16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MART 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Diyarbakır Kola çalan çocuklar tutuklandı DİVARBAKJR (Cumhuriyet Bürosu}- Kamuoyunda tartışmalara yol açan Gaziantep'tekı bakJava çalan çocuklar olayının bir benzen de Dıyarbakır'da yaşandı. Bağlar semtinde geçen hafta bir dükkânın buzdolabından 20 adet kutu kola çaldıklan belirlenen 15 yaşındakı A.R ve YA., Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandı. Çocuklann avukatı Saniye Karakaş, müvekkıllen hakkında verilen turuklama karanrun haksız ve hukuka aykın olduğu gerekçesiyle dün itirazda bulundu. Karakaş, tutuklama karan verilirken çocuklann yaranna olabılecek unsurlann göz ardı edıldığını belırtti. Çocuklann suçu kabul ettığıne dıkkat çeken Karakaş dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Her Ud müvekkilim, sabk ikamet sahibkür. Y.A, aynı zamanda öğrenddir. MûvekkiDerimin serbest kalmaJan halinde delüleri karartma ihtimalleri \oktur. Tutuklamada müvekkillerimi suç işlemeye yönetten nedenkr efe aünmanuşür. Müvekkilkrim fakiriik sınınnın altuıda yaşayan bir aik ortamından gelmektedirter. Sadece içmek içİD koia çaimışlardır." Cezaevl zarar verir - Çocuklann yaşlannın kûçûk olduğunu ve cezaevine konulmalanmn psikolojık durumlan üzerinde ağır tahribatlar yaratacağını, bunun da yenj suçlara zemın oluşturacağını savunan Karakaş. "Bankalann hortumlandığu çetelerin ve suç şebekelerinin kol gezdiği ülkemiz koşullannda suçu sadece koia çalmak olan çocuklan tutuklamanın toplumda ne kadar olumsuz tepld yarattığı ve ne kadar adil ve hukuka uygun olduğu tarüşdmalıdır" dedi. Mahkemenın ıtırazla ılgıli karannı pazartesı günü açıklaması beklenıyor istanbul Minibüs çetesıne dava açıldıİstanbul Haber Servisi-Istanbul Minibüs Esnaf Odası'na yönelik soruşturma kapsamında, Oda Başkanı Ali Kemal Aktürk'ün de aralannda bulunduğu 40 sanık hakkında, "cürüm işkmek için çete oluşturmakVdoUndıncıhk" ve "sahte ruhsat ve ehliyet tanzim etmek" suçlanndan dava açıldı. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede. Emnıyet ve Büyükşehir Beledıyesı'nde görevli bazı kişıleri de yanlanna alan sanıklann, kendılenne haksız çıkar sağlamak ıçin acık veya gızh işbırliğı halınde hareket ettıklen belırtıldı. Aktürk ve yönetım kurulu üyelerinin, hat değışıklıği için 5 ıle 30 milyar üra arasında para talep ettikleri belırtilen iddianamede, 26 kışı şıkâyetçi olarak yer aldı. . . _ Alrtürfc'e 32.5 yıia kadar tıapls Isteml İddianamede, tutuklu olan Aktürk'ün, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak", "cürüm işlemek amacıvla teşekkül oluşturmak ve yönetmek", "ikna surerhle irtikap", "rüşvet verroek" ve "dotandınahk" suçlanndan 19.5 yıldan 32.5 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptınlması ıstenıyor. Dığer tutuklu sanıklar, Basri flkkıbç, Bayram Uzuntaş, Derviş Duva, İlhan Mataraa, Koray Öztürk ve Atamer Kostik'in 28.5 yıldan 59.5'ar yıla kadar, tutuksuz sanıklann ise 4 yıldan 26 yıla kadar ağır hapıs cezasına çarptınlmalan gerektiği belırtilıyor. Ordu Kedi ve köpek için isim listesi ERDOĞANERÎŞEN ORDU - Ordu Valiliği sahipli kedi ve köpeklerin tespiri için köy ve mahalle muhtarlannı görevlendırdı. Valı Yardımcısı M. Zeki Koçerber ımzasıyla tüm köy ve mahalle muhtarlanna göndenlen genelgede şöyle deruldı: "Yasaya göre sahipli kedi-köpekierin kuduz hastahğma karşı asüanmalan mecburidir. Bu amaçla mahalle ve köy muhtarlantun kendi sorumhıluk yerierindeki sahipli kedi ve köpek isim Bsteterinien geç 30 Mart 2001 tarihine kadar bildirmelerini rica ederim.* Bu amaçla muhtarlar bölgelerindeki sahipli kedi ve köpeklen tespit ederek verilen formlara hayvan sahibinin adı ve adresı, kuduz aşısı olup olmadığı, aşı tarihı, ırkı, cınsı, rengi ve yaşını yazacaklar. Belırtilen süre içensinde tespit yapmayan muhtarlara soruşturma açılacak. SÖZÇÎZGİNtN Turhan Selçuk - • '< * ' Yayımlanan genelgede rüzgann hızının 80-90 kilometreye ulaşacağı belirtildi Valilikteıı fiıtuıa uyansı tstanbul Haber Servisi - İs- tanbul Valılıgi kentte bugün ve yarın firtına şeklinde esecek rüzgânn hızının saatte 80-90 kilometreye ulaşması beklen- diğini bildırerek yurttaşlann dıkkath olmalan uyansında bulundu. lstanbul'da itfaiye gruplan teyakkuz haline geçi- nlirken Meteoroloji Mühen- disleri Odası Marmara Bölge- sı Başkanı Miktad Kadroğhı, ABD'deki Bridge News Glo- bal Weather'ın bir hafta önce- sinden Türkıye'de hafta sonun- da firtına kopacağına ilişkin açıklamasının, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafmdan hata yapılması riskine karşın • Kentteki itfaiye gruplan, firtına ve yağış nedeniyle olası sel baskınlan, trafîk kazalan ve ağaç devrilmeleri gibi olaylara müdahale edebilmek amacıyla teyakkuz haline geçirildi. doğrulanmadığını söyledi. İstanbul Valiliği bir genel- geyle bugün ve yann etkili ol- ması beklenenfirünanıncan ve mal kaybına yol açmaması için, ildeki kamu kurum ve ku- ruluşlannı, tedbirli olmalan yönünde uyardı. Kentteki itfaiye gruplan da, firtına ve yağış nedeniyle ola- sı sel baskınlan, trafîk kazala- n ve ağaç devrilmeleri gibi olaylara müdahale edebilmek amacıylateyakkuzhalinegeçi- rildi. Fırtina gizfendi mi? ABD'deki Bridge News Glo- bal VVeatber(DünyaHava Tah- mini Ajansı), yaklaşık bir haf- ta önce yaptığı açıklama ile Türkiye'de hafta sonu firtına kopacagımduyurmuştu. Açık- lamayı yalanlayan Meteorolo- ji Genel Müdürlüğü dün ise hafta sonu firtına çıkacağını kabul etmişti. Bu açıklamalar, yurttaşlann kafasının kanşmasma yol açtı ve "Fn-tma gizJendi mi" soru- sunu gündeme getırdi. Ancak, Meteoroloji Mühen- disleri Odası Marmara Bölge- si Başkanı Miktad Kadıoğlu, yurttaşlardan gizlenen ciddi bir durum olmadığını belirte- rek, "Dünya Hava TaJunini Ajansı 12 günlüktahminkrya- par. MeteorolojiGenelMüdür- lüğü ise hata riskine karşı 3 günlük taJuninler yapar. Me- teorolojiGenel Müdüriğü yan- hş bilgi venrtemekiçin 12 gûn- lök tahminJeri doğnüanuunış- ör" dedı. VEFAT Birinci Büyük Millet Meclisi milletvekillerinden Hamdi Namık Gör'ün kızı, İlhan Selçuk'uh eşi HANDAN SELÇUK'u yitirdik. Cenazesi 1 Nisan Pazar günü (yarın) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığrnda toprağa verilecektir. AİLESİ AIVTALYA • - r. L Not: Çelenk gönderilmemesi, isteyenferin TEVebağışta bulunmalanricaolunur. - ••; Trafik kazasında 40 yaralı ANTALK4(AA)- Antalya'da meydana gelen trafik kazasında 40 kişi yaralandı. Uncalı yönünden Kemer'e giden Abdurrahman Erkan'ın kullandığı 15FA141plakah Magic World Oteli'nin servis otobüsü ile Antalya kent merkezınden Kemer'e giden, Sultan Saray Oteli'ne ait Hüseyin Cengiz'in kullandığı 07C0815plakalı servis otobüsü, Altmkum „ - Mahallesi'ndeki Türkay Oteli önündeki kavşakta çarpıştı. Kazada yaralananlar SSK Bölge Hastanesi, Devlet Hastanesi ve Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde tedavi altına ahndılar. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATE§ Aydınlanma Knnlcımları Bugünlerde leyleği havada gördüm. Zaten yıl- lardan beri, nezaman leyleği havada görmedim ki?.. Fakat galiba bu aylarda, iyiden iyiye hava- lanıyorum. Önce Eskişehir'de bir toplantıya katıldım ve "Kadtn veDemokrasi" başlıklı birkonferans ver- dim. Aslında bu türden toplantılardan söz etme- yi pek sevmediğımi bılirsiniz. Zira birinden söz ettiğim zaman, diğer toplantılan düzenleyenler de benzer bir beklenti içine giriyor. Ve katıldığım tüm toplantılardan söz etmeye kalkıştığım za- man da, bu sütunda başka hiçbir şeye yer ayı- ramamam olasılığı ve tehlikesi ortaya çıkıyor. (Bu durum, bizim "üniversite muhitinden" ba- zılannı çok sevindirir ama...) Eskişehir'deki konferansım öncesinde, kısa bir klasik müzik dınletısı yapılacağı duyurulmuş- tu. Fakat programın aynntılarını, ancak oraya gittığım zaman öğrenebıldim. Anadolu Üniver- sitesi Devlet Konservatuvan öğretim elemanla- nndan, piyanist Hale Vural ve vlyola Bölümü öğrencilerinden Selin Abakam'ın çalacakları- nı duyduğum zaman, "Acaba ne çalacaklar ve nasıl dinfetecekler" sorusu aklıma geldi. Zira salonun yapısı, pek klasik müzik dinletisine uy- gun değil gıbıydi. Kısa programda; Purcell, Schubert, Men- delssohn ve Brahms'ın eserlerini çaldılar. Ko- nuklardan bir kısmının dikkatle dinlemesine kar- şın bir kısmı, "sohbetlerini" kesemedi. Hatta müzik başlayınca birbirlerini duymak için ses- lerini yükseltenler bile oldu. Fakat gerek Sayın HaleVural, gerekse sevimli öğrencisi Selin Aba- kam, hiç morallerini bozmadan konserierini ta- mamladılar ve bol bol alkışlandılar. Konseri dinlerken "Işte aydınlanma böyle başlıyor" diye düşündüm. "Ağır da gelse, zor da dinlense, müziğin kla- siğinin sunulmaya çalışılması..." Bu türden müzığe alışılması elbette çok za- - man alacaktı. Ama bir yerden başlanması ge- rekiyordu. Bu dinleti belkı bir başlangıçtı. • • • Haftasonundagittiğim bir başka kentimiz Af- yon oldu. Afyon Kocatepe Üniversitesi "öğre- tim Etemanlan Derneğı"nn düzenledıği, "Aka- demik Kimlik" başlıklı bir konferans verdim. Afyon'a daha önceleri de değışik toplantılar için gitmiştim. Ve hemen her alanda örnek ola- bilecek bu kentimizde, doğru dürüst bir salon olmaması çok canımı sıkardı. Halk Eğitim'in kü- çük salonu ya da özel idarenın salonu artık Af- yon gibi kentlerimizin gereksinimini karşılamak- tan çok uzaktılar. Nerede konuşacağımı bılmıyordum ama, üni- versitenin sosyal tesisleri içinde güzel ve mü- kemmel ses düzeni olan birsalona grttiğimizza- man, çok sevindim. Fakat salon her şeye rağ- men talebi karşılayamamıştı. öğrencileri sahne önlerıne kadar almamıza karşın; söylendiğıne göre içerdekilerden çok dışarda kalan olmuştu. Bu konferansın benim için önemli olan yanı, toplantıdan sonra verdiklerı "Kocatepe Haber" başlıklı gazetelennın bırınde okuduğum bir ge- lişme oldu. "Kreuzberger'den Resrtal" başlığıy- la resimli olarak verilen haberde üniversitede ilk klasik müzik konserinin, Thomas Kreuzber- ger adında Avusturyalı bir piyanist tarafmdan verıldiği duyuruluyordu. Konserde; Mozart, Schubert, Schumann ve Liszt'ın eserlen ça- lınmış ve büyük beğeni toplamıştı. Kreuzberger'ın nasıl birpiyanist olduğunu bil- memiz mümkun değıl. Fakat kendtne tanrtıcı sı- fat olarak, "Avusturya Wienerwald-WestUons Kulübü Ûyesi" sıfatını seçen bu zatın pek de "matah" olmadığını düşünebılirız. Fakat ne gam... Burada önemli olan şey; piyanistın kalitesi ya da niteliği falan değil, Afyon Unıversıtesı'nde bir klasik müzik konseri verilmesi ve büyük ustala- nn ölümsüz eserlennden ömeklerin çalınması ve dinlenmesi. Aydınlanma işte böyle başlıyor. ••• Hegel'in süreklı olarak, "burjuva toplumu- bürgeriiche gesellachaft" biçiminde yazdığı; fa- kat bizim Ingılizceden çevirerek "sıvil toplum" olarak sunma meraklısı arkadaşlanmızın kafa karıştırdıklan toplum, ışte bu türden bir müziği zevkle dinleyecek ve özümseyecek bir beğeni düzeyıne ulaşan ınsanlardan oluşan toplumdu. Zaten bazı çeviri "heveslilen", beni müthiş si- niıiendiriyor. Orneğın, Alman tarihi ve edebiya- tını Fransızcadan çevirerek sunanlar, tüm "Wil- helmleri "Giyom" olarak çevirmişlerdi. Schil- Jer'in ünlü "VVilhelm Tell"in\, bu toplum "Giyom Tell" olarak tanımıştı. Amerikalıların "Beyaz Ev"\, bizde nedense "Beyaz Saray"dır. Sanki Amerikancada, "saray"sözcüğü yokmuş gibi... Neyse, bunlar bir yana, içimizden "binleri", Anadolu'nun uzak köşelerinde "karanlığızoriu- yoriar". Halkevleri ve Köy Enstitülennın kapısı- na kilrt asanlar, bakalım bu yeni aydınlanma rüz- gân karşısında ne yapacaklar, ne yapabilecek- ler?.. : Sevgili HAIMDAIM ABLAMIZI (SELÇUK) ^ yitirdik.- l -'\:'K ^ Acımız sonsuzdur. \; Cumhuriyet Çalısanları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle