Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 22 MART 2001 PERŞEMBE
4 kuKur(â curnhuriyetcom.tr
itüdyo Drama Tiyatro Topluluğu, Onur Bayraktar'ın yazıp yönettiği 'Kaos'u sahneliyor
&maç
w
tiyatro kmıli^'ııikorumak
KültûrServisi-Mimar Sinan Üni-
versitesi Devlet Kotıservatuvan Ti-
yatroBölümü sonsınıföğrencilerin-
den birgraptarafindankurulanStüd-
yoDramaTiyatro Topluluğu, perde-
lerini 7 Mart akşamı Ortaköy Afife
Jale Tiyatrosu'nda açtı. Onur Bay-
raktar,SarpAkkaya,ElifÜrseve Yd-
da Baskın dan oluşantopluluk, Onur
Bayraktar'ın yazıp yönettiği 'Kaos'
adh oyunu sergiliyor.
-Ülkenin,tarihininbeüddeen ağır
ekonomikbunahmınıyaşadığıbirdö-
nerode siz, üstetik de daha öğrenctti-
ğinizin son yüında, arkadaşlannızla
yeni bir tiyatro topluluğu kurdunuz.
Oysa böyksine zor bir yohı seçmek
yerine,pekçokkonservatuvar mezu-
nu gibi, siz de şansuuzıönceödenek-
litiyatrolardaya da televizyonda vb.
denfivebilirdiniz. Böyle bir girişime
nasucesaretettinizvebaşanşansını-
a nasd görüyorsunuz?
ONURBAYRAKTAR -Biz en
baştan, eğer tiyatro eğitimi aldıysak
yalnızca tiyatro yaparız teziyle yola
çıkuk. Dolayısıylabizimtutumumuz
belki de cesaret değil, fakat tiyatro
eğitimi veren tûm kurumlanbitıren-
lerbakımındanbirgereklılıkdiye ni-
telendvrilebilir. "Gitmekistediğiyeri
bikne dünya yol verir" tarzında bir
özdeyiş vardvr. Biz, kendimiz için ti-
yatronundışındakibütûn seçenekle-
ri daha baştan dışladık, yani bir an-
lamda köprüleri attık. Hem aynca
biz, koşullar ne olursa olsun, gerçek
anlamda tiyatro yapüdığı takdirde,
onun, izleyicisini de mutlaka bula-
cağına inanıyoruz.
'Kimliksi/ieşen bir dünyadayız'
- 'Stüdyo Drama' nasdbir çizgj iz-
kyecek? Başka deyişle, tiyatronuzia
Türkseyircisinenekriverme\i>-ada
düşündürtmeyiamaçhyorsunuz?
BAYRAKTAR-StüdyoDrama, bi-
rincilolarakbir 'tiyatrokimliğini' hep
korumayı amaçlıyor. Yanı çızgımiz,
tiyatro sanatı yapmaran çizgisi neyi
gerektiriyorsa, o olacak. Bunu özel-
likle ülkemiz açısından çok Önemsi-
yoruz. Insanlar, öraeğin medyatik/
popûler yûzler görmek için gitme-
<ğer tiyatro eğitimi
aldıysak yatnızca
tiyatro yapanz teziyle
yolaçıktık. 'Gitmek
istediği yeri bilene
dünya yol verir'
tarzında bir özdeyiş
vardır. Tiyatronun
dışındaki bütün
seçenekleri daha
baştan dışladık.
Koşullar ne olursa
olsun, gerçek anlamda
tiyatro yapıldığı
takdirde, izleyicisini de
mutlaka bulacağına
inanıyoruz. Stüdyo
Drama, tiyatro
kimliğini hep
korumayı amaçlıyor.
însanlar, tiyatroya
tiyatro izlemek için
gitmeli.
tneliler tiyatroya. Çünkü bu, tiyatro
sanauaçısındançokciddibir yozlaş-
matehlücesi. tnsanlar, tiyatroyatiyat-
ro izlemekiçingitmelive tiyatro ara-
cılığıyla da bu yolda eğitilmeliler.
Neyi düşûndürtmek, neyi sorgulat-
mak istediğimize gelince, çok uzun
zamandırtek-sesh olmayolundaeği-
tilmiş,koşullandınlmış birtoplumun
bireylerini kendi varlık nedenlerini,
öz kimliklerini, gerçek anlamda ka-
zanmak istedikleri kimhkleri sorgu-
latmak, böylece de, bireylerinin her
şeyden öncekendüeriyle yüzleşmek-
ten korkmadıklanbirtoplumunoluş-
masvna kendi ölçülerimizde katkıda
bulunmayı amaçlıyoruz.
- 'StüdyoDrama',perdeterinistrin
\uzdığınız'Kaos"adho\Tiıüaactı.Bu
oyun için hazurladığuuz broşürde,
tophduğunağırukholarakkendi üre-
timkrinennzaatacağmıözeöikkvur-
gulanuşsuuz. Bu yönelimiıüzin ne-
denleri konusunda biraz bügi verir
misiniz?
RAYRAKTAR-Kastettiğimiz şu:
Biz, kendimetinlerimizle kendi top-
lumumuzasöyleyeceğimizçokşeyi-
miz olduğuna inanıyoruz. Bu, elbet-
te başka metinlerbu toplumabir şey
söylemiyor anlamınagelmiyor. Ama
belki biz, Önce kendi söylemek iste-
diklerimizi söylemeyi amaçlıyoruz
ve bunun için de başkalanmn ağzıy-
la değil, kendi ağzımızla konuşmak
istiyoruz. însankendisini en iyi yine
kendi cûmleleriyle anlatmaz mı? lş-
te bunun gibibir şey. Aynca biz, tıp-
kı Batı tiyatrosunun uzak ve yakın
geçmişinde olduğu gibi,tiyatrotop-
luluklaruun öz kimliklerini ağırlıkh
olarak kendi üretimleri olan metin-
lerle kazandıklarına da inanıyoruz.
Bizce dogru çizgi bu ve bu gelenek
artık ülkemizde de oluşmalı.
- 'Kaos', varoluşçuluk febefeshün
ve absürdtiyatronunöğeteruüiçinde
birlikte barmdıran bir oyun gibi gö-
zükûyor. Bu oyunla, bireyi nasd bir
hesaplaşmaya itmeyi amaçhyorsu-
nuz?
BAYRAKTAR - Özetle amaçla-
nan, varolan kımliğe kuşkuyla bak-
mayı sağlama,böylece de olması ge-
reken ya da gerçek kimliği aramaya
itme. Belkibuyönelim, hiçbirzaman
şımdi olduğu kadar önem kazanma-
dı, çünkü bugün 'küreseuesme' adı
altinda,pekçokdüşünürcedevurgu-
landığı gibi, gittikçe dahakimliksiz-
leşen bir dünyada yaşıyoruz. Ben,
'Kaos'ubu durumukabullenmek is-
temediğim için yazdım. Ve aynca,
yaşadıklanmızın ne kadargerçek içe-
risınde saçma, saçmanınkalıbmda da
gerçek olduğu noktasıyla hesaplaş-
maya çahştım. Bugün insanlann
"gerçektenbanaait" diyebilecekleri
ne kadarkimlikleri kaldı? tçimizden
kaç kişi, yaşamını gerçek anlamda
kendisi kurgulamayı başanyor? Bu-
nu yapmayı mı, yoksa ikinci elden
yaşamlan mı yeğliyor? OscarVVMe,
'Dorian Gray'in Portresi' adlı ûnlü
romanında insanlann büyük çoğun-
luğunun kendi kimliğini yadsıması-
nı eleştirir. Bence bu eleştiri, günü-
müz için çok daha geniş ölçüde ge-
çerli...
'Sanatsal dogrular sorgulanıyor'
- Yine broşürûnüzde, Stüdyo Dra-
ma gtrişkniyk bundan böyle tiyatro
öğreoiımeruûtamamlayacakgençler
için bir örnekohışturmak istediğini-
n de beürtmişsiniz. Bundan, bugü-
nûn veyakın geleeeğin Türktiyatro-
suiçinöze) tiyatrotoptuluklanrunku-
rubnasHuçokgerçkİigördüğünüzso-
nucuçıkanlabüirrni?
BAYRAKTAR- Çıkartılabilir ve
ben bununböyle olması gerektiğine
kesinlikle inanıyorum. Tiyatro sana-
tmınağırhklı yertuttuğu, etkin oldu-
ğu hangi toplumda tiyatro yaşamı
ödenekli tiyatrolarca yönlendirili-
yor? Tiyatronun geçmişinde özel ti-
yatrotopluluklannın -ama gerçekten
tiyatro yapan topluluklann!- yeri ve
işleviher zamanfarkh obnuştur. Biz-
ler, bununTürkiye'de de, yakıngele-
cekte çok daha geniş boyutlarda ol-
maküzere, böyle olması gerektiğine
inanmaktayız. Batı'ya genel olarak
baktığımızda, sanat bağlamında şu
andabir anlamdatarihiniyenilemek-
te olduğunu görüyoruz. Bu, tiyatro
alanında daböyle. Kısa süre Öncesi-
ne kadarkesin ve değişmez sayıbnış
ne kadar sanatsal doğru varsa, yeni-
den sorgulamyor. Bizde ise şu anda
buaçıdanbirkısırdöngü durumuvar.
Zatenülkemizdesanatindüşünce dü-
zeyinde yeterince sorgulandığuu
söyleyebilecek durumda değiliz.
Böyle bir ortamda, yeterli bilgiyle
beslenmiş gençlerin oluşturacaklan
yeni tiyatro topluluklan, gündeme
kaçınılmaz bvr biçimde yeni ve ge-
reldi tartışmalan da getirecektir.
Merih Akoğul, 'Klasikler/ Neo-klasikler' sergisiyle 20. sanat yılını kutluyor
Marquez'in önderliğindeki yazar-
lar vizeuygıüamasmı protesto ettt.
Kibirli
'anayurt'
KûMr Servisi- Gabriel Garcia
Mannıez'in önderliğinde
Kolombiyalı yazarlar, Ispanya
Başbakam Jose Maria Aznar'a bir
mektup yazarak tspanya'run
Kolombiyahlara vize uygulamasını
protesto etti. Ispanyol gazetesi
El Pais'nin haberine göre
Marquez bu uyguîamayı
'kibiriiHk' olarak niteledi.
Marquez'in yam sıra
Kolombiya'nın ünlö yazarlan
Alvaro Mutis, FernandoVaUejo,
WUJian Ospina, Dario JaramiDo ve
Hector Abadve ressam ve
heykelüraş FernandoBotera,
lspanya Başbakam Aznar'a
yazdîklan mektupta, bu uygulama
kaldınUncaya kadar lspanya'ya
gitmeyeceklerini açıkladılar.
Kolombiyah yazarlar mektupta,
îspanya'yı hiçbir zaman yabancı
bir üüte gibi degil, tersine
anayurtlan olarak gördüklerini
söylediler.
Fotoğraflardaorganik bağ
ZEYNEPEŞtYOK
u
FotoğraftenimyaşamDİçuınm,
kendimi ifade edebümc tarzun, bu
yüzdendostiuklarmu, sevdiklerimi
hep ihmal etöm, bunun farkuıda-
yun."
20. sanat yılını 13 Marfta Eyü-
boğlu Egitim Kurumlan sponsor-
luğunda Fotografevi'nde açtığı
'Klaak\er/Neo4daâlder' sergisiy-
lekutiayanMerihAkoğul, fotoğra-
nn, yaşammda hep ilk sırayı aldı-
ğını belirtiyor.
Bugüne kadar hep konulu sergı-
ler açtığını söyleyen sanatçı, "Bu
sergidekifbtoğraflar,benimMimar
Sinan linrversitesi'ne öğrenci ola-
rak şrdi^m 1981'den bugüne ka-
dar, yani 20 yü boyunca çektiğim
yaklaşık 15bin fotoğraf arasından
seçudLBir bakunabu sergkie Me-
rih Akoğul'un çizgisini, akademik
fotoğraf geçmişini görebilirsiniz.
Çoğubflinmeyen ayan-beyaz60fo-
toğrafın yer akhğt sergjyi Klasik-
ler' ve 'Neo-klasikler' olarak iki
bölumeayırdık. 'Klasikler\benim
1981-1991 ydlan araanda öğrenci
otduğumdönemde, 'Neo-klasikler'
ise 1992'den bugüne kadarki dö-
nemde çeküdi."
Sergiye gelemeyenler ve yülar
sonrafotoğraflan tekrargörmekis-
teyenler içm bu 60 fotoğrafin yer
aldığı ayru ismi taşıyan bir de al-
büm hazırlandı. 96 sayfalık albü-
mün giriş yazısıru, sanat eleş-
tirmeni Mehmet Ergüven
yazdı. Albümün sergi
boyunca yapılacak
satışından elde
edilecek gelir,
görme
İV.'ereyegidersem
gideyim hep kendi
fotoğrafımı çektim.
Bana göre 80'li
yıllarda
çektiklerimle
bugünkü
fotoğraflanm
arasında çok büyük
fark yok, belki biraz
daha ustalaşmış
olabilirim; ama
çizgisi, niteliği ve
vermek istediğim
hep aynı.
özürlülere bağışlanacak.
u
Ben nereye gidersem gideyim
hep kendifotoğrafımıçektim.Bana
göre80'tiydlardaçektiklerimlebu-
günkü fotoğraflanm arastnda çok
büyük bir fark yok, belki biraz da-
ha ustalaşmışolabüirim; ama çizgi-
si, niteuğive vermek istediğim hep
aynı. Benimfotoğraflanmarasın-
daorganikbirbağvar,çektiğim fo-
toğraflarda mekân kuUanmıyo-
rum, fotoğrafinfonundanneresiol-
duğubeffiolmuyor.Buyüzden hem
sergide hem de albümde yer, tarih
vekronotojiksırayok" diyen Ako-
ğul, bugünekadaryaptığı çakşma-
lara gösterilen ilgiden memnun ol-
duğunu, Türkiye'de fotoğrafa ge-
nel ilginm arthğını söylüyor. "1de-
yki sayıagüngeçtikçe arüyor ama,
fotoğraf kalitesi ve fotoğrafçı sayıa
yeterli >üksekükte değil, seyirciye
parakl bir tutum izkmK-or. Bence
Türkiye'de fotoğrafa en büyük za-
ran, bu konuda söz sahibiolanba-
a künseterinfotoğrafüzerine yap-
üklan kesin \ argüar
veriyor. Amabu-
na rağmen
özeflikküni-
verstale-
rin ve fo-
toğraf dernekkrinm olduğu şeWr-
krdeügiyoğun."
Bugünekadarbirçokşehirdeser-
giler açan ve sempozyumlara kati-
lan Akoğul, konu ne olursa olsun
kitlelerin egitiminin son derece
önemli olduğunu belirtiyor.
Akoğul, "ArK^eğitamişldtksi-
rianlay-abüir.Sadeceokuldeglser-
gi\1e,kitapla,tiyarroyla egitim şart
Akademik eğjtimahpbunlan yap-
nuyorsa bir insanın fotoğrafçı ol-
ması imkânsu1
' diyor.
Bildiği her şeyi insanlarla pay-
laşmaktan, fotoğrafçûığa teorüs. ve
pratik bazda katkıda bulunmaktan
zevk aldığrnı söyleyen sanatçı,
Marmara ve Bügi Üniversitesi ile
sergi ve albümün sponsorluğunu
üstlenenEyüboğlu EğitimKurum-
lan'nda fotoğrafçılık konusunda
dersler veriyor.
"Afternatif eğitim veriyorum;
bunlariçindebizeoğretihneyenşey-
ler de var. Dersierimde dünya fo-
toğrafçüaruu,fotoğraf kuramlarnu,
proje yapmayı, anlan fotoğraflaş-
ürmayvyaşamafotoğrafçabakma-
yıöğretr^rum-ÖğrencikruTÜntep-
kflerinden çokmemnunum. Hangi
yaşolursaolsunoğrencüer evlerine
gjderken hissettikleri doğrultuda
gözkrindeld ışık benim için çok
önemlL"
Sergiden sonra çalışmalanna
aynı tempoda devam edeceğini
belirten Akoğul, fotoğraf yaala-
nndan oluşan bir kitap ile sergisi
ve albümü olacakyeni bir projeyi
yıl sonuna yetiştirmeyi planlıyor.
"Knğunun Ölumü" ve "Son Do-
kunuş" isimli iki şiir kitabı olan
sanatçınrn üçüncü şiir ki-
tabı da yıl sonu proje-
leri arasında.
IŞILDAK YE YELPAZE
ATtLIA BtRKtYE
TroyaOnünde
Kör bir ozan anlattı bunlan,
Atlann da ruhu vardı Troya önünde,
Ta Hades'ten duyulurdu kişnemeleri,
Atsız bu kişneme ölüleri ürpertir,
Köpeği deliye çevirirdi.
Kimi de Troya önünde nal ses/eri gezinirdi,
Gömülmemiş bir atın erinçsiz ruhundan.
Metth Cevdet Anday'ın "Troya önünde Atiar"
şiiri yukandaki dizelerle başlar..
•••
Cumartesigünü Stuttgart'taTürkiye ve Alman-
ya cumhurbaşkanlan Troya buluntulannın (hazi-
nesinin) geniş kapsamiı bir biçimde sunulduğu
"Troya: Düş ve Gerçek" adlı sergiyi birlikte açtı-
lar.
Gazetelerde ve teievizyonda yer aldı bu haber.
Pazar günkü Cumhuriyet'te de konuyla ilgili Öz-
gen Acar'tn haberi vardı.
özgen Acar'ın bildirdiğine göre, Alman yetkili-
lerininkonuşmalannın ortakpaydası: Avrupakül-
türünün kökeninin Anadolu ve Troya oluşu. Bu
çokönemlibirsaptama. Özellikle Anadolu'nun ta-
rihsel kalrtına sahip çıkmamtz ve anlamamtziçin.
Ne yazıkkibizden önceki kültürepeksahipçık-
mayız. Sanki Anadolu, Türk boylannın istilasıyla
uygariığa kavuşmuşl (Daha da vahim bir durum
var. İlk insana ilişkin bir mağaranın üzerine stad-
yum yapılması da herhalde bizde görülür.)
Troya adı, degişikbiçimlerdeyazıitr. özgen Acar
da yazısında "Troia" olarak kullanıyor. Genellikle
Taıva" olarak yazıhr. Bu adla birçok ürün (en bi-
lineni de kanyak) ve şirket adı vardır.
A. Kadirilebirlikte gerçekleştirdiği llyada (San-
der Kitabevi, 1967) çevirisinin bilimsel bir maka-
le niteliğindeki o kapsamiı önsözünde, Azra Er-
hat, bir dipnotta (s. 22) Troya" yazıltştna şoyle
bir açıklık getiriyor.
"Bugün gerek Hisariıkta, gerekse Türkçe tarih
kitaplannda kullanılan 'Truva' veya Trova' yazılı-
şı yanltştır. Homeros destanlannda bu şehir Tro-
ia' diye yazılmaktadır. Fransızca 'Troi' fjrua oku-
nur) kelimesini bizTruva, Trovaşekline sokmuşuz,
kullanıyoruz. Oysaki biz bu şehrin adını Yunanca
aslından alıpTroya diyeyazsak, hem dilimize da-
ha uygun düşer hem de ikinci elden uydurma bir
isimolmaz. Bizöyleyazdık. Hisarlık'tadaöyleya-
zılmasını candan dileriz."
•••
Günümüzün Alman yazarianndan (bildiğim ka-
danyla "Doğu"da kalanlardan) Chirsta Woh\
Kassandra (çev: llknur Tarkan, Afa Yay. 1990)
adlı romanında Anadolu ve Troya'ya ilişkin ben-
zer bir savı ileri sürer.
Mitolojik kahraman kâhin Kassandra1
nın bilin-
cinden izlediğımiz romanındaAkhalann (eski Yu-
nanltlar)Troya yıkımını, vahşetini konu edinir. Ba-
tı'yı daha vahşi, Doğu'yu CTrpya/Anadolu) daha
uygar gösterir.
Azra Erhat da sözünü ettighn yazısında aynı
şeyleri söyler. özcesi, Aiman yetkililerin söyledi-
ği, vurguladığı uygartık tarihinin bir gerçeği...
UmanzTroya buluntulannın dünyadaki 40 mü-
zeye dağılmış öteki parçalan da Çanakkale Mü-
zesi'nde, yani ait olduğu yerdeîoplanabiisin.
Batı uygarlığının temsilcilerinin bu hazinenin
parçalannı iade etmeleri gerekmez mi?
Sergiyi iki cumhurbaşkanının açması çok
önemti ama kültürbakanımızın da sergiye gitme-
mesi o kadar tatsız. Özgen Acar şöyle yazıyor.
"... KüttürBakanı IstemihanTalay'jn davetii ol-
duğu halde Milli Güvenlik Kurutu'nda yaşanan
tartışmanın protestosunu buraya taşıyarak gel-
memesi ve bu önemli olaya gölge dûşürmesi
eleştiri konusu oldu."
• • •
//yadadestanındaTroyasavaşınt anlatan büyük
ozan Homeros ile aynı şiir ırmağında yıkanmış-
tır Melih Cevdet Anday:
Anlatma bana atlan
Yüreğim kaidırmıyor düşündükçe vurulup
Vurufup yerierde yattıklannı, anlatma,
Anlatma bana, görmedim Troya savaşını.
FttmFestivdl için rezervasyon
• Kültür Servisi-14-29 Nisan tanhlerinde
eerçekleştirilecek olan 20. Uluslararası
îstanbul Fıîm Festivali'nin program broşürleri,
gösterim çizelgesi ve rezervasyon formlan 24
Mart Cumartesi günü saat 1 l'den itibaren,
Beyoğlu'nda Emek, Atlas, Sinepop, Beyoğlu
ve Kadıköy'de Rexx sinemalanndan \e
Îstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Beyoğlu
Merkezi'nden temin edilebilecek.
Rezervasyonlar 31 Mart-3 Nisan tarihleri
arasında Îstanbul Kültür ve Sanat
Merkezi'nden (ÎKSM) yapılabilecek. Rezerv
edüen biletlerin satin almması ise 6-9Nisan
tarihleri arasında İKSM'de yapılacak.
Festivalde bilet fiyatlan tam 4 milyon. 19.00
21.30 seanslan dışrnda, öğrenci ile 65 yaş üs
izleyiciler için 3 milyon TL olarak bekrlendi
Sabah 10.30 seanslan büetleri ise herkese
indirirnli olarak sadece 2 milyon TUden
satilacak. Rezervasyon svrasında satınalmac
biletler için ise 1 milyon TL indirimli olarak
milyon ve 2 milyon TL ödenecek.
ÇağdaşTÜPkResminttenBirKe
• Kültür Servisa- Kanat Bayazıt Sanat
Galensi'nın ikinci sergisi, 24 Mart'ta "Çağ
TürkResminden Bir Kesit" ile devamediy
Sergide yakın tarihe imzasını atan akademı
ressamlann 35 yağhboya tablosu yer alıyoı
tablolar Faruk Cimok, Mehmet Gülenüz,
Altan Çelem, Mahir Güven, Ergin tnaa,
Komet, Doğan Paksoy ve Yaşar Yenic*li'y
Ribarski ve SperoviK'inkonî
• Kültür Servisi - Işık Üniversitesi, 'Bah,
Konserlen'nin ikinci ayağında ünlü tr«ml
Kril Ribarski ve eşi piyanist Milica Sperc
Ribarski'yi konuk ediyor. 24 Mart Cuna
saat 20.00'de gerçekleştirilecek olan k3n'
Boismorter, Bach, Monti gibi ünlübeseı
yam s«a Ribarski'nin kendi besteleri te
seslendirilecek.