Katalog

ISAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2001 ÇARŞAMBA DÎZt Demokrasi düştnaın güçler Başlarken Türkiye 'den İslami göç 1970'liyıllann ortalannda başlamtştır. Almanya'da önce dönemin Başbakan Yardımcm Necmettin Erbakan, partisinin Avrupa 'da örgütlenmesi içiıt kolları sıvadt... Burada astl amaç MSP'ye ekonomik destek sağlamaktu.. Türk işçilerinin ekonomik katkısıyla önce binalar kiralandı, sonra o binalar satın alındı... tşte bu binalar birkaçyü İçinde minaresiz camiye çevrildL. MSP'ye yakın din adamları Almanya 'ya gönderildL Bunların maaşlanm devlet ödedL. Camiler, din adamlarımn desteğiyle kahve ve markete çevrildL. Muska yazanlar, ibrikçiler, üförükçüler Diyanet Işleri kadrosundan Almanya 'ya atandıktan sonra "dinci b'rgütlenme ivme kazanmaya " başladı... Muskacılar, ibrikçiler, üförükçüler Almanya'da "din bilimcisi" oldular... Minaresiz camilerde kitap ve kaset satıldı, bağış toplandu.. Bu sb'zde din âlimlerinden birisi de Cemalettin Kaplan'du.. , Nurculardan Süleymancılara, Milli Görüş'ten Nakşilere değin uzanan "demokrasi düşmam güçler" Alman politikacılar tarafından korunup kollandu.. Okullar açıldı Almanya 'da... 'Yeşil sermaye'nin parasal gücü Almanya'dan sağlandu.. 1984 yılına gelindi... Başbakan Turgut özal, Almanya 'daki "köktendinci örgütlenmenin " gelişimini alktşladi... Dediki: "Altınlar, marklar Türkiye'ye gelecek. tslam sermayesi güçlenecek..." Benim anlatacaklarım bir süreç... Dün ve bugün... Gözlemler, daha önce yazılanlar ve bugün... 11 Eylül 2001'de eğer köktendinci terör ABD 'yi vurmasaydı, değişen birşey olmayacaktıl... Peki Almanya 'da ne değişti? Bu yazı dizisinin asıl konusu bu zaten... AVRUPA'DAN Avrupa Kar Altında Avrupa Noel'i kar altında geçirdı. Almanya yıllardır beklediği beyaz VVeinacht'a nihayet kavuştu. VVeinacht öncesi başlayan kar, otobanları tıkadı. Almanya'nın ölçülerine göre çok sayılabilecek trafik kazasında yaralananların sayısı da yirmiyi otuzu buldu. Parıltılı alışveriş merkezleri tıklım tıklımdı. Euro'ya geçerken elde avuçta ne kadar Alman Markıvarsa piyasayasürüldü. Euro'yladatanıştık bu arada. 20 mark karşılığı kuçük Euro paketlerini almak için bankalara koştu insanlar. TV kanallarında hülyalı bir ses, "Güle güle bugüne kadar bütün rüyalarımızı gerçekleştirdiğimlz Alman Markı, hoş geldiniz yeni rüyalar, hoş geldln Euro!" tiradıyla yeni paranın reklamını yaparken öte yandan, markEuro denkleştirmesinde kazık yememek için kâğıda kaleme sarıldı Almanlar. ••• Parlamento, VVeinacht öncesi birkaç önemli konuyu halletti. Bunlardan birincisi Afganistan'a gönderilecek askeri birlik konusuydu. Kolay çözüldü. Bu kez savaş karşıtı olanlarya da olduklarını söyleyenler de "Şimdi artık savaş için değil barış için gidiliyor, öyleyse gidilebilir" diyerek gönül rahatlığı içinde evet oyu verdıler. Almanya'ya yeni işgücü getirme yasası, göç yasası ise muhalefetin çelmesinetakıldı. Zaten iyice budanmış ve gelmiş ya da gelecek göçmenler için neredeyse kamp koşulları öngören yasa tasarısı şimdilik askıda. Teröre karşı ikinci önlemler paketi de parlamentoda büyük bir çoğunluğun oylarıyla kabul edildi. Yasa özellikle göçmenlerin özgürlüklerine yeni sınırlamalar getirirken bugüne kadar göçmen haklarını savunan parti imajını eksik gedik korumaya çalışan Yeşiller'in göçmenlerdeki kredisi bitti. Bu arada başkent Berlin'de "Sarıyeşilkırmızı trafik lambası koalisyonu" kurulamayınca, "kırmızıkırmızı koalisyonu" gündeme geldi. DoğuBatı birleşmesinden sonra Doğu eyaletlerinde bir türlü eritilemeyen eski komünistlerin partisi Demokratik Sosyalizm PartisiPDS ile Sosyal Demokrat PartiSPD koalisyon için masaya oturdu ve VVeinacht öncesi işi bitirdi. Çok büyük bir aksilik olmazsa yeni yılda, adı zaten "Kızıl Belediye" olan belediye binasında kırmızıkırmızı çoğunluğun yönettiği bir hükümet olacak. ••* Askerlerin Afganistan'a gidişi ise yeni yıla ertelendi. Askerler VVeinacht'ı ve yeni yılı aileleriyle birlikte geçirsinlerdiye alman kararı Savunma Bakanı Scharping açıkladı. Televizyon programlarında bin kere seyredilmiş Noel Baba filmleri bir kez daha seyredildi. Gazetelerde, dergilerde, TV kanallarında geçen bir yılın muhasebesi yapıldı. Yıla damgasını vuran olaylann hikâyeleri, fotoğrafları ve filmleri bir kez daha yayımlandı. Kuşkusuz birincilik 11 Eylül saldırısı ile ilgili hikâyeler ve fotoğraflardaydı. Bunu Afganistan'da yaralanan çocuklann Almanya'da nasıl tedavi edildiğine ilişkin fotoğraflar ve filmler izledi. Müslümanların hepsinin terörist olmadığını kanıtlamak için, Müslümanlar harekete geçtiler ve camilerin kapılarını Almanlara açarak ne kadar uyum içinde yaşadıklarını gösterdiler. Bin yüz adamıyla Köln'de şeriat devleti kurduğunu iddıa eden meczup Metin Kaplan'ın derneklerinin kapısına kilit vuruldu. Metin Kaplan'ın Türkiye'ye iadesini sağlamak için Berlin'e gelen Içişleri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen eli boş döndü. Metin Kaplan ve yandaşlarını başından atmak için çare arayan Otto Schily çok istemesine karşın, Türkiye, idam etmeme sözü veremediği için gönderemedi Kaplan'ı Türkiye'ye. Yılın son günleri böyle geçti Almanya'da. Sonunda kar da yağdı ve her şeyı, ama her şeyi beyaza boyadı. Bütün kir, bütün pislik örtüldü. Bu karyılbaşına kadar kalkmaz. Sonra erimeye başlar ve çamurlaşır. Yeniden eski, gri ve kirli renklerine döner Almanya. GURAY OZ Kaplancılann şeriat özlemi Cemalettin Kaplan'ın kurduğu İslami Cemiyetler ve Cemaatler Birliği 25 Kasım 1984'te çalışmaya başladı. Amaçlan Islam devleti kurmak, şeriat düzenini uygulamaktı AVRUTA'DA RADİKAL İSLAMCI .ÖRGÜTLENME 4Ekiml998... Köln'deyim... HavasoğukL Köln tren istasyonundan Dom'a doğru yürüyordum... Sakallı, başlarında sank ve cüppelerle dolaşıyorlardı... 1012 yaşlanndaki çocuklann başlannda yeşil sank vardı, anneleri simsiyah çarşaf giymişlerdi... Cemalettin Kaplan'ın 'Tebliğin El Kitabı'nı verdi birdostum... Amaçlan Islam devleti kurmak, egemenlikleri Allah, anayasalan Kuran, düzenleri şeriattı... Metot olarak tebliğ, konu olarak Hakk'ın hâkimiyetidir... Attıklan sloganlan yıllardır biliyorduk: "Günün Türkiyesi, diiniin Mekkesi'dir..." Cemalettin Kaplan ölünce yerine oğlu Metin Kaplan geçmişti... Kurucular 25 Kasım 1984'te çalışmaya başlamıştı islami Cemiyetler ve Cemaatler Birliği... Kuruculan kimlerdi? Cemalettin Kaplan, Selahartin Yazıcı, Hasan Hayri Kılıç, Seyfettin Özkan. Süleyman Aslan, Mustafa ÖzçeHk, İbrahim Kama, Hilmi Elgünlü... Hunıeyni, tran'ı nasıl tebliğ yoluyla devirmişse Kaplancılar da laik demokratik cumhuriyeti öyle yıkacaklardı... O yıllar Milli Görüş ve Refah Partisi'yle ipleri koparmışlardı: Necmettin Erbakan'ı 'hain' ilan etmişlerdi... 1994 yılında ise ilginç bir gelişme oldu: "Türidye'de çalışmalara hız verilsin..." RP, belediye seçimlerini Istanbul, Ankara, Erzurum, Kayseri, Trabzon, Ağn vb. illerde kazaninca ikinci buyruk geldi: "RP ile ters düşmeyin, onlan kuUanın..." Kaplancılar için Almanya çok rahattı... Avrupa Birliği ülkeleri arasında sınırların kalkması, onlann Belçika, Hollanda, Fransa gıbı ülkclerle ilişkilerini daha da arttırdı, 'ekonomik' olarak güçlenmelerini sağladı... Köln'deki Barbaros ve Ulu Cami, Bochum'daki Eyüp Sultan karargâh merkezleriydi... Metin Kaplan, babasından daha hızhydı... 1994 yılında Istanbul'da çoğu otomobillerin ön ve arka camlannda 'Tek yol tslam' yazıyordu. RP yerel seçimlerı kazanıp, 1995 milletvekili seçimlerinde birinci parti olunca 'Tek yol Islam' yazılan kalktı... Neden acaba? Çünkü RP'ye yanaşmak istiyorlardı... Bazı köktendinci yazarlar ve RP içindeki »lama Ikteftertn meıteztMi sempatizanlanyla ilişkiye girmişlerdi... Tebliğler kimi köktendincileri gıdıklıyor, ilişki giderek artıyordu... Bir tebllfl örnefll Tebliğden bir örnek verelim: "Bu itibariadır ki, tslam beldeleri yeniden fethe muhtaçtır. Şam fethe muhtaçtır, tstanbul fethe muhtaçür, Kudiis fethe muhtaçtır. Ve nihayet kalp mesabcsinde olan bu beldelere bağh diğer biitün şehir ve kasabalar fethe muhtaçür. O halde ilk devirlerde olduğu gibi bir fetih ordusuna Ihtiyaç vardır. Oyle bir ordu ki, kurmay ve erleri can korkusu ve mal sevgjsini gönüllerindcn atmış, ycrlerini ünandan kaynaklanan şecaat ve cesaretle, dhad nıhundan coşan vecd ve heyecanla, ufukta beliren zafer ve şehit olma aşkıyla doldurmuşlardır. lşte fetih ordusunun alameti farikası bu! llgisi ve belgesi bu!.. Erkekkadın, yediden yetmişe her hakiki M üslüman, bu ordunun tabii eri ve ADah askeridir. Bu orduya kaölmayanian veya geri kalanlan kurt yer. Allah Resulü'nün hadisinde de yer alan bu ordu, Rablannın nusreti ve inayeti ile her türlü engeüeri aşacak, başta Mescidi Aksa olmak iizere biitün belde ve mescidleri yeniden fethedecek, Kur'an'ı anayasa, şeriatı garra'yı kanun, devleti Islam yapacaktuf Kaplancılar sık sık düşünce ve inanç özgürlüğünden söz ederler, amaçlanna ulaşmak için her yolu denerler... Kaplancılann kollan nereye uzanıyor, İBDAC, Hizbullah ve tslami Hareket bağlantılan nedir, araştınlmalıdır... Türkiye 'deki köktendincilerin Almanya, Belçika ve Hollanda'daki Kaplancılarla olan ilişkileri hiç araştınldı mı? Pismanlık Yasası ALMANYA TÜRK ÖĞRETMEN DERNEKLERİFEDERASYONU BAŞKANIMETE ATAY'IN GÖRÜŞÜ: Okullara girmek isteyen düşünce Alman Federal İdare Mahkemesi'nin Berlin tslam Federasyonu'na, ilk ve orta dereceli okullarda "tslam Din Dersleri" verme yolunu açması, Almanya'daki yabancılarla ilgili tartışmalan ısıttı ve yeniden gündeme getirdi. 6O'lı yıllann başında buraya gelen işçilerimiz, dini gereksinimlerini gidermek için buradaki din simsarlannın ellerine terk edildi. Yurtdışındaki vatandaşlanmızın bu zaafını bilen her boydan, her renkten yobaz tarikatlar, din adına Almanya'da yeni bir sektör oluşturdular.Türkiye'deki gibi cami yapnrma, Kuran kursu açma adı altında paralar toplayarak ekonomik olarak güçlendiler, bir de Almanya'daki demokratik yasal boşluklardan yararlanarak hızla örgütlendiler. O kadar ki zaman zaman Alman yetkililerle bile tartışarak karşı koymayı, güç gösterisinde bulunmayı denediler. Avrupa'nın ortasında yatılı Kuran kursunu kapatmama, geçen hafta Kaplancılann mahkemesindeki olaylar bunun çarpıcı örnekleridir. Bu olay bile, Almanya'da yaşayan 2 milyon 200 bin insanımızın ve onlann okula giden yanm milyon çocuğunun din ve ahlak derslerinin nasıl verileceğinin belirsiz olduğunun göstergesidir. Federal İdare Mahkemesi'nin bu karanndan sonra Beıiin Okul tşleri Senatörü Klaus Böger, Ber Hizbullah davasında Yersiz tahliye oldu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bttrosu) Hizbullah ana davasının dünkü duruşmasında itirafçı sanık Abdulkuddüs Yersiz, Pişmanhk Yasası'ndan yararlanma istemi tçişleri Bakanlığı'nca kabul edilince tahliye edildi. Aralannda Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerinden Cemal I\ılar vc Edip Giimüş'ün de bulunduğu Hizbullah ana davasına dün Diyarbakır 3 No'lu DGM'de devam edildi. Duruşmaya birleştirilen dosyalann sanıkları ile birlikte rutuklu 11 sanık katılırken Bingöl Cezaevi'nde tutuklu, aralarından Tutar ve Gümüş'ün de bulunduğu 5 sanık olumsuz yol durumu nedeniyle katılamadı. Duruşma, sanık Mehmet Veysiözer'in gıyabi tutukluluk halının kaldınlması ve ifadcsinin alınmasıyla başladı. Mardin'de Hizbullah lideri Ilüseyin Velioğlu'nun bir süre karargâh olarak kullandığı evin kendisine ait olduğunu kabul eden özer, evde çıkan 3 sığınak ve çok sayıda nıühimmat ve örgütsel belge hakkında bilgisi olmadığını ileri sürdü.Evi"AlTadlıbirine kiraya verdiğini, kirayı tahsil ederken tanıştığı Gümüş ve Tutar'ın dini fikirlerini beğendiğini, ancak adlannı bilmediğini iddia eden Özer, örgüt üyeliği suçlamasını da reddetti. Duruşma ertelendl Özer'in ifadesinin alınmasının ardından lçişleri Bakanlıgı'nın itirafçı sanık Abdulkuddüs Yersiz'in Pişmanhk Yasası'ndan yararlanması istemiyle ilgili yazısı okundu. Yazıda Yersiz' in güvenlik birimlerine yardımcı olduğu gerckçesiyle başvurusunun kabul edildiği belirtildi. Bakanlığuı görüşü doğrultusunda Yersiz'i Pişmanhk Yasası'ndan yararlanarak tahliye eden mahkeme, diğer sanıklann tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Öte yandan Şırnak ve ilçelerinde Hizbullah adına faaliyetlerde bulundukları ıddıasıyla haklarında dava açılan Emcet Yalçuı ile Mehmet Zeki Aslan, Diyarbakır 2 No'lu DGM tarafından 12 yıl 6'şar ay, tsa Öznıen ise 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme 11 sanık hakkında verilen hapis cezalannı ertelerken 13 sanık da beraat etti. Flravun suçlaması Şeriatçı yapılanmayı isteyen örgüüer, Almanya 'daki yasal boşluküuı yararlanarak hızla örgütlendiler. lin Senatosu Yabancılar Danışmanı Barbara John, Eğitim ve Bilim Sendikası tkinci Başkanı Sanem Kleffde bu karann çok üzücü olduğunu belirtmişlerdır. Aynı şekilde diğer kesimlerde de belli bir şüpheye ve huzursuzluğa neden olmuştur. Görüş bildirenlerin endişeleri genellikle şunlardır: Kimse kimsenin dinini öğrenmesin karşı değildir. Yalnızca bir derneğin TürkMüslüman toplumunu temsil etme yetkısinı alması İslami gerçeklerle bağdaşmaz. Uini gruplar arasında bir sürtüşme ve rekabete neden olur. Bu dernek düşüncesinde olmayan kimseler çocuklannı bu derslere göndermez. O zaman da bu kimselerin çocuklan, dini eğitimden yoksun kalır. Karar uygularursa, bunlann bu yöndeki istemleri bitmez. Bu defa gündeme "Kilise vergisi" gibi "Cami vergjsi" istemleri gelir. Bir de bu karann tüm Almanya'yı kapsamasi, olaylann boyutunu genışletir. Bu bakımdan diğer eyaletler bu karardan dersler çıkararak kendi programlannı yapıp tslam toplumunun gereksinmelerine yanıt verecek, tslam dini dersini uygulanıaya koymalıdır. Böylece bu boşluktan yararlanarak kendi ideolojilerini sınıflara taşıyacak olanlara firsat tanınmamalıdır. Bakın şu sözler Cemalettin Kaplan'ındır: "Fıravun siyasi iktidaruu ve devlet güçlerini arkasuıa alarak, emniyet kuvvetlerini seferber ederek kendisini put ilan eder ve ben sizuı en yüce rabbinizim diyecek kadar kâfirleşir. Kendinden başka Uah tanımaz, fikir hürriyeti diye bir şey kabul etmez, ortalığı kasar kavurur, karşı gelenleri asar keser..." Buna bcnzer sözleri her gün şeriatçı medyada izlemiyor, kimi milletvekillerinden, belediye başkanlarından duymuyor musunuz? Yarın: KaplancılarLadln bafilantısı