16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Işıkara'mn rekoru • KAYSERİ(AA)-BÜ Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Istanbul ve Ankara dışında bugüne kadar 46 il ve 22 ılçede 200'e yakın konferans verdiğını belirtti. Kayseri Şehir Tiyatrosu'nda yüzlerce öğrenciye konferans veren Işıkara, gelişmiş ülkelerdeki depremlerde çok az can kaybı olmasının eğitimden kaynaklandığını söyledi. Yetkin, Derviş'i İANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı Ibrahim Yetkin, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, hububat alım fıyatlan konusunda değerlendirmelerini eleştirerek "Derviş'e Gölbaşı'nda lOOdönüm yer ve traktör verelim de bakalım bu şartlarda çiftçilik yapabilecek mi?" dedi. Kemal Derviş'i "IMF'den sorumlu bakan" olarak nitelendiren Yetkin, " 15 yıl ABD'de kalıp bu ülkenin tanmını bilemezsin" diye konuştu. KESK cyleme başhyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren, çıkanlmak istenilen kamu çalışanlan sendika yasasının Başbakanlığın yürürlükteki genelgesinden daha geride olduğunu savunarak "Alanlara çıkma startını veriyoruz. Biz bir yasaya karşı değiliz, biz çıkanlmak istenen yasaya karşıyız" dedi. Evren, tüm Türkiye'de yanndan itibaren 'hükümeti ve çıkanlmak istenilen yasayı teşhir edeceklerini' belirtti. 'Örgütlenme Özgürlüğü' • lstanbul Haber Servisi - Istanbul Barosu'nda, Insan Haklan Merkezi'ne bağlı olarak "Ifade ve Örgütlenme Özgürlüğü" çalışma grubu kuruldu. Projenin amacı, düşünce ve ifade örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan ya da ortadan kaldıran yasal ve siyasal mevzuatlan tespit ederek uluslararası hukuk kurallan ile karşılaştınlması, uygulama sonucu ortaya çıkan tablo sonucunda eksik olan yönlerin düzeltilmesine yönelik yapılacak çalışmalar olarak açıklandı. USİAD'dan açıklama ' • tstanbul Haber Servisi - Ulusal Sanayici ve Işadamlan Derneği (USlAD) yaptığı açıklamada, Türkiye'de resmi ve gayri resmi kuruluşların AB bayrağını asmasının ulusal onur ile bağdaşmadığını belirtti. USlAD Başkanı Kemal Özden "Bu bayrağı asanlara sormak gerekir. Bu birlik içinde yokuz. Söz hakkımız yok. Veto hakkımız yok" dedi. Devlet Bakanı Derviş, MHP'li Tanm ve Bayındırlık bakanlanyla yine karşı karşıya Hiikümette \eııikriz Bi SERTAÇEŞ ANKARA-Türk Telekom'un özel- leştirilmesi için yürütülen yasa çalış- malan sırasında hükümetin ikinci bü- yük ortağı MHP ile Devlet Bakanı Ke- mal Derviş arasında yaşanan gergin- liklere önümüzdeki dönemde yenile- rinin eklenmesi bekleniyor. Derviş'in hububat abm fıyatlan nedeniyle Ta- nm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yiısuf Gökalp, sonbaharda gündeme getiril- mesi beklenen Devlet Ihale Yasa Ta- sansı nedeniyle de Bayındırlık ve îs- kân Bakanı Koray Aydın ile anlaşmazlık yaşayabi- leceğine dikkat çekiliyor. Sık sık Derviş ile bu- nalım yaşayan MHP kur- maylan, "Derviş'e iki ay süre verdik. Bunu kendi- si de kabul ediyor. Tem- muz başında enflasyo- nun düşüp düşmediği. programın gidişatı belli ohır" dediler. Telekom özelleştirme- si nedeniyle geçen hafta hükümet içinde yaşanan kritik durumun ardından önümüzdeki dönemde MHP ile Derviş arasında yine bunalım yaşanması bekleniyor. Geçen Ba- kanlar Kurulu toplantı- sında Derviş, MHP'li Tanm ve Köyişlen Ba- kanı Gökalp ile yine kar- şı karşıya geldi. Gökalp, uygulanan program kap- samında buğday taban fiyatının 178 bin 2001i- ra olmasını ve toplam 400 milyon liralık bir alım yapılacağını açık- larken, Derviş buna tep- ki göstererek "Bu büyük bir para, Hazine bu so- rumluluğun alüna gire- mez" diye konuştu. Hububat alım fiyatla- nnın haziran ayına kadar belirlenmesi gerekiyor. Hazine ve Tanm Bakan- lığı uzmanlannın hubu- • Derviş'in hububat alım fiyatlan nedeniyle Tanm ve Köyişleri Bakanı Gökalp, sonbaharda gündeme getirilmesi beklenen Devlet îhale Yasa Tasansı nedeniyle de Bayındırlık ve îskân Bakanı Aydın ile anlaşmazlık yaşayabileceği belirtiliyor. bat fiyatlan ile ilgili ortak çalışma leceği bildirildi. AB'yeuyumkapsa- yapmalanna karşın Gökalp'e çiftçi- mında da çıkanlması düşünülen Iha- lerden yoğun baskı geldiği öğrenildi. le Yasa Tasansı sonbahar dönemine Geçen yılki alım fiyatı nedeniyle bir- bırakıldı. IMF'nin Türkiye'ye vere- çok çiftçinin Gökalp'e yazdığı mek- ceği borcun sonbahar taksitini de tuplarla tepkilerini dile getirdiği kay- Devlet Ihale Yasa Tasansı'nın çıkanl- dedildi. Derviş'in, Bayındırlık ve Is- ması koşuluna bağladığı, Telekom'da kân Bakanı Aydın ile de Devlet Ihale yaşanan bunalımın benzerinin de bu Yasa Tasansf nda bunalım yaşayabi- dönemde Aydın ile yaşanabileceğine dikkat çekildi. Koray Aydın, yerli mü- teahhitlerin zarar göreceği gerekçe- siyle Ihale Yasa Tasansı'ndaki bazı düzenlemelere karşı çıkıyor. Hükü- metteki bunahmlı hava sürerken MHP'li bazı bakanlar, Derviş'e iki ay süre verdiklerini, bu süre sonucunda yeni bir değerlendirmenin kaçınıhnaz olduğunu kaydettiler. MHP kurmay- lan, "Derviş kendisi de söyledi. Enfias- yonun temmuzbaşında nonnaledöne- ceğini açddatfa. Biz de bu sözterine gö- re kendisine 2 ay süreverdik. Temmuz başında her şey belli ohır." diyor. ÇİZMEDEN YUKARI m.kart(« superonline.com.tr MUŞA KART f Arrı&iMiz BU KAf^ARUAR Telekom yönetimine yapılacak atamalarda Kemal Derviş belirleyici olacak Bakan Oksüz'ün yetkfleri kısıldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Telekom'un dün ya- pılan 6. Olağan Genel Kuru- lu'nda, Yönetim Kurulu üye- leri değiştirilmedi. Ancak anasözleşmede yapılan deği- şiklikle Ulaştırma Bakanı'nın kamuya ait paylar adma yöne- tim ve denetim kurulu üyesi olacak adaylan belirleme yet- kisi kaldırıhrken belirlenen adaylann Ulaştırma Baka- nı'nın yalnızca görüşüne su- nulması öngörüldü. Böylece yasayla tam olarak yapılama- yan değişiklik, anasözleşmey- le yürürlüğe sokulmuş oldu. Telekom yönetimine yapıla- cak atamalarda Devlet Baka- nı Kemal Derviş'e bağlı Hazi- ne belirleyici olacak. Cumhurbaşkanı onayına gi- den yeni yasada yapılan deği- şiklikle de Telekom'a profes- yonel yönetici getirmek adına Telekom alaıunda 8yılhk de- neyhn sahibi olma" koşulu kaldınlarak özel sektörden is- tenilen atamalann yapılması- nın yolu açılmıştı. Yapılan anasözleşme değı- şikliği ise yeni bir hukuki tar- tışmayı gündeme getirdi. Ye- ni yasa yürürlüğe girmeden anasözleşme değişikliği ger- çekleştirildiği için mevcut du- rumda bunun uygulanabilme- si için Ulaştırma Bakanı Enis Yapılan ışlem yeni yasa yü- rürlüğe girmeden gerçekleş- tirildiği için Resmi Gazete'de yayımlansa bile önceki huku- ki mevzuatın geçerli olması gerektiği savlandı. Hazine'de dün basına kapa- lı olarak yapılan Telekom • Telekom'un dün yapılan 6. Olağan Genel Kurulu'nda Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün kamuya ait paylar adına yönetim ve denetim kurulu üyesi olacak adaylan belirleme yetkisi kaldınldı. Öksüz'ün onay vermesi gere- kiyor. Ulaştırma Bakanı'nın anasözleşme değişikliğinde onay yetkisini kaldırarak "gö- rüş almaya" indirgeyen yeni yasanın yürürlüğe girmesi beklenip bu değişikliğin Ök- süz'e sunulmaması durumun- da yeni bir hukuki karmaşa yaratılacağına dikkat çekildi. Olağan Genel Kurulu, yakla- şık 1 saat sürdü. Ulaştırma Bakanı'nın görüşü alınacak Toplantıdan sonra Hazi- ne'den yapılan yazılı açıkla- mada, "Gündeme eldenen bir madde ve alınan karar ile şir- ket anasözleşmesinin 8 ve 16. maddelerinde değişiklikyapd- mıştır. Genel kurulda yönetim ve denetime üişkin seçun yapü- mamış olup eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri görev- lerine devam etmektedir* de- nildi. Yapılan değişikliklerle, Ulaştırma Bakanı'nın kamu- ya ait paylann yönetim kuru- lu ve denetim kurulu adayla- nnı belirleme yetkisi kaldın- larak adaylann belirlenip U- laştınna Bakanı'nuı görüşüne sunulması öngörüldü. Üyeler değiştirilmedi Telekom'dan yapılan yazılı açıklamada, genel kuruldan önce istıfa eden Yönetim Ku- rulu üyesi trfan Yıldınm dı- şında, değişmemiş olan yöne- tim ve denetim kurulu üyele- rinin şu isimlerden oluştuğu bildirildi: "tbrahim Hakkı Alptürk, Süleyman Büyükköken,Zafer Tekbudak, Vedat Karaaslan, Sami Narter, ServetYiırtsever, Salih Yümaz, İbrahim San- koç." Yardım sözü Blair'den Ecevü'e destek mektubu ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit'in, destek için Ingiltere Başbakanı Tony Blair'e yazdığı mektuba yanıt geldi. Bla- ir, hükümetin yürüttüğü ekonomik uygulamalan desteklediklerini belirte- rek çabaların siyasi vaat- lerle desteklenmesi duru- munda "istisnai dış yanh- mm" ve IMF ile Dünya Bankası'ndan ek kredi desteğinin hak edileceği- ni bildirdi. Blair, Çeçen teröristlerin tstanburdaki otel eyleminin başanyla sonuçlandınlması nede- niyle Ecevit'i kutladı. Ecevit'in bunalımdan çıkmak için destek ama- cıyla yazdığı mektuplara bir yanıt da Ingiltere Baş- bakanı Blair'dan geldi. Blair mektubunda Ece- vit'e, "Desteğimizden emin otabürsiniz" dedi. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in önlemlerini ve IMF'nin olumlu tepkiyi de memnuniyetle karşıla- dığını belirten Blair, şöy- le dedi: "Para shasasını güven alüna ahnak için açık bir enflasyon amaa ve kamu harcamalannı sürdürülebUir bir temele oturtmak için eylem içe- ren güçhl bir makro-eko- nomik çerçeve, bankacı- hk sektörüne olan sorum- luluğun yeniden oluşru- rulmasmayönelik öniem- ler gibi yaşamsal olacak- Ülkesinin Türkiye'yi reform çabalannda tama- mıyla desteklediğini kay- deden Blair, çabalann güçlü siyasal taahhütle desteklenmesi durumun- da istisnai bir dış yardı- mın ve IMF ile Dünya Bankası'ndan ek kaynak için desteğin hak edildiği- ni savundu. Blair, "Ozel sektörün desteğinin sür- mesi de önem taşıyacaknr. Uluslararası toplumun kararh desteğiyle, yakın- da Türkiye'yi tam ekono- mik gücünü kullanacak yola emin biçimdeçıkara- pağınm ümit ediyorum" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] Ne çok üst kurulumuz oldu farkında mısınız? Hele Kemal Derviş gelip ekonominin (yani şirndilik eko- nominin) yönetimine el koydu- ğundan bu yana tam bir "özerk" üst kurullar patlama- sı yaşıyoruz. Ben bu yazı için hepsini sı- ralamaya, tümünü kâğıda dökmeye çabaladım ve -gali- ba- beceremedim: Bankacılık Düzenlerne ve Denetleme Kurulu (BBDK), Enerji Kurulu, Şeker Kurulu, Telekomünikasyon Kurulu, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTUK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPKn Devlet Denetle- me Kurulu... Daha? Daha var. Var da ben çıkaramıyorum. Aynca son yasal değişiklik- ten sonra Merkez San/cas/'nı da bu özerk kurullara katmak gerek. Siyasal terminolojide böyle- si özerk, siyasal dalgalanma- lardan görece arındırılmış, Kaka Politikacı - Cici Teknokrat atanmış yöneticileri belli bir süre (örneğin beş yıl) görev- den alınamadığı için kendi bil- diği doğrultuda davranabilen, kendi başlanna birer erk (ikti- dar) merkezine dönüşmüş ku- rullann ağırlık kazandığı devlet yönetimine "te/cno/cras/"deni- yor. Bu kurullarda görev alan- lara da "teknokrat". Sözlüğe baktım. Ali Püs- küllüoğlu'nun Türkçe Söz- lük'ünöe umduğumun tersine tumturaklı, oturaklı bir tanım buldum: Teknokrasi: Devlet yöneti- minde ve ekonomide son sö- zün seçimle yönetime gelen siyasetçilerde değil, devletin üst düzey yöneticileriyle işa- damlan ve ekonomi uzmanla- nnda olmasına dayanan siya- sal düzen. Hımmm? Teknokratlar düzeninde son söz kım(ler)de oluyormuş? Bir "hımmmm" daha!.. Püsküllüoğlu'nun sözlüğü kesmedi. Bir de Almanların ünlü Meyer Lexikon'una ba- kayım dedım. Ondaki tanım da aşağı yukan aynı. Ama bir iki minik ayrımcık eklenerek. Teknokrasi: ABD kökenli bir ekonomi-politik akımı. Tüm toplumsal hedeflere u- laşmada teknik, işlevsel, ger- çekçi, etkili (effektive) ve akıl- cı (rational) yöntem ve uygu- lamalan temel alan ve çoğu kez insan öğesini ihmal eden siyasal erk. Nasıl? "...İnsan öğesini çoğu kez ihmal eden bir erk (iktidar) bi- çimi." Meyer Lexikon'da "Teknok- rasi" için ikinci bir anlam pa- rantezi açılmış. Şöyle diyor: "Teknokrasinin bilimsel tek- nik ölçütleri, demokratik ira- denin ve siyasal karar süreç- lerinin alanını daraltır..." Şimdi gelin bu "sözlük ta- nımlan"n\ bir de Kemal Der- viş'in son haftalarda ditine persenk olan "Ekonomiyle si- yasetin bu kadar iç içe geç- mesini önlemek lazım" cüm- lelerini anımsayarak bir kez daha okuyun. Ne dersiniz? ' • • • Siyasetin çürümüşlüğü yu- karıda sergilemeye çabaladı- ğımız tablonun algılanmasını zorlaştınyor, önemini silikleşti- riyor, sakıncalannın görmez- den gelinmesine yol açıyor. Tamam, politikacılardarka- falı. Politikacılar çapsız. Politi- kacılar çağın çoook gerisinde. Politikacılann içinde yolsuzlu- ğa, yasadışı işlere batmışlann sayısı ürkütücü boyutlarda. Politikacılar çözüm üretme- den, önerilen çözümlere itiraz ederek kör bir zaman kazan- ma ya da gününü gün etme uğraşı içinde. Politikacılar dar kişisel ve siyasal çıkarlar uğ- runa ülke kaynaklarını çarçur ediyor, devleti batma noktala- nna sürüklüyor. lyi. Tamam. Doğru. Ama bu çürümenin çaresi, erk'i politik partilerden alıp teknokratlann eline teslim et- mek midir? "Ka>ca"politikacılardan kur- tuluş, teknokratlann "cici" ola- cağını varsayan sapkın birter- cihte midir? Yoksa kaka poli- tikacıları saf dışı bırakacak bir siyasal yeniden yapılanma mı- dır? ••• Unutmayalım, seçilmiş po- litikacıların erki elinde tutma- sı, demokrasinin, parlamenter demokratik sistemin gereği. Demokrasi de, daha iyisi i- cat edilene kadar, var olan devlet yönetimi sistemlerinin en iyisi. Daha iyisini bilen ya da icat etmiş varsa ortaya çıksın da boyunu görelim... POLflİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yağma... Ankara Yenimahalle Yuva Köyü'nde Hazine'nin 66 bin metrekarelik alanı bir kooperatife satıl- mış... Arkadaşımız Bahar Tannsever'in haberine gö- re satılan Hazine alanı birinci derecede SlT'miş!. Şaşırdınız mı? Ben hiç şaşırmadım!.. Çünkü yaklaşık kırk yıldır Hazine ve orman alan- lan ya satılıyor ya da yağmalanıyor... Kırk yılhk yağmalama ne yazık ki devlet eliyle ya- pılıyor!.. Devletin bakanları, milletvekilleri, bürokratlan bu yağmanın içindeler!.. Şöyle bir baktığınızda Ege'de, Akdeniz'de yağ- malanmadık orman ve Hazine alanı yok gıbi1 .. Izmir'in Gümüldüryöresinde orman alanlannı na- renciye bahçesine dönüştüren bakan, milletvekili, müsteşarlan yakından tanıyoruz!.. O yıllar bankalar hortumlanmıyor, Hazine'nin ka- sası boşaltılmıyordu... Devlet erkini elinde tutanlar ormanlan ve Hazi- ne alanlannı yağmalıyorlardı!.. Milletvekilleri, Ege kıyılannda SİT alanlarının üze- rine kooperatif evleri kuruyor, yerel yönetıcilerle ta- lanı sürdürüyorlardı... Bugün gelinen noktada soygun ve yağmanın sürdüğüne tanık oluyoruz!.. ^ Aradan yıllar geçtı!.. Orman ve Hazine alanlannı yağmalayanlann ara- sına mafya da kanştı... Bir yarvdan devlet, bir yandan mafya!.. Istanbul'da Boğaz manzaralı gecekonduları is- tinye, Sanyer, Büyükdere, Beykoz sırtlarında gö- rebilirsiniz!.. Gecekondulann hemen yanı başındakiler nedir? Onlar da deniz manzaralı villalar!.. Istediğiniz kadar bağınn çağınn, vız geliyorta- lancılara!.. • • • Türkiye'de en çok orman yangını nerelerde çıkı- yor? Birinci sırayı Bodrum, Fethiye, Marmaris alı- yor... İkinci sırada Izmir ve üçüncü sırada ise Antalya bulunuyor... Yani Ege ve Akdeniz kıyıları en çok orman yan- gınının çıktığı bölgeler... Üçyılönceydi... Isviçre'deki Alp Dağlan'ndan sonra dünyanın oksijen zenginliği bakımından en iyi ikinci bölgesi olarak açıklanan Altınoluk'taki Kaz Dağı'nda 'ye- şil katliamı' yapılmıştı... On beş hektarlık ormanlık alan yok edilmişti!.. Çevreciler ve bilim ınsanlan ayağa kalktı!.. Ancak yetkililer, bu katliama hemen bir kılıf uydurdular: "Çevre genişletilmesi yapılıyor!" Kaz Dağı'nda durum böyleydi!.. Peki Istanbul'da neler oluyordu? Beykoz, Ümraniye, Kartal Gaziosmanpaşa ve Ayazağa'da orman alanı içinde 2 bin konut var- dı... Işin ilginç yanı Beykoz'da kaçak gecekondularln bir bölümü yıkıldı, villalara ise 'Yargı karan bekle- niyor' gerekçesıyle dokunulmadı... Demokrasinin kökleşmedıği toplumlarda doğa bilinci yerieşmediği için yeşil sevınci yaşanmıyor!.. Eğer bu bilinç yöneticilerde olsaydı Boğaz çev- resi bugün çarpık yapılaşmayla böylesi bir duruma düşer miydi? Kırk yılhk yağmanın, 1983 sonrası ivme kazandı- ğıbirgerçek!.. 1980 sonrası başlayan çözülme salt sosyal, ekonomik, siyasal alanda değıl. doğada da kendi- ni gösterdi... Bugün Ege ve Akdeniz'de orman alanlarının yüzde 94'ü yapılaşmaya açılmıştır... Üstelik orman alanlarındaki yapılaşma, Istan- bul'da olduğu gibı yasal çerçeve içinde hızlanmış- tır... . ... Hazine ve orman!.. " * - Oysa buralan devletin koruması altındadır.. Ama devlet ne yapıyor? Yağmayagözyumuyor...Ankara'da, Hazine ara- zisinin SİT alanı içindeki bölümü kooperatife sa- tılıyor!.. • • • Yağma, soygun ve talan!.. ' - •• Ölüm oruçlannda yaşamını yrtirenleri umursa- mayan bir düşünce, Hazine ve orman alanlarında- ki katliama neden ses çıkarsın!.. Ses çıkarmak isteyenlen zaten anında harcartar!.. DGM Savcısı Talat Şalk'ın başına gelenlere bir bakın!.. Şalk'ı yıpratmak, bir kenara ıtmek için üzerine gi- diliyor, onu korkutup kaçırmak istiyorlar!.. Kim bunlar? Birtakım çevreler!.. O çevreler bozuk düzenin ürünüdürler!.. Yaşamları, soluk alıp vermeleri için kirli düze- ne sımsıkı sanlmışlardır!.. Düzen ayakta kalsın; yağma, soygun ve talan da sürsün!.. Tek istekleri de budur!. hikmet.cetinkaya(c cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 icra Kurulu toplanıyor Ekonomik program IMF masasında ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-IMF' nin bugün yapacağı top- lantıyla Türkiye'de tam olarak açıklanmayan ekonomik programın bazı aynntılan da orta- ya çıkacak. Niyet mektubunda. 15 yasa kapsamında bulunmasına karşın çı- kanlamayan yasalann da yer alacağı belirtili- yor. Ek bütçeye ilişkin yeni yasa, kalan fonla- nn kapatılması, petrol alanmda serbest piya- saya yönelik olarak ge- tirilecek yeni yasa. Borçlanma Yasası, Devlet thale Yasası ve Tütün Yasası"nın bu kapsamda yer alması bekleniyor. IMF İcra Kuru- lu*nun bugün yapacağı toplantıyla 14.3 mılyar dolarlık kaynağın dağı- lımı da kesinleşecek. Bu miktann ne kadan- nın IMF. ne kadannın Dünya Bankası. IMF'den gelecek tuta- nn ne kadannın stand- by, ne kadannın ek re- zerv kolaylığı kapsa- mında olacağı da açık- lanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle