23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ARALIK 2001 PERŞEMBE CUMHURİYET HABERLER Davanm görüşülmesinden 4 gün önce Yargıtay üyelerini ziyaret ettiği belirlendi SAYFA Ağar'dan Susurluk lobisi • Mehmet Ağar'ın 30 Kasım'da Yargıtay'a giderek bakanlığı döneminde müsteşar olan Yargıtay Genel Sekreteri Uğur Ibrahim Hakkıoğlu'nu ve yine kendi döneminde bakanlıkta üst düzey görevlerde bulunan bazı Yargıtay üyelerini ziyaret ettiği öğrenildi. tiğı öğrenildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 4 Aralık Salı günü Susurluk davasını göriişerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'nun itirazını değerlendırdi. Yargıtay Yasası uyannca gerekli olan en az üye sayısı olan 24 üyeyle toplanan Ceza Genel Kurulu'nda 11 üye itirazın reddedilmesi, 13 üye de kabul edilmesi yönünde oy kullanmıştı. Ancak üçte iki oy çokluğu gerektiği için bu görüşmeden bir sonuç alınamamış ve Susurluk dosyası yeniden ele alınmak üzere 11 Aralık tarihıne ertelenmişti. Gelecek hafta Ceza Genel Kurulu'nda Kanadoğlu'nun itirazının reddedilmesi durumunda dava dosyası karann verildiği Istanbul 6 No'lu DGM'ye geri gönderilecek ve Daire'nin bozma kararı doğrultusunda usul eksikliklerinin giderilmesi beklenecek. 11 Arahk'a ertelendi Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu kendi imzasını taşıyan 5 sayfalık gerekçeyle 2 Kasım'da 8. Ceza Dairesi'nin Kararda Ağar'a eleştiri vardı POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Savaş Çanları... Sevıncı yaşamın anılarında saklayıp, hüznü yitirdiğimiz zamanlarda çoğalttığımızda bir denızin kabaran dalgalarına mı bırakıyoruz kendimizi? Çoğu kez umursamaz oluyoruz, anlaşılmaz çığlıklarla bır başka evrene koşuyoruz!.. Tutkularımız kördüğüm olduğunda, eski yaz günlerinin serın rüzgârlarıyla avunuyoruz!.. Savaş çanları çalıyor tepemizde!.. ABD Dışışlerı Bakanı Colin Povvell, Ankara'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit ve Dışışlerı Bakanı Ismail Cem'le konuşuyor!.. Neler olup bıtiyor bılen var mı? Serseri martılardenizin rüzgârını kovalarken duman gibi yayılıyor ince bır yağmur... Nefretle yırtılan yurekler Filistin'de çocukları vuruyor, ölüm mangaları yoksulluğun örtüsü altında yeni hedeflerseçıyor!.. Afganistan, Israil, Irak konuşuluyor kapalı kapılar ardında... Hiç kimse Suudi Arabistan'ı konuşmuyor, bu ülkede son 7 yılda olup bitenler hiç gündeme gelmiyor... Suudi yönetimi kamu harcamalarından yüzde 25 kısıtlama yaparken halk benzin, su, elektrik, telefon, hava yolculuğuna daha fazla para ödüyor!.. Bunun yanı sıra ABD endeksli savunma giderlerinde ise azalma yok!.. Suudi ordusu ıhtiyacından çok gelişmiş silah alımını sürdürüyor!.. Ekonomik bunalım Suudi halkını tedirgin ediyor, halkın saraya karşı tepkisi artıyor!.. Çünkü kralıyet aılesinin 6 bine yakın prensi su gibi para harcıyor... Çoğu şu anda Alpler'de kayak yapıyor!.. Tüm bunlar olurken Afganistan'da açlıktan çocuklar ölüyor; Türkiye'de verem yenıden hortluyor, milletvekilleri ise 8 bin 500 camiye imam atanmasını istiyor! Povvell, Ankara'da!.. önümüzdekı günlerde Türk birliği Afganistan'a doğru yola çıkıyor!.. Suudi Arabıstan'daki köktendinciler Kral Fahd ve ailesini sert bir biçimde eleştirirken ABD ne yapıyor? IMF ve Dünya Bankası, Riyad'a destek veriyor!.. Bu arada Suudi Arabistan'da kemerler iyice sıkılıyor, halk gittikçe yoksullaşıyor!!.. Dun sabah kulağım Ankara'daydı... ABD Dışişleri Bakanı Povvell, Cumhurbaşkanı Sezer, Başbakan Ecevit ve Dışişleri Bakanı Cem'le neler konuşmuştu, önerileri neydi? Körfez'de köktendinci kuruluşlann Afganistan operasyonundan sonra ayağa kalkması nelerin habercısıydi? Bahreyn ve Kuveyt'te neler oluyordu? Bahreyn Kurtuluş Hareketı ve Bahreyn'in Kurtuluşu Islami Cephe ne yapıyordu? ABD, Irak'a karşı bir operasyon düzenleyecekse, güneydeki Şiiler Irak'ı parçalayıp, Iran'ın petrol bölgesınde egemen olmalarını sağlayabilir miydi? Kafalar bir hayli karışıktı!.. Çünkü Ortadoğu karışıktı!.. Bir de buna Suudi Arabistan'da ve Kuveyt'teki Şii azınlıklar eklenirse Körfez'de kıyamet günü yaşanmaz mıydı?.. Türkiye, DenktaşKlerides görüşmesinden hoşnuttu ama Povvell'ın Ankara ziyareti biraz canını sıkmıştı!.. Ekonomik olarak darboğazda olan Türkiye'ye ABD'nin yardım eli de Pakistan'a olduğu gibi uzanmıyordu!.. O anda bır ses duydum: "Musul'a girin Musul'a!" Galiba göklerin yığınlarından kopan bir sesti bu!.. Biraz acımasızdı!.. Maceranın ayak sesiydi!.. Korktum!.. Kendimi yağmur altındaki kentin sokaklarına attım!.. Anılar tükenmeyen bir yorgunluk gibiydi!.. Hırpalanmış bır gülümseyış Kudüs sokaklarında, Gazze'nin kerpiç evlerinde ölümleri anımsatıyordu!.. Yeni akıtılmış bir kan gibi uykulu ve içindeki sönük ışıkları yok eden çocuklar gelecekten umutsuzdu!.. Kurumuş bır gölge gıbi ılıktı yaşam!.. Efrain Huerta'nın dizelerinde 'alacakaranlığın ses/'yle irkildim bir anda!.. Açmamış çiçeklere, ayı gözetlemeyen çocuklara sevgi şarkıları söyleyip, barışa doğru neden yürümüyordu ınsanlık? hikmet.cetinkaya(' cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Çiller çocuklarla tiyatro izJedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Tansu Çilcr, Dcvlet Tiyatrolan Çocuk Tiyatrosu'nun sergilediği, "Kücük Prens" adlı oyunu, Yeni Mutlu llköğretim Okulu öğrencileriyle birlikte izledi. Çiller, bir çocuğun, "Kriz en zaman bitecek?" sorusuna "Sandık gelecek, anne ve babalannız dogruyu seçecek, o zaman bitecek" karşıhğını verdi. ANKARA (ANKA) Kamuoyunda Susurluk davası olarak bilinen ve özel timcilerin ağırlıklı olarak sanık olduğu davanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda görüşülmesinden 4 gün önce, Bağımsız Elazığ Milletveki Mehmet Ağar'ın Yargıtay'ı ziyaret ederek bazı üyelerle görüştüğii belirlendi. Mehmet Ağar, 30 Kasım'da Yargıtay'a giderek önce, kendisinin Adalet Bakanlığı döneminde Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı yapan ve halen Yargıtay Genel Sekreterhği'nı yürüten Uğur lbrahim Haklaoğlu'nu ziyaret etti. Ağar' ın daha sonra yine kendi döneminde bakanlıkta üst düzey görevlcrde bulunan bazı Yargıtay üyeleri ile hemşehrisi olan Elazığlı üyeleri de ziyaret et karanna itıraz etmişti. Kanadoğlu, "Sıısurluk davası Türkfye'nintemiztoplum özkminin simgesidir. Türk halkı umut ve sabırla yargı orgaıundan olayın aydınlatdmasuu, varsa suçun tespirini ve suçhdannbiranöncecezalandırılmasınıbeklemektedir" saptamasında bulunmuştu. tstanbul 6 No'lu DGM, 4 yıllık yargılamanın sonunda 12 Şubat 2001 tarihinde aldığı kararla 14 sanığı "Çete kurmak, çeteyi yönetmek, çetenin üyesi olmak" suçlanndan cezalandırmıştı. Mahkeme, 188 sayfalık gerekçeli karannda isim vermeden, henüz bu dava ile ilgili olarak yargılanamayan Mehmet Ağar'ı da eleştirmişti. Bütce görüşmeleri Recai Kutan: Azrak ve Ruacan YÖK üyesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, boş bulunan 2 YÖK üyeliğine atama yaptı. Yapılan açıklamaya göre Sezer, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Azrak'ı YÖK üyeliğine atadı. Sezer, Universıtelerarası Kurul'un aday gösterdiği Hacettepe Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Ruacan 'ın YÖK üyeliğini de onayladı. Ortaklar birbirini suçladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)AN AP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu ile Başbakan Bülent Ecevit arasında tartışmaya neden olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlügü'nün TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerinde hükümet ortakları birbirlerini suçladı. Devlct Bakanı Mustafa Yrtmaz, Köy Hizmetlen'rün kaldınlmasının "tasarnıf" değil, "zarar" olacağını vurguladı. DSP'li Tank Cengiz, kurumu kapatmak yenne ödeneklerin arttınlması gercktığıni söyledi. MHP'lı Cemal Enginyurt ise isim vermeden ANAP'a yüklenerek işçi mevcudunun 80 bine, ANAP iktidan döneminde çıkanldığını ima etti. ANAP'lı Miraç Akdoğanise ortaklarını "köylücüluk popülizmi yapmakla" suçladı. Hizmet zaten yetersiz TBMM Genel Kurulu'ndaBaşbakanlık ve bağlı kuruluşlann bütçesinin görüşülmesi sırasında hükümet ortaklan arasında polemik konusu olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü yenıden gündeme geldi. DSP adına konuşan Samsun Milletvekili Tank Cengiz, Köy Hizmetlen'nin çalışmalarını anlatarak sorunun kamu hizmetlerinin fazlalığı değil, yetersizlığı olduğunu dile getirdi. Kuruına yetersiz bütçe verildiğini belirten Cengiz, ödeneğin arttınlmasını istedi. Cengiz, "Tasarruf adı albnda bunu kısmak son derece yanlışür" dedi. Köy Hizmetleri'nden sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz, kendisine yöneltilen "Köy Hizmetleri kalkarsa 500 milyon dolarlık bir tasarruf saglanacağı iddia ediliyor, doğru mu" sorusuna şu yanıtı verdı: "Doğru veya eğri diyemiyorum. Bu konuda kâğrt üzerindc bir çahşma yok. Bu bir konuşmadır, iddiadır. Bana göre 500 milyon dolar değil, belki daha çok zaran olur." Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler de gümrüklerde yapılan operasyonlara dikkat çekerek "2000'den bu yana yapılan operasyonlann ekonomik değeri 1.2 milyar dolardır" dedi. Bizim zihniyetimiz 1000 yıllık ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) SP Genel Başkanı Recai Kutan, "Milli Görüş'ün" ülkeyi kurtaracak tek reçete olduğunu ılen sürerek, "Gayemizdegişmek değil, Türldye'deld bu bozuk düzeni değiştirmek" dedi. Kutan, dün partisinin Ankara tl Başkanlığı'nda düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Burada yaptığı konuşmada, hiçbır dönemde bu kadar soygunun yaşanmadığını kaydcden Kutan "Bi^SOyüöncesüıe dayanan, 100 yıl, 1000 yıl öncesüıe dayanan bir görüşün, milli görüşün ifadesiyiz" diye konuştu. Türkiye'de ıki farklı zıhnıyet bulunduğunu söyleyen Kutan, bunlardan ilkının statükocu ve baskıcı, diğerinin ise insanlann hak ve özgürlüklerine dayalı, görüşlerin açıkça ifadc edilmesini isteyen zihniyet olduğunu öne sürdü Kutan, "fşte bu zihniyet Milli Görüştür. Türkiye'nin başına bu kadar musibet geldikten sonra, ülkcnin kurtuluşu ve toplumun saadeti için tek reçete milli görüştür" dedi. Recai Kutan, bir süre önce bir bebeğin açlık nedeniyle öldüğünü anımsatarak, "Butophımaneokhı? Ne oldu da bizim kanlannu/ dondu? Bir beldede biri açuktan öldüyse,o bekknin halkınuı tamanurun sorumluluğu vardır, Allah kaünda~. Bu zihniyet daha çok kimseyi açnktan öldürecek" dedi. 54. hükümet döneminde "kurtuluşun tatbikinin" yapıldığını söyleyen Kutan, şöyle devam etti: "Hodri meydaıu. Yüreğiniz varsa halkuı arasuıa gidin. 'Ankara 'da işler iyiye gidiyor' gjbi laflar ediyorsunuz ya, o sözü bir de halkuı arasında söyleyin. O zaman size ne diyecekkr görürsünüz... Adlaruu 'ilericı' diye koyan insanlar, Tiirkrye'yi 40 sene, 50 sene geri götürdüler. Sizi gidi sizL.. Çağdışı insanlar. Bir de çağdaşhk iddiasuıda bulunuyorsunu/." Kutan'ın, "Bidmhedefimizvegayemiz değişmek değil, bu bozuk düzeni değiştirmektir*' sözleri dikkat çekti. Salonda, kadınlarla erkekler ayn ayn oturdu. aengin@doruk.net.tr Bilinçaltında "Buncayılşuya da bu yolla edindığim mülkleri, zaten boşanacağım karıya kaptırmam abi" alçaklığı yatar. Bunun için kılıflararar. Bulurda. Başka zamanlarda kolayca çiğnediği hukuka sığınır; koalisyonun bozulmaması için istemeye istemeye karşı oy verdiğini filan söyler. "Kutsalaıle"öen daha kutsal olanı, malı ve mülkü korur. Peki, bu haltı yiyen kadınsa ne demeli? Kestirmeden gidip "Onlar artık kadın değil" denebilir. Yanlış da olmaz. Ama kolaycılık olur. Sanırım sorunu, iktidarın kirletici etkisinin kadınlarda daha şiddetli ve daha tiksindirici olduğu noktasında tartışmak daha doğru. Not: Bu yazı epey onceden tasarlanmıştı. Almanya'da iktidar öncesi ve iktidar sırasında Yeşiller sergilenerek yazılacaktı. Okurun çok da yakından bilmediği bir alanda yürüyen zor bir yazı olacaktı.TBMM'nin kadın milletvekilleri beni bu zoriuktan kurtardılar. Topuna birden... Teşekkür ederim... • •• Tetikçi Rıfat Demir, 3 polis ile 2 itirafçıyı öldürnıekle suçlaıuyor. 288 misyoner yakalandı • ANKARA (ANKA)îçişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, AKP Karaman Milletvekili Zekı Ünal'ın Türkıye'dekı mısyonerlik faaliyetleriyle ilgili soru önergesinı yanıtladı. Yücelen, misyonerlik faaliyetleri kapsamında, 1998 yılı içerisinde 67'si yabancı uyruklu, 37'si Türk vatandaşı olmak üzere toplam 104 kişi, 1999yılında70'i yabancı uyruklu, 67'si Türk vatandaşi olmak üzere toplam 137 kişi ve 2000 yılında da 14'ü yabancı uyruklu, 33'ü Türk vatandaşı olmak üzere toplam 47 kişinin yakalanarak adli makamlara sevk edildiğini belirtti. izbullahçıya tatbîkat Istanbul Haber Servisi Hizbullah terör örgütüne yönelik operasyonlarda yakalanan tetikçi Rrfat Demir'e, 3 polis memurunun şehit edildiği Küçükçekmece ve Hizbullah itirafçısı ile oğlunun öldürüldüğü Esenler'de tatbikat yaptınldı. Gözaltında tutulduğu Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden geniş güvenlik önlemleri altında çıkarılan Demir, Küçükçekmece Fevzi Çakmak Mahallesı Okul Sokak üzerindeki olay yerine getirildı. Bir süre zırhlı araç içinde bekletilen Rıfat Demir'e, bölgede güvenlik alanı oluşturulduktan sonra tatbikat yaptınldı. Yaklaşık 10 dakika süren tatbikattan sonra Demir, gazetecilerin sorulanna karşılık u Ben hiç kimseyi öMürmedim" dedi. Demir, daha sonra zırhlı araçla Esenler'e getirildi. Esenler Ayvalıdere köprü altında, 25 Ağustos 2001 tarihinde kırmızı ışıkta duran 34 GS 4062 plakalı otomobile açılan çapraz ateş sonucu Hizbullah itirafçısı Şaban Elaltunterin ile oğlu Mehmet Elaltunterin hayatlannı kaybetmişlerdi. Demir ile olayda gözcülük yaptığı belirlenen Mehmet Tahir Ak adlı örgüt üyesi, Ayvalıdere köprü altındaki ışıklı kavşakta, Şaban Elaltunteri (42) ile oğlu Mehmet Elaltunteri'nin (22) öldürülmesi olayını anlattılar. Tatbikat sırasında Demir, olay yerine getirilip kırmızı ışıkta durdurulan polis aracına sol ön camından yaklaşarak, eline verilen bir tabancayla nasıl ateş ettiğini gösterdi. Rıfat Demir daha sonra otomobilin sağ arka kapısının yanına giderek buradan da baba ile oğlunun bulunduğu araca 2 el ateş ettiğini anlattı. Bu sırada Mehmet Tahir Ak ise Demir'e gözcülük yaptığı yer olan yolun karşı tarafında bekletildi. Rıfat Demir, gazetecilerin "Dışandald Hizbuuahçılara bir diyeceğuı var mı" şeklindeki sorusunu, "Çaüşmaya girmeden teslim olsunlar" diye yanıtladı. Esenler'deki saldınyı gözaltına alınan diğer 8 kişinin arasında bulunan Ahmet Durmaz'ın planladığı, Beşir Acar'ın da istihbarat topladığı belirlendi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde eylemlere kanştıkları belirlenen, aralannda Demir'in de bulunduğu dört örgüt üyesi akşam saatlerinde Batman'a götürüldü. ••• Abidin Kumbasar CHP'den ayrıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Prof. Dr. Abidin Kumbasar, "CHP ıçinde kalarak topluma yararlı olamayacağı düşüncesiyle" partisinden istifa ettiğüıi açıkladı. Kumbasar, "Atatürk devrimlerinin ilkeleri yerine, şeyhlerin sözde kerametlerini baş tacı edip topluma öneren kafa yapısının" ülkeyi daha da karanhk günlere götürmesi olasılığının üzüntüsünü taşıdığını bildirdi. IRMIKI AYDIN ENGİN Meclis'te bir oylama yapıldı. Evlilikte edinilen malların eşit paylaşımının, yeni Medeni Kanun'dan daha önce evlenmış olan çiftler için de geçerli olmasını öngören değişiklik maddesi "b/y/M//ar" çoğunluğuncareddedildi. Buraya kadarındaşaşırtıcı bir yan yok. Erkek egemen toplumun tam, hatta abartılı bır aynasını olma onurunu (!) taşıyan TBMM'den daha farklı birkarar beklemek fazla saflık olurdu. Genel olarak kadınlar söz konusu olunca sık sık "Onlar bizim anamızdır, bacımızdır" cıvıklığınayada "Bakalım, evdeki içişleri bakanı izin verirse" diye kendi egemenliğinden hiç kuşku duymayıp sözüm ona karılarının buyruğundaymış ikiyüzlülüğünesığınan bıyıklılar, iş "mal ve mülke" gelince, maskelerini çabucak, hiç duraksamaksızın indirirler. Indirdilerde... Ya peki Meclis'in kadınları? Söz konusu değişiklik önergesinin altında DSP, ANAP, DYP ve AKP'Iİ kadın milletvekillerinin imzası var. Dünkü gazetelerde ayrıntısıyla çıktı: Tansu Çiller, MHP'li Meral Akşener, Melek Denli Iktidar Kirletir... Kadmlan Daha Çok!.. Karaca, Nesrin Unal, Saadet Partili Oya Akgönenç, ANAP'tan Nesrin Nas, Işılay Saygın'ın adlarını gazetelerden derledim. Kimi oylamaya katılmamış, kimi oylama saatinde Meclis'e gelmeye bıle gerek duymamış, kimi de katılmış ve galiba ret oyu vermiş. Gazetelerin, adını anmadığı, benimse tutumunun gerekçesinı pek merak ettiğim Sema Pişkinsüt'ü de ben ekliyorum... Bu "kadınlarakarşılıksozünün eri... (Haydi buyurun bakalım. Bıyıklılar egemenliğinin dildeki yansımasına buyurun. Düzeltiyorum) "sözünün kadını" DSP'li Yücel Erdener de degışikliği kabul ettırmek için çabalamış ve çabaları nafile kalmış. Şimdi... Kadınlann çıkannı (Türkiye gıbi bir bıyıklılar egemenliğınde ekmek kadar, su kadar muhtaç oldukları çıkarlarını) korumaya bile yanaşmayan kadın milletvekillerini "teşhir" etmek gıbi bir niyetim yok. Ama "insaniktidar" ilişkisinin kirletici etkisinin kadınlarda daha şiddetli olduğuna ilişkin yargımı bır kez daha yinelemeye niyetim var. Iktidar kirletir. Söz konusu iktidar "bilmem nereyi güzelleştırme deme<J/"ndeki ıktidar da olsa, koca bir devlet iktidan da olsa sonuç değışmıyor. Iktidar kirletiyor. Iktidara gelmeden önce, hatta iktidara tırmanırken savunulan ilkeler, bağlanılan yaşam felsefesi, seçilen yaşam tarzı, iktidarda adım adım terk ediiir. Bu düşunsel bozulma, hatta çürüme açık açık ilan da edılmez... Usta işi lafebeliklerinin süslü ve kandıncı ambalajı ile sunulur. Adı "gerçekçilik"t\r, "ülke çıkarlarının önceliğı"d\r, "demokrasinin bir uzlaşma kültürü o/duğu" bahanesidir. Paçalarından pislik sızmacasına kirlenmiştır ve o artık "gerçekçi, ülke sorunlarına duyarlı, demokrasi kültüründe ıncelmış" bır saygın kişidir... Bir süre sonra aynaya bakarken gözlerini kendinden kaçırmaya gerek duymayacak kadar da pişkinleşmiştır. Savaşa karşı olduğunu, barışçı bir dünya özlediğini söyleyegelmiş ve ucundan yapıştığı iktidarda, duraksamadan "savaş kararı" vermiştir. Demokrasinin bir özgürlükler repmı olduğunu alanlarda bangır bangır bağırarak iktidara yürümüştür ve ucundan yapıştığı iktidarda "vatanın yüksek çıkarları için" özgürlüklerin kısıtlanmasını önerir ya da önerenleri destekler. Bir "aydın" olduğuna inanmıştır ve "kadınerkek eşitliğı" onun dilinde 'Veri"dir. Ucu kendine dayanmadıkça bu yönde davranır da. örneğin türban yasağına karşı çıkar, çünkü kadın, eşit haklı yurttaş olarak başını örtüp örtmemekte özgürdür. Ya da tersıni söyler, türban yasağını savunur. Çünkü türban, örtünme zorunluluğuyla kadını aşağılayan bir görüştür ve gerekirse zor kullanılarak engellenmelıdır. "Benim için aslolan, kadınerkek eşitlığidir..." Der... Ama iş mal ve mülke gelince demez. Hikmet ÇETİNKAYA TROYA'dan İYONYA'ya Mitolojik Aşklar Cografyası Yiğît: Bektrik pahalılaşacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen Türkiye 3. Enerji Sempozyumu dün başladı. Sempozyumda konuşan Elektnk Mühendisleri Odası Başkanı Ali Yiğit, çıkanlan Elektrik Piyasası Yasası ile elektriğin ucuzlamayacağını, tersine çok pahalı hale geleceğini söyledi. • •• Bîr ayda 2. Basım jbcufttımla>u$a oe G ü n i z i Y a y ı n c ı l ı k Tel: 0212512 42 19 Faks: 512 11 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle