16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA yurthaberler@mynetcom Kamuoyu tepkisi etkili oldu 'Kan kardeştiği' reklamdan çıkarddı SÖZÇIZGMN Turhan Selçuk Haber Merkezi - Etı- mesgut Devlet Hastanesi Cerrahi Binmler Servi- si'nin açılışı sırasmda ga- zetecilerin, birbanka rek- lamında 'kan kardeşUği- ne özendirme okhığuna' ilişkin sorulannı yanıtla- yan Sağlık Bakanı Os- man Dunnuş, kan kar- deşliğine özendirmenin yanhş olduğunu belirte- rek yasal işlem başlataca- ğını söyledi. Durmuş'un bu açıklamasının ardın- dan bir açıklama yapan Akbank, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine reklamın bu bölümünü kaldırdıklannı açıkladı. Etimesgut Devlet Has- tanesi Cerrahi Birimler Servisi'nin açıhşına katı- lan Sağlık Bakanı Dur- muş, kan kardeşi olmanın tıbben yanlış olduğunu belirterek "Kan kardeş- liktekanlarbirbirinebu- laşünlır. Bu, hepatitm, AÎDS'linin aşüama yap- Çftivazosuna âtriyonlra • Haber Merkezi - Bronz Çin vazosu, açık arttırmada 9.2 milyon dolara (yaklaşık 9 trilyon TL) satıldı. New York'taki Christie's Müzayede Salonu'nda yapılan açık arttırmada, 'Fanglei' adı verilen tarihsel vazo, arttırmaya telefonla katılan iki alıcının arasında gitti geldi. Sonunda, kimliği açıklanmayan müşterilerden biri, 9 milyon 246 bin dolara vazonun sahibi oldu. Eşiobnayan çoraplap yakMı • ESKİŞEHİR (Cumhuriyet)- Eskişehir'in Odunpazan Belediyesi'nce işporta tezgâhlannda yapılan kontrollerde ele geçırilen yaklaşık 5 bin eşi olmayan çorap, zabıta tarafindan yakıldı. Zabıta, operasyonu, bir yurttaşın işportadan aldığı çoraplarla ilgili şikâyet üzerine başlattı. Odunpazan Belediye Zabıta Müdûrü Nurettin Ceyhan, "Ozenle paketlenen ve 1 milyon liraya satılan paketlerden çıkan bütün çoraplar tek. 1 saat içinde eşi olmayan yüzlerce çorap satıldığını tahmin ediyoruz" dedi. masıveyavücutdirendaz oianm kar^andakine aşı yapması anlamına gelir. Bu büyük bir tehdittir- diye konuştu. Durmuş, televizyonlarda yayırnla- nan ve kan kardeşliğini özendiren reklamla ilgilı olarak gazetecilerin yö- nelttiği '\asalişlemyapü- db m' şeklindeki soruya da "Hemen yasal işlem ba^atacağm" dıye cevap verdi. Akbank Genel Müdür- lüğü'nden yapılan açıkla- mada ise reklamlannda kan kardeşliğini özendi- recek bir unsur olmama- sına karşın 'endişeler dik- kate ahnarak' fılmin bir kez daha değerlendirildi- ğibelirtildi. Açıklamada, "17Mart2001tarihinden itibaren kan kardeşiohna bötümlermiD çıkanlarak kampanyanın ikind böiü- müne geçflmiştir. Sanıyo- ruz, endişeler gklerilmiş obcaknr" denildi. ç gözattı • Haber Merkezi-5 yaşındaki Andrevv Xue, 11 Şubat'ta Pekın Havaalanı'ndan ABD'ye gidecekken anne ve babasıyla birlikte gözaltına alındı. ABD'de doğduğu için Amenkan yurttaşı olan küçük çocuk, anne ve babasından 26 gün boyunca ayn tutuldu, ABD Büyükelçiliği de durumdan haberdar edilmedı. Amerikan vatandaşı olmayı bekleyen anne Gao Zan'ın "devlet aleyhinde faaliyette bulunduğundan" şüphelenen Çin polisinin, aileyi bu nedenle gözaltına aldığı bildirildi. En büyük sanal kütiiıhane • ANKARA(AA)- Bilkent Üniversitesi, Tûrkiye'nin en büyük 'sanal kütüphanesini' oluşturdu. Sisteme kayıth 67 kütüphanede bulunan yüz binlerce kitap arasında, herhangi bir kitap ile ilgili arama yapılabiliyor. Kısa adı BLISS olan Bilkent Library Information Services System kataloğunu taramak için http://www.bliss.gen.tr adresine girilerek herhangi bir ücret ödemeden arama yapılabüiyor. "YAL4N DÜNYA" Altın madenciliğine izin verilirse Gavut ve Hatila dereleri atık sularla katledilecek Artvin sîyaııürle savaşıyor • Yeşil Artvin Derneği Başkanı Necati Altun, çokuluslu şirketlerin yararlanması amacıyla 3213 sayılı Maden Yasası'nda yapılmak istenen değişiklik çalışmalannı ve Bergama'da verilen mücadeleyi yakından izlediklerini ifade etti. CENGİZYILDIRIM Artvin halkı, Hatila Vadisi MilH Parkı'na 500 metre uzaklıkta bulunan Kafkasör turistık bölgesinde, Kanadalı Cominco şirketinin altın madeni ışletmesine izin ^ r~ vermeyeceğini bir kez daha yineledi. Artvin'deki tüm siyasi partilerin il başkanlan, muhtarlar ve 40'a yakm sivil toplum örgütü tarafindan yayımlanan ortak bildiride, "Tarihi eserlerimizi geri almaya gûcümüz yetebflir. Ancak kaybedilen doğal değerlerimizi geri getirmeye künseoin gücü yetmeyecektir'' denildi. Artvin'in Kafkasör turistik bölgesinde bir süre altın, gümüş ve bakır madeni arama çalışması yürüten Kanada kökenli Cominco şirketi, Artvin halkının tepki göstermesi üzerine önce Yaşama sevind Yaşhlar Haftası nedeniyie Izroir Büyükşehir Belediyesi tarafindan " Yaşhlar Sağhklı Yaşam Yürüyüşü'' düzenlendi Kordonpark'ta düzenlenen yürüyüşe çeşıtü huzurevierinden lOOkadaryaşh kaükh. Yaşhlar yürüyöş sonunda bando müziği eşüğinde dansettfler. (Fotoğraf: AA) personel sayısuu azaltmış, daha sonra da "ÇED rapoıian hazDİamyor, yasal eksikler tamamlanjyor" gerekçesiyle bölgeden ayrümıştı. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Necati Altun, tüm siyasi partilerin il başkanlan, muhtarlar ve 40'a yakın kuruluşla gerçekleştirdikleri toplantıda turistik bölgeye 500 metre mesafede işletilmesi öngörülen altın madeninin bölgeye vereceği zaran ve* . yaran bir kez daha t- değerlendirdiklerini belirtti. Çokuluslu şirketlerin yararlanması amacıyla 3213 sayılı Maden Yasası'nda yapılmak istenen değişiklik çalışmalannı ve Bergama'da verilen mücadeleyi yakından izlediklerini ifade eden Altun, "Artvin'in doğasınm bozubnasına ve halkuı yaranna oimayan hiçbir gefişmeye izm vermeyeceğiz" diye konuştu. Orman yok olacak Bölgede, 12'si endemik (dünyamn başka hiçbir yerinde bulunmayan) 200'e yakın bitki türü olduğunun belirlendığine dikkat çeken Necati Altun, "Tûridye'nin imzaladığı pek çok uluslararası sözleşme, Artvin halkının, 10 yıldır sürdürdüğü mücadelede hakb olduğunu gösteriyor. Kafkasör- Cerattepe gibi dünya mirası bir ormanın yok edüroesi kabul edOemez" dedi. Necati Altun, altın madenciliğinin gerçekleştirilmesi halinde "Gavut ve "Hatila" derelerinin, atık sularla katledileceğini vurgulayarak en önemli doğal zenginlikler olan temız su kaynaklanndan beslenen, bitki hayvan topluluklanrun ölüme terk edileceğini belirtti. Altun, zehirli maddelerin, yabancı şirket tarafindan bir atık barajında depolanmasının öngörüldüğünü anlattı. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Hakkını Aramak... Salı günü, Istanbul Üniversitesi yönetimi ve YÖK hakkında yazdığım yazı, beklediğim gibi, geniş bir yankı buldu. Gelen telefon ve fakslardan önemli birbölümü, "duygulanna tercüman oldu- ğumu" vurgularken kimı mesajlarda, "artıkyeter" dıyordu. Bunlara bakarsanız, olan olmuştu ve ar- tık bu "didişmeye" son vermek gerekiyordu. Nasıl "yetermiş?.." Öğrencilik dönemim hariç, 34 yıllık bir emekle, oluşmasına katkı yaptığım ve ortak emekle bir yertere getirdiğimiz bir kurum, "yalan" ya da "yanlış" gerekçelerle kapatılıyor ve bırileri bana, "olan oldu, sus artık" diyebiliyor. Ku- sura bakmasınlar, ama avuçlarını yalarlar. Öğrencilerimesürekli olarak, "Hakkınızı arayın" diye öğüt verirken; süreklı olarak, "Hakkınızı ara- maktan çekinmeyin" diye yönlendirirken hakkımı aramaktan ben nasıl vazgeçerim? Bizim bölümü bir emrivaki ile kapatan Istanbul Üniversitesi'nin senatosu, yeniden bir kararalırve "Biz hata yapmışız. Iktisat Fakültesi Uluslararası llişkiler Bölümü'nü yeniden açıyoruz" derlerse, memnunıyetle "çenemikısanm". Bunun için, ko- nuyu gündeme almak falan da gerekmez. Zaten kapatılırken de gündemde yoktu. Hele bir komis- yon kurarak durumun saptanmasının hiç gereği yok... Bu yapılmadığı sürece hakkımı aramayı sürdü- receğim. Zaten bunun aksine davranırsam, ne dostlanmın yüzüne bakabilirim ne de öğrencile- rimin. ••• Bazen merak ederim. "Acaba" derim, "biziyö- netenler, gerçekten yasalarda yazanlan anlamak- tan âciz mi, yoksa işi anlamazlığa mı vuruyohar?" Aslında, bu sorunun bir yanrtı da var kafamda. A- ma kaleme almıyorum. Yasal bazı sorunlar çıkar- tabilir. Ömeğin, bizim bölümün kapısına kilit vurulur- ken Yüksek Öğretim Yasası'na göre, "aynı üniver- sitede, aynı ismi taşıyan iki bölüm olamayacağı" ileri sürülüyordu. Oysaki yasa çok net olarak ve herkesin anlayabileceği birdurulukla, "aynı 'fakül- te' içinde aynı adı taşıyan iki bölüm olamaz" di- yordu. Sayın yöneticilerimize bunu anlatamadık... Kaldı ki bizim üniversitemizde, bırakın aynı is- mi taşıyan iki bölümü, aynı işi yapan iki ayn tıp fa- kültesi ve bu iki tıp fakültesinde aynı adı taşıyan sayısız bölüm vardı. Bunu hatıriattığımız zaman aldığımız yanıt hep aynı oluyordu: "O başka..." Acaba bu "başkalık" nereden geliyordu? Ina- nın, bunca tartışma arasında bu işin neden "baş- ka" olduğunu anlayamadım. Tıp fakültelerindeki yüzlerce vakıf ve burada el- de edilen trilyonlarca gelirin, Sayıştay denetimi o\- maksızın harcanabilmesine akıl erdiremediğim gi- bi... Salt otopark gelirleri günde birkaç milyar tııtu- yor. Ve bizim fakültenin koridoriannda fareler do- laşıyor. Telefonlanmız kesik. Ve birileri, "Istanbul Üniversitelı olmak aynca- lıktır" diye kostaklanıyor. Artık nasıl bir ayrtcalık- sa... ••• 17 Ağustos 1999 depremi, bizim "Iktisat Fakül- tesi Ek Bina //"yı fena vurdu. Asistanlanmızdan bazılannın odalanndan gündüzleri mavi gökleri, akşamlan yıldızlan görmek mümkün hale geldi. Dershanemiz de farklı bir durumda değildi. Üniversitemizin inşaat bürosundan gelen tek- nik arkadaşlar hasan saptadılar. Ama bu hasann depremden ötürü değil, inşa sırasmda kalitesiz beton kullanımından ileri geldiğini belirlediler. Ta- bii bu "saptama" bize teselli olmadı... Zira bina kafamıza göçtükten sonra, ha depremin etkisiy- le olsun, ha müteahhidin hırsızlığı nedeniyle... Ne fark eder? Zaten teknik kuaıl da dershaneyi ka- patma karan aldı. Öğrenciler için yaşam tehlike- sı olduğu söylendi. Fakat aynı şey bızler için söy- lenmedi. Öğrenciler için hayati tehlike olan binada, biz- ler ve özellikle yıldız seyredilen odalarda oturan araştırma görevlilen için birtehlike söz konusu de- ğildi... Aslında, "olur böyle şeyler"'. Netice olarak, "tak- dir-i llahi" denilen bir şey vardı ve o zamanki cum- hurbaşkanımız da bunu dile getirmekten çekin- memişti. Fakat bu yıl, "hasariı bınaya" tek bir çivi bile ça- kılmadan dershane yeniden açıldı ve öğrenci alın- maya başlandı. Olacak şey mi bu?.. Eğer gerçekten hasar var idiyse nasıl öğrenci alırsınız? Eğer hasar yok idiyse bir senedir neden kapalı tutuldu? Bunu soruyorum, ama kimsenin zahmet edip yanıtlayacağını da sanmıyorum. Malum, deveye sormuşlar, "Boynun neden eğri?" diye. "Nerem doğnj ki" diye yanıtlamış. Neye yanıt aldık ki?.. Oysaki yanıt alma, yanıt isteme "hakkımız" var. Hem bu kurumun bir görevlisi olarak buna hak- kımız var hem de "vatandaş olarak" buna hakkı- mız var. Gün gelir, bu hakkı "gasp edenlere" de hesap sorulur. Kimse kendini "dokunulmaz" sanmasın. Prof. Dr. Ercan, tüm bilim adamlarımn aynı görüşte birlestigini söyledi İstanbııTda 30 yıl içinde deprem yok tstanbul Haber Servisi - Jeofizik Mühendisleri Odası Genel Başka- nı Prof. Dr. AhmetErcan, bütünbi- lim adamlarunn Istanbul'da en az 30 yıl içerisinde deprem olmayaca- ğı görüşünde birleştıklerini belirtti. Özel Merter Kız Öğrenci Yur- du'nda kalan öğrencilere deprem konusunda konferans veren Ercan, depreme en iyi hazırlanma şeklinin insanlan sağlam konutlara yerleş- tirmek olduğunu vurguladı. Istan- bul'da er veya geç deprem olacağmı belirten Ercan, şöyle devam etti: "Şu anda bütün büun adamlan ts- tanbul'da en az30yıl içerisinde dep- rem ofanayacağ) görüşünde birleşi- yor. Tarnsma konusu olan, depre- min ne şekilde olacağKur. Yani dep- remin şiddeti ve kaç parça halinde meydanageteceğitaraşdıyor.Benirn göriişüm, 6J-7 büyüklükleri ara- sında Ud ayn depremin oiacağKhr." Çevinnenler afet yöndiminde Istanbul Vahliği, Sivil Savunma İl Müdürlüğü ve Çeviri Derneği ara- sında imzalanan protokolle, çevir- menler de afet yönetimine katildı. Istanbul Valiliği Afet Yönetim Mer- kezi'nde düzenlenen törende konu- şan Vali Yardımcısı Cafer Akyüz, olası bir afet durumunda Çeviri Der- neği gönüllülennden yararlanılaca- ğnıı belirtti. Derneğin Yönetim Ku- ruluüyesi Osman Kaya da derneğin afete karşı yapılan çahşmalarda yer ahnak istediğini söyledi. ABD'li uzmanlar üzerinde calısıyor înternet destekliuyonsistemi Haber Merkezi - Bilim adamlan dünyamn en aktif deprem kuşaklanndan biri olan Amerika'nın Kaliforniya eyaleti için yeni bir erken uyan sistemi üzerinde çalışıyor. Yeni sistemin en önemli özelliği, yer hareketlerini üıternet üzerinden ilgili kuruluşlara iletebilmesi. ABDli bilim adamlan, internet destekli erken uyan sisteminin Güney Kaliforniya için gerekli olduğunu belirterek Kaliforniya 'nın deprem tespit ağuu güncelleştiriyor. Alıcılardan oluşturulan bu sistem, depremlerin büyüklük ve hızmı ilgili kuruluşlara iletiyor. Bu yıhn sonuna doğru bölgedeki deprem tespit istasyonlarının sayısı 700'ü bulacak. 1>J KÜUÜRSANAT YAYINCIUK rerşembe 2001, saat 18:30 "Bir Akordeon Sihirbazı" Edward Aris Canlı müzık ve söyleşi Yapı Kredı Kültür Merkezi Sermet Çıfter Araştırma Kütüphanesı istıklal Cad No 285. Kat I. Beyoğlu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle