19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK2001 SALI CUMHURİYET kulturfacumhuriyet.com.tr SAYFA 13 Bertolt Brecht'in 'Schvveyk II. Dünya Savaşı'nda' oyunu Yücel Erten rejisiyle Şehir Tiyatrolan'nda Suçsuzlulda zekâ arasında B u hafta Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi 'nde izlenebilecek Bertolt Brecht 'in 'Schvveyk II. Dünya Savaşı 'nda 'oyunu farklı bir karakter üzerinden Hitler rejiminin sıkı bir eleştirisi. Oyun, Brecht epiği içinde insan olma durumımu çok daha sıcak bir dille anlatırken, yazarın alısılmıs metinlerinden avrılıvor. 1 «ZETLE • YAKIN zamanda yitirdiğimiz George llarrison'ın Ocak 1971 'de liste başı olmuş single'ı 'My Sweet Lord' Harrison'ın anısına HMI şirketi taratından tekrar piyasaya sürülecek. Single'ın çıkış tarihi henüz açıklanmadı. • MAYA'da bugün ve her salı 20.30'da Sihirli Salı/5 İllii/yonist5 Göstcri' adı altında ilginç bir gösteri yer alıyor. 45'er dakikalık iki bölümden olıışan gösteriyi gcçen yıl 'Dikkal Kandırılıyorsunuz' oyunuyla dikkat çeken Kubilay lünçer, Altuğ Yücel, İstanbul magic Studio'dan ICrdinç Deıniray, llkay l'crcan, Selim başarır ve Yılmaz Çclik hazırladüar. (0 212 252 74 52) • ORHAN Keınal Kültür Merkezi'nde bugün saat 11.00'de Yıldırım Keskin'in yönettiği, Feıidun Andaç, Adnan Binyazar ve Konur Ertop'un konuşmacı olarak katıldığı '20()0'lı Yıllarda Orhan Kemal' konulu söyleşi yer alıyor. (0 212 518 10 47) • KNAR Müzik Topluluğu, 'Anadolu'dan Kalkaslar'a Ermeni Müzigi' adlı yeni albüınünü yayıınladı. Diyarbakır'daıı, Van'dan, Muş'tan, İstanbul'dan Ermeni ezgilerinin ve halk şarkılarının yer aldığı albümde, ünlü sanatçı l)di Hırant'ın da bir eseri bulunuyor. • MİMAR Meıih Karaaslan'ın 'Yapıtlar Anılar 1' adlı kitabı çıktı. Kitap, Merih Karaaslan'ın 1 "722000 yılları arasında gerçekleştırdiğı bütün projeleri öyküleriyle birlikte sunuyor. Kitap, Ankara Yem Kitabevi'nden temin edilebilir. MELTEM KERRAR Hani Türkçedc "Ahdalamalumolur" diye bir söz vardır, aptallık vc sallık arasındaki tuhaf bir sınırda dolaşan. Çek ya/ar Jaroslavv Haşek'in Türkçede 'Asİan Asker Schvveyk olarak okunan romanının kahramanı 'raporlu aptal' Schvveyk de o abdallardan biridir. Sonralan sinema ve tiyatroda pek çok uyarlaması yapılan romanın esin kaynağı olduğu oyunlardan biri de 6. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali'nde izleme şansı bulduğumuz Vladyslav Znorko'nun 'Şvayk Dünyanın Son Durağında' oyunuydıı. Bugünlerde Şehir Tiyatrolan'nda sahnelenen 'Schvveyk II. Dünya Savaşı'nda' oyunu da Bertult Brecht'e özgü bir Schvveyk. Yücel Erten' in çevirip sahneye koyduğu, kalabalık kadrolu oyunun başrollerinde Kemal Kocatürk,C'andan Sabuncu, Aslı Öngören, Naci Taşdöğen, Bahtiyar Engin, Can Başak oynuyor. Alman ışgalı altındaki Çckosluvak toplumundan kesitler sunan oyun, bilgelikle delilik arasındakı sınırda gezinen Schvveyk karakteri üzerinden Hitler rejiminin Brecht'e özgü sıkı bir eleştirisi. önemli bir dönenıecı olan Stalingrad kuşatması kınlmazdan önce savaşın sonucunu görebilmış olmasını hayranlıkla karşılıyorum. Bir de şu beni çok etkiliyor: Brecht'in ılk çocuğu olan Prank Banholzer, tam da bu oyunun yazıldığı sıralarda, 23 yaşmda, Nazi ordusunıın bir askeri olarak doğu cephesinde yaşamını yıtirmiş. Oyunun başında ve sonunda, doğu cephesine giden askerlerın söyledıği 'Alman Yakarışı'nı bu bilgiyle dinlemek ürpertici. Brccht'tcn izdüşümier Direnişin simgesi Schneyk Brecht'in epiğı içinde 'insan olmadunımu'nu çok daha sıcak bir dille anlatan oyun, Brecht'in alışılnıış metınlerınden de bu anlamda farklı bir yapı sııııuyor. Brten'e göre, bu kucaklayıcı tulumun gerekçeleri iki cephcdc aranabilir: "Bir kere Brecht'in burada, dünya mizah liteı atürüıuin bir tcnıel figürünü yeniden hayata çağırdığını unutmayahm. Brecht'in onu yeniden yaşatırken, bir başka çağa taşırken, intııik biçiındc Nazilerin karşısuıa dikerken seygi ve sempati ilc bakması dogaldır. Öte yandan ' Kupa', Çekoslovakya'da ve tünı dünyada laşi/riH' karşı direnişin simgesi gibi dıırnıaktadır. Bütüıı bunlar, oyuııda izledigimiz Çekler etrafında bir sevgi, bir yakmlık. bir sıcaklık ortamı olus.turur. Oyun kişilerine diyaiektik anlamda çok eleştirel yaklaşan Brecht için az rastlanır bir durum bu." Bugünün dünyasıııda Schvveyk karakteri sizce neyi simgeliyor? Bu figür, Haşek'in epizodik bir ro Hiüer rejiminin yıkılacagını önceden kcsliıvıı yazar, oyıında bıınıı da farklı gönderınclerle inıa ediyor. Bu aynntıları in>ııi ve tezatla daha da yoğunlaştınyorsunuz... Bu /ıllıklaı oyunun Brecht'e özgü zenginliklerı. Hisler'in aynı izlek üzerinde yürüyen müzikleri de bir başka zenginlik kaynağı. Bu nıiiziklerin Türkiye'dc ilk kez tam ve orijinal biçiınde sunulduğunıı da hatırlatmak isterinı. Doğr u s u ya> ^ıtlık deyince, bu kavBASİT, NAİF İNSAN Brecht, Berliner Esemble'daki notlanııda 'Cesaret Ana'ya kars.il bir oyun olarak ramı başka düzlemlerde de nitelcndirdigi oyununun ana kişjsi Schvveyk'ın, basit, naif anıa zcki bir insan oldııgunıı belirtiyor. kurcalaınak heyecan verıcıydı: ruz: "Figür, suçsu/Jukla zekâ arasında manının baykişisidir. Romanda 1. Dün Küçük adaının, ahmak büyükler ve saçBiiyiikle küçügün, sıcakla soğuğun, ma büyüklüklerkarşısındaki hakh diredurur. Schvveyk, basit, naif bir insandır, uzakla yakının, içerisi ile dışarısının, ya Savaşı'nda başından geçenler anlatınişi. l Jfkumuzun savaşçığlıkları ile çınama zekidir." lır. Brecht ise onu II. Dünya Savaşı'na oyunla gerçeğin birbirleri ile yüzleşnıeladığı şıı günlerde, düşündürücii bir sim Oyun, Brecht'e özgü epik yapı içintaşıyarak Nazilerin karşısına diker. sı arayışı diyebiliriz belki... de ve Schvvcykbaşta olmak üzere BaloSchvveyk karakteri ıçin oyunun mü/ikge Brecht'in Schvvcyk'i birazda Brecht'i ıın ve Bullinger karakterleri üzerinde lerini besteleyen HannsEisler'ın çok gü Haşek'in Schvveyk'i ile Brecht'in andınyor diyorsunıı/... odaklanan bir ironiyi içeriyor... zel bırtanımlaması var: "Karşıhnın düSchvvcyk'i arasında ne gibi farklılıklar Brecht'in 'Keııner Öyküleri' ya da şüncelerini, sonuna kadar, yani saçma Bayan Kopecka da dahil bu karakvar? 'İki Mültecinin Konuşmalan' adlı yalık noktasına kadar ileri gotürerek kaı terler ve onları çevreleyen diğer figür Brecht çalışma günlüğünde şöyle dipıtlarını okuduğunuz zaman, burada sıüııı silahsız bırakan bir direnis biçimi." yoı: "Schvveyk'i hemen hemen bitirdim. ler, bize birpanoranıa çizıyorlar. Keskin egemen olan irdeleme ve sorgulanıa biNeye karşı direniş? Faşızme karşı, islibir mızah duygusu ile kurgulannıış sah'Cesaret Ana'ya kars.il bir oyun. 27'de çiminin, Schvveyk'in ilk bakışta saçnıalacı savaşa karşı, çarpık düzene karşı, Piscator için yazdığım ve salt romandan nelerle savaşın, işgalin, faşizmin içyülık gibi görünen kurcalamaları ile bir akzorbalara karşı, kendini nıatah bir halt moııtaj olarak yaptığım Schvveyk'le kar ziinü gösteriyorlar. Oyun, yerine göre rabalığı olduğunu göreceksıniz. Tabii ki sanan acımasız kocabaşlara karşı direöfkeli bir karikatürizasyona başvııruyor; şılaştırılırsa; Habsburg Hanedam'nın Schvveyk biraz daha laf kalabalığına boniş! Gelgelelim (,'ek ulusıına ö/gü, efyerine göre ironik bir serınkanlılığa. geleneksel baskı rejiminin Nazi işgaline ğarak, biraz daha saçmalaştırarak, biraz sanevi pasif direniştir bu. Hemen hatır dönüşmesine uygun olarak, tkinci Dün Ben, oyunu sınıflandırır gibi bir yere daha komikleştirerek yapıyor. Çünkü o layalım, Türk dilinc 'Aslan Asker Şvayk' ya Savaşı'ndaki bu Schvveyk çok daha koymaktan çok, önemsedigimi belirtbir oyun kişisi. Ama sonuç olarak bu şeklinde yerleşmiştir, ama Haşek'te de, mek istiyorunı. Bir kere savaşa karşı keskin." Berliner linsemble'da tutulan oyun kişisinin Brecht'ten bazı izdüşümBrecht'te de 'llysal Asker' olaıak geçer. adamakıllı bir tavır koyuşu yüzünden. dosya notlanııda, Brecht'in Schvveyk'e ier taşıdığını düşünüyorum. Vıırgulanlşte Schvveyk bu direnişin simgesidir. Sonra Brecht'in II. Dünya Savaşı'nın ilişkin bir başka tanmuna daha rastlıyomı da o yönde kullandım. UZAKDOfiU FtLM RSTtVAÜ'lDE BUGÜN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZt'nde saat 17.00'de 4Çin Animasyonu', saat 19.00'daT. Ilariharan'ın yönettiği 'Ennu Suanthan JanakikuttySincerly Yoıır Janakukitty' adlı lilmler izlenebilır. (0 212 251 56 00) • ALMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 10.00'da Cuardian'ın yönettiği 'Cybernetics', saat 12 OO'de Ringo Lam'ın yönettiği 'City On Fire', saat 14.00'te MiraNair'in yönettiği 'Selam Bombay' adlı filmler gösterılecek. (0 212 249 20 09) M MARMARA ÜNİVERSİTESİ SİNEMA SALONU'nda saat 13 OO'te Youn Hyun Chang'in yönettiği 'Tell Me Something', saat 15.00'te John VVoo'nun yönettiği 'A Better Tomorrovv H' adlı filmler izlenebilır. (0 212 518 16 00) • BİLGİ ÜNİVERSİTESı SİNEMA SALONU'nda saat 19.30'da Peter Jackson'ın yönettiği 'Meet Tlıe Feebles' adlı fılm gösterilecek. (0 212 293 50 10) Yeni düzenlemeye göre yasanın yüriirlüğe glrmeden öncekl dönemden de yayıncılar sorumlu Batıdrol Yasası'na tepkiler büyüyor GAMZE AKDEMİR / AYÇA TEZER Sabri Kuşkonmaz (BHSAM Genel Sekreteri): Bu bandrol konusunda son yönetmelikle özellikle bandrulün kitapçılara bir sorumluluk olarak verilmesi hukuken ve fıilen çok yanlış. Bandrol esas olarak yayımcıların sorumluluğunda olmalı. Çünkü kitapçılara bu sorumluluğu yüklemek hak sahibi olmayana sorumluluk yüklemek gibi bir sonuca götürüyor. Zaten kanunda da bandrolü hak sahibi olanlar hak sahıpligıni kanıtlayarak alırlar der. Gereklımercilere başvuruılar ve hak sahipliğine ilişkin belgelerle alırlar ki uygulanıa da bu yöndedir. Bandrol için başvurduğunuzda eser sahibinden sizin mali haklarını/.ın devredildiğine dair yazılı belge almanız olası. Ve yönetmelıkte bu temel mantığın atlanılmış olnıası büyük bir hata. Mali ve manevi hak sahiplerinin tasamıf ya da işlem yapma yetkisinin onlarda olması fikri hukukıın ana ilkesidir. Ve bu yenı ııygulama fikri hukukun ana ilkesine aykındır ve acilen düzeltilmesi gereklidir. Metin Celal (Yayıncılar Birliği Başkanı): Yayıncılar Birliği olarak başından beri bu bandrol uygulamasının Türk yayımcılığına ve kitapçılara gereksiz bir bürokrasi ve külfet getireceği dolayısıyla yanlış olacağı düşüncesindeyiz. Düzenleme korsan yayımcılığı da önlemeyecektir. Zaten önleseydi piyasada örnekleri görülen Orhan Pamuk, Ayşe Kuliıı gibi yazarların kitaplanna olduğu gibi bandrollü çıkmış birçok kitabın korsanlan çıkmazdı. Dü/enlemenin herhangi bir faydası da olmayacağı gibi aksine ekonomik kriz içindeki ve gün geçtikçe daralmak • Bandrol Yasası'nda yapılan yeni düzenlemeye kitapçılar kendilerine büyük bir yük getirdiği gerekçesiyle tepki gösteriyor. Yeni düzenlemeye göre yasanın yürürlüğe girdiği tarihten öneeki altı aylık dönemde kitapçı dükkânına giren kitaplardan yayımcılar sorumlu. Daha önce alınan kitaplara bandrol alma sorumluluğu ise kitapçılarda. Bu konuda ilgili kuruluşlann görüşlerine başvurduk. ta olan yayımcılık ve kitapçılık sektörünün bu uygulama nedeniyle bir kaosa girmesine de sehep olacak. Neyin nasıl yapılacağı net olarak bilinmiyor ama yönetmeliğe göre bandrol uygulamasının hemen başlaması gerekiyor. Oysa Türkiye'deki birçok kitapçı bir yana yayımcılarımızın çoğunluğunun da bu uygulamanın başladığından haberi yok. Bu haliyle de böyle acele edilnıesi, bir zaman verilmemesi, bir geçiş süreci tanınmaması nedeniyle zaten uygulama baştan 'uygulamama' haline gelmiş oluyor. Şu anda bandrol uygulaması zorunlu ama fiili olarak ııygulanmıyor çünkü bir geçiş süreci tanımadığı için yasaya göre şu anda tüm kitapçılar, yayımcılar suçlu dunımda. Ama yasalar ııygulandıkları müddetçe geçerlidir, Fürkiye'de uygulanmayan çok yasa var. Bğer Kültür Bakanlığı yetkilileri olıımlu bir yaklaşım getirmezlerse, bir geçiş süreci tanımazlarsa kitapçılara ve yayımcılara yönelik eğitim faaliyetlennde onları bu uygulamayla ilgili bilgilendirmezlerse bu uygulama başanlı olmaz. NihaC Enıelsiz (Kıtap Yayıncıları Derneği Başkanı): Kitapçılar ve kitap toptancılan olarak kitabın denetlenmesi açısından 8 Kasım'dan itibaren yürürlüğe giren düzenlemenin uygun olacağı kanaatindey iz. Bandrolün korsan yayımcılığı önlemesi ise mümkün değıldir. Ahmet Polat (Polat Kitapçılık'ın sahibi): Bandrol ıleriye dönük olmalı, geriye dönüşü olmamalı. Kültür Bakanlığı, bandrol uygulama hakkını yazara ve yayınıcıya bırakmalı. Çünkü ülkemi/.de zaten baskısı 5OO'e kadar düşmüş kitaplara bir de bandrol külfeti getirdığınız zaman bu henı maliyeti arttınr, hem de kitapçıyı kitapçılıktan çıkartır. Özellikle eski kitaplara bandrol uygulaması gelirilmesi kitapçıya yapılan en büyük hakareltir. Kültür Bakanlığı bu dü/enlemeyle kitapçının yanı sıra Türkiye'deki okuyucuyu da cezalandırıyor. Bandrolün bir takvımi olmalı. Kültür Bakanlığı, daha radikal, daha pratik çözünıler bulabılır. Genelgeler göndererek matbaalan kontrol altına alıp, kıtaplann çıkışını denetlerse bu iş çöziilür. Ve Maliye, Kültür ve tçişlerı Bakanlığı da bütün bakanlıklar da denetler. Bir metre ilerimde sattığım kitabı yarı l'iyatına satan işportacıyı denetlemeyen Kültür Bakanı, Maliye ve lçişleri bakanlıkları beni denetliyor? Onları yok etmesi gerekirken beni niye yok ediyor. Devlete vergi verdiğim için beni niye cezalandırıyor? Anlamış degilim. Literatür'den Tanıklık dizisi Kültür Servisi Literatür Yayıncılık bugüne dek yürüttüğü akademik yayınlarının yanı sıra edebiyat alanında da eserler vermeye başladı. Tanıklık' adı altında başlattığı yeni bir edebiyat dizisi olan bu çalışmada Refik Dıırbaş'ın 'Amlanmın Kardeşi İzmir', Tarık Dursun K.'nın 'Kokulu Kentler' ve Oklay Akbal'ın 'Cüce Çeşnıe Sokagı Nerede?' adlı kitapları yer alıyor. Dızideki kitaplar, yazarların iç dünyalarını, yapıtlarına işleyen kimi öğeleri, gezdikleri yö^re ve kent izîenimlerini ele alırken yaşam öykülerine ilişkin özel bir albümle tamamlanıyoı. Ret'ik Durbaş kitabında gençliğinin 'gençşehri' Izmır'le ilgili tanıklıklarına, edebiyat dostluklarına yer verirken Tarık Dursun K. yurtiçinde ve yurtdışında gezdiği yörelere ilişkin gözlemlerini tarihscl boyutlanma çerçevesinde ve kendine has üslubuyla aktarıyor. Oktay Akbal ise çocukluğunuıı geçtiği Şehzadebaşı'na ilişkin eskıyeni tanıklıkları gündeme getiriyor. Aynca sonsuz yolculuğa çıkan edebiyatçı dostlara ilişkin anılar da yer alıyor. BUGÜN • İZMİR DEVLETOPERAVE BALESİ'nde saat 20.00'de 'Müzikal'dcn MüzikalV adlı başyapıt olan müzikallerden örneklerın prömiyeri yer alıyor. (0 232 484 64 45) • BABYLON'da saat 20.30'da Tiyatro Kılçık'ın 'Takanlar ve Takılanlar' adlı oyunu sahnelenecek. (0 212 292 73 68) • CEMAL REŞİT REY KONSERSALONUnda Derya Türkan ve SokratisSinopoulos'un 'İstanbul'dan Mcktup' adlı konseh dinlenebilir. (0 212 232 98 30) • BEKSAV'da saat 16.00'da Kristian Levring'in 'Kral Yaşıyor', saat 19.00'daThomas Vinterberg'in 'Şölen' adlı filmleri yer alıyor. (0 216 349 91 55) • SODEV'de saat 14.00, 16.30, 19.00 ve 21,30'da 'Bilinmeyen Kod', saat 15.00'te 'Türkiye'de İnsan Haklan' saydam gösterisi, saat 20.30'da 'Bir Çift Sözümüz Var Aşka Dair' adlı oyun ızlenebilir. (0 212 292 52 52) • BİLGİ ÜNİVERSİTESİ KUŞTEPE KAMPUSD'nda 'Designers' Aphrodisiacs' kapsammda saat 17.00'deTakeshi Kitano'nun 'Brother' adlı film gösterilecek. (0 212 293 50 10) • VELİ BAR'da saat 20.30'da küçük İskender' in konuğu Aiaol Behraınoğlu olacak. (0 212 251 18 93) Genç kalemler Cumhuriyet'te. YAĞMURLAR Yağmur yağıyor haftalardır. Karanlık çökmüş şehre Belki de benim yüreğime. Içime bir taş gibi oturan, Küskünlüğü eritircesine Aksalar gözyaşlarım. Yağan yağmur kadar öfkeli Onun kadar hırçın Bağırırcasına aksalar. Kalbimde acıya dair ne varsa Yıkıp parçalasalar Yağmur sonrası gibi temiz, huzurlu Bir dünya yaratsalar. FATMA ERDOĞAN FAKİRİN ŞİİRİ Dünya umurumda değil Zevkten dört köşeyim bugün Ay'a çıkanlar, füze atanlar varmış Hiçbiri, ama hiçbiri umurumda değil... Renkli filmler oynarmış sinemalarda Çekışmeli bir maç varmış stadyumda Eğlenmek, gülmek, yaşamak asrıymış Bana ne, sanki hiçbiri umurumda da... Ha dünya güneşin etrafında dönmüş Ha güneş dünyanın etrafında. Ister Amerikalılar, Ister Ruslar çıksın Ay'a. Hepsi de vız gelir, tırıs gider Ben, bugünkü ekmek paramı çıkardım ya... NECEDETBORA Tuvale yansıyan iç dünya Kültür Servisi Artin Demirci'nin resim sergisi 4 Ocak'a dek İlrün Sanat Galerisi'nde yer alacak Resimlerinde çoğunlukla iç dünyasını yansıtan Demirci'nin yapıtlarının arasında portreler de yer alıyor. Sanatçmın boyama stılı ise Matisse, Bonnard ve Picasso gibi ustaların geleneklerinı yansıtıyor. Nancy Lunsford, Demirci'nin sanatını "Demirci bir renk virtüözü. Gerçekten de bazı resinıleri sanki bclli renkler üzerinde bir meditasyonmuş gibi. Bilnıece gibi bir mavi kendi kendinin bir temasına dönüşüyor. Bu bazen bir Chagall mavisl, bazcn yalmz bir mavi ya da gün akşama dönerken ortaya bir an için çıkıveren bir gökkuşağınuı mavisi" sözleriyle yorumlııyor. Lunsford'a göre, iç dünyasını portrelerinde soluk alan bir varlığa dönüştüreıı yine sanatçmın duygusal yaklaşımlan. Tüm gerçek sanatçılar gibi Demirci bir vazonun içindeki çiçekleri de, bir di/.i ışık ve gölgeyi de, bir kitabı, bir yüzü de ruhunu katarak yorumlayabılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle