25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2001 CUMARTES O L A l L A R V E G O R U Ş L E R olay.gonjs@cumhuriyet.com.tr Ermeni Düşü ve Aklın Sesi Tevfik ÜNAYDIN Emekli Büyükelçi • • lkemizın için-' U de bulunduğu ekonomik sı- kıntının ve ya- şanan siyasal belirsizliğin yarattığı or- tam ve buna bağlı önemli gelışmeler içerisınde Er- menilerin düşsel amaçla- nna ilişkin etkinliklenne duyarhlığımız zayıflamış görüntüsü verdi. Ermeni- ler bu arada boş durmadı- lar. Basından. sözlü ve gö- rüntülü yayınlardan izleye- bildiğimiz kadanyla söz- deErmeni kıyımına ilişkin gelışmeler çerçevesinde Fransız politikacılar kısa bir süre önce Paris'in or- tasına diktikleri Ermeni anıündan sonra bu kez de I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı'ya dikteettirflen aniaşmanın imzalandığı Sevr Sarayı 'nın önûne bir soykınm arutı koydular. Öte yandan Intemational Herald Tribune gazetesin- de de güçlü Amerika Er- meni Asamblesi'nin bir dalı olan Ermeni Ulusal Enstitüsü tarafından Er- meni soykınmını dûnyaya tanıtmak amacıyla 50 mil- yon dolarlık bir müzenin kurulmakta olduğu habe- ri çıktı. Yine basından öğ- rendiğimize göre, Ermeni- ler, Avrupa ûlkelerinde Do- ğu Anadolu ve Dogu Ka- radeniz'i Ermeni toprağı olarak gösteren afişler da- ğıtmışlar. Afîşlerde Hindu- Müslüman çatışmasında ölenler de soykınmın kur- banlan olarak gösterili- yormuş. Aynca basında, bazı Ermeni parlamenter- lerin I. Dünya Savaşı son- rasında Kars ve Ardahan'ı Türkiye'ye geri veren Tür- kiye-Rusya arasındaki an- iaşmanın iptali için Rusya Federasyonu nezdinde gi- rişimde bulunmak ama- cıyla kampanya başlattığı haberini gördûk. Bu gelişmeler içerisin- de bizi biraz olsun sevin- diren haberIsviçre'den gel- di: Rum asıllı bir Isviçre milletvekilinin Isviçre Meclisi'ne sunduğu "Er- meni Soykınnu TasansT, Isviçre Dışişleri Bakanı JosephDeiss'in "87yriön- ce olduğu kldia edilen, as- b biünmeyen bir olay için Türtdye'yle olan iüşkOen- mizi bozamayız" şeklin- deki akdcı konuşması üze- rine reddediliyordu. Bu akılcı davranış, dileriz, öbür ülkelere de örnek olur. Şunun iyice bilinmesi gerekir ki, Ermeni halkı- na tarih boyunca zarar ve- ren olayiann asıl sorumlu- su, uydurma "Bûyûk Er- menistan" düşü peşinde koşan Ermenilerin kendi- leridir. Bu düşü gerçek- leştirebilmek amacıyla ba- zı ülkelerdeki çoğunluk etkenliğinden de güç ala- rak düzmece gerekçelere, hilelere, cinayetlere baş- vurmuşlar ve kendilerini kullanan güçlerin oyunla- nna alet olmuşlardır. Gi- derek zayıflayan Osman- lı Imparatoriuğu'nu büsbü- tün çökertmek için Erme- niler değişik dönemlerde Ruslann, Ingilizlerin ve Fransızlarm maşası olmuş- lar, her defasında hüsrana uğrayıp acı çekmişler ve gerçekleştiremeyecekleri düşleri nedeniyle çektikle- ri acılar onlan akılcı yola yönlendireceğine tam ter- sine kinlerini pekiştirmiş- tir. Tarihsel olaylar bu ül- kelerin kendi çıkarlan için Ermenilerin oyununa gel- diklerini, sadece taşeron olarak kullanıldıklannı, ancak onlann hiçbir za- man 'Ermeni düşleri ni gerçekleştirmelerine gö- nüllü olmadıklannı gös- termiştir. Ermenilerin soy- kınm savlannın düzmece verikre dayandığını gös- teren çok sayıda Türk ve yabancı kaynaklı belge ve yapıt var. Son zamanlarda da basınımızda çıkan kimi yazüann yanı sıra emekli büyükelçilerden Kâmu- nmGürûnve ŞükrûElek- dağ'ın verdikleri, değerli bilgiler içeren konferans- lar, aynca Amerikalı ta- rihçi Prof. McCarthy ile Ingiliz yazar Andrew Mango'nun birlikte ver- dikleri konferansta yap- tüdan ilginç konuşmalar da bizim görüşümüze de- ğerli katkılar sağladı. Ne yazıkki bütünbu yapıtlar, yazılar ve konferanslarda ileri sürülen görüşler da- ha çok iç tüketime yan- yor, yabancı ülkelerde sı- nırlı çevreler dışında pek etküj olamıyor. Bu duru- mu değiştirmek ve gerçe- ği dünyaya olduğu gibi an- Iatabilmek, benimsetebil- mek için daha geçerli, sü- rekli yöntemlere yönel- mek gerekiyor. Önde gelen tarafsız ta- rihçilerin düzmece Erme- ni savlannı çürüten görüş- lerini burada tekrarlama- ya gerek yok. Ben burada sadece gerçeği kanımca en açık bir şekilde ortaya koyan, geçmiş olayiann birkaç tanığınnı sözlerini özetleyerek aktarmak isti- yorum. Zamanm içişleri bakanı Talat Paşa anıla- rında bu konuda özetle şöyle diyor: "ErmenDerin önde gden kişilerine, Er- menilerinihtilaki hareket- lere girişrikleri, ordudan kaçan Ermeni askerierin memurlan ve haJkı öldür- dükleri biktirilmiş ve bun- lara sonverihnesiiçin ken- dilerinin yardımcı oima- lan istenmiştir. Buna kar- şın Muş, Bitiis ve Van ille- rindeErmenilerin kışknrt- malanyia kanlı ayaklan- malar başlamışür. Bir sü- re sonra \ an. Ruslann hi- mayesindeki Ermeni gö- nüllü çeteleri tarafından işgal edilmiş. kaçamayan Müslüman halk öldürül- müş, birçok genç kızve ev- Ukadmevlerdetoplanmış, bu evler genelev gibi kul- lanıhnıştır. Başka yerier- dedeayaldanmalarohnuş, MüsKimanlarakarşı şehir, köy ve yoUarda kıyımlar yapdmış,cepheyegönderi- len bazı askeri birtikJer çe- telertarafindan imba edfl- miştir.Budurum karşısnı- da daha önceçıkanlan,an- cak uygulanmayan 'Göç Kanunu nun uvgulanma- sma karar verümiştir. Bu- nun üzerineTürkveErme- ni kuvvetleri arasında şid- detli çarpışmalar başla- nuşür. Göçsırasında Türk tarafinda ihmali veya ha- talan görülenler, suçhı bu- lunanlar şiddetie cezalan- dınlmıştır. Göç nedeniyle ve a>aklanma yüzünden Ermenüer çok kayıp ver- Handan... Adını söyler söylemez yüzlerce anı üşüşüyor. _ _ _ KJrk yıl. Bir kopmaz dostluğun kırk yılı. Bir anda gözümürt önünden ge- çenresimler.SeslenişJer, konuşmalar; dostluk günleri, geceleri... Handan artık yok. llhan Selçuk'un sevgili eşiydi. Ama "ken- disi"yd\. Kişiliği, bilgisi, görgüsü, çevresine verdiği aydınlık... Ctemek, Handan artık yok! Zaten kaç yıl- dır yoktu! Birden çekilmişti köşesine. Öyle- sine yaşam dolu bir insan! öytesine canlı, öy- lesine dopdolu! Herzaman eylemci, herza- man yardımcı, her zaman seni en iyi anla- yan... Handan Selçuk "Cumhuriyet"'\n aynlmaz bir parçasıydı. Hepimizin yaşantsında yeri EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Handan... olan. Acı günterimizde, sevinçli anlanmızda aynı kararlılıkla güç veren... 12 Mart günlerini anımsıyorunn: Sıkıyöne- tim mahkemeferinde Handan; evine baskın yapan sivillere karşı yüreklilikle direnen Han- dan, llhan'ın hep yanında, hep koruyucu, savunucu, anlayışlı bir eş, bir dost... Hastaydı, onulmaz bir hastalık; hem ya- şamdasın, hem değilsin; öyte birşey. Yıllar- dır görmedim. Hep istedim, ama içim kal- dırmadı. 0 Handan grtmiş, bir başkası mı ge(- mişti yerine? Kendi özel dünyasında nasıl yaşıyordu? Içinden hangi anı dal- _ ^ gaları, sevgi anlannı bir bir canlandı- nyordu? Insanoğlunun iç gerçeği bi- linemez ki! Anılar dedim, öyle degil, anı değil o anımsamalar... Onlar capcanlı yaşam parçalan. Kadıköy'den Gökova'ya bin birgüzellikte, binbir ölmezlikte anlar... Ne kadar yazı becerisine sahip de olsa- nız kalem işlemez böyle anlarda... Yalnızca gözünüzün önünden geçer o ortak yaşam olaylan. Handan Seiçuk'uyitirmek... Bu, he- pimizin bir şeylerini, en değerli şeylerini yi- tjrmesi gibkür. Ozellikle kırk yıl "CumhuıiyetTe bütünleşmiş bizler için... Sevgili llhan'a başsağlığı dilerken, dost- luklann insanı Handan Selçuk'u kendi iç dünyamızda hep yaşatacağjmızı biliyorum. mişlerdir. Bunu itiraf et- mekgerekir. Ancak, doğu iDerindeki Müslümanlar da Ermeniler yüzünden büyükkayıplarauğramış- lardır. Ruslann \ an. Muş, Bitiis ve Erzunım'u işgali sn-asmda, Ruslann da iti- raf etöğigibi,Ermenilerin tşlediğizulüm ve cinavetler sonucuMüslümanhalkaç ve çıplak olarak göç etmiş vegöçesnasmda600 bin ki- şiöfanüştür.Hükümet, Er- menigöçü sırasmda çıkan olayian önfemeye çahşmış- ür. Tarafsız bir mahkeme kunüduğu takdirde, işle- nen cinayederi savunmak- srzın bir gerçek olarakile- ri sürebflirim ki olaylara bizzat Ermenilerin yol aç- nğı orta> a çıkacakür. Ben, gönderümeleri sırasmda ErmenOereyapüan işlem- leri ve olaylan olduklan gW aktarcbm. Gerçeğisöy- lemecesaretini göstermek ve Ermenilerin Müslü- manbra yönetBccinayetve zulömJerini itirafeöneksı- rası şimdi karşunızdaki- lerdedir." Bu vesile ile Fransız ta- rihçi Georges de Makvil- le'in "1915ErmeniTraje- dta" adlı kitabından söz et- mek isterim. Yazar bu ya- pıtında olaylar için özetle şöyle diyor: "tid çözfim vanh, biri Ermenileri 9e- rigöndermek(savaş alanı yönü); Ermenileriki taraf arasında kalır ve savaş es- nasmdaöiürdû,ama Türk- lerin onuru bundan zarar görmezdi Türkler bunun yerine en acemice ama en insanca çözûmü seçip Er- menileri geri gönderdOer, ancak bunu beceriksizce yaptilar. Nevarkibiryok etine pianıyoktu, soykınm bjçyoktu." Yani yazar demek istiyor ki Türkler şimdi o zaman- ki iyi ıüyetierinin cezasmı çekiyorlar Ermenileri savaş aiaru- na sürüp toptan ölümleri- ne yol açsalardı bugün baş- lan ağnmazdı. Daha ileriye gidelim: 1918 yıhnda Erzurum'da- ki Rus Kuvvetleri Komu- tanı Albay Tverdokbelov 26 - 27 Şubat gecesinde 3 bin dolayındaki Türkün Ermeniler tarafindan öl- dürüldüğünden ve Erme- ni kökenli Rus subaylan- nın bu katliama yardımcı olduklanndan yakınmış ve öldürme, ırza geçme, yağmalama olaylannın art- ması ve yakalananlann Er- meni kökenli subay ve er- lerce serbest bırakılması üzerine bir toplantı yapa- rak şunları söylemiştir: "Biz burada Ermenilerin Rus üniformas amnda fe- ci cinayetlerişlemeleri için değil,Rusya'ya hizmetiçin kaldık. Eğer Ermenilerin barbarca vevahşice davra- nışlan son bulmazsa, şeh- ri terk etmemize izin ve- rihnesmde ısrar edeceğiz. Ermeniler Rus subaylan aldatarak kryım yapülar. Ermeni ileri gelenleri sm- kmmm önüne geçebiür- dL" Savaş sonrasında Suri- ye'yi işgal eden ve 10 bin kadar Ermeni gönüllü kul- landığı bilinen Fransızla nn Suriye'deki genel koj mutaru Generai Gourand da 25 Kasım 1920'de Frant sa'ya gönderdiği ve tngilj tere Dışişleri belgeliğin- de (arşivinde) bulunan ra- porunda, "Ermenilerin Türklerikadettiğhıi-' bil- dirir. Ingiliz Dışişleri yet- kilisi D.G. Osborne rapo- ra şu notu düşer: "Evet, ancak Ermeniler ve sem- patizanlannın yaydıklan hikâyeleri düzehmek için arnkçokgeç." Öte yandan, bütün art niyetlerine kar- şın Ingiltere Dışişleri Ba- kanı Lord CurzonLordlar Kamarası'nda şöyle diyor- du: "Ermeniler bazı kisj ve çevrelerin kabul ettiği gibi masum birerkuzu de- ğillerdir ve şu anda elim- de Ermenflerce Türklere karşı girişilen kanh oiayla- n gösteren belgeler buhm- maktadn*." Doğrudan bizimle ilgi- si bulunmayan, ancak Er- menilerin soykınm savla- nnın saptınlmış gerçekle- re, düzmece belgelere ve yalanlara dayandığı görü- şünü destekleyebilecekbir yapıt da Gürcü yazar îlya Çavçadze'nin 1902 yılın- da yayımladığı "Ermeni Bflgiııleri ve Feryat Eden Taşlar" adlı yapıtıdır. Bu yapıü konu alan Yrd. Doç. Dr. Nesrin Sanahmetoğ- hı'nun "StratejikAnaüz" dergisinin Aralık 2000 sa- yısuıdaki yaasından ög- rendiğimize göre, Ilya Çavçadze bu yapıtında, Er- menilerin Gürcü varlığını yok saydıklannı, bu amaç- la eski Gürcü anıtlannda- ld yazılan silip yerlerine Ermenice yazılar yazarak bunlann Ermeni yapıtlan olduklannı göstermeye ça- hştıklannı, Ermeni söy- lencelerinde kendilerinin dünyamn en eski halkı ol- duklannı, çok eski zaman- lardan beri Kafkasya'da yaşadıklannı ileri sürdük- lerini, bunun doğru olma- dığını, Ermeni adunn da Kafkasya'da daha önce ya- şamış olan Ermeni adında- ki başka bir kavmin adının benimsenmesiyle ortaya çıktığını ileri sürmektedir. Öyle anlaşıbyor ki Er- menilerin düzmece düş uğruna amaçladıklan yön- deki etkinlikleri sürüp gi- decek ve akü başında, ger- çekleri görebilen, hakçıl siyasetçiler var olmadığı sürece Ermeni safsatası bizi rahatsız ermeyi sür- dürecek. Önce Osmanirya sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne ve ozellikle en zayıf za- manlannda musallat olan bu illete karşı bizim de ge- cikmeksizin ciddi önlem- ler almamız gerekiyor. Geçirmekte olduğumuz bugünkü bunalımlı dö- nemde bu konuda henüz kamuoyuna yansıyan so- mut bir gelişme olmadı. Ancak duyumlanma göre, ilgili makamlanmızca ko- nu üzerinde ciddiyetle du- rulduğu ve gereken ön- lemlerin geliştirilmekte ol- duğu anlaşıhyor. Bunu se- vinçle karşılıyor, destekli- yoruz. BAMRKÖY 3. ASLİYE HUKUK HÂJdMLİĞt'NDEN 1999/534 Esas 2001/96 Karar Davacı Ayşe Güven tarafından, davalı Ali Fuat Güven aleyhine açılan boşanma davasuun yapılan duruşması sonunda: Davalı AJı Fuat Güven'e duruşma günü ve da\a dilek- çesi ilanen tebliğ edilmiş olup, bu kerre mahkeme hük- münün de ilanen tebliğine karar verilmiştir. 1- Davaıun kabulü ile, Konya ili, Taşkent ilçesi, Şıhlar Mah. cilt 0002. K. sır no: 0265'de nüfusa kayıth îsmet ve Emine'den olma, 20.03.1971 d.lu dav-acı Ayşe Güven ile 01.04.1965 d.lu davalı Ali Fuat Güven'in M.K.nun 134. maddesi gereğince boşanmalanna, 2- Taraflann müşterek çocuğu 09.02.1997 d.lu Emine Güven'in velayetinin davacı anneye verilmesine, iştirak nafakası tayinine yer olmadığına, 3- Velayeti anneye veriJen çocuk ile baba arasında ki- şisel ve sosyal münasebetlerin geliştırilmesi bakımından her ayın 2. ve 4 cumartesı saat 10 ile, ertesi pazar saat 18 arası, kurban ve şeker bayramJannın 2. günü saat 10 ile 18 arası davalı baba çocuğu yarnna alabileceğine, 4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.24O.OOO.-'sı harç için peşin alınan 1 .f37O.OOO.-sı harç- tan mahsubu ile, balciye 1.870.000.-'sının davalıdan ah- narak hazıneye gelir kayduıa. 5- Davacı tarafından yapılan harç, teskere, tebligat gi- deri ohnak üzere toplam 15.290./ OOO.-sının davalıdan ahnarak davacıya verilmesine dair, Yargıtay yolu açık ol- mak üzere davacının yüzüne karşı, davalının yokluğnn- da, 22.2.2001 tarihinde verilen karar, davalı Ali Fuat Gü- ven'e davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olımur. Basın: 16672 tfyTüpk!.. Oğün, •Çabş, Güven!..z NCERE Adam dedi ki: '*. - Bize 15 milyar dolar yeter... ^r Kim verecek? -Patron!.. : : -Nasıl? -15 günde 15 yasa çıkanrsanız bu iş olur... - Yasa başına 1 milyar dolar mı? - Evet!.. - Ama 15 günde 15 yasa çıkmaz ki... - O zaman para yok! *v -Yapma!.. . . * <• - Çıkar yasayı, al parayı... ' "i - Çıkaramam.. - Ben de parayı veremem!.. - Yandık desene!.. • Bizim işimiz tulûat kumpanyalannın sahnelerinde- ki atışmalara dönüştü!.. Olacağı da buydu!.. Şimdi ben kalkıp desem ki: - İyi oldu!.. Başıma taş yağari.. Hayatmızı mematımızı, aklımızı fikrimizi, mkJemizi yüreğimizi öylesine dışanya bağlamışız ki, kendi gö- beğimizi kendimizin kesemeyeceğine öylesine inan- dınlmışız ki, içinde yaşadığımız bunalımı öz gücümüz- le asabiteceğimizi söyleyen birAllah'ın kuiu seytan taş- lanır gibi sarakaya alınır, böyle bir düşüncenin düşü- nülmesi biletehlikelidir; cehalet, rezalet, akılsızlık, bil- gisizliktir; dünyadan habersizliktir; ama, bu ülkenin, 15 milyar dolan hemen bulsa bile bu bataktan çıkama- yacağını da herkes domuzuna bilmektedir; ne kadar borçlanırsan borçlan, sağmal inek gibi dışanya faiz akıt- tığımızı, daha başka deyişle bal gibi sermaye ihraç et- tiğimizi bilerek ve sömürülerek yaşadığımızı kim yad- sıyabilir?.. Sıcak dolartarın emme basma tulumDa gi- bi ülkeye bir girip bir çıkarak iliğimizi kuruttuğunu ar- tık öğrenmeyen varmı?.. Patron verse bile 12,15,hat- ta 20 milyar dolann kursağımıza bile gitmeyeceğini, hemen yenilip yutulacağını bilmiyor muyuz?.. Ama yar bana bir eğlence!.. - Hacivat gürültü etme!.. - İki gözüm Karagöz'üm!.. - Geliyorum patlama!.. , - Çatlıyorum çatlama!.. : . -v: - Hacivat sabnmı taşırma!.. - Yar bana bir eğlence medet!.. ', - Ulan geçmişine dua et!.. - " . • •' Ve güm, çat, pat, küt... Ararejimmi?.. • Üretimi unutmuş, alınterini kurutmuş, tüketimi kut- samış, savurganlıkla lüksü yeğlemiş bir ekonomik ya- şam biçiminde kriz bir trafik kazası değil, doğal bir so- nuçtur; bugün olmasaydı, yann olacaktı... Ama kriz aklımızı başımıza getirecek mi?.. Sanmfyorum!.. - Neden?.. - Kendimize güvenmiyoruz!.. - Kime güvenjyoruz?.. Eloğlunamı?.. Türkiye Cumhuriyeti 1914'ten 1922'ye dek 10 yıl- lık savaşla kuruldu, kimsenin yardımına muhtaç olma- dan Osmanlı borçlannı 1953 yılına dek tkır tkır ödedi... - Nasıl?.. - Kendisine güvenle... Ama, bu güven öyle bir sey ki bir kez yitirildi mi git- ti gider!.. Gündüz vakti mumla arasan güvenin g'sini bulamazsın!.. Eskiden meydanlarda yazardı: "öğün, güven, çalış!.." Artık öğün sözcüğü çoğunluğun arayıp bulamadığı birtas yemeği vuguluyor, çalış sözcüğünü çoktan unut- tuk, güveni bulmak için gazetelere ilan vermek bite boşuna... + Jt * İMZA GUNU SERGUNAĞAR SEMA KAYGUSUZ Saat: 17-19 Saat: 15-17 31 Mart Cumartesi ARKAOAŞ KİTABEVİ / Beyoğlu Prof. Dr. ÇETtN YETKtN'tN yÖNETtMtNDE MÜDAFAA-1 HLnKUK DERGİSİ 30 MART 2OO1 SAYISI ÇIKTI AÇIKLIYORUZ: Neden "Venidcn" Müdafaa-i Hukuk? **« ARŞtV'den MOON TARİKATI Hikmet ÇETİNKAYA: FethulUh - Moon - BayRal Ergun POYRAZ: Moon Tarikatı ve Bir Garip Oyun Dr. A. Alper AKÇAM, kardeşi Taner Akçam'ı yanıtbyor: "Soykjnmcılar 'Sbykınm Yasası' Yapamazlar" *** Vural SAVAŞ'ın gözüyle ATATÜRK Metin AYDOĞAN: Malı Bunalımlar ve Kemal Derviş Olayı Mustafa AYDOĞA>': Köy Enstıtûleruıuı Kapatılışı Prof. Dr. AydiD AYBAY: "Halaskâr' Mehmet BAJŞARAN: '•Trakya'nın Şah Daman Kesüıyor'* Prof. Dr. Omer DEMİRCAN: "Yabancıdıl-Hazırlık", Neye Hazırük 1 ' Prof. Dr. Cihan DURA: Gûncel Ekonomik Sorunlar • Öteta Amenka - Tûrkıye De liışkıler AB DÜNDAR: Köy Enstıtülennden Imam-Haaplere Mustaf» İZBERK: Sömürgede Ne Var, N« Yok? Prof. Dr. EROL MAJNtSALI: Tek Çılaş Yoh: Ulusal Birliktelik Hfisnü iMERDANOGLU: Atatûrkçü Düşünce Yönünden Ulusal Egemenlıgııı Önenu ve AB Üyeligı Özcan NEVRES: Tanmcı Türkiye'm Beum Prof. Dr. Rıfat OKÇABOL: Biliınsel ve Halkçı Eğitunden Dincı, Seçkın \e Teslimiyetçi Eğıtune Seva ÖZEL: "Türk Dii Kurumu da Soyutnu?;1 Ozgör ÖZTURK: Sözde Ermeni Soykınmı Yasası Uzenne Birkaç Not Prof. Dr. Çetto YETKİ^: ABD ve AB'niıı Gertek Amacı, Ağır Aksak Demokrasimiie de Son Vermektır - Daha Çooolc Çetkez Ethem Var! • *• ÇizgU«riyle: Hikmet AKSOY - Erc«» BAYSAL - HaBs DOKGÖZ - Snnder ERDOCAN - Mnstaf» İZBERK BÜRO: Kışla Mahallesı, 34 Sokak, Demırhan U Verkezi, N o = 4/14-ANTALYA Tel: 0 242 244 50 29 - 0 242 248 25 60 Faks 0 242 441 31 4 6 E-posta: mndafaaihukuk^ sup*roBİinc^t>«
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle