14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 KASIM 2001 CUMARTESİ 12 KULTUR [email protected] Gülsin Onay, kendisiyle piyano arasındaki bir dünyada yaşadığını söylüyor br yeni eserbiryolcıüukMUR4T BEŞER Müzisyen bir aileden gelen Gülsin Onay, Türkiye'nin dünya çapındaki sayılı piyanist- lerinden biri. tlk konserini altı yaşındayken Is- tanbul Radyosu'nda veren ve 38 ülkede sayı- sız konsere imza atan Onay, "Üstûn Yetenek- li ÇocuJdar Kanunu" kapsamında yurtdışına gönderilerek 1 6 yaşındâ Paris Konservatu- n'nın piyano ve oda müziği bölümlerini bi- rincilikle bitirdi. Ünlü besteci A- Adnan Say- gun'un ikinci piyano konçertosunu ona ada- ması hiç de tesadüf değildi. Son olarak şef Erol Erdinç yönetiminde St. Petersburg Filarmoni Ortestrası'yla Rahma- ninovun eserlerini yonımlayan sanatçıylaplak şirketi Universal'ın toplantı salonunda buluş- tuk. -Bfldiğiniz üzere, Türkiye,Televote kültürüy- Je yoğrulan bir tilke. Siz neden mûzikal kari- yer için klasikmüzik gibi biryüksekkültür da- bnı seçtiniz? GLXStN ONAY - Çok doğru, ama bu yal- nız Türkiye için geçerli bir şey değil, dünya- da böyle bir eğilim var. Goethe'yi okumaktan- sa resimh roman misali kolay olana her zaman daha fazla ilgi gösterilir. Belki de bunun önü- ne geçmek biraz bizlere düşüyor, çünkü çok iyi iyiyi öldürür derler. Benim bu konuyu seç- mem hiçbir zaman ilerde bir kariyer yapmak gibi bir amaçla gerçekleşmedi, evde âşık ol- duğum piyano adında bir enstrüman vardı, üç yaşımda bir oyuncak gibi oynamaya başladım onunla. AJtı yaşımda ilk konserimi verdim ve sonrası çok doğal bir biçimde gelişti. 'Her şefle ayn bir yorum çdayor ortaya' - CD'nizde Rus, Slav, Türk gibi farkfa coğ- rafyalar ve 17.1920. yüzyıl gibi farkfa yüzyû- lar var. Romantik bir nedene mi yaslanryor bu tercih? ONAY - Bu farklar var, fakat çok fazla ön plana çıkarmamak lazım bunlan. Sanıyorum ki piyano tekniğinin de gelişen enstrümanJa birlikte başka boyutlara ulaşması bestecileri çok etkiledi, ayru zamanda dev yorumcular çık- maya başladı. Hem kompozitörhem de yorum- u, cu olan bu sanatçılar romantik akım içersin- de bambaşka tatlar, sesler getirdiler. Piyano- yu kullanma açısından tutun da orkestrayla piyanonun diyaloglanna kadar her şey büyük değişim yaşadı. Bu akımı Liszt'ten sonra Çay- kovski ve Rahmanınov farklı cografya ve dö- nemJerde yaşattılar; tuhaftır tıpkı "Shine" fıl- mindeki gibi ben de buna çok küçük yaşta vu- ruldum. Daha 14 yaşımda üzerinde çalışma- ya başladığım Rahmaninov'un üçüncü piya- nlü piyanist, konserler, kayıtlar ve yeni eserler gibi pek çok projesinin olduğunu söylüyor. Farklı eserlerle ilgilenmek, yeni yolculuklara çıkmak heyecan veriyor ona. Çünkü her yeni eser bir başka keşif yolculuğu ve yaşam biçimi. no konçertosunu 18 yaşımdayken yorumladım. - Neden birinci ya da ikinci değil de üçüncü piyano konçertosu? ONAY - Bu tamamen onun zorluğundan ve ulaşıJamaz atmosferinden kaynaklanıyor; ger- çekten de tutkuyla bağlanılacak büyük eser- lerden biri. Konçertolar arasında zorluğu ilk öne çıkan Braluns'ın 2 No'lusu gibidir; aslın- da her piyanist için bir tutkudur o. Fakat ben onu asJa "Shine ? 'da olduğu gibi bir savaş ya da düello gibi görmedim. - Ben de özellikle bu eseri yorumlayışuuzda sizin katkuuzı daha yoğun hissettim, daha içer- den bir duyuş vardı sankL Büyük bir gönül ba- ğryfcıyorumladığmız Rahmaninov; "Ben bir Rus besteciyim ve doğduğum topraklar tabiaûmı etküedi" drvor. AJbümünüzde bir de Adnan Saygun eseri var. Doğduğumuz topraklarla sa- natmıza Uişkin kurduğunuz bağ nedir? ONAY-Benim için her türlü etkileniş biçi- mi çok önemli. Bu beni memnun etti. çünldi bu eserle aramdaki özel ilişkinin hissedilme- si çok hoş. Tespitiniz doğru, doğup büyüdü- ğüm coğrafya beni çok etkiliyor, özellikle de Adnan Saygun'un eserleri ve müziği. Onu her yorumlayışımda gerek orkestra olsun, gerek eleştirmenler olsun farklı duyumlarla yakJa- şımımı hissediyorlar ve olumlu tepkiler veri- yorlar. Dokuz ülkede 19 ayn orkestrayla çaldım, hep- sinden iyi sonuçlar aldun. Hikmet Şimşek ve GûrerAykalile kayıtlarda bulundum. Son ola- rak da Erol Erdinç ile St. Petersburg'da ger- çekleştirdığimiz kayıtlar bu albümü çıkardı ortaya. Her şefle ayn bir yorum ortaya çıkıyor, bu işin güzelliği ve heyecanı da burada. Caniı kayıtiar albfime dönüştû - Bu albümde Erol Erdinç ve St Petersburg Filarmoni Orkestrasıyia yapüğuuz işbirliğinin hikâyesinden bahseder misiniz biraz? ONAY - Erol Erdinç'le çalışmalanmız es- kilere dayanıyor, epey konserimiz oldu birlik- te. Onun St. Petersburg'la, Vladimir Altruder ile ilişkileri vardı ve oradaki konseri canlı kay- dettik, sonra bulunan sponsorluk sayesinde bu kayıtlar albüme dönüşrü. - Bu aJbümden sonraki projeieriniz nekrdir? ONAY - Konserler. kayıtlar ve yeni eserler gibi sayılamayacak kadar çok proje var kafam- da. Farklı eserlerle ilgilenmek, yeni yolculuk- lara çıkmak beni heyecanlandınyor, çünkü her yeni eser bir başka keşif yolculuğu. Bu be- nim için bir dünya ve yaşam biçimi. Kendimle piyano arasındakı dünyada yürüyorum ve ya- şıyorum. Moulin Rouge'da popüler isimlerNlls Landgren-Esbjörn svensson "Layers of Lighf (Act-EMnoks Müzlk) Ürettikleri müzigın kökeninde ait ol- duklan toprakların folkloru bulunan, ikisi de bugün Isveç'in önde gelen cazcılanndan olan tromboncu Nils Landgren ve piyanist Esbjörn Svens- son "Layers of Light" albümünü es- ki hocalan Bengt-Arne VVaffin'in yü- zü suyu hürmetine yapmışlar. Gele- neksel parçalann modern aranjman- lanna iyi bir örnek oluşturan parça- lann yanı sıra bazı baladlar da yer alı- yor bu albümde; tek istisna, albümde aynı adı taşıyan Svensson bestesi. incognlto "Llfe Stranger Than Fictlon" (Talkln Loud-unlversal) Asit cazın öncü gruplanndan In- cognito'nun dokuzuncu albümü "U- fe Stranger Than Ftetion", artık asit cazın hızının kesildiğine işaret etmek- le birlikte, kendi müziklerinin de R&B- Soul etkisinde ve popüler ticari bir çizgiye doğru çekildiğini gösteriyor. Hiç olmadığı kadar yumuşak ve yay- h çalgılarla bezenmiş parçalar var al- bümde; bu da müziğin atmosferine hüzün katıyor. Bu hüznün nedeni, al- bümün. bu yıl içinde kaybettikleri ar- kadaşlan AileenMcShane'e adanmış olması. AJbümü çıkaran şirketin (Tal- kin Loud) patronu olan GiDes Peter- son, aynı zamanda "Life Stranger Than Fiction" için Creative A&R görevini de üstlenmiş. Arka bookletinde JackKe- rouac'ın "On dıeRoad"dan alınmış bir özdeyişının basıldığı albümün şüp- hesiz en ilginç parçası, Jack Kerouac'ın da "spoken word"ünün monte edildiği ikı bölümlü "On the Road". Moulln Rouge- soundtrack dnterscope- unlversal) Yeni kuşak yö- netmenlerden Baz Luhrmann ın elin- den çıkan 'MoulnRo- uge'da soundtrack ola- rak günümüzün popüler şarkıcılannın yaphğı çeşit- li yorumlar ve medley'ler kul- lanılmış. Müzik direktörlüğünü Marius DeVries"ın yaptığı fil- min soundtrack"ınde Beck, Fat Boy SKm, David Bovvie, Massive Attack gi- bi isimler \ ar. 15 parçalık CD de sade- ce Bowie 'nin "DiamondDogs w unu yo- rumlayan Beck ve Eden Ahbez beste- si caz İdasiği "NatureBo>'"u enfes söy- leyen David Bovvie dikkat çekiyor. Björk'ün konser DVD'siMüzikal kariyerine 12 yaşın- da iken Kukl adlı amatör bir grupla başlayan, sonra TheSu- garcubes ile devam eden tzlan- da'nın orman perisi şarkıcı Björk, solo albümleri ile ünü- nü kendi ülkesinin dışına ta- şıyarak dünya çapmda kari- yer yapmıştı. Daha önce tüm kliplerini "Vespertine'" ad- lı DVD'de toplayan yıldız, şimdi bu kariyeri üç farklı konserinden bir araya getiri- lerek oluşrurulan ve bu ay pi- yasaya sürülecek olan bir DVD ile süslüyor. Tüm kayıtlannı One Little In- dian Records etiketi altmda ya- yımlayan Björk'ün bu yeni DVD 'si- ni oluşturan konser kayıtlannm ad- lan "Björk-LrveAtStepherd'sBush", Björk-Live in Cambridge" ve "Björk- Unplugged/live'n Loud". Bu üç gösteri 1994 ve Björk'ün ikinci solo albümü "Fosfun promosyonunun yapıldığı Aralık 1998 arasın- da, o sıralar yeni yapacağı albümü "Homoge- nic"in ön çalışmalan esnasmda gerçekleştirihıuş. Bunlardan "Live in Cambridge" ve "Live At Shep- herd's Bush" tam birer geleneksel Björk konser gösterisi; ikisi de unplugged performansı olan bu ticari konserler, zamanında MTV mü- zik kanalında da yayımlanmış. Daha aynntılı bilgi ve bu konser DVD'sin- de yer alan şarkılann Iistesi için Björk'ün official web sitesi olan ww-w.bjorli.cora'a bakılabılir. kaiemier cumhuriyet'te... Hammam'da şenlik var TOPRAK KOKUSU Nedendir bilmiyorum Birden bir toprak Kokusu geldi burnuma Etrafa bakındım Bulamadım izini Hiç çıkmasa da aklımdan Birden ölüm geldi düşüme Ne korkunç ölümü düşünmek Mis gibi toprak kokusu ve ölüm N'olur biraz uzak t\ Dur bizden ölüm Yaşamak istiyoruz doyasıya Daha sevgiler var yaşanacak Güzel bir iz Bırakmadık daha < Nasılsa kurtuluş yok N'olur biraz geç Çal kapımızı TÜLİN CANSARAN KARA KULA Hayatı da getirmişti heyecanı da Şehre gelırken yanında. Alımlıydı kır çiçeği kara kula. Halhal takılıydı güçlü ayaklannda Soylu soylu yürüyordu, şehrin Kondulu, apartmanlı yollannda. Göze geldi, fark edildi Kara kula kısa zamanda. Faytondan söktüler aldılar Şimdi önde kara kula Ardında kömür yüklü bir araba Atla makinayı yan yana getirdi Bir türlü geçilemeyen geçiş süreci Çarpık kentin kirli pis sokaklarında. Herkesle barışıktı başlangıçta Kır çiçeği kara kula. Sonunda ona da öğrettiler Yalnız yaşamayı kalabalıkta. MEHMETOCAK Hammam'da 10 Kasım'da başlayacak ve periyodik olarak her cumartesi gerçekleşecek olan organizasyon, Mayıs 2002 sonuna kadar devam edecek. Müzikal anlamda caz konsepti üzerine kurulu olan bu organizasyon. "Hamnıam'da Cazî" adını taşıyor. Saat 19.00 itıban ile başlayacak gecede chill-out müzik eşliğinde >emek de yenilebilecek. Saat 22.00'den 24.00"e kadar Kerem Görse\ r Trio'nun performansıyla devam edilecek. Saatler gece yansını gösterdiği sırada setinin başına geçecek olan DJ Tabula Rasa (IR) ise sabahın ilk ışıklanna kadar dünya piyasalannda j'ükselen bir trend olan elektronik ve etnik cazdan örnekler sunacak. Aynca her ay bir de yabancı sanatçı konuk. Kerem Görsev Trio'nun ardından sahne alacak. ilk konuklar belli; ikı Jazzland sanatçısı, 17 Kasım'da Beady Belle ve 15 Aralık'ta Ervid Aarset SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Atatürk İzinde Müzik Devrimi Türkiye'nin var oluşu Atatürk'le ölümsüzdür. Cumhuriyetimizin uygar, çağdaş, özgürlükçü, barışçı, laik ve demokratik doğrultuda Atatürk Devrimleri'nin aydınlığında 78. Bayramı'nı kırtla- ması, aynı zamanda dünyaya mesaj niteliğinde bir olaydır... Bu olayı. tüm ulusumuzun kalbinden do- ğan olumlu duygular, bağlılık ve inanç ile kutlaması umut ve güven vermektedir. Atatürk'un erişilmez dehasıyla evrensel alanda yarattığı devrimler, özellikle kültür, sanat ve eğitim dallarında, ulkemizde yeni ve ileri bir çağın doğuşu sayılmıştır. Atatürk'ün öngördüğü Müzik Devrimi: Evrensel, çağdaş ve çoksesli müzigin Türkiye Cum- huriyeti'nde kök salması, yeşermesi ve gelişmesi amacına yöneliktir. Atatürk, olağanüstü kişiliğiyle ve bilinçle önerdiği ve uygulatt/ğı "çağdaş, ulusal-ev- rensel, çoksesli müzik devrimi''nin ilkişaretini 1 Ka- sım 1934 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde söylediği şu sözlerle vermişti: "Bir ulusun yeni de- ğişikliğinde ölçû, musikıde değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir." Büyük anlam taşıyan bu sözle- rit Atatürk'ün her alanda yarattığı devrimlerin doğ- rultusunda, müzik devrimıni zorunlu saydığını gös- termektedir. Nitekim. Ulu Önder'in daima yanında- kilere: "Musikisiz devrim olmaz" dediği belgelere ge- çen anılardan bilinmektedir... Tekseslilik, çoksesli- lık, ulusailık, evrensellik konulanna yön kazandırma amacıyla Atatürk'ün yine 1934'te Meclis'te yaptığı konuşmada şu sözlen ışık tutmaktadır: "Bugün (o zamana göre) dinletilmeye yeltenilen musiki, yûz ağartıcı olmaktan uzaktır. Bunu açıkça bilmeliyiz. Ulu- sal ince duygulan, duşüncelen anlatan yüksek ifa- deleri, söyleşilen toplamak ve onlan biran önce, ev- rensel musiki kurallanna göre işlemek gerekir. An- cak bu düzeyde Türk ulusal musikisi yükselebilir ve evrensel musikide yenni alabilir..." demişti Atatürk. Atatürk'ün, o çağın ünlü yazarı, tanhçi Emil Lud- wig ile yaptığı bir konuşmada, Batı'nın tekseslilik- ten çokseslıliğe geçebılmek için dört yüz yıl bekle- diğıni duyunca, "Bızım bu kadar zaman bekleme- ye vaktimizyok! Bu nedenle çoksesli çalışmalara he- men başladığımızı görüyorsunuz.." diyerek yanıtla- ması ilginçtir. Yîne o yıllarda Atatürk'ün uzun bir konuşmasın- dan özetle şimdi aktarmaya çalıştığım şu sözler de güncel değer açısından önem taşıyor: "Türk halkı, musikiyi düşündüğü zaman yalnız basıt oyunlaraya- rayacak, ınsanlara basiî ve geçici heyecan verecek musikiyiaramıyor. Musikidendiğizaman, yüksekduy- gulanmızın ifadesini bulan bir musiki murad ediyo- ruz. Işte bu bakımdan, klasik Osmanlı musikisini canlandırmaya çalışanlann çok dikkatli bulunmala- n gerekir." Bu sözler, günümuzde özellikle medya- da yer alan uyduruk müziklere karşı da gerçekçi bir yanrtAtatürk'ten! Dünyanın "örnekbüyükınsan" olarak tanımladı- ğı, ölümsüz önder Atatürk'ün müzik devrimi, günü- müzde ne derece olumlu çizgilere vardı, çeşitli mü- zik türierinde nerelere ulaştık? Gelişmeyi kanıtlayan örnekler, yeniye, ilenye yönelik atılımlar var. Ama, "po- püler müzik" evrenimizi yozlaştıran ve topluma olum- suz etki yapan bılinçsiz. kalitesiz, basit ve aynı ez- gileri ve ritımleri taşıyan üretimlere karşı ne yapıla- cak? Işte, tür karmaşası ve sorunlar! Bundan böyle, Atatürk'ün Müzik Devrimi'ne uy- gun yolda yaratımlara, ancak başta eğitim olanak- lanyla varılabilir... Grup Yorum'un albümü toplatıldı • Kültür Servisi - Kalan Müzik tarafından yayımlanan, Grup Yorum'un ana teması ölüm oruçlan olan 'Feda' adlı albümü geçen günlerde toplatıldı. Daha önce de denetimden geçen albüm Emniyet Genel Müdürlüğü'nün isteği üzenne Telif Haklan Sinema Müdürlüğü'nce incelemeye alındı. Toplanan üst denetim kurulu bir üyenin karşıt oyu dışında oyçoğunluğuyla anayasanın 3257 sayılı yasanın 9. maddesine dayanarak albümün toplatılmasına karar verdi. Kalan Müzik'in sahibi Hasan Saltık, denetim kuruluna gözlemci olarak katılma hakkı bulunduğu halde çağnlmadı. 12 Eylül'den bu yana böyle bir olay yaşamadıklannı söyleyen Saltık, kurulun hangi şarkının ne gibi bir gerekçeyle sakıncalı bulunduğunu, aynntılı raporda vermeden albümün tümünü yasakladığını söyledi. Ömer Faruk Tekbilek'ten best of • Kültür Servisi - Ömer Faruk Tekbilek, 'best of' niteliği taşıyan 'Dance ınto Eternity' adlı yeni bir albüm çıkardı. Albümde sanatçının 1987-1998 yıllan arasında yayımlanan çalışmalanndan seçilmiş 15 şarkı bulunuyor. Birçok enstrüman çalabilen. fakat özellikle ney, zurna. bağlama ve vurmalı çalgılar ustası olan sanatçı, kasım a>ı sonunda ise tamamen yeni şarkılardan oluşan albümü 'Alif'i piyasaya çıkaracak. veniler-live - Five (TJniversal) - Sultans of The Dance (DMG) - Goldfrapp - Felt Mountain (EMI) - Enigma - Greatest Hits/Love Sensuality Devotion(EMI) -FrankMöbus - Love Me Tender (Act-Ekinoks Müzik) - Ronny Jordan - Off The Record (Blue Note- EMI) - Karl Jenkins - The Armed Man / A Mass for Peace(EMI) - Kyta'e Minogue - Fe\ er (EMI) - Gülsin Onay/Erol Erdinç - Rachmaninov, piyano kon. No: 3 (Universal) - Alün Vuruş - Kanşık Sanatçılar (Zihni Müzik) - Hip-Hop Mönü - Kanşık Sanatçılar (Zihni Müzik) - Nefret - Anahtar (Hammer Müzik) -Paradise Lost - Belıeve in Nothing (EMI) - Faithless - Outrospective (BMG) - Missv- Elliott - Miss E... So Addictive (Warner Bross.'-Balet Plak)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle