15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MAYIS 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER FP: Yılmaz, ettiğini çekiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Gene! Başkan Yardmıcısı Lütfii Esengün, 'Beyaz Enerji' soruşturması nedeniyle askeri yetkililerle gerilim yaşayan Mesut Yılmaz"ın 'ettiğini çektiğini" söyledi. Esengün, düzenlediği basın toplantısında, "Bir gün sıranın kime geleceğinin bilinmediği bir ortamda dayatmaya, hukuk dışı uygulamalara, milli iradeye müdahalelere sessız kaldı. Ümit ederiz ki aklı başına gelmiş olsun" dedi Komisyon eylemde • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - TBMM Içışleri Komisyonu, Meclis Başkanlığf nın yerel v önetıraler reformuna ılışkin yasa tasansını ash komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonu'na sevk etmesine tepki göstererek karar düzeltilinceye kadar hiçbir teklif ve tasanyı görüşmeme karan aldı. Komisyon Başkanı Mehmet Pak, "Bu tasan asli komisyon olarak bize gönderilmeliydi. Düzenleme bizim alanımızla ılgili" dedi. Makam arabalam satıhyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Biilent Ecevit im?asiyla yayımlanan ve devletteki taşıt kuHanımını büyük ölçüde sınırlayan genelgenin ardmdan, boşta kalan makam taşıtlan haziranda satışa çıkıyor. Maliye Bakanlığı Tasfiye Işleri Döner Sermaye Işletmeleri Genel Müdürlüğü (TASİŞ) söz konusu işlem ıçin bir genelge çıkaracak. Meclis emniyete gidecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Insan Haklannı înceleme Komisyonu'. Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün. mahkeme karan olmaksızın gerçekleştirdiğı telefon dinlemelerine karşı 'yerinde inceleme yapılmasını' kararlaştırdı. Komisyon Başkanı Hüseyin Akgül, "'Telefonlann keyfi dınlenmesi hak ihlalidir. Bunu yerinde incelemeyi kendimize görev kabul ettik" dedi. Maden ocağında göçük: 2 ölü • ZONGULDAK (AA) - Türkrye Taşkömürü Kurumu Karadon kömür işletmesındeki maden ocağında, metan gazı boşalması sonucu oluşan göçükte 2 işçi öldü, 2 işçi yaralandı. TTK Genel Müdürü Ömer Yenel, göçük sonucu Mustafa Demirsoy ile Osman Demırcı'nın olay yerinde hayatını kaybettiğıni, yaralanan Yunus Çakır ve Bayram Bayram'ın tedavilerinin SSK Bölge Hastanesi'nde yapıldığını belırtti. Egitim-Sen'den kınama • ANKARA (ANKA) - Eğıtım-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, DGM"nin karanyla genel merkeze yapılan polis baskınını kûıadı. Baskının haklı bir gerekçesinin bulunmadığını söyleyen Dinçer, baskmla Eğitim- Sen"in mücadelesine gözdağı verilmek istendiğini söyledi. Basın toplantısına KESK Başkanı Sami E\ren, TMMüB Genel Başkanı Kaya Güvenç de katılarak Eğitim-Sen'e destek verdi. Ispanya Başbakanı Aznar'ın davetlisi olarak Ispanya'ya giden Başbakan Ecevit: AB üyeliği hakkımızMADRÜ) (AA) - Başbakan Bülent Ecevit, Türkiye için AB'ye tam üyeliğin vazgeçil- mez bir amaç, hatta bir hak ol- duğunu belirterek "Avnıpa ile Asya'nın bütünleşmeye başla- dığı bir dönemde, Türkiye bir anahtar rolü oynayabfleeek du- rumdadır ve bu rolü de oyna- mava başlamışar. O bakım- dan, AB'nin Türkiye'ye katkı- SJ kadar Türkhe"nin de AB'ye katkısı olacaknr* dedi. Başbakan Ecevit, Ispanya Başbakanı Jose Maria Az- nar'ın davetlisi olarak dün Is- panya'ya gitti. Ispalıya'nın başkenti Madrid'de Aznar ta- rafindan resmi törenle karşüa- nan Ecevit, ikili göriişmelerin ardından Aznar ile ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye için AB'ye tam üyeliğin vazgeçilmez bir a- maç, hatta bir hak olduğunu vurgulayan Ecevit, "AB'ye tam üyeiiğimizin olabildiğince kısa sürede gerçekleşmesini te- menni ediyoruz. Bu konuda Sayuı Aznar'ın bize çok büyük desteği oldu. Önümüzdeki yıl Prof. Saylan: Başbakan Bülent Ecevit, tspanya'nın başkent Madrid'de tspanya Başbakanı Aznar tarafindan resmi törenle karşılandı. Karşılama töreni sırasmda merasim kıtasında yeralan kadm askeıierden biri fenahk geçirdi (Fotoğraf: AA) başinda, başkanhk sırası ts- panya'ya geürriş olacak. Emi- nîm ki Sayın Aznar ve lspan- yol delegasyonu. Türkiye ile AB ilişkilerinin gelişmesi için ellerinden gelen katkryı yapa- caklardır. Bunun için kendile- rine şimdiden şükranlanmı su- nuyorum" diye konuştu. Ecevit, ekonomik krizlerin Türkiye'ye bir hayli sekte vur- duğunu, ancak bu durumun geçici olduğunu söyledi. Türk ekonomisinin eksikliklerini gidermek için kendi yapmala- n gereken ödevler bulundu- ğunu. bu ödevleri yerine getir- mek karan ve azminde olduk- lannı kaydeden Ecevit, şöyle konuştu: "Biz,AByohındagi- derken bir yandan ekonomi- mizi güçlendirebilirsek, bir yandan demokrasimizin ek- sikliklerini giderebilirsek, AB'de hakkı olan yeri Türki- ye, kendi gücüyle elde etmiş olacaknr. Bu konuda bize des- Sorunlan plansızlık yaratıyor tstanbul Haber Servisi -Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneğı (ÇYDD) Başkanı Prof. Dr. Tür- kân Saylan, toplumun çok sancılı bir dönemden geçtiğinı belirterek "Baş- bca sorunlanmız. ekono- mi, eğföm, sağhk, işsiztik, yolsuzluklar, ağır işleyen adalet ve her şeyin teme- ünde yatan plansızlık ve programsızhk" dedi. lstanbul Üniversite- si'ndeçağdaşlaşma kon- ferans veren Prof. Dr Türkân Saylan, çağdaş- laşmanın önündeki en büyük engelin egemen güçler olduğuna dikkat çekti. Saylan "Dünyada bilim ve tekniğin, bilin- meyenlerin çözümlenme- sinin temeünde, sorgula- malar yatar. Ama ege- menJerin tşine geimediği için soru soranı susturur- lar" dedi. ÇİZMEDEN YUKARI ^L ^ W ^ ^ A fy^Jâ OhlLARlKİ EW*S &ULUT1-A&A P KİFM 1! ifl ?LA&{ r1 ı '^1 MUSA KART 4 *->>. • (^*#»«>«J-J-« tek olan ülkelerden birisi de İspanya'dır." Bugün Ispanya'dan aynla- cak olan Ecevit, Aznar'ın, ey- lül ayında tekrar Istanbul'a ge- lerek Cervantes Enstitüsü'nün açılışına katılacağını bildire- rek bundan büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Prof. Aksin: Dış borca 'hayır' demeliyiz tstanbul HaberServisi - Ankara Üniversitesi Öğ- retim üyesi Prof. Dr. Sina Akşin, Türkiye'nin hızla "sömürgeteştiğini'' belir- terek "Ancak bizbunu gö- remiyonız, çünkü beyni- mizyıkandT dedi. Türki- ye'nin dış borca "hayır" demek durumunda oldu- ğunu ifade eden Akşin, "Türldye dış borç ve özel- leştirme mekanizmabnv- la sömürgeleştirilnıek is- tenmektedir. Böyle gider- se2-3 yü içinde Türldye'de ne Koç, ne de Sabana ka- lacaknr" diye konuştu. Türkiye'deki ortaçağ düzeninin emperyalizm- le "Tam bir ittifak haJin- de" olduğunu belirten Akşin, -Bunun en somut örneği, ortaçağ düzeninin temsilcisi olan Fethullah Hoca'nuı Amerika'da, Kaplan'ın Almanya'da oturmasıdu-'' dedi. Süleyman Çelebi ve Murat Karayalçm solda yeni oluşum için eski SHP lideri ile görüştü Erdal lııöııü düşüııüyor KarayaJçın, İnönü'yü Anadolu Hisan'ndaki evinde rivaret etti. tstanbul Haber Servisi - CHP'den is- tifalar sonrasında solda yeni parti kur- mak için çalışmalar sürerken yeni par- tinin başına geçmesi için Prof. Dr. Er- dal tnönü'ye yapılan baskılarda yoğun- laştı. DtSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Inönü'nün, karar aşamasma gel- mediği yönünde bir izlenim edindiğini belirterek "İnönü, 'Bu işte vanm veya yokum' diyecekaşamadadeğir derken eski SHP Genel Başkanı Murat Kara- yalçın da Inönü'nün yeni oluşumda ön- cülük yapması gerektiğini söyledi. İnönü'yü Anadolu Hisan'ndaki evin- de ziyaret ederek yaklaşık bir saat gö- rüşen Çelebi, "tnönü şu anda yan yaz- maya devam ediyor. Arkadaşlann dü- şünceierinj ahyor" diyerek aynntıh yo- rum yapmaktan kaçındı. Akşam üzeri eşi ile birlikte inönü'yü ziyaret eden Karayalçın da, gazetecile- rin "Sizin lidertik konusundald dfleğiniz nedü-" şeklindeki sorusuna, "Sayuı Inö- nü'nün, Türkiye'nin bugünkü koşuDa- nnı göz önünde bulundurarak solda ye- ni bir siyasi oluşuma öncülük yapması gerektiğini düşünüyorum. Benim dile- j^mo" karşılığını verdi. "Şu anda çalış- malar nasü gidiyor" şeklindeki bir soru üzerine de Murat Karayalçın, şu anda bir şey söylemek zorunda olmadığını kaydederek "Zaten siyasi bir çalışma da yok" dedi. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin(g doruk.net.tr Bu ryiliğimi unutmayın. Yine yolsuzluklardan, siyasal çekiş- melerden, hamhalatlıklardan, hamşolotluklardan, yalaklıklar- dan, soygunlardan, vurgunlar- dan söz eden bir Tınmık yazıp önünüze sürebilir; bir mektup- tan çıkan "mutluluklar"\ kendi- me saklayabilirdim. Ama krya- madım. Tırmık okurlannın "ta- sada ve kederde" olduğu kadar "sevinçte ve mutlulukta" da bir- likte olması gerektiğini düşün- düm. MektupAJi Nesin'den. Nesin Vakfı'nın sorumluluğunu baba- sından devralan ve bir yandan matematikçi kafası, öte yandan Nesin ailesine özgü olduğu an- laşılan inadıyla vakfı sürekli ge- liştiren Ali Nesin, her ay vakrf dostlarını elektronik mektuplar- la bilgilendirir. Okuyacağınız mektup da onlann sonuncusu. Zorunlu kısattmalar dışında ay- nen sunuyorum. Dedım a, bu iyiliğımi unutma- yın ve Ali Nesin'in mektubuna buyrun: • • • Sevgili Nesin Vakfı Dostlan, Çok kısıtlı olanaklarja çok gü- zel şeyler yapıyoruz. Üstelik her Irem îçin Makarna Dikilecek... şeyin kötü olduğu bir ortamda... Ovünmek gibı olmasın... Ço- cuklar çok neşeli orada! On bin- lerce kitabı olan koskocaman bir kütüphane, kocaman bir yüzme havuzu, kocaman bir se- ramik atölyesi, kocaman bir ti- yatro salonu, kocaman bir ma- rangoz atölyesi, basketbol ve voleybol sahalan, ping-pong masası, "geleceğin mühendis- leri" için ayn bir mekân, okuma ve çalışma salonlan, iki piyano, bir bilgisayar odası, internet ola- nağı, ünlü Türk ressamlarının özgün yapıtlarıyla süslenmiş kocamaaaaan bir oturma salo- nu, çocuklann duvar resimleriy- le süslenmiş oyun odalan, her çocuğa tam donanımlı özel bir oda. Sonra çeşit çeşit ve yüze ya- kın meyve ağacı ve koyunlar, kuzular, koçlar, inekler, tavşan- lar, hindiler, tavuklar, bıldırcınlar, ördekler (komşunun ama ol- sun!), kediler ve her çesit haşe- rat ve kavak ağaçlarının ortasın- dan geçen sivrisineksiz bir de- re ve o derenın kurbağaları ve kavaklarda biitün gece sabaha dek dur durak bilmeden şakı- yan bülbüller ve otuz beş ço- cuk. Dayağın, azann, şiddetin, hor görmenin, küçük düşürme- nin ve tehdidin olmadığı özgür bir ortamda bir arada ve alabil- diğine temiz bir havada... Bir sonraki hedefimiz bahçe- ye bir çift sülün almak. Sadece keyif ve caka için... Bahçede sa- lına salına dolaşan bir çift sülün düşünün. Güzel olmaz mı? Ama asıl hedef Aziz Nesin ll- köğretim Okulu!.. Bir milyon do- lar gerekiyor okul için. Para de- ğil aslında. Nedir ki bir milyon dolari Ama yok. Gene de iyi bir haber Tanımadığtmız bir dost, adını vermek istemiyorum, bel- ki istemez, 10 bin dolar bağiş- lamış. Böytece llköğretim Okulu pa- rası 65 bin dolara yaklaştı. Bu mektuplanmda çocuklan- mızdan pek söz etmediğim dik- katinizi çekmiştir. İki nedenden. Birincisi onlara duyduğum saygıdan. Onlar birer nesne de- ğil ki kişiliklerini, zaaflannı, iyi ve kötü yanlarını yüzlerce kişinin önüne sereyim. Elbette çocuklanmızın başa- nlanndan söz etmek isterim. A- ma on aylık çocuğunun geçen- lerde "mama" dediğini, dolayı- sıyla bir dâhi olduğunu bütün mahalleye anlatan ana-babala- ra benzemek istemem. Büyük başanlanmızı ise seve seve payfaşınm. Örneğın en kü- çüğumüz beş yaşındakı Irem ı- ki dakika konuşmadan durabi- lirse, ay başını beklemez, he- men yazanm. Gelelim yeniliklere... Kuluçkaya yatırdığımız hindi- lerin arbndan otuz dört hindi civ- civi çikti! Hindi civcivlerinin ya- şama olasılığı düşük olduğun- dan balıkyağıyia besliyoruz civ- civleri. Hepsinin ağzına her ak- şam bir kaşık balıkyağı... Hin- dilerin altna onlara çaktırmadan tavuk yumurtası da koyduk. O- tuz tavuk civcivi çıktı. Civcivler hindileri analan sanıyor. Hindiler de onlan yavrulan sanıyor. Civ- civler memnun, hindiler mem- nun, biz memnunuz. Bir dahaki sefere Merce- des'in (Nesin Vakfı'nın ineğinin adı Mercedes'tir) attına yumur- ta koyacağız. Mercedes'in sütü bol. Meme- lerini sallaya sallaya kimseyi umursamadan dolanıyor bah- çede. Gören Vakrf yöneticisi fi- lan sanır. Cevizliğimizi anımsıyor mu- sunuz? Yirmiyıl sonra para ge- tirsin diye 22 dönümlük bir ara- zimize 220 adet ceviz fidanı dikmiştik bundan bir buçuk yıl önce. Geçen yaz on adet ceviz (meyvesi) almış, ancak o on adet cevizi yoksul Türk halkına çaldırdığımızdan birtanesini bi- le yiyememiştik (aslında yeme- yip müzemize kaldıracaktık ilk cevizleri). Bu yıl, daha şimdiden, 151 tane ceviz çıkmıs. Ye ye brt- mez... Son birkaç hafta boyunca bahçemizi ektik. Domates, pat- lıcan, biber, salatalık, fasulye, çi- lek, çesirfi süs brtkileri, akasya, çınar, asma, sarmaşık... Daha kavun, karpuz, kabâk, salata, patates, havuç ve Irem için "makarna" dikeceğiz. POIİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA . .Şaşırtıcı Olaylar. Türkiye'de son aylarda yaşananlara baktığımız- da insanın aklına yanrtlanması gereken bir dizi \ soru geliyor... ı Konuştuğumuz kimi yetkililerden bu sorulann > yanrbnı almaya çalışıyoruz... O da ne? - Bu kez yanrt alırken kafamız karışıyor, yaşanan- lar karşısında şaşırıp kalıyoruz... \ Yetkili diyor ki: "Elbet bir ülkede yolsuzluğun, vurgunun, soy-H gunun üzerine gidilecek. Bu devletin birinci gö- ; revi. Ancak, toplumun gözünü biryere dikiyortar, . altta ise irticai örgütlenme, hem siyasi hem de < ekonomik olarak ivme kazanıyor..." Gerçekten Türkiye'de neler oluyor? Yetkili devam ediyor: -, "Türkiye 'de tüm hükümetler başanlı olmak için "- çalışır. Ama 1950'den gûnümüze dek başanlı ol-' muş kaç hükümet vardır? Sorduğumuzda şöyle derler: Adnan Menderes 50'li yıllann ortalarına ' dek başanlıdır. Süleyman Demirel 60'lı yıllann i- ki-ûçyilını başanlı geçirmiştir. TurgutÖzal. 1983- 87 arasında başanlı olmuştur. Ama, asıl başanlıl olanlar kamu bankalanndan kasalannı dolduran ' kurnazlardır." ] Kasalann nasıl dolduğunu anlatıyor yetkili... Diyor ki: "Bugün gelinen nokta çok ilginç. ihbar meka- " nizması işliyor. Bir mahalle bakkalının ihbarıyla gözaltına alınabilir, telefonlannız dinlenebilir. Siz ' işlemediğiniz bir suçtan yakalanıp gözaltına ali-1 nabilirsiniz..." ••• Kafam giderek kanşıyor... - J Yetkili devam ediyor "Bakın, polis akademilerinden 1986 yılında me- zun olanlar bugün çok önemli koltuklara geldiler. ' Bu polisler, bugün emniyetin istihbarat birimle- rinde görev yapıyorlar. Bu polis yetkılılennin hâlâ ' ABD 'de ikamet eden bir tarikat şeyhıyle yakın iliş- kileri var..." t Kimdir bu tarikat şeyhi? Elbet, Fethullah Gülen... •) Yetkili çarpıcı açıklamalar yapmayı sürdürüyor > "Polis örgütünde mikro mıllıyetçılık ıvme kaza- nıyor. İstihbarat birimi, Svvissotel baskınını önce- • den haber alamıyor, sizce bu olay düşundürücü değil mi?" Gerçekten kafam çok kanşık... ; Sivil yetkiliyle konuştuktan bir gün sonra Hür- : riyet'in manşetiyle karşılaştım: ,. ( "İşte kanunsuz dinleme belgesi..." Ankara'da 963 kişinin telefonları, yargı karan, olmaksızın iki yıl aralıksız olarak dinlenmişti... Dinlenen telefonlar arasında Hürriyet'in Anka- ra Bürosu, Refah Partisi, Liman Işçıleri Sendika- sı ve bir şirket bulunuyordu... __j Oysa dört gün önce Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı ne demişti: * "Yann birgazete idarehanesi, bir şirket, sendi-' ka, muhalefet partisi, telefonlan dinlenerek izle-\ nirse, jandarma tarafindan basılırsa, bizim ne de- mek istediğimiz çok daha iyi anlaşılacaktır..." 1997 yılında Ankara'da polis, yargı karan ol-. maksızın 963 kişinin telefonlarını dinlerken Baş-, bakan, Mesut Yılmaz değil miydi? - Demek ki, jandarma değil polis telefonlan yar-, gı karan olmaksızın dinlemişti? önceki gün konuştuğum yetkilinin sözlerini' anımsadım birden... ^ Ne demişti: "Polistekı istihbarat binmleh bir tarikat şeyhiy- le yakın ilişkide..." Ardından şunlan söylemişti: ^ "Mahalle bakkalının bile ıhbannı kabul edıp ba-' zı kişilenn telefonu dinleniyor..." i ••• i Gerçekten Türkiye'de neler oluyordu? Bu soruya yanıt ararken Jandarma Genel Ko-' mutanlığı Genel Sekreterliği'nin açıklaması geldi... Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı' Mesut Yılmaz'a yanıt veriliyordu... Jandarmanın yanıtında önemli bir cümle var- dı: "DGM Başsavcılığı'nın denetim ve Içışleri Ba- kanlığı'nın bilgisi dahilinde yünjtülen bu sorvştur- •. mada, gelişmelerden yetkili makamlara zamanın- da aynntılı bilgi vehlmiştir..." ı Demek ki, "Beyaz Enen'i Operasyonu" ve dığer- lerinde başta Başbakan Bülent Ecevit olmak- üzere hem Devlet Bahçeli hem de Mesut Yıl-* maz'a jandarma bilgi aktarmıştı... | Yani yolsuzluk soruşturmalan hükümetin bil- gisi dahilinde yapıhyordu... "ı Şimdi sizler şu soruyu yöneltebilirsiniz? "Neden sonışturmayı polis yapmadı?.." Dedim ya.. benim kafam karışıktı. Sanırım, be- nim konuştuğum hükümete yakın bürokratın da kafası kanşıktı... Ama ben yanıtını verdim, yetkili veremedi!.. [email protected] Faks numaramız: 0212/513 90 98 İFden açıklama ' • tstanbul Haber Servisi - işçi Partisi (ÎP) II , Sekreteri Veli Sivaslı, iP'nin İstanbul'da ,' düzenlenen 1 Mayıs kutlamalannda "Türk j bayrağıyla" yürüyen tek parti olduğunu belirterek "Siyasi partiler ve emek örgütlerinin Türk bayrağı taşımak konusunda istekli l olmama tutumunu kınıyoruz" dedi. t Tokmak: En iyi biz kuttodık : • tstanbul Haber Servisi -1 Mayıs 2001 t Düzenleme Kurulu Başkanı ve DİSK Genel Sekreteri Murat Tokmak, 1 Mayıs'tn ülke çapında görkemli bir şekilde kutlandığını i anımsatarak "Bu 1 Mayıs, yolsuzluk ve ' yoksulluk düzenine karşı verilmiş önemli bir mesajdır" dedi. Tokmak, 4 konfederasyonun öncülüğünde yapılan 1 Mayıs kutlamalarının, dünya ölçeğinde "en yaygın, en disiplinli ve en içerikli" olarak Türkiye'de gerçekkştırildiğini savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle