Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2001 ÇARŞAMBA
14 kultur(Şcumhuriyet.com.tr
5. Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri'nin galibi îstanbul Devlet Tiyatrosu
'Güzeffik kraliçesi' taçlandıKültür Servisi- 5. yılına ulaşan Ya-
pı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödül-
Ieri önceki gece Lütfi Kırdar Kong-
re Merkezi'nde yapılan bir törenle
sahiplerini buldu.
Bu yıl, Afife Ödülleri'nin yıldızı
îstanbul Devlet Tiyatrosu yapunı
ol an 'Leenane'nin Güzellik Krafiçe-
si* oldu. Oyun, en iyi kadın oyuncu,
en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi
yönetmen ve en iyi prodüksiyon dal-
lannda toplam dört dalda aldığı
ödülle gecenın en fazla ödülü topla-
yan oyunu oldu.
*Yıhn en başarüı kadın oyuncusu'
ödülünü alan Sumru Yavrucuk. ödü-
lûnü CüneytTürel ve Ayda Aksel'in
elinden alırken oldukça heyecanlıy-
dı. Yavrucuk, Devlet Tiyatrolan'na
teşekkür ederek bu oyunu asla unut-
mayacağını söyledi.
' Yılın en başanh erkek oyuncusu'
ödülü ise, geçen yılın bol ödüllü oyu-
nu 'Kobay'la AK Puyrazoğhı'na ve-
nldi. Avustralya turnesinde bulun-
duğu için törene katılamayan Poyra-
zoğlu, geceye 'uzaklardan seslendi-
ğF videoyla katıldı.
' Yardımcı roldeyıhn en başanh ka-
dın oyuncusu' ödülü 'Leenane'nin
Güzellik KrafiçesT adlı oyunla Rüç-
han Çahşkur'a verildi. Çalışkur,
ödülünü rol arkadaşı Yavrucuk ve
BülentEnün Yarar'ın elinden aldı.
•Yardımcı rolde vüuı en başanlı er-
kek oyuncusu' ödülü ise, Îstanbul
Devlet Tiyatrosu yapımı 'Ozel Ha-
yatlar' oyunuyla Ismail tncekara'ya
verildi.
'Yıhn en başanlı prodüksiyonu'
kategorisinde ödül, 'Hep AşkVknn',
'İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muy-
du?' ve 'Kobay'la aynı kategoride
> anşan 'Leenane'nin Güzellik Kra-
liçesi' ne verildi. Oyunun yönetme-
ni Cüneyt Çahşkur ise, Ali Poyra-
zoğlu, Genco Erkal ve Mustafa Av-
kıran'ın arasından 'Yıhn en başanh
yönetmeni' seçildi.
'Yıhn en başanh müztkalya da ko-
medi erkek oyuncusu' dalında ödü-
lü, 'Hasır Şapka' adlı oyunla,tstan-
bul Beledıyesi Şehir Tiyatrolan'nın
çıçeğı burnunda genel sanat yönet-
meni Şükrii Türen aldı. Türen ödü-
/ dalda aday
gösterilen îstanbul
Devlet Tiyatrosu
yapımı
'Leenane'nin
Güzellik Kraliçesi'
dört ödül aldı. 5
dalda aday olan Ali
Poyrazoğlu
Tiyatrosu yapımı
'Kobay' üç, 6 dalda
adaylığı olan
îstanbul Belediyesi
Şehir Tiyatrosu
yapımı 'Hasır
Şapka' ise iki ödüle
değer bulundu.
'Ivan Ivanoviç Var
mıydı Yok muydu?'
ise hiç ödül alamadı.
lünü, ıMüjdatGezen'in elinden alır-
ken "Mesleğimin üzerinde dolaşan
kara bulutlann bir an önce dağıhna-
smı istiyorum." dedi. Aynı dalda ka-
dın oyuncu ödülüne, îstanbul Dev-
let Tiyatrosu yapımı 'Kaktüs Çiçe-
ği' adlı oyunla değer görülen Seray
Gözler, ödülünü Savaş Dinçel'in
elinden alırken oldukça heyecanlıy-
dı. Gözler, ödülü alırken, ödülü al-
masını sağlayan kurumuna özellik-
le teşekkür etti.
Jûri 15 yıhnı geri verdi
'Yıhn en başanh sahne tasanmo-
a' ödülünü, 'Kobay' oyununa yaptı-
ğı tasanmla Banş Dinçel aldı. Din-
çel, içten konuşmasında çocuklu-
ğunda kendisine küçük askerler he-
diyeedip hayal dünyasını zenginleş-
tiren annesine özellikle teşekkür
ederken yaptığı esprilerle de salonu-
nu güldürdü. Dinçel, tiyatroya dair
umudunu, kısa süre önce yaptıklan
Karadeniz turnesinde video kamera-
sıyla görüntülediği 500 kişilik salo-
nu 900 kişinin doldurmasını herke-
se göstermeyi önererek dile getirdi.
'Yıhn en başanh giysi tasanmcısı'
ödülü, 'Hasır Şapka' ıle NilgünGür-
kan'a venldi. Sdbn Atakan'ın aday-
lıktan çekildiği 'En başanh sahne
müziği' dalında ödülü, 'Troilos ve
Krcssida' adlı oyunla Yannis Souüs
aldı. 'En başanb ışık tasanmcısı'
ödülü ise, 'Kobay' la Yüksel Ay-
maz'a verildi. Böylelikle üçüncü
ödülünü alan 'Kobay', 'Leenane'nin
GüzeDik Kratiçesi'nın ardmdan ge-
cenin en fazla ödül toplayan ikinci
oyunu oldu.
Önceden açıklanan 'özel ödülkr'
kategorisinde 'Tryatroda Yeni Ku-
şak Ozel Ödülü' Îstanbul Devlet Ti-
yatrosu yapımı olan 'Catigula' adlı
oyunla Cebıl Kadri Kınoğhı aldı.
Kınoğlu, yaşamındaki ilk ödülü
alırken yaptığı konuşmada 'jüriye 15
yıhnı geri verdiği', hocası Yıkhz Ken-
ter'e de 'sahnedeoynadığıherrolün-
de içindeki ışığı aydmlathğı' için te-
şekkür etti.
Cevat Fehmi Başkut özel Ödülü,
'Ay Tedirgintiği' ile oyun yazan Ozen
Yula'ya verildi. Ödülünü Memet
Baydur'un elinden alan Yula, 6 yıl
önce yazdığı oyununun getirdiği
ödülün kendısi için büyük önem ta-
şıdığını belirtırken 'Bu ödülü al-
mam, dışandan gelen biri olarak,
yerieşikdüzene kabul edildiğimin bir
göstergesidir' dedi. Nisa Serezli Aş-
kıner Ödülü Samiye Hün'e verildi.
Törende bulunamayan sanatçının
ödülünü Ani tpekkaya aldı.
'En iyiler' ödfil kazanamadı
Muhsin Ertuğrul Özel Ödülünü
Genco Erkal'ın elinden alan Haldun
Dormen, bunun kendisi için ayn bir
şeref olduğunu söyledi. Dormen
ödülünü 'Bugün Git Yann Gel' adlı
oyunla Dormen Tiyatrosu 'nun 'per-
delerini kapatmamak için çaba har-
cayan oyunculanna' adadı.
Ünlü yönetmene Cannes'da Altın Palmiye kazandıran film Emek'te
ISIANBUI 20.ULUSLARARASI
» S , İŞTANBUL. .
mıı FİLM FESTIl/ALI
Pierre Bost'un romanmdan
Bertrand Tavernier ile
kartsı Coco'nun
beyazperdeye uyarladığı
KırdaBirPazar,
dönemin psikolojik
havasuu, korkularuu,
gerilimini anlatan, müziğin
fazla ortahkta gözükmediği
çok hoş ve şık bir öykü.
Tavernier'nin kamerası kırda
CÜMHUR CANBAZOĞLU
Emek'te gün, Beyoğlu yakasında biletleri tü-
kenmiş, Rexx'te de az sayıda koltuğu kalmış
Kırda Bir Pazar'la başlıyor. Yıl 1912,Parisya-
kınlannda bir kır evi; çok ünlü olmayan yaşlı
bir ressam kentten ziyaretine gelmiş iki çocu-
ğunu misafir ediyor. Gün boyunca ev cıvıl cı-
vıl. Akşam olunca çocuklar gidiyor ve ressam
boş tuvaliyle bir başma kalıyor.
Pierre Bost'un romanından Tavernier ile ka-
nsı Coco'nun beyazperdeye uyariadığı Kırda
Bir Pazar, dönemin psikolojik havasuu, korku-
lannı, gerilimini anlatan, müziğin fazla ortalık-
ta gözükmediği çok hoş ve şık bir öykü. Ka-
mera adeta görünmez bir rolde; insanlan izli-
yor, odaları dolaşıyor, kırlarda gezaniyor ve
Cannes'dan Tavernier'e gelen en iyi yönetmen
ödulünde önemli payı olduğunu fısıldıyor...
Sanatiarve Sinema kuşağından ise cesur dil-
fi John VVaters'ın genç sinemacı Sûıdair Ste-
rens'i yani Cedl B. Demented'ı tanıttığı Cecil
B. var. Hollyvvood'un düzenine karşı gelen ve
sinemaseverleri ortak eyleme çağıran Cecil
B.'ninhedefbildirisi şöyle: "Sinema terörist-
leri, Hollywood fihnkrine karşı devrime kaü-
hn! Yabancı fihnlerin İngUizce tekrar yapunla-
rtna paydos. Aptai video oyunlan üzerine ku-
rulu filmlere hayır. Sdacı, böyük bütçeK ve gi-
jeli nimlerin dcvam fîhnlerini istenüyoruz. Ye-
rahı sineması için bir intikaın meleği ohın. Bü-
tûn licari fihn hayranlannı uyanyoruz, göme-
ceğiz sizi!."
AÖas'takj Örümceğm Stratejisi'nde Berto-
lucd bu kez Borges'in öyküsünden yola çıkıp
politik ve psikoanalitik kulvarlarda aynı anda
ilerliyor ve kendi dünyagörüşü, orta sınıfin en-
telektüel yapısı ve Marksist ideolojisiyle ilgi-
li bol soru üretiyor. Öykünün özetine gelince;
Athos Magnani. bir trende faşistler tarafindan
öldürülmüş babasının başına neler geldığıni 30
yıl aradan sonra araşörmaya başlıyor. 0nun es-
ki arkadaslanyla görüşüyor ve babasının Mus-
sofini'ye karşı düzenlenen suikast öncesi bom-
ba koyarken vurulup öldüğünü öğreniyor ama
bu senaryodan pek tatmin olmuyor. Öriimce-
ğin Stratejisi'ni Bertolucci'nin simge fılmle-
rinden biri yapanlann arasında bizce en büyük
pay görüntü yönetmeni Vittorio Storaro'da.
Atlas'ın diğer filmi Aa Aşk'ta Roma'dan Si-
cirya'daki Catania'ya çapkın damgasıyla dönen
Antonio (Mastroianni) babasının istediği kız-
la evleniyor; ancak bakire kansı bir yıl sonra
onun iktidarsızlığmı öne sürüp boşanmak iste-
yince'YakışıkhAntonio Efsanesi' bir balon gi-
bi sönüyor... Vitafiano Brancati'nin romanına
azami ölçüde sadık kalan Pier Paolo PasoK-
ni'nin senaryosu ağır kalsa da Acı Aşk, rolüne
çok iyi yakışan Mastroianni yorumuyla vasa-
tın daha üzerinde bir not almayı başanyor.
Atlas'uı üçüncü filmi ise Şikago'da "En iyi
tlk Fîhn'' ödülü almış bir lran çalışması. Ağu-
sansür neticesinde politikadan uzaklaşıp sos-
yal sorunlar üzerinde yoğunlaşan lran sinema-
sı baskı altında daha rafıne işler çıkarmaya baş-
ladı; şu anda festıvallerde 3. Dünya'nın bayrak-
tarlığını yapan Iranlılar, her yıl yeni yeni isim-
lerle karşımıza çıkıyor. Bu kez de sıra, bizde
en iyi tanınan Iranlı yönetmenlerden Mohsen
Makhmalbaf ın kansıMarziyehMeshldni'nin
'Kadın Olduğum Gün' adlı ilk uzunmetrajlı
denemesinde.
Sinepop'ta festıvalın en fazla ılgi görenprog-
ramlanndan Çağumzuı Aynası Sinema: lnsan
Haklanbölümünde yer alan Hint yapımı Tero-
rist var. Belgesellerde görüntü yönetmenliği
yaptıktan sonra bu filmle uzunmetraja atlayan
Santosh Srvan, politik tavır koymadan 'canh bfa-
bomba'nın tüm ruh halini gazete haberinın ar-
dına geçerek araştınyor. Ilginç bir deneme.
Bu salonun diğer filmlerinden Ventura
Pöns'un Okşamalar'ı, modern kent insanının
sevgisizliği üzerine inşa edilmiş, Sergi Bel-
bel'den bir uyarlama. Pons'un festivaldeki beş
fılminden üçünde başrolü üstlenen güçlü oyun-
cu Rosa Maria Sarda'nın (Annem Hakkında
Her Şey'de de ızlemıştık) performansı etkıle-
yici.
Beyoğlu Sineması'nda gün, ünlüler hakkuı-
daki birbirinden ilginç belgesellere aynlmış.
Bir de, 2. Dünya Savaşı öncesi gösterime çık-
tığuıda, halkın moralini bozduğu gerekçesiyle
askerler tarafindan gösterimi engellenmiş Car-
ne'nin Gün Ağanyor'u var listede. Rexx'te ise
programın lokomotifi Antonioni'mn Gece'si.
Antonioni diğer yapıtlannda olduğu gibi yine
aşk için yaşanan krizden hareket edip seyirci-
ye daha büyük, sosyal bir sorunun yolunu açı-
yor.
Haldun Dormen açılış konuşma-
sında artık 'tiyatro oscanan' olarak
kabul edilen bu ödüllere her yıl ol-
duğu gibi karşı çıkanlann olacağını,
bunu doğal karşıladıklannı belirte-
rek "Oscar ödüDeri de kimseyi mem-
nun etmez. Biz hiç etki alünda kahna-
dan, objektif seçün yapük"" dedi.
Ancak, sezon boyunca jüride yer
alan isimlerin de yoğun övgü dolu
yazılar yazdıklan oyunlann hiçbiri
nedense ödüle layık görühnedi bu
yıl. Sankı beşinci yılda alınan ama
kamuoyuna açıklanmayan gizli bir
karar var gibiydi: 'Bir kişiye üç yıl
üstüste ödül verilemez.'
Sezon süresince 'Hep Aşk Vanh'
ile Yıldız Kenter, 'Oyuncu' ile Gen-
co Erkal, 'Aynhş' ile Zuhal Okay ve
Haluk BUginer, 'Knepp' ile Aksa-
nat Prodüksiyon Tiyatrosu 4
yıhn en
iyi oyunlan' olarak değerlendirilme-
lenne karşın Afife Tiyatro Ödülle-
ri'nden hiçbiri nasip olmadı.
Yüdız Kenter'in yazdığı, oynadı-
ğı ve yönettıği, yasamının olduğu ka-
dar Türk tiyatro tarihinden bir belge
niteliğindeki, başka bir örneği olma-
yan oyununda sergilediği başansı
yok sayıldı. Tıpkı 1998'de 'kategori-
ler üstü' ilan edilerek Muhsin Ertuğ-
rul Özel Ödülü venp 'Master Class-
Maria Callas' oyunundaki müthiş
virtüözlüğü göz ardı edildiği gibi.
Aynı tutum Genco Erkal'ın oyuncu-
luğunun doruğuna ulaştığı 'Oyun-
cu'suna da sergilendi. Geçen yıl
Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü'nü
alan Erkal'ın 'Oyuncu'daki başanlı
performansı unutuluverdı!
Oyun Atölyesi ve Aksanat Pro-
düksiyon Tiyatrosu'nun beğeni top-
layan yapımlan da ödüle layık göriîl-
medi. FerhanŞensovun 'Sahibinden
SanhkBirinciElOrtaoyunu" ise aday
bile gösterilmedi.
Orkestra beğeni topladı
Gece boyunca 'boş kalan ve kapı-
sına kiht vurulan tiyatro salonla-
n'ndan, 'televole küttünınce rehin
ahnnuş' halkımızdan söz edilse de,
durmadan üreterek, kendini yenile-
rek, aşarak nitelikli ve başanlı oyun-
larla tiyatrosunu yaşatma çabasında-
ki özel tiyatrolar yerine ödenekli ti-
yatrolar gündemdeydi!
Bu arada bu yıl jürinin değerlen-
dirme ölçütlerinı 'yakuı iüski, bn- iş
iMşkisi ve özensiztik' olarak niteleye-
rek inancınj yitirdiğini belirten Sefim
Atakan. yılın en başanlı sahne mü-
ziği adaylığından çekildiğini açıkla-
dı.
Oldukça kalabalık bir davetli top-
luluğunun bir araya geldiği gecenin
programuıı yine geleneksel olarak
Haldun Dormen hazırladı ve Kor-
han Abay sundu.
Ödül töreni öncesinde, şef Ren-
ghn Gökmen yönetimindeki Mosko-
va Çaykovski Senfoni Orkestrası,
Turgay Erdener'in 'Afife Bale Sü-
iti'nden seçmelerin yer aldığı bir
konser verdı. Soprano Serva Erde-
ner'in eşlik ettiği orkestra, konserin
ardından dakikalarca alkışlandı.
Ödüller sahiplenni bulmadan ön-
ce, Kemal Uzun'un hazırladığı kolaj
filmde yılın oyunlan gösterildi. Ge-
çen yıl yitirdiğimiz sanatçılara ayn-
lan bölümde duygulu dakikalar ya-
şandı. Gençlerin sunduğu 'Müzikal-
lerden Seçmeter' ve 'Afife Jale soruş-
tunnası' ödül töreninde yer almama-
sı gereken bölümlerdi.
Gecede ödül alan almayan tüm sa-
natçılar ağızbirliği etmişçesine tiyat-
ronun zor bir dönemden geçtiği, el-
birliğiyle bunun da üstesinden geli-
neceği mesajlan verdi.
DEFNE GÖLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
Şair ve Ödül
Bu yılki Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü "Go
Dersleri" adlı son kitabıyla genç kuşak şairler ara-
sında önemli bir yeri olan Hakan Saviı (d. 1965)
kazandı.
1980'e dek ülkemizdeki en önemli şiir ödülü,
Türk Dil Kurumu Ödülü'ydü. 12 Eylül yönetiminin
ortadan kaldırdığı TDK yerine kurulan ve eskisiy-
le hiçbir ilişkisi olmayan yeni kurumun dil ve ede-
biyat yerine nasıl yolsuzluk ve haksız kazanç işle-
riyle uğraşan birçeteye dönüştüğünü bugünlerde
gazetelerden izliyoruz. (Soruşturmanın adına "Ak-
rep Operasyonu" denmiş. "Dilini akrep soksun"
deyimine bir gönderme mi?)
1980'den bu yana verilmekte olan Behçet Ne-
catigil Şiir ödülü, sanki zaman içinde eski TDK
ödülü'nün önemine ulaştı. Gerekyedi kişilik seçi-
ciler kurulunun uyandırdığı güven gerekse yıllar
içinde kuşaklar arası dengenin de gözetilerek en
yaşlıdan en gence dek dağılımda göstenlen özen,
bu ödülü ülkemizin bütün şairleri için önemli du-
ruma getirdi.
ödüller konusunda bir de şu izlenim var Seçi-
ci kurul üyeleri de sonunda insan. Kimi yıllar öz-
nel davranabilir ve hata yapabilirier. Böyle durum-
larda da şiirle ilgilenen kamuoyunun bu hatayı ya
da o yılki ödülü görmezden geldığini ya da önem-
semediğini görüyorum. Hak etmiş bir şairin aldığı
ödülle, rastlantıyla kazanmış bir şairin aldığı ödül-
ler kamuoyunda farklı değeriendiriliyor. Birinin
ödülü önemsenmezken öteki önem kazanıyor.
ödüllere bir yanıyla da böyle bakılması gerektiği-
ni düşünüyoaım.
• • •
Bu yılki Necatigil Ödülü'nü kazanan Hakan Sav-
lı'yı ilk şiirlerinin dergilerde yayımlanmaya başla-
dığı 1995'ten bu yana ızliyorum.
Daha ilk şiirlerinde özgün bir şiir kişiliği olarak
ortayaçıktı. Şiire nasıl başladı, nerelerden, kimler-
den esinlendı, pek ipucu vermiyor şiirleri. Ancak
şu söyienebilir: Yaşadıklannı ya da algılannı ken-
dine özgü anlatışlaria şiire dönüştürebiliyor. Ço-
cukluğunun Akdeniz-Anadolu öykülerini anlatır-
ken de uzun yıllar çalıştığı Finlandiya'nın san so-
ğuğunun hüznünü anlatırken de aynı ölçüde ba-
şanlı.
Yoğun birduyarlığın onun herşiirini okura da ya-
yılarak kapsadığını söyleyebiliriz. Deprem sonra-
sı görünümleri anlattığı "Yapraklar" adlı şiirinde
de iki arkadaşın konuşmalannı yansıtan "Go Ders-
leri'nde de aynı duygu yoğunluğuyla karşılaşıyo-
ruz.
"Go", içinde özgün biryaşam düşüncesi bann-
dıran, duygulann önem kazanıp öne çıktığı bir
Uzakdoğu oyunuymuş. Satranç ya da dama tah-
tası gibi bir tahta üzerinde taşlarla oynanırmış. An-
cak kişi go tahtasına bakarken hayata da bakar,
düşüncelergeliştirir ya da düşüncelerini tartarmış.
sabit kalır tahtaya konulan taş oynatılmaz.
yaşamda yapılan büyük yanlışlar gibi
tüm taşlann değen aynıdır doğadaki tüm var-
lıklargibi
kim bulabilirgeçmiş zamandan daha büyük bir
ülke
bir şairden daha sessiz bir dost
dostluğun şiirinden daha uzun bir dere.
Her şeyın çok çabuk tükendiği günümüz dün-
yasında şiir ve öteki sanatiar bizlere kalıcı, gerçek
değerieri gösteriyor.
Bınlerce yıldır şiir yazılıyor dünyamızda. Her şey
gelip geçiyor; insanı, toplumu, dünyayı anlamaya,
anlatmaya çalışan şiirier, insanlığın arasındaki or-
tak bir kan bağı gibi dolaşımını sürdürüyor.
Bu dolaşımı ucundan kıyısından yakalayabil-
mek insanı daha ınsan kılıyor.
Punk şarkıcısı Ramone öMü
• NEW YORK(AA) - Punk müziğinin
öncülerinden Ramones grubunun elemanı
Joey Ramone, pazar günü Nevv York'ta lenf
kanseri tedavisi gördüğü hastanede 49 yaşında
yasama gözlerini yumdu. Ramçnes grubu,
1974 yılında gerçek adlan Jefrrey Hyman,
John Cummings, Douglas Colvin ve Tom
Erdelyi olan Joey Ramone, Johnny Ramone,
Dee Dee Ramon ve Tommy Ramone
tarafindan kuruldu. Grubun 1976 yıluıda
yaptığı ilk albüm olan 'Ramones', hiçbir yerde
müzik listelerine giremezken ikinci albümleri
'Ramones Leave Home' 1977'de Ingiltere'de
hit oldu. 'Sheena vvas a Punk Rocker' adlı
parçası Ingiltere'de büyük beğeni kazanan
Ramones'un, en tanınmış parçalan arasmda
'Hey Ho Let's Go' ve 'I Wanna be Sedated'
bulunuyor. Ramones grubu son stüdyo
albümü 'Adios Amigos'tan sonra 1996
yılmda dağılmıştı.
K Ü L T Ü R t Ç İ Z İ K
K Â M Î L M A S A R A C I