Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MAY1S 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Avukatlardan
Şalk'a destek
• tZMlR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Beyaz
Enerji operasyonu
soruşturmasını yürüten
DGM Savcısı Talat
Şalk'a Izmirli avukatlar
destek verdi.
Cumhuriyetçi Avukatlar
adına yazılı bir açıklama
yapan Avukat Abdülkadir
Özdemir, yargının
işleyişinin her türlü
baskıdan uzak, bağımsız
olması ve yargıya gölge
düşürülmemesi
gerektiğini belirtti.
Ozdemir, Şalka baskı
yapıldığını saviınarak
bunu kınadıklannı
bildirdi.
Programı
• ANKARA (AA) - Yerel
gazete, radyo ve
televizyonlar arasındaki
dayaruşmanın
sağlanması, ortak
haberleşme ağından
faydalanılması amacıyla
kurulan "Bağımsız
Iletişim Ağı"nın (BİA)
Birinci Basamak Eğitim
Programı Ankara'da
başladı.
SEAŞ
sorufturması
• IZVflR(AA)- "Kara
Elmas" operasyonu
sonucu gözaltına aluıan,
aralannda Soma Elektrik
Anonım Şirketi (SEAŞ)
Genel Müdürü'nün de
bulunduğu 22 kişiden
4'ü, çıkanldıklan Izmir
DGM'ce tutuklandı.
Sanıklardan 6'sı savcılık
ifadeleri sonunda, 12'si
ise mahkemece serbest
bırakıldı.
Egitime destek
şöleni
• İstanbui Haber Servisi
- Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği
(ÇYDD) Zeytınburnu
Şubesi, (Cunihurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in
eşi Serara Sezer'in
önderlik ettiği "Ulusal
Eğitime Destek
Kampanyası"na katkı
sağlamak amacıyla
Zeytinbumu
Stadyumu'nda bir şölen
düzenledi. Şube Başkanı
Sema Murat, okuma-
yazma bilmeyen genç kız
ve kadmlara eğitim
verdiklerini anlattı.
Gençlik merkezi
açıldı •
• İstanbui Haber Servisi
- Kadıköy Belediyesi,
gönüllü kuruluşlar ve
gençlerin ortak
çalışmasıyla Kalamış'ta
oluşturulan Kadıköy
Gençlik merkezi, 1.
Gençlik Buluşması'yla
hizmete girdi. Gençlik
Merkezi'nde Marmara
Üniversitesi Gûzel
Sanatlar Fakültesi
öğrencisi Eda Liman
tarafmdan yapılan
'Uygarhk Heykeli,'
Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Öztürk
tarafından açıldı.
Tanabya'dakokain
gecesi
• Istanbol Haber Servisi
- Tarabya'da bir evde
kokain âlemi yaptıklan
gerekçesiyle yakalanan 9
kişiden 3 'ü istanbui
DGM'ce tutuklandı.
Nöbetçi Cumhuriyet
Savcısı tarafmdan
sorgulanan 9 kişiden
Mete Küçükberber,
Şahabettin Uçan,
Şemsettin Uçan
tutuklanmalan istemiyle
nöbetçi mahkemeye
gönderilirken sunucu
Yalçm Dümer'in de
aralannda bulunduğu 6
kışı serbest bırakıldı.
RTÜK Yasası'na tepkiler DSP'li Gürkan: Patronlara ihale ödünü getiriliyor
Iletişim özgürlüğü biterANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD)
Başkanı Ismet Demirdöğen, TBMM
Anayasa Komisyonu'nda kabul edi-
len RTÜK yasa tasansının tstanbul'da
güçlü bir tekelleşme ve Anadolu'da
belirli merkezlerde sermaye büyüklü-
ğüne bağlı odaklar yaratacağuıı be-
lirtti.
Radyo ve Televizyonlann Kuruluş ve
Yayınlan Hakkındaki Yasa'nın, bisse
oranlannı düzenleyen 29. maddesinin
tekelleşmeye karşı önlem niteliğindeki
hükümlerini ortadan kaldıran yasa ta-
sansına tepki büyüyor.
DSP Ankara Milletvekili Utaç Gür-
• DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, RTÜK
yasa tasansının temel amacının, medya patronlanna
devlet ihalelerinde özgürlük tanıyan madde olduğunu
belirterek, "Basın özgürlüğü için, demokrasinin
gelişimi için bu madde kritik önemde. Bu şekilde
siyaset üstünde bir büyük oligarşik güç getirilir" dedi.
kan, tasannın temel amacının, medya
patronlanna devlet ihalelerinde özgür-
lük tanıyan madde olduğunu belirterek
şunlan söyledi:
"Basın özgürlüğü için, demokrasinin
gelişimi için bu madde kritik önemde.
Bu şekilde siyaset üstünde, hatta med-
yanm da üstünde bir büyük oligarşik
güç getirilir. Medya gnıplan enerji iha-
leierine giriyor, bunun sonraki adırnı sa-
vunma sanayiiihaleleridir. Bu tasange-
çerse, kendi demokratik özgürlükleri-
mizi kendi özgürirademizle,beürsiz bir
güce, bize kendiyapnğımızyasayıuygu-
latmayan güce tesKm etmiş oluruz."
Demirdöğen ise yasa degişikliğinin
tekelleşmeyi özendireceğini ve çok ses-
liliği ortadan kaldıracagını belirtti. De-
mirdöğen, "Tasanyla Istanbui'da güç-
lü bir tekeDeşme, Anadolu'da da beurti
merkezlerde sermaye büyüklüğüne
bağlı odaklar yaranlacaknr. Iletişim öz-
gürlüğü ve halkm haber alma halda or-
tadan kakünlacaknr" dedi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)
avukatı Hayan'Küçükde tasanyla med-
ya kuruluşlannda ortaklık payının be-
lirlenmesinde ölçüt olarak getirilen iz-
lenme oranının çok sağlıklı olarak"sap-
tanamadığına işaret etti. Yıllık izlenme
oranlarmın son derece yanıltıcı oldu-
ğunu belirtti.
Şalk'a tepki
Okuyan:
Senkim
oluyorsun?
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Baka-
m YaşarOkuyan, Beyaz
Enerji soruşturmasını
yürüten DGM savcısı
Talat Şalk'ın, "Kıhçlan
çektim, savaşacağun"
sözlerine tepki göstere-
rek "Sen ldm oluyorsun
da ldminle savaşıyor-
sun" dedi.
Okuyan, dün ANAP
Ankara ll Örgütü'nü zi-
yaretinde gazetecilerin
sorulannı yanıtladı. Si-
yasetin yargıya müda-
hale etmemesi, yargının
da siyasete biçim ver-
meye kalkışmaması ge-
rektiğine dikkat çeken
Okuyan, "Bir sava san-
ki siyaset erbabıynuş gi-
bi, her Allah'ın günü te-
levizyon ve gazetelere çı-
karak beyanatlarda bu-
lunamaz. Öyle 'Ben kı-
lıcımı çektim, savaşıyo-
nım' filan_ Sen ldm olu-
yorsun da ldminle sava-
şryorsun" diye konuştu.
Ç t Z M E D E N Y U K A R I [email protected] KART
PURMASl İÇ'ihS
BÎR MEPEM
'Her olay ve operasyon sonunda, uygulayıcılar ve halkyeniyeni dersler çıkarıyor'
Tantan: Operasyonlar sürecekİstanbui Haber Servisi - Içiş-
leri Bakanı Sadettin Tantan,
Cumhuriyetin kuruluşundan
bu yana idari sistem içerisinde-
ki yönetimlerin son derece gü-
zel bir şekilde inşa edildiğini,
ancak bunlann zamanla kendi-
ne çıkar sağlayan birer merkez
haline dönüştüklerini söyledi.
Tek görevlerinin suçluyu yaka-
layıp onu yargılamak olmadığı-
nı vurgulayan Tantan, "Bizun
diğergörevimizbugüzeJsistem-
lerin yeniden yapdandınlması
ve sağhkh bir yapıya kavusma-
sı yönünde çaba sarfetmektir"
dedi.
Ceylan Inter-Continental îs-
tanbul Oteli'nde Türkiye Genç
îş Adamlan Derneği'nın (TÜ-
GİAD) düzenlediği "Yolsuzluk
Ekonomisi" konulu toplantıya
katılan Tantan, bir ülkenin vaz-
geçemeyeceği konular sıralan-
dığmda kamu düzeninin ön sı-
rada yer aldığını vurguladı.
Tantan, "Güvenü ohnayan bir
ortamda insanlann birbirleri-
ne karşısaygm davranması, mal
ve para hareketterinin sağhkh
bir şekikk olması mümkün de-
ğUdir" dedi. Güven ortamını
sağlamak amacıyla yapılan ça-
lışmalara değinen Tantan şöy-
le konuştu:
ler olabilir. Ama halkıımzm
beklentfleri sürade bunlann gi-
derilmesi yönündedir. Kamu
vicdam kendisine aktanlan hiz-
metin doğru ve dürüst ohıp ol-
madığını sürekK yargılamış ve
bu sürecin içerisinde de hizme-
• TÜGÎAD'ın düzenlediği
'Yolsuzluk Ekonomisi'
konulu toplantıya katılan
Içişleri Bakanı Sadettin
Tantan, "Güvenli olmayan bir
ortamda insanlann
birbirlerine karşı saygm
davranması, mal ve para
hareketlerinin sağlıklı bir
şekilde olması mümkün
değildir" dedi.
"İçisleri Bakanhğı kendisine
verflen yetki ve sorumluhık içe-
risinde bu güven ortamını sağ-
lamaya çahşryor. Bugünkü du-
rumabakridığında bu hizmetle-
rin uygulamaya çekflmesinden
kaynaklanan birtakımeksiktik-
tin halka iyi aktardmadığuun
görülmesiyle halkı yönetenlere
karşı bir güvensizHk ortamı
oraşmuştur."
Tantan, yolsuzlukla mücade-
le için düzenlenen seri operas-
yonlarla ilgili olarak da "4422.
sayıh yasanın ardmdan projeli
çahşmaya geçildi. Bu çahşmada
amaç ,delflden suçhılaraghmek.
Savcıhk ve güvenlik güçteri, giz-
li ajan, teknikdonanımh izterne,
gizli izieme metotiannı kullana-
rak delil topluyor. Ardından
operasyon bölümüne geçüip SK
rasıyla yakalama, gözala ve
mahkemeye sevk safhası hayata
geçiriliyor. Mahkemedeolay bit-
miyor. Savcılar ve hâkimler, ça-
hşmayıyeterti görmezse uzman-
lar ve güvenlik güçleri harekete
geçerek operasyonlan genişleti-
yor veya yenilerini başlaoyor.
Her olay ve operasyon sonunda
uygulayıcılar ve halk yeni yeni
dersler akanyor'' dedi.
TÜGIAD Başkanı Muhar-
rem Yümaz ise son yıllarda
meydana gelen birçok olay-
dan dolayı toplum genelinde
bir umutsuzluğun oluştuğunu
belirterek "Yolsuzhık ekono-
misi ağlannı ördükçe, bizler
geleceğe olan inancumzı yitir-
dik" dedi.
Danıştay
Frekans
ihalesine
ikinci kez
durdurma
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)-Danıştay 10.
Dairesi, ulusal televiz-
yonlara frekans tahsisi
ihalesine, yalnızca 28 Ni-
san 1995 tarihine kadar
başvurusunu yapanlann
kabul edileceğine ilişkin
şartname maddesinin yü-
rütmesini durdurdu. Da-
mştay, RTÜK Yasası yü-
rürlüğe girdikten sonra
kurulan televizyonlann
başvurulannın değerlen-
dirilmemesinin, yasa yü-
rürlüğe girmeden önce fı-
ili durum yaratarak yayı-
na başlayan kuruluşlar le-
hine olacağını, bunun da
yasanm amacına aykın
olduğunu bildirdi.
Alınan bilgiye göre Ye-
ditepe Iletişim Hizmetle-
ri Sanayî ve ^Ticaret
AŞ'niü radyo ye |e."leviz'7'
yon kuruluşlanna kanal
ya da frekans tahJfcne
ilişkin yönetmelik ve
şartnamenin bazı madde-
leri ile ihalenin iptali ve
yürütmenin durdurulma-
sı istemiyle açtığı dava-
da, Radyo ve Televizyon
Üst Kurulu'nun (RTUK)
savunmasının ardından
yürütmeyi durdurma is-
temi yeniden karara bağ-
landı.
Danıştay 10. Dairesi,
26 Nisan'da yapılacağı
duyurulan ihalenin yürüt-
mesini, savunmaya kadar
durdurmuştu. Ankara 6.
ldare Mahkemesi de iha-
lenin yürütmesini durdu-
nınca RTÜK ihaleyi er-
telemişti. Danıştay 10.
Dairesi, savunmadan
sonra da ihalenin yürüt-
mesini durdurdu. Daire
aynca, ihale şartnamesi-
nin ikinci maddesinin de
yürütmesini durdurma
karan verdi. Bu madde,
ihalenin ilgili mevzuat
uyannca ulusal düzeyde
televizyon yayını yap-
mak için, lisans almak
üzere 28 Nisan 1995 tari-
hine kadar RTÜK'e baş-
vuruda bulunan özel tele-
vizyon kuruluşlannı kap-
sayacağını düzenliyor.
IRMIKIAYDIN ENGtN aengin(a doruk.net.tr
Bugüntefde yaşadığınız kentın
duvarlannda "Dûnyanın Başken-
ti - Speer" yazan bir tiyatro afişi
görürseniz, kendinize bir iyilik
edin, dışanda yaza evrilmekte
olan bahan bir akşamlıgına, bir-
kaç saatlkjine bir yana koyun, bi-
let aJın ve o oyunu izleyın.
Ben önceki akşam size öğüt-
(ediğim gibi yaptım. Tryatro Stüd-
yosu'nun AKM Aziz Nesın Sah-
nesi'nde sergiledigi oyunu izle-
dim. •
lyi ettim.
BaşJangıçta "kayıp bir gece"
için bütün koşullar var gibiydi.
Oyun ıki kişilik. Televizyonun
öldürücü rekabeti attında sende-
leyen tiyatro dünyasında tek kişi-
lik, iki kişilik oyunlar moda. Mo-
da, çünkü tiyatrolar daha büyük
kadrolann yükünü taşıyamıyor. O
yüzden de sahiden sadece iki ki-
şinin oynayacağı, sahiden iki kişi
için yazjlmış biroyunla mı, yoksa
yazann, oyununun sahne ışığı
görme şansını yakalamak için ti-
yatro sanatının gerekterini zorla-
Hitler'in Miman: Albert Speer
yarak iki oyuncuyia sınırladığı bir
oyunla mı karşılaşacağız sonjla-
n kafanızda dönüyor.
Üstelik adını ününü hiç duyma-
dıöım bir yazar Esther Vilar.
Tster misin roman ve deneme-
teri ile ünlenmiş bu Arjantın do-
ğumlu, Alman goçmeninin kızı,
"Bir de tiyatro yazayım" demış
olsun. Ister misin, "Tiyatro yaz-
makdediğin ne ki. Sahnedekiin-
sanlan konuştunırsun tiyatro
olur" diyen bir "tiyatro acemi-
s/"nin elinden çıkma yavelerle
karşılaşalım.
Yazar acemiyse, oyun berbat-
sa, Ahmet Cemal gibi titiz (aşın
titi^ birçevirmen, Ahmet Leven-
doğlu gibi bir usta yönetmenin
elinden ne gelir?
Yani bencileyın tiyatroyu pek
seven, sevdiği için de zor bege-
nen birinde "galiba bir kayıp ge-
ce" izlenimı uyandıracak, "Keşke
evde kalıp erkenden uyusaydım"
dedirtecek epey neden var.
Sonra ışıklar söndü. O büyülü
an geldi. Seyirci sıralanndaki mı-
nltılar, fısıttılar, kısa kesık öksürük-
ler kesıldı. Oyun başladı.
Oyun hiç ara vermeden 100
dakika sürdü ve bitti.
rJüşünsel kazanımlarla zengin-
leşmiş, şu berbat günlerde dra-
ma sanatının gür kaynaklanndan
fışkıran sularla ruhumu yıkamış
olarak çıktım.
* • •
Hayır. Oyunu anlatmayacağım.
Eleştirrriek de benim işim de-
ğil. Onu tiyatro efeştirmenlerine
bırakalım.
Ahmet Levendoğlu'nun kendi-
ni hiç belli etmeyen, "reji cam-
bazlıklan"na başvurma ucuzlu-
ğuna sapmayan yönetımınden
de uzun uzun söz etmeyeceğim.
Daha önce hiç izlemediğim iki
oyuncunun, Nihat lleri ve Meh-
met Ali Kaptanlar'ın çok incelik-
li aynntılarla örülmüş oyunculuk-
lanna deger bıçmeyı de tiyatro
eleştırmenlerine bırakalım.
Ben Speer oyununda, ana te-
ma değilmiş gibi alttan alta, oyu-
nun ana ekseninin attında sürüp
gıden hesaplaşma olgusunun
attını çizmek ıstiyorum.
HitJer'in başmiman, Hitler'in
ardılı (halefi), "Nazi olmayan Na-
zi" gibi nitelemetere konu olan Al-
bert Speer'ın ağzından, yaşa-
mından fışkıran ve Speer'in asla
yanaşmadığı bir hesaplaş-
ma'dan söz ediyorum.
Yahudiler gaz odalanna gön-
derilirken, Hitter'in dev savaş ay-
gıtı dünyayı kan ve ölümle bo-
ğarken, olup bitenlerin göbeğin-
de yaşayan, göbeğınde görev
yapan ve "Bilmıyordum, ılgilen-
medim, benim işim değildi" gibi
sefil mazeretlerin ardına sakla-
nan Albert Speer (ve Alman top-
raklannda yaşamış milyonlarca
Albert Speer) bize çok mu ya-
bancı?
Ölüm oruçlan sürüp giderken,
Güneydoğu'da köyieryakılırken,
bankalar hortumlanırken, yasa-
dışı krediler cepten cebe uçuşur-
ken, vergiler kaçınlırken, sahte
teşvık belgeleriyle gerçek para-
lar ceplere indirilirken devletin
sooımlu kademelerinde görev
yapan ne kadar çok Albert Spe-
er"imiz vari
Ve hâlâ kenditeriyte ve toplum-
la hesaptaşmamak için bazen bir
"teknokrat" renksizliğinin, bazen
"bürokrat" yetkısizliğinin, bazen
baskı altında kalmış "yurttaş" ça-
resizliğinin utanç verici zırhının ar-
dına gizlenen Albert Speer'leri
olanca çirkinliklen ile görmek için
bile Tiyatro Stüdyosu'nun "Dün-
yanın Başkenti - Speer" oyunu
görülmeye deger.
Yani, bugünlerde yaşadığınız
kentın duvarlannda "Dûnyanın
Başkenti - Speer" yazan birtiyat-
ro afişi görürseniz, kendinize bir
iyilik edin emi!..
POLİTtKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Aşkın Sonsuzluğu...
Körfezin üzerinde mavi bir çizgi. Güneş bat-
mak üzere...
Kayalıklann yani başında, dalgakırana yakın
yerde balıkçı tekneleri...
Maviden yeni doğmuş bir beyazlık, karan-
lık dalganın sarkacıyla buluşuyor...
Gözlerimi yumuyorum...
Eski zaman masallan aklıma geliyor o anda. ..
Mavi elbiseli bir genç kız, bilinmeyen bir ken-
te kaçıyor. köpürüp akan ırmaklann kenannda
oyuk rüzgârlarla avunuyor...
O son fırtınayı anımsıyorum, güneş Karabu-
run üzerinden kaybolurken...
Sonra kendi kendime düşünüp yrtip giden yıl-
larda gizli bir el dokusuyla örülmüş akşamlara
doğru ilerliyorum...
Içkisini yanlamış bir adam dalgın ve düşün-
celi...
Tahta bir masa, hasır iskemle...
Adam tıpkı benim gibi karanlıkta oturmayı
yeğliyor, denizin hışırtısıyla avunuyor...
Ben Miroslav Holub'un asma bahçeleri, ma-
vi evleri, yaseminleri içindeyim.. sihirii kentler-
de belki bir ağaç, belki de bir koruyu özlüyo-
rum...
Hani 'günaydın canım'\ax var ya hep özlemle
beklenen, vakitsiz düşlerde kurulan 'iyiakşam-
larsevgilim'.. işte onu, bir kenara koyup seyre-
diyorum...
Oysa sessizlik hiç de bize göre degil!..
Hep ama hep Jose Forostiza nın akşamları
içinde, iç çekişlerie avunuyoruz, denizin mavisi
üzerine kocaman bir yürek çizip aşkın sonsuz-
luğuna bakmakla yetiniyoruz...
•••
Genç günlerin masallan nerede kaldı.. nere-
de o hüzün yüklü bulutların beyaz bir sevinç-
le buluştuğu mevsimler?
Nasıl bir türküydü o, nasıl bir aşktı haydi an-
lat!..
Tahta bir masa, hasır iskemle!..
Karşı kıyılar Siren kayalıklan mıydı?
Ormanlardan, kıyılardan, kıran yerlerden gel-
miş kadınlann resmini çizelim bu kez, maviden
köpük tutmuş denizin üzerine; anlaşılması
güç hırçın yüzleri, bakışlan anlatalım gecenin
ilerlediği saatlerde!..
Turgut Uyar'dan konuşalım, Lermontov'u
kıskandıralım kadehler boşalırken...
Diyelim ki:
"Gel dur önüme, sen benim sahipliğimsin!"
Kıyıda yürürken çakıl taşlan toplayalım... Içi-
mizdeki gelecekle bin yıl sonrasını kucaklaya-
lım...
O sağır ve eski pişmanlık yıllan, o uykusuz ve
yorgun mayıs sabahlan şimdi nereye saklandı?
. Konuş ki, Metin Eloğlu nun filiz süren sessiz-
liği, gün ışığı çılemeye başlarken başucunda,
seher yeline uyup kuşlar tüneğinden uçsun!..
Haydi uyan!..
llkyaz sıcağı biriksin yüreğine!..
Duru su bahann, ilk çiçek toprağındır bebe-
ğim!..
Sen hâlâ bana "canım" diyorsun!..
Haydi uyan!..
Sevdiğim, sevgilim uyan!..
Ne olur uyan!..
•••
lyonya'da ilkyaz karanlık basmadan doğar,
hafif çiçek kokulan gibi uçar içiniz, yavaşlar dö-
nerken adımlannız...
Esen rüzgâra, durur kulak verirsiniz...
Bakışlannız bütün kadınlarla karşılaşır!..
Tahta bir masa, hasır iskemle...
Necati Cumalı'nm lyonyalı kadınları sırılsık-
lam sarhoş!..
Havada yasemin kokusu!..
İki genç kız viyolonsel çalıyor Miko Cafe'de...
Bir kadın hafif çakırkeyif.. yerinden kalkıp yal-
palayarak yürümeye başlıyor...
Ay ışığı, sıcak hava, tutuşturuyor kanını. .
Haydi uyan, yıldızlar kaçtı, ay çekildi!..
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın!..
llkyazlar sıcağı biriksin yüreğine bebeğim!..
Nasıl bir türküydü o, nasıl bir aşktı haydi söy-
te?
"Şafak söktü sökecek
Bir kıymık kopuyor ufuktan
Bizim olan bir dünyada
Duyan ve susan
Umudun ve sabnn vaktiyok artık
Suyun ve ekmeğin vaktiyok
Acının içinden geliyor sevinç
Ve gecenin içinden aydınlık."
[email protected]
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Abanoz'dan Mimaroğlu açıklamasi:
Bir taraf bu konuda
yalan söylüyor
İstanbui Haber Ser-
visi - İstanbui Emniyet
Müdürü Kazun Aba-
noz, îstanbul Valisi
Erol Çalar'ın, "Mali
Şube Müdürü Ayhan
Mimaroğlu'nun tayi-
niyle ilgili kararname-
nin istanbui Emniyet
Müdürlüğü'nde okJu-
ğunu" söylemesiyle il-
gili olarak "Bir taraf
bu konuda yalan söy-
lüyor" dedi.
Kazım Abanoz, dün
Terörle Mücadele Şu-
be Müdürlüğü'nde
DHKP/C örgütiine yö-
nelik operasyanlar ko-
nusunda bilgi verdi.
Açıklama sırasında
bir basın mensubunun,
Mali Şube Müdürü Ay-
han Mimaroğlu'nun
tayiniyle ilgili kararna-
menin, kendısi tarafm-
dan valilikte olduğu-
nun belirtildiğini, vali-
nin de tstanbul Emni-
yet Müdürlüğü "nde ol-
duğunu söylediğinin
anımsatılması üzerine
Abanoz, "Bir taraf bu
konuda yalan söylü-
yor" dedi. Abanoz bu
konuyla ilgili başka so-
rulan yanıtlamadı.