Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SflfTA
fe CUMHURİYET 24 NİSAN 2001 SALJ
O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
Batı'nm geleneksel diplomasısı,
klsik dıplomatık tavn devam edı-
ytr. Yüzyülarca gettolarda yalıtıp
aş^ıladığı, soykınm uyguladığı Ya-
h\di ırkının yenne (kasıth) yenı gü-
mrı keçileri anyor Sankı soyluluk
gistensı! Türkıye'mn tanhsel sici-
lijarlamento kararlanyla kırletilip
te.cil edilmek ıstenıyor. Varsıl, gör-
kanlı Batı. bulunduğu o yüksek yer-
dan kendıne olan eksıksız özgiive-
nı/le (!) \ e egemen ta\ ny la ülkele-
ncınıyor, sorgııluyor. yargıhyor. Ta-
rulenndekı ağır günahlannı. neden-
seunutmuş. fazlasıyla rahat göninü-
ycr!
*••
Türkiye coğrafyasının konumu,
ohğandışı ve olağanüstü. Özel topoğ-
rafyasının benzen ancak bırkaç ül-
kede var; Afganıstan, îspanya, Mek-
ska... Anadolu yaylalan dünyanın
en doğal engellenyle dopdolu. Sa-
vnnma olanaklan sınırsız. Yabancı
saldırgan niyetler içın tuzak. Oysa
Anadolu'nun güney düzlükleri, Ara-
bıstan çölleri açık ve konımadan
yoksun. Çöl firtınası/Körfez Savaşı
teknolojik üstünlüğün sergüenişine
nc kadar da uygun (1). Yani Anado-
lu topraklan üzerinde oluşturulan
ve oluşturulacak olan senaryolar,
özlemleri gerçekleştirmek, düşleri
yaşama geçirmek, eskiyi yinelemek
ne kadar da güç (2).
Türkıye'nin bütününde saklanıp
dağıtılmış lojistik desteğe sahip, ha-
reket yeteneği yüksek; genllataktik-
leri ve düzenli ordu olanaklannı kul-
lanan, deneyimli, iyi eğitimli ulusal
ordu karşısında teknolojinin sonuç
alıcı şansı galiba pek fazla yok. Vi-
etnam Savaşı unutulabüir mi?.. Do-
ğanın olanaklanyla bütünleşen Ana-
dolu savunması kolay kınlabüir mi?!.
Her taş bir köstek, her tepenin ka-
zanılmasında insan maliyetı yük-
sek!.. Peki, o zaman öbür olanaklar
ne?.. Sermayenın şoklanyla 'mali
yıkıcu yüdıncı darbeier diasT ve top-
Türkiye Direnecektir...
i JT Prof. Dr. Orhan SAHÎNLER MimarSinan Üniversitesi
lumlanH böJücü/oHürücü etnik/ulu-
sal/din&l virüslehni harekete geçi-
rerek 'iç çeHşkiteri ktşkırtıp' sonun-
da Sevr'e ulaşmak. Batıh emperyal
elitlerin istemi (tarihi, bellekleri, sö-
mürücü kültürel refleksleri gereği),
düşleri; ulusal direnci zayıflatmak
için ekonomik sistemi düedikleri gi-
bi denetfcmek,gerektiğiandaçök£rt-
mek En az kayıpla yüzyıllardır bek-
lenilen mutlu sona erişmek (3). Tür-
kiye coğrafyası (atlasa bakmak ye-
terli) Ortadoğu'nun ağırlık merke-
zi; stratejik odak nokta. Köprü ül-
ke. Türkiye coğrafyasını denetleyen
büyük güç, küresel satrançta sağ-
lam zeminde. Enerii alanlannı (Arap
Yanmadası, Iran, Orta Asya vb.),
Doğu Akdeniz, Balkanlar, Rusya
steplerini denetleme olanagına sa-
hip!.. Bu ise Baü emperyalizminin
asla rastlantıya bırakmayacagı stra-
tejik değer ve hedef.
•••
Bir zamanlar Batı'da yaşayan iki
arkadaştılar... Yürüyüşlerinde ken-
ti, kentliyı tanıma firsatı buluyorlar-
dı. Çevrenın 'kıskandıran' varsıllı-
ğı ilgi duyduklan, konuştuklan ko-
nuydu. Servet birikimi için, tarihsel
süreçte, "Aydınlanmayla sötnürü-
nfin birtikteliğr diyordu biri, "Sö-
mürüdeiyizamanlama,risldbeniro-
seme. Yüzyıllara yayılan, kurumla-
şan acımasa sömürü sistemi. Bömç-
Bsoygun sryaseti" olarak tanımlıyor-
du. Yürüdüklen caddelerin duvarla-
rını oluşturan yıllann yapüannı gös-
teTen, o ülkede uzun süre yaşamış
olan, "Baninsanmminşaettiğişuına-
$ifbinalarabak.Ktş3ervegnı6sıran»-
$ı güvensizliğin maddeleşmesi. Can
snannsının loş mekânlan. Refahın
gideremediği yalnızhklar bu masif
binalarda bannryorJ* diyordu.
Öbürü, "Baü'nın maceraa, firsat-
p, ııyanık krmHginiheğMnynnım. Şıı
anda adfl/dengeii toplumlar.Demok-
rasi özümsenmiş. Yeni nesfl masum.
Babalaruun yaratüğı -nasıl olursa
obun- nimederie rahat!.. Geçmiş ör-
tühnûş. GÖrûnen o Iti, kendi insan-
lanna karşı dûrüst Ulkeler arası, ne
kadar inandıncı bflmiyorum, baba-
can nri benimsenmiş. Devtet göigede.
Vkdanlar saldn. Renkli, hareketü
biryaşam.YaşamıgüzeOeştinnişler_
Yinedebazen sakm hepsiyanılucı ol-
masmdivcdedüşünüyorum!'' demiş-
ti. Batı'yı daha ıyı tanıdığına ina-
nan ise arkadaşının sadece son tüm-
cesine katılmıştı.
"Baü'da siciller iyi korunur ve sü-
rektidir. Yaşamm beflekfc anlamh ol-
duğu,toplunılaradainsanlargjbibel-
letderiniyitirdiklerindeyokoldukla-
n bttinir. Tersi yanıhKL Kimse geç-
mişi ve geçmişini unutamazve unut-
tanunaz" demiş, konuşmasını sür-
dürmüştü.
"Alün yıllann tükendiğinin far-
kmdalar. Birleşerek ekonomik/sos-
yal depremleri aşmayı, sarsınülan
paylaşmav ı umuyorlar. Asbnda yeni
AB zinciribir halkası kadar sağbun.
Bu özdeyiş kendilerine ait Ancak
Baü, para denen 'şeytan'ın en es-
ki/sıkı dostu, Onlardan çok şey öğ-
renikbüir.'' Ve eklemişti, "Her ba-
şarmmgerismde şeytanla ortakhklar
var ve vazgeçikmez!" diyerek de-
vam etmiştı, "Servete ya da siyasal
başanya ulaşmak isteyenler bedeb-
ni siyasUere, partilere ödemek zo-
rundalar. Bu önkoşul!"
Bu anekdot, varlıklı Ermeni di-
yasporasının Bah'daki son sonuç alı-
cı siyasal ginşımlerinin gen planı-
m açıklayan bir anekdottu aynı za-
manda.
•••
Batılı emperyal elitler güçlü/eşit
bir Türkiye'ye izin vermez. Kendi
kendine yeterli bir ülke olması ola-
sılığı bir karabasan onlar için. Kü-
reselleşme şamatasıyla milli kay-
naklar, kurumlar talan edilmeli. Özel-
leştinlirken dış sermayeyle kurulan
ortaklıklarla denetlenmeli.
Gerektiğinde ekonomikilitlenme-
li. Türkiye savunma sanayiini asla ve
asla kurmamalı, kuramamah. Ba-
tı 'ya olan teknolojik bağımlılık sür-
meli, yerli teknoloji üretimine firsat
verilrnemeli. Üretmemesi için özel-
likle yükseköğretimin beli kırılma-
lı (ki yapılmıştır...), nitelikli eğitim
yerine ticarileştirilmiş eğitimle genç
beyinler sıradanlasunlmalı. Baü kar-
şısındaki eksikli konum, teslimiyet,
aşın hayranlık devam etmeli ve bü-
tün bunlar sürekli olmalı...
•••
Sonuç olarak: Türk siyasal erki,
özellıkle güçlü Ankara bürokrasisi
(nomenklatura...) balkına, halkuun
denenmiş has niyetine, bütün aşın-
dırmalarakarşın saklı tuttuğu özde-
ğerlerine, ülke bütünlüğünü koru-
mada kararlı istemıne güvenecek-
tir.
Batı'nın yoğun düşünsel (fıkri)
propaganda fırtınalanna (tarihın,
ulus-devletlerin sonu, yeni dünya
düzeni, mucızevi serbest piyasa eko-
nomisi mekanizmalan, yeni norm-
lara ulus-devletin teslimiyeti vb.) al-
danmayacaktır. Ülkenin geciktirile-
mez, ertelenemez siyasal, toplumsal,
ekonomik temel sorunlann çözümü
için gerekli güvenli ortam oluşturu-
lacaktır. Örneğin;
• Adil, iç dengeleri hakça ve sağ-
lam kurulmuş bir toplum.
• Kaderini tek pazar ekonomisi-
nin mucizelerine bırakmayan, eko-
nomik sorunlar için yenı sentezler
arayan siyasal kararlıhk/niyet.
• Çaresiz bırakılmayan halk.
• Adil gelir dağılımı, iş güvence-
si, iç güvenlik ve iç banşın sağlan-
ması.
• Kurumlaşmış demokrasi, de-
mokratik kurumsal donarumlar.
• Sağlam zeminde güven veren
'insan haklan'.
• Eğitimın, ülkenin kadennı be-
lirleyecek olan yüksek eğıtimin so-
runlannın mutlaka ve mutlaka çözü-
mü.
• Araştırma-geliştirme, teknolo-
ji üretimi ve sanayinin itıci gücü yo-
ğun yüksekteknoioji kullanan savun-
ma sanayiine güçlü destek.
• Kamu/özel bütün kurumlannda
saydamlaşma, denetim, her kade-
mede denetim. Her an, her yerde,
her konuda denetim, koşulsuz dene-
tim...
• * *
Uygarlığa katkılanyla onur du-
yan, doğal olarak kibirli olan Ba-
tı'nın ve öbür ülkelerin, ciddi so-
runlan yok mu? Pekâlâ var. Dünya
dertli, sıkınülı. Dünyada bir arada ya-
şama koşullannm hazırlanmasından
hiçbir ülke kaçınamaz. Çatışma, yı-
kım, nesillenn yıtirilmesi. Bencil çı-
karlar önceliği ve tutkusu, öç alma
isterisı aşılmah. Tarihın kirli çöplü-
ğünü eşeleme yerine, karşıhklı say-
gı ve değerbilırlik geçerli olmalı.
Bir arada yaşama koşullannı oluş-
turmanın ortak, ertelenemez sorunu-
muz olduğu asla unutulmamah...
(1) NATO, Kosova 'dayerharekâ-
tına girişemedi.
(2) Sakın, sahn yeni bir hata ya-
pılmamah!.
(3) Sovyetler Birliği, Yugoslavya
örneği.
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Devleti Be Geçirmek
Çabasımı? &
"Cumhuhyet" kitaplan arasında çıkan "Said
Nursi, Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanlan"
adlı kitabında, Prof. Dr. Alpaslan Işıklı şöyle özet-
lemiştir
"Fethullah Gülen, Kemalizmin karşısındadır. Ke-
malizmin başta gelen kazanımlannı oluşturan ba-
ğımsızlık, kadın hakları gibi konularda, rüya ve ke-
rametgibi konularda, Kemalizmle bağdaştınlma-
sı olanaksız bir tavır içindedir."
Şu günlerde "Milliyet" yazan Tuncay Özkan, şa-
şırtıcı olduğu kadar da korkutucu bir haberi göz-
lerönüneserdi... Istanbul Emniyet örgütünün Fet-
hullahçı bir kadronun eline geçmesi tehlikesi!..
Müdür Abanoz'un Istanbul polis kadrosunu baş-
tan aşağı değiştirip yepyeni elemanlarla yeniden
oluşturması; Vali Erol Çakır'ın telefonlarının din-
lenmesi, en önemlisi de bu tür bir girişimin başın-
da Içişleri Bakanı Tantan'ın bulunması!..
istanbul Valisi Çakır'ın Içişleri Bakanlığı'nagön-
derdiği mektup, bu konuda ciddiye alınması ge-
reken bir belgedir. Bilmem bu mektupta yer alan
açıklamalar hükümetçe nasıl karşılanacak, valinin
yaptığı uyan nasıl sonuç verecek?
Nedir olup biten? Soyguncu çetelere karşı sa-
vaşımını övdüğümüz bir bakanın Fethullahçı yak-
laşıma kanştınlması, kafalan iyice kanştırmaktadır.
Fethullah'ın 'Herişte, heralanda kendinizi belli et-
meyin, sinsi bir biçimde ilehemeye, en üst yerie-
re gelmeye bakın, sabırla çalışın' öğütleri hepimi-
zin aMındadır. istanbul Emniyet Müdürü Abanoz'un,
dolayısıyla Içişleri Bakanı Tantan'ın adının kanştı-
ğı bu tür söylentilerin bir an önce açıklığa kavuş-
turulması gerekmektedir.
Toplum butürsöylentilerle çalkalanırken polisin
ÇağdaşYaşamı Destekteme Dereğrni basması, Içiş-
leri Bakanlığı'nın derneğin kapatılması için Istan-
bul Valiliği'ne yazı göndermesi kuşkulan büsbü-
tün arttırmaktadır. Neyse ki Vali Çakır, bakanlığın
bu isteğini yerine getirmemiştir. Fethullahçılığın
baş düşmanı kimdir? Kemal Atatürk ve yandaş-
lan... Kemalist inanışın güçlü bir kalesi olan bu
dernek, neden birdenbire hedef haline getirilmiş-
tir? Bu işte kimin parmağı vardır? Dernek Başka-
nı Prof. Dr. Saylan'ın "B'tz bu işte Gülen cemaatin-
den şüpheleniyoruz" demesi boşuna mıdır.
Gazeteci Tuncay Özkan açıkça yazıyor?
"İşte size belge. Bunu, boş bir eldiven gibi, ya-
lan yazdı, bunlar dedikodu diyenlehn yüzüne fır-
latıyonjm. Bu belge Tantan'ın da elinde var. Yok
derse o da yalan! Daha bitmedi... Bu işin peşini
bırakmayacağım. Benim peşime takılan ajanlan,
çabalannı, yasadışılıklannı, şantajamacıylagörev
verilen gazetecileri tek tek açıklayacağım; çete ha-
line dönüşenlerin maskelehnı tek tek yırtacağım."
Bu kadar açık, kesin, belgelere dayanarak ko-
nuşan bir gazeteciyi gösterdiği yüreklilikten ötürü
övmek gerekir. Ama daha önemlisi Başbakanın,
parti liderterinin, özellikle ANAP Ikteri Yılmaz'ın, bu
önemli açıklamalar konusunda ne diyeceği, ne
yapacağı?
Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Gülen cemaatinin her ara-
ca başvurarak devleti ele geçirme çabasına Fet-
hullah'ın şu sözlerini gösteriyor. "Taktik ve strate-
jiler söylenmez. Söylendiği an onun bir taktik o/-
ma hüviyeti ortadan kalkar. Bunun da, bu strate-
ji, işin başında bulunan insandan başka hiç kim-
se tarafından bilinmemesi gerekir."
Tantan'la Abanoz'un kamuoyunu tatmin edici bir
açıklamayapmaları kaçınılmazdır. Dahasonrada!
Başbakanın ve koalisyon liderlerinin!..
Hırsızlara 'Dokunulmazlık!'
Necla TÜRKEL Biyoloji Öğretmeni
A
merika'da ya
da Avrupa
gibi gelişmiş
ülkelerde
yüksek
bürokrat,
milletvekili, ya da bakan; adı
yolsuzluğa, pisliğe, skandala
kanştı mı, ister haklı ıster
haksız olsun derhal istifasını
verip görevinden ayrılır, yani
makarrum terk eder. Böylece
yargının tarafsız olarak
işlemesini sağlar. Sade bir
vatandaş olarak kendini
savvmur, onurunu korumuş
olur.
Bizde ise durum çok başka:
tstifa ne söz! Makamını terk
etmemek için sonuna kadar
direnir. Suçluysa suçunu
yadsır, hatta kendini
suçlayanlara kızar, bağınr,
lanetler yağdınr. Makamı
işgal ettiği için
dokunulmazhğı vardır, yargı
bağımsız olamaz! Zaten bütün
yolsuzluklarda sonuna kadar
gidilemiyor. Bir noktaya
gelince dokunulmazlık
zırhıyla karşılaşılıyor,
soruşturma orada kesiliyor;
'kanıt yetersizüği' denilıp
dosya sumenin altına giriyor.
Suçlu olanlar, vaktiyle adam
öldürmüş olanlar, adı
yolsuzluklara kanşmış olanlar,
devletin parasıru çalıp
çırpanlar, çeşitli suçlardan
arananlar, varuu yoğunu
harcayıp seçimlere katılıyor;
milletvekili seçilince 4 yıl
rahat!.. Dokunulmazlık zırhı
artık onu korur, dava düşer. Ya
4 yıl sonra?.. O zaman da
Allah kerim, unutulur gider ya
da zamanasımına uğrar.
Koalisyon ortaklan arasında
hiçbir konuda anlaşma yok!
Üçü de ayrı fikir üretiyor.
Ama dışanya karşı anlaşmış
görünüyorlar, sırf hükümet
düşmesin dıye!.. Aksi halde
hepsi yerlerinden olacaklar,
makamlannın nunetlennden
ve yüksek gelirlerinden
yararlanamayacaklar.
(Milletvekilleri, kendileri 1.5
milyann üstünde ücret alıp gül
gibi geçirurken 120 milyon
lira asgari ücretle geçinmeye
çalışan, -deyim yerindeyse-
sürünen insanlan, kendilerini
seçen vatandaşı
düşünmüyorlar mı, hiç mi
vicdanlan sızlamıyor?..)
Yazımı, Neyzen Tevfik'in
harika dörtlüğüyle
noktalamak istiyorum:
Kiroe sordumsa seni
"bilmiyoruz" dedikrJKimi
"arsız" kimi "hırsız" kuni
"uğursuz" dedileri Künyeni
atanak için partiye ettim
telefoıV "Bizdeki kayda göre,
meb'us ohnuş" dedOer.
PENCERE
Ferhan Şaylıman'ı
Kuttuyopum...
Programın adı: Flash Gündem
Yöneten: Flash Haber Genel Koordinatörü Fer-
han Şaylıman
Katılanlar. !
.'•-.-
Prof. Dr. Anıl Çeçen
Prof. Dr. Sinan Sönmez
Prof. Dr. Güral Ergin
Program nisanın 22'sini 23'üne bağlayan gece
yayınlandı; geceyansından sonraya dek sürdü.
Ferhan Şaylıman'ı kutluyorum.
Türkiye'nin gerçeklerini bu ölçüde ortaya döke-
bilecek çapta katılımcılaria düzenlenen açıkotu-
rum, televizyon yayıncıhğımızda bir dönüm nokta-
sı!.. Içine düşürüldüğümüz çıkmaz, ıcığına cıcığı-
na dek bilgiyle, mantıkla, bilimle, sayısal verilerie
sergiledikten sonra çözüm yollannın ipuçlannı da
vererek Türkiye'nin nasıl birtuzaktaçırpındığını, çır-
pındıkça nasıl battığını açıklayan bilirrt adamlanmı-
zı alkışlıyorum.
Bu programın Flash TV'de günü ve saati önce-
den duyurularak yinelenmesinde saymakla bitmez
yararlar var; böyle bir olanak sağlanırsa, Cumhu-
riyet okurlannın izlemelerinı dilenm. Türkiye'nin na-
sıl bir kurt kapanında çırpındığını anlayamazsak,
çözüm yollarını bulmanın olanağı yoktur, hastalık
teşhis edilmeden doğru reçete yazılabilir mi?..
•
Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya ikiye ay-
nldı; Doğu ve Batı bloklan arasındaki çelişki üze-
rine oluştu tüm politikalar...
1989'da Doğu Avrupa, 1991 'de Sovyetler cep-
hesi gümbür gümbür yıkıldı...
Türkiye bu yeni dünyanın hızla değişen koşulla-
nnda ne yapacaktı?..
Ne yapacağımızı bilemedik...
Bozgun ve yıkımt yaşıyoruz...
Bugün 70 milyonluk koskaca Türkiye, IMF/Dün-
ya Bankası ikılısinden yollanan Derviş'in gözüne
bakıyor.
Derviş ne yapabilir ki?..
Ne söylenirse onu yapacak!..
Elinde sihiıii değnek yoktur Derviş'in, devalüas-
yondan sonra 1.000.000 Türk Urası'nı aşan Ame-
rikan Dolan üzerine yeni ekonomik dengeleri kur-
mak ıçın, çıkanlacak 15 yasanın her birine karşılık
birer milyar dolar bulabilirse, başan kazanmış ola-
caktır...
Türkiye'de sorun Derviş değil...
Sorun daha derinde!..
•
Ne var ki bu "den'n sorun "u tartışabilecek ortam
nerede?.. Ne Meclis'te, ne parti gruplannda, ne üni-
versitelerde, ne medyada yeterli bir tartışma orta-
mı var!
Halk seçeneksizliğin ağır baskısı altında tutulu-
yor.
Peki ne olacak?..
Evrende, doğada, yaşamda, toplumda seçe-
neksizlik diye bir şey yoktur.
Türkiye bozguna ve yıkıma karşı seçeneğini ya-
ratacak gizılgücü yapısında taşıyor; şimdilik hava
kurşun gibi ağır, ama, hava toprak gibi de gebe;
bağır bağır bağınyorum; koşun, koşun, sizleri, tü-
münüzü, hepinizi kurşun eritmeye çağınyorum.
Cumhurbafkanı Sa/ın Ahmet Necdet Stzer'ln
Yüksek Hlmoyeterfnde
JotannesPnnı, knopf
Dvnnns Sgouros
PryanoReSo»
Swmrte Singers,-ıdol mixj
Bee*o«n Resıt*
Ronn k)nescu Gabn, kemon
Harete Da»<*q. pKOK
Zeynep Tantay
Dms n
LJOT Lev. Leo MuA. konuk dmsçbr
Amx«ta OVestrası
Ham-Gunther Kotz. #
OtosBoodl
Grorfteaolı
AradotuYı/h
Tahr Avdcjdu, bnun
Ctes Rus Devtet Akadermk
03
Camera kakana
Salvatore Atcordo. jef -
Bekrrofik
Aflkbrraa Un« Gukdan
Open ve Bales "Bojiar" ve
"5t Petereburg Füamonı
Ateonder Dmtnev, jef
Serjjeı hakrt, kemon
Mana Kım, f»)ano
KAVMUJOERE
SEVDA-CENAP AM3 MUZİK VAKfl BlET SATIŞ
Vî HAUCLA IUŞKİL« MERKEZ1
TUNAU HtLMI CAD 114/26 KAT I
TEL (312) 427 06 5S - 468 07 44 • fAX. (312) 4*7 31 59
Brtec Satrçhr Hatanm Her Gunu • Saac 9-30 - 18:30 aras
KEJLAY
MİUJ fTTANGO DARESİ GtŞESt GMK BULVAR1 NO 4
TH_ (312) 417 91 00 1009 • BüelSrasfcın PaarHjnc Her Gdn
ÇAYYOLU
ADA MUZİK MULT1 MEDYA t^SA PtAZA NO 3
BSetSaosbnHlfc«ı«ı Her Gunu-Saıl: ICKJ0-2I 30 jras
ULUS
CUMHURBASKANIJĞI SENFONİ ORK£STRASI
TALATPAŞA BULVAR1 NO- 38 • TEL (312) 309 13 43 M
Btet Saojtın Hata Iç Her Gon • Saar 9J0 - 17-00 ana
Bu Aon ûımhunytt Gozetesı'rwı ktaManyh roymlatvnştr
Muayene, Teşhis, Tedavl
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cad. No: 8 Şişii/tstanbui
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35
Intemet http://www.tkv.ofg.tr
e-mail: gen.sekreter(â tkv.org.tr
koordinator; tkv.org.tr