19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SflfTA fe CUMHURİYET 24 NİSAN 2001 SALJ O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R [email protected] Batı'nm geleneksel diplomasısı, klsik dıplomatık tavn devam edı- ytr. Yüzyülarca gettolarda yalıtıp aş^ıladığı, soykınm uyguladığı Ya- h\di ırkının yenne (kasıth) yenı gü- mrı keçileri anyor Sankı soyluluk gistensı! Türkıye'mn tanhsel sici- lijarlamento kararlanyla kırletilip te.cil edilmek ıstenıyor. Varsıl, gör- kanlı Batı. bulunduğu o yüksek yer- dan kendıne olan eksıksız özgiive- nı/le (!) \ e egemen ta\ ny la ülkele- ncınıyor, sorgııluyor. yargıhyor. Ta- rulenndekı ağır günahlannı. neden- seunutmuş. fazlasıyla rahat göninü- ycr! *•• Türkiye coğrafyasının konumu, ohğandışı ve olağanüstü. Özel topoğ- rafyasının benzen ancak bırkaç ül- kede var; Afganıstan, îspanya, Mek- ska... Anadolu yaylalan dünyanın en doğal engellenyle dopdolu. Sa- vnnma olanaklan sınırsız. Yabancı saldırgan niyetler içın tuzak. Oysa Anadolu'nun güney düzlükleri, Ara- bıstan çölleri açık ve konımadan yoksun. Çöl firtınası/Körfez Savaşı teknolojik üstünlüğün sergüenişine nc kadar da uygun (1). Yani Anado- lu topraklan üzerinde oluşturulan ve oluşturulacak olan senaryolar, özlemleri gerçekleştirmek, düşleri yaşama geçirmek, eskiyi yinelemek ne kadar da güç (2). Türkıye'nin bütününde saklanıp dağıtılmış lojistik desteğe sahip, ha- reket yeteneği yüksek; genllataktik- leri ve düzenli ordu olanaklannı kul- lanan, deneyimli, iyi eğitimli ulusal ordu karşısında teknolojinin sonuç alıcı şansı galiba pek fazla yok. Vi- etnam Savaşı unutulabüir mi?.. Do- ğanın olanaklanyla bütünleşen Ana- dolu savunması kolay kınlabüir mi?!. Her taş bir köstek, her tepenin ka- zanılmasında insan maliyetı yük- sek!.. Peki, o zaman öbür olanaklar ne?.. Sermayenın şoklanyla 'mali yıkıcu yüdıncı darbeier diasT ve top- Türkiye Direnecektir... i JT Prof. Dr. Orhan SAHÎNLER MimarSinan Üniversitesi lumlanH böJücü/oHürücü etnik/ulu- sal/din&l virüslehni harekete geçi- rerek 'iç çeHşkiteri ktşkırtıp' sonun- da Sevr'e ulaşmak. Batıh emperyal elitlerin istemi (tarihi, bellekleri, sö- mürücü kültürel refleksleri gereği), düşleri; ulusal direnci zayıflatmak için ekonomik sistemi düedikleri gi- bi denetfcmek,gerektiğiandaçök£rt- mek En az kayıpla yüzyıllardır bek- lenilen mutlu sona erişmek (3). Tür- kiye coğrafyası (atlasa bakmak ye- terli) Ortadoğu'nun ağırlık merke- zi; stratejik odak nokta. Köprü ül- ke. Türkiye coğrafyasını denetleyen büyük güç, küresel satrançta sağ- lam zeminde. Enerii alanlannı (Arap Yanmadası, Iran, Orta Asya vb.), Doğu Akdeniz, Balkanlar, Rusya steplerini denetleme olanagına sa- hip!.. Bu ise Baü emperyalizminin asla rastlantıya bırakmayacagı stra- tejik değer ve hedef. ••• Bir zamanlar Batı'da yaşayan iki arkadaştılar... Yürüyüşlerinde ken- ti, kentliyı tanıma firsatı buluyorlar- dı. Çevrenın 'kıskandıran' varsıllı- ğı ilgi duyduklan, konuştuklan ko- nuydu. Servet birikimi için, tarihsel süreçte, "Aydınlanmayla sötnürü- nfin birtikteliğr diyordu biri, "Sö- mürüdeiyizamanlama,risldbeniro- seme. Yüzyıllara yayılan, kurumla- şan acımasa sömürü sistemi. Bömç- Bsoygun sryaseti" olarak tanımlıyor- du. Yürüdüklen caddelerin duvarla- rını oluşturan yıllann yapüannı gös- teTen, o ülkede uzun süre yaşamış olan, "Baninsanmminşaettiğişuına- $ifbinalarabak.Ktş3ervegnı6sıran»- $ı güvensizliğin maddeleşmesi. Can snannsının loş mekânlan. Refahın gideremediği yalnızhklar bu masif binalarda bannryorJ* diyordu. Öbürü, "Baü'nın maceraa, firsat- p, ııyanık krmHginiheğMnynnım. Şıı anda adfl/dengeii toplumlar.Demok- rasi özümsenmiş. Yeni nesfl masum. Babalaruun yaratüğı -nasıl olursa obun- nimederie rahat!.. Geçmiş ör- tühnûş. GÖrûnen o Iti, kendi insan- lanna karşı dûrüst Ulkeler arası, ne kadar inandıncı bflmiyorum, baba- can nri benimsenmiş. Devtet göigede. Vkdanlar saldn. Renkli, hareketü biryaşam.YaşamıgüzeOeştinnişler_ Yinedebazen sakm hepsiyanılucı ol- masmdivcdedüşünüyorum!'' demiş- ti. Batı'yı daha ıyı tanıdığına ina- nan ise arkadaşının sadece son tüm- cesine katılmıştı. "Baü'da siciller iyi korunur ve sü- rektidir. Yaşamm beflekfc anlamh ol- duğu,toplunılaradainsanlargjbibel- letderiniyitirdiklerindeyokoldukla- n bttinir. Tersi yanıhKL Kimse geç- mişi ve geçmişini unutamazve unut- tanunaz" demiş, konuşmasını sür- dürmüştü. "Alün yıllann tükendiğinin far- kmdalar. Birleşerek ekonomik/sos- yal depremleri aşmayı, sarsınülan paylaşmav ı umuyorlar. Asbnda yeni AB zinciribir halkası kadar sağbun. Bu özdeyiş kendilerine ait Ancak Baü, para denen 'şeytan'ın en es- ki/sıkı dostu, Onlardan çok şey öğ- renikbüir.'' Ve eklemişti, "Her ba- şarmmgerismde şeytanla ortakhklar var ve vazgeçikmez!" diyerek de- vam etmiştı, "Servete ya da siyasal başanya ulaşmak isteyenler bedeb- ni siyasUere, partilere ödemek zo- rundalar. Bu önkoşul!" Bu anekdot, varlıklı Ermeni di- yasporasının Bah'daki son sonuç alı- cı siyasal ginşımlerinin gen planı- m açıklayan bir anekdottu aynı za- manda. ••• Batılı emperyal elitler güçlü/eşit bir Türkiye'ye izin vermez. Kendi kendine yeterli bir ülke olması ola- sılığı bir karabasan onlar için. Kü- reselleşme şamatasıyla milli kay- naklar, kurumlar talan edilmeli. Özel- leştinlirken dış sermayeyle kurulan ortaklıklarla denetlenmeli. Gerektiğinde ekonomikilitlenme- li. Türkiye savunma sanayiini asla ve asla kurmamalı, kuramamah. Ba- tı 'ya olan teknolojik bağımlılık sür- meli, yerli teknoloji üretimine firsat verilrnemeli. Üretmemesi için özel- likle yükseköğretimin beli kırılma- lı (ki yapılmıştır...), nitelikli eğitim yerine ticarileştirilmiş eğitimle genç beyinler sıradanlasunlmalı. Baü kar- şısındaki eksikli konum, teslimiyet, aşın hayranlık devam etmeli ve bü- tün bunlar sürekli olmalı... ••• Sonuç olarak: Türk siyasal erki, özellıkle güçlü Ankara bürokrasisi (nomenklatura...) balkına, halkuun denenmiş has niyetine, bütün aşın- dırmalarakarşın saklı tuttuğu özde- ğerlerine, ülke bütünlüğünü koru- mada kararlı istemıne güvenecek- tir. Batı'nın yoğun düşünsel (fıkri) propaganda fırtınalanna (tarihın, ulus-devletlerin sonu, yeni dünya düzeni, mucızevi serbest piyasa eko- nomisi mekanizmalan, yeni norm- lara ulus-devletin teslimiyeti vb.) al- danmayacaktır. Ülkenin geciktirile- mez, ertelenemez siyasal, toplumsal, ekonomik temel sorunlann çözümü için gerekli güvenli ortam oluşturu- lacaktır. Örneğin; • Adil, iç dengeleri hakça ve sağ- lam kurulmuş bir toplum. • Kaderini tek pazar ekonomisi- nin mucizelerine bırakmayan, eko- nomik sorunlar için yenı sentezler arayan siyasal kararlıhk/niyet. • Çaresiz bırakılmayan halk. • Adil gelir dağılımı, iş güvence- si, iç güvenlik ve iç banşın sağlan- ması. • Kurumlaşmış demokrasi, de- mokratik kurumsal donarumlar. • Sağlam zeminde güven veren 'insan haklan'. • Eğitimın, ülkenin kadennı be- lirleyecek olan yüksek eğıtimin so- runlannın mutlaka ve mutlaka çözü- mü. • Araştırma-geliştirme, teknolo- ji üretimi ve sanayinin itıci gücü yo- ğun yüksekteknoioji kullanan savun- ma sanayiine güçlü destek. • Kamu/özel bütün kurumlannda saydamlaşma, denetim, her kade- mede denetim. Her an, her yerde, her konuda denetim, koşulsuz dene- tim... • * * Uygarlığa katkılanyla onur du- yan, doğal olarak kibirli olan Ba- tı'nın ve öbür ülkelerin, ciddi so- runlan yok mu? Pekâlâ var. Dünya dertli, sıkınülı. Dünyada bir arada ya- şama koşullannm hazırlanmasından hiçbir ülke kaçınamaz. Çatışma, yı- kım, nesillenn yıtirilmesi. Bencil çı- karlar önceliği ve tutkusu, öç alma isterisı aşılmah. Tarihın kirli çöplü- ğünü eşeleme yerine, karşıhklı say- gı ve değerbilırlik geçerli olmalı. Bir arada yaşama koşullannı oluş- turmanın ortak, ertelenemez sorunu- muz olduğu asla unutulmamah... (1) NATO, Kosova 'dayerharekâ- tına girişemedi. (2) Sakın, sahn yeni bir hata ya- pılmamah!. (3) Sovyetler Birliği, Yugoslavya örneği. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Devleti Be Geçirmek Çabasımı? & "Cumhuhyet" kitaplan arasında çıkan "Said Nursi, Fethullah Gülen ve Laik Sempatizanlan" adlı kitabında, Prof. Dr. Alpaslan Işıklı şöyle özet- lemiştir "Fethullah Gülen, Kemalizmin karşısındadır. Ke- malizmin başta gelen kazanımlannı oluşturan ba- ğımsızlık, kadın hakları gibi konularda, rüya ve ke- rametgibi konularda, Kemalizmle bağdaştınlma- sı olanaksız bir tavır içindedir." Şu günlerde "Milliyet" yazan Tuncay Özkan, şa- şırtıcı olduğu kadar da korkutucu bir haberi göz- lerönüneserdi... Istanbul Emniyet örgütünün Fet- hullahçı bir kadronun eline geçmesi tehlikesi!.. Müdür Abanoz'un Istanbul polis kadrosunu baş- tan aşağı değiştirip yepyeni elemanlarla yeniden oluşturması; Vali Erol Çakır'ın telefonlarının din- lenmesi, en önemlisi de bu tür bir girişimin başın- da Içişleri Bakanı Tantan'ın bulunması!.. istanbul Valisi Çakır'ın Içişleri Bakanlığı'nagön- derdiği mektup, bu konuda ciddiye alınması ge- reken bir belgedir. Bilmem bu mektupta yer alan açıklamalar hükümetçe nasıl karşılanacak, valinin yaptığı uyan nasıl sonuç verecek? Nedir olup biten? Soyguncu çetelere karşı sa- vaşımını övdüğümüz bir bakanın Fethullahçı yak- laşıma kanştınlması, kafalan iyice kanştırmaktadır. Fethullah'ın 'Herişte, heralanda kendinizi belli et- meyin, sinsi bir biçimde ilehemeye, en üst yerie- re gelmeye bakın, sabırla çalışın' öğütleri hepimi- zin aMındadır. istanbul Emniyet Müdürü Abanoz'un, dolayısıyla Içişleri Bakanı Tantan'ın adının kanştı- ğı bu tür söylentilerin bir an önce açıklığa kavuş- turulması gerekmektedir. Toplum butürsöylentilerle çalkalanırken polisin ÇağdaşYaşamı Destekteme Dereğrni basması, Içiş- leri Bakanlığı'nın derneğin kapatılması için Istan- bul Valiliği'ne yazı göndermesi kuşkulan büsbü- tün arttırmaktadır. Neyse ki Vali Çakır, bakanlığın bu isteğini yerine getirmemiştir. Fethullahçılığın baş düşmanı kimdir? Kemal Atatürk ve yandaş- lan... Kemalist inanışın güçlü bir kalesi olan bu dernek, neden birdenbire hedef haline getirilmiş- tir? Bu işte kimin parmağı vardır? Dernek Başka- nı Prof. Dr. Saylan'ın "B'tz bu işte Gülen cemaatin- den şüpheleniyoruz" demesi boşuna mıdır. Gazeteci Tuncay Özkan açıkça yazıyor? "İşte size belge. Bunu, boş bir eldiven gibi, ya- lan yazdı, bunlar dedikodu diyenlehn yüzüne fır- latıyonjm. Bu belge Tantan'ın da elinde var. Yok derse o da yalan! Daha bitmedi... Bu işin peşini bırakmayacağım. Benim peşime takılan ajanlan, çabalannı, yasadışılıklannı, şantajamacıylagörev verilen gazetecileri tek tek açıklayacağım; çete ha- line dönüşenlerin maskelehnı tek tek yırtacağım." Bu kadar açık, kesin, belgelere dayanarak ko- nuşan bir gazeteciyi gösterdiği yüreklilikten ötürü övmek gerekir. Ama daha önemlisi Başbakanın, parti liderterinin, özellikle ANAP Ikteri Yılmaz'ın, bu önemli açıklamalar konusunda ne diyeceği, ne yapacağı? Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, Gülen cemaatinin her ara- ca başvurarak devleti ele geçirme çabasına Fet- hullah'ın şu sözlerini gösteriyor. "Taktik ve strate- jiler söylenmez. Söylendiği an onun bir taktik o/- ma hüviyeti ortadan kalkar. Bunun da, bu strate- ji, işin başında bulunan insandan başka hiç kim- se tarafından bilinmemesi gerekir." Tantan'la Abanoz'un kamuoyunu tatmin edici bir açıklamayapmaları kaçınılmazdır. Dahasonrada! Başbakanın ve koalisyon liderlerinin!.. Hırsızlara 'Dokunulmazlık!' Necla TÜRKEL Biyoloji Öğretmeni A merika'da ya da Avrupa gibi gelişmiş ülkelerde yüksek bürokrat, milletvekili, ya da bakan; adı yolsuzluğa, pisliğe, skandala kanştı mı, ister haklı ıster haksız olsun derhal istifasını verip görevinden ayrılır, yani makarrum terk eder. Böylece yargının tarafsız olarak işlemesini sağlar. Sade bir vatandaş olarak kendini savvmur, onurunu korumuş olur. Bizde ise durum çok başka: tstifa ne söz! Makamını terk etmemek için sonuna kadar direnir. Suçluysa suçunu yadsır, hatta kendini suçlayanlara kızar, bağınr, lanetler yağdınr. Makamı işgal ettiği için dokunulmazhğı vardır, yargı bağımsız olamaz! Zaten bütün yolsuzluklarda sonuna kadar gidilemiyor. Bir noktaya gelince dokunulmazlık zırhıyla karşılaşılıyor, soruşturma orada kesiliyor; 'kanıt yetersizüği' denilıp dosya sumenin altına giriyor. Suçlu olanlar, vaktiyle adam öldürmüş olanlar, adı yolsuzluklara kanşmış olanlar, devletin parasıru çalıp çırpanlar, çeşitli suçlardan arananlar, varuu yoğunu harcayıp seçimlere katılıyor; milletvekili seçilince 4 yıl rahat!.. Dokunulmazlık zırhı artık onu korur, dava düşer. Ya 4 yıl sonra?.. O zaman da Allah kerim, unutulur gider ya da zamanasımına uğrar. Koalisyon ortaklan arasında hiçbir konuda anlaşma yok! Üçü de ayrı fikir üretiyor. Ama dışanya karşı anlaşmış görünüyorlar, sırf hükümet düşmesin dıye!.. Aksi halde hepsi yerlerinden olacaklar, makamlannın nunetlennden ve yüksek gelirlerinden yararlanamayacaklar. (Milletvekilleri, kendileri 1.5 milyann üstünde ücret alıp gül gibi geçirurken 120 milyon lira asgari ücretle geçinmeye çalışan, -deyim yerindeyse- sürünen insanlan, kendilerini seçen vatandaşı düşünmüyorlar mı, hiç mi vicdanlan sızlamıyor?..) Yazımı, Neyzen Tevfik'in harika dörtlüğüyle noktalamak istiyorum: Kiroe sordumsa seni "bilmiyoruz" dedikrJKimi "arsız" kimi "hırsız" kuni "uğursuz" dedileri Künyeni atanak için partiye ettim telefoıV "Bizdeki kayda göre, meb'us ohnuş" dedOer. PENCERE Ferhan Şaylıman'ı Kuttuyopum... Programın adı: Flash Gündem Yöneten: Flash Haber Genel Koordinatörü Fer- han Şaylıman Katılanlar. ! .'•-.- Prof. Dr. Anıl Çeçen Prof. Dr. Sinan Sönmez Prof. Dr. Güral Ergin Program nisanın 22'sini 23'üne bağlayan gece yayınlandı; geceyansından sonraya dek sürdü. Ferhan Şaylıman'ı kutluyorum. Türkiye'nin gerçeklerini bu ölçüde ortaya döke- bilecek çapta katılımcılaria düzenlenen açıkotu- rum, televizyon yayıncıhğımızda bir dönüm nokta- sı!.. Içine düşürüldüğümüz çıkmaz, ıcığına cıcığı- na dek bilgiyle, mantıkla, bilimle, sayısal verilerie sergiledikten sonra çözüm yollannın ipuçlannı da vererek Türkiye'nin nasıl birtuzaktaçırpındığını, çır- pındıkça nasıl battığını açıklayan bilirrt adamlanmı- zı alkışlıyorum. Bu programın Flash TV'de günü ve saati önce- den duyurularak yinelenmesinde saymakla bitmez yararlar var; böyle bir olanak sağlanırsa, Cumhu- riyet okurlannın izlemelerinı dilenm. Türkiye'nin na- sıl bir kurt kapanında çırpındığını anlayamazsak, çözüm yollarını bulmanın olanağı yoktur, hastalık teşhis edilmeden doğru reçete yazılabilir mi?.. • Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya ikiye ay- nldı; Doğu ve Batı bloklan arasındaki çelişki üze- rine oluştu tüm politikalar... 1989'da Doğu Avrupa, 1991 'de Sovyetler cep- hesi gümbür gümbür yıkıldı... Türkiye bu yeni dünyanın hızla değişen koşulla- nnda ne yapacaktı?.. Ne yapacağımızı bilemedik... Bozgun ve yıkımt yaşıyoruz... Bugün 70 milyonluk koskaca Türkiye, IMF/Dün- ya Bankası ikılısinden yollanan Derviş'in gözüne bakıyor. Derviş ne yapabilir ki?.. Ne söylenirse onu yapacak!.. Elinde sihiıii değnek yoktur Derviş'in, devalüas- yondan sonra 1.000.000 Türk Urası'nı aşan Ame- rikan Dolan üzerine yeni ekonomik dengeleri kur- mak ıçın, çıkanlacak 15 yasanın her birine karşılık birer milyar dolar bulabilirse, başan kazanmış ola- caktır... Türkiye'de sorun Derviş değil... Sorun daha derinde!.. • Ne var ki bu "den'n sorun "u tartışabilecek ortam nerede?.. Ne Meclis'te, ne parti gruplannda, ne üni- versitelerde, ne medyada yeterli bir tartışma orta- mı var! Halk seçeneksizliğin ağır baskısı altında tutulu- yor. Peki ne olacak?.. Evrende, doğada, yaşamda, toplumda seçe- neksizlik diye bir şey yoktur. Türkiye bozguna ve yıkıma karşı seçeneğini ya- ratacak gizılgücü yapısında taşıyor; şimdilik hava kurşun gibi ağır, ama, hava toprak gibi de gebe; bağır bağır bağınyorum; koşun, koşun, sizleri, tü- münüzü, hepinizi kurşun eritmeye çağınyorum. Cumhurbafkanı Sa/ın Ahmet Necdet Stzer'ln Yüksek Hlmoyeterfnde JotannesPnnı, knopf Dvnnns Sgouros PryanoReSo» Swmrte Singers,-ıdol mixj Bee*o«n Resıt* Ronn k)nescu Gabn, kemon Harete Da»<*q. pKOK Zeynep Tantay Dms n LJOT Lev. Leo MuA. konuk dmsçbr Amx«ta OVestrası Ham-Gunther Kotz. # OtosBoodl Grorfteaolı AradotuYı/h Tahr Avdcjdu, bnun Ctes Rus Devtet Akadermk 03 Camera kakana Salvatore Atcordo. jef - Bekrrofik Aflkbrraa Un« Gukdan Open ve Bales "Bojiar" ve "5t Petereburg Füamonı Ateonder Dmtnev, jef Serjjeı hakrt, kemon Mana Kım, f»)ano KAVMUJOERE SEVDA-CENAP AM3 MUZİK VAKfl BlET SATIŞ Vî HAUCLA IUŞKİL« MERKEZ1 TUNAU HtLMI CAD 114/26 KAT I TEL (312) 427 06 5S - 468 07 44 • fAX. (312) 4*7 31 59 Brtec Satrçhr Hatanm Her Gunu • Saac 9-30 - 18:30 aras KEJLAY MİUJ fTTANGO DARESİ GtŞESt GMK BULVAR1 NO 4 TH_ (312) 417 91 00 1009 • BüelSrasfcın PaarHjnc Her Gdn ÇAYYOLU ADA MUZİK MULT1 MEDYA t^SA PtAZA NO 3 BSetSaosbnHlfc«ı«ı Her Gunu-Saıl: ICKJ0-2I 30 jras ULUS CUMHURBASKANIJĞI SENFONİ ORK£STRASI TALATPAŞA BULVAR1 NO- 38 • TEL (312) 309 13 43 M Btet Saojtın Hata Iç Her Gon • Saar 9J0 - 17-00 ana Bu Aon ûımhunytt Gozetesı'rwı ktaManyh roymlatvnştr Muayene, Teşhis, Tedavl TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişii/tstanbui Tel: (212) 212 07 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 Intemet http://www.tkv.ofg.tr e-mail: gen.sekreter(â tkv.org.tr koordinator; tkv.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle