Katalog

15MAYIS2001 SALI CUMHURtYET SAYFA HABERLER RESTORAN GÖZDOYURAN TURHAN SELÇUK DÜRÜST N TABİATLI İSTANBUL EFENDİSİ ABDİİIMBAZ IN HARİKULÂDE MACERALAEI KISIM T.EKMİLİ I BÎRDEN I PUK.UMPA-- I .924 Alman gazeted Roques,yazdığı kitapîu 20yü önce/dsaldmnın giderini ortaya çıkartyor Papa suikastında son perde PAPA'YA KOIMPLO • Roques, 'Papa'ja Komplo' adlı Idtabında daha önceki iddialann aksine Doğu Bloku'nun süikastla hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. KGB ve Bulgar gizli servisi senaryolannın başka bir oyunun parçası olduğunu vurgulayan Roques, sakiınnın Vatikan ve mason örgütieri arasındaki klik çabşması yüzünden yapddtğını ileri sürdü. TÜRKBANK EMEKLİLERİNDEN YETKİLİLERE VE KAMUOYUNA DUYURU Altı yıldır Hazine ve Fon Yönetiminde olan Türkbank'ta toplu işten çıkarma ve şube kapatma kararını şiddetle reddediyoruz. 1913 vılında ilk Özel Teşebbüs Bankası olarak kurulan Türk Ticaret Bankası 1994'ten beri Hazine ve Fon yönetiminde 425 şubeden 200 şubeye, 8500 olan per- sonel sayısı 3000'e düşürülerek rehabilite olmuştur. Aynı yanlış politikada ısrar edilmekle; Anadolu'da şubeler kapatılarak, Türk- bank'ı küçültmek ne gibi faydalar sağlayacaktır? Türkbank'ın ucuz fon kaynakla- rı olan Anadolu şubelerini kapatmak kimleri sevindirecektir? Özel sektöre işçi çıkarmama tavsiye edilirken devletin hissedan olduğu bankada toplu personel çıkarılmasına neden ihtiyaç duyulmuştur? Ziraat Bankası'nda; bir yıllık tüm personel giderinin bir günlük faiz giderine eşit olduğu yetkililerce açık sözlülükle ifade edildiği halde, Türkbank'ta toplu personel kjyımı yapılarak verimlilik ilkesine ne kadar fayda sağlanacaktır? Türkbank'ın sosyal güvenlik sistemi çözülmeden "Ben yaptım oldu" felsefesiyle bugünün sorununu geleceğe atmak çözümsüzlük değil midir? 1- TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU AĞUSTOS 1997 TARİHİNDE YETKİLİ MERCİLERCE İSTENEN SERMAYE ARTTIRIMINA KATILMAK SURETİYLE TÜRK TİCARET KANUNU HÜKÜMLERİNE GÖRE: TÜRK Tİ- CARET BANKASI SERMAYESİNE İŞTİRAK EDEREK BAIVKA HİSSELERİ- NİN %85'İNE SAHİP OLMUŞTUR. TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU DİĞER FON BANKALARINDA- Kİ GİBİ BANKALAR KANUNU HÜKÜMLERİ GEREĞİ SERMAYENİN TA- MAMINA EL KOYARAK TÜRK TİCARET BANKASI'NIN ÇOĞUNLUK HİS- SESİNE SAHİP OLMAMIŞTIR. TÜRKBANK'TAKİ BU FARKLILIK HUKU- KEN DİKKATE ALINMALIPIR. ÇALIŞAN VE EMEKLİLER VAKIFLAR ARA- CILIĞI İLE TÜRKBANK'TA HÂLÂ %6 ORTAKTIRLAR. 2- Hukukun üstünlüğü kuralından asla vazgeçilmemeli, herhangi bir denetleme yapılmadan Bankalar Kanunu'nun geçici ikinci maddesine gore yapılacak birleş- me işleminin hukuka aykırı olacağını, BDDK - Banka Yönetimi - Sendika, Dernek- ler ve Vakıfların el ele vererek her türlü sorunun kolayca çözülebileceğini kamu- oyuna ve yetkililere duyuruyoruz. 3- Açıklanan ekonomik programın esasları olan şeffaflık ve sosyal adalet ilkele- rine bağlı kalınarak, yanlış kararların uygulanması geç olmadan derhal durdurul- malıdır. Türkbank'Ia ilgili ahnacak kararlarda; çalışan ve emekJilerin örgütleri olan Sen- dika, Dernekler ve Vakıflarıyla diyalog kurulmasını ve hep birlikte 88 yıllık TÜRK- BANK'ın ekonomiye kazandınlmasını Banka Yönetim Kurulu ve Bankacılık Dii- zenleme ve Denetleme Kurulu'ndan bekliyoruz. TÜRK TİCARET BANKASI EMEKLİLERİ YARDIMLAŞMA DERNEÖ1 İSTANBUL İZMİR, ANKARA, BURSA, ADAPAZARI, DENİZLİ, ESKİŞEHİR, SAMSUN, TRABZON, KAYSERİ, TEKİRDAĞ, ADANA OSMANÇUTSAY aldırgan ve saldınya uğrayan yaşadığı halde 20. yüzyılın en tuhaf bilmecesi olmayı sürdüren "Papa Suikastı"nın üzerindeki esrar perdesi aralanıyor. Italya'da yaşayan Alman gazeteci Valeska Von Roques, "Papa'ya Komplo" adıyla geçen günlerde yayımladığı kitabında, Ağca'nın arkasında "CIA dışı ancak ABD merkezli ve sertlik yanlısı bir başka gizli servis" elinin bulunduğunu ileri sürdü. ce "bozkurt" değil, birçok Batılı ülkede varlığı bilinen gizli biryeralh örgütünün de üyesiydiler. Bu gizli NATO birlikle- ri, NATO silahlan ve bombalanyla do- natılıyordu. Alman özel timleri "GSG9" uzmanlannın, Türk aşın sağcılannı eğit- tiği de ileri sürülen kitapta, Abdullah Çatlı'nın, Almanya'da 8 haftalık özel bir kursa tabi tutulduğu anımsatıldı. Ağ- ca'nın rutuklanmasından sonra Çatlı ve Çelik'in, Fransız gizli servisince korun- duğunu, Çelik'e Fransız gizli servisinin yeni bir kimlik verdiğini, bu arada Ital- yan yargısına tesliminin de sistemli bir biçimde engellendiğini, "boykot edfldi- ğuû" ileri süren Valesko von Roques, îs- viçre'deki gelişmelerin de dökümünü verdi ve ağır suçlamalarda bulundu. FRANKFURT - Papa suikastının 20'nci yıldönümünde. "geçen yöz>ilın bu en karmaşık bilmecesi üzerindeki ka- ranhğın a>dınlanmaya başladığT ileri sü- rüldü. Italya'da yaşayan Alman gazeteci Valeska von Roques tarafmdan kısa bir süre önce piyasaya verilen "Papa'ya Kompto" başîıklı bir kitapta, "Mehmet Ali Ağca'nın tetikçi gibi göründöğü bu se- naryonuıT. Doğu Bloku, KGB ve Bul- garistan ile hiçbir ilişkisinin bulunmadı- ğı savunuldu. Girişimin, Soğuk Savaş'ın en kirlı operasyonu olduğu iddia edilen araştırmaya göre suikast, bir "dezinfor- masyon" politikasıyla alelacele KGB ve Bulgaristan'ın üzerine yıkldı. Dünyaca ünlü Alman dergisi "Der Spi- egeTin 23 yıllık muhabiri Valeska von Roques tarafmdan Italyan gizli servisi- nin (Sismi) eski bir ajanının anılanna da- yanılarak kaleme alınan kitapta, suikas- tın CIA dışında ama ABD içinde bir giz- li örgütün marifetı olduğu ileri sürüldü. Alman gazeteci. Papa II. Jean Paul'ün, "Bir el tabancayı furru, bir diğeri de mermiyi yönleodirdi" dediğine, ama Mehmet Ali Ağ- ca'nın elini kimin yön- lendirdiğini hiçbir za- man açıkça soramadığı- na dikkat çekti. Suikastın açıklanma- smda dile getirilen, ki- ralık katil olarak Türk mafyasınm kullanıldı- ğını, Bulgar gizli servi- sinin siparişi veren ve KGB'nin de bu suikas- tı yönlendiren güç oldu- ğu yolundaki versiyo- nun tutarsız olduğunu kaydeden Roques, bu açaklamalara Papa'nuı kendisinin de inanma- dığını, ancak Vatikan'ın temellerinin sarsılaca- ğmı bildiği ıçin saldın- nın üzerine gidemediği- ni iddia etti. Alman gazeteci, Papa suikastının başından ıti- baren ölüm çıkmaya- cak şekilde planlandı- ğını ileri sürerken "Kötülûk fmpara- torluğu" olarak Soğuk Savaş diline gir- miş olan Sovyetler Birliği'nin, suikas- tm sorumlusu ilan edildiğini, bunun da operasyonun mantığı içinde ciddi bir hedef yanıltma olduğunu vurguladı. Te- tikçi Mehmet Ali Ağca'nın gizli NATO birliklerince eğitildiğine işaret eden Ro- ques, Italyan ajanm, amlanylatüm ger- çeği aydınlattığuıı, gelişmelerde Batılı gizli servıslerin ilginç bir işbirliği için- de olduğunu da belirtti. Ağca ve suç ortakları "Kapitaüst ve komünist dünya arasın- daki propaganda savaşı. Soğuk Sa\as içinde tüm kirli munlann en kiriisi olan Papa'ya suikast, KGB ve Bulgaristan'ın üzerine yıkılarak SSCB'vi uygar dünya- nın dışına sürmeyi amaçbjordu" diyen Valeska von Roques, kitabında Ağca ve suç ortaklan hakkında da ilginç iddialar geliştirdi. Arastırmaya göre, Ağca ve suç ortak- lan, Abdullah Çatlı ile Oral Çeük, sade- Ağca'nm kimin için tetikçilik yapüğı hâlâ araşünlıyor. Keskln nl$ancılar Alman araştırmacıya göre, lsviçre giz- li servisi ile CIA'nın Ankara'daki adam- lan, Çatlı'nın lsviçre'de hapishaneden çıkmasını sağladı. Hatta Çatlı, ABD'ye herhangi bir engelle karşılaşmadan girip çıktı. Aşın sağcı Türk teröriste, bu ABD gezi- lerinde zaman zaman Italyan teröristi Stefaoo Delİe Chiaie de eşlik et- ti. Kitabında, çeşitli ka- nıtlarla, bu korkunç komplonun kaynağının CIA'da değil ABD'de olduğunu gösteren Al- man gazeteci, Sismi aja- nının anılanna göre, Ağca'nın sadece Pa- pa'ya ateş açacağını, plan gereğince 2 Ameri- kalı keskin nişancının Ağca silahını kaldınp ateşleyeceği sırada öl- dürücü atışta bulunaca- ğmı vurguladı. Ancak bu plan son dakikada yürürlükten kalktı ve i- ki keskin nişancı "evle- rine" döndüler. Sismi ajanının anıla- nnda, Vatikan içindeki iktidar mücadelesinin bütün bu hesaplarda bü- yük payı olduğu ileri sü- Sih'estrini" adı da yer aldı. Burülürken arada Alman gazeteci, Sismi ajanının ka- leme aldığı anılann her yönden test edil- diğini ve bir açıklan bulunmadığını ile- ri sürdü. 80'li yıllann başında Waterga- te'i açığa çıkaran ünlü Amerikalı gaze- teci CarlBernstein'ın 1992'de Time'a bir kapak öyküsü yazdığını, bunun da bir başka "örtme" girişiminin parçası oldu- ğunu kaydeden Alman gazeteci, Berns- tein'ın Reagan ile Papa arasında bir "kut- sal ittifak" olduğu yolundaki iddialann sert tepkiyle karşılandığmı bildirdi. Pa- pa'nın bu nedenle çok incindiğinin altı- nı çizen von Roques, "Papa H Jean Pa- ul (Karol Wojtyla) böyle bir ilişkiden ya- na değfldi" tezini de ileri sürdü. Ağca'nm Papa'nm kendisinden 6 ay önce ıma yoluyla Fatima'nın Üçüncü Sırn'nm içeriğiyle ilgili olarak bilgilen- dirildiğinin kanıtlandığını belirten Al- man araştırmacıya göre, bu "kutsal söy- lenceler" de Papa suikastına katkıda bu- lunan ve yönlendiren Vatikan duvarlan- nın arkasındaki isimlerin "kriminalfan- tezflerine" ışık tutuyor. DUZYAZI ORHAN BİRGİT v Okumadım. Şöyle Baktım../ Uluslararası Para Fonu, Türkiye'deki siyasal er- kin bir koalisyon hükümetıne dayandığını göz önünde tutarak "Niyet Mektubu"nun sadece Baş- bakan tarafmdan değil; koalisyonu oluşturan par- tilerin genel başkanlannca da ımzalanmasını öne- rerek işi sağlam kazığa bağlamak ıstemiş. _ Telekom Yasası üzerınde Kemal Derviş ile Enis Öksüz arasındaki tartışma. krize dönüşme aşama- sındayken ekonomiden sorumlu Bakan, Ulaştırma Bakanı'nın direncini kırmayı amaçlayarak itiraz et- tiği konulann Devtet Bahçeli nin de imzaladığı ün- lü "Niyet Mektubu"nda tek tek yer aldığını söylü- yor. Sayın Bahçeli'nin tartışmaya müdahale aşama- sındaki sözleri, siyasal tarihe geçecek kadar ilginç değil mi? Imzasını yanm sayfalık bir yazının altına attığını söylüyor. Asıl Niyet Mektubu'nun, o yarım sayfalık kapak yazısının on altı sayfadan oluşan eki oldu- ğu anımsatınca da, öyle bir mektubu okumadığı- nı kayda geçirtiyor! Savunmasına dayanak olması için de üçüncü Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'a dönüyor ve soruyor "Siz okudunuz mu? Kemal Bey'in vurguladıkla- n, o mektupta sahiden varmıydı?" Yılmaz da metni tam okumadığını ama şöyle bir baktığını söylüyor. Düşünebiliyor musunuz? Uluslararası Para Fo- nu'na ya da bir başka kuruluşa Türkiye Cumhun- yeti adına verilen bir bağıt yazısını, üç imza sahi- binden binsi hiç okumadan, ıkincisı de şöyle bir ba- karak ımzaladıklannı çok rahatlıkla savunmadaya- nağı yaparak söyleyebilıyorlar! Mektup, kendilerine herfialde yangından mal ka- çırma aşamasında sunulmadı. Ama, doğrusu Me- sut Yılmaz, kelime kelime okumamış bile olsa, im- zasını inkâr anlamında bir şey söylemiyor. Dahası, o imzanın altında hem kendisi hem de bakanlan ile duruyor. MHP'li bakanların tümüne yakını ise Telekom Yasası yüzünden Kemal Derviş'i tam bir hedef tah- tasına çevirmekten geri kalmıyorlar. MHP'nin Samsun Bölge toplantısma katılan Ab- dülhaluk Çay da Hüsnü Yusuf Gökalp de Kemal Derviş'i, kendi kabınelerinin bırüyesi değil; IMF'nin temsilcisi gibi gösterme yarışında Enis Bey'den geri kalmamaktadıriar. • • • "Okumadan imzaladık" denilse de MHP'nin, her maddesine TBMM görüşmelerinde olumlu oy ver- diği, Telekom Yasası ile IMF'nin isteği doğrultu- sunda biroluşum gerçekleştirildiği gerçeği ortada- dır. Bu gerçeğin gerdiği asaplar, şimdi Kemal Der- viş'i hedef tahtası yapmaktadır. Ekonomiden sorumlu Bakan'ın bulunduğu ko- numda, kendisi ne kadar aksini ileri sürse de sağ- lam sinirte işlere egemen olabileceği kuşkulu de- ğil midir? Dün, Telekom'un özelleştirilmesinin ilk aşaması olarak -gerçi yasa henüz yürüriüğe girme- di ama-, 8 kişilik Yönetim Kurulu'nun görevini bı- rakacağı beklenıyordu. Hazine Müsteşarlığı'nın çağnsıyla yapılan dünkü olağan toplantıda, özel- leştirmeye şiddetle karşı çıkan Genel Müdür Ibra- him Hakkı Alptürk'le, bir tek üyenin dışındaki, öteki altı yönetim kurulu üyesi de hatta denetçiler de koltuklannı korudular. O tek üye, kendi haysiyetini her şeyin üstünde tutan bir karaktersahıbı olduğu anlaşılan Irfan Yıl- dınm adındaki bir DPT uzmanı oldu. Ve toplantı- dan önce istifasını açıkladı. Ama, özgeçmiş yazı- lannda MHP'nin Keçiören Belediye Başkanı ada- yı olarak adından söz edilen Muharrem Beşir da- hil, öteki üyelere dokunulamadı. Enis öksüz'ün de, partili bakan arkadaşlannın da, hatta Sayın Bahçeli'nin de "Uyum Kupası 7e- nis Turnuvası"nda dünkü seti Kemal Derviş karşı- sında kazandıklan için, mutlu olduklan söylenebi- lir. Kendilerinı içten/ikle kutlanz! Faks: 0212-6770762 E-mail:obirgit(« e-kolay net. Ingiltere'de hukuk zaferi Haksız ölüm eezasına 2.3 trilyoıı tazminat • 49 yıl önce bir kadını öldürdüğü iddiasıyla asılan Somali asıllı Mahmud Mattan'ın eşi, kocasının adını temize çıkarmak için açtığı davayı kazandı. LONDRA(AA)- In- giltere'de 49 yıl önce iş- lemediği bir suç nede- niyle asılan Somali asıllı Mahmud Mat- tan'ın ailesine, ].4mjl- yon sterlin (yaklaşık 2.3 trilyon TL) tazmi- nat ödendi. 1952 yıhnda Cardiff Hapishanesı 'nde Lily Volpertadlı kadınm bo- ğazını keserek öldür- mek suçuyla asılan Mahmud Mattan'ın in- fazının. o tarihte kentte yaşayan ailesine bile haber venlmeden ger- çekleştirildiği belirtildi. Eşı Laura Mattan'ın, kocasınm asıldığını kendisini ziyarete gitti- ğinde hapishane kapı- smda gördüğü nottan öğrendiği ve yıllarca bu acıyla yaşadıktan son- ra, 10 yıl önce kocası- nın adını temize çıkar- mak için yeniden dava açtığı kaydedildi. 10 yıl önce açılan davada suç- suz bulunan Mattan ile ilgili karar Yüksek Mahkeme tarafmdan da onaylandıktan sonra aile tazminata hak ka- zandı. Içişleri Bakanlı- ğı tarafmdan ödenen 1.4 milyon sterlinlik tazminatın, 'hakazyere idam edildiği" savunu- lan bir kışi için ödenen ilk tazminat olduğu be- lirtiliyor. Laura Mat- tan'ın 50 yaşındaki oğ- lu Mervyn Mattan, ka- zandıklan tazminatın kendileriyle anneleri- nin 49 yıl boyunca çek- tikleri acıyı ortadan kaldırmayacagını ve en önemlisi, suçsuzken asılan babalanm geri getiremeyeceğini söy- ledı. Mattan. "Bu para, ol- sa olsa bu tür davalarda dikkatsiz ve aceleci dav- ranan İçişleri Bakanlığı ile \ argının akhnı başj- na getirmeye ve bir da- ha bu tür hatalara düş- meme>e gajnet göster- melerine yarar" dedı.