19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2001 ÇARŞAMBA 12 KULTUR kultur(c"cumhuriyet.com.tr Turner Ödülü Martin Creed'e Kültür Servisi 'Yanan ve Sönen lşıklar' (The Lights Going ü n and Oflf) adlı yapıtıyla bu yılki Turner Ödülü'nü ka/.anan Martin Creed'e ödülünü pop starı Madonna verdi. 33 yaşındaki minimalist sanatçı Creed, tartışma yaratan enstalasyonu için 20 bin sterlin para ödülü aldı. Sanatçının enstalasyonu boş bir galeride yanıp söncn bir çift ışıktan oluşuyor. Turner Ödülü'nün verildiği tören Londra'daki Tate üalerisi'nde gerçekleştirildi. Törene Creed'in birinciliği elde ederek geride bıraktığı Mike Nelson, Richard Billingham ve lsaac Julien adlı sanatçılar da katıldı. ödülü alırken birçok kişiye teşekkür eden Creed, daha önce Turner ödülü'nü aptalca bulduğunu söylediği hatırlatıldığında enstalasyonu için şunu söyledi: "Bir ödül kazanınası onu daha iyi bir yapıt yapmaz." Creed, ödülü kazanan yapıtının ardındaki düşüncenin ne olduğu sorulduğundaysa şu yanıtı verdi: "Sanınm insanlar bunu istedikleri gibi yonımlayabilirler. Bunu açıklamanın bana düştüğünü sanmıyorum. Beninı için asıl olan denemek,birşeyleryapnıak vc onlan insanlara göstermek. Beni heyecanlandıran bu." 'Konuş Halil Bey Konuş' Kültür SeryisittHalil Bey, sen o akşam ne diyordun? O eylül akşanu, o saatte, İstikial Caddesi'nde işin neydi Halil Bey? Konuş HaHl Bey, konuş, bir şeyler söyle! Halil Bey susuyordu.Galiba sorularımın cevabını hiçbir zaman alamayacaktun, arük bize misafirliğe de gelmiyordu." Raffi Kebabcıyan'ın 'Konuş Halil Bey Konuş' adlı öykü kitabı Aras Yayıncılık'tan çıktı. Kitap, Kebabcıyan'ın daha önce Ermenice kitaplarında yer almış 11 öyküsünü, bu kez Türkçe olarak kaleme almasından oluşmuş bir çeviri yapıt. Aynı zamanda yazann ilk Türkçe kitabı. 1945'telstanbul'dadoğan Kebabcıyan çocukluk yıllarını Beyoğlu'nda, ilk gençlik yıllarını Yeşilköy'de geçirdi. 1964'te Alman Lisesi'nden mezun olarak Göttingen Üniversitesi'nde kimya eğitimi almak üzere Batı Almanya'ya gitti. Halen Hannover'de yaşayan Kebabcıyan şu anda AlmanErmeni Derneği'ninbaşkam. DEFNE GÖLGESI TURGAY FtŞEKÇt Fırara Karışan Öyküler Edebiyattoplum ilişkisı üzerine ılginç bir deneyimin ürünlerini içeriyor Fırat'a Kanşan öyküler (Arkeolojı ve Sanat Yayınları). Fırat Irmağı üzerinde yapılan Birecik Barajı, 2000 yılında su tutmaya başladığında, başta Roma dönemine ilişkin görkemli mozaiklerle bezeli villa kalıntılarının bulunduğu Zeugma (Belkıs) olmak üzere, çeşitli tarihsel dönemlere ilişkin yirmi bir ören yeri, höyük ve yapı ile kırk beş yerleşim birimi tümüyle ya da bir böiümüyle sulara gömüldü. ören yerlerinin kimi hiç kazılamadı, kimi yerlerdeki değerli yapıtlar aceleyle müzelere taşındı. Halfeti'de, 179697 tarihli Lâtifzade Hamamı, yüzlerce taş konak ve bağ köşkleri, kıyı boyunca verimli meyve bahçeleri sular altında kaldı. Yerleşim yerlerindeki insanlar ise yüzyıllardır yaşadıkları çevreyi yitirmeleriyle zorunlu bir göçmenlige hüküm giydiler. 2000 yılının Mayıs ve Haziran aylarında bölgeden yükselen yokoluş çığlıkları dünyaya yayıldı. Pek çok çalışmanın yanında, Nezih Başgelen'in girişimi ve Mimarlar Odası'nın desteğiyle on beş öykücümüz de yöreyi ziyaret ederek buradaki ızlenimlerinin etkisinde birer öykü yazdılar. Nalan Barbarosoğlu, Inan Çetin, Müge Iplikçi, Karin Karakaşlı, Cemil Kavukçu, Şema Kaygusuz, Leyla Ruhan Okyay, Almila Özdek, Suzan Samancı, Akın Sevinç, Murat Sohtorik, Deniz Spatar, Nemika Tuğcu, Saliha Yadigar, Hürriyet Yaşar; her biri kişisel gözlemleriyle yazarlık hünerlerını birleştirip benzerine kolay rastlanmayacak bir deneyimin ürünlerini ortaya çıkarmışlar. Edebiyattoplum ilişkisine, bu ilişkinin iki tarafı da yönlendirme, etkileme gücüne inanan biriyim. Bu deneyimin edebıyat tarihimiz için de çok önemli olduğunu sanıyorum. On beş yazar, birer toplumbilımci ya da gazeteci gibi toplumsal birolayı gözlemlemeye gidiyorlar. Aynı ya da benzer şeyleri görüyorlar. Sonunda ise birbirine benzemeyen on beş ayrı sanat yapıtı ortaya çıkıyor. Burada toplumsal bir konuya da eğilse, sanatın ne denli bireysel bir yaratım olduğuna bir kez daha tanık oluyoruz. Aynı konuda on beş farklı öykü. Her öykücü, hem ortak bir konuyu anlatıyor hem de ona kattığı bireysel hüneriyle, anlattığı öyküyü kendine özgü kılabiliyor. Bu öyküleri okurken o yöreyi ve orada yaşananları başka hiçbir haber, yorum ya da belgeselin anlatamayacağıbiretkileyiciliktekavradım.Fıstıkağacının ancak yırmi yılda nasıl yetiştiğini, Fırat kıyılarının doğal özelliklerini, yapıların mimari güzelliklerini, kedilerin ve kaplumbağaların sudan kaçamadıklarını, kıyıda yaşamakla yüksekte yaşamanın nasıl farklı kültürler olduklarını, yuvası sular altında kalan kuşların nasıl çığlıklarattığını, en güzel siyah güllerin Halfeti bahçelerinde yetiştiğini, fındıkla fıstık ağaçlarının yan yana yetişebildiğı özel ıklim koşullarının varlığını, göçün insanda yarattığı yanılma duygusunu.. bu öyküleri okudukça anladım, paylaştım. Tan Oral'ın her biri ayrı bir öykü anlatan, duyarlı çizgileri de, kitabın bütünlüğüne çok yakışmış. Son yıllarda ortaya çıkan yeni kuşak öykücülere yöneltiten temel eleştirilerden biri de bireysel dünyalarının dışına çıkamadıkları, yazarlığı yaşamlarının güncesini tutmak olarak gördükleri biçiminde. Bu olgunun ne denli çevresel etkenlere bağh olduğunu da gösteriyor, Fırat'a Kanşan öyküler. Toplumsal birolaya ilgileri yöneldiğinde, onu anlatmada da son derece başarılı olabiliyorlar. Fırat'a Karışan öyküler kitabı, benzeri pek olmayan ortak biryaratı serüveninin belgesi olarak edebiyat tarihimizde yerini alacaktır. Ama ondan önce bugünün okurlarına söyleyeceği çok şey var. 1952'denbugüne Naile Akıncı Cunıhııriyctimizlo yaşıt sanatçı Naile Akıncı'nın, bütün eserlerinin bir araya toplanarak sergilennıcsi anlanuna gelen "RetrospekuT' sergisL, Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde açıldı. Yapıtlanndu konıpozisyon düzeni ve çizgisel sağlanılıgı ön plana çıkaran sanatçının, bu ilkelerle gerçekleştirdiği peyzajlar, özellikle Piyerloti'den Eyüp görünümleri çalışmalan otoritelcrcc, "bir tür manzara otoportreciUği" olarak niteleniyor. Akıncrnın 1952 yılında başladığı sanat yaşamı sürcsince, değişik döncnılerde ürcrtiği eserlerden oluşan scrgisi, 27 Ocak tarihine dek gezüebilecek. Sergide sanatçıyla ilgüi bir belgesel dc gösterüecek. (Fotoğraf: UCUR DEMİR) Selma Emiroğlu Aykan'ın 12 yaşından bu yana çizdiği tüm karikatürler 'Çizgiler ve Tınılar' sergisinde sre yansıyan Türkiye ruıılan üzerine çizilcn karikatürler 50'li yıllarda çizüenlerden elbette daha başka... Çünkü çevrenin sorunlan başka, çizgiye duyulan ilgi de değişik, hatta eksik. TV, bilgisayar, mobil telefonlarla nefes alıp verüen; gittikçe insanlan çabuk, pratik düşünmeye zorlayan bir yaşama biçimi içuıdeyiz. Bu potanın içinde geniş hisler ve zaman isteyen, sabır isteyen beninı zamanınun karikatür yarabcıhğuun da eriyip gitmesi dogaldır. Yoksa yetenekler mevcut. 21. asırda belki de bambaşka bir 'sınırsız sanat' dognıakta... kinı NENAÇALİDİS Selma Emiroğlu Aykançok küçük yaşlarda tanıştığı çizime kimi zaman ara verdiysede ne kalemlerinden ne de renklerden asla kopmadı. Aykan'ın ilk çizimleri 1943 yılında Amcabey mizah gazetesinde yayımlandı. O çizimleri, onun Türkiye'nin ilk çocuk ve kadın karikatüristi unvanını almasına ncden oldu. Akbaba, Doğan Kardeş, Dolmuş, Zakkum, 41 Buçuk, Çarşaf ve Vatan gazetesinin pazar ekindc çizdi. Uzun yıllar yaşamını Almanya'da sürdüren ve halen şan pedagogu olarak yaşamını sürdüren Aykan, lstanbul Schneidertempel'de 30 Aralık'a dek devam edecek olan 'Çizgiler ve Tınılar' başlıklı bir sergi açtı. 'Karikatüre sevgim hiç bitmedi' Sanatçı, sergisinin oluşum sürecini ve yeniden çizime döniişünü şöyle tanımlıyor: "Çizgiler ve Tınılar ashnda beninı için hazuianan bir retrospektif sergidir. 2001 'in Mayıs ayında Ankara'da yapılan Karikatür Festivali'nde yıhn karikaf iircüsü seçilmiştim. Festival için açılan serginin bir uzantısıdır bu sergi. Bu atilım meslektaşun Tan Oral, lzel Rosental ve Turgut Çeviker'in çabalanyla gerçekleşti. Insan bir uğraşıyı meslek kapsamında sürdürmüyorsa, en azmdan yoğun bir biçimde mevzu ile ilgili değilse, bütünüyle o işin içinden sayılmaz. Benimki de öyle oldu. Ara ara hep çizdim, yayunlanmasa da... Ama karikatüre duyduğum saygı ve sevgi bitmedi, böylece tam kopmuş sayılmam bu sanattan, bu yüzden bir geri dönüşten de sri/. edilemez. Herhalde yine de ara ara çi/ecegim. Çünkü son yıllarda şan hocalıgı bütün zamanımı almakta." CemalNadirGüler'le tanışması ka 'li yıllann ilk kadın çizerlerinden olan Aykan, karikatürle müzikten daha önce tanışmasına rağmen ikisinden de asla vazgeçmedi. Öyle ki çizimden ayrı kaldığı yıllarda bile hayalgücünü, renklerini, kalemlerini hiçbir zaman bırakmadı. 50 'Her şey ne yazık Id paraya bağlı' r rikatür alanında attığı ilk adımlar olmuştu. Araya giren bazı kesintilere rağmen sanatçı çizdikleri yayımlanmasa da hep çizdi. Güler'in vefatından sonra guruplaşan ve 50'lerkuşağı olarak tanımlanan genç karikatüristler arasında ilk kadın çizer olarak yerinı aldı. Aykan günümüz kadın çizerleri için şöylc diyor: "50 kuşagının ilk kadın karikatüristi idinı, böylece benden sonra yavaş yavaş ortaya çıkan bazı kadın imzalara başta neves ve arzu aşüadıgunı sanıyorum, bundan da krv anç duyuyorum. Onlan zevkle izliyorum." Geçen zamanlar beraberinde her alanda değişimleri de nerede isc vazgeçilmez kılıyor. Öyle ki, bir dönem ınsanların yüzünü gülümseten bazı espriler artık günümüzde 'soğuk' olarak algılanabiliyor. Selma Emiroğlu Aykan karikatürün zaman içinde geçırdiği gerileme ve üerlemeyi şu sözlerle anlatıyor: "Sanat sınırsızdır, dcrler. Güncel gazetelerde çizilen yörel politik karikatürün dışuıda kalan, klasik karikatür için de bu böyle. Fakat hem bütün dünyanın hem kendi ülkcmizin toplumsal so 19541957 yıllan arasında "Yeni Istanbul" gazetesinde aktüel, politik, konularla ilgili karikatürler çizerken bir yandan da Istanbul Belediyesi Konservatuvan'nda şan bölümü okuyordu. Ankara ve tstanbul'da konserler verdi. 1958'de Italyan hükümetinin bursu ile Roma ve Milano'da şan çalışmalarını geliştirdi. Türkiye'ye döndükten sonra yeni kurulmakta olan tstanbul Şehir Operası'nın ilk solistlerinden biri olarak 4 yıl boyunca soprano sesiyle pek çok başrolde yer aldı. 1981 yılından bu yana Almanya'da şan pedagogu olarak çalışan Aykan'ın, klasik müziğin günümüzdeki durumu hakkındakı değerlendirmesi şöyle: "Karikatür hakkında söylediklerim müzik için de geçerli. Her şey bütün dünyanın ekonomi poütikasuıa bağh, her şey ne yazık ki paraya bağh ve para silahlanmaya ve savaş alanlanna akıp gittigi sürece insanhğuı en yüksek varuk sembolü olan 'sanat' da bu dünyadan nasibini alamayacak. Ama ben insaıılığın özellikle de gençliğin sağ dııyusuna, yaratıcılığına büyük saygıyla inanıyorum." Nâzım dünya depgilerinde • Kültür Servisi Amerika'nın 'The American Poetry Review' adlı dergisi, Ocak 2002 sayısının kapağında Nâzım Hikmet'in fotoğrafına yer veriyor. Dergide, Hikmet'üı Randy Blasing ve Mutlu Konuk tarafından çevrilmiş 10 şiiri ile 'Memleketimden însan Manzaraları'ndan da bir bölüm yer alacak. Paris'te yayımlanan 'Europe' dergisinin Nisan 2002 sayısı ise yazılar, konuşmalar ve şiirlerle 'Nâzım Hikmet özel Sayısı' olacak. Ashok Kumar yaşamını yitirdi • BOMBAY (AFP) Uzun süredir hasta olan 'Bollyvvood'un ünlü oyuncusu Ashok Kumar geçen pazartesi günü Bombay'daki evinde 90 yaşında öldü. Hint film endüstrisinin önemli isimlerinden Kumar, 'Dadamonı' (Büyük Kardeş) takma adıyla tanınıyordu. 1989 yılında Hindistan'ın saygın ödüllerinden 'Dadasaheb Phalke Sinema Başarı Ödülü'ne layık görülmüştü. Rol aldığı son sinema filmi ' Return of the Jevvcl Thıef Mücevher Hırsızının Dönüşü' olan sanatçının diğer filmlerı arasında 'Achyut Kenya', 'Jewel Thief ve 'Mahal' yeralıyor. Buda heykelleri için öneri Okuyucuyla buluşan yeni şiir kitaplan BASEL (AFP) Taleban yönetimi tarafından 2001 yılı Mart ayında dinamitlenerek yıkılan Buda heykcllerinin tekrar yapılması gündeme geldi. Yükseklikleri yaklaşık 53 metre olan 2 tarihi heykel, Afganistan'daki Bamian Vadisi'nde bulunuyordu. 5 Aralık Perşembe günü, Isviçre'nin Bubenberg kasabasındaki Afganistan Enstirüsü ve Afganistan Müzesi'nin yöneticisi Paul Bucherer, yeni Afğan yönetimine söz konusu heykellerin yeniden yapılması için çalışmak istediğini bildirdi. 1970 yılnda Avusturyalı bir uzman tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda heykeller üzerinde ölçüm çalışmaları yapıldığını belirten Bucherer, bu sayede heykellerin aslına sadık kalınarak yapılması için gereken bilimsel verilere müze olarak sahip olduklannı söyledi. Taleban yönetiminin Islam dışındaki bir inanca dayandığı gerckçesiyle Budaheykellerini yıktırması UNESCO ve pek çok ülke yönetimince kınanmış ve 'kültüre karşı işlenmiş bir suç' olarak nitelendirilmişti. Taleban yönetiminin Afganistan'ın Bamian Vadisi'nden çekilmesinin ardından bölgede durumun normale dönmesini beklediğini belirten Bucherer, 1980'lerin başına dev heykellerin önemli sayıda turist tarafından ziyaret edildiğini hatırlattı ve banşın tam anlamıyla sağlanmasından sonra heykellerin tekrar yapılmasına bu açıdan da bakılması gerektiğini ekledi. Kültür Servisi Yayınevleri, birbiri ardına yeni şiir kitaplarını okuyucuyla buluşturuyor. YapıKredi Kültür Yayınlan'ndan çıkan 'Saatler/Geyikler' adlı şiir kitabında Lale Müldür, geyikler, kumrular, arasında saatle satrancın çaprazında Kilke ve Şeyh Gaüp'in izinde, aşkı arayan, varoluşu sorgulayan bir yolculuğun konağı olan yedinci konağı anlatıyor. VarukYaymlan'ndan çıkan Osman llakan A.'nın 'Seyahat,Hemen' adlı şiir kitabındaki şiırleri birinci adım 'Ghnıek', ikinci adım 'Dönmek', başlığı altında toplanıyor. Osman Hakan A., 'GülOdası' adlı kitabıyla 1994BehçetNecatigil Şiir Ödülü nü kazanmıştı. Adam Yayuıcılık'tan çıkan yeni şiir kitaplan isc Cevat Çapan'ın 'Ne Güzel Yokulukru Akhmdan Çıkmaz', Yaşar Miraçın 'Banş Güllcrinin Gümüş Denizi', Süreyya Berfe'nin 'Seçme Şiirler'. Cevat Çapan' ın 'Nc Güzel Yolculuktu Akhmdan Çıkmaz' adlı kitabı, 'Kutlamalar, Buluşmalar', 'Sessizligin İçinden' vc 'Yol Defteri' başlığı altındaki şiirlerden oluşuyor. Çapan, ilk şiir kitabı 'Dön Güvercin Dön' ile 1986 Behçet Necatigil Ödülünü kazanmıştı. Yaşar Miraç'ın 'Banş Güllerinin Gümüş Denizi', halkın kardeşliğine adanmış şiirlerden oluşuyor. Süreyya Berfe'nin 'Seçme Şiirleri', şiirlerinden seçmelerden, şiir üzerine düşüncelennden, yaşamından ve yapıtlanndan oluşuyor. Metis Yayuıcınk'tan çıkan Murathan Mungan'ın 'Erkekler İçin Divan' adlı şiir kitabı, erkek dünyasının çeşitli ruh halleri ve aşkı anlatan bir divan. Çöl ve eski zaman çağnşımı sağlayan kentler, ıklimler, malzemeyi hem kendi tarihiyle ilişkilendiriyor hem de okura belli bir mesafeden bakma olanağı sağlıyor. Evrensel Basım Yayın'dan çıkan Gülsüm Cengiz'ın 'Eylül Deyişleri' adlı kitabı, 'Eylül Deyişleri', 'Kolay Degil', 'Günler' gibi şiirlerden oluşuyor. Hcra Şiir'den çıkan Arifc Kalender'in 'Kadın Burcu' adlı şiir kitabı, kadın olmanın zorluklarını anlatıyor. K Ü L T Ü R I K Â M İ L Ç İ Z t K M A S A R A C 1 Genç kalemler Cumhuriyet'te... YENGİ Içimde anadolu sızısı yüzaltmışyedi günlük susuzluk gülbaharı yendi ellerim boş ellerim kanlı ellerim zincire vurulu nedensiz çarpıyor kalp gözlerimin tüm renkleri beyaz içimde anadolu sızısı yüzaltmışyedi günlük susuzluk tanksız, topsuz, kılıçsız insanlıgı yendi beni yendi... METİN ALTIOK Ey haritasız acılar Bir dikimevinde yüreğimin Kumaşı parçalandı vakitsiz içinde Yeşllllk bahçesinin bahçıvanı Deniz lekesi gönlün Sessiz göçükler içinde Vaktidir sancıların Kiraz mevsiminde Nerglsler açacak Bunca sessiz göçükler Alfredo Rolando Ortiz tstanbul 'da Kültür Servisi Gürer Aykal yönetimindeki Borusan Filarmoni Orkestrası'nın bugün saat 20.00'de Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde ve yarın Lütfi Kırdar Konser Salonu'nda saat 20.00'de vereceği 'Yeni Yılı Karşılama Konscrieri'ne Latin arpının usta sanatçısı Ortiz solist olarak katılıyor. Kübalı sanatçı Ortiz'ın folk, klasik ve popüler müziklerden oluşan geniş bir repertuvan var. Arp ve orkestra için yazılmış esen 'Latin AmerikaSüili'nı Dünya Arp Kongresi'nde çalan sanatçı, verdiği resitaller dışında her seviyede öğrenciye yönelik eğitim çalışmalan da yapıyor. Paraguay arpı çalan Ortiz, kompozitör, eğitimci ve arp sanatçısı olarak uluslararası üne sahip. Sanatçının otuza yakın albüm kaydı bulunuyor. Dr. MUHAMMET CAN BEDRİYE KORKANKORKMAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle