19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONCMVfl / ekonomi(a cumhuriyet.com.tr 11 Juventus'a Türk forması I Ekonomi Servisi ttalyan kulübü Juvcntus'un, maç ve taraftar ürünlerini 2002 yılından itibaren Linteks Tekstil Ürünleri ve Ticaret Şirketi üretecek. Lotto'nun Avrupa'daki tek lisansörü konumundaki Linteks Tekstil Ürünleri Şirketi Genel Müdürü Celal Bilgin, "Juventus için önümüzdeki sene, forma, kamp ve antrenıan kreasyonundan oluşan, tahmini 200 bin adet ürün üretmeyi planhyoruz. Bunun da ortalama döviz girdisinin 4.55 milyon dolar arasında olacağını söyleyebiliriz" dedi. Çalışan son kez nemalanacak • Iki yıl içinde tasfiye edilmesi planlanan fonda bugüne kadar 9 katrilyon liranın üzerinde para birikti. Çalışanların nakit olarak ödcdikleri parayı nakit olarak istemelerine karşın hükümct hak sahiplerine para yerinc arazi veya tahvil vermeyi planlıyor. ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Zorunlu Tasarruf Fonu, 2003 yılında tasfiye ediliyor. Fonda biriken 9 katrilyon lirayı aşkın paranın nakit olarak geri ödenmesinin "imkânsız" olduğuna dikkat çekilirken çalışanlara zorunlu tasarruflarının, Hazine arazisi veya tahvil olarak ödenmesi seçenekleri tartışılmaya başlandı. Çalışanların ücret ve maaşlanndan yapılan zorunlu kesintilerle oluşturulan"ÇalışanlanııTasarruflannıTeşvik Hesabı"nın, 2003 yılında tasfiye edilmesi tasarlanıyor. Fon kapsamında yapılan nema ödemelerinin 2002 yılında süreceği bildirilirken tasfiye için gerekli hukukı çalışmalann başlatıldığı bildirildi. Hukukı çalışmalann tamamlanmasının ardından, uygulamaya, kamu finansman dengesini bozmayacak şekilde son verilmesine imkân tanıyacak çalışmaların da başlatılacağı kaydedildi. Tasfiye edilmesi gündeme gelen Zorunlu Tasarruf Fonu'nda şu anda 9 katrilyon 88.9 trilyon lira bulunuyor. Bu paranın 1 katrilyon 681.5 trilyon lirasını anapara, 7 katrilyon 407.4 trilyon lirasını ise nema geliri oluşturuyor. Bu büyüklükte bir paranın nakit olarak bir defada ödenmesinin mümkün olmadığı vurgulanırken diğer ödeme planlan için de yasal düzenleme gerektiği, bunun için de seçenekleri olan bir çalışma yapılacağı belirtildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, zorunlu tasarruf geri ödemelerinde 2 alternatıfin öncelikli olarak ele alınacağını söyledi. Bunlardan ilkinin, özelleştirme yoluyla tahvil çıkarmak suretiyle isteyen hak sahiplerine hisse senedi dağıtmak olduğunu kaydeden Okuyan, diğer seçeneğin ise Hazine arazileri üzerine kurulu olduğunu söyledi. Altyapı ve imar uygulamasına tabi Hazine arazilerinin arsa olarak çalışanlara vcrilebileceğini belirten Okuyan, şunlan söyledi: "Çalışanlann biriken paralannı emeklilik döneminde toplu olarak almasını sağlayan yasal düzenleme devam cdiyor. Bu konuda bir sıkııılı yok. Sorun fonda biriken tüm paranın bir kerede ödenmesi talebi. Bu koşullar alünda, bu büyüklükte bir paranın ödenmesinin mütnkün olmadığını herkes görüyor." 1988 yılmda Özal'ın başbakanlığı döneminde başlatılan Zorunlu Tasarruf Fonu 2003'te tasfiye ediliyor İş Cüvencesi Yasa Tasarısı mart ayına kadar tamamlanacak ANKARA (Cumhuriyet BUrosu) Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Deniş' in "Güçlü Ekonomiye Geçis, ProgramTna koyduğu ve işverenlerin ikiye bölünmesine yol açan iş güvencesi yasa tasansımn mart ayına kadar kesinleşmesi bekleniyor. Hükümet yetkililerinin tasarının, programın bir yılını doldurmadan kesınleşeceği ve büyük olasılıkla tasannın bugünkü şekliyle çıkması konusunda hcmfikir olduklan ileri sürülüyor. ANAP Istanbul Milletvekilı Emre Kocaoğtu da yasanuı en kısa sürede çıkanlması için hükümete ve tüm siyasi partilere çağrıda bulundu. Tasanyı "yağmurlu zamanlarda gerekli olan bir şemsiye" olarak değerlendiren Kocaoğlu, "11.5 milyon insanın işsiz kaldıgı bir ortamda bu şemsiye kullaıulmalT dedi. TtSK Başkatu Refik Baydur'un tasanya ilişkin değerlendirmelerine de yanıt veren Kocaoğlu, "Bu sÖ/Jer önemsenmemeli. Önemsenmesi Türkiye Cumhuriyeti'nde yük olur. lürkiyc Cumhuriyeti parası olanlann, parası oimayanlan ezdigi bir ülke değUdir" diye konuştu. tşverenlerle, Çalışma Bakanlığı arasında polemığe neden olan iş güvencesi yasa tasarısı için işçi sendikalan da harekete geçiyor. Sendikalar ilk adım olarak Başbakan Bülent Ecevit'ten görüşme talebinde bulunacaklar. DİSK Başkanı Süleyman Çclebi, MArnk,dahaetldlitavır koyacağız" dedi. Bakan Okuyan'ın işverenlerin taslak üzcrindeki değişiklik istemlerini kesin bir dille geri çevirdiği de vurgulandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın, "Virgttlünü bile oynatmam" dediği iş güvencesi yasa taslağı, sebepsiz işten çıkarmaları engellemeyi amaçlıyor. DPT umut • ANKARA (AA)Devlet Planlama Tesjkilatı (DPT) umut aşıladı. DPT bu yılın sotı üç ayına ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ve alt kalemlerine ilişkin gelişmelerin, kasımda oluşan iyimser havanın etkisiyle daha oluınlu olmasının beklendiğini açıkladı. DPT tarafından yapılan son aylık değerlendirmede, şubat krizinin ardından artan belirsizlik ortamı ve işsizlik ile düşen reel ücretlere bağlı olarak özel tüketimin üçüncü üç aylık dönemde yüzde 9.4 oranında azaldığı vurgulandı. PLAN BÜTÇE KOMİSYONU SORUNLAR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR Savunma flıalelerme istisna tarbşması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün ihale tasanlan görüşülürken, savunma ihalelerine istisna getirilmesi tartışma konusu oldu. Bayındırlık ve tskân Bakanı Abdülkadir Akcana, AB ülkelerinde de savunma ihalelerine istisna getirildiğini söyledi. Akcan, tasanya çok sayıda kurumun katkıda bulunması nedeniyle tasanyı, "7 kocalı Hürmüz'' olarak niteledi. Akcan, kamu ihalelerine girenlerin yüzde 40'ının bu ihalelere girme yeterliliği taşımadığını söyledi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda dün kamu ihale ve ihale sözleşmeleri yasa tasanlan görüşüldü. Bayındırlık ve tskân Bakanı Abdülkadir Akcan, tasannın yasalaşmasıyla parası olmayan işlerin popülist yaklaşımlarla ihale edilmesinin önüne geçileceğini söyledi. Görüşmeler sırasmda, savunma ihalelerine istisna getirilmesi hem iktidar, hem de muhalefet sözcülerinin eleştirilerine yol açtı. MHP Çankırı Milletvekili Hakkı Duran, "Savunma ihaleleri nasıl denetienecek? Askeri cenah da bu yasaya dahil diyebiliyorsak işte demokrasi budur" dedi. AKP'li Altan Karapaşaoğlu ve DYP'li Oğuz Tezmen istisnalarla ilgili maddenin metinden çıkanlmasuıı ıstedıler. Bayındırlık ve lskân Bakanı Abdülkadir Akcan eleştırileri yanıtlarken, AB ülkelerinin de savunma ihalelerine istisna getirdiğini söyledi. Akcan, tasannın hazırlanmasında birçok kurumun katkısı olduğunu belirterek "Bir bakıma bu kanun Yedi Kocalı Hürnıüz gibi oldu" dedi. Meral: 125 bin işyeri kapandı ANTALYA (AA) Türklş Genel Başkanı Bayram Meral, ekonomik kriz nedeniyle bu yıl içinde 125 bin işyerinin kapandığını bildirdi. Borç alarak sorunlann çözümlenemeyeceğini ifade eden Türklş Genel Başkanı, "Üretünve yatınma yönelmek gerekti. Üretim ve yaünm yaparak, kapanan fabrikalar yeniden açümah. Işten çıkanlanlar işlerine geri dönmeüdir. Ekonomik krizle birtikte bu yıl içinde 125 bin işyeri kapandı, on binlerce işçi işsiz kaldı. Bu işçiler ve işverenler bizim. Reel sektörün sorunlan çözümlenmeli" diye konuştu. Uluslararası ılişkılerin kopmasından yana olmadıklarını dile getiren Meral, "AB, Dünya Bankası ve IMF ile Uişkiler kopsun demiyoruz. Ancak programlar ülke koşullanna göre ulusal çıkarlanmız zedelenmedensürdürülmeirdedi Türkiye'de 1 milyon civannda kaçak yabancı işçi bulunduğunu vurgulayan Bayram Meral, bu işçilerin sigortasız çalıştığını, vergi ödemediğini, kazandıklarını da yurtdışına götürdüklerini söyledi ve buna çare bulunmasım istedi. Türk Telekom sermaye aıttırdı • ANKARA (ANKA) Türk Telekom'un sermayesi 350 trilyon liradan 1 katrilyon 805 trilyon liraya çıkanldı. Türk Telekom AŞ'nin olağanüstü genel kurulu dün Hazine Müsteşarlığı'nda yapıldı. Türk Telekom'dan yapılan açıklamada, genel kurulda şirketin sermayesinin, GSM lisans bedelinin geri kalan miktannın karşılığı olarak 1 katrilyon 455 trilyon lira arttınlarak 1 katrilyon 805 trilyon liraya çıkanldığı belirtildi. Sosyal patlama yaşanan Arjantin'de yeni hükümet kenıcr sıkıııaya parlamento araçlaruu ve uçağuu satarak başladı. IMF: Hem alacaklı hem deyargıç Ekonomi Servisi Arjantin'in yaşadığı siyasi ve finansal çöküş IMF'nin bir ay önce gündeme getirdiği "Ülkelerdeiflasedebilir" önerisinin yaşama geçirilmesini hızlandırdı. Fon yetkilileri bugün bir açıklama yaparak IMF Başkan Yardımcısı Anne Kruger tarafından kasım ayında ortaya atılan öneriyi resmi çerçeveye oturrup IMF'nin bahar toplantılarına yctiştireceklerini açıkladılar. Kruger'ın "Uluslararası mali sistemde bir karadcUkbu şekilde kapanacak" dıye tanımladığı öneri, yasal iflas sürecinin ülkeler için de geçerli olmamaslarda bulunacak. Linn, temaslan sırasında Dünya Bankası'nın Türkiye'ye sağladığı kamu ve mali yapısal uyum kredilerinin 2002 yıIındaki ödeme programı üzerinde de çalışacak. Banka Türkiye'ye 20012003 yıllan arasında 6.2 milyar dolarlık kredi sağlamış bunun 1.1 milyar dolarlık diliminı temmuz ayında serbest bırakmıştı. Aynı dönemlerde tanm reformu çerçevesinde 600 milyon dolarlık kredi sağlanmıştı. Aralık sını kapsıyor. Buna göre aşamayacağı kadar derin bir mali krizin içine saplanan ülke, IMF'ye başvurarak itlasmı isteyecek ve borç ödemesini askıya alabilecek. Ancak bu ülkenin taşınır ve taşınmaz varlıklanna da belli bir zaman diiimi içinde alacaklılar tarafından el konulmasının yolunu açıyor. Ayrıca en büyük kreditör olan IMF'nin aynı zamanda nasıl tarafsız bir yargıç olabileceği sorusu da ayn bir tartışma konusu. öneri, Bush yönetiminin yanı sıra en büyük f inansal liderler arasındaki lngiltere ve Kanada tarafından da destekleniyor. Derviş ile Hazine, Merkez Bankası ve BDDK yetkilileriyle görüşmesi bekleniyor. Linn'in aynca reel sektör temsilcileriyle de bir araya gelmek istediği belirtüiyor. Linn, Türkiye'deki temaslannda aynca Istanbul'da TESEV'in düzenleyeceği yolsuzlukla mücadeleye ilişkin bir konferansa da katılacak. Istanbul'daki bu temaslan sırasında Linn'in özel banka ve reel sektör temsilcileri ile de bir araya gelmesi bekleniyor. BU KEZ AF DEĞİL CEZA GELDİ Türk Silikon Vadisi'ne ortak • Ekonomi Servisi Sabancı Üniversitesi ile Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) ve îsrail'in degişik bölgelerinde dört ayn teknopark kuran Stef Wertheimer işbirliği ile Türkiye'de kurulmuş olan ilk teknoparkın şirketleşme sözleşmesi imzalanıyor. Söz konusu işbirliğinin imza töreni, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ahmct Kenan Tannkulu'nun katılımıyla bugün gerçekleştiriliyor. Vergi cezalan da zamlandı ANKARA (ANKA) Vergi cezalan ile defter tutma hadleri yüzde 53.2 oranında arttınlarak 2002 yılı için yeniden belirlendi. Fiş ve fatura vermeyen vergi mükellefleri ile almayanlara verilen para cezası 53 milyon liraya çıkanldı. Maliye Bakanlığı'nın Vergi Usul Yasası'nda yer alan bazı had ve miktarlan 1 Ocak 2002'den geçerli olmak üzere yüzde 53.3 oranında arttıran tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi vermeyen ve almayanlarla yolcu listesi, günlük müşteri listesi ve Maliye Bakanlığı tarafından düzenlenme zorunluluğu getirilen diğer belgeleri düzenlemeyen, kullanmayan veya bulundurmayanlara 53 milyon lira para cezası verilecek. Ancak bir belge türüne ilişkin olarak bir mükellefe bir takvim yılı içerisinde kesilecek toplam ceza miktan 26 milyar lirayı aşamayacak. Her bir belge türüne ilişkin olarak bir tespit için kesilecek toplam ceza üst sınırı ise 2.6 milyar liraya çıkanldı. ToprakFactoring hacizden kurtuldu • ANKARA(ANKA) Toprak Factoring'in hesaplanna, Maliye tarafından vergi ve fon cezalan nedeniyle konulan haciz kaldınldı. Toprak Factoring'den yapılan açıklamada, vergi ve fon cezalanyla ilgili olarak 2 trilyon 350 milyar liralık bölümü bugün olmak üzere toplam 3 trilyon 69.8 milyar liralık ödeme yapıldığı kaydedildi. Açıklamada, Danıştay'a karann düzeltilmesi için başvurulacağı ifade edildi. Dünya Bankası kredi görüşmeye geliyor ANKARA (ANKA) Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn, bankanın 2002 yılında Türkiye'ye kullandıracağı kredilerin programını yapmak üzere 1416 Ocak tarihlerinde Türkiye'de temaslarda bulunacak. Dünya Bankası'nın Türkiye'nin de içinde yer aldığı Doğu Avrupa ve Merkez Asya Grubu'ndan sorumlu Başkan Yardımcısı Johannes Linn 1416 Ocak tarihlerinde Ankara ve Istanbul'da te ayında ödenmesi beklenen 1.4 milyar dolar da 2002 yılına sarkmıştı. Piyasalarda son günlerde başlayan iyimser hava ve IMF'nin ek kaynak sağlamasının ardından temaslarda bulunacak olan Linn ile de Dünya Bankası'nın ek kredi görüşülebileceği belirtüiyor. Linn, Ankara'daki temaslaruıda aynı günlerde ABD Başkanı Bush'la görüşmeye gitmeye hazırlanan Başbakan Bülent Ecevit, yardımcıları, Devlet Bakanı Kemal o/lomy u(a yahoo.com BıLGİ } TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK Otomotiv şirketleri şimdi de beyin ihraç ediyor Gecikme bedeli günlük alınacak • ANKARA (AA) Türk Telekom, telekomünikasyon hizmetlerinde gecikme bedelinin günlük alınacağını bildirdi. Türk Telekom'dan yapılan açıklamada, kurumun, müşterilerinin her türlü telekomünikasyon hizmetine ait olan ve zamanında ödenmeyen borçlanna tahakkuk ettirdiği gecikme bedelini, aylıktan günlüğe çevirdiği kaydedildi. Yıl sonu klasiğıdir. Geçen 12 ayın çeri çöpü, kazanımları, kayıpları masaya dökülür. Kimileri enine boyuna bir hesaplaşmaya, muhasebeye girer, kimileri "geçen geçti" der, gözünü yaklaşmakta olan yeni yıla ve yeni planlara çevirir. Zorlu bir yıl geçiren Türkiye için 2001'in muhasebesinı yapmak da kolay değil. Ekonomik krizle başladık, ekonomik krizletamamlıyoruz. 12 ayın bilançosu; kapanan binlerce işyeri, bir milyonu aşkın işsiz, 2 milyonun üzerinde icralık kredi kartı (TÜKODER'in verileri), 121 milyon dolar dış borç, 120 katrilyon lira iç borç (aralık ayı rakamları)... El konulan bankalar, mazisi uzun yıllara dayalı ve hâlâ süregelen hortumlama düzeni içinde "kopan zayıf halkalar" ve "varlıklarını tüm güçleri ile sürdürenler"... Aylardan beri ikametgâh adreslerini "Kartal Kapalı Cezaevi" olarak gösterenler ya da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılanlar... IMF'nin, Dünya Bankası'nın ya da Avrupa Birliği'nin dayat Oyunun Kuralım Degiştirmek Mümkün mü? maları ile çıkartılan ve "Aslında biz bunların hepsini kendi kendimize becerecektik" söylemi ile lanse edilen yasalar ve bekleyen tasarılar. Kredi koşulları sonucu alelacele yasalaştıkları için Tütün Yasası'nda oldugu gibi ulusal çıkarlar göz ardı edilenler... Ve var gücüyle pompalanmaya çalışılan toplumsal optimizm. "Türkiye için seve seve" kampanyaları sonucu başlayan alışveriş çılgınlığı. Bir yanda tüketimin canlanması ile ülkenin düze çıkacağına inananlar öte yanda dondurucu soğukta burunlarını lokanta camlarına dayayıp yemekleri seyrederek kendilerini "sıcak ve tok" bir sanal dünya âlemine kaptıranlar... Tüm bunların ötesinde en önemlisi ise Türkiye insanının yiten umudu, sönen beklentisi... Yüksek lisanslı, birkaç dil bilen işsizler ordusuna sahip bir ülkenin aşkı ve inancı yitirmesi, önündeki geleceği kapkara görmesi... önümüzdeki tabloyu biraz derinleştirıp boyutlarını biraz büyütelim. Hemen arka planda halkı sokaklara düşen, yağmanın, çapulculuğun ancak sıkıyönetim ilanı ile önlenilmeye çalışıldığı bir dönemin aristokratlar ülkesi, Arjantin çıkar karşımıza. Hem kötü yönetimin hem de IMF politikalarının mağduru olduğu için Türkiye ile benzer özellikler gösteren bu ülke hakkında yalnız iki tür yorum yapılır bizim ülkemizde: "Biz Arjantin gibi olmayız, çünkü..." ya da "Sonumuz Arjantin gibi olacak, çünkü..." Arjantin'in yanı başındaki resim, 11 Eylül ile başlayıp Afganistan savaşı ile süregelen, büyük olasılıkla 2002'ye sarkacak olan Irak harekâtı çerçevesinde gelişen "terörle mücadele" tablosudur. Birçok ülke gibi "sorgulamadan" yeniden yapılanma sürecinden pay kapmaya çalışan Türkiye'de icraattan çok "Bush bizden asker istedi ya daAmerika, Türkiye'ye güvenimiz sonsuz diyor" söylemi ile yol alınacağına inanılır. Içte ve dışta ana hatları ile çizmeye çalıştığımız tablonun ardından 2002 için çok da olumlu beklentilere sahip olmak mümkün görünmüyor. Gelışmeler, "Her şeye karşın yaşıyorum, sağlıklıyım, başımı sokacak bir evim var" noktasına getirdi birçok insanı. Ve bugün sahip olduğumuz en önemli özellik "beklemek" oldu. Bir yerlerden gelecek bir şeyleri beklemek ise en kolayı. 2002'yi ümitsiz, beklentisiz ve yalnızca seyrederek geçirmek istemeyenler için yapılacak bir şeyler ise hâlâ var. Küresel büyük oyunun kurallarını değiştiremeyiz. Ancak içinde bulunduğumuz büyük düzenin kuçük prototipleri evimizde, televizyonumuzun ekranında, oturduğumuz sokakta, semtte, çalıştığımız işyerinde, çocuğumuzun okuduğu okulda, kısacası her yerde.lşe prototipten başlayarak küçük değişimler yakalamak mümkün. Unutmayalım küçük değişimler büyük umutların, tutkuların başlangıcı olabilir... Türk mühendisleri işbaşında BURSA (AA) Türk otomotiv sektörünün lokomotif kunıluşlanndan Tofaş ve OyakRenault, ürettikleri otomobil ve hafif ticari araçlardan sonra, 'beyin' ihracatına da başladı. Renault, Romanya'da satın aldığı Dacia'yı kendi fabrikalannın kalitesine getirmek için OyakRenault'nun bilgi ve tecrübesinden yararlanıyor. Renault, Dacia'da sürdürdüğü kalite destek projesi kapsamında, Bursa'daki fabrikasının kaporta ve pres kalite departmanında çalışan mühendisler Selçuk Anş, Tuncay Ünal, Ahmet Kılıç ve Metin Günhan'ı Romanya'ya çağırdı. Fiat ise ttalya ve Mı Romanya'da Renault'nun fabrikasuıda 4 Türk mühendis ve teknisyenler görev yapryor. sır'daki fabrikalannın kilit noktalanna Bursa'daki Tofaş Fabrikası'nda birim müdürü olarak çalışan 2 Türk'ü atadı. Fiat'ın Italya'daki motor fabrikasının başına Nihat Okyay getirilirken, Mısır'daki fabrikasının üretim müdürlüğü için de Erdal Şimşek tercih edildi. Hafif ticari araç Doblo'nun, Tofaş 'tan sonra üretünin planlandığı ikinci ülke olan Brezilya ile Çin'deki fabrikalannda da Tofaş fabrikasından gönderilen ekipler, teknik destek çalışmalannda bulunuyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle