Katalog

31 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayram, The Economisrte • LONDRA(AA)- Ingiltere'de yayımlanan The Economist dergisi, son olarak iki Picasso tablosunun satışıyla ilgili suçlamalarla karşı karşıya kaJan ve TBMM tarafindan dokunulmazlığı kaldınlan Van Milletvekili Mustafa Bayram'ın yargılanmasının, Avrupa ve ABD tarafindan da yakından izleneceğini yazdı. Derginin haberinde, Mustafa Bayram'dan "Picasso âşığı miUetvekili" diye söz edildi ve onun Vanlı bir aşiret reisi olarak kentteki "40 bin oyun sahibi" olduğu belirtildi. haleleı* soraşturuhıyop • YATAĞAN (Cumhuriyet) - Soma Termik Santrah'nda yapılan jandarma soruşturmasının ardından Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santrallanndaki ihaleler de yakın takibe alındı. Muğla Valiliği tarafindan göreviendirilen 3 kişilik bir inceleme ve soruşturma heyeti dün Yatağan'a gelerek çalışma yaptı. BTK'den Kralay açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanhk Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, son günlerde bazı yazılı ve görsel yayın organlannda, Türkiye Kızılay Derneği Merkez Kurulu üyesı Servet Harputluoğlu kaynak gösterilerek verilen haberlere değinildi. Açıklamada, "Kızılay'ın teftişini yapan Başbakanlık müfettişlerinin Kızılay'dan harcırah alarak hacca gittikleri" iddıasınm dogru olmadığı belirtilerek müfettişlerin görev harcırahlannın kurumlannca karşılandığı bildirildi. Açıklamada, asılsız iddialarda bulunanlar hakkında gerekli hukuki işlemlerin başlatılacağı belirtildi. Savcı Şanal içintören • ŞEREFLtKOÇHİSAR (AA) - Ankara'nın Şereflikoçhisar ilçesinde, önceki gün Uzman Çavuş Sabri Tannkulu tarafindan öldürûlen Cumhuriyet Savcısı Metin Şanal için dün sabah adliye önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Şanal'ın ailesi, kaymakam. belediye başkanı, jandarma bölük komutanı, hâkimler ve ;ok sayıda vatandaş catıldı. Savcı Şanal'ın :enazesi, daha sonra nemleketi Osmaniye'ye ;önderildi. Uzman ?avuş Sabri TanrıkuJu, ızıyla ilişkisi olduğu ;in kendisinı savcılığa ıkâyet eden Suna ve kızı eyla Dinç'i işyerinde Idürdükten sonra, üdanda dava açan îreflikoçhisar umhuriyet Savcısı etin Şanal'ı da akamında öldürmüştü. nrıkulu, daha sonra ahla intihar etmişti. Milli Güvenlik Kurulu: 50 yıllık demokrasi açısından üzüntüyle karşılıyoruz Ara rejim iıııajı zedelerANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mffi Güvenlik Kurulu (MGK), "ara rgim'' tartışmalanna net tavır koydu. Ara rejim tartışmalannın "yersiz'' ol- duğunun altını çizen MGK, "50 yıh aşkın demokrasi tecrübesi bulunan ve Avrupa BirüğTne girme aşamasmda oian Türkiye CumhuriyetiDevleti'nin dş kamuoyundald imajmızeddeyecek nitelikte buhuunuş ve üzüntüyle karşı- lanmıştır'' açıklamasını yaptı. MGK, ekonomik sıkıntılann aşılması konu- sunda "TBMM ve hükümet tarafin- dan yürütüten çalışmaJann başanya ulaşacağı konusunda inançvegörüşbirüğineva- nJdığmı" bildirdi. Toplantıda aynca irti- cayla mücadele uygulama stratejisi de ele alınırken aralannda YİMPAŞ, Fa- isal Finans, JETPA ve Kombassan'ın da bulun- duğu şirketlerle ilgili de- netimlerin de sürdüğü. be- lediye şirketlerinin dene- timinin Başbakanlık Yük- sek Denetleme Kurulu (YDK) tarafindan yapıla- cağı kaydedildi. MGK, mart ayı olağan toplantısını Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer başkanlığında, Başbakan BüJent Ecevit, Genelkur- may Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğlu ile di- ğer askeri ve sivil kurul üyelerinin kanlımıyla dün Çankaya Köşkû'nde ger- çekJeştirdi. Toplantıda îstanbul Ti- caret Odası (ÎTO) Başka- nı Mehmet Yıldırım'ın geçen ay başlattığı % r e TlSK Başkanı Refîk Bay- dur ile DSP Milletvekili Rıdvan Budak'ın önceki gün yaptığı açıklamalarla tırmanan, bazı yaym or- ganlarından "ekonomik olağanüstü hal ilan edü- mesisenarvolanna" kadar uzanan "ara rejim" tartış- malan da ele alındı. Top- lantıda. kurulun özellikle askeri kana- dı "ara rejim'' tarhşmalanndan duy- duğu rahatsıziığı dile getirirken, yaşa- nan bunalımın hükümet ve TBMM ta- rafindan alınacak önlemlerle toplu- mun bütün kaünanlannı kapsayacak uzlaşma içinde aşılması gerektığının altı çızildi. 3 saat süren toplantuun ardından MGK Genel Sekreterligi 'nden yapılan yazılı açıklamada, kurulun bu toplan- tısında bölücü, irticai ve yıkıcı faali- yetlerle. organize suç örgütlerine kar- şı güvenlik güçlerince yürütülen mü- cadelenin sonuçlannın değerlendiril- diği bildirildi. Açıklamada, "Devietin ülkesi ve milktiyle bölünmez bütünlü- ğüne, demokratik, laik ve sosyal hu- kuk de\letine ve halkmuzın huzur ve güvenliğüıe yöneUk tûm faaJiyetlere karşı ahnan tedbirierin arahksız ve ta- vizsiz sürdürüJmesi karariaştmnnış- ör" dendi. MGKbildirisinde, "ararejim''tar- üşmalannın da ele ahndığı belirtilerek şu saptamalara yer verildi: "Kurulda,son günlerde bazı çevre- ler tarafindan ortaya anian ara rejim tartışmalan da gündeme gelmiştir. Bu gibi yersiz tarüşmalar, 50 yıh aş- kın demokrasi tecrûbesi bulunan ve Avrupa Birliği'ne girme aşamasında oian Türkiye Cumhuriyeti Devle- ti'nin dış kamuoyundaki imajmı ze- dekyeceknitelikte bulunmuşve üzün- tüylekarşüanmıştır. Bu gîbi tartişma- larm demokrasiyi özümsemiş halkf- nuz nezdinde de tasvip görmeyeceği açıkor. Türk milleti, geçmişte olduğu gibi, bugündedemokratiksistem içe- risinde hertürhızorluğu yenecek güç- tedir." ÇÎZMEDEN YUKARI [email protected] MUSA KART MGK îrticaya ödün yok HaberMerkea-MGK toplantısında irticayla mücadele stratejisinin uygulama dunımu da dealındı. MGK'deeie aîınan rapora göre, irticayla mücadele yasalan kapsamırtda hazırlanan 29 yasal düzenJeme ve 79 idari önlemle ilgili çahşmaiar sürüyor. Aralannda YlMPAŞ, JETPA Holding, Kombassan Konyaspor ve Faisal Finans'ın da bulundugu 33 kuruluşla ilgili inceleme ve soruşturmalartn sürdüğü belirtilen raporda, özel cami ve mescitlerin tamamının Diyanet îşleri Başkanlığı'na devredüdiği, devlet aleyhine suç işleyen vakıflann tescü işlemlerinin yapılmamaya devam edileceğinin altı çizildi. Başbakan Ecevit, MGK açıklamasrnın halkın hislerini yansıttığını söyledi Gürkatı: Bezginlik patlamaya dönüşebilir ANKARA(Cumhurryet Bü- rosu) - Başbakan Bülent Ece- vit, MGK'nin "ararejim"'tar- tışmalanna ilişkin açıklaması- nın halkın duygulanna tercü- man olduğunu söyledi. Türki- ye'de ne zaman işler bozulsa baa "aklı evveUerin" ara rejim çağnsı yaptığını kaydeden Ecevit, "MGKacıklamaahal- kın sesrydi" dedi. Ankara Mil- letvekili Uluç Gürkan "so- kaktaki insanlann bezgin, mutsuzveöfkeli oiduğunu, bu- nun topiumsal paüamaj-a dö- aüşebUeceğmi" söyledi. Ecevit, dün MGK toplanüsı- nın ardından yaptığı açıklama- da, milletin ara rejim tartışma- lannı tasvip etmediğini, MGK'dende tartışmalan kına- yan bir karar çıktığını söyledi. . FP Genel Başkanı Recai Ku- tan'ın, acil yasalann çıkartıl- ması konusundaki şartlı deste- ğine ilişkin FP içinde görüş ay- nhklan oiduğunu anlatan Ece- vit, ana muhalefet partisinin tavnnın zamanla netleşeceği- ni kaydetti. Ecevit. "Geçenyü- ki tempoyu yakaiayacağa. Gö- rünen o ki muhalefetindesteği- nin de büyük önemi ve halkın dışında hiçbir çözüme destek vermeyeceklerını vurguladı. DSP Ankara Milletvekili Gürkan da sosyal patlama teh- likesine dikkat çekti. Gürkan, ara rejim tartışmalanna deği- nerek "Türkiye sonuüanna mutiaka ve mutiaka demokra- acüımlan özde benimsiyor gö- rünse bik, kalıa ve kurumsal sonuçlar vermesi olası değfl- dn-" dedi. DSP Îstanbul Milletvekili Rıdvan Budak ise Ecevit'in kendisi için söylediği "de- mokratik sol kümıre yabana • DSFli Gürkan: Türkiye sorunlarma mutiaka ve mutiaka demokratik yapısının özûnün yanında, biçimini de koruyarak çözüm bulabilir. Törkiye'nin şu an siyasette yaşadığı sıkıntılann 12 Eylül rejimine uzanan köklerini göz ardı etmemek gerekir. Bir ara rejimin, demokratik açılımlan Özde benimsiyor görünse bile, kalıcı ve kurumsal sonuçlar vermesi olası değildir. bu yönde isteği var" dedi. FP Genel Başkanı RecaiKu- tan ise bazı kesimlerin ara re- jim formüllerinin gerçekleş- mesini arzu edebileceklerini dile getirerek çözümün yalnız- ca TBMM'de oiduğunu, bunun tik yapısının özünün \anında, biçimini de koruyarak çözüm buiabilir. Türkive'nin şu an si- yasette yaşadığı sıkuınlann 12 Eyiuirejimineuzanan kökleri- ni göz ardı etmemek gerekir. Bir ara rejimin, demokratik olduğu, parti içi uyum ve ko- aKsyon uyumuyla da bağdas- madığt" sözleri üzerine, ta- bandan açıklamasına destek geldiğinı, istıfa etmeyeceğini söyledi. Budak, "Ben sol kültüre ya- bana değilim. Yazılı bir de- mokranlcsolkültürdebumiyo- rum" dedi. Budak, "Kesmiik- ie teknokradar hükümeti öoermediğini, TBMM dışında fbrmülier peşindeobnad^mı" söyledi. Türkiye Genç Işadamlan Derneği (TÜGÎAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yıimaz, ara rejim söylenüleri- nin ayıbını dahi kabulleneme- yeceklerini belirterek "Bu- günküparlamentotarihekriz- lerledeğfl, başlattığıreformiar- lageçebilir*'dedı Müstakıl Sanayici ve Işa- damlan Derneği (MÜSlAD) Genel Başkanı AKBayramoğ- lu, 5 partinin bir araya gelerek Kemai Derviş başkanlığında bir milli mütabakat hükümeti- nin kurulmasını isteyerek u Kriz mali değfl, siyasidir" diye konuştu. IRMIKIAYDEV ENGtN aenginCadoruk.net.tr Koca koca adamlar, birbiri ardına ekranlara çıkıp "15ya- sa Meclis'ten kaç günde çı- kaf" soaısunu tartışıyor: Yol yödtem öneriyor, çare buluyor ve çooook büyük bir hüner göstermişcesine kostaklana- raK TVsunucusunun teşekkü- rufie, o cılkı çıkmış yanıtı ya- pıştınyor: - Ben teşekkür ederim, iyi yaymlar dilerim... 15 günde kaç yasa çıkaca- ğı tartışması can sıkmaya, bo- ğuntu ve öğürtü duygulanmı- 2i Kabartmaya başlayınca, he- mtîn hemen aynı adamlar yi- n e ekranlara çıkıp bu kez de "S$lında acilen kaç yasa çık- mtst gerektiği"ni tartışmaya başlıyorlar. Kimi "Altı taneye- t&, ötekilerin icabına sonra bakanz" diyor; kimi "Önce (jift, sonra üç, ondan sonra sekiz" diye başlayan tuhaf apnieier kuruyor. Final hep aynı: Ben teşekkür ederim, iyi ya/ınlar dilerim.., ^damlar haklı. Böyle laf sa- ia;3sı ustalannı ekranlara çı- k/anlara salatacılar elbette fffinettar kaJır, teşekküreder- Igi (yi hoş da, bu TV denen TBMM'yi Iskata veya... aygıt iki değil üç bileşenden oluşuyor: TV programcısı, ek- rana çıkan salatacı ve biz. Kimimiz görev geregi, kimi- miz meraktan, kimimiz yapa- cak başka bir şey bulamadı- ğından ekranların karşısına geçiyoruz ve yağsız, limon- suz, üstelik iyi yıkanmamış, üstünkörüdoğranmış "salata- lar"\ yutmak zorunda kaiıyo- ruz. Salatacılar teşekkür ettikçe, bize de "Biz de teessûfede- riz" filan demek düşüyor. Diyoruz da... (Kendi hesa- bıma ben günde sekiz on kez diyorum. Siz?) • * • Kaç yasanın kaç günde çı- kacağı; acilen kaç yasanın çıkması gerektiği durup din- lenmeden, bıkılıp usanılma- dan tartışılıyor da bu yasalann ne olduğu, içeriği, amacı, so- nucu, kimin cebinden ne çı- kacagı ve kimin cebine ne gi- receğini tartışana rastlamak zor. Alın herhangi birini: örneğin bankalann tasfiye- sini kolaylaştırmak amacıyla "lcra Iflas Yasast"nda değişik- lik yapan yasa. Nedir bu yasanın İçeriği7 Banka hortumculanna ömür- boyu hapis cezası mı getirili- yor? Bankasını batıranın yalı- ya, hana hamama yatındığı, ol- madı Isviçre, Lichtenstein bankalanna zulaladığı parala- nna mı el konulacak? Yoksa dağ fare mi doğura- cak? Bilen kaç kişi var dersiniz? Haydi daha canalıcı bir so- ru: Milletvekillerinden kaçı, lc- ra Iflas Yasası'nı değiştirecek yasa tasansının içeriğiyle ilgi- li bilgi sahibi? Bilgisinin derin- liği ne ve milletin vekili olarak onun bu konudaki görüşü ne? Bir ömek daha: Tütün Yasa- sı. Yeni Tütün Yasası Tasansı kime ne getinecek, kimden ne götürecek? Tütün sorunu "Tütünü tekel alır. Tütün balyalannın içi taş- la, hurda demirie, sulu tarlaya dikilmiş iri damarlı, koca yap- raktı kalitesiz tütünle de dolu olsa Tekel panayı bastınr alır. Üstelik taban fıyatlan dünya tütün üyatian göz önüne alına- rak değil, iktidardaki parti, tü- tün tanmı ile geçinen köylüler- den alacağı oylan ne kadar arttınr hesabı ile saptanır. Te- kel tütünleri alır. Ambarlannı doldurur. Satamaz. Yeni yılın yeni ürünleri gelince eskileri ambardan çıkanp ya- kar... "dan mı ibaret? Yalnız Ege'de geçimini tü- tün tanmı ile sağlayan milyon- larca köylü var. Onlar Tekel'in, ülke ekonomisini berbat eden desteklemealımlanndan "kur- tanlıp" kimin kucağına itile- cek? Yeni Tekel Yasası sakın, devietin cezaevlerinde düzen- lediği "hayat kurtarma ope- rasyonu'na dönmesin? Kaç günde kaç yasa çıkanlabiliri tartışan siyaset esnafının, ekonominin gerekleriyle, tütün ekicisi köylü yurttaşlann gete- ceklerini dengeleyen bir öne- ri ürettiğini duyanınız var mı ? • • • Peki Meclis, önüne konulan yasalan onaylama aygıtına dönüştürülmesine böyfesine seyirci kalır; kişisel (ya da par- tisef) hiçbir göruş üretmeden, hiçbir katkı sağlamadan, hiç- bir iyileştirici öneri sunmadan, 'Dervişyasalan'm onayiamak, onaylamamak makasına ken- dini hapsederse ülkede anti- parlamentarist akımlann ka- barmasının suçlusu yine Mec- lis'in kendisi olmaz mı? "Ara rejim, teknokratlar yö- netimi, darbe"gibi parlamen- to dışı seçeneklerdurduk yer- de mi yandaş kazanır? Mec- lis'i yasama görevi yapamaz hale getiren, bu Meclis'i oluş- turan siyaset esnafının kendi- si değil mi? Türk Ceza Kanunu'nun 146. Maddesi: "Türkiye Cumhuri- yeti Anayasası'nı tağyir ve tebdiiveyailgaya..."djyebaş- larve "...bu kanun ile teşekkül etmiş oian Türkiye Büyük Mil- let Meclisi'ni ıskata veya vazi- fesini yapmaktan mene ceb- ren teşebbüs edenler idam cezasına mahkûm olur" diye- rek biter. Bizim siyaset esnafının far- kı "cebir", yani zor kullanma- malanndan mı ibaret? POIİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA . . .Handan Selçuk Aynı gizin iki sesli ağzj, aynı düşün titreyen iki ka- nadı mıdır ölüm? Hastane koridorunda dolaşırken bu soruyu soru- yorum kendi kertdime... Sabah gazeteye geldiğimde 'acı haber' ulaşıyor hemen: "Handan Abla'yı (Selçuk) kaybetiik..." Aslında böyle bir haberi aylardır bekliyoruz... Birden gözlerimiyumuyorum... Handan Abla ve llhan Ağabey!.. Handan Şenköken, Günay Çapan ve Fikret li- klz'te hastanedeyiz şimdi... Altıncı kat... Işık Yenersu ağlıyor... Acı haberi alan ilhan Selçuk'un karayoluyla An- kara'dan döndüğünü öğreniyorum... Hastane koridorunda bir iskemleye oturuyor, yirmi bir yıl önceye gidiyorum... 1978sonbahan... Yine bir hastane odası... Bu kez Muğla Devlet Hastanesi'ndeyiz... Karşıki odada llhan Selçuk yatıyor... Biz Handan Abla'yta koyu bir sohbete daJmışız... Bana yaşamından kesitler aktanyor... Umutlar, umutsuzJuklar, coşkular, hüzünler... Gün ağarana dek sürüyor sohbetimiz!.. Sabah Muğla pazanndayız... El dokuması kumaşlar alıyor... Bir lokantaya giriyoruz... Yemekten önce "rakı" dediğimde o güzel gözle- ri buğulanıyor, bir ana tavrıyla "içme şu zıkkımı" di- yor... Şimdi yine bir hastane odasındayım... 30 Mart 2001... Birkaç saattir orada yatıyordu Handan Abia1 .. Az önce, sedyeyle aldılar ve morga götürdüler... Şaban Turgut, "Işlemleriyaptınyorum" deyipya- nımızdan aynlıyor. Işık, Handan ve Fikret dışanya çı- kıyoruz... Işık'ın gözlerine bakıyorum.- Ağlıyori.. ••• Işık, Handan Abla'nın yeğeni. O ünlü bir tiyatro oyuncusu... Ne kadar benziyoriar birbirlerine? Dün hastane koridorunda bir iskemlede yıllar ön- cesini yaşıyorum... 12 Mart sonrası... llhan Selçuk'un ikinci kez gözaltına alınıp Ziver- bey'e götürüldüğü günün akşamı, Yalçın Bayer'te kapısındayız... Dirençli bir kadın... Saat gece yansınt çoktan geçmiş... O gece sabaha dek salonda otuaıp konuşuyo- ruz... Daha çok Handan Abla konuşuyor, biz dinliyo- ruz... Dışanda kapılan tutulmuş bir gece... Yağmur delice yağıyor!.. Aradan tam otuz yıl geçmiş... Yerimden kalkıyonjm... Altıncı kattaki odanın kapısı açık... Yatakartıkboş!.. Bu kez kapılan tutulmuş mavi bir öğledeyim ve ben üşüyorum... Bırakıyorum kendimi... Işık, 'Handan'ı yitirmenin acısı içinde... Yüzünde gizli yeraltı sevinci eksik olmayan Işık, hüznün tam orta yerinde şimdi... Handan'a sanlırken şöyle diyor Işık: "Seni o kadar çok severdi ki!" Handan'ın isim annesi Handan Selçuk!.. Hepimizin Handan Ablası!.. Yıldızlararasında hep yıldızı arayan, umutlanmı- zı çoğaltan, yaşamımıza katkılan oian dirençli in- san!.. Hastane koridorundayım... Bir kaygryla kalkarken yerimden yüreğin ateşiyle yanan kekik kokulannı sanki Gökova'da içime çe- kiyor, 1978 sonbahannda Muğla pazannda dola- şıyorum... ••• Belki bir kuş ötüyor bir yerde, belki de hiçbir yer- de... Güney rüzgârtan esryor, anılar bir bir karşıma çı- kıyor, acılar ve sevinçler kördüğüm oluyor, Han- dan abla odadan götürülürken... • • • Güle güle.. gök mavileri, yeşilleri çalan gözleriyie çok yönlü, kültüriü, sevgi ağacı güzel insan!.. Güle güle.. sinemadan tiyatroya, eleştiriden çe- viriye dek pek çok yazıya imza atan, genç kuşağın pek tanımadığı Handan Selçuk!.. Sen, mavi kadifede bir yıldız zerresiyle kosko- caman dünyamızda hep aydınlıktan ve iyilikten ya- na oldun!.. Ben, evet, ben çok şeyler öğrenmiştim senden!.. Yıllar önce Gökova'da, Çeşme'de kurulan sofra- larda, yaşamın acılı günlerinde yanımızdaydın!.. Ben de, dün son kez sana uğradım!.. Biliyorsun, dört yıl önce görüşmüştük son kez... Son kez birazcık dedikodu yapmıştık, kimseleri in- crtmeden!.. Söyte bana, aynı gizin iki sesli ağzı, aynı düşün tftreyen iki kanadı mıdır ölüm? hikmetcetinkaya(« cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhurrye( k ı t a p I a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BİR OFKE Ey benım aydınJjk güalen bekleyen Türkiyem!.. Ey bemm ölüme aiJaş tutan halhm!.. Ey benım şafağuı yolunu açan suskuo akşamlann hüznünü yaşam bıçımı sanan ınsanım!.. Ey benım ozgürfüklen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan romantık a>dınun!. Cumhuriyet Çağ Pazartama A.Ş Tûrkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap fculubû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196