22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2001 ÇARŞAMBA 14 kultur(Şcumhuriyet.com.tr 5. Yapı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödülleri'nin galibi îstanbul Devlet Tiyatrosu 'Güzeffik kraliçesi' taçlandıKültür Servisi- 5. yılına ulaşan Ya- pı Kredi Sigorta Afife Tiyatro Ödül- Ieri önceki gece Lütfi Kırdar Kong- re Merkezi'nde yapılan bir törenle sahiplerini buldu. Bu yıl, Afife Ödülleri'nin yıldızı îstanbul Devlet Tiyatrosu yapunı ol an 'Leenane'nin Güzellik Krafiçe- si* oldu. Oyun, en iyi kadın oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi yönetmen ve en iyi prodüksiyon dal- lannda toplam dört dalda aldığı ödülle gecenın en fazla ödülü topla- yan oyunu oldu. *Yıhn en başarüı kadın oyuncusu' ödülünü alan Sumru Yavrucuk. ödü- lûnü CüneytTürel ve Ayda Aksel'in elinden alırken oldukça heyecanlıy- dı. Yavrucuk, Devlet Tiyatrolan'na teşekkür ederek bu oyunu asla unut- mayacağını söyledi. ' Yılın en başanh erkek oyuncusu' ödülü ise, geçen yılın bol ödüllü oyu- nu 'Kobay'la AK Puyrazoğhı'na ve- nldi. Avustralya turnesinde bulun- duğu için törene katılamayan Poyra- zoğlu, geceye 'uzaklardan seslendi- ğF videoyla katıldı. ' Yardımcı roldeyıhn en başanh ka- dın oyuncusu' ödülü 'Leenane'nin Güzellik KrafiçesT adlı oyunla Rüç- han Çahşkur'a verildi. Çalışkur, ödülünü rol arkadaşı Yavrucuk ve BülentEnün Yarar'ın elinden aldı. •Yardımcı rolde vüuı en başanlı er- kek oyuncusu' ödülü ise, Îstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı 'Ozel Ha- yatlar' oyunuyla Ismail tncekara'ya verildi. 'Yıhn en başanlı prodüksiyonu' kategorisinde ödül, 'Hep AşkVknn', 'İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muy- du?' ve 'Kobay'la aynı kategoride > anşan 'Leenane'nin Güzellik Kra- liçesi' ne verildi. Oyunun yönetme- ni Cüneyt Çahşkur ise, Ali Poyra- zoğlu, Genco Erkal ve Mustafa Av- kıran'ın arasından 'Yıhn en başanh yönetmeni' seçildi. 'Yıhn en başanh müztkalya da ko- medi erkek oyuncusu' dalında ödü- lü, 'Hasır Şapka' adlı oyunla,tstan- bul Beledıyesi Şehir Tiyatrolan'nın çıçeğı burnunda genel sanat yönet- meni Şükrii Türen aldı. Türen ödü- / dalda aday gösterilen îstanbul Devlet Tiyatrosu yapımı 'Leenane'nin Güzellik Kraliçesi' dört ödül aldı. 5 dalda aday olan Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu yapımı 'Kobay' üç, 6 dalda adaylığı olan îstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu yapımı 'Hasır Şapka' ise iki ödüle değer bulundu. 'Ivan Ivanoviç Var mıydı Yok muydu?' ise hiç ödül alamadı. lünü, ıMüjdatGezen'in elinden alır- ken "Mesleğimin üzerinde dolaşan kara bulutlann bir an önce dağıhna- smı istiyorum." dedi. Aynı dalda ka- dın oyuncu ödülüne, îstanbul Dev- let Tiyatrosu yapımı 'Kaktüs Çiçe- ği' adlı oyunla değer görülen Seray Gözler, ödülünü Savaş Dinçel'in elinden alırken oldukça heyecanlıy- dı. Gözler, ödülü alırken, ödülü al- masını sağlayan kurumuna özellik- le teşekkür etti. Jûri 15 yıhnı geri verdi 'Yıhn en başanh sahne tasanmo- a' ödülünü, 'Kobay' oyununa yaptı- ğı tasanmla Banş Dinçel aldı. Din- çel, içten konuşmasında çocuklu- ğunda kendisine küçük askerler he- diyeedip hayal dünyasını zenginleş- tiren annesine özellikle teşekkür ederken yaptığı esprilerle de salonu- nu güldürdü. Dinçel, tiyatroya dair umudunu, kısa süre önce yaptıklan Karadeniz turnesinde video kamera- sıyla görüntülediği 500 kişilik salo- nu 900 kişinin doldurmasını herke- se göstermeyi önererek dile getirdi. 'Yıhn en başanh giysi tasanmcısı' ödülü, 'Hasır Şapka' ıle NilgünGür- kan'a venldi. Sdbn Atakan'ın aday- lıktan çekildiği 'En başanh sahne müziği' dalında ödülü, 'Troilos ve Krcssida' adlı oyunla Yannis Souüs aldı. 'En başanb ışık tasanmcısı' ödülü ise, 'Kobay' la Yüksel Ay- maz'a verildi. Böylelikle üçüncü ödülünü alan 'Kobay', 'Leenane'nin GüzeDik Kratiçesi'nın ardmdan ge- cenin en fazla ödül toplayan ikinci oyunu oldu. Önceden açıklanan 'özel ödülkr' kategorisinde 'Tryatroda Yeni Ku- şak Ozel Ödülü' Îstanbul Devlet Ti- yatrosu yapımı olan 'Catigula' adlı oyunla Cebıl Kadri Kınoğhı aldı. Kınoğlu, yaşamındaki ilk ödülü alırken yaptığı konuşmada 'jüriye 15 yıhnı geri verdiği', hocası Yıkhz Ken- ter'e de 'sahnedeoynadığıherrolün- de içindeki ışığı aydmlathğı' için te- şekkür etti. Cevat Fehmi Başkut özel Ödülü, 'Ay Tedirgintiği' ile oyun yazan Ozen Yula'ya verildi. Ödülünü Memet Baydur'un elinden alan Yula, 6 yıl önce yazdığı oyununun getirdiği ödülün kendısi için büyük önem ta- şıdığını belirtırken 'Bu ödülü al- mam, dışandan gelen biri olarak, yerieşikdüzene kabul edildiğimin bir göstergesidir' dedi. Nisa Serezli Aş- kıner Ödülü Samiye Hün'e verildi. Törende bulunamayan sanatçının ödülünü Ani tpekkaya aldı. 'En iyiler' ödfil kazanamadı Muhsin Ertuğrul Özel Ödülünü Genco Erkal'ın elinden alan Haldun Dormen, bunun kendisi için ayn bir şeref olduğunu söyledi. Dormen ödülünü 'Bugün Git Yann Gel' adlı oyunla Dormen Tiyatrosu 'nun 'per- delerini kapatmamak için çaba har- cayan oyunculanna' adadı. Ünlü yönetmene Cannes'da Altın Palmiye kazandıran film Emek'te ISIANBUI 20.ULUSLARARASI » S , İŞTANBUL. . mıı FİLM FESTIl/ALI Pierre Bost'un romanmdan Bertrand Tavernier ile kartsı Coco'nun beyazperdeye uyarladığı KırdaBirPazar, dönemin psikolojik havasuu, korkularuu, gerilimini anlatan, müziğin fazla ortahkta gözükmediği çok hoş ve şık bir öykü. Tavernier'nin kamerası kırda CÜMHUR CANBAZOĞLU Emek'te gün, Beyoğlu yakasında biletleri tü- kenmiş, Rexx'te de az sayıda koltuğu kalmış Kırda Bir Pazar'la başlıyor. Yıl 1912,Parisya- kınlannda bir kır evi; çok ünlü olmayan yaşlı bir ressam kentten ziyaretine gelmiş iki çocu- ğunu misafir ediyor. Gün boyunca ev cıvıl cı- vıl. Akşam olunca çocuklar gidiyor ve ressam boş tuvaliyle bir başma kalıyor. Pierre Bost'un romanından Tavernier ile ka- nsı Coco'nun beyazperdeye uyariadığı Kırda Bir Pazar, dönemin psikolojik havasuu, korku- lannı, gerilimini anlatan, müziğin fazla ortalık- ta gözükmediği çok hoş ve şık bir öykü. Ka- mera adeta görünmez bir rolde; insanlan izli- yor, odaları dolaşıyor, kırlarda gezaniyor ve Cannes'dan Tavernier'e gelen en iyi yönetmen ödulünde önemli payı olduğunu fısıldıyor... Sanatiarve Sinema kuşağından ise cesur dil- fi John VVaters'ın genç sinemacı Sûıdair Ste- rens'i yani Cedl B. Demented'ı tanıttığı Cecil B. var. Hollyvvood'un düzenine karşı gelen ve sinemaseverleri ortak eyleme çağıran Cecil B.'ninhedefbildirisi şöyle: "Sinema terörist- leri, Hollywood fihnkrine karşı devrime kaü- hn! Yabancı fihnlerin İngUizce tekrar yapunla- rtna paydos. Aptai video oyunlan üzerine ku- rulu filmlere hayır. Sdacı, böyük bütçeK ve gi- jeli nimlerin dcvam fîhnlerini istenüyoruz. Ye- rahı sineması için bir intikaın meleği ohın. Bü- tûn licari fihn hayranlannı uyanyoruz, göme- ceğiz sizi!." AÖas'takj Örümceğm Stratejisi'nde Berto- lucd bu kez Borges'in öyküsünden yola çıkıp politik ve psikoanalitik kulvarlarda aynı anda ilerliyor ve kendi dünyagörüşü, orta sınıfin en- telektüel yapısı ve Marksist ideolojisiyle ilgi- li bol soru üretiyor. Öykünün özetine gelince; Athos Magnani. bir trende faşistler tarafindan öldürülmüş babasının başına neler geldığıni 30 yıl aradan sonra araşörmaya başlıyor. 0nun es- ki arkadaslanyla görüşüyor ve babasının Mus- sofini'ye karşı düzenlenen suikast öncesi bom- ba koyarken vurulup öldüğünü öğreniyor ama bu senaryodan pek tatmin olmuyor. Öriimce- ğin Stratejisi'ni Bertolucci'nin simge fılmle- rinden biri yapanlann arasında bizce en büyük pay görüntü yönetmeni Vittorio Storaro'da. Atlas'ın diğer filmi Aa Aşk'ta Roma'dan Si- cirya'daki Catania'ya çapkın damgasıyla dönen Antonio (Mastroianni) babasının istediği kız- la evleniyor; ancak bakire kansı bir yıl sonra onun iktidarsızlığmı öne sürüp boşanmak iste- yince'YakışıkhAntonio Efsanesi' bir balon gi- bi sönüyor... Vitafiano Brancati'nin romanına azami ölçüde sadık kalan Pier Paolo PasoK- ni'nin senaryosu ağır kalsa da Acı Aşk, rolüne çok iyi yakışan Mastroianni yorumuyla vasa- tın daha üzerinde bir not almayı başanyor. Atlas'uı üçüncü filmi ise Şikago'da "En iyi tlk Fîhn'' ödülü almış bir lran çalışması. Ağu- sansür neticesinde politikadan uzaklaşıp sos- yal sorunlar üzerinde yoğunlaşan lran sinema- sı baskı altında daha rafıne işler çıkarmaya baş- ladı; şu anda festıvallerde 3. Dünya'nın bayrak- tarlığını yapan Iranlılar, her yıl yeni yeni isim- lerle karşımıza çıkıyor. Bu kez de sıra, bizde en iyi tanınan Iranlı yönetmenlerden Mohsen Makhmalbaf ın kansıMarziyehMeshldni'nin 'Kadın Olduğum Gün' adlı ilk uzunmetrajlı denemesinde. Sinepop'ta festıvalın en fazla ılgi görenprog- ramlanndan Çağumzuı Aynası Sinema: lnsan Haklanbölümünde yer alan Hint yapımı Tero- rist var. Belgesellerde görüntü yönetmenliği yaptıktan sonra bu filmle uzunmetraja atlayan Santosh Srvan, politik tavır koymadan 'canh bfa- bomba'nın tüm ruh halini gazete haberinın ar- dına geçerek araştınyor. Ilginç bir deneme. Bu salonun diğer filmlerinden Ventura Pöns'un Okşamalar'ı, modern kent insanının sevgisizliği üzerine inşa edilmiş, Sergi Bel- bel'den bir uyarlama. Pons'un festivaldeki beş fılminden üçünde başrolü üstlenen güçlü oyun- cu Rosa Maria Sarda'nın (Annem Hakkında Her Şey'de de ızlemıştık) performansı etkıle- yici. Beyoğlu Sineması'nda gün, ünlüler hakkuı- daki birbirinden ilginç belgesellere aynlmış. Bir de, 2. Dünya Savaşı öncesi gösterime çık- tığuıda, halkın moralini bozduğu gerekçesiyle askerler tarafindan gösterimi engellenmiş Car- ne'nin Gün Ağanyor'u var listede. Rexx'te ise programın lokomotifi Antonioni'mn Gece'si. Antonioni diğer yapıtlannda olduğu gibi yine aşk için yaşanan krizden hareket edip seyirci- ye daha büyük, sosyal bir sorunun yolunu açı- yor. Haldun Dormen açılış konuşma- sında artık 'tiyatro oscanan' olarak kabul edilen bu ödüllere her yıl ol- duğu gibi karşı çıkanlann olacağını, bunu doğal karşıladıklannı belirte- rek "Oscar ödüDeri de kimseyi mem- nun etmez. Biz hiç etki alünda kahna- dan, objektif seçün yapük"" dedi. Ancak, sezon boyunca jüride yer alan isimlerin de yoğun övgü dolu yazılar yazdıklan oyunlann hiçbiri nedense ödüle layık görühnedi bu yıl. Sankı beşinci yılda alınan ama kamuoyuna açıklanmayan gizli bir karar var gibiydi: 'Bir kişiye üç yıl üstüste ödül verilemez.' Sezon süresince 'Hep Aşk Vanh' ile Yıldız Kenter, 'Oyuncu' ile Gen- co Erkal, 'Aynhş' ile Zuhal Okay ve Haluk BUginer, 'Knepp' ile Aksa- nat Prodüksiyon Tiyatrosu 4 yıhn en iyi oyunlan' olarak değerlendirilme- lenne karşın Afife Tiyatro Ödülle- ri'nden hiçbiri nasip olmadı. Yüdız Kenter'in yazdığı, oynadı- ğı ve yönettıği, yasamının olduğu ka- dar Türk tiyatro tarihinden bir belge niteliğindeki, başka bir örneği olma- yan oyununda sergilediği başansı yok sayıldı. Tıpkı 1998'de 'kategori- ler üstü' ilan edilerek Muhsin Ertuğ- rul Özel Ödülü venp 'Master Class- Maria Callas' oyunundaki müthiş virtüözlüğü göz ardı edildiği gibi. Aynı tutum Genco Erkal'ın oyuncu- luğunun doruğuna ulaştığı 'Oyun- cu'suna da sergilendi. Geçen yıl Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü'nü alan Erkal'ın 'Oyuncu'daki başanlı performansı unutuluverdı! Oyun Atölyesi ve Aksanat Pro- düksiyon Tiyatrosu'nun beğeni top- layan yapımlan da ödüle layık göriîl- medi. FerhanŞensovun 'Sahibinden SanhkBirinciElOrtaoyunu" ise aday bile gösterilmedi. Orkestra beğeni topladı Gece boyunca 'boş kalan ve kapı- sına kiht vurulan tiyatro salonla- n'ndan, 'televole küttünınce rehin ahnnuş' halkımızdan söz edilse de, durmadan üreterek, kendini yenile- rek, aşarak nitelikli ve başanlı oyun- larla tiyatrosunu yaşatma çabasında- ki özel tiyatrolar yerine ödenekli ti- yatrolar gündemdeydi! Bu arada bu yıl jürinin değerlen- dirme ölçütlerinı 'yakuı iüski, bn- iş iMşkisi ve özensiztik' olarak niteleye- rek inancınj yitirdiğini belirten Sefim Atakan. yılın en başanlı sahne mü- ziği adaylığından çekildiğini açıkla- dı. Oldukça kalabalık bir davetli top- luluğunun bir araya geldiği gecenin programuıı yine geleneksel olarak Haldun Dormen hazırladı ve Kor- han Abay sundu. Ödül töreni öncesinde, şef Ren- ghn Gökmen yönetimindeki Mosko- va Çaykovski Senfoni Orkestrası, Turgay Erdener'in 'Afife Bale Sü- iti'nden seçmelerin yer aldığı bir konser verdı. Soprano Serva Erde- ner'in eşlik ettiği orkestra, konserin ardından dakikalarca alkışlandı. Ödüller sahiplenni bulmadan ön- ce, Kemal Uzun'un hazırladığı kolaj filmde yılın oyunlan gösterildi. Ge- çen yıl yitirdiğimiz sanatçılara ayn- lan bölümde duygulu dakikalar ya- şandı. Gençlerin sunduğu 'Müzikal- lerden Seçmeter' ve 'Afife Jale soruş- tunnası' ödül töreninde yer almama- sı gereken bölümlerdi. Gecede ödül alan almayan tüm sa- natçılar ağızbirliği etmişçesine tiyat- ronun zor bir dönemden geçtiği, el- birliğiyle bunun da üstesinden geli- neceği mesajlan verdi. DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Şair ve Ödül Bu yılki Behçet Necatigil Şiir Ödülü'nü "Go Dersleri" adlı son kitabıyla genç kuşak şairler ara- sında önemli bir yeri olan Hakan Saviı (d. 1965) kazandı. 1980'e dek ülkemizdeki en önemli şiir ödülü, Türk Dil Kurumu Ödülü'ydü. 12 Eylül yönetiminin ortadan kaldırdığı TDK yerine kurulan ve eskisiy- le hiçbir ilişkisi olmayan yeni kurumun dil ve ede- biyat yerine nasıl yolsuzluk ve haksız kazanç işle- riyle uğraşan birçeteye dönüştüğünü bugünlerde gazetelerden izliyoruz. (Soruşturmanın adına "Ak- rep Operasyonu" denmiş. "Dilini akrep soksun" deyimine bir gönderme mi?) 1980'den bu yana verilmekte olan Behçet Ne- catigil Şiir ödülü, sanki zaman içinde eski TDK ödülü'nün önemine ulaştı. Gerekyedi kişilik seçi- ciler kurulunun uyandırdığı güven gerekse yıllar içinde kuşaklar arası dengenin de gözetilerek en yaşlıdan en gence dek dağılımda göstenlen özen, bu ödülü ülkemizin bütün şairleri için önemli du- ruma getirdi. ödüller konusunda bir de şu izlenim var Seçi- ci kurul üyeleri de sonunda insan. Kimi yıllar öz- nel davranabilir ve hata yapabilirier. Böyle durum- larda da şiirle ilgilenen kamuoyunun bu hatayı ya da o yılki ödülü görmezden geldığini ya da önem- semediğini görüyorum. Hak etmiş bir şairin aldığı ödülle, rastlantıyla kazanmış bir şairin aldığı ödül- ler kamuoyunda farklı değeriendiriliyor. Birinin ödülü önemsenmezken öteki önem kazanıyor. ödüllere bir yanıyla da böyle bakılması gerektiği- ni düşünüyoaım. • • • Bu yılki Necatigil Ödülü'nü kazanan Hakan Sav- lı'yı ilk şiirlerinin dergilerde yayımlanmaya başla- dığı 1995'ten bu yana ızliyorum. Daha ilk şiirlerinde özgün bir şiir kişiliği olarak ortayaçıktı. Şiire nasıl başladı, nerelerden, kimler- den esinlendı, pek ipucu vermiyor şiirleri. Ancak şu söyienebilir: Yaşadıklannı ya da algılannı ken- dine özgü anlatışlaria şiire dönüştürebiliyor. Ço- cukluğunun Akdeniz-Anadolu öykülerini anlatır- ken de uzun yıllar çalıştığı Finlandiya'nın san so- ğuğunun hüznünü anlatırken de aynı ölçüde ba- şanlı. Yoğun birduyarlığın onun herşiirini okura da ya- yılarak kapsadığını söyleyebiliriz. Deprem sonra- sı görünümleri anlattığı "Yapraklar" adlı şiirinde de iki arkadaşın konuşmalannı yansıtan "Go Ders- leri'nde de aynı duygu yoğunluğuyla karşılaşıyo- ruz. "Go", içinde özgün biryaşam düşüncesi bann- dıran, duygulann önem kazanıp öne çıktığı bir Uzakdoğu oyunuymuş. Satranç ya da dama tah- tası gibi bir tahta üzerinde taşlarla oynanırmış. An- cak kişi go tahtasına bakarken hayata da bakar, düşüncelergeliştirir ya da düşüncelerini tartarmış. sabit kalır tahtaya konulan taş oynatılmaz. yaşamda yapılan büyük yanlışlar gibi tüm taşlann değen aynıdır doğadaki tüm var- lıklargibi kim bulabilirgeçmiş zamandan daha büyük bir ülke bir şairden daha sessiz bir dost dostluğun şiirinden daha uzun bir dere. Her şeyın çok çabuk tükendiği günümüz dün- yasında şiir ve öteki sanatiar bizlere kalıcı, gerçek değerieri gösteriyor. Bınlerce yıldır şiir yazılıyor dünyamızda. Her şey gelip geçiyor; insanı, toplumu, dünyayı anlamaya, anlatmaya çalışan şiirier, insanlığın arasındaki or- tak bir kan bağı gibi dolaşımını sürdürüyor. Bu dolaşımı ucundan kıyısından yakalayabil- mek insanı daha ınsan kılıyor. Punk şarkıcısı Ramone öMü • NEW YORK(AA) - Punk müziğinin öncülerinden Ramones grubunun elemanı Joey Ramone, pazar günü Nevv York'ta lenf kanseri tedavisi gördüğü hastanede 49 yaşında yasama gözlerini yumdu. Ramçnes grubu, 1974 yılında gerçek adlan Jefrrey Hyman, John Cummings, Douglas Colvin ve Tom Erdelyi olan Joey Ramone, Johnny Ramone, Dee Dee Ramon ve Tommy Ramone tarafindan kuruldu. Grubun 1976 yıluıda yaptığı ilk albüm olan 'Ramones', hiçbir yerde müzik listelerine giremezken ikinci albümleri 'Ramones Leave Home' 1977'de Ingiltere'de hit oldu. 'Sheena vvas a Punk Rocker' adlı parçası Ingiltere'de büyük beğeni kazanan Ramones'un, en tanınmış parçalan arasmda 'Hey Ho Let's Go' ve 'I Wanna be Sedated' bulunuyor. Ramones grubu son stüdyo albümü 'Adios Amigos'tan sonra 1996 yılmda dağılmıştı. K Ü L T Ü R t Ç İ Z İ K K Â M Î L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle