-
yor. Öğrenim sözcüğûnün kullanıl-
ması, bireyin önce çıkmasının bir
göstergesiymişçesine ileri sürülerek
bu bilgilenme ve bilinçlenme süre-
cınin toplumsal yaşam açısından
önemi ve gerekliliği tümüyle göz
ardı edilmeye çalışıhyor.
Bu yaklaşımın, yalnızca bir söz-
cükler sorunu olmanın çok ötesin-
de temel bir anlayışı yansıtması ba-
kımından da üzerinde önemle durul-
ması gerekir. Eğitim, "belh" bir ko-
nuda, bir bilgi ve bilim daluıda yetiş-
tirme ve getiştirme, eğftme işi* ola-
rak açıklanırken öğrenim de "her-
hangi bir meslek, sanat ya da iş için
gerekü birgi, beceri ve ahşkanlıklann
elde edilmesi amacıyla yapılan çanş-
ma, tahsiT biçiminde tanımlanıyor.
Aralannda iki temel farkhlık var:
Öğrenim, yalnızca iş, meslek ve sa-
nat konulan ile sınırlı iken eğitim
bunlann dışmdaki konulan da kap-
sıyor. Ancak, asıl önemlı olan ıkın-
cisi olup bu önem, öğrencinin süreç
(Emekli Müsteşar)
içindeki "etken" ya da "edflgen" ol-
ması ile ilgilidir. Öğrenim sözcüğü-
nü yeğleyenlerin asıl anlatmaya ça-
lıştıklan, eğitim sûreci ıçmde bulu-
nanlann, bu edilgenlikleri nedeniy-
le kendi özgürlüklerine sahip olma-
dıkları göruşü olup biçimselliğe iliş-
kin bir eleştirinin ötesinde, içerikle
ilgıli bir yakınmadır. Öncelikle, bi-
çimsel açıdan şunu söylemek duru-
mundayız: Eğitibnekveöğrenmek sû-
reci içinde bulunanJann birbirinden
kesin çizgilerle aynlmış bir etkenlik
ya da edilgenlik kapsamı içine alına-
bibnelerine olanakyoktur. Eğitim ve
öğrenim birbirinin içinde ve karşıhk-
h etldkşimkrle gerçekleşen süreçler-
dir. Bu nedenle etkenlik ve edilgen-
lik bir arada ve aynı zamanda yaşa-
nır, birbirinden soyutlanamaz.
Eğitim; iş, sanat ve meslek edin-
dirmeye ek olarak insan olmanın er-
demi. birey olabilmenin gerekJeri
ve yurttaşlık bilincıni vermeyi amaç-
lar. Öğrenim süreci içinde bulunan-
ların eğitimin sınırlannı yakalama-
sı ve onu genişletmesi pekâlâ olanak-
lıdır ve zaten eğitimden asıl bekle-
nen de budur.
Pekı, ya birey olmanın gerekleri ve
yurttaşhk bilinci hangi zeminde ve
ne için veriliyor?
Bağımsızlık ve egemenlik teme-
line dayanan ulus-devlet ve laik Cum-
huriyet için. Demek kı eğitimin öğ-
retimden, temel içerik olarak fark-
lılıgı bu.
Öğrenim, eğitimin yerini aldığın-
da, eğitimdeki laiklık ilkesı, ulus-
devlet ve yurttaşlık bilincinin öne-
mi de kendıliğınden belirleyici ol-
maktan çıkabılecek; süreç, öğrenı-
mi görenlenn ya da öğrenim süre-
cini güdümleyeceklerin, büyük öl-
çüde özel istençlerine bağlı olarak
gelişebilecektir. Pekâlâ bu tür bir
öğrenim içmde olanlar şımdi sahıp
olmadıklan için yakındıklan özgür-
lükJerini, laiklik karşıtı, bağımsızh-
ğın ve egemenliğin eskimiş ve terk
edilmesi gereken kavramlar oldu-
ğunu ileri süren küreseldlerin ve ye-
ni dünya dûzeni yandaşlannın saldı-
rüarmdan nasl koruyacaklar, hete he-
le çocuk denilen yaşlarda bunu nasıl
başaracaklar? Devlet tarafından la-
ik eğitim verildiğinde özgürlükler
kısıtlanacak, ama bu iş laiklik kar-
şıtı cemaatler ve Cumhuriyetle kav-
galılar tarafından yapılınca -ki adı o
zaman öğrenim oluyormuş- yapılan
işin adı "özgürlükçülük" (!) olacak.
Yazımızın başlığındaki öteki söz-
cük, herhangı bir konuda gönüllü
olmak halinı anlatıyor. Türkçemı-
zin güzel deyımlerinden birisi olan
"gönlü ohnak"tan farkJı bir anlamı
var. Gerçi ikisi de temelini sevgiden
alryorsa da birincisi kişinin kendısiy-
le sınırlanırken ikincisinın tam an-
lamıyla dışa dönük, toplumsal bir
işlevselliği var.
Dedik ya, bıri kişilikle sınırlı iken
ötekisi toplumsal bir kaygıyı ve ama-
cı dillendiriyor. Gönlü olanın gönlü
olduğunda iş bitiyor, kişi için ken-
disinden ötesi yok. Gönüllü olmak
ise öznelliğın etkisini yitirmeye yüz
tuttugu yerde başlıyor; yola koyul-
ma bu noktanın ötesinde. O zaman
da karşımıza çok temel bir gerek ko-
şul çıkıyor: Gönüllü olan, ölçürkri
ve hedefkri kendi istediğince, kendi
gönlünce, kendi keyfince ve de ken-
di çıkannca ve toplumsal yaşama ba-
kış açısınca beürlemek hakkına sa-
hip değiL
Siyasetten en küçük ölçüdeki der-
neklere değin, yürütülecek tüm top-
lumsal işlevler, amaçlan itibanyla gö-
nüllü türdendirler. Gerçi siyaset, ba-
zı aşamalannda ve bir anlamda pro-
fesyonel bir işlevse de dernek gibi
kuruluşlar tarafından yürütülenle-
rin tümü özenilen (amatör) türden-
dır ve her ikisinin de amacı aynıdır,
olmak zorundadır; topluma hizmet.
Işte bu nedenledir kı bu işe soyunan-
lar ve de soyunmak hakkını kendin-
de görenler, öncelikle toplumun se-
sine eğilmek ve onun gereksınim ve
beklentilerine yanıtlar üretmek du-
rumundadır. Bu yapılmadığı takdır-
de, topluma yabancılaşmak kaçınıl-
mazdır.
Olkemizde kimi siyasal parti, ki-
mı dernek ve benzerlerinin içine
düştüğü hazin durum, işte budur.
Üzülerek söylemek isteriz ki halkı-
mız çoğu kez duygusal sömürülme,
halk avcılığı (popülizm) ve göz bo-
yama gırişimlerı ile kandınlmaya
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Dalgalamn Dolar Gibi
Ey Suçlular...'
Bugun köşeyi birokura bırakmak istiyorum. Nur-
gül Şahballı ya . Doğrusu kim olduğunu bilmiyo-
rum. Gönderilen mektuplar arasında bir şiir çıktı.
Şahballı, Istiklal Marşı'mızı almış, gunümüzün ger-
çeklerine gore 'dızayn' etmiş. Kitaplar dolusu ger-
çeklerimızı Mehmet Akif ten esinlenerek yeniden
yazmış... Tek sözcük eklemeye gerek duymadan
bu ilginç şiiri ibret olsun diye, olduğu gibi size su-
nuyorum:
"Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o al-
çak I Dönmeyip Amerika'da, arianmaksızın yaşa-
yacak IO benim milletimin hırsızıdır, yurdu soya-
cak I Hortumladıklan benimdir, milletimindir an-
cak I
Çalma kurban olayım hepsini, ey hırslı çakal I
Gariban halkıma da bir pul, bırakacak kadar al I
Olmaz sana götürdüğün paralar sonrahelal/ Hak-
kını vermezsenfiurdaki ortaklannın behemal I
Ben ezelden beri aç yaşadım, aç yaşanm I Han-
gi hükümet beni kurtaracakmış? Şaşanm I Kuru-
muş musluk gibiyim, ne akarne taşanm I Yırtsam
da bir tarafımı, hiç görûlmez başanm I
Malikrizler, yoluna örmüşse çelikten duvar/ Be-
nim cağız, ceğiz diyen bir hükümetim var/Bağır-
sın korkma, nasıl işimize bumunu sokar I Avnıpa
Biriiği denen tek dişi kalmış canavar I
Arkadaş, Meclis'e çalışanlan uğratma sakın I
İşe aldıracaklann, olsun hep sana yakın I Gelecek-
tir, belanı vereceği günler Hakk'ın I Kim bilir bel-
ki yann, belki yanndan da yakın I
Yaktığın yerferi orman diyerek geçme, tanı/Ça-
lışanı işten at, doldur kadroya yatanı I Gözlennı açık
yatır seni kurtaran Atanı I Satılmadık o kaldı, dur-
ma satıver vatanı I
Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda I Se-
mızletın Apo 'yu, mezannda donsun şüheda I Uy-
durma kanunlaha Meclis 'ten getirin seda I On bin
yıllık tarihe, yurdum ederken veda I
Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli? I Ye-
diğiniz herzelere başka ne demeli? I Oyuverin al-
tını, iyice sallansın temeli I Yurdumun ki, sonun-
da vatandaş kükremeli I
O zaman durur belki gözümden akan yaşım IO
zaman doğrulur belim, yukan kalkar başım IO za-
man boşa gitmez yıllar süren uğraşım I Hesabını
verip de gittiğiniz gün gardaşım I
Dalgalanın siz de dolar gibi şimdi ey suçlular I
Olsun artık soyguncuya vurulacak biryular I Ebe-
diyen, öyle yok hesapsız bir iktidar I Hakkıdır ga-
rip yaşamış vatandaşın da gülmek I Hakkıdır ezil-
miş milletimin aydınlık bir istikbal...
Sıstera Yayincıhk'tan Okurlanna
Duyunı
Fransızca aslından Yaşar Azaz tarafından dümrize çevrilen "lnka Oçle-
mesTnın bınncı kıtetn, "GÜNEŞIN PRENSESİ" yayına hanriamrken
çevırmenımızın bügısı dışında iutabın aslının İngılizce çevinsıne dayanı-
larak yayınevımiz tarafından bazı değışıklıkler (ifade eUemelen, çıka-
nlmaian ve değiştırmeleri) yapılmıştır.
Fransızcadan çevmnin üslubunun değışmış olmasına karşın, içeriğın
dcğışıkhğc uğramadığı çevırmenımız Yaşar Azaz tarafından da kabul
edılmıştır.
Bu konudan dolayı çevirmenımızden ve okurlanmızdan özür dı-
leriz.
Bu duyunı çevmncnimızın ısteği ûzenne yapılmıştır.
Sıstem Yayıncılık Adına
Erdoğan Yenıce
SATILIK
Antika saat, tonet, vazo. o 535 95186 01
YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
2001-2002 EĞÎTÎM-ÖĞRETtM YILINDA YATAY GEÇİŞ YOLUYLA ÖGRENCt ALBVACAKTIR
"Yûksekoğretım ICunımlan Arasında Önlısans ve Lısans Duzeyınde Yatay Geçış Esaslanna llışkın Yonetmelık" ve Unıversıtemı-
zın konuya ılışkın Yönerge ve Senato Esaslanna uygun olarak, 2001-2002 eğıtım-oğretun yılında yatay geçış yoluyla kabul edılecek
oğrencılerde aranan koşullar, başvunı şeklı, tanhı ve yen ile kontenjanlar aşağıda behrtılnuştır
A. KOŞULLAR
1- Yatay geçışler ancak eşdeger egıtun programlan uygulayan yüksek ögretım kurumlan arasında yapılır
2- Hazırlıi sınıfı ve bınncı sınıfa yatay geçış yapılanıaz
3 Merkezı Açık Ögretım ve Ekstern Oğretırnden yatay geçış kabul edılmez
4- Halen bir Yüksek Oğretım Kurumunda kayıtlı olmayanlar ve bir Yüksek ögretım Kunımuodan dısıplm cezası ile çıkanlmış olanlar,
yatay geçış başvurusu yapamazlar
5- Geçış yapacak oğrencının aynlacağı kurumdakı bütun sınavlannı başarmış olması,
- Ara sınıflara geçış ıçın, gıreceğı yıldan öncekı ögretım suresınde sağladığı genel not ortalamasmın (gıreceğı sınıfa geçış noru da-
hıl) en az % 60 veya eşdeğen olması,
- Son sınıfa geçış ıçın, son sınıfa kadar sağladığı genel not ortalamasmın (son sınıfa geçış dahıl) en az % 65 veya eşdeğen, son sını-
fa geçış norunun en az % 70 veya eşdeğen olması gereklıdır
6- lkıncı (Akşam) ögretım programlanndan örgün (gunduz) ögretım programlanna yatay geçış ıçın başvuran öğrencılenn, tanumladık-
lan sırufta sağladıklan genel not ortalamasına gore yapılacak sıralamada ılk yuzde on arasına gırmış olmalan gereklıdır Bu öğren-
cıler, aynlacaklan (ıkmcı) oğretım programının ücretını odemeye devam ederler
7- Örgun öğretımden ıkıncı oğretım programlanna yatay geçış yapan oğrencıler, ıkıncı oğretım ucrehru oderler
8- tkıncı oğretım programlanndan ıkıncı oğretım programlanna geçış ıçın başvuran oğrencılerden, aynlacaklan kunımda tamamladık-
lan sıraftasagJadıklan genel nöt ottalamasına gore yapılacak sıralamada ılk yüzde on arasına gırenler o yıl ıçın bınncı ögretım ücre-
tını oderler
9- ÖSYM Kilavuzunda yer alan Yüksek Ögretım K.unımlannda ve YÖK'nun akredıte ettığı yurtdışı unıversıtelerde okuyan oğrencıler
yatay ^eçış ıçın başvurabılu-ler
10- Y T U 'de İngılizce desteklı eğıtım-öğretım yapıldığından, anılan Yönetmelığe göre başvunı hakkı bulunan öğrencüerden, Y T.Ü
Yabancı Dıller Yuksekokulu tarafından belırienen uluslararası nıtelıkte ve son ıkı yıl ıçmde alınmış bir tngılızce başan belgesıne sa-
hıp (mınımum başan puanlan TOEFL 500 (klasık yazılı sıstem), 173 (bılgısayarlı sıstem), IELTS 5 5, FCE B, CPE C, CAE C)
ya da Y T U ingılizce Yeterlık Sınav ında başanlı olmalan ıstemr (lktısat 2 oğretım 4 sınıfına başvuranlar hanç)
11 - Başvurulann kontenjandan fazla olması haJınde yapılacak sıralamada, oğrencının genel başan ortalaması ve ÖSYM gınş puanı he-
sabakatüır
B. GEREKLİ BELGELER
1- Başvunı dılekçesı (başvurulan BolunvProgram açıkça ve tam ısmı ile belırtılır)
2- Not Belgesı (transknpt) Başvuran oğrencının aynlacağı kurumdan alacağı, ızledığı bütun derslen ve bu derslerden ajdığı notlan ve
genel not ortalamasını göstenr belgedır Not belgesı yabancı dılde olanlar, bu belgemn onaylı Turkçesıni de eklemelen gerekmekte-
dır
3- Oğrencının ÖSYM sınavma gırdığı yıla aıt onaylı ÖSYM sonuç belgesının onaylı fotokopisı.
4- Ikmcı oğretım programlanndan bınncı oğretım programlanna yapılacak başvunı ıçın, oğrencının tamamladığı sırufta genel not orta-
laması sıralamasında ılk yuzde on arasına gırdıgım gostenr belge
5- Yurt dışından yapılan başvurularda, adayın aynlacağı yûksekoğretım kurumunun, YÖK tarafından tanındığına (akredıte olduğuna)
daır eşdeğerlık belgesı eklemelen gerekmektedu- Aynca adayın aynlacağı yuksekoğretım kurumunu tanıtan katalog ve benzen do-
kumanın eklenmesı yararlıdır
6- Aynlacağı yüksek öğretım kurumundan dısıplın durumunu göstenr belge
7- Aynlacağı yüksek oğretım kurumunda ızledjğı programın onaylı ders planı ve onaylı ders ıçenklen (belgeler yabancı dılde ıse onaylı
Türkçelen eklenecektır)
C. BAŞVURL' ve S1JVAV YERt. T.4RİHLERİ
Başvnnı 06-29 Agustos 2001 Yabıncı DU Yeterlik Sınâvı . 02 Eylül 2001 Pazar, saat 10 00
Başvuru Yeri Yıldız Teknık Umversıtesı Öğrencı Işlen Daıresı Başkanlığı Merkez Yerleşke
Yıldız/Beşıktaş/tSTANBUL
Not: Posta ile veya eksık belgelı başvurular değerlendırmeye aiınmayacaktır *• .»
YILDIZ TEKNtK ÜNÎVERStTESt
2001-2002 EĞİTÎM-ÖĞRETtM YILI YATAY GEÇİŞ KONTENJANLARI
çalışılmakta ve işin faturası da so-
nunda yme ona çıkarılmaktadır.
•••
Türkiye'nın bırçok sorunu var.
Tüm bu sorunlanmız içinde öyle bir
tanesı var ki bu belki değil, hiç kuş-
kusuz, en temel sorun. Yaşamak zo-
runda olduğumuz sorunlann çoğu ne
kaynak yetersizliğıne ve ne de ola-
naksızlığa dayanıyor. Sıkıntılanmı-
zın temelinde eğitim sorunu yatıyor.
Bu alan, yazık ki ülkeyı yönetenler
ve de onlann yönetimındeki devlet
tarafından, ülkemizın bırçok yenn-
de, neredeyse kendi yazgısına terk
edılmiş. Cumhuriyetin kuruluşu ile
birlikte, uluslaşma sürecinin ana ek-
senlerinden bıri olarak belırlenmış
olan "Milli Eğitim" gerek yetersız-
likler, gerek eğitim bırlığıne ve mıl-
lı eğitimin temel amaçlanna karşıt
çeşitli uygulamalar yüzünden yara
almış ve hasar görmüştür. Yaşamak
zorunda kalınan sorunlann gensin-
de, işte bu temel sorunu halen aşa-
mamış olmamızın, ulus ve yurttaş-
lık bilinç ve sorumluluğunun okul-
lanmızda özenle işlenememesinin
büyük payı vardır.
Bir süre önce (23 Nısan Ulusal
Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesı-
lesiyle) bir özel tele\ izyon kanalımız
bu konuya, günler alacak kadar ge-
niş yer ayırdı. Türkıye Eğitim Gö-
nüllüleri VakfVnın (TEGV) adını
bellı bir süreden ben duymaktayız.
Dediğimiz gibi, özellıkle eğitime
hizmet edecek gınşımleri biz de her-
kes gibi gönülden des-
tekleriz. Ancak
TEGV'nin faalıyetleri
arasında, anladığımız ka-
danyla, milli eğitim siste-
mimizin içinde bulundu-
ğu sıkıntılan aşması ko-
nusunda birgirişim göre-
medik Asıl üzümtümüz.
Ulusal Egemenlik Bayra-
mı'nın kutlandığı bir gün-
de. TEGV'yı konu alan
tartışmalarda "ulusalege-
menlik", "bağunsızhk",
"j-urttaşlık", "ulusal çı-
kar", "uluslaşmada eği-
timin önemi" gibi konu-
Tara, gözleyebildığimiz '
kadanyla hiç değınılme-
diğini görmüş olmamız-
dır. Tartışmalara katılan
konuklardan bazılan, eği-
timi, neredeyse gelişme-
yı engelleyıci bir süreç
olarak tanımlamak sure-
tiyle terk edilmesini sa-
vundular. Toplantının ev
sahipliğinı yapan vakıf
yetkılılerı ise buna karşı
çıkmadılar. TEGV yet-
kilileri, umanz günün bi-
rinde, kendi adlan için-
de yer alan "eğftHn" söz-
cüğünü. "öğrenim" ya da
benzen bir sözcükle de-
ğiştirmeye kalkmazlar.
A- FAKÜLTE/BÖLÜM
ELEKTRIK-ELEKTROMK FAKULTESI
- Bılgısayar Mühendıslığı
- Elektrık Mühendıslığı
- Eleklnk Muhendıslığı (II Öğretım)
- Elektronık ve Haberleşme Mühendıslığı
FEN-EDEBtYAT FAKULTESI
- Batı Oıllen ve Edeb (Frs Mütercan TercOmaniık)
- Bılgısayar ve Oğretım Teknotojilen Oğr
- Fızık Bölûrrtu
- Kirnya Bölümü
- Matematik Bölümü
- Istabsbk Bölümü
IKTISADI VE 1DAR1 BtLIMI.ER FAKULTESI
- lktısat
- lktısat (II Oğretım)
-Işletme
- Siyaset Bılımı ve Uluslararası llışkıler
İNŞAAT FAKULTESI
- Çevre Mühendıslığı
- Inşaat Muhendıslığı
- Inşaat Mühendıslığı (II Oğretım)
- Jeodezi-Fotog/ametri Mühendislıâi
-Jeodezı ve Fotogrametri Müh. (ll.Oğretim)
KİMYA-METALURJI FAKULTESI
- Kımya Mühendıslığı
- Matematik Mühendıslığı
- Matematik Mühendıslığı (II Oğretırn
- Metalünı ve Malzeme Mühendıslıği
- Metalüni ve Malzeme Mühendıslığı (II Oğr)
MAKINE FAKULTESt
- Endustn Mühendıslığı
- Germ Inşaat Mühendıslığı
- Germ Insaatı Mühendıslığı (ll.Oğretim)
- Makıne Vühendıslığı
- Makıne Mühendıslığı (ll.Oğretim)
MİMARLJK FAKULTESI
- Mımarlık BöiamO
- Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
SANAT VE TASARIM FAKULTESI
- Sanat Bölümü
IBırteşik Sanatlar
FotografveVideo
Sanat Yönetimi
- lletişım Tasarımı Bölümü B llebslm Tasarırru (Multjmedıa)
- Muzik ve Sahne San.Böl
MESLEK YÜKSEKOKULU
]Dans
IDuysal Sanatlar Tas.
Büglsayar Program
Fotografçılık
Harıta Tekmkerfığı
Inşaat (Yapı)
Restorasyon
Ulastırma
Serlgrafi
YATAY GEÇIŞ
YURT IÇI 1 YURT DIŞ1
SINIFLAJt
2
1
2
2
2
2
2
3
5
3
2
2
2
2
2
4
6
3
4
4
2
2
2
2
2
2
1
1
6
5
2
1
3
1
2
2
2
2
2
2
5
3
2
" 2
2
2
-
4
-
-
-
2
-
-
-
-
-
2
2
-
-
2
3
2
2
2
2
2
2
2
2
2
1
2
6
5
2
1
1
1
1
-
1
1
1
2
2
2
2
2
2
2
2
1
1
1
-
1
1
1
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
2
-
-
-
-
1
1
1
5
1
1
-
-
-
-
1
1
1
-
-
1
-
-
2
-
3
-
-
-
•
1
1
1
5
1
1
-
-
-
1
1
1
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
1
-
1
1
1
2
-
1
1
1
1
1
1
1
1
1
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
1
-
1
1
1
1
1
1
1
-
-
-
-
-
-
-
-
•
-
-
-
-
-
-
-
i
oo
PENCERE
ırarına Tıcaretin
Büyük Kârı...
*Nasrettin Hoca 2 kuruşa yumurta alır, kırmı-
zıya boyadıktan sonra 1 kuruşa satarmış...
Pazarda sormuşlar:
- Hoca akıl kân mı bu yaptığın?..
- Ne olmuş?..
- 2 kuruşa yumurta alıyorsun, boyadıktan son-
ra pazarda 1 kuruşa satıyorsun, böyle ticaret olur
mu?..
Hoca gülmüş:
- Ben, demiş, boyadan kazanıyorum.
•
Erbabının söylediğine herkesin de bildiğine gö-
re ülke çapındakı televızyonlardan hıçbıri kazan-
mıyor..
Zarar ediyor.
Hem de öylesine bir zarar ki altından kalkıla-
cak gibi değil...
Bir işadamı neden zaranna bir işe girer, kâr bu-
nun neresinde?..
Boyadan mı kazanıyor?..
Evet..
Nasrettin Hoca'nın öyküsündeki gibi işadamı
da boyadan kazanıyor..
Boyanın markası:
IhaleL
•
işadamı televizyon kuracak, siyasal iktidaria
al takke ver külâh pazartık gücune kavuşacak,
sonra devlet ihalelerini şavullayıp para kazana-
cak...
Ihalenin kân televizyonun zararından daha
çoksa, yeme de yanında yat!..
Arabın Nasrettin Hocası sayılan Cuha koyun
çalar, etini yoksullara dağıtır, boynuzlanyla pos-
tunu pazarda satarmış; sormuşlar
- Cuha bu ne iştir?..
Cuha:
- Yoksullara yaptığım sevap, hırsızlığın güna-
hını götürür; boynuzlarla postun satışından ge-
len para yanıma kâr kalır.
Medyada televizyon yayınından doğan götü-
rü işadamının zarar hanesine yazılsa da, devlet
ihalesinden sağlanan getın kâr hanesine yazı-
lacağına göre bu tatlı bir ıştir.
Günahı da sevabı da, becerenın boynuna!..
•
Yeni RTÜK Yasası'nın çevresinde kıyamet ko-
panlması bu yüzden...
Türkiyedeğişti...
Artk basın-yayın dünyasında olanbitenler ga-
zeteciyi, çizeri, yazarı, başyazan, yazıişleri mü-
dürünü, muhabiri ilgilendirmiyor...
Işadamlannı ilgilendiriyor...
İşin ucunda ne var:
Para, para, para!..
Aldın mt yedeğine gazeteyi TV'yi, çıkttn mı
devletin ihale pazanna, vur Allah vur!..
Peki, TV'siz, gazetesiz işadamı ne yapacak?..
Şambaba olacak!..
•
Ne olursa olsun, benim derdim başka, şu
RTÜK Yasası'na basını neden kanştırdılar?.. Pa-
ra cezalannı niçin o kadar yükselttiler?.. Bizler
o para cezalannı ödeyemeyiz; yine en iyisi ha-
pistir.
Bizde gazeteci parası olmayan adamdır; ama,
hapis yatmaya alışkındır.
Para cezası istemiyoruz..
Hapis cezası istiyoruz.
Niçin?..
'ölmeye yatmak' için.
Bilgisayar Kullanan Gerçek Aydınlar!..
NASIL KULLANIYORSUNUZ Biigisayarınızı ?
1 - 2 parmakla BİLİNÇSİZCE mi ?
10 parmakla + bakmadan UZMANCA mı ?
Aradaki farkı düşünmek istemiyorsanız:
YAZIK DEĞİL Mİ
> 14 Dünya Rekoru
P=^-^-S=J = , l = > = . ^ , _ ı ^ - 28 Dünya Şampiyonluğu
lcmoMTO.a.ınHiiKinc-s.Miııunsuı.ıl j y j / | 76.231 Gence Meslek-lş
s£iifi^J£s&. www.sampiyon-kurslari.com.tr- sampiyon@superonline.com
ONPARMAKLA + BAKMADAN
BİLGİSAYAR KULLANIMI
İŞLETMENÜK + MUHASEBE
DAKTİLO + YABANCI DİL
ESKI FIYATLARLA
Beyazıt: 517 92 57 Kadıköy: 3361150 Şişli: 230 90 37 Bakırköy: 56129 06
517 92 58 ıo2-6> 338 08 42 234 30 49 5713131
ANKARA 30. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 2000 642 Karar No 2001 250
Hâkun Alı Kenmoğlu 18951 Kâtıp. Erol Çavuş Başak Sıgorta AŞ vekılı tarafından Fa-
ruk Yaşar aleyhıne açılan rücuen tazmrnat davasının yapılarak bıtınlen açık >argılaması so-
nunda. 1- Davanın kısmen kabulü ile, 2 475.000 000 -TL'nın da\alıdan odeme tanhı olan
08 12.1999 tanhınden ıtıbaren yasal faızı ile birlikte tahsılı ile davacıya \enlmesıne, fazla
ıstemın reddıne, 2- Dava tanhınde men avukatlık asgan ucret tanfesı uyannca tayın \e tak-
dır olunan 74 975 000 -TL nıspı vekâlet ucretının davalıdan tahsılı ile davacıya venlmesıne,
3- Davacı tarafından yapılan 90 348 000 -TL yargılama gıderınden kabul ve reddedılen kıs-
ma gore takdıren 67 760 000 -TL ile peşın harç olarak yatırılan 37 125 000 -TL ile birlikte
davalıdan tahsılı ile davrfcıya venlmesıne, 4- AÎınması gereklı 133 650 000 -TL harçtan pe-
şın alınan 37 125 000 - TL harcın mahsubu ile bakıye kalan 96 525 000 -TL harcın davalı-
dan tahsılıne, Yargıtay yolu açık olmak uzere karar venhnış olup, ışbu karar gazetede ya-
v ımlandığı tanhten
7
gun sonra teblığ edılmiş ve teblığ tanhınden 15 gun sonra kesmleşmış
olacağı davah Faruk Yaşar'a ılanen teblığ olunur Basın 33340