Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MAYIS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kuttur(a cumhuriyet.com.tr 15
Ömer Uluç, New York'taki sergisinde yaratıklannın gözünden toplumsal eleştirisini sunuyor
Canavarm cîn• "Türk insanrnda, özellikle
sanatçılannda, geri kalmak
korkusu çok derin olduğu için
dışandaki her şey aynen taklit
ediliyor. Türklere her konuda
geri kalmışsınız diyorlar, ama
sanat konusunda geri
kalmışsınız diyemezler; çünkü
dışanda ne yapılıyorsa onu
burada da buluyorsunuz, bir
imalat!"
MELTEMKERRAR
Çalışmalannı son olarak tstanbul
Bıenali'nde ızlediğımiz Ömer
Uhıç'un bugün Nevv York'ta sergisi
açılıyor. Manhattan'daki Trans Hud-
son Gallery'de 16 Haziran'a dek açık
kalacak serginin adı 'a, b, sea devils'.
Yurtdışında pek çok sergi açan ve dı-
şanyla sıkı ilişkiler içinde olan Uluç,
çağdaş Türk sanatını, çok içine kapa-
nık buluyor.
Eskiyle karşılaştınnca davranış bi-
çimlerinin de. dışanyla ilişki kurma
biçimlerinin de değişmeye başladığı-
nı, ama yine de çağdaş Türk sanatı-
nın belli sınırlar içinde kaldığını dü-
şünüyor.
Sanahn merkezi Nevv York
New York'un bugün dünyanın sa-
nat merkezi olduğunu söylerken in-
sanlann satın alma çılgınlığının her
değişik şeyin pazan olabilmesinin.
herkesin herkesle yanşması ve dur-
madan dönen bir yaratıcılık çarkının
var oluşunu Paris'in en iyi zamanla-
nna benzetiyor.
Bugün hâlâ belli bir ölçekle tek bir
sanat merkezi olduğunu, ama artık
tek bir merkez olmasının büyük met-
ropollerde de büyük aktivitelerin ol-
masma engel olmadığmı düşünüyor.
Bunun en büyük nedeni de teknolo-
jikgelişme: "Arnksanatçınınheryer-
de yaşamasına oianak sağlayacak bir
teknoloji var. New York'un çok uza-
ğmdaki bir sanatçı da ürvttiğiv le var
oiabikcek durumda. Çünkü alryapt,
pazarlama w sanatla ügili diğer bütün
unsurlar artık büyük merkezierde
mevcut Paris kahvesine oturmadan
sanatçı olunnıaz, gibi eski tavırlar yok
arnk. İnsanlar her yerde sanat yapt-
yoriar. Uzakdoğuhı bir sanatçı ülke-
sinde resmini yapıyor, ama Nevv Y-
ork'ta bir galeri tarafindan temsil edi-
liyor. Çünkü Nevv York'un altyapısı
Son 10 yıldır çizgisini sürdürüyor
% b, denizcanavarlan9
Uluç, bugün açılacak 'a, b, deniz
canavarlan' sergisinde, son on
yıldaki çizgisini devam ettiriyor.
Sergide, sanatçının son dönemde
yaptığı büyük boyutlu çahşmalan
ve onların üç boyuta taşınmış
halleri yer alıyor. Sanatçı, izleyene
ilk bakışta Ömer Uluç imzasını
duyuran, kendi deyişiyle
Şaranklanyla' tuhaf bir ilişki
içinde. Berger'in söylediği gibi
bir 'hayvanlar ressamı' olduğunu
ve yaratıklara da bir kurt gözüyle
baktığını. bunda belli bir
gerçeklik olabileceğini
düşünüyor. 0nun için bu bir 'göz'
meselesi. Dünyaya belki de
yaratıklannın gözünden bakıyor
ve resim dünyasını oluşturan
yaratıklan. belirsizliğin içinden
çıkan şeyler olarak tasarhyor.
Aslında bütün bu yabancı
yaratıklann insanın tam da
kendisi olduğunu düşünüyor.
"Türk toplumu içinde büyük bir
kargaşa içinde yaşıyonun ve bu
kargaşa benim sanatıma çok fazia
giriyor. Bu kanşıklık, baa figürler
ya da bazı anlamlar kazanarak
gerçeklikle ilişki
kuruyor.İnsanlann yavaş yavaş
çıldırdıklan bir şehirde yaşıyoruz
ve o insanlar benim çizdiğim
varaüklara benzhoriar. Busadece
Türklere özgü değil: pek terbiyeli
küçük burjuva Avrupahlar ya da
zengin, çüguı Amerikahlar da.
başka biçimlerde de olsa yaratık
özelüği gösteriyor! İleriemenin ya
da öykünmenin bedelleri bunlar."
Uluç, uzun zamandır çahştığı ve
farklı bir dünya yarattığı
hayvanlann gözünden baktığında
toplumun bugünkü durumunun
çok daha net bir şekilde ortaya
çıktığını düşünüyor. "O zaman
kendi bilinçalümızL, nereye
gittiğimizi. cin çarpmanuzı daha
iyi görüyonız."
bunu sağüyor."
Uluç. birbirinden çok uzak ülke-
lerden çıkan çok farklı işlerin bir ara-
ya geldiği Nevv York'un. "Sanatın
coğrafyası olur mu* sorusunu akla
getirdiğini söylüyor.
Sanaü ayakta tutan 'farklılık'
Ona göre sanatın bir coğrafyası
var. "Bir yandan sanatın coğrafya-
sı var, bir yandan da coğrafyalar
arasında akış var. Coğrafyalar, ka-
palı hücreler değil. İletişimin hızh
obnası ve bugünün sanat altyapısı-
nın çok gelişmiş olması, herhangi
bir yerdeki ilginç bir olayı başka bir
yere çok çabuk taşıvabiüyor. Dola-
yısıvla benzerlikler ve karşıtlıklar
bir arada olabiliyoriar."
Uluç'a göre sanatı ayakta tutan
şey, benzerlik değil farklılık. Ben-
zerlik, ona göre direnç gösterilme-
si gereken bir faktör. Kimlik ve ül-
ke farklılıklannın önemli olduğu-
nu düşünüyor. Farklılıklannkorun-
madığı yerlerde tek tip yapıtlar çı-
kıyor, ona göre. Çoğu zaman fark-
lılıklann kaldınlmasmm, çağdaşlık
sanılan bir özlem adma yapıldığına
dikkati çekiyor.
Bu noktada Türkiye, sanat orta-
mının sorununun da eskisınden
farklı olmadığını düşünüyor. "Türk
insanında, özellikle sanatçılannda,
geri kalmak korkusu çok derin oldu-
ğu için dışandaki her şev aynen tak-
lit ediliyor. Türklere her konuda ge-
ri kalmışsınız diyorlar. ama sanat ko-
nusunda geri kalmışsınız diyemez-
ler; çünkü dışanda ne yapüıyorsa
onu burada da buluyorsunuz, bir
imalat!"
Türkiye'yi, her konuda geriye ko-
şan bir atlete benzetiyor. Bütün bu
öykünmeler gereksiz ve anlamsız bir
çaba ona göre. "Öncelikle Türksa-
natçısı ve aydnunın dışanyı çok iyi
tanıması ve kendisini çok iyi anlama-
sı gerekiyor. 2001 yıhnda, ne yazık ki
30 yıl önceki sorunlarla uğraşryoruz.
Bugün ülkedeki sesleri uzaklardan
bir yerden dinlesek sürekli' Türkiye,
Türkiye' bağnşlanduyanz.İnsanla-
nımzm ülkeyle aşk-nefret ilişkisi var;
bu çokgüçlü. Burası kendi içinde çok
cereyanh bir ülke. Devamlı bir rüz-
gâr altındayız. Yöh bulmak \ a da dü-
şüncenin belirmesi için uygun bir ze-
min yok, düşünceler sürekli değişi-
yor. Bunun adıda 'dinamık Türkiye'
oluyor."
Uluç, ülkenin bu değişkenliği için-
de çareyi, kendi bireyselliğinde bu-
luyor.
Devamlı dışanda iş yapmaya gay-
ret ediyor. Bunun çok zahmetli oldu-
ğunu söylüyor, ama geçen zamanla
yurtdışında kazanılan tecrübenin
özellikle de galerilerde özgünlük ve
bireyselliğe verilen önemi vurgulu-
yor: "Elinizefirçanızıalıpdolaşamaz-
sınızvoksa!"
Paul Meyer, Eric Le Sage ve Emmanuel Pahud bu akşamki resitalde özel bir repertuvar sunacak
Uç Fransız \irtüöz bir arada
SERHANYTDtĞ
Oç ünlü Fransız virtüöz bu akşam
İş Sanat Kültür Merkezi'nde verile-
cek bir özel konser için bir araya ge-
liyor. Klasik müzikte. günümüzün
en ünlü klarnetçilerinden biri olan
Paul Meyer, Romantik dönem yo-
rumlanyla tanman piyanıst Eric Le
Sage ve iki hafta önce Berlin Filar-
moni Orkestrası'yla Aya Irini'de
özel bir konser veren flütçü Emma-
nuel Pahud. "All Stars Oda MÜHğT
başlıkh resitalde klasik ve modern
repertuvardan eserler seslendire-
cekler.
Konserin ilginç yanı, Paul Meyer
ve Eric Le Sage'ın birkaç yıl önce
piyanist Hüseyin Sermet'in daveti
üzerine çıktıklan bir Ege yolculu-
ğunda filizlenen "Türkiye'de oda
müziğini canlandıralım?" fikrinin
devamı olması. lzmir'den Antal-
ya'ya karayoluyla yapılan bu yolcu-
luğun sonucunda üç müzikçi antik
kentlerde bir dizi konser vermeye,
bu konserleri gelenekselleştirmeye
karar vermişti. Oda müziği repertu-
vannı içeren ve tamamen akustik
koşullarda yapıldığı için klasik mü-
Meyer, Sage ve Pahud'un bu akşam vereceği konser "Türkiye'de oda muziğini
zik çevrelerinde ilgi çeken Amfor
Festivali iki kez düzenlendikten son-
ra 17 Ağustos depremi nedeniyle
askıya alındı. Kültür Bakanlığı'nın
da beklenen desteği sağlamaması
üzerine Türkiye'nin tanıtımında
önemli bir katkısı olabılecek bu pro-
je unutulmaya terk edildi.
Birer oda müziği misyoneri gibi
çalışan, Güney Fransa'da her yıl bu
türün meraklılarını buluşturan bir
festival düzenleyen Meyer ile Le
Sage konservatuvar yıllanndan be-
ri arkadaş. 20 yıllık iki dostun bir-
likte kaydettikleri albümler Fran-
sa'da birçok ödül kazandı. 10 yıl
önce aralarına Berlin Filarmoni
Orkestrasf nın genç yıldızı flütçü
Emmanuel Pahud katıldı. Pa-
hud'un Le Sage eşliğınde kaydet-
tiği albümler genç sanatçıya Di-
aposon d'Or Ödülü'nü getirdi.
nasıl canlandıraJım?" fikrinin devanu.
Bugüne kadar genellikle ikili çahş-
malar yapan üç ünlü sanatçı, Türki-
ye'deki dostlannın ricası üzerine ilk
kez üçlü bir konser veriyor. Flüt, klar-
net ve piyano için yazılan eserlerin
sınırlı olması nedeniyle resitalde özel
bir repertuvar sunulacak. Meyer. Pa-
hud ve Le Sage, Fransız bestecılerin
eserlerinden 1920'lerin caz parçala-
nna uzanan bu ilginç repertuvan
sürprizlerle de süsleyecekler.
Bülent Şangar'dan üç yurtdışı sergisiKültür Servisi - Bülent Şangar Milano'da
'La Fabrica del Vapore'de Roberto
Pinto'nun küratörlüğünde gerçekleşen
'Kısa Öyküler' başlıkh sergide bir video
çalışmasıyla yer aldı. Sergide Şangar . •
dışında Türkiye 'den Sener Ozmen ve
Serkan Özkaya da yapıtlanyla yer aldılar.
27 Nisan'da sona eren sergiye Vasıf Kortun,
Anne Pasternak, Eugenio Valdes ve Apinan
Poshyanan da danışmanlık yaptılar.
Amsterdam Çağdaş Sanatlar Merkezi De
Appel'deki sergiyi ise Hilde de Brujin,
Barbara Clausen, Dominique Fontaine,
Ihna Koralova, Livia Paldi ve Nuno
Sacramento birlikte hazırladılar. Genç
küratörlerin düzenlediği 'In The Meantime'
(Bu Arada) başhğını taşıyan sergi 27
Mayıs'a kadar izlenecek. Sergiye Livia
Paldi'nin daveti ile katılan Bülent Şangar,
Milano'da da sergılediği. geçen sonbahar
ilk kez Viyana Kunsthalle'de gösterdiği
'Fragile' isimli video çahşmasını sundu.
Bülent Şangar'ın Nevv York Harlem'deki
sergisi ise 8 Nisan'da 'The Project'
Galerisi'nde açıldı. 6 Mayıs'a dek süren
kişisel sergisinde sanatçı, önceki yıllarda
gerçekleştirdiği fotoğraflannı gösterdi.
Frieze gibi çağdaş sanat dergilerinde
yazılan da yayımlanan galerici Haye'in
Harlem'deki bu yeni galerisi,
Nevv York sanat ortamına
alternatif bir mekân oluşturuyor. 'Unötfed', 1997-99
Klasikten caza
' Klasik eserlerin yanı sıra içinde mü-
zikal şakalar banndıran çağdaş eserler.
düzenkmekr de çauyor musunuz?
SAGE - 1920'lerden caz parçaları,
Fransız bestecilerin eserleri ve klasik re-
pertuvan birlikte çalıyoruz. Fransız bes-
tecilerin eserlerindeki derin ifade gücü-
nü görmek insanlan etkiliyor. Bizim de
sıradan birer insan olduğumuzu, yaptı-
ğımız işle duygusal bağımızı hissedi-
yoriar, esprilerimizi görüyorlar.
- Senfoni orkestralannın pop vc rock
gruplanyla çaldığı, gençlerin drum'n
bass, hip^hop diniediğj, elektronik çalgı-
lann Stradivariusyapımı çalgılann tım-
smı bBe taklit ettiği bir çağda oda müa-
ginin misyonerisiniz. Size bir genç sorsa,
'Neden oda müziği dinlemek lazım, din-
! lemesemnekavbederün*diye,nederdi-
niz?
SAGE - Meyer, Pabud'la birlikte ya-
pıyoruz bu işi. Ben lideri değilim gru-
bun. Besteciler en kişisel, en içten, en
derin hislerini oda müziği formunda
eserlerinde yansıtır. Bu müziği dinler-
ken bestecinin iç dünyasının dennlikle-
rine ulaşabilirsiniz. Romantik dönem o-
da muziğini, opera ya da orkestral eser-
lerle karşılaştırdığınızda bu farkı açık
şekilde görebilirsinız. Besteciler orkest-
ral çahşmalannda yer veremedikleri dü-
şünceleri bu tür eserlerinde işler, gün ışt-
ğına çıkanrlar. Dolayısıyla anlatım açı-
smdan daha güçlüdür.
-EJirdt'VTrtüöatedentümçıplaklıgn-
laorta>^çıkmasıvargaliba,sözüedilme-
si gereken.
SAGE - Doğru, oda müziği yapıyor-
san büyük riske giriyorsun demektir.
Birhkte çaldığın insanlan çok iyi izle-
mek, dinlemek, karşüık vermek zorun-
dasın. Her an yaratıcı iletişimi korumak,
hızh çalışan bir bilgisayar gibi olmak
gerekir.
- Bu akşamki konserin repertuvannı
nasıl olusturdunuz?
SAGE - Klarnet, piyano ve fiüt üçlü-
sü için çok az besteci eser yazmış, dola-
yısıyla seçenekler sınırlı. Çok ünlü bes-
tecilerin eserlerinin yanı sıra bilinme-
yen bestecilerin de eserlerini aldık reper-
tuvara. Simon, Moris Emmanuel pekbi-
linen besteciler değil. Dinleyiciler bu
bestecileri ve eserlerini keşfedecek.
Sekban'dan Denize Övgü'
• Küttür Servisi - Hümanizmi, insanla birlikte
doğanın korumasmı da içine alan bir kavram
olarak değerlendiren ve bunu tuvaline yansıtan,
figür resminin önemli isimlerinden Nedret
Sekban'ın yeni sergisi Evin Sanat Galerisi'nde
açıldı. Sekban. Demiryolu lşçileri, Kurtuluş
Savaşı Destanı, Fmdıklı Parkı. Balıkçılar ve
Ortadakiler adlı sergilerinden sonra bu
sergisinde deniz temasını işliyor. Denizin,
insanın yaşamda ne kadar bıçak sırtı bir
durumda olduğunu gösterdiğine inanan Sekban,
resimlerinde ağırlıklı olarak dalgah deniz
temasını işliyor.
Amatör tiyatrolar Denizli'de
• Küttür Senisi - Denizli Beledıyesi ile
TOBAV'ın (Devlet Tıyatrolan Opera ve Balesi
Çalışanlan Vakfı) bu yıl 17.sinı düzenlediği
'Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali' 18
Mayıs'a dek sürecek. Festivalde bu yıl, lspanya.
Litvanya, Rusya, Bulgaristan, Bangladeş.
K. K.T.C, Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi,
Bursa Kültür Sanat Vakfı Tiyatro Topluluğu.
Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu, Erciyes
Üniversitesi Tiyatro Topluluğu. Ankara Özgür
Tiyatro ve Denizli Belediyesi Şehir Tiyatrosu
yer alıyor. Festival kapsamında, tiyatronun
içinde bulunduğu sorunlar, yerel yönetimlerin
tiyatroya bakışı, tiyatrolarda örgütlenme
konulannda seminerler düzenlenerek çözüm
yollan aranacak. Tiyatroyu tanıtmak amacıyla
her sabah saat 10.30'da lise öğrencileri için
Çatal Çeşme Oda Tiyatrosu'nda oyunlar
sahneye konulacak.
üzunep'in kitabı İngiltere'de
• Kültür Senisi - Milet Publishing, Buket
Uzuner'in öykülerinden oluşan A Cup Of
Turkish Coffee (Bir Fincan Türk Kahvesi) adlı
seçkiyi bu ay yayımlıyor. Pelin Anner'in
fngilizceye çevirdiği kitapta, 'fstanbul'u
Sevmezse Gönül Aşkı Ne Anlar', 'Ikizlerden
Biri', 'lspanya Sınınndaki Gizemli Yolcu',
'Güneş Yiyen Çingene'. 'Bir Erkeğin
Dayanılmaz Bilinçaltı Tutkusu' adlı öyküleri
yer alıyor. Milet Publishing, aynca Aziz Nesin,
Rıfat llgaz. Füruzan'ın da aralannda bulunduğu
yazarlann kitaplannı tngiltere'de yayımlayacak.
Mahnsteen Türkiye'de
• ANKARA(AA) - Gıtar sihirbazı Yngvvie
Johann Malmsteen, 19-20 Mayıs tarihlerınde
Türk dinleyicileri ile buluşacak. Atlantis Müzik
& RTN Promotions organizasyonu tarafindan
düzenlenen konserler, 19 Mayıs'ta Ankara
Saklıkent Konser Salonu'nda. 20 Mayıs'ta ise
tstanbul Cemıl Topuzlu Açık Hava
Tiyatrosu'nda gerçekleşecek. Klasik müzikle
rock muziğini aynı potada entme başansını
gösteren tsveçli gıtarist. 14 altm plak, 6 platin
plak ve dünyanın dört bir yanındaki gitar
dergilennden aldığı 50'den fazla ödüle de sahıp.
Tiyatro Anadolu turnede
• Kültür Servisi -
Anadolu
Üniversitesi
Tiyatro Topluluğu,
Istanbul, Konya ve
Antakya'da seyirci
ile buluşuyor.
Türkiye'nin ilk
profesyonel
üniversite
tiyatrosu Tiyatro
Anadolu,
'Gözlerimi
Kapanm Vazifemi
Yapanm' adlı oyunla Istanbullu seyircilerin
karşısında olacak Topluluk, Haldun Taner'in
yazdığı, Murat Karasu'nun yönettiği oyunu
17 Mayıs saat 20.00'de Istanbul Kültür
Üniversitesi'nde, 18 Mayıs saat 14.00'te
Boğaziçi Üniversitesi'nde oynayacak ve
tstanbul turnesinin ardından Konya ve
Antakya'ya gidecek. 'Zamazıngo' adlı oyunu 2-
3 Haziran günlerinde Konya'da sergileyecek
olan Tiyatro Anadolu, 16 ve 17 Haziran'da
Gözlerimi Kapanm Vazifemi Yapanm'la
Antakya'da izleyıci ile buluşacak.
Hmtli yazar Narayan öldü
• YENİ DELHİ (AA) - Hıntli yazar
Rasipuram Krishnasvvamı Narayan, kalp
rahatsızlığı nedeniyle kaldınldığı hastanede
öldü. 95 yaşında yaşamını yitiren Narayan,
öğretmenlik ile gazeteciliğin ardından yazarlığa
başladı. Toplam 34 romana imza atan yazann
'Svvami ve Arkadaşlan' ve 'Rehber' adlı
romanlan Türkçeye de çevrilmişti.
BUGUN
• İŞ SANAT'ta saat 19.30'da All Star Oda
Müziği konseri izlenebilir. (316 00 00)
• MUDO MAÇKA SANAT GALERİSİ'nde
saat 17.00'de Ayşe Erkmen'in video
çalışmalanmn yer aldığı serginin açılışı
gerçekleştirilecek. (240 80 23)
• KADIKÖY HALDUN TANER
SAHNESİ'nde 17. Gençlik Günleri
kapsamında saat 14.00'te 'Duygusal Zekâ'
üzerine bir söyleşi yapılacak. (246 06 28)
• İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ nde saat
19.00 da Murat Berk, Ahmet Altmel ve Serra
Tavşanh'nın konseri izlenebilir. (292 06 55)