19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mersin H plansız yapılar yuttu NAZMİAKMĞHACERBOYACIOĞLU MERStN/ANKARA Yoğun yağışlann su baskınlanna yol açtığı Mersin, doğanın katledilmesinin de sonuçlannı yaşıyor. Narenciye bahçelerinin, hoyratça yok edildiği ralarda yaşandığını anlatan Ongun şunlan söyledi: "Sebze ekili alanlardaki zarann boyutlan çok büyiik. Özclliklc Kazanh, Adanoğlu ve Erdenıli bölgclerindeld sebze ekili alanlar tamamen tahripoklu. YaTfcğışlann nnıllMüdiuiüğUfle biıüktezarar tespit çalışmalannabaşladık. Devletten yıllardır unuttuğu köylünün yaralannı acilen sarnıasını bcküyoruz.1" Mersin Tarım ll MüdürüZaferNergfclOO köyü etkisi altına alan yağışlardan 7 bin 666 çiftçinin zarar gördüğünü, afetin 38 bin 162 dekar sebze, 44 bin 529 dekar hububat, 8 bin 646 dekar narenciye, 4 bin 550 dekar çilek, 748 dekar muz, 157 dekar meyve bahçesini sular altında bıraktığım vurguladı. Nergiz, "Bu nedcnlc sobzc meyve piyasalannda sıkın SÖZ ÇİZGÎNİN Türhan Selçuk ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ ve doğal dcngcnin bozulduğu kent bir bataklığı andınyor. Mersin Ziraat Odası Başkanı Salim Ongun, "Doğa kendisini katleden insanoğlıından intikam alıyor," dedi. Mersin bir dönem binlerce hektar alandaki limon ve portakal ağaçlanyla Türkiye'nin narenciye ambarıydı. 1970'liyıllardabaşlayan göç dalgasında narenciye bahçeleri katledilerek yapılaşmaya açıldı. Sahil şeridini kaplayan binlerce hek Karadeniz dışmda son 3 yılda şiddetli kuraklıklar yaşandı Bir yandan "Türkiye'nin bunca önemli sorunu varken bir filmı ve bunun mesajını tartışmanın ne gereği var" derken; bir yandan da buna bir yazı ayırmam, fazla mantıklı değil gibi görünüyor. Fakat geçenlerde bir akşam (ya da sabah) "Ceviz Kabuğu" programında, kendımı ıfade etmekte ve düşüncelerimi açıklamakta öylesine zorlandım ki, böyle bir yazı kaieme almam şart oldu. Sayın Hulki Cevizoğlu'nun hazırlayıp sunduğu bu program, ele aldığı konuyu enine boyuna ve en ınce ayrıntısına kadar ırdelemeye çabalayan ve konuya "taraf" olabılecek herkesin görüşlerinin sergılenmesine özen gösterılen bir program. Fakat işinizi böylesine ayrıntılı bir biçimde ele almak istediğinizzaman, "zamanı kullanmak"açısından ciddi sorunlar yaşıyorsunuz. "SalkımHanım'ın Taneleri", roman olarakyayımlandığı zaman, Yılmaz Karakoyunlu'nun diğer çalışmalarında duyduğum zevkle okumuş ve daha sonra filmi çevrildiği zaman da, bufilmi aynı zevkle izlemiştim. Filmin senaryosunda gerçekleştirilen değişikliklehn de farkına varmamıştım. Doğrusu, fazla önemsenecek ve üzerinde durulacak bir şey gıbı görmemıştım. Fakat daha sonra yaşanan bazı şeyler, canımı epeyce sıktı. Her şeyden önce şunu vurgulamak ısterim ki; gerek Kültür Bakanlığı ve gerekse TRT kanalıyla, sanat çalışmalarının devletçe parasal olarak desteklenmesinden yanayım ve bu "desteği" devletin görevleri arasında sayarım. Fakat "Salkım Hanım'ın Taneleri" fılminın destekleniş biçimini, diğer "filmcilere" karşı bir haksızlık olarak gördüm. (Aynı biçimde desteklenmış diğer filmlerı de, aynı bakış açısı altında değerlendiriyorum.) Filmin TRT'deyayımlanmasını da "doğru"ve "güzel" bir şey olarak görüyorum ve buna da hiçbir itirazım yok. Fakat (daha sonra öğrendiğim üzere), henüz proje aşamasında TRT'ye başvurulmasını ve teknik malzeme olarak yüklü bir yardım alınmasını, bu yardımı alamayan sınemacılarımıza yapılmış bir haksızlık olarak değerlendiriyorum. Zıra, bu alandaki bazı çok değerli arkadaşlarımın, projelerini finanse etmek için ne gibi zorluklarla karşılaştıklarını biliyorum veaklıma, "Buprojenin özelliği ya da üstünlüğü neydi" sorusu geliyor. TRT böyle projeleri değerlendirirken acaba nasıl bir kriter kullanıyor? Ve "Salkım Hanım...", proje aşamasında nasıl birözelliktaşımaktaydı? Doğrusu bu iki soru aklımı çok kurcalıyor. • •• "CevizKabuğu"r\da, fılm bırakıldı Ermeni sorunu masaya yatırıldı. Doğrusu çok rahatsız oldum. Öylesine ilkel düşünceler, karşılıklı olarak öylesine düzeysiz biçimlerde dile getirildi ki; çok üst düzey programlara imza atan Hulki Cevizoğlu adına üzüldüm. Aslında ne Tomris Hanım'ın, ne de Etyen Bey'in, bu film çerçevesinde Türk düşmanlığı yaptığını düşünmüyorum. Fakat Etyen Bey'in de içinde bulunduğu bir grubun; "aydın olma" adına, "düzene" karşı çok sert eleştıhler getirdiklerini biliyorum ve bazen kantann topuzunu kaçırıyorlar ve Türkiye'ye düşman bir söylem içine giriyorlar. Bana kalırsa, Türkiye'nin düzenine karşı olmamak mümkün değil. Ve ülkemizde öylesine haksızlıklar yaşanmakta ve ülkemizi çağın gerisine götürmek isteyen güçler, öylesine hızla örgütlenmekteler kı; kendine "aydın" sıfatınıyakıştıran, ya da aydın sıfatı yakıştırılan insanların buna karşı çıkmamaları, bence "ihanet etmek" demektir. Fakat çok ilginç bir biçimde, yukarıda sözünü ettiğim "aydınlar", Türkiye'yi çağın gerisine taşımak isteyenlerle rahatça birleşebilmektedirler. Zira ortak hedefleri "Cumhuriyetimiz" ve bu yaptıklan şey, "demokrasi" ve "özgürlük" adına yapılıyor. • •* Bize de, sabahlara kadar tartışmak düşüyor. Salkım Hanım'ın Taneleri... • •• İklim değişiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Sanayileşme sürecine koşut olarak artan fosıl yakıt kullanımı, ormansızlaşma ve çımento üretimi sonucu atmosfere bırakılan scragazı küresel ısınmayı arttırarak dünya genelindeki iklim dengesını bozmaya başladı. Türkiye'nin ve Doğu Akdeniz Havzası'nın da yer aldığı subtropikal bölgelerde yağışlar önemli ölçüde azaldı. 1999 yılından sonra 1 ürkiye'de iklimin değiştiği, özellikle iç bölgelerde hava sıcaklıklarının artarak şiddetli kuraklıkların yaşandığı, bunun da tanm, içme suyu ve enerji üretimınde büyük tehlikc yarattığı belırlendi. Devlet Meteoroloji lşlerı Genel Müdürlüğü lklimbilimcisi Dr. Murat Türkeş, küresel ısınma, çarpık kentleşme ve ormansızlaşmanın Türkiye'deki etkilerini araştırdı. Dünya genelindeki ıklım değişikliİderine işaret eden Türkeş, bunun 2001 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Raporu'nda ortaya konulduğunu vurguladı. Türkeş, Türkiye'de de 1992 yılından sonra özellikle ılkbahar ve yaz mevsınılerinde gece hava sıcaklarının belirgin biçimde arttığını ortaya koydu. Ortalama hava sıcaklıklannın da kiij ve ılkbahar mevsimlerindc arttığını aktaran Türkeş, yağışlarda önemli azalmaların yaşandığını kaydettı. Türkeş'in araştırma raponına göre, Türkiye'de ıklımde şu değışıklikler yaşandı: 19992000 yıllarındave 2001 yılının ilk üç ayında, Karadeniz Bölgesi dışında Türkiye'nin büyük bir bölümünde yeniden şiddetli kuraklıklar yaşandı. Şiddetli ve yaygın meteorolojik kuraklıklar, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve EgeAkdeniz bölgelerinde etkili oldu. .NısanMayıs 2001'deki bereketli yağışlar ise son yıllardakı yağış azlığını ve su açığını tümüyle gideremedi. Türkiye'nin yıllık ve özellikle kış yağışlarında gözlencn önemli azalma eğilimleri, iklim dengesini büyük ölçüde etkiliyor. Kuraklık krltik boyutta Araştırmada, uzun sürelı ortalamaların çok altında kalan yağışlann, Türkiye'de tanmsal ve tarlık narenciye bahçesi plansız yapılaşma uğruna betona kurban edildi. Bahçelerarasında dağdan denize inen dereler de portakal ağaçlannın kesilmesiyle kayboldu. Dere yataklan da yapılaşmadan nasibini aldı. Geçen 30 yıl içinde her yıl 5060 bin narenciye ağacı kesilerek yerleşime açıldı. Yoğun sağanak yağmurlara karşı kenti afetten koruyan narenciye bahçelerinden geriye kalanlar, geçen hafta başlayan yağışlarda yetersiz kaldı. Yurdun narenciye gereksiniminin üçte birini, sebze üretiminin de yüzde 5. 26'stnı karşılayanMersin'de yağışlarla birlikte 38 bin 162 dekar sebze ekili alanın, 8 bin 646 narenciye alanı zarar gördü. Mersin Ziraat Odası Başkanı Salim Ongun, su baskınlannın sorumlusunun, narenciye bahçelerinin betonlaşması için izin veren yerel yöneticilerolduğunu belirterek "Yerdyönetlmler altyapı yapmadan bahçelerin yapılaşmasına izin verince bugtin yaşadığunız afetler kaçınılmaz oldu. Diğer bir deyişle doğa kendisini kaneden insanoğlundan intikam alıyor. Yaşanan bu afetin tek sorumlusu 19701i vıUardan itibaren görcv yapan belediyc başkanlandır" dedi. Son yağışların narenciyede sadece Rize mandalinasına zarar verdiğini, ancak büyük zararın sebze ekili se n yaşanabilir" diye konuşru. Kentteki felaketin nedenini araştırma için teknik inceleme komisyonu oluşturan TMMOB lnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi, nedenleri ve alınması gereken önlemleri raporlaştırdı. Raporda, hızlı ve denetimsiz kentleşmenin tüm sorunlann nedeni olduğu vurgulandı. Yoğun nüfus artışına bağlı olarak kentte birçok derc yatağının kurutularak yerleşim birimi haline getirildiğine dikkat çekilen raporda, bölgede Kandak Deresi yakınında bulunan bir sitenin otopark yeri kazanmak için dere yatağını küçülttüğü bilgisine de yer verildi. hidrolojık kuraklığa neden olduğu belirtilerek, şu değerlendirmelerdebulunuldu: "Uzunsüreli urtalamalann çok alündaki yağış koşullanna bağh olarak meteorolojik kurakuklann bir sonucu olarak, Türkiye'de tanmsal ve hidrolojik kuraklıklar da ortaya çıknuştır. Su açığı ve su sıkınüsı, yalnız tanm ve enerji üretimi açısından değil, sulamayı, içme suyunu ve öteki hidrolojik sistemleri ve ctkinliklcri içeren su kaynaklan yönetimi açısından da kritik bir noktaya ulaşnuşbr. Kış vağtşlanııdaki a/alnıa, özellikle Akdeniz yağış rcjiminc sahip alanlarda, toprak nemi dengesinde bir bo/.ıılnıaya ve yeraltı su düzeyinde bir alçalmaya neden olmuş olabilir." Trakya'da kar hayatı durdurdu Edirne, Tekirdağ ve RırklarclTdc6 ilçe, 5 belde ve 329 köy yolu hıı/Janma ve kar birikmesi nedeniyle ulaşıma kapalı. Tîpi nedeniyle çahşmalar güçlükle yürütülüyor. (Fotoğraf: A.A.) UNICEF raporu: Çocuk ölümleri yüzde 14 azaldı Haber Merkezi ğer veriler arasında. RaIJNlCEF'ın'İKinyaÇoporda, 1.1 milyar insacuklannın Durumu: nın temiz ıçme suyu 2002 Raponı". dünyada bulamadığı, 2.4 milyar 1.1 milyar insarun temiz insanın da sağlıksız orsu bulamadığını, 2.4 tamda yaşadığı bildirilmilyar insanın ise sağdi. Rapora göre, sağlıklıksız koşullarda yaşam sız ortamda yaşayanlamücadelesi verdiğini ornn yansı Asya'da bulutaya koydu. Raporda, nuyor. dünyada, bebek ve 5 yaş altı çocukların ölünı hızlannın yüzde 14oranındaazaldığı bildirildi. UNIC'EF'ın "Dün Tanıtım toplantısının ya Çocuklannın Du açılışında bir konuşma rumu: 2002 Rapo yapan Devlet Bakanı ru", Sheraton Ote Hasan Cemici, toplantıyı li'nde düzcnlcncn izleyen çocuklann toplantıyla tanıtıldı. "zorlu" sorulannı da Rapora göre, bebek yanıtladı. Gemici, "Bize ve 5 yaş altı ço borçlu bir Türkiye cuklann ölüm hızla bırakıyıorsunuz. Biz bu n, genel olarak ba borçlan nasıl (kleyeceğiz'* kıldığmda yüzde 14 şeklindeki bir soruya, oranında azaldı. Bu, hükümetin Türkiye'nin 10 yıl öncesine göre iki yakasııu bir araya şimdı3milyondaha getirmck için uğraştığını fazla çocuğun 5 ya söyleyerek cevap şına kadar yaşayabil verdi. "Ben çocuğum, ama haklanmı niyc diğini gösteriyor. kuDananııyorum" Türkiye'de de beşeklindeki bir soruya bek ölüm hızında karşılık olark da Hasan yüzde 45 oranında Gemici, Türkiye'de vc düşüş görülürken yidünyada çocuk ne Türkiye'de 04 yaş haklanmn tam olarak arası çocuklann yüzsağlandığının de 22'sinin halen nüsöylenemeyeceğini fusa kayıtlı olmadığı belirtti. raporda yer alan di Altyapısız sehlrleşme Mersin Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Sedat Türkmcn de, çarpık kentleşmenin bir sonucu olarak acı olaylar yaşandığını belirtti. Son 10 yılda bölgede kuraklık yaşandığını ve bu dönemde nüfus artışına bağlı yoğun bir kentleşme olduğunu Yurtta yağış korkusu Yurt Haberleri Servisi lçel de günlerdir süren sağanak yağış nedeniyle meydana gelen sel lelakctınin ardından hasar tespit çalışmalan başlatıldı. Birçok yerleşim bırimine ulaşım sağlanamazken merkez dışındaki bölgelere elektrik ve su verilemedi. Trakya'da devam eden kar yağışı nedeniyle dün de yüzlerce yerleşim birimine ulaşım sağlanamadı. Kırklareli Demirköy'deki Mahya Tepesi'nde bulunan TRT vericisiyle NATO tesisindeki görevlilere de ulaşılamadı. lçel ve çevresinde yaşanan scl felaketinin yaralan sanlmaya çalışılıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 37 kişilik kurtarma ekıbi Mersin'de çalışmalara başladı. lçel Valiliği Kriz Masası çalışmalarını koordine eden Valı Yardımcısı Mehmet Demir, kentte yeniden yağış beklendiğini belirterek yurttaşların zorunlu kalmadıkça özellikle araçlanyla trafiğe çıkmamalarını ıstedi. De • lçel Vali Yardımcısı Mehmet Demir, kentte yeniden yağış beklendiğini belirterek yurttaşlann zorunlu kalmadıkça özellikle araçlanyla trafiğe çıkmamalannı istedi. mir, merkezdeki tüm okullarda dün sabahtan itibaren eğitime yeniden başladığını söyledi. Kızılay'ın 5 bin kişıye sıcak yemek ve ekmek dağıtımını sürdürdüğünü anlatan Demir, hasar tespit çalışması yapılan 2 bin 514 konut ve işyerinden 2 bin 50 l'i için "azeşya hasaıiı, oturulabilir", 13'ü için de "oturulamaz dunımda" raporu düzenlendiğini belirtti. Silifke Kaymakamı Mehmet Ünal, ilçedekı okulların dün tatil edildiğinı, taşımalı eğıtıme de birçok yerde Şeker Bayramı'na kadar ara verildığini belirterek yaklaşık 1500 dönümü sera, 30 bin dönümü hububat olmak üzere 50 bin dönüm tanm arazisinin su altında kaldığını ifade etti. Anamur Kaymakamı HulusiKaya da scl felaketi sonucu 1576 dekarlık tanm arazisinin zarar gördüğünü anlattı. Mersin Gazeteciler Cemiyeti de kentte seldcn zarar gören yurttaşlar için giyecek yardımı kampanyası başlattı. 10 gün sürecek yardım kampanyasından yararİanmak ısteyen yurttaşlar, muhtarlıklardan belge alarak Adnan Menderes Bulvan'ndaki merkezden gereksinimlerini karşılayabilecekler. vurgulayan Türkmen, "Ancak zarann bu derece büyük olmasının nedeni, altyapısız şehirleşmedir" dedi. DYP lçel Milletvekili Ayfer Ydmaz da orman alanlannın azalması ve yetersiz altyapının felaketi hazırladığına dikkat çekti. Trakya'da kar yaflışı Trakya'da kar yağışı ve soğuk havanın yarattığı olumsuz koşullann giderilmesi için karayollan, DST, köy hizmetleri ve belediye ekıplerinin çalışmalan sürüyor. üdirne, Tekirdağ ve Kırk lareli'de 6 ilçe, 5 belde ve 329 köy yolu buzlanma ve kar birikmesi nedeniyle ulaşıma kapalı. Tunca Nehri'nin buz rutması nedeniyle balıkçı sandalları mahsur kaldı. Kırklareli'nin Demirköy ilçesindeki Mahya Tepe'de bulunan TRT vericisiyle, NATO'ya ait askeri tesiste görevli personele ulaşılamazken burada yol açma çalışmalarına katılan karayollan ekibi de tipi nedeniyle bir süre mahsur kaldı. Kırklarelive Tekirdağ merkezde ilköğretim okulları ve liselerde eğitime bugün ara verildi. Meteoroloji yetkilileri, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'de yanna kadar yağış beklenmediğini belirtriler. Edirne'de, 13 Aralık gecesi ise karla kanşık yağmur beklenirken hava sıcaklığının gece eksi 6, gündüz ise eksi 1 derece olacağı açıklandı. Tekirdağ ve Kırklareli'de Çarşamba ve Perşembe günü karla kanşık yağmur beklenirken sıcaklığın artmayacağı ve mevsim normallerinde olacağı belirtildi. Gemici'ye zorlu sorular
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle