19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ARALIK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET + SAYFA 15 Osman Durmuş, devtot w mallarını kmdl vakfına $ aktarıyonmif... B İMF poBttoası uygukıyor, *$ davleUküçiitüyorl Iş takipçiliği yapan milletvekllleri varmış... "Ne aüzel... Bos oturmuvortar!" Elektronik posta: [email protected]. RT Genel Müdürü Yücel Yener, 9 Temmuz 1998'de Ankara TV Müdürlüğü'nün B.02.2. TRT.4.06.02.01 ./03582 sayılı yazısı ve bütçe icmali ekiyle birlikte TRT Yönetim Kurulu'na yazılı bir öneri götürüyor. Genel Müdür Yücel Yener önerisinde, TRT yönetim kurulunun 22.05.1997 tarih ve 140 sayılı kararıyla 1997 yapım planına alınan, yazar Yılmaz Karakoyunlu'nun Salkım Hanım'ın Taneleri romanından aynı adla uyarlanacak film projesinin TRT'nin Türk sinemasına kazandıracağı en önemli örnek olacağını anlatıyor. Yener önerisinde, ikı yıl süren çalışma sonunda Etyen Mahçupyan, Tomris Giritlioğlu ve Cafer Özgül tarafından kaleme alınan film senaryosunun TRT Yayın Denetleme Kurulu'nun 09.01.1998 tarih ve 14 sayılı kararı ile onay aldığını belirtiyor ve filmde Şener Şen ile Uğur Yücel'in ücretsiz oynayacağını, Haluk Bilginer, Okan Bayülken, Talat Bulut gibi sanatçıların rol alacağını açıklıyor; filmin çe PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Faik Okte ve Ermeniler Demokrat Parti'nin iktidara gelmesl Uzerine 1951 yılında yazdığı "Varlık Vergisi Faciası" kitabıyla yeni hükümete yaranmak isteyen dönemin Istanbul Defterdarı Faik Ökte, hacizli malların satışı sırasında bir Ermeni'nin evini satın almıştır... Öte yandan, vergisini ödeyemediği için Istanbul'dan Erzurum'a çalışma kampına gönderilen kereste tüccarı Parseh Gevrekyan'ı annesi evlatlıktan reddetmiştir. Istanbul'da birçok apartmanın sahibi olan Ermeni kadının, oğlunu evlatlıktan reddetme gerekçesi bir Türk kızı ile evlenmek istemiş olmasıdır. Ermeni ırkçılığı güden anneyi daha sonra Faik ökte ikna etmiştir... Annesinin para vermesi üzerine Gevrekyan Istanbul'a dönmüş ve bir Ermeni kızıyla evlendirilmiştir. T Proje kimi için brüt 131 milyar 243 mılyon 500 bin liralık bütçeye gereksinim olduğunu, bunun 70 milyar lirasının TRT tarafından sağlanmasını ve kalan 61 milyar 243 mılyon 500 bin liranın da sponsorlar tarafından karşılanmasının düşünüldüğünü bildiriyor... TRT Genel Müdürü Yücel Yener, Türk sinemasının son yıllarda bir araya getirilmiş en güçlü oyuncu kadrosunun, piyasanın altında bir ücretle çalışmaya ikna edildiğini de anlattıktan sonra sponsor bulunması halinde filmin yapımına başlanabilmesi için yönetim kurulundan yetki istiyor. TRT Yönetim Kurulu 14 Temmuz 1998 tarihli toplantısında sponsor bulunmasına gerek kalmadan brüt 131 milyar 243 milyon 500 liralık (o günün döviz kuruyla 486 bin 86 dolar) bütçeyle Salkım Hanım'ın Taneleri filminin TRT taraYüksek Yerilim Hattı erdlncutkuwyahoo.com fından çekilmesine karar veriyor. TRT bünyesinde, yapımcısı Tomris Giritlioğlu ve Cafer özgül, yönetmeni Tomris Giritlioğlu olarak saptanan 110 dakikalık Salkım Hanım'ın Taneleri filmi konusunda Genel Müdür Yücel Yener, TRT Yönetim Kurulu'na aynen şu bilgiyi veriyor: "II. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye'de kaderleri değişen, yolları ayrılan insanları, sermayenin el değiştirmesini ve bu süreç içinde olan kültür dönüşümünü anlatır. Böylesine önemli ve Türk sinemasında dokunulmamış bir dönemin hazırlığı iki yıldır sürdürülmektedir. Kütüphaneler ve devlet arşivinde gerçekleştirilen araştırma sonunda fotoğraf ve kostüm tasanları tamamlanmış, sanat yönetmeni tarafından filmde kullanılacak mekânların fasat ve plato çizimleri hazırlanmıştır." Senaryosu, bütçesi, oyuncuları, mekân çizimleri bile hazır bu filmi nasıl oluyor da TRT çekmiyor ve film başka bir yorumla ve TRT desteği ile piyasaya çektiriliyor? Devamı Yarın... CUCE kişilikliler kendilerini DEV AYNAS1NDA görürler! Gerçeği Bulmak İçin SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Belgelerdeki gerçeklere bakabilmek Hazırlayıcısının reyting tercihiyle, bırakın ceviz kabuğunu incirçekirdeğini bile doldurmayacak konulara öncelik vermesi sayesinde, kameraların karşısında sabaha kadar susup oturmak varken asabi tartışmanın taraflarından biri olduğum için bizim Aydın Engin'in pazartesi günü bendenızi haşlayan yazısına yanıt vererek pişmiş aşa su katacakdeğilim... Neyazsayeridir... Benim derdim, belgelere dayanarak TRT'nin "Salkım Hanım"la yaşadığı yasadışı ilişkıye yanıt bulmaktı ama muhatap bile bulamadım... Senarist, prodüktör, milletvekili, ödülcü sinema yazarı ve hocaefendi ödüllülerınin uzmanlık alanına giren Varlık Vergisi gibi üstüme vazife olmayan konulara bulaşmış olmam, herhalde stüdyonun sıcağından gevşeyip uyuklamamak içindir... N'apalım oldu bir kere, bir daha yapmam... Ama şu elimdeki belgeleri açıklamaktan da kendimi alamıyorum... Karşı kapı komşuluğu hukukuna sığınarak pazartesi saba • hı Aydın Engin'e "Gel de şu belgelere bir bak, sonra beni istediğingibi haşla" dedim... Bizim Aydın, işinin olduğunu sonra uğrayacağını söyledi ama akşama kadar fırsat bulup belgelere bakmak için odasının karşısındaki odaya gelemedi... Gözümle gördüm, hep bilgisayarının başındaydı... Şu "solitare" yok mu, insana bir dakika bile boş zaman bırakmıyor... ÇED KÖŞESİ Insan Hakları ve Mimarlar... Bütün dünyayla birlikte ülkemizde de "insan haklan" için etkinliklerin düzenlendiği günlerde Uluslararası Mimarlar BirligTnin (UIA) 11. Bölge toplantısı 810 Aralık 2001 tarihlerinde Istanbul'da gerçekleştirildi. Balkanlar (Doğu Avrupa)KaradenizRusyaKafkasyaOrtadoğuDoğu Akdeniz ve Ege ülkelerinin mimarlık meslek kuruluşlanru kapsayan UIA 11. Bölgenin Ortaköy'deki "Feriye" Kültür Mcrkezi'nde yapılan bu geniş katılımlı loplantısına, diğer Avrupa ülkeleri adına da UIA I. Bölge Başkanı ve temsilcileri katıldılar... Mimarlar Odası'nın ev sahipliğinde ve tstanbul Valiliği, büyükşchir belediyesi, Bcşiktaş Belediyesi ile sponsor kuruluşlann destekleriyle gerçekleşen bu önemli uluslararası buluşmanın genel teması; "Mimarlann toplunısal sorumluluklan" olarak belirlenmişti... Maearistan'dan Azerbaycan'a, Suriye'dcn Rusya'yakateki buluşmalaruu "tarihselbir belgeyle" sonlandırmış oldular... KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(< ıturk.net OKTAY EKtNCİ Mimariann "savaş" çağrısı AvrupaAvrasyaOrtadoğu mimarlannın 10 Aralık 2001 tarihli Istanbul bildirgesinin aynı tarihteki "İnsan Haklan Günü" kutlamalarıyla böylesine "eşzamanlT yayımlanmış olması ayrı bir değer taşıyor. Aynı rastlantuıın, "rastlanb olmayan" yanını ise bildırgenin "içeriği" oluşturuyor... Çünkü Istanbul bildirgesı, özellikle "11 EylülNew York tcrörü ve i/Jeyen savaşı" dıkkate alarak, bütün dünya mimarlarına ve ınsanhğa özetle şu çağrıyı yapıyor: "Eğer savaş gerekiyorsa, bunu yoksulluğa, adaletsizliğc, sömürüye, çifte standartlara, azınlıklan dişlanıaya vc tarihselkültürel mirasın tahribatına karşı yapmalıyız..." Istanbul buluşmasına katılan tüm ülke temsilcilennın "ortak göriişü" olarak yayımlanan bil Ç İ Z G t L İ K KÂMİL MASARACl ••• Dünyanın başka yerlerinde de, tanıkları hayatta olan yakın geçmiştekı olayların üzerinde bizdeki gibi gerilerek, kızışarak, kutuplaşarak mı, tartışılıyor? Sanmıyorum. Benim de zaman zaman kıyısından köşesinden karıştığım "Salkım Hanım'ın Taneleri" tartışmalarının vardığı noktaya bakınca, ak ile kara arasında "gri" bir yerde buluşamayışımızın, buluşmayı aklımıza bile getirmek istemeyişimizın bızlere özgü ilginç ozelliklerınden biri olduğunu görüyorum... Oysa sürdürülen tartışmada tarafların iîeri sürdükleri eleştirilerin ya da savunularının her birinde, hangi tarafta olursak olalım, katılacağımız yanlar da vardır. Sözgelimi, TRT ekrana getirdiği "tüm" filmlere denetım uygularken "Salkım Hanım'ın Taneleri"ne uygulamamışsa, filmi bir sinema yapıtı olarak nasıl değerlendirdiğimizden bağımsız olarak, Deniz Som'un TRT'ye yönelttiği eleştirilere bu noktada hak vermeyecek miyiz? Bir edebiyat yapıtı olarak "Salkım Hanım'ın Taneleri" romanına bizim sübjektif bakışımız, Doğan Hızlan'ın söz konusu romana ilışkin yazısındakı nesnel "roman gerçeği" tanımını geçersiz kılabilir mı? Ya da Necati Doğru'nun pazartesi günkü yazısında verdiği ve titiz bir araştırmaya dayanan sayısal veriler, çerçevesini çizdiği sosyoekonomik koşullar, dönemin Cumhuriyet Halk Partisi iktidarının saldığı Varlık Vergisi'ni bizce de haklı gösterebilecek hiçbir neden içermiyor mu? Belki de işler, "Salkım Hanım'ın Taneleri", romanın edebi ıçerığınden filmindeki kahramanlarının etnik kimliğine; senaristinın olası "kötü niyet"inden dış çekim mekânlarına; finansmanından televızyondaki gösterimine kadar her yanıyla bir arada tartışıldığı için böylesine karmaşıklaşıyor... Bu karmaşıklık içinde de insanlar ekranda ızlediklerı, altı saat suren bir tartışma maratonunun sonunda bile kafalarındakı sorulara doyurucu bir yanıt alamıyorlar... Tarafların hayatlarında, Türkiye'de gayhmüslim yargıçlarla, savcılarla, polislerle, tapu müdurleriyle, orman korucularıyla, gümrükçülerle, kaymakamlarla, dışışleri memurlarıyla karşılaşmışlar da sıra Genelkurmay Başkanlığf na gelmiş gibi uzun uzun "gayrimüslimlerin Genelkurmay Başkanı olup olamayacağını" tartışmaları tuhaf değil mi? Varlık Vergisi'nin yalnızca gayrımüslimleri kapsamadığı hiç kuşkusuz ki bir gerçekti. Ama bu vergiyi tahsil ıçın Istanbul'da hacizmezat yoluyla satılan 330 evin, 197 dükkânın, 190 arsanın, 80 apartmanın, 42 deponun, 7 hanın, 8 fabrıkanın, 5 fırının, 12 tarlanın, 2 hamamın, 1 köşkün, 4 han odasının, 5 mağazanın, 2 denız motorunun ve 3 geminin sahiplerinin tümüne yakınının "gayhmüslim" olması, geriye kalan çok küçük azınlığın önemli bölümünü de "dönme "lerin oluşturması insanların kafalarında sorular oluşturuyordu. Varlık Vergisi yükümlülerinin yüzde 87'sinin "gayrimüslimler" olduğu bilınince, bu sorulara belki anlaşılabilir bir yanıt verilebilirdi. Ama insanlar, bu taşınmaz malların ve içindekı değerli eşyaların yeni sahiplerinin çok büyük çoğunluğunun (yaklaşık yüzde 93) "Anadolu'dan gelen" MüslümanTürkier olduğunu öğrendiklerinde, bu varlıklı MüslümanTürklerın kimler olduğunu, Anadolu'nun o zor koşullarında bunların bu varlıkları nasıl edindiklerini, Varlık Vergisi yükümlüsü olup olmadıklarını da haklı olarak merak ediyorlardı. Izlenen tartışmalardan neyazık ki bu soruların yanıtları alınamıyordu... Dönemin Başbakanı Şükrü Saracoğlu 5 Ağustos 1942 günü Türkiye Büyük Millet Meclisı'nde yaptığı konuşmada, "Arkadaşlar, biz Türkçüyüz ve daıma Turkçü kalacağız..." diye seslenmişti milletvekillerıne. "Bizim için Türkçülük birkan meselesi olduğu kadar ve lâakal (en az) o kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan ve azaltan Turkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz ve her vakit bu istikamette çalışacağız...." Insan, zamanın "zorkoşullarına bağlı" gerekçelere bakarak Varlık Vergisi'ne hak verse bile Saracoğlu'nun sözlerini anımsadığında, acaba bu vergi, sözü edilen Turkçü "çoğaltma politikası "ndan kaynaklanan bir "servetin el değiştirmesi operasyonu" muydu, dıye kuşkulanmadan da edemiyordu. Gayrimüslimlerden farklı olarak, salınan vergiyi ödeyemeyen MüslümanTürk yükümlülere kamplarda, Aşkale'de örneğin, "çalışarak ödeme" zorunluluğu getırilmemiş olması (bunu, uygulamanın Istanbul'daki sorumlusu eskı defterdar Faik Ökte söylüyordu), bu kuşkuları güçlendiriyordu doğrusu... Bir yasa, tümü Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan Leon, Levon, Leonidas a başka, Ahmet, Mehmet, Mustafa'ya ise başka uygulanabilir miydi? Eğer bu olmuşsa, o zaman bunun da nedenlerine bir bakmak gerekmıyor muydu? Gerçeği bulmak için... Faks:0212723 84 97 eposta: dkavukcuoglu / superonline.com BULMACA HARBl SEMIII POROY semlhporoyOvyahoo.com SEÜAT YAŞAYAN Afganistan'da bombalanan tarih ve güvercinler... dar 20'yi aşkın ülkeden mimarlar, bu sorumluluğun "mesleld, kültürcl ve ckononük yükümlülükleri" konusundaki kendi ulusal deneyimlerini ve değerlendirmelerini aktanrlarken şu konuda bir kez daha görüş birliğindeydiler: "Globallcşme sürecinde mimarların toplumsal sorunıluluklan azalnuyor, tam tersine artıyor... Çünkü hcmcn tüm toplumlaım, bu süreçte her zanıankinden daha fazla yaşaıulır çcvrclcrc, kinılikli mekânlara ve yerclbölgcscl kültürleri gözeten bir nıimari ve kentsel yaşam ortamlarma gcreksinmclcri var..." Bu temayla birlikte, 2002 yılı lemmuz ayında Berün'de yapılacak ve 2005 yılında da Istanbul'da gerçekleştirilecek olan ıki yakın "Dünya Mimarlık Kongresi11 hazırlıklannı da görüşen UIA II. Bölge mimarlan, toplantıların son oturumunda ise dünya kamuoyuna yönelik bir "tstanbul Bildirgesi" yayımladılar... Böylece 2600 yıllık bu kentdirgedeki bu çağnya temel oluşturan bazı değerlendirmeler ise özetle şöyle: " UIA IL Bölge mimarlan, masum insanlarla birlikte tarihsel ve kültürel zenginliği yok eden terör ve savaş dalgasını, 2600 yıllık bir kentten kaygı vc üzüntü içinde izlemektedüier... Bu savaşlarla yok edilen değerler bir daha geri gelmeyecektir ve bu asla afledilcmcyecck bir insanlık suçudur... Dünyaıun yıkıcı savaşlara ihtiyacı yoktur... Asd savaş, bütün bu çabşmaları yaratan sömürü ve dengesLdiklerc karşı verilmeUdir... Bütün bölgelervetoplumlar arasında, kültüıicrin kardeşliği ve ortak cscnliklcri üzerine kurulacak bir kü resel diyalog ve işbirliği ortamı, evrcnsel barışuı da güvencesi olup dünya miıııarlannın ortak dileğjdir..." (Bildirgenin tam metni, Mimarlar Odasf ndan edinilebilir...) Oekinciu/cumhuriyet.com.tr. TARlHTE BUGÜN MÎJMTAZ ARIKAN 12 Aralık 1937'OC 8UGÛN,JAPON SAVAŞ UÇAKUUtl, ÇİN'D€Kİ YAHGTZS NEHtti ÜZ£XİUOe 8İR AMKRİKAN ££MİSİ. Nİ BATIROI. ÇtM'lM KABIŞIK BİR DURUMM VE DEVRİU SANCILARI İÇJNPE OIÖUĞU SIRAlAROAJAPCH YA *HA*XO İCHİuÇpÜNYANIN SSKİZ KDfSSI AYNl' ÇATI ALTINDA) OİiŞU GÖRÛYO8PU. MANÇURfA'DA BAÇLAm&l İÇGALİ,P£KİU V£ Ç£V8£SİNP£ SÜKDÜ. KÜYOB, 8ATIU ÛLKELERİ Dt TSDlRGİN SOİYOBOU. BU SIRAM, YANSTZB NEHRİMDe AMERİKAN ÇlKARtARIHl KORUMAK. İÇİN DCVftİYB GÖKtVİ YH. PAN ABO SİLAHLI GBMİSİ PANAY, BOMBALAMAKAK BAnRllOI. GÜI4EŞLİ BİR HAVADA VK TVM UYARILABA KARŞIN 6ERÇEKL£ŞTİRİLEN EYLCM, ABPJAPONYA ÇAVÇIufASININ İLK OLAYLARlNOAN SAYILACAKTtH.. SAVA$ UVERTURU.. NAZİLER KlTAPLARJSOKAKLARA YAKMAK tÇlN YIĞ1YORDU. KORSAN, HAKSIZ KAZANÇİÇÎN YIĞ1YOR. İKİSİNÎN DE GÖRÜNÜMÜ1ĞRENÇ! Bilim ve Edebiyat Escri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) A3, A4, 35x50, 35x60 veya 35x70 cm. siyahbeyaz veya istenilen rezolüsyonda renkli FİLM ÇIKIŞI YAPILIR Piyasa fiyatının altında. Tel: (0 212) 512 05 05 Dahili 481 SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Boyundan geçirilerek tutulan, pistonlu ve üflemeli bakır çalgı. 2/ Kaz Dağı'nın antik dönemler 6 deki adı... Bir 7 işten ıyi anla yan kimse. 3/ Bir kürk hay 9 vanı... " U l v i " : Karikatür sanatçımız. 4/ I lafif makineli tüfek... Iran'ın plaka işareti. 5/Cinsiyet... Balkoymaya yarayan küçük tekne. 6/Numaranın kısa yazılışı... Yarı memnunlukbelirten 8 birünlem... " B e n i m 9 I olmuş dilim / Ne desem yâr incınir" (Türkü). 7/ Bayrak ya da ışık gibi görsel işaretlerle haberleşme yöntemi. 8/ Tombil de denilen bir balık... Köpek. 9/Cılız, zayıf... Valıde. YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/ Hastalıklardan korumtıak amacıyla uyulması gereken sağlık ve temizlik kuralları... Germanyum elementinin simgcsi. 2/ Büyük erkek kardeş... Kumaş ya da ınce deriden yapılan ve ayağı bütünüyle saran ayakkabı. 3/ 1leri atılmış, ortaya çıkanlmış... Oyunda cezalı çocuk. 4/Vejetaryen. 5/ Bir çeşit çörck... Ev, mesken. 6/ "Cezmi " : Atletimiz... Hollanda'nın plaka işareti... Demirin simgesi. 7/ABD profesyonel basketbol ligini simgeleyen harfler... Telefon sözü. 8/Eskiden kökboya bitkisinden, bugün ise bireşim yoluyla elde edilen kırmızı boyarmadde. 9/Gebeliği önlemek için dölyatağı içine konan sarmal biçiminde araç... Uzaklık işareti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle