Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 2001 ÇARŞAMBA
O L A Y L A R V E CrORTJSLlîjR olay.gorus@cumhuriyetcom.tr
Siyaset...
DOC. Dr. Meral SAĞIR Akdeniz Üniversitesi, tÎBFKamu Yöneti-
miEölümü, Siyaset ve Sosyal Bilimîer Anabilim Dalı Başkanı
E
konomiden sorumlu yaset "kötii" olarak algılanırken eko-
Devlet Bakanı Sayın
Kemal Derviş'in, "ekr>
nomiye siyaset kanşb-
nlmamasr vönünde-
ki ifadesi. siyasetin
"tüm kötülüklerin anası" olarak al-
gılandığı toplumumuzda, -üstelik
güven veren bir kaynaktan duyul-
duğıında- pekiştirici bir etki yapabi-
lir. Oysa siyasetin tümden karalan-
ması ya da günah keçisi ilan edilme-
si yerine, toplumsal bir kurum ola-
rak gerekliliği ve gereksizliği ya da
gerekli olanın nasıl bir siyaset (Türk-
çemizde özleştirilmiş karşıhğıyla si-
yasa) anlayışı olduğu dikkatle değer-
lendirilmelidir.
Ekonominin sorunlan olduğu ka-
dar siyasanın da (siyasetin de) sorun-
lan ya olduğu da siyasa'run sorun-
lan olduğu kadar ekonominin de so-
runlan olduğu apaçıktır. Ekonomi ve
siyasetin aralanndaki Uişkide ise bü-
rün toplumsal olgu ve kunımlar için
olduğu gibi, "birbirinden soyurJana-
mama" kuralı geçeriidir. Ancak, si-
nomi "nötr" bir olgu olarak alına-
bilmektedir. Aralanndaki ilişkisiz-
lik, ne kuramsal olarak ne de pratik
olarak mümkün olmadığına göre,
siyasetin ekonomi ile ilişkisinde
"makul" olanı bulabilmek için siya-
set kavramına açıklık kazandırmak
yararh olacaktrr.
Pbpper, pozitivizmi eleştirirken
bilimin özdliğinin "doğrulanabil~
mesi" değil, "yanhşlanabilir" olma-
sı olduğunu savunur. Benzerbir yak-
laşırru siyasetin nasıl anlaşılması ge-
rektiğine uyarlayarak önce siyasetin
ne olmadığına bakabiliriz. Kendi-
sinden beklenen işlevleri yerine ge-
tirebilecek siyaset; baştan öyle he-
sap edilmese bile, toplumsal çıkar-
lara ters sonuçlara yol açan, kişisel
çıkarlara, bireyin mensubu olduğu
siyasal partinin, hatta yalnızca par-
ti içinde siyaset yaptığı küçük arka-
daş grubunun dar çıkarlanna en-
deksli bir anlayışla yapılan olamaz.
Giderek artan biçimde istemli (talep-
kâr) bir kamuoyu karşısında bu tür
siyaset anlayışını yürütebilme olanak-
lan her geçen gün zayıflamaktadır.
Başka bir söylemle, bugün eleştiri ok-
lannın -haklı olarak- yöneldiği siya-
set anlayışı budur. Hızh toplumsal
değişme süreci, tüm toplumsal ku-
rumlan olduğu gibi siyaseti de etki-
lemekte, geleneksel yapılann itaat-
kâr, hiyerarşinin hemen her biçimi-
ne yatkın insan ögesiyle beliren yön-
temlerine uygun siyaset yapma an-
layışı derinden sarsılmaktadır.
Başka bir bakış açısından değer-
lendirdiğimizde ise siyaset, dünya-
yı değiştirmenin, dönüştürmenin bir
aracıdır ve siyasetin bir bilim mi >ok-
sa sanat mı olduğu yönündeki de-
ğerlendirmelerin kaynağı da buraya
dayanır. Toplumsal değişmenin gü-
nümüzdeki biçimi olarak küresel-
leşme süreci, adeta, ekonominin si-
yasete meydan okuması olarak ge-
İişiyor. Bu meydan okumaya dahaya-
kın mercekle bakarsak, ekonomide
güçlü olanın meydan okumasını gö-
rüyoruz. Yukanda değindiğimiz ge-
çerliliğini yitirmekte olan siyaset
anlayışı, toplumsal-ekonomik den-
geleri daha da bozarken tam tersine,
değişime toplumsal çıkara göre yön
verme anlayışına dayalı siyaset, eko-
nominin adaletsiz toplumsal sonuç-
lannı dizginlemenin bir aracı olma
gizilgücü (potansiyeli) taşıyor. Top-
lumsal çıkarlar doğrultusunda de-
ğişime yön vermek, ekonomik açı-
dan güçsüz, geniş toplum kesimle-
rinin vazgeçilmez bir gereksinimi
oldukça, siyasetin bu gereksinimi
karşılama potansiyeli taşıyan biçimi
de var ohnak zorunda gibi görünü-
yor.
Coşkun Kırca, 25 Nisan 2001 ta-
rihli Akşam gazetesinde, Fransız si-
yasal söyleminde Eski Çağ Yunan fî-
lozoflanndan başlayarak toplum ya-
ranna olanı bulmak ve uygulamak
sanatı anlamındaki siyaset anlayışı
ile kısa süreli parti çıkarlannın izlen-
mesi (takibi) anlamına gelen ve bu-
gün kabul görmeyen siyaset anlayı-
şını birbirinden ayırmak için bir kav-
ram geliştirildiğinden söz ediyor. îl-
ki siyaset (politique), olarak adlan-
dmlmaya devam edilirken üdncisi-
ne "siyasetçi sjyaseti" (politique po-
liticienne) denilmekte.
Demek ki, siyasetin değişen top-
lumsal koşullar karşısında sarsılma-
sı yalnızca Türk siyasetine özgü bir
olgu değil. Düzeyi ve belki biçimi
farklı da olsa, liberal ekonominin
güçlüden yana dönen çarklannın
karşısına çıkacak denge öğesinin an-
cak siyaset içinden çıkabilecek oî-
ması, farklı toplum kesimlerini, fark-
lı nedenlerle siyasetten duyulan ra-
hatsızlıklan dillendirmeye sevk edi-
yor. Yukanda ifade edilmeye çalışı-
lan o ki, siyasetin iki biçimi var: Si-
yaset kötüdür diyenler "siyasetçi si-
yasetini" kastediyorlar. Burada top-
lumun tüm kesimlerinin görüş bir-
liği var. Ama toplum yaranna yapı-
lacak siyaset kimilerinin karabasa-
nı (kâbusu), kimilerinin rüyalannın
gerçekleşmesinin, ekonominin ada-
lete bağlı kılınabilmesinin tek güzel
sılahı.
Sayın tlhan SeJçuk'un geçmiş yıl-
lardaki bir yazısında dile getirdiği gi-
bi, "siyasetsiz bir bardak su içemez-
siniz!" O halde. tüm vatandaşlar ola-
rak toplumsalçıkarlara yönelik siya-
setigüçlendirmeyi görev bilmeliyiz.
Tepkisel olmayan, akılcı, hakkani-
yetli, dikkatli ve yakın geçmişin de-
neyimleri ışığında oylanmızı ver-
menin hazırlığına, siyaseti ilgiyle
izlemekten başlayarak...
ARADABİR
HACIANGI
Cumhuriyet Okuru
Olvnak...
Ciddi bir Cumhuriyet okuru olmak, kolay bir iş
değildir. Hele hele anarşinin kol gezdiği yıllarda
Cumhuriyet okumak daha da güçtü. 197O'li yıllar-
da Ankara'da evimden işyerime giderken komşu
bir kurumun servis aracından ara sıra yararlanıyor-
dum. Birinde beni seven birdostum: "Hocam, oto-
büste Cumhuriyet okuma, sana yan yan, haince
bakıyorlar" diye uyardı. Ben yine bir gün aynı oto-
büste işime giderken duramadım, Cumhuriyet'i
çarşaf gibi açtım okumaya başladım. Sonunda be-
ni araçtan indirdiler.
1951 -52 yılında Ivriz Köy Enstitüsü'nü bitirerek
Bingöl ili, JCarlıova ilçesinin ücra bir köyünde
göreve başladım. Burada gazete bulmak, he-
le hele günlük gazete okumak hayal!.. Özellik-
le kış günleri her tarafı kar kaplar, yol iz kay-
bolur. Bırak motorlu aracı, hayvan bile çalışmaz.
O amansız kış günlerinde posta bile sırtta ta-
şınır. Bingöl'le Kaıiıova'nın arası 85 km. Pos-
tacı postayı sırtında Bingöl'den Karlıova'ya üç
günde götürür. Kışın çok şiddetli geçtiği bir
günde postacı fırbnaya yakalanır. Güç bela ken-
dini bir kaya kovuğuna atar. Çantasında ne ka-
dar mektup, gazete ve benzeri yanıcı ne varsa
yakar, ısınır. Postacı, fırtına dindikten sonra yol
üzerindeki okuluma da uğramayı ihmal etme-
di. Sipariş ettiğim Cumhuriyet gazetesini sor-
duğumda, olayı anlattı ve yaktığını söylediği
zaman ne kadar üzüldüğümü, o gün bugündür
anımsanm.
On yıl köylerde çalıştıktan sonra kent merkezin-
deki okullara atandım. Işte o zaman düzenli bir
Cumhuriyet okuru oldum. Sabahleyin ilk işim, evi-
me ekmek almadan Cumhuriyet alırdım. O gün
bugündür, bu tutkum artarak devam erti. Gündüz
okuyamadığım yazıları, gece kalkar mutlaka oku-
rum. Cumhuriyet okuyamadığım gün kendimi fikir
yoksunu hissederim.
Şimdi gelin görün ki, evim ve yayınevim bir "Cum-
huriyet Müzesi"ne dönüştü. Okuduğum gazeteler-
deki ilginç bulduğum yazılan keserek arşivlerim. Dos-
yalar dolusu kesik birikti. Yine de o gazeteleri ile-
ride okurum diye atamam. Ay ay sıraya koyar, evi-
min köşelerine istiflerim. Gazetelerin eklerini de tü-
rüne ve boyutuna göre bir düzen içinde yerleştiri-
rim. Yine bir Cumhuriyet tutkunu olan eşim ve ço-
cuklanmla başım dertte!.. Neymiş toz yapıyormuş,
neymiş efendim böcek üretiyormuş. Olsun derim.
O tozlar bilgi kırıntıları; böceklere gelince, onlar da
okuyorlar derim.
Ankara'da Resim Heykel Müzesi'nde Cumhu-
riyet'in 77. kuruluş yılı törenlerine katılma şansını
elde ettim. Çok görkemli, anlamlı bir tören izledik.
Tüm Cumhuriyet ailesi, yazariarıyla, okurlarıyla ve
çalışanlarıyla bir arada olmanın hazzını yaşadık.
Kültür Bakanı I. Talay: "Cumhuriyetgazetesinin
değeri, Cumhuriyet kadar değerlidir" dedi. Bir
Cumhuriyet çalışanı da "Cumhuriyet çok güzel
bir okul. Ben bu okuldan emekli oldum" dedi.
Ne mutlu Cumhuriyet okulunda okuyanlaraL Ne
mutlu kuruluşundan günümüze dek Cumhuriyet'e
alın teri, göz nuru katanlara!.. Bu uğurda yaşamı-
nı yitirenlerin anısı önünde saygı ile eğilir; bu ülkü-
yü sürdürenlere sağlık, başarı ve esenlik dilekleri-
mi iletirim. Daha nice nice kuruluş yıllarında bir
arada olmak dileklerimle...
Türkiye Gazetedler Cemıyetı'nın yayınladığı günlük
Bizim Caıete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla. araştırmalanyla.
köşe yaalanyla, tarafsız haberieriyle sivıl toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tet (1212.51108 75
GEBZE 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo:2001 181
Davacı Cengiz Yıldınm tarafından davalılar Maliye Hazi-
nesı vs. aleyhine açılan tescil davasımn mahkememizde yapı-
lan tensibi sırasmda, Gebze ilçesi. Şekerpmar kö\ü (belediye
hudutlan dahilinde) bulunan. doğusunda 714 no'lu parsel ve
Hüseyin Kandaz'ın zil>etligindeki tarla. batısı Aydınlı köyü
sınırı, kuzeyinde 707 parsel no'lu Aysel Tüylüoğlu'na ait arsa
çatılık. laşlık ve boşluk arazi. güneyinde 7J9 no'lu parseüe
çevrili. takribi 30 bin m2 miktarlı taşınmazm zilyetlikle kaza-
nılmış zamanaşımı dolayısıyla edinilmiş bulunan ve imar ve
ih> a edilmek suretiyle kazanılmış bulunan taşınmazın davacı
adına tescıli talep edilmiş olmakla, bu taşınmaz üzerinde hak
sahibi oldufunu iddia edenlerin son ıJan gününden «ibaren 3
ay içerisinde mahkememize belgeleri ile müracaatlan veya iti-
raz davası açmalan ve mahkememize bilei vermeleri ilan olu-
nur. 5.4.2001 Basın: 26332
01547 sayılı sürekli basın kartımı kaybettim,
hükümsûzdür. EROL ERKUT
KûiTva • SANAT (OJ72| Î93 «9 7«
BEYOGLUBEYı
NIŞANTAŞıMOVıPLEX
Ç.TAŞŞAFAK
ALTıNUZADECAPTTOL
KADIKOYMODA
'! 45-14 75-16 45-19 15-21.45 C.-CTESİ 24 00
11 30-14.00-16 30-1B 45-21 00
12 00-14 30-17 00-19 45-22 15
11 30-14 00-16 30-19 00-21 30
hetkeskencSı
Yeşil ve Kara
uftııuus
NUKIUZİ
• i • " ~ -mı»'<» —•— ~
25!tS/H!»Hl>-ll»ll»!İJI
WHIS HIHIIHSOÎ
UŞIOyBia !l)IHflll»M»li»l!IUll
BiBKMna
nnuoEisii
W»BII!H()H1*M»!13C
Ç.KUHI ÎU&M li»U»H3S
SO«GI1»I3WSIS-I/I5
U^KJBUH (»SH IHHJ*f5&l/»lt#2l5l
UBUOMTT S41HK 1I4İ-IMS-Ü6
I1UCIIUIE1231S
URMM
UKOriRK
3«fIMII»M»li»l)»!l)
!1IKIII7IH<»2!M
aamıoypunınsn IIIH!WIIS-IHS-ÎM!
«OHBEİHIS
UkJBU IÜS-HJHHS-I1İ-MS
OkdMIHin * 9 P II»-I]JHI»!I3(-Î1II
ULEm ffi/uıiîis-ıaınsııtîiıs
MLHIUBE W?1>!]<»I«5-I)»?II5
MHPHIII CS53» 1]»M1Hİ1J-1)W1>
HCI Bllft »1S P1! 15-14 3S-I7 Wl MI 31
umm U3nı«-n»!iıs
fflUdl/lDBÜJ»
Dr. Alpaslan BERKTAY
A
zizNesin'in niyetlendiği,
ancak oğullannın gerçek-
leştirebildiği bir konfe-
ranstaydık (*). Birkonuş-
macı:
- Şeriat tehlikesi yoktur, dedi.
Söz aldım; Cezayirleşme sürecinde
ve topun ağzındaki ülke olduğnmuzu
söyledim. Salondakilerin büyük bölü-
mü ile 7 yıl önce, 1990'da toplanan De-
mokrasi Kurultayı'nda birlikteydik.
Geçen süre içinde bunun bir özeleşti-
risini yapmış mıydık? O kurultayda
Erbakan konuşmuş ve "163. maddeyi
kaldınn da eşit koşullarda mücadele
edeüm" anlamında "Hodri me>'dan!
n
demişti. Dayanamadım:
- Ya zorunlu din dersleri, dedim.
Demirelve tnönü, "Bu müdahale ne-
reden?" dercesine dönüp baktılar. Ko-
. nuşmacı bana döndü ve gözünü kırp-
madan:
- Kaldıracağız, dedi.
Ertesiyıl, 1991 seçimlerinde kendi-
sini ekranda izliyordum. Aynen:
- Zorunlu din derslerini uygulayaca-
ğız, dedi, yine gözünü kırpmadan:
"Aşkolsun! Büyük adam!" dedim.
Kurultayda o konuşurken -rüyler ür-
pertici bir rastlantı!- bitişik salondaki
videodan MuammerAksoy'un sesi ge-
liyordu. Önceki Anayasa Kurultayı'nda
Muammer Aksoy:
- Arkadaşlar, bu kurultaydan 163.
maddenin kaldınlması yönünde bir gö-
rüş çıkarsa, sonuç bildirgesinin altın-
da benim imzam bulunmayacaktır, de-
mişti.
Bu nedenle, şeriatçı lider bu kurul-
tayda canh yayında konuşurken Ak-
soy'un sesi artık ancak cansız yayında
duyulabiliyordu. Hiç olmazsa bu bizi
düşündürebildi mi? O gerici liderin şi-
irler yazan arkadaşı Vasin Harjpoğiu
da konuştu ve:
- Şeriat yol demektir. Demokrasi de
onun içindedir. Bu nedenle şeriattan
korkulmamalıdır, dedi.
Ona da bir soru sordum:
- Şeriatın egemen olduğu Suudi Ara-
bistan'da demokrasi var mıdır?
"Var" ya da "yok"tu beklediğim. O
ise:
- Eee... Yann sabahki konuşmada bu
sorunuzu yanıtlayacağım, dedi.
Herkesten önce gidip tam karşısın-
da oturdum. 7 yıl sonra, hâlâ bekle-
mekteydim.
Gerici lider, kurultaym sonunda da
önemli bir çıkış yaptı ve:
- MÇP (M üliyetçi Çalışma Partisi) ne-
rede? MÇP neden çağnlmadı, dedi.
O bunu söylerken yerden göğe hak-
lıydı ve tutarsızlık bizdeydi. O demek
istedi ki:
- Siz ne hakla, faşizmin yeşili ile ka-
rasını birbirinden ayınyorsunuz?
Bu konuşmayı yaptığım gün, 28 Şu-
bat paketinden tastamam 3 hafta son-
ra idi ve konferansta, darbeci gözükmek
kaygısıyla, ne bu paketten ne de onu ge-
tiren Milli Güvenlik Kurulu'ndan tek
sözcük edilmiyordu. O da bana düştü:
- ...Şeriat, koalisyon biçiminde hülcü-
met olabildi. Şeriat devletini ise son
anda kılpayı önJeyen, MGK'nin 28 Şu-
bat paketinden başka kim, ne oldu?
Salt giysilerine bakarak zorunlu din
derslerini getiren 12 Eylül ile, anaya-
sanın emri olan devrim yasalanna ve
bilimsel eğitime işlerlik kazandıran 28
Şubat bir tutulabilir mi? Ve de tersi: Her
sivil giyimli de -ki Meclis'te bol bol var-
sivil kafalı mı? Aslolan, Cumhuriyetin
ortak, doğru çizgisinde buluşmaktır.
Askerle sivil arasında da karlı dağlar
yoktur. 28 Şubat darbe değil. darbe ol-
maması için son çaredir. "SiviDer,sizsiz
oiun, görevinizi yapuı!" anlamındadır.
Şu anda ortaya çıkan Sivil Toplum Ku-
ruluşlan Birliği (STKB) bunu görme-
li, onu yalnız ve boşlukta bırakmayıp
sahip çıkmalıdır. Aslında, çatışan, iki
demokrasi anlayışı değil, onlann altın-
da yatan iki devrim anlayışıdır. Cum-
huriyet devrimi mi, "Iran devrimi!"
mi? Insana karşı devrim olmaz. tran'da-
ki karşıdevrimdir.
O konferansın ve 28 Şubat paketinin
üzerinden 4 yıl geçti. Sorun bitti, buz-
dağının dibine ulaşılabildi mi? Devle-
tin içinde imamdan valiler, savcılar,
yargıçlar, polis müdürleri yerli yerin-
de... LaiklÛc düşmanı "stratejikortak'',
"gizii Müslüman" rru ne; bize "üımlı
Islam" üretiyor, kerameti kendinden
menkul "dünya imamj" icat ediyor.
Hâlâ imam okullannda bz öğrenci, hâ-
lâ zorunlu din dersleri... Kabinede Fet-
hullah'ı desteklemeyen, Nakşibendi
şeyhinin Süleymaniye'ye gömülmesi-
ni istemeyen, "iyi tarikatçı", "iyi ta-
tavyed" olmayan var mı? Ya Meclis'te?
28 Şubat'ın arkası bırakılmamalı, ta-
mamlanmalıdır!
(*) 21-22 Mart 1997 tarihli "Kök-
tendinciliğe Karşı Uluslararası Aydın-
lanma Konferansı".
ŞİŞLİ 1. SULH HUKUK HAKİMLİĞl'NDEN
DosyaNo: 1999 1052
Davacı Ahmet Orhan Cnal vekili Av. Cihangır F. Cnal tarafından davalılar
Ahmet Kalkaniı vs. ale>hine açılan izale-i şüyu davasında.
1- Davalı Asuman Özlem Nebioğlu. Tepegöz Sok. 40'6 Göztepe-lstanbul.
2- Vedat Şahın. Ayazma Dere Cad. No: 28 Dikilitaş-Beşıktaş adreslerinde
bulunamayan davalılar hakkında ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş
olup. Dava ile ilgıli ibraz etmek istediğiniz belgeleri duruşma günü olan
26.06.2001 günü saat 09.30'a kadar göndermeniz veya duruşmaya getirmeniz
gerektiği. duruşmaya gelmediğiniz veya bir vekil tarafından temsil edilmediği-
niz takdirde yargılamaya yoklugunuzda devam edileceği ve karar verileceğı
HUMK'nun 509-510. maddeleri gereğince tebligat yerine kaım olmak üzere
ilan olunur. 9.5.2001 Basın: 26632
ZEYTİNBURNU1. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
1999 609
Davalı: Şıla Metal Aksesuar San. Tıc. Ltd. Şırketi.
Gümüşsuyu Cad. Ha«ız Yolu Sok. No. 29 MaltepcTopkapı/lst. adresınde iken
halen ikametgâtu meçhul;
Davacı: tSKl Genel Müd. vekili tarafından aleybinize açılan alacak davasımn,
tüm yapılan durusmalannda adresiniz meçhul bulunduğundan. tebligatın ve duruş-
ma gününün ilanen yapılmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla.
Mahkememizin 1999/609 Esas sayılı dosyasının duruşması olan; 6.7.2O01 gü-
nü saat 10'da mahkemede hazır bulunmanız \eya kendinizı bir vekille temsil ettir-
meniz hususu, gelmediğınz veya vekil göndermediğınız takdirde, HUMK'nun il-
gilı hükümleri uyannca. yoklugunuzda karar verileceğı. duruşmaya devam oluna-
cağı. duruşma günü ve dava dılekçesi yerine kaim olmak üzere ilan olunur. İlanen
tarafınıza tebliğ olunur. 8.5.2001 Basın. 26477
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2000 157 Vasi Tay.
Mahkememizce verilen 24.4.2001 tarihli ve 2000-157 esas. 2001 '300 karar
ile Ankara. Güdül, Kavaközü. Cilt: 1T
. Hane: 16'da nüfusa kayıtlı bulunan Et-
hem oglu. Hatice'den olma 30.04.1961 d.lu davalı mahcur Tahsin Ûzcan,
MK'nin 355. maddesi gereğince vesayet altına almarak kendisine kız kardeşi
Emine Atay vasi tayin edilmiştir. İlan olunur. 30.04.2001 Basın: 26495
ADANA ASLtYE TİCARET MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 2000 1097
Davacı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili tarafından davalı Emin Bacaksız aleyhine
mahkememizde açılan itirazm iptali davasında;
Davalı Emin Bacaksız adına davetıye tebliğ edilememiş, yapılan Emniyet araştır-
masında da adresi tespit edilememiş olduğundan bu kere davalımn davetiyesinin ila-
nen yapılmasına karar verilmiş olup karar gereğince davalı Emin Bacaksız'ın duruş-
ma günü olan 3.7.2001 günü saat 9'da mahkememizde hazır bulunması veya bir vekil
göndermesi. gelmedıği veya vekil de göndermedıği takdirde duruşmalann davalının
gıyabında yapılarak gıyabında karar verileceğmden işbu ilan davalı Emin Bacaksız
adına davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 4.5.2001. Basın: 26578
ADANA ASLİYE TtCARET MAHKEMESİ
Esas No: 2000 445
Davacı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekili tarafından davalı Cengiz Özcan aleyhi-
ne mahkememize açılan itirazın iptali davasında.
Davalı Cengiz Özcan adına davetiye tebliğ edilememiş ve yapılan emniyet araştır-
masına rağmen adresi yine tespit edilememiş olduğundan bu kere davalının davetiye-
sinin ilanen yapılmasına karar verilmiş olup karar gereğince da\alı Cengiz Özcan'ın
duruşma günü olan 3.7.2001 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulunması veya
bir vekil göndermesi, duruşmaya gelmediğı veya vekil de göndermediğı takdirde du-
ruşmalannın davalının gıyabında yapılacağı ve gıyabında karar verileceğinden işbu
ilan davalı Cengiz Özcan adma davetiye yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olu-
nur. 4.5.2001. Basın: 26579
BERGAMA SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN
Dosya No: 2000/949
Davacı Maliye Hazinesi vekili Av. Ayfer Torun tarafından davalı Memduh Bo-
dur'a karşı açılan alacak davasımn verilen ara karan gereğince, 63.442.000.-TL
Hazine alacağımn davalı Memduh Bodur'dan tahsili konusunda açılan alacak da-
vasında davalı Memduh Bodur'un adresi tespit edilemediğinden ve adına tebligat
yapılamadığından ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla. Adı geçen
davalı Memduh Bodur'un duruşma günü olan 7.6.2001 günü saat 09.00'da mah-
kememizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekille temsil eftirmesi, aksi tak-
dirde HUMK'nun 509. maddesi gereğince gıyabında karar verileceği hususu ila-
nen tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 18.4.2001 Basın: 26393
PENCERE
Bilmece Bulmaca...
"Kan kırmızı..
Sütbeyaz..
Fındık kabuğuna sığar..
Han kapısına sığmaz." ~— '—
Nedir bilin bakalım?..
Herkes bilir bu bilmecenin yanıtını; ama, şimdi
daha baskın bir bilmece var:
"Derviş nedir?.."
•
Farsça'da "yofrsu/"yada "dilenci" anlamına ge-
liyor; bizde kendini Tanrı'ya adayarak gerçeğin
özüne ulaşmak için tasavvuf yoluna girene derviş
deniyor; ancak altını çizmeli ki "derviş" ile "mürit*
eşanlamlıdır, kendini şeyhine adamış kişiyi vurgu-
lar sözcük...
Peki, ABD'deki şeyhinin müridi olan bizim Der
J
viş neden bilmece oluyor?.. Çünkü bilmece bul
J
maca dil üstünde kaydırmacayı gündeme getirert
bir konumu var:
Derviş Bakan mı?..
Bakanlar üstü mü?..
Koalisyon ortağı mı?..
Koalisyon dışı mı?..
Meclis üstü mü?..
Altı mı?..
IMF'nin temsilcisi mi?.. • '
Halkın temsilcisi mi?..
• ' ' . ' :
Diyortar ki:
"- Derviş 'e vurmayın, o bizi kurtaracak!.."
Vuran kim?..
Derviş'in suçu yok; ama, "vaziyetindekigarabet"
meydanda!.. IMF ile yapılan eski sözleşme iflas
edince, Derviş alelacele Amerika'dan getirildi; gö-
reve özveriyle koştu, yeni sözleşmeyi kotardı, tek
başına Türkiye'yi IMF'ye yeniden bağladı; koalis-
yon partileri, Meclis, iş dünyası, medya, Dünya
Bankası'nın gönderdiği yetkili kişinin ağzının içine
bakıyor; ama, bu olgu anayasadan kaynaklanmı-
yor; ortada bir "fiili durum" var. Gerçi Derviş gel-
diğinden beri Türkiye dünya âleme rezil oldu; en
ılımlı köşe yazarları bile ABD Cumhurbaşkanı
Bush'un mektubuna tepki gösterdiler; sonunda
olanbitenler karşısında Güngör Uras'ın bile kafa-
sının tası attı; ama, ne yazar?..
Peki, ne olacak bu memleketin hali?..
Derviş'in durumu ne olacak?.. N
lyi olacak, iyi olacak... :
•
Bizim gazetenin dünkü birinci sayfasındafotoğ-
raflı bir haber vardı:
"Süper Bakan güne hızh başladı."
Resimde Derviş arabadan inmiş, merdivenlere
savlet eylemiş görünüyordu. "Süper Bakan" ye-
rinde duramıyor; öteki bakanlar ne kadar lagarsa,
ağırsa, hımhımsa Derviş o kadar enerjik ve atik!..
Kimi zaman şortla kimi zaman eşofmanla kendisi-
ni ortalığa salryor; biz şimdiye dek böyle bakan gör-
medik, helal olsun, oturduğu yerde oturamıyor!..
Başbakan'a nispet mi yapıyor?.. .
Gerçekten "SüperBakan!.."
Ama "Süper Bakan" oluşu bilmeceyi çözmü-
yor; bu Derviş'te bir iş var!.. Türkiye Derviş'le bir-
likte dünyada "görülmemiş bir hükümet modeli"
oluşturdu; siyasal bilimciler çözemezler, hayat bu
bilmeceyi çözecek...
Çözümün eli kulağında!..
N O VI T A S Turizm
Doğu turlarumz devam ediyor...
ERZURUM'DAN VAN'A (25-30 Mayıs)
Erzıtrum, Kars, Anı. Doğubevozıt. Ishakpaşa Sarayı,
l an şelın ve kalesı. Akdamar Adası, Hoşap, Çavııştepe
KLASİK GAP (20-24 lla/iran)
Diyarbakır, Hasankeyf, Midyat, Mardin, L'rfa, Harran,
Atatitrk Barajı, Kâhta, Semrııt. Gazıantep, Zcugma
Tel: (0 212)251 28 08-09
e-mail: no\ itas<?novitas.com.tr web : unu.novjtas.com.tr
Uni\-orsitonıizo üilıip çıknuık için"
Anadolu'ya Geçiyoruz
Tam Bağımsız Türkiye
17-10 Mgvıs tarihleri arasmda
İstanbvA'dan Ankara'ya yürüyoruz.
Yürüyöş progrom
l7Maya20OI
toof 10.00 Ba«x oçiferro ml Mardon. / İSTANBU.
17Mo»«2001 '
« X M 00 Pbnel föK <* Ûn~snıleler>r Holk Ejîftm U M « { / İZMİT
tool 19.00 Konvr \4c4oHor'. Fuor olon, / İZMİT
18Moy>2001
joof 09.30 UludoJ Ûnnefilteırnı ııpre^ GAcOkle Konvusu / BOtSA
toal 11.00 AtotOft anOno çelmk kormo v> bosm oçıkbmo»: H^kel / BURSA
aool 15.00 Anodoiu Ûnhnfiitetl X Ovnongni Ûnivanftai'ni tf
(Bosn oçıUoiTKisı ve bohor («nliUerine tcrtl.m)
19Mart2001
ıoa> W.O0 Ankoro Ûnlwste<i Snünds toptaomo
mat 12.00 M*obk ı
17 Mayıs'ta Beyazıt'ta
butuşuyoruz
ULUSAL CENÇLİK BİRLİĞİ
d. >s»lçnm Sok. No: 34 B«yo0lu-İı1aiıbul
btanfa.1: (0212) 251 26 42- (0212) 245 30 76
Mbno: 0535 217 63 58 ionr 0533 449 05 97
SARIYER1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1996,162
Altm Eker tarafından Reşit Eker aleyhine açılan boşanma da-
vası sonunda. Mahkememizin 3.10.1996 tarih. 1996 162 esas,
1996/581 karar sayılı ilamı ile Gazıantep Islahıye Ortaklı köyü,
cilt 067 01. sayfa 60. kütük sıra no: 39'da nüfusa kayıtlı Ali ve
Saray'dan ohria 1975 d.lu Altın Eker ile Hasan ve Fidan'dan ol-
ma 1969d.luReşitEker'inboşanmalanna,947.000.-TLmasra-
fin Reşit Eker'den tahsiline karar verilmiştir. Bu davada davalı
olup Islahiye Ortaklı Köyü Gazıantep adresi gösterilen Reşit
Eker'e yukanda yazılı hükûm özeti yerine geçerii olmak üzere
gazete ile ilanen tebliğ olunur. 11.12.2000 Basın: 26328
BİLCİNİZE
2 yaşında sanşın, yakışıkJı PAŞA gibi
birkedi sahibi olmak isteyenlerin dikkatine.
0 212 513 84 60 - 61 0 212 512 05 05 - (552 - 555)