20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 ARALIK 2001 PAZAR 16 KULTUR kultur(« cumhuriyet.com.tr Altan ErkeklVyc göre gerçek sanatçı bayrağı önde tutan, koşturan, çabalayan insandır Sanatın zorlu yollannda... • 'Vizontele' filmindeki rolüyle bu yıl 'en iyi erkek oyuncu' dalında Altın Portakal kazanan Altan Erkekli, okulu olarak tanımladıği Ankara Sanat Tiyatrosu'ndaki çizgisini Beşiktaş Kültür Merkezi'nde de sürdürüyor. Önümüzdeki günlerde Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı bir oyunun provalanna başlayacak olan sanatçı, daha önce AST'da oynadığı 'Inadına Yaşamak' adlı tek kişilik oyunu yeniden sahneye taşımayı düşünüyor. Aynca gündeminde bir de film projesi bulunuyor. itirazlannı dinleıııeyerek inandığınca hareket ediyor. Bu uğurda filmde konu edilen bölgenin geri kalmışlığına, kötü taühine karşı çıkıyor ve belki de ölümü göze alarak dağlara ürnıanmayı, başladığı işi bitirmeyi ilke ediniyor." Ekip, filmin çekimleri öncesinde, çok güzel bir ön çalışma dönemi yaşamış. Erkekli, bunu kadronun yüzde doksan dokuzunun tiyatrocu olmasına bağlıyor. Provalan, Beşiktaş Kültür Merkezi'nin salonunda, tiyalro provası gibi yapan ve Gevaş'a rollerini tam ezberlemiş olarak ulaşan ekibin bu ön çalışmasının ne kadar işe yaradığı daha geldiklerinin ikinci günü kanıtlarunış. giden yoldaki o patinajdan doğacakbr. Beninı sanata, sanatçıya bakışım bu. Gerçek sanatçı da zaten bayrağı önde tutan, koşturan, çabalayan insandır. ilyatroya başladığun andan itibaren bu anlayışla yola devam ettim. Okulum olarak tanımladığım AST'ta başlayan bu siireç bugün de BKM'de aynı çizgide sürüyor." önümüzdeki günlerde Yıl maz Erdoğan'ın yazdığı bir oyunun provalarına başlayacak olan Altan Erkekli, bu yıl daha önce AST'ta oynadığı 'lnadına Yaşamak' adlı tek kişilik oyununu yeniden sahneye getirmeyi de düşünüyor. Gündemde bir de film projesi var. OKUMALAMBASI ENtS BATUR George Happison'a llkgençliğinin başlangıcı II. Dünya Savaşı'nın bitimine denk gelen kuşak için, dünya olayları açısından Yalta Konferansı, Varoluşçuluk, Elvis Presley'in çıkışı, Küba Devrimi, Italyan neorealistleri ne anlama geldiyse, içinde benim de yer aldığım bir sonraki kuşak açısından Vietnam Savaşı, Yeni Dalga sineması, Beatles'ın doğuşu ve Mayıs '68 o anlamı taşıdı. O olaylar, olgular bir biçimde bütün yaşamımızı etkiledi, değer sistemimizin oluşumunda rol oynadı. Bugün yaşı 5060 dolaylarında olan pek az kent kökenli insan, Beatles fenomenıne büsbütün kayıtsız kalabilmiştır. Müzikal bağlamla sınırlayamaz aklıbaşında hiç kimse, Beatles'da odaklanan toplumsal patlamayı. 1960'lara, 1970'lene dönüp bakarsak, bir birieriyle doğrudan bağlantısı olmayan özel isimleri zihnimizde buluşturan ortak bir adres defterimiz olduğunu göreceğiz her birimiz: O fihristte Che Guevara ile Jim Hendrix, CohnBendit ile Godard komşudurlar. George Harrison'un ölümü, hepimizin belleğinde benzer titreşimler yaratmış olsa gerek. Çekip giden bir kişiden ibaret değildi bir kez daha, hayatımıza ilişkin bir simgeydi. Yalnızca melodiler, tınılar yürümedi dudaklarımıza sanırım, haber bize ulaştığında: Pek çok görüntü, anı da repertuvarımızın dibinden yüzeyine fırlamıştır. Saçların uzatılması, kadınerkek ilişkilerinde farklı bir üsluba geçış, Aile'ye ve Toplum'a isyan, Okul'la ciddi çatışmalar, henüz Gelecek'ten hepten umudun kesilmediği bir dönemin lirik başkaldırılarıydı. Her şey usul usul ya da hızla çivisinden çıktı o yıllarda; pek çok biçim yürürlükten kalktı. Sonunda yeni bir akış, yeni bir düzen oluştu gerçi, ama çalkantıların egemen olduğu yıllarda kıyametsi bir görünüm egemendi. Harrison, durumu birparadoksa bağlamayı yeğlemışti: "Bizlernormaldik", demişti: "Deliren Dünya'ydı". Gerçekten de, bugün izlediğimiz düne ilişkin belgesellerde atmosferi anımsıyoruz: Beatles'ın ya da başka bir topluluğun konserlerinde saptanan görüntüler, üstünü başını parçalayarak, gözyaşı seli içinde isteri krizleri geçiren çocuk yaşta kızları oğlanlan karşımıza getiriyor. Onlar büyüdüler ve hayır: Tımarhaneye kapatılacak hale gelmediler. Aralanndan profesörler, genel müdürler, siyasetçiler, bilimadamları çıktı. Birdetabii yenilenler: öteki kefenin bilançosunu çıkarmak zordur. Harrison ve arkadaşları, sonuna kadar gitmeyi göze almış "köktenciler sayılmazlardı. Hendrix, Morrison, Joplin, Brian Jones ve başkaları 30 yaş eşiğine varamadan "overdose "dan gittiler. öbürleri sınırı önceden kestirebilecek ölçüde temkinli, uzlaşmacı olarak mı görülmeli? Sanmıyorum: Bir bölüğü şanslıydı bana kalırsa (Marianne Faithfull örneğin, düpedüz direkten dönmüştür), bir bölüğü de güçlüydü: Kavşaklardan birinde oturup hal ve gidiş sıfır koşulunu gözden geçirmişlerdi. George Harrison, onlardan biriydı. Ehlileşmedi, dönüştü. Bir çıkış kapısı arıyordu pek çok kişi gibi, kendine özel alanlar, özel bir yaşama biçimi buldu, kişisel evrimine hak kazandı. Şandan şöhretten gerçekten de hoşlanmıyordu, çekilişinde mistik seçimlerinin etkisi büyük olmuştu. Beatles'la büyüyen, yol alan kuşakların üyeleri için yaşadıkça unutamayacakları pek çok şarkı söz konusudur. Kimileri "Yesterday"'\ XX. yüzyılın en kalıcı popüler parçası sayar, Frank Sinatra ise Harrison'un "Something "ini yüzyılın aşk şarkısı olarak görmüştür. Bir otobüs şoförunun oğluydu George Harrison. Bu Lıverpool'un fakır mahallesinden çıkıp gelmiş genç adam, yerkürenin en tanınmış insanlarından biri olacağını aklından geçırebilır miydi? Onlar, beş kıtanın ınsanlarını etkilediler. Etki alanları sınıflarötesi bir konum kazandı. Harrison, öteki kültürün gücünü, önemıni kabul edecek kadar kendini açmayı, aşmayı başardı, Büyük Hind kültürüyle söyleşi köprüsü kurdu. Bu eğilimi uçucu bir heves olarak görmedi, hayatına geçirdı. Kendi payıma, sözgelimi dostum ömer Madra gibi sıkı bir Beatles tutkunu olmadım gençliğimde. Ama ilkgençliğimin en önemli sığınağının Joplin'in, Jefferson Airplane'in, Hendrıx'in, TheCream'in, Zappa'nın hoyrat müziğı olduğunu gizleyecek değilim. Onlardan tam ne öğrenmiş olduğumuzu bugün kestiremeyebiliriz, ama temel bazı şeyler almış olduğumuz kesindir. VVhile your guitar gently vvheeps. GAMZEAKDEMtR Altan Erkekli, bu yıl ' Vlzontele' adlı filmdeki rolüyle 'en iyi erkek oyuncu' dalında 'Alün PortakaT kazandı. Sinemadaki bu uzun soluklu ılk başrolüyle ödül alan sanatçı ashnda yıllarını tiyatroya vermiş bir sanat emekçisi. Profesyonel sanat yaşamına I975'te Ankara Sanat Tiyatrosu'nda başjayan Erkekli'nin önemli roller üstlendiği başlıca tiyatro oyunları arasında 'Ana\ 'Zengin Mııtfağı\ 'Sakıncalı Piyade', 'Küçük Adam Ne Oldu Sana', 'Komün GUnleri', 'Rumuz Goncagül', 'İnadına Yaşamak' ve 'Bir Ceza Avukatının Anılan' sayılabilir. Erkekli'nin 'Vlzonteie' yolculuğuna gelince... Film, 1974 Türkiye'sinde, Doğu'da, kendi dışında olup bitenden habersiz bir diyara günün birinde getirilen 'teknoloji icadı' televizyonun insanlar arasında yarattığı sosyal hareketlenmenin trajikomik öyküsü. Sanatçı filmde geri bıraktınlmış bir kasabanın gelişmelere açık belediye başkanı 'Nazıni Doğan' rolünde. 'Nazmi Doğan', ince ruhlu, nüktedan, sevgi dolu, teknolojiye son derece uzak kalmış bir edebiyat öğretmenı. Filmin yönetmeni ve senaristi YılmazErdoğan'ın, dedesinden yola çıkarak yarattığı ve filmin bütününe yayılan trajikomedyadan nasibini resmi görevli unvanı çerçevesinde almış bir karakter. Gelenekselliğini yitirmeden modern dünyaylabütünleşmeye eğilimli, hatta dünden hazır bir belediye başkanı, aile babası. Erkekli 'sinemadaki uzun soluklu ilk başrolü' olarak nitelediği rolünü, temsil ettiği anlam, anlayış ve sancılar üçgeninde değerlendirerek yorumlamış. "Bir edebiyat öğretmeninin televizyonu bilmemesi mümkün gelmeyebiür, ama gerçek. Bilgisayan ya da tomografiyi bitaneyenler de olduğu gibi. Dünyadaki geri bırakünlnuşlann gerçeği bu. Karakter bu noktada açmazlarla karşı karşıya. Bu açmazlan irdeledim, aynnuna vardım önce. Ne kadar ailesini sevse de ülkcyi daha çok seviyor. Ne kadar kansuu sevse de boş inançlanna o kadar tcpki gösteriyor. Ne kadar çok oğlunu, torunlannı sevse de onlann KÜLTÜR • SANAT 'Büyük bir aile gibiydik' "Halkbcnimle 'Sayın Başkanım' diyekonuşuyordu. Hatta gerçek belediye başkanı bile. Bu hepimi/J daha da yüreklendirdi. Iiyatro gibiydi olay. Sinemadaki gibi arada bir makinc yokmuş, tiyatrodaki gibi scyirciyle yüz yüzeymişiz gibi hissediyorduk. Teknik ekiplc birlikte 130 kişinin görev aldığı selte büyük bir aile gibiydik. Sabahlan herkes birbirine günaydın, nasılsm demekten kahvalü yapamaz olmuştu." Filmde, televizyonun sosyal bir olgu olduğunun, insan ilişkilerini etkilediğinin altı çok kaluı çizilerek verildiği görüşümüzü paylaşıyor Erkekli. Ona göre sanatçı bir işi mutlaka bir sancıdan, görülen bir çelişkiden yola çıkarak sonuçlandınr. Kendini aramaya çalıştığı, en mükemmele doğru gittiği yolda mutlaka bir patinaj yapan insan o patinajdaki sancıdan yola çıkarak daha iyiyi, doğruyu yakalamak için çabalamıştır çünkü. "Sanatçı açısından yaraü, mükemmele (O 212) 293 89 78 (3 HAT) AUYAZI AYLIK SİNEMA DERGİSt'NDEH İSTANBUL VE İZMİR'OEKİ OKURURINA Ankara Film Festivali'nin sonuçlan açıklandı ÖZEL ÖN GÖSTERİMLER • BANDITS ( O AfUUK PERŞEMBE] CımCıt» ülıvrum, Z«ytmlxmu, Itlınbul. 21 «5 l«wol Kültür MmVıri Sııtem» luruk, Lncnt, Itlmbul 10:00 DneClty Kıpa, Çfllı, lımır. 71 45 • THE OTHEflS (25 ARALIK SALI) AFM » a f BcyeOhı. btanbul, 21.30 AFH I m n » KadtMty. katanbul. 21JO «fMEBSMM|tlı>,lnmr, 21.30 1 En îyi Film Ödülü 'Herkes Kendi Evinde'nin KüMrServisi 13 Ankara Uluslararası Film Festivali Ulusal Uzun Film Yarışması'nın sonuçlan belli oldu. Atilla Dorsay başkanhğındakı lunca Arslan, Ulus Baker, Ziya öztan ve Önder Şenyapılı'dan oluşan jüri dün toplanarak kazananlan açıkladı: En 1yi Film ödülü, dünyada ve Türkiye'de çok etkili olan kimi çağdaş gelişimleri, kişisel, duru ve oldukça şiirsel bir sinemayla aktardığı için Senıih Kaplanoğlu'nun yönettiği, başrollerini Erol Keskin, Tolga Çevik ve Anna Bielska'nın paylaştığı 'Herkes Kendi Evinde' adlı filme verildi. Mahmut Tali Öngören Özel Ödülü, özgün ve çarpıcı bir aşk üçgenini son derece yalın, nıinimalist, ama yine son derece doyurucu bir sinema diliyle anlattığı için Zeki Demirkubuz'un İtiraf' filminin oldu. Festival kapsamında verilen diğer ödüller ise şöyle: • En iyi Yönetmen: "itiraTfılmıyleZekiDemirkubuz • En İyi Kadın Oyuncu: "Yazgı" fılmiyle Zeynep Tokuş • En tyi Erkek Oyuncu: "Büyük Adam Küçük Aşk" filmiyle Şükran Güngör • En iyi Yardımcı Kadın Oyuncu: "Büyük Adam Küçük Aşk" fılmiyle Füsun Demirel • En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: "Yazgı" filmiyle Engin Günaydnı • Onat Kutlar En İyi Senaryo: "Herkes Kendi Evinde" filmiyle Semih KaplanoğluOzdcn Çankaya • En İyi Görüntü: "Herkes Kendi Evinde" filmiyle HaykKirekossiyan • En iyi Sanat Yönetmeni: "Dava" filmiyle MiraCivelek • En iyi Müzik: ''Herkes Kendi Evinde" filmiyle Selim Atakan • EnIyiKurgu:"Oda Beni Seviyor" filmiyle Adnan Elial • UmutVerenYeni Yönetmen: "Yurt Dışı Türnesi" filmiyle Ayşe Pölat • Umut Veren Yeni Kadın Oyuncu: "Büyük Adam Küçük Aşk" filmiyle Dilan Erçcün • Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu: "YazgT filmiyle Serdar Orçin. 13. Ankara Uluslararası Film Festivali bugün saat 20.00'de Büyük Tiyatro'da yapılacak ödül töreniyle sona erecek. (ü 312 324 22 10) lynnlılır ıftyın'nın vaftk uynrate! M 0212 244 1)67 | «ww.»lty»a.rnl CANNES 2001 E C U M E N I A L O D U L Ü >** UNE5CO FELUNI ÛDÜLU SCIAHİK FİLM «STİVAIİ FIMU3CI ÛDULU Küştü Koray Ödülü' Memet Fuattn • Kültür Servisi Mülkiyeliler Birliği Vakfı'nca her yıl verilen "Rüştü Koray ödülü" bu yıl, Nâzım Hikmet'in yapıtlarını günümüze ulaştırmak için yıllardır gösterdiği çaba için Memet Fuat'a verildi. Hastalığı dolayısıyla ödül törenine katılamayan yazann ödülünü onun adına şair Şükran Kurdakul aldı. Memet Fuat'ın törende okunmak üzere gönderdiği teşekkür mektubunda şu sözler yer alıyordu: "Pek az bir bölümü benim olan bir ödülü alıyorum. Nâzım'ın yapıtlarını koruyan kişinin kim olduğunu, şairinin istediğı gibi günümüze ulaşmasinı kimin sağladığını hepimız bıliyoruz. Bcn Piraye'nin sakladığı kitapları, titız bir editör olarak yayımlamaktan öte bir şey yapmadım. Şu günlerde Nâzım Hıkmet'in yapıtlan yayınevi değiştirirken de bir düzeltmen olarak yetmiş beş yıllık gözlerimi sonuna kadar seve seve zorluyorum. Tek bir yanlış kalmasın, tek bir dizenin yeri şairin istediğinden biraz daha solda, biraz daha sağda olmasın diye. lşte bu ödülün o kadarcık bir parçası benim. Ondan ötesi Nâzım'ın yapıtlarını sizlere ulaştırmış olan 'vefa' anıtı insanın... Teşekkürederim..." KANDAHAR Aiun.br Mohsetı Mdkhnudhaf BEYOĞLU ALKAZAR KADIKÖYATLANTİS "Bıo oyiKilıtıııtakıdaı ttnnıı oMu|> bir Ilrtlllmldılııhılırlımnonım.HtKltUlfSMAH BAKIRKÖYİNCİRLİ WAR f ÇANDEHAR /AY1N AROINDAKİ (,UNI i Pek çok ünlü sanatçı, yazar ve şalr katılıyor AKM'de însan Hakları Gecesi' Kültür Servisi'tngünsaat 12.00'deCasanHaklan200retğaloğlu'ndaki Gazetekinlikleri çerçevesinciler Cemiyeti Lokade yer alan "insan li'nde yapılacak basın Haklan Gecesi", butoplantısı ve "tnsan gün saat 19.00'dalsHaklan Forumu" ile tanbul Atatürk Külbaşlıyor. tür Merkezi Konser Dünya insan HaklaSalonu'nda gerçckn Günü olan yann saleşecek. at 15.00'te Beyoğlu Muammer Karaca Ti"Voksulluk ve sayatrosu'nda vaş" temalı şiir ve gerçekleşecek "tnsan şarkılann sunulacağı Haklan Bağlamında geceye, KardeşTürEkonomik ve Sosyal küler, Cahit Bcrkay, Haklar" konulu paneEdip Akbayranı, tlHTYSGenelSekretekay Akkaya, Haluk ri Gülsüm Cengiz'in Çetin, Derya Köroğlu, Sadık Gürbüz, Ve Bir Çift Sözümüz Var Aşka Da hazırladığı^EmekŞidat Sakman, Nejat ir' adlı oyun 11 Aralık'ta saat irleri" dinletisi izleyecek. 11 Aralık saat Yavaşoğulları gibi 2030'da Düşün Sahnesi'nde. 15.00'te lFSAKmermüzisyenler, Füsun DemireL, Mahir Günşiray, Derya Alabo kezinde "Türkiye tnsan Haklan" konulu saydam gösterisi, 12 Aralık saat ra, Tilbe Saran, Cüneyt Türel, Başak 15.00'te Nâzım Hikmet Vakfi'nda «MedKöklükaya, Kutkay Avdz, Ilalil Ergün, Selcuk Yöntem, Aliye Uzunatagangibi ti ya ve tnsan Haklan" konulu bir panel düzenlenecek. Etkinlikler 14 Aralık'a yatro oyuncuları, şürleriyle de Şükran Kurdakul, Ataol Behramoğlu ve Cengiz dek, Düşün Sahnesi ile Tiyatro Stüdyosu'nun oyunlan ve Yeşilçam SınemaBektaş katılacaklar. sı'ndaki film gösterimleriyle sürecek. "tnsan Haklan 2001" etkinlikleh bu s 293 24 66 3360622 572 64 39 12 00/13 45/15 30/17 15/19 15/21 30 11.30/13.30/15.30/17.30/19.30/21.30 11.30/13.30/15.30/17.30/19.30/2115 PIYANIST A FİLM BY MICHEAL HANEKE • TM HAHO TUCMOİI Im l..4».l P>ll.r ^ p m ou • ANKARA FİLM FESTİVALİ'NDE BÜGÜN • KAVAKL1DERE SİNEMASI'nda saat 12.00 ve 17. 00'de 'Tüm tstediğim Bu', saat 14.30 ve 19.15'tc 'Kafurun Kokusu Yaseminin Rahiyası', saat 21 30'da 'Jeanne D'Arc'm Yargılanması'. (ü 312 46H 71 93) • KIZILIRMAK SİNEMASI'nda saat 12.00, 14.30, 17.00 ve 19.15'te Ekmek ve Lalelcr', saat 21.30'da 'Wojac«ek'. (0 312 425 53 93) • EKİN TİYATROSU'nda saat 12.00'de 'Meyhanecinin Kızı', saat 14.30'da 'Ana', saat 17.00'de Killink lstanbul'da', saat 19.15'te 'En İyi Kısa Film'. (0 312 419 56 56) • TÜRKİNGİLİZ KÜLTÜR DERNEĞl'nde saat 12.00'de 'Dünya Kısalanndan Örnekler', saat 14.30'da 'Perte de Signal ve Ödüllü Kısa Filmler'. (0 312 46H 61 92) 139CD mmuııt MUffiiu miH ıtKim UKÛYUOKAV EKMKM CUDUIflB AHEÜMffflOUNMUI mm ıww» 3335341 1 2 OD14 J017 tS 19 30?145 441flW 1t 301 4M3M*(M1 15 onşım omec tmm M'IISIUOMIIJO <BM »I4»IHMÎM'1 IIHİI '1SII»l«Mi:X ?I;M jfjı: 4814» I!*«»I?»I1KUI 411 Cli 'J'i't.MtMM'i 411114) OISMHieDHÜ'SKIBKUS ffiîlll ll4SI4J)IU)ll»!UlüCIfS!41t İ4II» iıın)0&2yc İI455II 9n 110^141 ^ tfi.45'19 00'2U0 45III4J M I 4 I 5 4583634 I(3DI!»!U1 331*77 ll&!4KMG3IMtti'?10O 3377I0O Hl&!3JIHSIJlSfrî1IS HHItM!WUI)KİIX SIIIÎ WIWIIMUSIİ aiü(SMiani)uıxa raaii FHMDMI nmnem. ısnn ımfiuiiDiuH MKAI1KM HKK / * \ Elfrlede Jellnek'ln "The Plano Teacher" isimll romanından uyarlanan filmde Vıyana Müzlk Konservatuarı'nda profasör olan orta yaşlı bir kadının kendını yoketme sürecl anlatılıyor Müzlk ve karanlık arzulara sürüklenmlş olan Erlka Kohut (Isabelle Huppert), annesıyle bir aşkvenefret ılışktsı yaşamakladır Gldlp erotlk şovlar Izler ve Viyana'nın alt sınıf bölgelerinde porno sınemalara glder Gecelerı, parklarda buluşup aşk yapan çıftlerı dıkızler Bıryun, özal bıı ders sırastnda duygulannı açıklayan öğrenclst, Kohut'un tutkularının adeta patlamasına sebep olur Dünya sinemasının yaşayan en Önemli bir veya beş slnemacısından blrisl, büyuk usta Mıchael Haneke'nln şaşırtıcı. baş döndurücu, "Pans'te Son Tango" kadar önemli bir ktasık olmaya aday, asla kaçırılmaması gereken, yıllarca unutulmayacak, lelsefeye, sinemaya tutkun herkesin izlemesl elzem olan bu fllmf, 2001 seneslnln en önemli sanat olaylarından bırisı anıuzuu CHKMH tras »soısnuısuııgmııs WMK«(Wİ1 TARSUSAHU IMKWBU m e m ı IRSKW^ VEİI HTomntara BDIDMKHISIIİIKI »»isnuiiuıııtıııs sıntiHtij'i 2?146 061130*14 0OtfiJOt9 O0?115 MtımtMroms KStstHEiuaKmsiEi' nısıın4si)Niıs KnEin HtSKNKP* MSKimMİIK mupumroii rnmıa msm ÇAHAKKMHIOCmS LEVk IRHIHOUIIK sse«wıtu«ıtı»ts ;ni!«it*ıi'iıs(iiiım(sc i14ISni4UM4S H'nW]WW'3t}l ıspanıiK ıuumış WMMJH IBBIS SMAJRFABEK 100 mn m* mmMsııt siıssoo'Hs.riJürtf.CK vmşm IKM'Htm mam. Ü1IÎÜ IIIW1*W!11I1 S!)l» 21/1113 2217170 WWH1IH)K11İ ZifîlDM ııotıtım'igcBMtıııı İ'JSB i4JHHtoo2iuociE3WWM.ua UtllliUUiU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle