Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15MAYIS2001 SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ StRMEN
Kosova Çıkmazında Türk
Kayıtları Başlıyor
- Bizim Türkçe söylemek hakkımız yok bura-
da.
Bunlan söyleyen Elife'nin dişlerinin çoğu dö-
külmüş, kalan çürükler de yuvalannda adeta bü-
züşmüş. Yaşı benden büyük gösteriyor. Belki
de on yıl daha gençtir de, çileden bu hale gel-
miştir, kimbilir?..
- Biz kaç yüz senedir buradayız. Ama onlar
Türk yok diyorlar.
Onlar dediği Arnavutlar. Sonunda noktayı ko-
yuyor Elife:
- Bize arka çıkın, ya savunun ya alın!
Kosova Türk'ii dertli. Kosova olaylanndan za-
rarlı çıktıkları da kesin.
Dert yalnızca kötü olan ekonomik koşullardan
doğmuyor. Aynı zamanda, varlıklannın Arnavut-
lar tarafından yadsınması, 1974 Anayasası ile
kazanılmış haklarının yitirilmesi de üzüyor onla-
n.
Kosova'da, belli başlı yerleşim merkezleri Priş-
tine, Prizren ve Mitroviça olmak üzere 1991 sa-
yımının resmi sonuçlanna göre 10 bin 383 Türk
yaşıyor.
1953 yılında bu resmi rakam, 34 bin 583 idi.
Ancak, 1991 sayımını Arnavutlar boykot ettik-
lerinden, rakamlar gerçegi yansıtmıyor.
Belgrad Büyükelçiliğimiz, araştırmaları sonu-
cunda bölgede soydaş sayısının 40 bin - 60 bin
olduğunu, Türkçe konuşanların ise 200 bin - 250
bine ulaştığını ileri sürüyor.
• • •
Evet, Kosova'da Türkçe konuşan sayısı Türk-
lerden fazla.... Arnavutlann önemli bir bölümü de
Türkçe konuşuyor. Bölgede en fazla izlenen ise
Türkiye TV'leri. Binalardaki çanak anten bollu-
ğu, bir yabancının ilk dikkatini çeken husus olu-
yor.
Ama bu olgu Arnavutlar'ın Türk varlığını yad-
sımaya iten etkenlerden biri olarak kullanılıyor.
Onlar Türkleri de Arnavut sayıyorlar.
Kosova'da, önce bağımsız devleti, ardından
da büyük Arnavutluk hayalini gerçekleştirmeyi
öngörenler, Türklere, Trto'nun Yugoslavya Fede-
ral Cumhuriyeti'nin tanıdığı kazanılmış haklan
da reddediyorlar.
Kosova'daki belli başlı Arnavut Partileri'nden
biri olan PDK'nın lideri ve Rugova'ya göre daha
radikal olan Haşim Taçi, her şeyi açıkça söylü-
yor:
- Kosova'nın bağımsızlığı için savaştık, ba-
ğımsızlığı kazanacağız.
1974 Anayasası'nda Kosova'nın resmi dilleri
arasında sayılan Türkçe de son gelişmeler üze-
rine ve Arnavutlann baskısıyla artık bu konumu-
nu yitirmiş durumda.
Kanlı olaylarsırasında. okulunu korumuşolan
öğretmen Abdullah Çankçının, binanın üstü-
ne, Kamus-ı Türki'nin yazan Arnavut asıllı Os-
manlı aydını ve Ali Sami Yen'in babası Şem-
seddin Sami'nin adınatabela konması girişimi-
ni, "Böyle bir şey yaparsanız sizi koruyamayız
haaa!" gözdağıyla engellemişler Arnavutlar.
Çünkü onlar için Şemseddin Sami yok, Sami
Frasheri var.
•••
Türkler geleceklerinden kaygılı. Baskı altında
fazla ses çıkarma imkânlan da yok. Kosova'da-
ki iç savaşa son veren 23 Şubat 1999 Rambo-
uillet Anlaşması'nda önceleri gönmezden geli-
nen, sonra da Dışişleri'nin büyük çabalanyla ad-
lan lütfen geçirilen Türklere, şu anda çok sınırlı
dil haklan, Türkçe'yi resmi dil kabul etmeksizin
veriliyor.
Birleşmiş MilletlerGeçici Yönetimi'nin Fransız
Kouchner'den sonraki şimdiki Başkanı Dani-
marka Savunma Bakanı Hans Haakerup, Dı-
şişleri Bakanı Ismail Cem ile müzakeresi son-
rasında yaptığı açıklamada, Türkçe'nin resmi dil
olmadığını açıkladı.
Türklerin kazandıklan küçük ayncalıklardan
biri de Türkçe nüfus yazımı. Hiç değilse artık
kimlik belgeleri, aynı zamanda Türkçe olacak.
Işte o kayıtlar bugün başlıyor ve iki ay süre-
cek.
Kısacası, Sırp şovenizmi ile kana ve ateşe bo-
ğulan Kosova'da kalıcı ve herkes için adil ban-
şın önünde, dün kurbanken bugün cellada dö-
nüşenlerin şovenizmi var.
Bakanlar Kurulu sel'i görüştü
Afetler Derviş'ten
izinalacak " •
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- Bakanlar
Kurulu'nda, Hatay ve
Osmaniye'nin Kadirli
ilçesindeki sel hasan
için yardım gündeme
gelirken Devlet Bakanı
Kemal Derviş. bu yön-
deki istemlere "Bütçe-
de böyle bir ödenek
yok" yanıtını verdi.
Başbakan Bûlent Ece-
vit, bakanlan uyararak
hükümet içerisindeki
sorunlann dışanya
yansıtılmaması gerek-
tiğini savundu.
Bakanlar Kuru-
lu'nun dünkü toplantı-
sında, Hatay ve Osma-
niye'nin Kadirli ilçe-
sindeki sel felaketi de-
ğerlendirildi. Bölgede
incelemeler yapan Ta-
rım ve Köyişleri Baka-
nı Hüsnü Yusuf Gö-
kalp, devlet bakanlan
Mustafa Yılmaz ile
Rüştii Kânm Yficelen
toplantida bilgi verdi.
Bakanlar, bölgedeki
esnaf, çiftçi ve diğer
yurttaşlara yardım için
elektrik faturalannın
ödenmesinde, vergiler-
de ve Halk Bankası'na
olan kredilerde kolay-
lık sağlanmasını istedi-
ler. Devlet Bakanı Der-
viş, bu istemlerden ba-
zılannm görev zaran
doğuracağı gerekçesiy-
le uyanda bulundu.
Derviş, "Bütçede böyle
bir ödenek yok, böyle
bir karşıhk yok" dedı.
Bunun üzerine ilgili
bakanlann, bölgeye
yardım isteminde bulu-
nan bakanlann Derviş
ile görüşmeleri karar-
laştınldı.
Sema Pişkinsüt, hizip değil demokrasinin önünün açılması hareketini başlattığmı söyledi
DSP'de akbabalarvarÖZCAN ÖZGÜR
Sema Pişkinsüt
MUĞLA- DSPnin son ku-
rultayında genel başkan adayı
olan Aydın Milletvekili Sema
Pişkinsüt. kendisinin genel
başkanlık değil, demokrasi
mücadelesi verdiğini belirte-
rek "Partimizde akbabalar
var. Ben onlar gibi değüim. As-
lana karşı aslanlar gibi savaş-
nm" dedi.
DSP Aydın Milletvekili Se-
ma Pişkinsüt, Selüloz-tş Sen-
dikası Dalaman Şubesi yöne-
ticileri ile yediği yemekte so-
rulan yanıtlarken DSP'de par-
ti içi demokrasinin bulunmadı-
ğını belirtti ve şunlan söyledi:
"Ben kurultayda kazanmak
üzere aday oldum. Anadohı ge-
zilerimde partimMn tabanın-
dan rozetle gezemedikleri ser-
zenişlerini aldım. Seçmenimiz,
paıiimizin demokratik ve sol
olmasını isthor. Ben bu anlam-
da sessiz çoğunhığun sesi ola-
rak aday oldum. Parti içi de-
mokrasi delege tespiti ile ol-
maz, Kuşkunun hâkim okhığu
değil, güvenin hâkim olduğu
bir parti ve kongre olmah. Biz
hizip değiliz. Hizip olmak ayn-
dır, farkh düşüncedeolmak ay-
ndır. Bizim yaptığımız demok-
rasinin önünün açılması, ild-
yüzlü politikacılığın sona er-
mesi mücaddesidir."
Parti içi demokrasi mücade-
lesinde yalnız bırakıldığını
söyleyen Pişkinsüt, "Konuş-
mamın engelkndiği kurultay-
da bir lçişleri Bakanı, bir Ada-
let Bakanı müdahalede bulu-
nabilirdi. Müdahale etseler,
bakanhklanndan olmayacak-
lan gibi daha da yücelecelder-
di" görüşünü savundu.
Pişkinsüt sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Sayın Ecevit'in ardından
partiye nasıl sahip olacaklan-
nın hesaplanm yapanlar var.
tki-üç Idşi yan yana geldikle-
rinde her şeyi söylüyorlar, ama
halkın önüne çıkm söylemiyor-
lar. Partimizde akbabalar var.
Ben onlar gibi değüim. Aslana
karşı aslanlar gibi savaşüm. Bu
isyanı başlatmanın onurunu
yaşryorum. Kurşun asker, kul
olmadım. Parti tüzüğünde lo-
yunı sağlayan maddeler var.
Bunlann değişmesi gerekiyon?
Pişkinsüt, Türkiye'nin 20
y*ldır iyi yönetilmediğini vur-
gulayarak "Halkı konıyamı-
yoruz" dedi. "Yurtdışından
niye daha önce ekonomist ge-
tirmediniz de o krizleri yaşat-
tınız" diye soran Pişkinsüt
şöyle konuştu:
"Içinde halk olmayan 'u-
lusal program' uyguluyoruz.
Ülkede 100 senedir esnaf
yürümemişti. Sonbaharda
çiftçiler yürüyecek ve biz hâlâ
uyanamıyoruz. Biz halkın
vekilleri değiliz. Hiçbir parti
sözünü tutmadL*
Fazilet Partisi
Kapotmıı
davasındcı
sona
gelimü
ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - FP'nin kapatılma-
sı istemiyle açılan davada,
milletvekili Mustafa Kama-
lak, partisi adına bugün Ana-
yasa Mahkemesi'nde sözlü
savunma yapacak. Geçen
hafta Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kanadoğ-
hı'nu dinleyen heyetin gerek
görmesi durumunda davanın
raportörü Mehmet Turhan,
ek iddianameye ilişkin ek ra-
por hazırlayacak. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Musta-
fa Bumin'in belirleyeceği
günde heyet, davayı esastan
karara bağlamak için topla-
nacak.
"Laildik karşıü eyksnterin
odağı"\e-kapanlanRP'nin
devanu olduğu'' gerekçesiy-
le FP'nin kapatılması iste-
miyle açılan davada sona
yaklaşıldı.
Söziü savunma
Yargıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Kanadoğlu, geçen
hafta mahkemeye sözlü açık-
lamalarda bulundu. FP'nin
hukukçu milletvekilleri Şe-
ref Malkoç, Cemfl Çiçek,
Mehmet AH Şahin ve Kama-
lak'tan oluşan komisyon, sa-
vunma için çalışma yaptı.
Hukukçu milletvekilleriyle
birlikte Anayasa Mahkeme-
si'ne gidecek olan Kamalak,
sözlü savunma yapacak.
Başsavcının sözlü açıkla-
malannı, FP'nin savunması-
nı dinleyecek olan heyet ge-
rek görürse, Kanadoğlu'nun
hazırladığı ek iddianameye
ilişkin ek rapor hazırlayacak.
Bu sürecin tamamlanması-
nın ardından Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Mustafa Bu-
min'in belirleyeceği günde
heyet, davayı esastan karara
bağlamak üzere toplanacak.
Malki cinayeti davası
Tefeci Nesim Malki'nin 6 yü önce öJdürülmesh-
le ilgili aralannda çete lideri Erol Evcil'in de bu-
lunduğu 14 sanığın \argılanmasına devam edildi.
tstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşmaya. rutuklu
sanıklar Erol Evcü, BorhaneföfıTurkeş. Şükrü El-
verdi, Mücahit Çakal Emin Mengi \e tutuksuz
yargılanan Ömer Eker kahldı. Oturumda. bir sü-
re önce ortaya çıkıp cinayeti Oğuz Işıkh ve Emin
Mengi ile birlikte tşlediklerini iddia eden Mücahit
Çakal. "Susma hakkınT kuDanırken, Emin Men-
gi ise Malki\i Çakal ve Işıkh'mn öktürdüğünü
söyledi Malki'yi öldürmekve "Çete ohışturmak"
sucundan yargılanan Burhanettin Türkeş de ya-
kalandığında sorgusunu yapan ve şimdi tstanbul
DGM Başsavcılığı görevini yürüten Aykut Cengiz
Engin'in kendisine cinayeti üstlendiği takdirde
itirafçılık yasasından yararlandıracağmı söy-
lediğini iddia etti. (Fotoğraf: ECEVİT KILIÇ)
'Herkesten şüphelenilerek yaşanmaz'
Öğrencüerin sorulan
DemireVisinitiendirdi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eski Cum-
hurbaşkanı SükymanDe-
mireL şüpheli biriyle yap-
tığı telefon konuşmasının
dinlenmesiyle ilgili ola-
rak, "Böyle ülke idaresi
ohnaz. Benim ya da baş-
ka birinin telefonunun
dinlenmiş ounası aym
ayıp. Herkesten şüphete-
nirseniz ülke>i yaşanmaz
hale getirirsiniz" dedi.
Demirel, Gazi Üniver-
sitesi'nde verdiği konfe-
ransta gençlerin sorulan
karşısında zaman zaman
sinirlendi. Demirel, "Ye-
ğeni Murat Demirel ve
işadamı Cavit Çağlar'ın
sahibi bulunduklan ban-
kalann içini boşaKoldan
kktiasnia tutuklu bulun-
duğu" anımsatılarak gö-
rüşlerinin sorulması üze-
rine şunlan söyledi: "Bu-
nu yazan zan âüniz, aca-
ba hâkim misbıiz? Böyle
iddialar var. bu adamlar
da > argının elinde. hapis-
hanede. Boşaltmışlarsa,
ABD'li Vietnam Gazisi Greg Paton, Vicdani Retçiler Günü'nde Türkiye'de
Dünya bugün şiddete hayır diyor
ÖZLEMGÜVEMLİ/
GÖZDEAKGÜNGÖR
Yaşamuı her alanına sızan
örgütlenmiş şiddete direnen sa-
vaş karşıtlannın bugün kutla-
yacağı "Dünya Vicdani Retçi-
ler Günü" dolayısıyla ABD'li
Vietnam Gazisi Greg Paton.
çeşitli etkinliklere katılmak
üzere Türkiye'ye gelecek. Pa-
ton, lstanbul ve Izmir'de anti-
militarizm, vicdani ret ve sa-
vaş karşıtlığının tartışılacağı
söyleşilere katılacak.
Dünya Vicdani Retçiler Gü-
nü'nde Toplumsal Araştırma-
lar Vakfı'nda savaş karşıtlannı
bir araya getirecek olan lstan-
bul Antimilitarist Inisiyatifi,
"Savaşın tnsan Kaynaklaruu
Kurutun" adlı belgesel fılmin
gösteriminin ardından Viet-
nam gazisi Paton'ın katılacağı
bir söyleşı düzenliyor. Paton,
17 Mayıs'ta da Izmir Iletişim
Kitabevi'nde "Savaş veBanş"
adlı söyleşiye katılacak.
Vicdani Retçiler, ortaçağdan
beri değişik nedenlerle emir
kullanmayı, askerlik yapmayı
ve vergi vermeyi reddeden
"quaker" tarikatı ile devam et-
ti. 20. yüzyılda ilk kitlesel çı-
kış, 1. Dünya Savaşı sırasında
Ingiltere'degerçekleşti. Savaşa
çağnlan binlerce insan, savaşa
katılmayı reddetti ve 3 bin kişi
• Vicdani Retçiler, ortaçağdan beri değişik
nedenlerle emir alıp-vermeyi, şiddet lcullanmayı ve
şiddet kullanmayı öğrenmeyi reddediyorlar.
alıp-vermeyi, şiddet kullanma-
yı ve şiddet kullanmayı öğren-
meyi reddediyorlar. Vicdani
retçiler, tarih sahnesine Al.-
manya'daki "Wiedetaufer" ta-
rikatı ile adım attı. Vicdani ret-
çilik. 18. yüzyılda Ingiltere'de,
dini inançlan nedeniyle şiddet
hapse atıldı. Bu çıkıştan sotıra
1921 yılında Ingiliz retçilerin
önemli bir bölümü tarafından
Uluslararası Savaş Karşıtlan
(WRI) kuruldu. Vicdani ret ha-
reketi, 1968 ve sonrasında bü-
tün Avrupa'yı sardı. Avrupa
devletleri, vicdani ret hakkını
1970'lerin ortasından başlaya-
rak tammaya başladılar.
Türkiye'nin ilk Vicdani Ret-
çileri Tavfün Gönül ve Vedat
Zencir oldu. 1990 yılında as-
kerliği reddettiklerini duyurdu-
lar. 1992"de Izmir'de Savaş
Karşıtlan Demeği kuruldu. 10-
17 Temmuz 1993 yılında 8.
Uluslararası Vicdani Retçiler
Toplantısı, Türkiye'de yapıldı.
Aynı yıl içinde fctanbul Savaş
Karşıtlan Demeği de kuruldu.
Türkiye'de vicdani ret hakkı-
run tanınmasına ilişkin girişim-
ler başanya ulaşmazken bu
hak, Yunanistan hariç tüm Av-
nıpa Birliği ülkelerinde tanını-
yor. Vicdani Retçiler, Türki-
ye'de de bazı siyasi partilerin
ve sivil toplum örgütlerinin
desteğini alıyor.
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislarQyahoo.com
Faruk Bildirici'nin "Teleku-
laklar Ülkesi" kitabında insanın
havsalasını zorlayacak dinleme
olaylan vardı. O kitabı okuyun-
ca, "Bunlar hepimizi istedikleh
gibi dinliyortar" kanısına vanr-
dınız. Ancak, son günterde gün-
celleşen ve yeni dinleme skan-
dallanyla ortaya çıkan tabloya
bakınca, "Bildirici az bile yaz-
mış" demek mümkün. Olayın
güncel olan bir yönü var Savcı
Talat Şalk'ta düğümlenen ve
yasalan aşan bir durum söz ko-
nusu. Belli ki devlet güvenlik
mahkemeleriyle geliştirilen yeni
uygulamalar, Türkiye'nin iyice
bir batağa sürüklendiğini gözler
önüne seriyor.
Tartışmaya devlet güvenlik
mahkemelerinden (DGM) baş-
lamak gerekiyor. Bu mahkeme-
ler, olağanüstü mahkemeler. Bu
mahkemelerin niteliği, siyasi
amaçlı mahkemeler olması. 12
Eylül yönetimi tarafından muha-
lifleri "derdest edip susturmak"
amacıyla geliştirilen bu mahke-
meler, uzun zamandır siyasi
muhalifleri olağanüstü koşullar-
da yargılamak dışında bir işlev
yerine getirmedi. DGM'lerin ver-
diği kararlann çoğu Avrupa In-
Şu Telefon Dinleme Işi
san Haklan Mahkemesi'nde,
Türkiye'nin imzaladığı uluslara-
rası sözleşmelere, hukukun te-
mel ilkelerine ayktn bulundu. Bu
kararlar nedeniyle Türkiye, mil-
yonlarca dolarlık tazminata
mahkûm edildi.
DGM savcılıkları da bu mah-
kemelerin bir uzantısıydı. Tutuk-
lama ve sorgulamalarda birçok
kez insan haklannın ihlaline ne-
den oldular. Bazı DGM savcıla-
n, hukuk tarihine geçecek skan-
dallann uygulayıcılan olarak
gündeme geldiler.
Ancak, bu mahkemelerin ve
savcılann uygulamaları, bugü-
ne kadar siyasi iktidar sahiple-
rine dokunmadığı için siyasiler
bu rtoktada fazla kıllannı kıpır-
datmadılar. DGM'deki asker
üyenin değiştirilmesi bile Öca-
lan davası nedeniyle Batı'nın
tepkileri sonucu gerçekleştirile-
bildi.
O zaman da söyledik; sorun
asker üyede değil, bu mahke-
melerin yetkileri ve işleyiş biçi-
minde.
Bu mahkemenin dayandığı
kanunlar, hukukun en temel il-
kelerine aykın.
•••
Susurluk'taki kazanın ortaya
çıkardığı çete-devlet ilişkisi, çe-
teler konusunda yeni bir kanun
çıkanlmasına neden oldu. 4422
sayılı bu kanun çıkanlırken kol-
luk kuvvetlerine, DGM savcıla-
nna ve DGM'lere daha da büyük
yetkiler verildi. Dinleme bunlar-
dan sadece birtanesi. Bu kanun
çıkanlırken tıpkı geçmişte oldu-
ğu gibi yurttaşın özel yaşamı, in-
san haklan, hukukun temel ilke-
leri gözden uzak tutuldu. Jan-
darma operasyonlanyla ortaya
çıktı ki bu yasa istenirse siyasi
rakipleri yoketmek için rahatlık-
la kullanılabilir. Jandarmanın çe-
teleri soruşturma yetkisi öylesi-
ne geniş bir hale getirildi ki is-
tendiğinde birileri, "çefe oluş-
turduğa konusunda kuvvetli
şüphe taşıdığı" gerekçesiyle
ağır uygulamalarla yüz yüze ge-
lebilir.
Çetelerle mücadelenin temel
ilkesi şeffaflık olması gerekirken
iş tersine döndü. Bugüne kadar
devletin elindeki olağanüstü
yetkilerle toplum üzerinde ku-
rulan ve çeteleşmeye yol açan
despotik yapı, zayıflatılması ge-
rekirken güçlendirildi. Yurttaş,
devlet karşısında daha da güç-
süz hale getirildi. Çeteler, ancak
demokratik birortamdayenikji-
ye uğratılabilir. Çeteler, ancak
örgütlü bir sivil toplum deneti-
miyle kontrol altına alınabilir.
Bizde ise çeteleri üreten sistem
demokratikleştirilmek yerine,
polisiye tedbirier güçlendirildi.
Jandarma, DGM savcılan,
DGM'ler daha da etkin ve güç-
lü hale getirildi. Buna karşıhk
yurttaşın hakkını arayabileceği,
en küçük bir yol bırakılmadı.
Son dinleme skandallan, jan-
darmanın ve DGM savcılannın
neden olduğu tartışmalı geliş-
meler, bu yapının kaçınılmaz so-
nuçlandır. "Çetelerle mücade-
le" haklı gerekçesi, bir anda
toplumu terörize edecek bir ha-
le dönüştü. Aslında, gelişmeler
hükümetin içindeki siyasi güç-
leri hedef alacak boyutlara ulaş-
masaydı, bunlan belki de ko-
nuşmayacaktık. Zaten sıradan
yurttaşa ve muhalife bunlar yıl-
lardır uygulanıyordu. Şimdi ye-
ni bir gelişmeyle karşı karşrya-
yız. Devlet içindeki iktidar kav-
gası ve hesaplaşma, herkesi
hayrete düşürecek belgelerin
ortaya çıkmasına neden oldu.
Dinlemenin ulaştığı yeni bo-
yutlar, artık bu devlet yapısının
ne duruma geldiğini de gözler
önüne seriyor. Cumhurbaşkanı
dinleniyor. Dinlenmekle kalmı-
yor, kayda alınıyor ve bu kayıt-
lar mahkeme dosyalanna giri-
yor. Bütün bunlar bir DGM sav-
cısının dikkatsizliğiyle açıklana-
bilir mi? Ortada bozuk bir sis-
tem var. Bu bozuk sistem 12 Ey-
lül 1980 darbesinden bu yana
tuğla tuğla inşa edildi. Çeteler-
le mücadele edilmek mi isteni-
yor. I
O zaman bilinen tek yol var;
despotik yapıyı daha da güç-
lendirmek, üzerinde tartışmalar
olan DGM'leri daha da olağa-
nüstü yetkilerle donatmak.
Savcı Talat Şalk'ın neden ol-
duğu skandal, bir kişisel hatayı
değil, sistemin bozukluğunu ka-
nıtlıyor. Gelin bu sistemi tartışa-
lım.
TüridyeCumhuri}eti'nm
adil kanunlan var, adil
hâkimleri var, gerekli ce-
zayı verirler. Bakın ben
bunlardan hiç \ılmam."
Hukuk devletinde
"masumiyet karinesi" il-
kesi bulunduğunu belir-
ten Demirel. "Hukuk it-
ham \apmak için değıTdir,
itham edilen haksız itha-
ma manızsa onu koru-
mak içindir. İtham etmek
ga)etkolay'"dedi.
Mcdan azabı sorusu
Demirel, Türkiye'nin
içinde bulunduğu durum-
dan vicdan azabı çekip
çekmediği yönündeki bir
soruya, "Ben niye çeke-
cekmişim ki. gördüğüm
hizmet için kendim gelip
orurmadım. Halkın önü-
ne çıktını.çatırçatırcn al-
dım. oturdum. Benim dı-
şundald sivasetçiier ben-
den farkh mı? " yanıtını
verdi. Demirel. şu anda
siyasete girmeyi düşün-
mediğini de söyledi.
CHP- lstanbul
Ozdemir
il başkan
adayı
tstanbul Haber
Servisi-CHPBeşik-
taş îlçe Başkanı Ce-
mal Ozdemir. hafta
sonu yapılacak CHP
lstanbul II Kongre-/
si'nde, il başkanlığı-
na aday olduğu^ıu
açıkladı.
Partisinin il n.îer-
kezinde düzenle/iiği
.toplantıyla ada>thğı-
nı açıklayan Öjzde-
mir, CHP öjrgütü-
nün, bu kongrayi ya-
nşmalı hale/ getire-
rek lstdnbul'daki
kongre igeleneğini
sürdünr/ek istediği-
ni ifa<SJe etti. Özde-
'Parti kâ de-
önemse-
t)ye huku-
koruyacağız.
'nin kurumsal-
gençleşti-
kendini
iine katkı
hazırlanı-
idiye konuştu.
PM üyeleri
. Nurettin
ve Neşe
eski il
ından
Nuhoğhı.
(üyükşehir
5İ CHP
tşkanvekili
ıç,CHP
Kurulu
Ak-
Avcılar,
ler, Bay-
Büyük-
y
Grup B
YûkseJ
tt Yönet
Üyesi
polat il
Bahçelie
rampaşa,,..,... Büyü
çekmece,*'^ Esenler,
Küçükçekbfemece. Sul
tanbeyli, JpTuzla. Üs-
küdar ve Z^eytinbur-
nu ilçe balLtşkanlan
kongrede ( ^ H i ' i
destekleyeHeklerini
açıkladılar.