Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11ARALIK2001SALI 8 DUNYA VE TURKIYE dishab@cumhuriyet.com.tr KAVŞAK Atina, BrüksePde çekince koyunca, AGSP konusu Laeken Zirvesi'ne kaldı Kıbrıs'ta Tahterevalli Kıbrıs'ta bilmem kaçıncı kez yine rımız, lütfen Yunan ve Rum dostlarıbirumutbelirdi. KuzeyGüneybaşkan na sıkça kullandıklan "kaçırılan fırsatlarının buluşması öncesinde ve son lar" deyiminin ne anlama geldiğini, bu rasında çok şey yazıldı. Yazıları oku fırsatı onlara kaçırtan kişinin adını da yunca gözümün önünden bir tarih şebir zahmet sorsunlar.) ridi geldi geçti. Batı'nın "Çözümsüzlük çözüm deKıbrıs sorunu ile 23 Nisan 1958 Çar ğildir" biçimindeki söylemlerinin etkisi altındaki bu vatandaşlarımın "Kıbşamba günü Magosa'da Namık Kerıs sorununun gerçekte 1974'te çömal alanında tanıştım. 0 gün üniversite öğrenci temsilcilerinden biri ola züme kavuştuğunu" hâlâ algılayamadıkları da gözleniyor. Sorunun "Ferak, Ingilizyönetimi altında, EOKA'nın Rum terörüne karşı yaşam savaşı ve lek'in Kahve Diplomasisi" ile değil, sağlam sinir, sabır, bilinç, karşısındaren birkaç bin Türk'e, "moral" aşılamaya çalışan bir konuşma yapmış kini tanıma ve tarihsel birikimle donanmış olarak ve zamanı iyi kullanatım. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Başpisrak çözümleneceği her nedense göz kopos Makarios'un anayasa değiardı ediliyor. Karşı tarafın AB desteği şikliği önerilerini içeren notayı Türk hükümetine verdiği gece Cumhuriyet altında Denktaş'a baskı yaparak Türk Ankara Bürosu'nda nöbetçiydim. Ha kamuoyunu bölmeye uğraştığının biberi ertesi gün yalnızca Cumhuriyet lincinde bile değiller. Denktaş için "uzlaşmaz adam" sözleri, zokayı yutmuş Türk kamuoyuna duyurmuştu. Kıbrıs bir sazan balığı gibi ağızlanndan eksorunu ile ilgili gelişmeleri daha sonra gazeteci olarak sürekli olarak An sik olmuyor. 1977'de Makarios gibi kara'da, dörder yıl Atina ve New York'ta bir adamla iki toplumlu, iki bölgeli bir Birleşmiş Milletler koridorlarında, çe Kıbrıs planını imzalayanın Denktaş olşitli aralıklarla Güney ve Kuzey Kıbrıs'ta duğunu her nedense unutuyorlar. Daizleme olanağını elde ettim. Diyebili ha sonra iş başına gelen Spiros Kiprim ki o gün bugündür bir gazeteci riyanu, Yergios Vassiliyu, Glafkos Klerides gibi Rum başkanlann Makaolarak en çok yazdığım sözcük "Kıbrios'un planını bile rıs" olmuştur. kabul etmediklerini Kıbrıs'ınyinegünanımsamıyorlar. Uzdemin başköşesine laşmazolanın Rumoturduğu 6O'lı yıllann lar ile Yunanlar olen civcivli günlerinde duğunu, "kaçınlmış Dışişleri Bakanlığı fırsatlar" deyimi ile Genel Sekreteri "uzlaşmaz" kavra(Müsteşar) Büyükelmının aynı anlama çi Fuat Bayramoğgeldiğini göremiyorlu idi. Ankara Palas'ta lar. bir resmi kabulde Bayramoğlu ile KıbBaşbakan Bülent rıs üzerine söyleşiEcevit'in "ilhak" yorduk. Bayramoğlu açıklamaları ile KıbDenktaş ve Klerides. garsona seslendi, rıs sorununda ufuk "Buzlu bir viski, ama Kıbrıs 'sız olsun!" karardı. Türkiye, Atatürk'ün "Milli Midedi. Yine de Kıbrıs haber ve yazılasak" ve Hatay siyasasından sonra ilk rımızdan hiç eksik olmadı. kez "Milli Misak sınırlan" dışında bir Işadamlarımızın, basınımızın, hatta "ilhak "tan söz ediyor. Burada bir önemCumhuriyet'in bazı yazarlannın da (vis li "nüans" dikkatlerden kaçıyor. Doğal ki olmasa bile) rakılarını ya da uzola olarak KKTC, Türkiye'ye "iltihak" karını "Kıbrıslı" içmekten bıktıkları göz rarı verir, TBMM de bunu ya kabul ya da reddedebilir. Dikkat edilecek olurleniyor. Bazı vatandaşlarımız, Güney sa Ecevit ısrarla "iltihak" değil "//Kıbrıs'ta "katll"ve "baş terörist" damgası yiyen KKTC Başkanı Rauf Denk hak"d\yor. Bu sözcüğün farkı bile bu taş'ı neredeyse Rumlarla aynı kefeye vatandaşlarımca görülmedi. Ancak bu önemli ayrıntı Ankara'daki yabankoymaktaydılar. Kıbrıs sorununun nereden nereye cı diplomatların dikkatinden kaçmadı. Kıbrıs'ta yeni bir tahterevalli oynageldiği konusunda bilmezlik içinde olan bazı vatandaşlarımızdan Karpas nıyor. Rum başkanı Klerides'in arkasında Yunanistan'ın üye olduğu AB, Burnu'nu 99 yıllığına Türkiye'ye kiralayıp Adayı Yunanistan'a vermeyi ön tüm ağırlığı ile hatta bu vatandaşlarıgören ABD Dışişleri Bakanı Dean Ac mızın desteğiyle bastırıyordu. Denktaş tüm ağır kilolarına karşın tahtereheason'un planını bile anımsamaları beklenemez. Acheason planını red vallinin ucunda havada askıda kaldı. dedip önemli "fırsat kaçıran" Yunanis TBMM ve TSK'den de tek ses olarak "ilhak" sözcüğü azimli çıkınca Denktan ve adadaki Rum terörü, 40 yıl sontaşKlerides tahterevalli oyununda ra bugün, adanın yüzde 40'ını yitirmenin acısını çekiyor. Işdamlarımız ile denge kuruldu. Şimdiye değin Rumlara ve Yunanlara fırsat kaçırtan Denkyazarlarımızın çektikleri acının ne oltaş yine yerinde bir zamanlama ile duğunu ise anlamak güç. Rumlar daha sonra çok pişman olacakları daha okul arkadaşı Klerides'e evinde yemek vererek herkesi şaşırttı. nice fırsat kaçırdılar. (Bu vatandaşla OZGEN ACAR Yunanistan yokuşa sürüyor MURATİLEM ATİNA Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) konusunda Türkiye, Ingiltere ve ABD arasında imzalanan uzlaşma metni, Atina'nın olumsuz tavn nedeniyle dünkü AB Konseyi'nde, dışişleri bakanları tarafından onaylanamadı. AB Dışişleri Bakanları Genel lşler Konsey toplantısında Yunanistan'ın Türkiye'nin kabul ettiği belgeye çekince koymasıyla, AGSP konusu Laeken Zirvesi'nde, devlet ve hükümet başkanlannın gündemine kaldı. Kaynaklar, Yunanlılann,"Türkiye'ye verilen güvencelerin karşıbğında kendilerine dc güveııce vcrilmcsini istcdiklcrini", "Kıbns Rum Kesiıııi'niıı, tanı üyeüginin gerçekleş.mesinden itibaren savunma işbirliğinde hiçbir kısıtlama ile karşı karşıya kalnıaması gerektiğini", ayrıca • Türkiye, ABD ve İngiltere arasında imzalanan uzlaşma metninin geneline aslında çok fazla itirazı olmayan Atina, pazarlık şansını güçlendirmeyi bedefliyor. "AGSP'nin karar mekanizmasında AB'nin özerkliği konusunun aydınhğa kavuşturulmasını" istediklerini belirttiler. Atina'nın, üzerinde Ankara'da uzlaşma saglanmış olan metin üzerinde değişiklik talebinde bulunduğu, konunun Laeken Zirvesi'ne aktanldığı duyuruldu. Metnin hem AB karar mekanizmalarına ilişkin katılım ve dayanışma birliğini zedeleyeceği hem de AB karar organlannın bağımsızlığına zarar vereceği iddiası ile çekince kullanan Atina'nın aslında metnin geneline çok fazla itirazının olmadığı belirtiliyor. Metindekı 12. maddenin Yunanistan'ın ulusal çıkarlarına ters düştüğünü belirten Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, AB dışişleri bakanlarına alternatif bir metin sundu. Ancak bakanlar Yunanistan Dışişleri ve Savunma Bakanlığı yetkililerı tarafından hazırlandığı öğrenilen alternatif metni henüz inceleyemeyeceklerini belirttikler ve bu yüzden karan Laeken Zirvesi'ne ertelediler. tngiltere ağırhğını koyacak Yunanistan'ın sunduğu alternatif metin, bugün AB'nin Daimi lemsilciler Birliği 'nde yapılacak toplantıda ele alınacak. Bu çerçevede Yunanistan'ın istekleri kabul edildiği takdirde, AB devlet ve hükümet başkanlannın bir araya geleceği Laeken Zirvesi'nde birmuta bakata ulaşılması bekleniyor. Atina'daki konuyla ilgilcnen çevrelerden edinilen bilgilere göre Laeken Zirvesi'nde Türkiye İngiltere metni ile Yunanistan'ın hazırladığı metinler konusunda çok fazla tartışma olması beklenmiyor. ingiltere'nin konuyla ilgili olarak ağırlığını koymasıyla hem Türkiye'nin çıkarlan hem de Yunanistan'ın çıkarları gözetilerek ortak bir metin hazırlanarak kabul edilecek. Türkiye İngiltere formülüne genelde itirazı olmayan Yunanistan, çekince kullanarak pazarlıkta elini güçlendirmeyi planlıyor AB içinde tartışma konusu olan Denizcilik ve Taşımacılık Ajansı'nın Atina'da kurulmasını isteyen Yunanistan, birlikten bağlayıcı bir söz almayı hedefliyor. Yunanistan, Afganistan özel temsilci yardımcılığı gibi önemli bir görevi de üstlenmek ıstiyor. Ahmet Han, var olan anlaşmazlıklar konusunda umutsuz olmamakgerektiğini söylüyor UzLaşmaya giden dikenli yol tştanbul Haber Servisi Bilgi Üniversıtesi Tarih Bölümü öğretim görevlilerinden Ahmet Kasım Han, özbek General Raşid üostum'u ikna sürecinde ABD ve Türkiye'nin belirleyici çabalar harcayabileceğini ifade ederek uUzlaşı kültürünün Afganistan topraklannda ycşertilmesi, sürekli 'gözetilmesi' gereken süreçler dahilinde ne kadar başaniabilecektir, bilemiyoruz" dedı. Ahmet Han Afganistan'daki son gelişmelere yönelik sorulanmızı yanıtladı: General Dostum'un rahatsızlığına karşın bir uzlaşıya va Tifganistan'daki son gelişmeleri Cumhuriyefe değerlendiren Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim görevlilerinden Ahmet Kasım Han, "Uzlaşma bir kültür işidir. Masada hep diğer tarafın kazanımlanna odaklanıhrsa taraflann içlerinde hep bir 'acaba' kalır" diyor. nlınası umut verici değil mi? Uzlaşma bir kültür işidir. Masada hep diğer tarafın kazanımlanna odaklanıhrsa taraflann içlerinde hep bir "acaba" kalır: "Acaba şunu da alabilir miydim? Acaba bunu vernıeyebilir miydim?" diye. Böyle bir uzlaşı, uzlaşı olarak değil, olsa olsa, taraflar usonra görüşürüz" dediler, diye nitelenebilir. Bu çerçevede Özbek General Raşid Dostum'un henıen anlaşma sonrasında yaptığı açıklamayı değerlendirirsek?.. Onu da tanı bu çerçeve içinde anlamak mümkün. Dostum aslında bir açıdan haksız da değil. Nihayetinde Mezarı Şerif'e giren o, Kunduz'a yürüyen o, Cenk Kalesı'nde çıkan ayak lanmayı bastıran o. Sonuç? Ne aldığını söyleyebiliriz? Bununla birlikte diğerlerinin de haklı olduklan noktalar var. Dostum geçmişte sürekli taraf değiştirmekle ünlü. Sovyet işgali sonrasında, neredeyse son dakikaya kadar mücahitlere karşı savaştı. Kuzey Ittifakı içindeki diğerleri için asla güvenilir değil. Güneydeki Peştular için de Dostum çok parlak şeyler ıfade etmiyor. Ancak yargılar ne biçimde olursa olsun bir de fiili gerçek var. Dostum, Afganistan'ın kuzey bölgesinin önemli bir bölümünde hâkim. Dostum, kurıılan hiikümetin otoritesini tanımayacagını ifade etti... Bıuııı da yapabilir ama ikna da edilebilir. Ne olursa olsun, sonuçta bu ikna sürecinde ABD ve Türkiye belirleyici çabalar harcayabilecektir. Yine, bu çabalar bir başarıya ulaşsa da, günün sonunda erişilen banşı aynı Bonn toplantılan gibi "gözetmek" gerekecektir. Uzlaşı kültürünün Afganistan topraklannda yeşertilmesi, sürekli "gözetilmesi" gereken süreçler dahilinde ne kadar başaniabilecektir, bilemiyoruz. Tüm bunları, varılan noktayı küçümsemek için söylemiyorum. Hlbette ufak adımlarla başlanmalı ve gittikçe bir defada kat edilen mesafeyi arttıracak biçimde uzlaşı zemini genişletilmelidir. Söylemeye çalıştığuıı bunun o kadar kolay olmayabileceği. Hatırlarsanız, Taleban Kâbil'i tcrk ettiğinde konuştuğumuzda, "Her şey daha yeni başhyor" demiştik. Şimdi başladı. İki kurdun son tangosu Başbakan Ecevit'in deyimiyle "Kıbrıs siyasasının başarısındaki kredinin sahibi" Denktaş, yann Türkiye'ye geliyor. Türk hükümeti ile görüşmeleryapacak. Büyükolasılıkla BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da açılışını 16 Ocak'ta Kıbns'ta yapacağı "önkoşulsuz ikili görüşmeler" değerlendirilecek. Türk iş dünyasında, kalemşor meslektaşlanmda hayret verici bir iyimserlik esiyor. Dışişleri Bakanı Ismail Cem haklı olarak "ihtiyatlı bir iyimsertikten" söz ediyor. Buna karşılık Yunan ve Rum basınında bir bölünme gözleniyor. 77 yaşındaki Klerides'e "aferin" diyenlerden daha çok "N'olacak bunak", "Sapıttı" "Uzlaşmaz Denktaş 'ın kand/rcfrÖ/"yakıştıiTnalan yapılıyor. Denktaş da bu arada Türkiye'de ve KKTC'de muhalefetin silahlarını da ellerinden almış olmadı mı? Denktaş, 16 Ocak ikili görüşmeleri masasına muhalefetten annmış, "ilhak" silahıyla güçlenmiş olarak oturuyor. Buna karşılık süresi 2004'te dolacak olan ve "Emekli olup artık balık avlayacağım" diyen Klerides ise poker masasına artan iç muhalefet, yumuşamış bir AB ve ABD'nin baskısıyla oturuyor. Bir başka deyimle 80'lere merdiven dayayan iki kurt Kıbrıslı siyasacı yaşamlarının son tangolarına bu ortamda başlıyorlar. Eğer Rumlar, Kıbrıs'ta yeni bir fırsat kaçırmak istemiyorlarsa, eğer AB Kıbrıs'ta çözüm istiyorsa 1977'de Makarios ile Denktaş'ın kabul ettiği iki toplum ve iki bölgeli federasyon olgusundan hareketle "eşitikidevlet" ilkesini benimserler. Yoksa, Türk hükümetinin Kıbrıs karşısında her türiü bedel ödemeye hazır olduğu olgusu ile yeni bir fırsat daha kaçırırlar. Kuşkusuz, bu temel ilkenin benimsenmesi de yeterli olmayacaktır. Adada gelecek yaşamın güvenli olması için toplumlar arasındaki ekonomik dengeler de göz önüne alınmalıdır. Batı'nın ambargosu nedeniyle kişi başına geliri 4 bin dolarda kalan Kuzey Kıbrıs'ın, 12 bin dolarlık Güney'in geliriyle adada köle olmaması gerekir. Zengin Rumların, fakir Türklerin ellerindeki mülkleri kapatmalarını önleyecek, bu uçurumu gidermek üzere Kuzey'e ekonomik yardım yapılması ve ekonomik açıdan en az 1520 yıllık bir geçiş dönemi tanınması zorunludur. Aday Polonya bile AB ile arasındaki ulusal gelir farkının altında ezilmemek için 17 yıllık geçiş dönemi istemiyor mu? En önemli sorunlardan biri de adadaki Türk, Yunan ve Ingiliz askeri güçlerin varlıklarıdır. Bu konuda ABD, beş yıllık bir geçiş döneminden sonra TürkYunan birliklerinin adadan temelli çıkması önerisinden söz ederken kendisinin de kullandığı Ingiliz üslerine her nedense değinrrliyor. Yaklaşık50yıldıryayımlanan "Kıbrıs Sorunu Ansiklopedist"nöe yeni bir sayfa açılmıyor, yeni bir cildin yazımına başlanıyor. Istanbul Haber Servisi Ahmet Kasım Han, geçici hükümette iki kadın bakanın varhğını şöyle yorumluyor: Şık duruyor ama ne kadar anlanılı ve etkili göreceğiz. Yeni Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah, "Taleban gibi olmayacak" bir Islami yönetimden söz ederken aslında ne söylüyor göreceğiz. Bunca zamandır toplumsal yaşamda yok kabul edilen Afgan kadınının tekrar siyasette, ekonomide, kültürde ağırlık sahibi olması amacının gerçekleştirilmesi "sübvanse" edilmesi gereken bir dava. Eğer Afganistan'da iktidar mücadelesi sürerse, bu sübvansiyonu yapabilecek kaynakları ve iradeyi iktidar mücadelesini bırakıp kim ayıracak bilemiyonım. Kadınlar yolun başında AFGAN KADIN LARIİSTİKRARİSTİYOR Afganistan Devrimci kadııılar Birüği (RAWA) yandaşlan, dün tslamabad'da bir göstcri düzcnlcdiler. Örgütün kuruculanndan Meena'nın postericıini taşıyan göstericiler, uluslararası topluma Afganistan'da istikrann sağlanması çagrısında bulundular. (AP) Averoll ve Zorlu'nun Kıbrıs'ı Bütün bu "ihtiyatlı iyimserliğe" karşın her nedense Güney Kıbrıs'taki silahlanmadan söz edilmiyor. Şu gunlerde Kıbrıs Rumları 200 milyon doları aşan 2002 savunma bütçesini görüşüyorlar. Yeni alınacak silahlar arasında, pilotsuz keşif uçakları, kıyı koruma ve devriye gemileri, sözde AB savunma düzeyine uyum sağlamak için tanklara takılacak termal kameralar, Othello uçaksavarsistemi, Mistral güdümlü füzeler, 106'lık geri tepmesiz toplara balistik bilgisayarlar öngörülüyor. Bu olgu ister istemez adayı Ingiliz egemenliğinden çıkarıp Kıbrıs Elmek : oacar(g)superonline.com Cumhuriyeti'ni yaratan Apkara ile Atina'yı karşı karşıya getiren 195860 Zürih ve Londra anlaşmalarının imzalandığı günkü birsöyleşiyi anımsatıyor. Saygın birdevlet adamı olan Yunan Dışişleri Bakanı Evangelos Averoff, barış için şampanya kadehini kaldırdığı Türk meslektaşı Fatin Rüştü Zorlu'ya şaka yollu soruyor: "Sayın meslektaşım! Adaya ne zaman asker ve silah gönderiyorsunuz?" Zorlu'nun yanıtı hazır: "Sevgili dostum! Yoksa siz daha hâlâ göndermediniz mi?" Tarih anımsanmadan, gelecek ipotek edilemez. Faks:0312442 79 90 UosyaNo: 2000/1377 Satılmasına karar verilen gayrimeııkulüıı ciıısı, kıyınelı, iideıli, evsafı: Satışa karar verilen Zeytinburnu, Kazlıçcşmc Mahallesi, 405/8 pafta, 2585 ada, 6 parsel sayılı 414.00 m2 miktarlı arsa nilelığindeki taşınmazın 172/414 lıisscsi sııiılurak paraya çevrılmesıne karar verilmiijlır. Z. Burnu 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlügü dosyada mevcut 23.II.IW8 tarih 19% yev No'lıı yazısından: Zeytinburnu Ka/lıçeşme Mahallesi'ndc bulunan 405 pafta, 2585 ada, 6 parsel sayılı 414.00 m2 mıkiarlı arsanın 172/414 hissesi borçlu adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Z. Burnu Belediye Başkanlığı Imar l^leri Müdürlüğü'miıı dosyiida mevcut 17 Agustos 2000 tarih 2000/619 sayılı ımar durumundan Zeytinburnu Sümcr Mahallesi 30/2 Sokak 405/8 pafta, 2585 ada, 6 parsel sayılı yer 1/1000 ölçekli 3l.l0.l l )88 1. larıhli ıslah ımar planında koınıl sahasında kalmakta olup özel imar krokısınde taralı olarak gösterilen ycrdc H: 15.50 m. irtifalı bitişik nizam biııa yapılabilecefîi ve ruhsat saftıasında /eıııin etüdü aranacagı lıususları anlaşılmıştır. Kıymet takdırıne konu yerin Zeytinburnu, Sümer Mahallesi Adnan Kahvecı Sokak No: 141 adresindeki taşınına/ olduğu saptandı. Ta^ıııına/ Sümer Mahallesi, Adnan Kahveci (30/2 Sokak) cephelı olup, Prof. Turan Uüneş C'addcsi, Zübeydehanım ( a d . Hlektrik Idarcsi, Dcnizatı Sitcsi, Bozkurt Fabrikası, Perdeeiler (,'arşısı, Kız Meslek lisesi, Adile Mermerci l.isesi, Abdulhak llatnıt Ortaokulu, Vclıel'endı Hıpodromu mınıbüs ve otobüs yolu ile semt pazanna yakın mesafelerdcdır. Kayden arsa vasıflı Zeytinburnu Sümer Mahallesi 30/2 Sokak, 2585 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina (gecekondu) bulunduğu hususu dikkate alınarak taijinmazın arsa ı bina değeri üzerinden borçlu hissesine isabet eden miktann hesaplanması cihetine gidilmiştir. Kayden arsa vasıllı olup fiilen üzerinde bina bulunan gayrimenkulün mevkiı, alanı, geometrik şekli, imar durumu, ulaşımreklam ve ar/talep hususlan yapının mimariinşai nitelikleri ile ilgili 2000 yılı Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı birım maliyetleri, serbest piyasa fıatları, cıvarında emsal yerlerin alımsatım değeri, son yıllarda deri vc tekstil piyasasının içinde bulunduğu mali kıiz 17 Agustos Körfez depremi, 12 Kasım Düzee depremi nedeniyle cmlak fiatlarındakı önemli ölçüdeki düşüş, günün ekonomik durumu, diğer hususlar birlikte nazara alınarak yapılan değerlendirmede taşınmazın bugünkü hııli ile arsa + bina olarak 86.1 I 2.000.000.TL. bu değer üzerinden dc borçlunun 172/414 hissesinin 35.776.000.000.TL kıymet takdir edilmi^tir Satış şartlan: 1 Satış, 14.1.2002 günü saat 14.00'ten 14.15'c kadar Zeytinburnu 3. lcra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahnıin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alaeaklılar varsa alaeaklan mcemuunu ve satış masrattannı geçmck şartı ile ıhale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 24.1.2002 günü 14.00'te, saal 14.15te ıkiııeı arltırmaya çıkanlaeaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edileeektir. Şu kadar kı arttırma bedelının malın tahmin edilen kıymctinin yüzde 40'ını bulması ve satıs, isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış, talebi düşecektir. 2 Arttırmaya lijtirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehıl verılebılır. lellaliye resmı, ihale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 Ipotek sahibi alaeaklılarla diğer ilgililerın (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarım hususiyle l'aiz ve masrafa daır olan iddialarıııı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan harıç bırakılacaklardır. 4 Ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yatırmamak suretiyle ihaleniıı feshine sebep olan tüm alıeılar ve kefıllerı, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müleselsılen mcsul olacaklardır. İhale larkı vc temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesın görebilmesi için daircdc açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya birörneği gönderilebilir. 6 Satışa ıştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatım kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isleyenlerın 2000/1377 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 26.11.2001 (*) Ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 76044 ZEYTİNBURNU 3. İCRA MÜDÜRLİJĞLJ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AK'ITIKMA İZMİR4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN KAMBİYO SENETLERİ ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET ÜZERtNDE HACİZ YOLU İLE YAPILACAK TAKİP TALEPLERİNDE ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİDİR LsasNo: 2000/1214 Alaeaklı: I. Lmlak Bankası A!> Vekili Av. Nuray Dağaşan, Cıımluıriyet Bulvarı No:58 Kat: 1 Uümrüklzmir Borçlu: Mehmet Salih Kösehan, (,'evre yolu üzeri, Doğıısel Sitesı A 2 Blok No:7 Antalya Borç: W4 USD ve ferileri Borcun Sebebi: 30.07.1997 tarihli 260 dolar, 30.05 1997 larihli 260 dolar, 30.06.1997 tarihli 260 dolar, 3 adct protestolıı senetler Yukarıda adı ve adresı yazılı borçlu hakkında yapılan icra takibinde, Borçluya gönderilen ödeme emrinin bila teblığ lade edilmesi, Lmniyct marifetiyle yapılan tahkikatta yeni adresinın temiıı edüemcmesı nedeniyle ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi gereğınee ilanen tebliğine karar verilmiştir. Işbu ilanın gazetede yayım tiirihine 10 gün ilavesıyle boreu vc takıp masraflarını 20 gün içinde ödemeniz, takibiıı dayanağı senet kumbiyo senedı nıtelığıni haiz dcğilse 15 gün içinde merciye şikayet etmeniz, takip dayanağı .senet ullıııdaki ımza sıze aıt değılso yine bu 15 gün içinde ayrıca ve açıkça bir dilekçe ile Telkik Mercii'ne bildirmenız, aksi takdirde icra takibindeki kambiyo senedi altındaki ıııı/anın sizden sadır sayılacağı, ımzanızı haksız yere ınkâr edersenız, sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde 10'u oranında para cezasına mahkum edileceğiniz, borçlu olmadığınız veya boreun itfa veya ınıhal edildiğinı veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında itirazınız varsa bunu sebeplerı ile birlikte 15 gün içinde letkik Mercii'ne bir dilekçe ile bildiıerek Tetkık Mercıı'nden itirazınızın kabulüne dair bir karar getirmedığiniz takdirde cebri ieraya devam olunacağı, letkik Merciı'nden itirazınızın kabulüne dair bir karar getırmedığnız takdirde cebrı ıcraya dcvam olunacağı, Tetkik Mereii'nde itirazın kabulüne daır bir karar getirilmediğı veya borç ödenmediği takdirde 20 gün içinde llK'nun 74. nıadde gereğınee mal beyanında bulunmazsanız hapisle cezalandırılacagınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı bcyanda bulunursanız yine hapisle cezalandırılacagınız tebliğ yenııe kaım olmak üzere ilan ve ihtar olunur. Basın: 75839