Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2001 CUMARTES
O L A l L A R V E G O R U Ş L E R olay.gonjs@cumhuriyet.com.tr
Ermeni Düşü ve Aklın Sesi
Tevfik ÜNAYDIN Emekli Büyükelçi
• • lkemizın için-'
U
de bulunduğu
ekonomik sı-
kıntının ve ya-
şanan siyasal
belirsizliğin yarattığı or-
tam ve buna bağlı önemli
gelışmeler içerisınde Er-
menilerin düşsel amaçla-
nna ilişkin etkinliklenne
duyarhlığımız zayıflamış
görüntüsü verdi. Ermeni-
ler bu arada boş durmadı-
lar. Basından. sözlü ve gö-
rüntülü yayınlardan izleye-
bildiğimiz kadanyla söz-
deErmeni kıyımına ilişkin
gelışmeler çerçevesinde
Fransız politikacılar kısa
bir süre önce Paris'in or-
tasına diktikleri Ermeni
anıündan sonra bu kez de
I. Dünya Savaşı sonunda
Osmanlı'ya dikteettirflen
aniaşmanın imzalandığı
Sevr Sarayı 'nın önûne bir
soykınm arutı koydular.
Öte yandan Intemational
Herald Tribune gazetesin-
de de güçlü Amerika Er-
meni Asamblesi'nin bir
dalı olan Ermeni Ulusal
Enstitüsü tarafından Er-
meni soykınmını dûnyaya
tanıtmak amacıyla 50 mil-
yon dolarlık bir müzenin
kurulmakta olduğu habe-
ri çıktı. Yine basından öğ-
rendiğimize göre, Ermeni-
ler, Avrupa ûlkelerinde Do-
ğu Anadolu ve Dogu Ka-
radeniz'i Ermeni toprağı
olarak gösteren afişler da-
ğıtmışlar. Afîşlerde Hindu-
Müslüman çatışmasında
ölenler de soykınmın kur-
banlan olarak gösterili-
yormuş. Aynca basında,
bazı Ermeni parlamenter-
lerin I. Dünya Savaşı son-
rasında Kars ve Ardahan'ı
Türkiye'ye geri veren Tür-
kiye-Rusya arasındaki an-
iaşmanın iptali için Rusya
Federasyonu nezdinde gi-
rişimde bulunmak ama-
cıyla kampanya başlattığı
haberini gördûk.
Bu gelişmeler içerisin-
de bizi biraz olsun sevin-
diren haberIsviçre'den gel-
di: Rum asıllı bir Isviçre
milletvekilinin Isviçre
Meclisi'ne sunduğu "Er-
meni Soykınnu TasansT,
Isviçre Dışişleri Bakanı
JosephDeiss'in "87yriön-
ce olduğu kldia edilen, as-
b biünmeyen bir olay için
Türtdye'yle olan iüşkOen-
mizi bozamayız" şeklin-
deki akdcı konuşması üze-
rine reddediliyordu. Bu
akılcı davranış, dileriz,
öbür ülkelere de örnek
olur.
Şunun iyice bilinmesi
gerekir ki, Ermeni halkı-
na tarih boyunca zarar ve-
ren olayiann asıl sorumlu-
su, uydurma "Bûyûk Er-
menistan" düşü peşinde
koşan Ermenilerin kendi-
leridir. Bu düşü gerçek-
leştirebilmek amacıyla ba-
zı ülkelerdeki çoğunluk
etkenliğinden de güç ala-
rak düzmece gerekçelere,
hilelere, cinayetlere baş-
vurmuşlar ve kendilerini
kullanan güçlerin oyunla-
nna alet olmuşlardır. Gi-
derek zayıflayan Osman-
lı Imparatoriuğu'nu büsbü-
tün çökertmek için Erme-
niler değişik dönemlerde
Ruslann, Ingilizlerin ve
Fransızlarm maşası olmuş-
lar, her defasında hüsrana
uğrayıp acı çekmişler ve
gerçekleştiremeyecekleri
düşleri nedeniyle çektikle-
ri acılar onlan akılcı yola
yönlendireceğine tam ter-
sine kinlerini pekiştirmiş-
tir. Tarihsel olaylar bu ül-
kelerin kendi çıkarlan için
Ermenilerin oyununa gel-
diklerini, sadece taşeron
olarak kullanıldıklannı,
ancak onlann hiçbir za-
man 'Ermeni düşleri ni
gerçekleştirmelerine gö-
nüllü olmadıklannı gös-
termiştir. Ermenilerin soy-
kınm savlannın düzmece
verikre dayandığını gös-
teren çok sayıda Türk ve
yabancı kaynaklı belge ve
yapıt var. Son zamanlarda
da basınımızda çıkan kimi
yazüann yanı sıra emekli
büyükelçilerden Kâmu-
nmGürûnve ŞükrûElek-
dağ'ın verdikleri, değerli
bilgiler içeren konferans-
lar, aynca Amerikalı ta-
rihçi Prof. McCarthy ile
Ingiliz yazar Andrew
Mango'nun birlikte ver-
dikleri konferansta yap-
tüdan ilginç konuşmalar
da bizim görüşümüze de-
ğerli katkılar sağladı. Ne
yazıkki bütünbu yapıtlar,
yazılar ve konferanslarda
ileri sürülen görüşler da-
ha çok iç tüketime yan-
yor, yabancı ülkelerde sı-
nırlı çevreler dışında pek
etküj olamıyor. Bu duru-
mu değiştirmek ve gerçe-
ği dünyaya olduğu gibi an-
Iatabilmek, benimsetebil-
mek için daha geçerli, sü-
rekli yöntemlere yönel-
mek gerekiyor.
Önde gelen tarafsız ta-
rihçilerin düzmece Erme-
ni savlannı çürüten görüş-
lerini burada tekrarlama-
ya gerek yok. Ben burada
sadece gerçeği kanımca
en açık bir şekilde ortaya
koyan, geçmiş olayiann
birkaç tanığınnı sözlerini
özetleyerek aktarmak isti-
yorum. Zamanm içişleri
bakanı Talat Paşa anıla-
rında bu konuda özetle
şöyle diyor: "ErmenDerin
önde gden kişilerine, Er-
menilerinihtilaki hareket-
lere girişrikleri, ordudan
kaçan Ermeni askerierin
memurlan ve haJkı öldür-
dükleri biktirilmiş ve bun-
lara sonverihnesiiçin ken-
dilerinin yardımcı oima-
lan istenmiştir. Buna kar-
şın Muş, Bitiis ve Van ille-
rindeErmenilerin kışknrt-
malanyia kanlı ayaklan-
malar başlamışür. Bir sü-
re sonra \ an. Ruslann hi-
mayesindeki Ermeni gö-
nüllü çeteleri tarafından
işgal edilmiş. kaçamayan
Müslüman halk öldürül-
müş, birçok genç kızve ev-
Ukadmevlerdetoplanmış,
bu evler genelev gibi kul-
lanıhnıştır. Başka yerier-
dedeayaldanmalarohnuş,
MüsKimanlarakarşı şehir,
köy ve yoUarda kıyımlar
yapdmış,cepheyegönderi-
len bazı askeri birtikJer çe-
telertarafindan imba edfl-
miştir.Budurum karşısnı-
da daha önceçıkanlan,an-
cak uygulanmayan 'Göç
Kanunu nun uvgulanma-
sma karar verümiştir. Bu-
nun üzerineTürkveErme-
ni kuvvetleri arasında şid-
detli çarpışmalar başla-
nuşür. Göçsırasında Türk
tarafinda ihmali veya ha-
talan görülenler, suçhı bu-
lunanlar şiddetie cezalan-
dınlmıştır. Göç nedeniyle
ve a>aklanma yüzünden
Ermenüer çok kayıp ver-
Handan...
Adını söyler söylemez yüzlerce anı
üşüşüyor. _ _ _
KJrk yıl. Bir kopmaz dostluğun kırk
yılı. Bir anda gözümürt önünden ge-
çenresimler.SeslenişJer, konuşmalar;
dostluk günleri, geceleri...
Handan artık yok.
llhan Selçuk'un sevgili eşiydi. Ama "ken-
disi"yd\. Kişiliği, bilgisi, görgüsü, çevresine
verdiği aydınlık...
Ctemek, Handan artık yok! Zaten kaç yıl-
dır yoktu! Birden çekilmişti köşesine. Öyle-
sine yaşam dolu bir insan! öytesine canlı, öy-
lesine dopdolu! Herzaman eylemci, herza-
man yardımcı, her zaman seni en iyi anla-
yan...
Handan Selçuk "Cumhuriyet"'\n aynlmaz
bir parçasıydı. Hepimizin yaşantsında yeri
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
Handan...
olan. Acı günterimizde, sevinçli anlanmızda
aynı kararlılıkla güç veren...
12 Mart günlerini anımsıyorunn: Sıkıyöne-
tim mahkemeferinde Handan; evine baskın
yapan sivillere karşı yüreklilikle direnen Han-
dan, llhan'ın hep yanında, hep koruyucu,
savunucu, anlayışlı bir eş, bir dost...
Hastaydı, onulmaz bir hastalık; hem ya-
şamdasın, hem değilsin; öyte birşey. Yıllar-
dır görmedim. Hep istedim, ama içim kal-
dırmadı. 0 Handan grtmiş, bir başkası mı ge(-
mişti yerine? Kendi özel dünyasında
nasıl yaşıyordu? Içinden hangi anı dal-
_ ^ gaları, sevgi anlannı bir bir canlandı-
nyordu? Insanoğlunun iç gerçeği bi-
linemez ki!
Anılar dedim, öyle degil, anı değil o
anımsamalar... Onlar capcanlı yaşam
parçalan. Kadıköy'den Gökova'ya bin
birgüzellikte, binbir ölmezlikte anlar...
Ne kadar yazı becerisine sahip de olsa-
nız kalem işlemez böyle anlarda... Yalnızca
gözünüzün önünden geçer o ortak yaşam
olaylan. Handan Seiçuk'uyitirmek... Bu, he-
pimizin bir şeylerini, en değerli şeylerini yi-
tjrmesi gibkür. Ozellikle kırk yıl "CumhuıiyetTe
bütünleşmiş bizler için...
Sevgili llhan'a başsağlığı dilerken, dost-
luklann insanı Handan Selçuk'u kendi iç
dünyamızda hep yaşatacağjmızı biliyorum.
mişlerdir. Bunu itiraf et-
mekgerekir. Ancak, doğu
iDerindeki Müslümanlar
da Ermeniler yüzünden
büyükkayıplarauğramış-
lardır. Ruslann \ an. Muş,
Bitiis ve Erzunım'u işgali
sn-asmda, Ruslann da iti-
raf etöğigibi,Ermenilerin
tşlediğizulüm ve cinavetler
sonucuMüslümanhalkaç
ve çıplak olarak göç etmiş
vegöçesnasmda600 bin ki-
şiöfanüştür.Hükümet, Er-
menigöçü sırasmda çıkan
olayian önfemeye çahşmış-
ür. Tarafsız bir mahkeme
kunüduğu takdirde, işle-
nen cinayederi savunmak-
srzın bir gerçek olarakile-
ri sürebflirim ki olaylara
bizzat Ermenilerin yol aç-
nğı orta> a çıkacakür. Ben,
gönderümeleri sırasmda
ErmenOereyapüan işlem-
leri ve olaylan olduklan
gW aktarcbm. Gerçeğisöy-
lemecesaretini göstermek
ve Ermenilerin Müslü-
manbra yönetBccinayetve
zulömJerini itirafeöneksı-
rası şimdi karşunızdaki-
lerdedir."
Bu vesile ile Fransız ta-
rihçi Georges de Makvil-
le'in "1915ErmeniTraje-
dta" adlı kitabından söz et-
mek isterim. Yazar bu ya-
pıtında olaylar için özetle
şöyle diyor: "tid çözfim
vanh, biri Ermenileri 9e-
rigöndermek(savaş alanı
yönü); Ermenileriki taraf
arasında kalır ve savaş es-
nasmdaöiürdû,ama Türk-
lerin onuru bundan zarar
görmezdi Türkler bunun
yerine en acemice ama en
insanca çözûmü seçip Er-
menileri geri gönderdOer,
ancak bunu beceriksizce
yaptilar. Nevarkibiryok
etine pianıyoktu, soykınm
bjçyoktu."
Yani yazar demek istiyor
ki Türkler şimdi o zaman-
ki iyi ıüyetierinin cezasmı
çekiyorlar
Ermenileri savaş aiaru-
na sürüp toptan ölümleri-
ne yol açsalardı bugün baş-
lan ağnmazdı.
Daha ileriye gidelim:
1918 yıhnda Erzurum'da-
ki Rus Kuvvetleri Komu-
tanı Albay Tverdokbelov
26 - 27 Şubat gecesinde 3
bin dolayındaki Türkün
Ermeniler tarafindan öl-
dürüldüğünden ve Erme-
ni kökenli Rus subaylan-
nın bu katliama yardımcı
olduklanndan yakınmış
ve öldürme, ırza geçme,
yağmalama olaylannın art-
ması ve yakalananlann Er-
meni kökenli subay ve er-
lerce serbest bırakılması
üzerine bir toplantı yapa-
rak şunları söylemiştir:
"Biz burada Ermenilerin
Rus üniformas amnda fe-
ci cinayetlerişlemeleri için
değil,Rusya'ya hizmetiçin
kaldık. Eğer Ermenilerin
barbarca vevahşice davra-
nışlan son bulmazsa, şeh-
ri terk etmemize izin ve-
rihnesmde ısrar edeceğiz.
Ermeniler Rus subaylan
aldatarak kryım yapülar.
Ermeni ileri gelenleri sm-
kmmm önüne geçebiür-
dL"
Savaş sonrasında Suri-
ye'yi işgal eden ve 10 bin
kadar Ermeni gönüllü kul-
landığı bilinen Fransızla
nn Suriye'deki genel koj
mutaru Generai Gourand
da 25 Kasım 1920'de Frant
sa'ya gönderdiği ve tngilj
tere Dışişleri belgeliğin-
de (arşivinde) bulunan ra-
porunda, "Ermenilerin
Türklerikadettiğhıi-' bil-
dirir. Ingiliz Dışişleri yet-
kilisi D.G. Osborne rapo-
ra şu notu düşer: "Evet,
ancak Ermeniler ve sem-
patizanlannın yaydıklan
hikâyeleri düzehmek için
arnkçokgeç." Öte yandan,
bütün art niyetlerine kar-
şın Ingiltere Dışişleri Ba-
kanı Lord CurzonLordlar
Kamarası'nda şöyle diyor-
du: "Ermeniler bazı kisj
ve çevrelerin kabul ettiği
gibi masum birerkuzu de-
ğillerdir ve şu anda elim-
de Ermenflerce Türklere
karşı girişilen kanh oiayla-
n gösteren belgeler buhm-
maktadn*."
Doğrudan bizimle ilgi-
si bulunmayan, ancak Er-
menilerin soykınm savla-
nnın saptınlmış gerçekle-
re, düzmece belgelere ve
yalanlara dayandığı görü-
şünü destekleyebilecekbir
yapıt da Gürcü yazar îlya
Çavçadze'nin 1902 yılın-
da yayımladığı "Ermeni
Bflgiııleri ve Feryat Eden
Taşlar" adlı yapıtıdır. Bu
yapıü konu alan Yrd. Doç.
Dr. Nesrin Sanahmetoğ-
hı'nun "StratejikAnaüz"
dergisinin Aralık 2000 sa-
yısuıdaki yaasından ög-
rendiğimize göre, Ilya
Çavçadze bu yapıtında, Er-
menilerin Gürcü varlığını
yok saydıklannı, bu amaç-
la eski Gürcü anıtlannda-
ld yazılan silip yerlerine
Ermenice yazılar yazarak
bunlann Ermeni yapıtlan
olduklannı göstermeye ça-
hştıklannı, Ermeni söy-
lencelerinde kendilerinin
dünyamn en eski halkı ol-
duklannı, çok eski zaman-
lardan beri Kafkasya'da
yaşadıklannı ileri sürdük-
lerini, bunun doğru olma-
dığını, Ermeni adunn da
Kafkasya'da daha önce ya-
şamış olan Ermeni adında-
ki başka bir kavmin adının
benimsenmesiyle ortaya
çıktığını ileri sürmektedir.
Öyle anlaşıbyor ki Er-
menilerin düzmece düş
uğruna amaçladıklan yön-
deki etkinlikleri sürüp gi-
decek ve akü başında, ger-
çekleri görebilen, hakçıl
siyasetçiler var olmadığı
sürece Ermeni safsatası
bizi rahatsız ermeyi sür-
dürecek.
Önce Osmanirya sonra
Türkiye Cumhuriyeti'ne
ve ozellikle en zayıf za-
manlannda musallat olan
bu illete karşı bizim de ge-
cikmeksizin ciddi önlem-
ler almamız gerekiyor.
Geçirmekte olduğumuz
bugünkü bunalımlı dö-
nemde bu konuda henüz
kamuoyuna yansıyan so-
mut bir gelişme olmadı.
Ancak duyumlanma göre,
ilgili makamlanmızca ko-
nu üzerinde ciddiyetle du-
rulduğu ve gereken ön-
lemlerin geliştirilmekte ol-
duğu anlaşıhyor. Bunu se-
vinçle karşılıyor, destekli-
yoruz.
BAMRKÖY 3. ASLİYE HUKUK
HÂJdMLİĞt'NDEN
1999/534 Esas
2001/96 Karar
Davacı Ayşe Güven tarafından, davalı Ali Fuat Güven
aleyhine açılan boşanma davasuun yapılan duruşması
sonunda:
Davalı AJı Fuat Güven'e duruşma günü ve da\a dilek-
çesi ilanen tebliğ edilmiş olup, bu kerre mahkeme hük-
münün de ilanen tebliğine karar verilmiştir.
1- Davaıun kabulü ile, Konya ili, Taşkent ilçesi, Şıhlar
Mah. cilt 0002. K. sır no: 0265'de nüfusa kayıth îsmet
ve Emine'den olma, 20.03.1971 d.lu dav-acı Ayşe Güven
ile 01.04.1965 d.lu davalı Ali Fuat Güven'in M.K.nun
134. maddesi gereğince boşanmalanna,
2- Taraflann müşterek çocuğu 09.02.1997 d.lu Emine
Güven'in velayetinin davacı anneye verilmesine, iştirak
nafakası tayinine yer olmadığına,
3- Velayeti anneye veriJen çocuk ile baba arasında ki-
şisel ve sosyal münasebetlerin geliştırilmesi bakımından
her ayın 2. ve 4 cumartesı saat 10 ile, ertesi pazar saat 18
arası, kurban ve şeker bayramJannın 2. günü saat 10 ile
18 arası davalı baba çocuğu yarnna alabileceğine,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli
3.24O.OOO.-'sı harç için peşin alınan 1 .f37O.OOO.-sı harç-
tan mahsubu ile, balciye 1.870.000.-'sının davalıdan ah-
narak hazıneye gelir kayduıa.
5- Davacı tarafından yapılan harç, teskere, tebligat gi-
deri ohnak üzere toplam 15.290./ OOO.-sının davalıdan
ahnarak davacıya verilmesine dair, Yargıtay yolu açık ol-
mak üzere davacının yüzüne karşı, davalının yokluğnn-
da, 22.2.2001 tarihinde verilen karar, davalı Ali Fuat Gü-
ven'e davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ
olımur.
Basın: 16672
tfyTüpk!.. Oğün,
•Çabş, Güven!..z
NCERE
Adam dedi ki:
'*. - Bize 15 milyar dolar yeter...
^r Kim verecek?
-Patron!.. : :
-Nasıl?
-15 günde 15 yasa çıkanrsanız bu iş olur...
- Yasa başına 1 milyar dolar mı?
- Evet!..
- Ama 15 günde 15 yasa çıkmaz ki...
- O zaman para yok! *v
-Yapma!.. . . * <•
- Çıkar yasayı, al parayı... ' "i
- Çıkaramam..
- Ben de parayı veremem!..
- Yandık desene!..
•
Bizim işimiz tulûat kumpanyalannın sahnelerinde-
ki atışmalara dönüştü!..
Olacağı da buydu!..
Şimdi ben kalkıp desem ki:
- İyi oldu!..
Başıma taş yağari..
Hayatmızı mematımızı, aklımızı fikrimizi, mkJemizi
yüreğimizi öylesine dışanya bağlamışız ki, kendi gö-
beğimizi kendimizin kesemeyeceğine öylesine inan-
dınlmışız ki, içinde yaşadığımız bunalımı öz gücümüz-
le asabiteceğimizi söyleyen birAllah'ın kuiu seytan taş-
lanır gibi sarakaya alınır, böyle bir düşüncenin düşü-
nülmesi biletehlikelidir; cehalet, rezalet, akılsızlık, bil-
gisizliktir; dünyadan habersizliktir; ama, bu ülkenin, 15
milyar dolan hemen bulsa bile bu bataktan çıkama-
yacağını da herkes domuzuna bilmektedir; ne kadar
borçlanırsan borçlan, sağmal inek gibi dışanya faiz akıt-
tığımızı, daha başka deyişle bal gibi sermaye ihraç et-
tiğimizi bilerek ve sömürülerek yaşadığımızı kim yad-
sıyabilir?.. Sıcak dolartarın emme basma tulumDa gi-
bi ülkeye bir girip bir çıkarak iliğimizi kuruttuğunu ar-
tık öğrenmeyen varmı?.. Patron verse bile 12,15,hat-
ta 20 milyar dolann kursağımıza bile gitmeyeceğini,
hemen yenilip yutulacağını bilmiyor muyuz?..
Ama yar bana bir eğlence!..
- Hacivat gürültü etme!..
- İki gözüm Karagöz'üm!..
- Geliyorum patlama!.. ,
- Çatlıyorum çatlama!..
:
. -v:
- Hacivat sabnmı taşırma!..
- Yar bana bir eğlence medet!.. ',
- Ulan geçmişine dua et!.. - " . • •'
Ve güm, çat, pat, küt...
Ararejimmi?..
•
Üretimi unutmuş, alınterini kurutmuş, tüketimi kut-
samış, savurganlıkla lüksü yeğlemiş bir ekonomik ya-
şam biçiminde kriz bir trafik kazası değil, doğal bir so-
nuçtur; bugün olmasaydı, yann olacaktı...
Ama kriz aklımızı başımıza getirecek mi?..
Sanmfyorum!..
- Neden?..
- Kendimize güvenmiyoruz!..
- Kime güvenjyoruz?..
Eloğlunamı?..
Türkiye Cumhuriyeti 1914'ten 1922'ye dek 10 yıl-
lık savaşla kuruldu, kimsenin yardımına muhtaç olma-
dan Osmanlı borçlannı 1953 yılına dek tkır tkır ödedi...
- Nasıl?..
- Kendisine güvenle...
Ama, bu güven öyle bir sey ki bir kez yitirildi mi git-
ti gider!.. Gündüz vakti mumla arasan güvenin g'sini
bulamazsın!.. Eskiden meydanlarda yazardı:
"öğün, güven, çalış!.."
Artık öğün sözcüğü çoğunluğun arayıp bulamadığı
birtas yemeği vuguluyor, çalış sözcüğünü çoktan unut-
tuk, güveni bulmak için gazetelere ilan vermek bite
boşuna...
+ Jt
* İMZA GUNU
SERGUNAĞAR SEMA KAYGUSUZ
Saat: 17-19 Saat: 15-17
31 Mart Cumartesi
ARKAOAŞ KİTABEVİ / Beyoğlu
Prof. Dr. ÇETtN YETKtN'tN yÖNETtMtNDE
MÜDAFAA-1 HLnKUK DERGİSİ
30 MART 2OO1 SAYISI ÇIKTI
AÇIKLIYORUZ:
Neden "Venidcn" Müdafaa-i Hukuk?
**«
ARŞtV'den
MOON TARİKATI
Hikmet ÇETİNKAYA: FethulUh - Moon -
BayRal
Ergun POYRAZ: Moon Tarikatı ve Bir Garip
Oyun
Dr. A. Alper AKÇAM, kardeşi Taner Akçam'ı
yanıtbyor:
"Soykjnmcılar 'Sbykınm Yasası'
Yapamazlar"
***
Vural SAVAŞ'ın gözüyle ATATÜRK
Metin AYDOĞAN: Malı Bunalımlar ve Kemal Derviş Olayı
Mustafa AYDOĞA>': Köy Enstıtûleruıuı Kapatılışı
Prof. Dr. AydiD AYBAY: "Halaskâr'
Mehmet BAJŞARAN: '•Trakya'nın Şah Daman Kesüıyor'*
Prof. Dr. Omer DEMİRCAN: "Yabancıdıl-Hazırlık",
Neye Hazırük
1
'
Prof. Dr. Cihan DURA: Gûncel Ekonomik Sorunlar
• Öteta Amenka - Tûrkıye De liışkıler
AB DÜNDAR: Köy Enstıtülennden Imam-Haaplere
Mustaf» İZBERK: Sömürgede Ne Var, N« Yok?
Prof. Dr. EROL MAJNtSALI: Tek Çılaş Yoh: Ulusal
Birliktelik
Hfisnü iMERDANOGLU: Atatûrkçü Düşünce Yönünden
Ulusal Egemenlıgııı Önenu
ve AB Üyeligı
Özcan NEVRES: Tanmcı Türkiye'm Beum
Prof. Dr. Rıfat OKÇABOL: Biliınsel ve Halkçı Eğitunden
Dincı, Seçkın \e Teslimiyetçi Eğıtune
Seva ÖZEL: "Türk Dii Kurumu da Soyutnu?;1
Ozgör ÖZTURK: Sözde Ermeni Soykınmı Yasası Uzenne
Birkaç Not
Prof. Dr. Çetto YETKİ^: ABD ve AB'niıı Gertek Amacı,
Ağır Aksak Demokrasimiie de Son Vermektır - Daha Çooolc
Çetkez Ethem Var!
• *•
ÇizgU«riyle:
Hikmet AKSOY - Erc«» BAYSAL - HaBs DOKGÖZ -
Snnder ERDOCAN - Mnstaf» İZBERK
BÜRO: Kışla Mahallesı, 34 Sokak, Demırhan U Verkezi, N o =
4/14-ANTALYA
Tel: 0 242 244 50 29 - 0 242 248 25 60 Faks 0 242 441 31 4 6
E-posta: mndafaaihukuk^ sup*roBİinc^t>«