Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2001 PERŞEMBE
8 HABERLEREV DEVAMI
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
O gerçek kâğıt üzerindeki programlan beğeniy-
le karşılıyor ama, sonunda -haklı olarak- "Bu me-
tinlerdeki temel öğelen hele bir uygulamaya geçi-
rin de sonuçlan görelim" koşulunu önümüze ko-
yuyor.
Tabii, Batı'nın ekonomik çevrelerine de siyasal
çevrelerine de egemen olan yargı; Türkiye'nin va-
atlerini yerine getirmekte daima geri kaldığı nokta-
sında toplanıyor.
Gözlediğimiz bir başka gelişme; şubat kriziyle
derinden sarsılan siyasal irade ve iş çevrelerine
egemen olan yargıyla ilgili.
Iktidann krizin şiddetinden yavaş yavaş sıynlma-
ya çalıştığını kanıtlayan açıklamalara rastlanıyor.
Örneğin, kriz üzerinde konuşmaktan kaçınan Baş-
bakan Ecevit, krizin olumsuz ağırlığını üzerinden at-
tığını, hatta krizi fazla abartmadığını gösteren söy-
temlerde bulunuyor.
Başbakan'a göre; "Karşılaştığımız sonın aslında
'bir yol kazası' niteliğindedir" ve Türkiye'nin çö-
zemeyeceği bir sorun değildir".
Dikkat ederseniz şubatta yaşadığımız ekonomik
buhran; Başbakan'a göre kriz değil, "birsoruni
Olaylan olumlu gelişmeler hanesine yazmak ise
medyanın üstlendiği bir görev.
Devlet Bakanı Kemal Derviş'i "mucize adam"
diye nitelemediği kaldı. Elini attığı her işten pariak
ufuklara koşmakta olduğu yazılıyor.
örneğin Rahmi Koç'un önemli dokundurmalar-
la (bize göre ciddi uyanlaria dolu) son konuşmasın-
dan sadece ve özenle "Son şansımız Derviş" söz-
cükleri başlıklara geçiriliyor.
Rahmi Koç'un, "Siyasetçiler ve hükümet teker
teker programa destek verdiklerini söyledi. Bizim
de aksi tespit edilinceye kadar desteğimiz geçer-
ir cümleleri başlıklarda ön planda yok.
Oysa Koç, açık bir dille, "bundan sonra progra-
mı kademe kademe takip edeceklerini, gelişmele-
rin programa uygunluğu doğnıltusunda destek ve-
receklerini" ifade ediyor.
Sadece Koç mu? Medyaya sıçrayan zoraki des-
teğe karşın iş çevreleri Koç'un söylediklerini doğ-
rulayan ifadeler kullanıyorlar.
Çok alkış
Başbakan'ın toplumu yere vuran krize Türk eko-
nomi gücünün kolaylıkla atlatacağı bir sorun gözüy-
le baktığı sezilir sezilmez, hükümet üyelerinden de
yeni inciler duyulmaya başlandı.
örneğin, Sağlık Bakanı Osman Durmuş şöyle
demiş: "llaca vatandaşı üzmeden zam yapacağız!"
Bakanımızın söylediği hükümet politikası ise;
elektriğe ve benzine, dolayısıyla hemen bütün ürün-
lere yapılan büyük ölçekteki zamlan vatandaş üzül-
meden algılamış oluyor!
Ne ki; elde başka çare ve alternatif olmayınca ne
yapsın iş dünyası, ne etsin sade vatandaş! Derviş'in
pişirip önümüze koyduğu yarı alaturka yan alafran-
ga mönüyü sineye çekecek.
Nedense şu sıkışık dönemi atlatıncaya dek alkış-
lar Derviş'e. Kuşkusuz ayağı bir yerde sürçünceye
kadar... Nasınna basana rastlamak olanaksız.
Devletin iç borç itfası için üç ay vadeli bono iha-
lesinin sonuçlan Derviş'e alkışlar bahşediyor.
"Krizin başladığı günden itibaren Hazine 'yi ürkü-
ten iç borç ödemesi için önceki gün yapılan ihale-
de yüzde 193 faizle para bulundu."
Bireysel yatınmcının net geliri yüzde 33.4! Ama,
yüksek faizin asıl faturasının enflasyon yoluyla hal-
ka yansıyacağından söz edene rastlanmıyor.
Şişirilen dış kaynaklı destek rakamlannın gerçe-
ği yansıtmadığını Kemal Derviş de konuşuyor.
Büient Eczacıbaşı'nın söylediği gibi, hiperenf-
lasyon uçurumunun kenanndan döndük.
Ama ne Derviş son şansımız ne de hazıriadığı
programın akıbeti belli.
Burası Türkiye; olur olmaz, olmaz oluıi
TÎSK'ten IMF'li
anloşmoya destek
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu) - Türkiye Iş-
veren Sendikalan Konfe-
derasyonu (TÎSK), bir
deklarasyon yayımlaya-
rak, hükümetin IMF'yle
yaptığı çerçeve anlaşma-
yı desteklediğini açıkladı.
TİSK, programın "işadi-
ğe ttjşldn önlemİtre"
odaklanmasını isterken,
işsizliğin önlenmesi için
çalışanlan örgütsûz ve
haklanndan mahrum bı-
rakacak "esnek çauşür-
mavT gündeme getirdi.
Işveren konfederasyonu,
"Önümüzdeki dönemde
devlet, siyasi istikran ve
kendiiçindeuyumhı çahş-
ma ortamını sajHfltnak -m-
rundadır" uyansında bu-
lundu. •
TİSK'in önceki gün
ekonomiden sonımlu
Devlet Bakanı Kemal
Derviş'le yaptığı görüş-
menin ardından yayımla-
dığı deklarasyonun-temel
vurgusunu, "tstikrar
programımn temelstrate-
jisi, ulusal rekabet gûcü-
nûn artünlması olmalı.
Ekonomik istikrann ön-
koşulu, siyasi istikrar ve
sosyal uztâşmadır" görü-
şü oluşturdu. Deklaras-
yonda yeni istikrar prog-
ramının başanlı olrnası
için şu konulara dikkat
çekildi:
- Hükümetin istikrar
programımn üçlü diyalog
mekanizmasına konu o\-
masmayönelikyeniyakla-
şunmı son derece isabeth'
görmekteyiz. Bu yönte-
min uygulamada da sür-
dürülmesini temenni et-
mekteyiz.
- Işsizlikte artış riskini
göğüslemek ve milli gelir
pastasını büyütebilmek
için, reel sektörün üretim,
yatınm ve istihdam yarat-
ma gücünü destekleyebi-
lecek rekabet gücü politi-
kası ve üçlü istihdam po-
litikası oluşturulmalı.
- Işletmeieri istihdam
yaratmaktan caydıran
yükler en aza indirilmeü,
yeni yükler getirihnemeİL
- Krizin ekonomik ve
sosyal olumsuzluklannı
büyütmemek için alınabi-
lecek tedbırlerin başında
mümkün olduğunca istih-
damı korumak, işten çı-
karmayı son çare olarak
düşünmek ve işletmelerin
devamlılığını sağlamak
geliyor.
- Devlet yönetiminde
partizanhğavepopüüzme
yer olmamah. Bürokrasi
reformu yapıknah. Başta
özeOeştirme ofanak üzere
erteknmişvaptsalrefiorm-
lar bir an önce gerçekteş-
tirümeK.
- Bankalann Şubat
2001 'deki mali krizi firsat
bilerek, kredi faiz oranla-
rını tek taraflı olarak yüz-
de 2000'lere varan oran-
larda yükseltmeleri ve
bunda ısrar etmeleri, 1 Ni-
san'da birçok işyerinin
kapısına küit vurmasına
ve pek çok işçinin de işsiz
kalmasına neden olabile-
cek. SSKprimine esas ka-
zanç sınırlan yaklaşık
yüzde 50 artarak 140 mil-
yon lira tutanndaki asga-
ri ücret için 119 milyon li-
ra tutannda SSK primi
ödenecektir.
Satılık havaalaıılarıANTALYA (AA) - 'Her ite bir havaalanı'
sloganıyla yapılan ve atıl durumda bulunan
40 havaalanının işletmesinin devredileceği
bildirildi.
Devlet Hava Meydanlan Işletmesi
(DHMl) Genel Müdürü Mahmut Tekin,
Türkiye'de hava yolculuğu trafığinin yüzde
90'ınm 8-9 havaalanı tarafindan karşılandı-
ğı, trilyonlarharcanarak yapılan 40 havaala-
nınm da atıl durumda olduğunu söyledi.
Türkiye'de inşaatlan tamamlanarak uçuşa
hazır olan birçok havaalanı bulunmasına
rağmen bir tek uçak dahi inmeyen havaalan-
lan olduğunu bildiren Tekin, şunlan söyle-
di: "Bir zamanlar 'Her ile havaalanı' sloga-
nıyla yapılan bu alanlanmız için triryonlar-
ca para harcandL Ancak bu havaalanlarnnız
şimdi tamamen atıl durumda bulunuyor.
Aül durumdaki bu havaalanlanmn işletme-
sini, özel idare müdüriükleri, belediyeler ve
özel şirketiere devredebilirizT
Tekin, Antalya Gazipaşa Havaalanı'na bir
Alman firmasının, îzmit Cengiz Topel Ha-
vaalanı'na da Izmit Büyükşehir Belediye-
si'nin talip olduğunu açıkladı.
DHMl" nin 120 trilyon liralık yatırun pro-
jesi bulunduğunu anlatan Tekin, bunlann
başında öncelikli olarak Istanbul Atatürk ile
Antalya havaalanlan 2. pist inşaatlan oldu-
ğunu bildirdi.
Tekin, bu iki havaalanındaki ikinci pist
inşaatlan ile diğer yapun çalışmalanyla bir-
likte Erzurum, Muş, GAP, Gaziantep, De-
nizli Çardak havaalanlanrun da önemli pro-
jeler olduğunu ve projelerin de bitirilmesi-
ne çalışıldığıru ifade ederek "Bu havaalan-
lan inşaatiannı da bitirip biz DHMİ olarak
asli görevimize, işletmeciliğe dönmek is-
tiyoruz" dedi.
Dündar istifa etti
İstanbulHaberServisi-Ba-
sm sektöründe ekonomik
krizle birlikte doruğa çıkan
çalkantılar sürûyor. Star
TV'de bir süreden beri sıkın-
6lı olduğu bilinen Genel Ya-
ym Yönetmeni Uğur Dfindar
görevinden istifa etti. Dün-
dar'ın, kendisine verilen söz-
lerin tutulmaması ve tasarruf
tedbirleri nedeniyle istediği
şekılde habercilik yapamama-
suıdan dolayı görevi buaktığı
bildirildi. Star'da Dündar eki-
binden şımdilik kimse aynl-
madı.
Uzun bir süre kulislerde ko-
nuşulan "MflfiyetMehmet Ali
Yılniaz'a saükh'1
iddiası yeni-
den alevlendi. Milliyet'in bir
yanda saüşı konuşulurken di-
ğer yandan bu ay içinde yeni
operasyonlann gerçekleşebi-
lecegi söyleniyor. Akşam ga-
zetesi, tasarruf tedbirleri ge-
reği Trabzon matbaasını ka-
patırken RTÜK kararlan doğ-
rultusunda Evrensel gazetesi
7, Ankara'da yayın yapan
Ekin Radyo 10 gün kapatıldı.
Evrensel'e kapatma cezası
Metin Göktepe'nin ölüm yıl-
dönümündeyayımlanan "Ben
Mutlaka tzfemeüyim Arka-
daşiar" başhklı yazı nedeniy-
le verildi.
POAŞ'ta işçikıyımı
İstanbul Haber Servsi -
Türk-Iş'e bağh Petrol-Iş Sen-
dikası Genel Başkanı Musta-
& Öztaşkm, hâlâ yanya yakı-
nı kamunun eliode olan PO-
AŞ'ta özelleştirmeden sonra
| işten çıkanlan sendikalı işçi
sayısının 1527'yeçıktığınıbe-
lirterek hükümetten, özelleş-
tirmenin sosyal yıkımlan üze-
rine vermiş olduğu sözleri tut-
masını istedi.
Petrol-lş Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Öztaşkm,
POAŞ tarafindan dün de 112
işçinin işten çıkanlacağmm
açıklandığmı belirtti. PO-
AŞ'ın hâlâ yanya yakın hisse-
sinın kamuya ait olduğuna
dikkat çeken Öztaşkm, hükü-
metin kamu yaranna hiçbir gi-
rişimde buiunmadığmı kay-
detti. Öztaşkm, hükümetin,
POAŞ'ta yoğunlaşan işten at-
malar üzerine, "özefleşörflen
kuruluşlarda işini ka>beden
memurvesözfcşnıelipersone-
le tanınan yatay geçiş halda-
nm bu yüın ilk a>inda ^çilere
de tamnafa^" sözü vermesi-
ne karşın henüz bu konuda
hiçbir ilerlemenin olmaması-
nı kınayarak "Bu durum hû-
kümetdddiyetiilebağdaşınaz.
POAŞ yönetimi kejfi uygula-
nulardaB vazgeçmeli"' dedi.
IMF 4
dalıa az koşııF isteyecek
WASHINGTON (AA) - Borç-
lu ülkelere tek rip reçeteler ve
ağu- koşullar dayatüğı gerekçe-
siyle eleştirilere uğrayan Ulus-
lararası Para Fonu'nun (IMF), bu
konudaki tutumunu esnetmeyi
planladığı bildirildi.
IMF'den yapılan açıklamada,
bundan böyle IMF desteği iste-
yen ülkelere verilecek borçlann
daha az koşula bağlanacağı, böy-
lece borçlu ülkelere kendi eko-
nomik politikalannı belirlemek-
te daha geniş bir özgürlük tanı-
nacağı belirtildi. Kurum içinde-
ki iç tartışmalardan sonra benim-
senen tutum değişikliğinin,
IMF'nin kredi koşullannın borç
veren zengin ülkelerin çıkanm
kollayarak borçlanan ülkelere
kendileri içm uygun olmayan
ekonomik politikalar dayattığı
yolundaki şikâyetleri dikkate al-
dığı bildiriliyor.
IMF içinde yürütülen tartış-
malarda borç veren ülkelerin,
son 20 yılda IMF'nin gözetimin-
de gelişmekte olan ülkeler için
hazırlanan destek ya da kurtar-
ma programlannda verilen kre-
dilerin çok fazla koşula bağlan-
dığını kabul ettikleri ifade edili-
yor. Tarhşmalarda, bazı IMF yö-
neticilerinin, borçlu ülkeler için
hazırlanan reçetelerde 'fonun
yetkisinin ve uzmanhğnun kimi
zaman fazla abartildığuu', kimi
zaman 'ilgüi ülkenin ulusal ka-
rar mekanizmalannda kısa dev-
relere neden olduğunu
1
ve prog-
ramlar için ilgili ülke halkınnı
desteğinin sağlanmasında başa-
nsız kaldığmı itiraf ettiği vurgu-
lanıyor. IMF'nin kredilerini bun-
dan böyle daha az koşula bağla-
makla, ilgili ülkelerde hazırla-
nan ekonomik programlarda da-
ha fazla 'sahipük' duygusu
uyandırmayı ve programı uygu-
layan ülkelerin durumunun ma-
li piyasalarda daha şeffaf bir bi-
çimde algılanmasının sağlanma-
sını umduğu kaydediliyor.
Yeni borç verme politikasma
göre IMF, borçlanan ülkelere ge-
nel hedefler belirlerken bu he-
deflere ulaşma yöntemini belir-
lemeyi ilgili hükümetlere bıraka-
cak. Bu kapsamda, IMF, eskisi
gibi kapsamlı 'tavsiyeler' ver-
mek yerine, ancak en temel ve
zorunlu hedefleri belirtmekle
yetinecek. Aynı şekilde, kredi
dilimlerinin serbest bırakıbnası
için ülkelerin yerine getirmesi
gereken kriterlerin sayısını da
azaltacak.
IMF'nin yeni kurallannın yeni
verilecek borçlar için uy-
gulanacağı, açılmış kredilerde
eski kurallann geçerli kalacağı
bildiriliyor.
Öksüz'den Derviş'e Telekom uyansı
ANKARA(CumhuriyetBö-
rosu) - Ulaştırma Bakanı Enis
Öksüz, ekonomiden sorumlu
Devlet Bakanı Kemal Derviş ile
görüşerek Telekom'un yüzde
51 'inin satışuıın anayasaya ay-
kın olduğu uyansında bulun-
du. Özelleştirmeden sorumlu
Devlet Bakanı Yûksd Yalova,
Ulaşturma Bakanlığı'nın, Tele-
kom'un yüzde 33.5'inin satı-
şında yabancı ağırlıklı ortağa
yönetim hakkının devredihne-
sine ilişkin Özelleştirme Yük-
sek Kurulu karanna yasal alt-
yapı sağlamaya yönelik tasan-
sını reddetti. Bu yöndeki deği-
şiklik çalışmasını ilk kez ken-
disi yapan Yalova, Kemal Der-
viş'in Telekom'un yüzde 51'i
blok, kalanı çalışana ve halka
arz olarak tamamen satılacağı
açıklaması nedeniyle bu tasan-
nın yasalaştınlmasının uygun
ohnayacağını bildirdi.
Ulaştırma Bakanı Öksüz ile
Kemal Derviş, dün akşam saat-
lerinde Hazine Müsteşarh-
ğı'nda yalnızca 15 dakika süren
bir görüşme yaptılar. Öksüz,
Derviş'in isteği ile gerçekleşen
ve Telekom yetkililerinin de ha-
zır bulunduğu_görüşmeyle ilgi-
li bilgi verdi. Oksüz. Derviş'in,
Telekom'un yüzde 51 'inin blok
olarak satılması gerektiği yö-
nündeki açıklamalanmn anım-
satıbnası üzerine, "Bubir mpo-
tezdir, görûştür" dedi. Derviş
ile önümüzdeki günlerde yeni-
den bir araya gelerek daha ay-
nntıh bir çalışma yapacaklannı
anlatan Öksüz, "Sayın bakanla
neyi, nasıl, nereye kadar ve han-
gi suuriara kadar yapabfleceği-
mizi oturup değeriendireceğtE.
Kendisine bu konuda destek ve
yanümtarafinıızdanvapdacak-
ür* dedi.
Telekom'un yüzde 33.5'in-
den fazlasının yasal olarak
özelleştirilemeyeceğini kayde-
den Öksüz şunlan söyledi:
"Telekom'un yüzde 49'unun
özslkştirihnesi için yasalarda
değişiklik yapüması gerekiyor.
Yüzde5rinin saöşıse anayasa-
da değişildik yapdarak gerçek-
leştiriebMir. Tekkom'un saüsı
sizi bizt toplumu incitmeyecek
şekilde yapıhnahdır. Türk hu-
kuksistemiiçerisindeyapılabi-
lecekleri değerlendireceğiz.''
Türk Telekom yetkililerinin,
önümüzdeki günlerde Derviş'e
brifing vermesi kararlaşnnldı.
Öksüz'ün, Derviş ile görüşme-
nin ardmdan yakın çevresine,
"Anayasayı, kanunlan Der-
viş'in önüne koyacağız. ona gö-
re değerlendirme yapacağa"
dediği öğrenildi.
Tüıngeneral Uğurlu'ya silalılı saldırı
ÇORUM/ANKARA
(Cumhuriyet) - Ankara
Jandarma Bölge Komu-
tanı Tümgeneral Bekir
Uğurtu'nun da içinde bu-
lunduğu askeri konvoya
Çorum yakınlannda 'ta-
dz ateşi' açıldı. Saldında
herhangi bir can kaybı ya
da yaralanan olmazken
askeri eskort aracına 2,
yoldan geçen bir kamyo-
na da 3 kurşun isabet et-
ti. Olay yerinde yapılan
çalışmalarda, 31 adet boş
kovan ile 5 adet dolu fi-
şek bulundu. Saldınnın
hemen ardından bölgeye
helikopterle özel harekât
timleri sevk edildi. Saldı-
nnın uzun namlulu Ka-
laşnikof marka silahla
gerçekleştirildiği belir-
lendi.
Jandarma Genel Ko-
mutanlığı'ndan yapılan
açıklamada, Tümgeneral
Uğurlu'ya, denetlemeler-
de bulunmak üzere heye-
tiyle birlikte Sungur-
lu'dan Çorum'a giderken
saatl4.50'delveya2ki-
şi olduğu tahmin edilen
örgüt üyelerince uzun
namlulu silahla ateş edil-
diği bildirildi. Açıklama-
da, olay yerinde yapüan
aramalarda, 31 adet Ka-
laşnikof piyade tüfeği
boş kovanı ile 5 adet do-
lu fişek bulunduğu kay-
dedildi. Olayın ardmdan
bölgeye takviye kuvvet-
ler gönderildiği, operas-
yonlann sürdürüldüğü
belirtildi.
Açılan ateş sonucu es-
kort aracına 2, yoldan
geçmekte olan bir kam-
yona da 3 kurşun isabet
etti.
Ateş açılması sırasın-
da, karşı yönden gehnek-
te olan kamyonun, Tüm-
general Uğurlu'nun ara-
cıyla açılan ateş arasında
kaldığı ve kurşunlann
kamyona isabet ettiği öğ-
renildi. Saldında herhan-
gi bir can kaybı ya da ya-
ralanmanın olmadığı bil-
dirildi.
Emniyet Genel Müdü-
rü TuranGenç, saldınnm
yasadışı sol örgütler tara-
findan düzenlenmiş ola-
bileceğini belirtti.
'Beyaz EnerjF iddiası
Jandarma Bölge Ko-
mutanı Tümgeneral Be-
kir Uğurlu'ya, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakan-
lığı'ndaki yolsuzluk ve
usulsüzlüklere yönelik
yürütülen "Beyaz Ener-
ji" soruşturmasında aktif
rol alması nedeniyle sal-
dın gerçekleştirildiği id-
dia edildi.
Nergis Holding yöneticilerine dava
LEVENT GENCELLİ
BURSA - Bursa Cumhuriyet
Başavcıhğı Nergis Holding Yö-
netim Kurulu üyesi 10 kişi hak-
kında sahte faturalarla fiktif ti-
caret yaptıklan gerekçesiyle 3
aydan 5 yıla kadar hapis iste-
miyle dava açtı. Maliye Bakan-
lığı Hesap Uzmanlan Kuru-
lu'nun ihban üzerine başlatılan
sonışturma sonunda hazırlanan
iddianamede 1995 Ağustos-
Aralık döneminde 445 milyar
558 milyon liralık haksız KDV
indirimi yapıldığı ya da KDV
iadesi alındığı bildirildi.
Bursa Cumhuriyet Başsavcı-
hğı'nm görevlendırdiği 4 cum-
huriyet savcısının son yülann
en büyük hayali ihracat soruş-
turmasınm bir bölümünün za-
manaşımma uğramaması için
1995 yılma ait iddialarla ilgili
iddianame hazıriadığı ve dava
açıldığı öğrenildi.
İddianamede Nergis Holding
Yönetim Kurulu Başkanı ve
kırmızı bültenle aranan Cavit
Çağjar'ın dayısı Şükrü Şanka-
ya ile oğlu Mustafa Çağlar,
DYP'nin önemli isimlerinden
Erman Yardelen ile Esat Er-
kuş'un yanı sıra diğer sanıklar,
Mustafa tlkerYeğin, NusretYıl-
maz, Semih Vardarbaş, Naci
Ayhan ve NecmiYeşflova'mn 91
paravan şirket üzerinden sahte
faturalar kullanarak ve gerçek
mal alışlannı göstenneyen bu
faturalan yasal defterlerine iş-
leyerek haksız KDV iadesi al-
dıklan ya da KDV indirimin-
den yararlandıklan öne sürül-
dü.
Nergis Holding Yönetim Ku-
rulu üyeleri hakkrnda açılan da-
vanm Istanbul'da başlatılan ve
eski Şişli Belediye Başkanı Gû-
lay Ashtûrk'ün kocası Orhan
Ashtûrk ile ortağı Özcan Ci-
ğer'in kurduğu ASCOR isimli
naylon fatura organizasyonu-
nun bir ayağuıı oluşturduğu öğ-
renildi.
Öte yandan Türkiye'nin en
büyük ihracatçı birliklerinden
olan Uludağ thracatçı Birlikle-
ri Başkanlar Kurulu Başkanı
Orhan Yıknnmçakar, Aslıtürk
ve Ciğer'den sağlanan fatura-
larla hayali ihracat yapmakla
suçlanan 87 sanık arasmda yer
aldı.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Dalgalan yara yara eksenimiz etrafında dönüyo-
RJZ...
Gelinen noktanın özeti şu:
1 - Sondan başlamak gerekirse, Hazine'nin ön-
ceki günkü borçlanması 14 aylık program süresin-
cearadabirmorali bozulan "saadet zincirinin" ye-
niden kurulmakta olduğunu gösteriyor.
Türkiye'nin 9O'lı yıllannı kuşatan zincirin işleyişi
şöyleydi:
- Bankalar bankacılık işlevini ikinci plana rtti.
- Yurttaştan yüksek faizle para topladı.
- Bu parayı daha yüksek faizle devlete satn.
- Borç yükü artan devlet, mevcut borcun faizini
ödemek için daha yüksek faizle borçlandı.
- Zincirin kânnı seven bankalar işlevlerini bu iş-
leyişe oturttu.
- Bankalann bu yolla elde ettiği kân gören kimi
girişimciler banka satın alıp pastaya ortak oldu.
Böylece borç-faiz sarmalı büyüdükçe büyüdü.
2- 57. hükümet bu sarmalı kırmak için yola çık-
mıştı. Şimdi içine girdiği krizden çıkmak için bu sar-
malı sanp sarmalıyor.
3- önceki gün devlet yüzde 193 faizle 3 katril-
yon 286 trilyon lira borçlandı. Bu koşullarda dev-
lete satılmak istenen para ise 7.4 katrityondu. Dev-
lete para satanlar üç ayda yüzde 33.5 kâr elde
edecekler. Sarmal devam ederse, devlet bu bor-
cu ve faizini ödemek için yeniden borçlanacak.
4- Saadet zincirinin yeniden kurulmasıyla birtik-
te önümüzdeki günlerin olası haberierinden baş-
lıklar aktaralım: r .„
Türkiye başardı..."
"Inanılmazı gerçekleştirdik..."
"Dolariann ucu göründü..."
"Dünya bizi alkışlıyor..."
"Uçuruma nanik yaptık..."
Türk mucizesi... Krize dûşen ülkeler kuyrukta,
bizden formül istiyor..."
"Kurtuluş savaşrnı verdik... Işte Atam Türkiye..."
Oysa içinde bulunduğumuz durum, dönemsel
bir kriz değil; yukanda halkalannı aktardığımız rant
kesimine "saadet", topluma "sefalet" getiren bir
döngünün arada bir girilmesi kaçınılmaz çukuru.
Önümüzdeki enkaz
5- Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal
Derviş göreve başladığında toplumdaki tartışma-
dan da etkilenmiş, "Bir program hazıriıyoruz, bu
ulusal bir program o/acafr"demişti. Aradan bir haf-
ta geçti, programın yerini "acil önlemler paketi" a\-
dı. Paketten sonra program gelecek diye beklen-
di. Derviş, hafta başında da "Paket henüz yok,
ama çerçevesi hazıf dedi.
Böylece Derviş, henüz bir şey yapmadan başa-
nlı ilan edilen belki de ilk bakanlardan biri oldu.
6- önümüzdeki hafta ABD'de temaslarda bulu-
nacak olan Derviş'in mart ayı yoklamalaria geçti.
Kurduğu diyaloglar, açık sözlü konuşması kabul
gördü. Bunlar, deyim yerindeyse bir atletin koşu-
ya başlamadan önceki ısınma hareketleri. ryi ısı-
nan atleti birinci seçmek de bize özgü bir güzellik
olsa gerek!
7- Kriz boyunca sık kullanılan sözlerden biri şuy-
du:
• "Piyasalara gûven v&rmek!"
•\ Derviş'te artılar arayanlar, bunun arkasına stğı-
nıp "Adam hiçbir şey yapmasa bile güven verdi"
diyebilirier. öyleyse bu durumun Türkçesi şu:
"Güzel bir şey söyle, varsın yalan olsun!"
8- Bir ayın ardından önümüze baktığımızda şun-
lan görüyoruz:
- İşlevini yitirmiş bir bütçe.
- Çalışanlara verilip tutulmamış bir dizi söz.
- Tümüyle erozyona uğrayan bir yatınm payi.
- Artık nerede duracağına kendisi karar verecek
bir enflasyon oranı.
Kısa süreli, toplumun küçük bir kesimini mutlu
edecek rahatlamalan tek veri kabul edersek, önü-
müzdeki aylarda yeni bir krizle karşı karşıya kalın-
ca yine söyleniriz:
"Yav, her şey iyi gidiyordu, nerede hata yap- •
tık?"
ankcum@ttnet.net.tr
Derviş, kaynak
arayışına çıkıyor
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-Ekonomiden
sorumlu Devlet Bakanı
Kemal Derviş, bugünden
itibaren önce Almanya,
ardından ABD'ye giderek
dış kaynak arayışına gire-
cek. G-7 ülkelerinin ban-
kalanndan dış borç bulun-
maya çalışılacak. IMF,
Dünya Bankası ve ABD
Hazine yetkilileriyle Was-
hington'da görüşecek olan
Derviş. Türkiye'ye dön-
düğünde de IMF heyetiy-
le programın rakamlannı
kesinleştirmeye çalışacak.
IMF'nin 28 Nisan'da ya-
pılacak Icra Direktörleri
Kurulu'nda ise Türki-
ye'nin yeni programa iliş-
kin niyet mektubu değer-
lendirilerek kaynak konu-
su netleştirilecek.
IMF'nin yeni kaynak-
tan önce, ek rezerv olana-
ğı ve önceki stand-by çer-
çevesinde kalan 6.25 mil-
yar dolarhk kaynağın ya-
nsmı mayıs ayı başı itiba-
nyla Türkiye'ye kullan-
dirması bekleniyor. Bu
kaynağın bir kısmının da
Hazine'nin kullammına
sunulması isteniyor.
Derviş'in G-7 ülkeleri-
nin büyükelçileriyle An-
kara'da yaptığı toplantınm
ardmdan Avrupa bankala-
nndan dış borç sağlanma-
sı umut edüiyor. Avrupalı
bankacılann Türkiye sen-
dikasyon kredisine sıcak
baküklan bildirildi. Sen-
dikasyon kredisiyle, bir
banka tüm riski üstlenme-
yip birkaç banka bir araya
g( 'erek riski dağıtıyor.
omosı zırvesı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bü-
lent Ecevit, Dışişleri Bakanı Ismail Cem ve Genel-
kuraıay îkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyûkamt'ı
kabul etti. Başbakanlık Merkez Binası'nda gerçek-
leştirilen görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. Kabulde,
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan FarukLoğoğlu da ha-
zır bulundu.
Alman bilgiye gdre toplantıda, Cem'in bu ay so-
nunda yapacağı Brüksel ve Washington zijaretleri
konusunda değerlendirme yapıldı. Ismail Cem'in
Washington ziyareti de ABD'deki yeni yönetim ile
Ankara'mn, Kuzey Irak ve Kıbns konulannda yapa-
cağı değerlendirmeler açısından büyük önemtaşıyor.
Bağkur sağlık karnemi kaybettim.
Hükümsüzdür.
SAADET TEMEL