19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 2001 PERŞEMBE 12 KULTUR [email protected] H.G. fVells'in romanı 'Zaman Makinesi'bu kez Simon Wells ve Gore VerbinsMtarafından filme çekildi 4 Pîcasso tablosu sahte çıktı Sinemanın vazgeçilmezi... 2001'İN ZAMAN MAKİNESttlkil960 yılında George Pall tarafından çekilen ve başrollerinde Rod Taylor (solda), Alan Young ve Yvette Minıicux'ün oynadığı 'Zaman Makinesi' bu kez 2001'in Haziran ayında H.G. Wells'in torunun oğlu Simon VVells ve Gore Verbinski tarafından yeniden filme çekildi. ABD'deki gösterimi ertelenen bu yeni çalışmanın başrollerini Guy Pearce, Jeremy Irons, Yancey Arias ve Philip Bosco paylaşıyor. oğlu olmasından kaynaklanıyordu. Wells'in edebiyat dünyasındaki etkin yerinin dışına, sinemaya taşan ünü yeni bır kuşakta bile etkisini yitirmemişti. Simon VVells, sinemayla yakınlığı olanlara hemen "The Prince of Egypt" (Mısır Prensı) adlı çizgi filmini çağnştınyor. Wells ve Gore Verbinski'nin ortaklaşa yönettiği 2001 'li Zaman Makinesi'nin senaryosu da John Logan'a ait. Bu yeni çalışmanın yapımcılığını Warner'la Steven Spielberg'in Dream VVorks şirketlerı üstlendiler. Oyuncuları da Guy Pearce (Akıl Defteri, Priscilla Çöller Kraliçesi), Jeremy Irons (ölesiye, Mr. Butterfly), Yancey Arias ve Philip Bosco. Film geçen yaz, haziran ayında tamamlandı, ancak gösterime giriş tarihi bir süre için ertelendi. Çünkü bazı sahnelerin yeniden ele alınması gerekiyordu. Simon Wells bunu ABD'nin şu sıralarda yoğunlukla yaşadığı krize bağlıyor: "Bazı sahnclcri yeniden çekmek durumunda kaldık. ÖzeUikle finali.. çünkü bu bölünı, New York kentinin üstüne yağan ay taşı parçalannın görüntüsüylebitiyordu." Sonunda 2001 'li Zaman Makinesi'nin gösterime giriş tarihi 8 Şubat 2002'ye kaydırıldı. ASLISELÇUK Ünlü bilimkurgu yazan H.G. NVells'ın bugüne dek sayısız yapıtı sinemaya başanyla uyarlandı. Wells'in düş gücünün sınırlannı aşan, geleceğin karmaşık ütopik dünyasını çok zeki açılarla tasarlayan yapıtlan sinemacılara bulunmaz, çekirninden etkilendikleri bir esin kaynağı oldular. "Island of Lost Souls" (Yitik RuhlarAdası), 1933, 1977 vc 1996 yülarında tam üç kez beyazperdeye uyarlandı. Son iki çevirim, "The Island of Dr. MoreaıT' (Doktor Moreau'nun Adası) olarak sinema meraklılarıyla buluştu. Sıradışi karakter Doktor Morcau'yu sırasıyla sinemanın unutulmaz aktörleri Charles Laughton, Burt Lancaster ve Marlon Brando canlandırdılar. "The lııvisihle Man" (Görünmez Adam/1933), "ThingstoCome"(Geleceğin Dünyası/1936), "VVarofthe NVorlds" (Dünyalar Savaşı/ 1953), "Time Machine'" (Zanıan Makinesi/1960), H.G. Wells'in sinemada yer alan öteki önemli romanlan. 1960'ta George Pal'ın gerçekleştirdiği, başrollerinde Rod Taylor, Alan Young ve Yvette Mimieux'ün oynadığı "ZaınanMakinesr 2001'dc yeniden çekildi, hem de çok ilginç biri, Simon Wells tarafından. Bu adın dikkati çeken özelliği de Simon VVells'in H.G. Wells'in torununun • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür Bakanlığı, Türkiye'de yakalanan ve Picasso'ya ait olduğu iddia edilen 8 tablodan 4'ünün sahte olduğunu açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ankara Resim Heykel Müzesi'nde koruma altına alınaıı 8 tablonun orijinal olup olmadığının belirlenmesi için Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Fransa'dakı "Picasso Administration Kuruluşu" ile irtibata geçildiği, tablolara ilişkin fotoğraf ve teknik bilgilerin, ekspertizleri yapılmak üzere bu kuruluşa gönderildiği anımsatıldı. Açıklamada, Kuruluşun Başkaru Çlaude RuizPicasso'nun, Türkiye'nin Paris Büyükelçılıği'ne gönderdiği, tablolann ekspertiz sonuçlarınm belgelen ile ılgilı yazıda, kuruluşlarına iletilen fotoğrafların ıncelenmesi ve yazıh olarak verilen bilgiler çerçevesinde, "Çıplak Kadın", "Dora Maar", "Enstrüman Çalanlar" ve "Taranan Çocuk" adlı tablolann, Pablo Picasso'ya ait olmadığının saplandığının belirtildiği bildirildi. Yazıda, diğer 4 tabloya ilişkin ekspertiz sonuçlanmn daha sonra bıldırileceğinin ifade edıldiği kaydedildi. Komiklik Zoı* Zanaat' başlıyor Yazar Erendiz Atasü son kitabında kadın hakları başlığı çerçevesinde insan haklannı temel alıyor 'Yeni kadın' bashlarla mücadeleden doğar AYÇA TEZER Yazar Erendiz Atasü'nün, çeşitli dergi ve gazetelerde yer alan yazılanyla katıldığı konferanslardaki konuşmalarından derlediği 'Kadınlığım, Yazarhğım, Yurdum' adlı kitabı Bilgi Yayınevi'nden çıktı. Yazılanndakadının toplumdaki yeri, kadın hakları, 'feminizm' olgusu, erkek egemen bir ülkede yaşamanın zorlukları, kitaplarda yer alan kadın imgeleri gibi konular üzerine yoğunlaşan yazar, kadın hakları başlığı çerçevesinde insan haklannı temel alıyor. Yazmaya 1970'lerde Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nde araştırma görevlisiyken başlayan Atasü, ilk öykü kitabı 'Kadınlarda Vardır' ile 1982'de Akademi Kitabevi Ödülü'nü kazandı. Yazarın diğer yapıtları arasında 'Taş Üstüne Gül Oyması' (1997 Yunus Nadi ve Haldun Taner öykü ödülleri), 'Dağın Öteki Yüzü' (1996 Orhan Kemal Roman Ödülü) sayılabilir. 'Yeni Kadın' dünyanın hiçbir yerinde henüz doğmadı' diyorsunuz. 'Yeni Kadın'ı tanımlar nıısınız? ATASİJ Henüz var olmayan bir olguyu nasıl tanımlayabilirim ki! 'Yeni kadın'ın yaşam bulabilmesi için cinsiyetçi önyargılann, kısıtlamalann, aşağılamalann son bulması gerek. Ama şunu söyleyebilirim, 'yeni kadın' anılan baskılarla mücadeleden doğmaktadır. le aranızda bir baglantı kuruyor musunuz? ATASÜ Kinıi kadın karakterlerime duygulanmdan ve / veya deneyimlenmden ödünç verdim. Otobiyografik öğeler tüm yazarlarda bulunur; neredeyse kaçınılmaz bir şeydir bu. Tümüyle 'ben'i yansıtan bir karakter çiznıedim, kendimi o kadar da önemsemiyorunı. lç hesaplaşmalardan yola çıkmak başka bir şeydir. Hesaplaşmaların gerilimi, edebiyatı doğuran anaç sancıdır belki de. • Kültür Servisi Haluk Şahin'in yazdığı 'Komiklik Zor Zanaat' adlı oyun, 22 Aralık Cumartesı saat 20.30 ve 23 Aralık Pazar günü saat 15.00'te; galası ise 24 Aralık Pazartesi 20.30'da, Hadi Çaman Tiyatrosu'nda. Hadi Çaman'ın sahneye koyduğıı oyun, son 3040 yıllık güldürü tiyatrosunun öyküsünü, Türkiye'de komedi oynamanın /orluklannı anlatıyor. Oyıında, Abdullah Şahın, Ercüment Balakoğlu, Fulden Akyürek, Esın Gündoğdu, lhsan Ustaoğlu rol alıyor. Abdullah Şahin, geniş kitlclerc ulaşmak amacıyla oyunun 'Hey Komik' adlı şarkısına bir klıp çekti. (0 212 246 17 77) Ender Güzey yapıtlan Kare Sanat Galerisi'nde • Kültür Servisi Kare Sanat Galensi 26 Aralık 200120 Ocak 2002 tarihleri arasında Ender Güzey'in resım ve heykellerınden oluşan bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Çok yönlü sanatçının 'Güneşin Çocuklan' adını vcrdiği bu sergisi bronz ve seramik totcm heykeller ile ahşap ve tııval üzerine deniz kumu kullanarak yaptığı resimlerden oluşuyor. Sanat tarihçisi özay Erkılıç'ın deyimiyle, 'Güneşin Çocuklan', kimi zaman kumun üzerine çizilmiş bir figür, kimi zaman dimdik ayakta bronz pırıltıları ile hcybetli 'Güneş Totem' ya da 'Ay Totem'... 'lslamiyetin kadına bakışı belüdir' Feminizm, Türkiye'de nasıl algılanıyor? ATASÜ Türk feminizmi yükseldigi 80'ler vc 90'larda kadınlann özgül sorunları olduğu gerçeğini, aile içı şiddet, ensest gibi üstünün örtülmesi âdet olmuş yaraları ülke gündemine taşıdı; yasalardaki ayırımcı maddelerin ayıklanması, yeni bir medeni yasanın oluşturulabilmesi için çabaladı. Sonra, ülkemizdekı bütün düşünce akımları gibi kendi içinde parçalandı. Feminizm bana göre, kamusal yaşamdan özel yaşama, hukuktan cinselliğe dek hayatın her alanında erkeğin ayrıcalıklı durumunun dönüştürülme ve kadının bir altinsan değil, tam bir insan olduğu gerçeğinin her alanda hayata geçirilme savaşımıdır. İslamcı feminist yazarlar hakkındaki düşünceleriniz? ATASİ) Kişinin yüreğındekı, ıç dünyasındaki, vicdanındaki din duygularına kımsenin bir diyeceği olamaz. Dini bir iç dünya olgusu gibi yaşamak, insan ilişkilerini, toplumsal vc kamusal ilişkileri din kurallarına bağlamamak, bır anlamda dini kişıselleştirmektır. Bu bağlamda kişi feminist ve kendince Müslüman olabilir tabii; tıpkı kendince Müslüman ve laik düzen yanlısı olabileceği gibi. Bunun dışında, lslamiyetin bir sosyal düzen olarak kadına bakışı bellıdır. İslamcı feminist arkadaşlann talepleri yalnızca kadınlann durumunda kısmi bir düzelme, kurumsal dinin kadına bakışında bir yumuşama ise belkı bir mıktar nıesafe alabilirler. Bu mesafeyi de cumhuriyet devrimlerinin ışığında alacaklardır. Eğer gündelik yaşamı Islami kurallara görc yaşayıp feminist olunabileceğini düşünüyorlarsa hazin biryanılgı içindedirler; ve erkek egemen dincisiyasi mekanizmalann elinde harcanmaları olasıdır. A 'Kendimi o kadar da önemsemiyorum' Çağdaş edebiyatuı 'gerçek' bir kadın imgesi yaratabihncsi için kadın yazarın kendi cinsel kiınliğiyle yüzleşmesi gerekliğini sö\ liıvorsıınıız. ATASÜ Edebiyat yaratıcılığı da dığer sanatsal yaratıcılıklar gibi kişilik yapımızla ve bu yapının bilinçaltı kökleriyle yakmdan ilişkili. Cinsellik, cinsel eğilimler, düşler ve davranışlar da aynı kökten geliyor. Hayatı çözümlemek iddiasındaki yazann kendini bilememesi acı bir şey... Elbette bu kolay değil. Zira gündelik hayat bireyselliklerinıizi keşfetmeye ve geliştirmeye yönelik değildir; tam tersine, birtakım kalıplara uymamızı sağlamak üzere örgütlenmiştir. Ozellikle kadınsanız, bu kesinlikJe böyledir. Üstelik, 'kendim' denen, durağan bir varlık değildir; sürekli değişir: Gövde, duygular, arzular . tasü, erkeğin kamusal yaşamdan özel yaşama, hukuktan cinselliğe dek hayatın her alanındaki ayrıcalıklı durumuna dikkat çekiyor. Feminizmi, kadının bir 'altinsan' değil, tam bir insan olduğu gerçeğinin her alanda hayata geçirilme savaşımı olarak tanımlıyor. değışır, şıddetlenır ve zayıflar, yön değıştınr, başkalaşır, tükenir... Benliğimizin hatırı sayılır bir bölümünü de kcndimiz, seçtiklerimiz ve yaşantımız belirler. Bir kadın tam olarak kendini bilebilir mı? Yaşadığımız ortamda, sanmıyorum. Ama, en azından öğrenmeye çaba gösterebiliriz. Cumhuriyet devrimlerinden sonra yaşanan orta sınıf kadın yazarlar patlamasııu, devrimden sonra Fransa'da ve İngiltere'dc rastlanan kentsoylu kadın yazarlar dalgasına benzeriyorsunuz. ATASİJ Cumlıuriyet devnmi şanssız kitlelere, yoksullara, kırsal kesime ve kadınlara o güne dek bu topraklarda görülmemiş boyutta ve ivmede bir 'aydınlannıa' armağan etti. Orta sınıf kadınları aydınlanmanın nımetlerine kavuşmada kırsal kesim kadınlardan şanslı ıdiler. Türk edebıyatının kadın kalemleri Cumhuriyet aydınlanmasının en büyük başarılarından ve en başanlı sentezlerinden biridir. Roman ve övkülerinizdeki kadın karakterler • İZMİR(AA)lzmır'inll yaşındaki 'Dâhi Piyanist Çocuğu' Emrecan Yavuz, tzmir ile ilgili beste yapmaya hazırlanıyor. 3 yaşında okumayazmayı öğrenen Yavuz, 5 yaşında piyano ile tanıştı. İJnlü piyanist Kamuran Gündemir'den piyano dersleri alan Emrecan, 11 yaşında Türkiye'nin sayılı piyanistleri arasına gırmeyi başardı. 1998 yılında Cumhuriyetin 75. yılı nedeniyle düzenlenen yanşmaya katılan ve bestelediğı 75. Yıl Marşı ile dikkatleri üzerine toplayan Emrecan, şimdi de çok sevdiği tzmir ile ilgili beste yapmaya hazırlanıyor. Kınm'ın başkenti Akmescit'te yapılan '2. Uluslararası Mavi Kuş Müzik Yarışması'nda, 185 çocuk arasında birinci gelmeyi başaran Emrecan, lzmır'de dün bir konser verdi. bmirli dâhi piyanlst çocuk: Emrecan Yavuz 'Karma Kâğıt Işler' sergisi hangi bir şekli olmadığından Kültür Servisi Pi Artwoks 'amorf olarak nitelendirdiği Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde objelerinin oluşum süreçleri 12 Aralık'ta başlayan 'Karma içinde çok değişim gösterdikKâğıt tşjer' sergisinde, farklı lerini belirten Türkyılmaz, işkuşak ve külrürlerde yetişen ve lerını, "Esinlendiğim herhanbirbirinden özgün işler iireten gi bir tema, herhangi bir akun, 7 sanatçının yapıtları 12 Ocak beliriediğun herhangi bir maltarihine kadar sergilenecek. zeme veya herhangi bir boyuAmsterdam, Sliven, Illinois, run bulunmadıgı bu amorf oblstanbul ve Izmir'de sanat yajeler kesinUkle bir tepki. İsnıişamlarını sürdürmekte olan sani koyanıadıgım, koynıadıgım, natçılan bir araya getiren serbiunediğinı yuzlerce şeye tepgiye, Arhan Günermengi, Buki'' diyerek tanımlıyor. rak Türk Yılmaz, Emel Akın, Pi Arrvvorks Çağdaş Sanatlar Merkezi'ndeki Ilgım Veryeri, Işık Tüzüner, Sergi, pazar, pazartesi günsergi 7 sanatçının özgün işlerinden oluşuyor. Serkan Adın ve Yordan Parusleri haricinde her gün saat hev katılıyor. şı duyduğu tepkiyi işlerine yansıtı10.0019.30 arasında gezilebilir. Pi Hollanda ve Amsterdam'da halen ça yor. Artworks Çağdaş Sanatlar Merkezi: lışmalarını sürdüren Arhan GünerBurak Türk Yılmaz ise üç boyutlu Muallim Naci Cad. No: 63 Ortaköy. mengi, sanayi ve fabrikalaşmaya kar'amorf' objelerini sergileyecek. Her(0 212 236 68 53) Genç kalemler Cumhuriyet'te. İNCE BİR ÖFKE küçüğüm bunun adı gurbet uzak uzak sevme sancısı kollarımız uluslararası yol yorgunudur hasreti kucaklarız on bir ay seni bir ay karşılığı yok ki insan yokluğunun ahh, kandırıldık hasreti takas edemedik parayla, pulla biz vedalara biz ayrı yaşamalara alıştırılan halkız bedelimiz ekmek parası ekmeğimiz bölük evimiz bölük taşını sıksalar bulandırılmış sudur gurbet FATMA BABUŞÇU YANAYIM bir yanım deniz bir yanım kara dalgadan yanayım bir yanım ölüm bir yanım yaşam zamanın akışından yanayım bir yanım anam bir yanım babam kendimden yanayım bir yanım aç bir yanım tok paylaşımdan yanayım bir yanım kemeraltı kalabalığı bir yanım yatağımın boşluğu bırak bu dertle yanayım MEHMET GENÇ • Kültür Servisi KürtTürk kardeşliğinin yanı sıra Doğu gcrçcğı, töre, kan davası olaylannı konu alan Doz (Dava)Sınır 2 filmi vizyona girdi. 7. Sanal Sinema ile Emir Müzik'in ortak yapımı olan, DozSınır 2'nın senaristliğini ve yönetmenliğini ise Gani Rüzgar Şavata yapıyor. İki aşiret arasındaki kavgayı işleyen filmde, başrolleri Levent tnanır, Neslihan Acar, Gani Şavata, Sermın Karaali, Haluk Özkan, Aysun Güven, Kazım Kartal, Ferhat Gündoğdu ve Sırrı Elitaş paylaşıyor. Doz (Dava)Sınır 2 vizyona girdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle