14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 2001 SALI HABERLER DÖVYADA BUGUN ALt SİRMEN MHP ile AB Olamaz llk önce, son günlerde çok sözü edilen Kıb- rıs'tan başlayalım. Aklı başındaolan herkes gö- rüyor ki, AB üye*liği için Kıbns'ta ödün vermek abestır. Bu sözlerimdten Kıbrıs uğruna Avrupa'dan vazgeçelim anlamını çıkarmayın. Çünkü Kıb- ns'ta neödün verilirse verilsin, Türkiye'nin AB'ye üye olmasına imkân yok. Bu imkânsızlığı n AB'den kaynaklandığını söy- lemek de yanlıştı r ve de haksızlıktır. Türkiye'nin AB üyeliğinin önündeki en büyük engel kendisidir. Salt sosyal ve ekonomik yapımızın, hatta kül- türümüzün Avrupa'ya uyum sağlamasının güç- lüğünü söylemek ıstemiyonjm. Bizzat57. hükiimet'in kendisi, ABönündeen- geldir. Nitekim MHP Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Bülent Yahnici, Neşe Düzel ile yaptığı ko- nuşmada bu gerçeği açık açık dile getiriyor. TCK312maddesiyleılgiliolarakYahnicidiyor ki: "Bu maddeyi kaldıral/m da sokaklarsınıf, ırk, dil ve bölge farkf/lığını tahrik edenlerle mi dol- sun?" Üstelik Yahnici bu sözleri, düşünce suçu do- layısıyla, TCK. 312. maddeden yargılanan bir gazetecinin yüzüne karşı söylüyor. Konuya demagoji yapmadan yaklaşalım. Kim- se "suç sayılan brrfıiliövmenin", teröre destek olmanın yaptırımsız kalmasını savunmuyor, sa- vunamaz. Istenen TCK 312'nin düşünce suçu yaratmayacak biçimde, çağdaş ceza hukuku ö- çütlerine uygun biçimde yeniden kaleme alınma- sıdır. Bu çalışma sırasında, AB ülkelerindeki benzer maddelerin yazılışından yararlanmak mümkün- dür. • • * Hem söyler misi niz bana, TCK 312 Türkiye'de mezhepler hegemonyasını ortadan kaldırabil- miş, takıyyeci Usame'leresiyasetyolunu kapa- tabilmiş midir? "AB herkese kendi dilinde eğitim ve TV. hak- kı istiyor" diyor Yahnici. Türkiye'de yabancı dil- de TV'ler izlenmiyor mu? Türkiye'de TV'lerde yabancı dilde yayın yapılmıyor mu? Türkiye'de Ingilizce, Fransızca, Almanca, Ital- yanca eğitim yapan okullar yok mu, imam-ha- tip okullarında Arapça öğretilmiyor mu? Hiç kuşku yok ki devletin bir resmi dili vardır ve TC'nin resmi dili Türkçedir. Ama bunun yanında isteyenin okulda Kürtçe öğrenmesi ve de Kürtçe yayın yapan birTV'nin özel girişimciler tarafından kurulmasına karşı çı- karak AB'ye girmek istemek bir ham hayaldir. Sanıyor musunuz ki, AB olmasa bile bunu yapmamız zorunlu değildir? • • • "Türkiye farklı kimliklerin kültürel haklannın tanınması konusunda henüz hazır değildir" di- yor Yahnici. Yahnici ve onun gibi düşünenleray- nı zamanda AB'yi bir Hıristiyan Kulübü olarak ni- teliyorlar ve "B/zi neden kabul etmiyorsunuz?" diyorlar. Peki Hırlstiyanlar'dan oluşan AB, bir Müslü- man ülkeyi kabul edince, farklı küttüre kendi bünyesinde hak tanımış olmayacak mı? Sen hem ondan bunu isteyeceksin, hem de "Kusura bakma, senin bana tanıdığını ben baş- kasına tanımam" diyeceksin. Böyle bir şey olabilir mi? Şimdilik hazır olamamak ise ayrı bir konu. 0 zaman da adama derler ki: "Kardeşim sen de hazır oluncagel!" Sayın Yahnici diyor ki:" Bizgereken değişik- liklehn hepsini yaptık. Adım Hıdır elimden ge- len budur." 0 zaman da bu söze verilecek cevap şudur: "Madem ki adın Hıdır, elinden gelen budur, o zaman sen de yetii yerinde otur." Kimseye kızmayalım, gerçeği görelim, MHP ile AB üyeliği olamaz. Kalpkria sonucu kavbeitiğjmiz sevgfli arkadaşmuzı dün Buca Mezarhğı'nda toprağa verdik. Celal Yılrnaz'ı uğurladık İZ\ÜR(aımhuriyet Ege Bürosu) - Geçirdi- ği kalp krizi sonucu, ya- şamını yitiren gazetecı Celal Yılmaz, dün Bu- ca Mezarhğı'nda top- rağa verildi. Yılmaz için ilk tören, bir dönem yönetim ku- rulu üyeliği de yaptığı Iznıir Gazeteciler Ce- miyeti (IGC) önünde düzenlendi. IGC Baş- kanı ErolAkıncılarbu- rada yaptığı konuşma- da, Yılmaz'ın meslek ilkelerinden ödün ver- meden, 25 yılı aşkın bir süre gazetecilik yaptığı- nı belirterek "Doğnı- hık ve dürüstJükten ay- nbnadı.Hepimizm dos- tu arkadaşrydı. Yorgun kalbi onu yan yoida yi- ne görevi başmda bırak- ö. Celal Yılmaz'ı hep haüriayacağE" diye ko- nuştu. Uzun yıllar Anadolu Ajansı'nda birlikte ça- lıştığı mesai arkadaşı Semra Saygı da, Yıl- maz'ın son derece dü- rüst ve mert olduğunu vurgulayarak "Çoksev- diğimiz bir arkadaşı- mızdı. Onun arkasın- dan konuşmak gerçek- ten zor" dedi. Buradaki törenin ar- dından, Buca Baha Yö- rük Camii'ne getirilen Yılmaz'ın cenazesi, kı- lınan öğle namazının ardından Buca Mezar- hğı'nda toprağa verildi. Kocaoğlu: Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni böyle özetledi, İnsan Haklan İl Kurullan bunun için kuruldu Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesiİstanbulHaberServisi-İstanbul Va- liliği İnsan Haklan İl Kurulu'nun. "İn- san Haklan Eğitim ProgramT çerçe- vesinde Kabataş Erkek Lisesi 'nde dü- zenlediği "İnsan Haklan Formatör- lerini Yetiştirme Semineri" başladı. TBMM İnsan Haklannı İnceleme Ko- misyonu Başkanvekili ve ANAP îs- tanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu, "Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nitek bir cümleyle, "Cumhuriyet kimsesiz- lerin kimsesidir' diye tanımlanuş. İş- tetnsan Haklan İl Kurullan da bunun için kuruldu* dedı. Seminerin açıhşında konuşan Ko- caoğlu, Türkiye'nin geçmişinde, in- • Istanbul Valiliği İnsan Haklan İl Kurulu'nun, "İnsan Haklan Eğitim Programı" çerçevesinde Kabataş Erkek Lisesi'nde düzenlediği "İnsan Haklan Fonnatörlerini Yetiştiraıe Semineri" başladı. san haklan konulannda övünülecek birçok olay bulunduğunu anımsatarak "Ancak bizier bunlan gefiştirefim ki ço- cuklanmız da bizJerle övünsün" diye konuştu. Kocaoğlu, üısan haklannın "sadece baa insanlann haklan" olma- dığını vurgulayarak herhangi bir der- neğin kendi üyelerinin haklannı ko- rumasının da firsatçılık olduğunu ile- ri sürdü. Kocaoğlu şöyle devam etti: "Hiçbir yuıttaşumz, ldtkmiz, gru- bumuz kendisinikimsesi/ hissetineye- cek. İnsan Haklanİl Kuruhı'na giden her müracaat, devletin ciddiyeti ve ob- jektifliği içinde takip ediüp sonuçlan- dınbyor. Bu meşale Istanbulda vakıl- mıştır. Buradan dalga dalga bütün Türkiye 'yi aydınlatacaknr." İstanbul Valisi Erol Çakır da yetki- lerin hukuka uygun, yerinde ve za- manında kullanılması gerektiğini be- lirterek "Hukuka uygun otaıayan,ye- rinde ve zamanmda kullanılmayan yetki sorumhıhık doğurur. Bu bakun- dan öncclikle koDuk güçlerimizin çok iyiyetişmesi, her durunıdaki olayda hu- kuk devieti kuraüan içinde başa çıka- cak tarzda yetiştirilmeleri zorunlu- dur" dedi. Türkiye'de son 15 yılda demokratik toplumun oluşturulması için çok sayıda düzenleme yapıldığı- nı ifade eden Çakır, AB sürecinde Ba- tı'nuı. Türkiye'nin önüne çıkardığı engellerin aşıhnası için insan haklan ihlallerinin kesinlikle önlenmesi ge- rektiğini vurguladı. Erol Çakır şunla- n söyledi: " Yapılan anayasaL yasal ve idari dü- zenlemeler yanında asıl önenüi olan, uj gulamadan, çağdaş demokrasi kül- rûrü. bilgi ve bilinç cksiküginden kay- naklanan insan haklan ihlallerinin ön- lenmesidir.'' Prof. Dr. RonaAv'bavise Türkiye'de insan haklan konusunda yapılan ça- hşmalann yeterli olmadığını, yapıla- cak daha çok şeyin bulunduğunu vur- gulayarak "Ancak smrdan başladığn nua da unutma\< ahmn dedi. Biri yaralı Çağdaş Eğitim Yakn'nın geleneksel çağdaş eğitim ödülleri sahiplerini buidu. Törende konuşan ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer, Atatürk Ukeİeri ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir gençük hedeflediklerini vurguladL îki öğrenciye bıçaklı saldırı: 1 ölü CAıNHAaOĞLU ÇEV ödülü alan eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak törende konuştu: Fetlıııflalı belasmın kökü kazmmah Ödülünü ÇEV Başkanı Cüiseven \aşer'den alan Ak, "Benbuödülü Fethuüah Gülen bdasınmkökü kazuıdıktan sonra ahnak isterdim" dedl İstanbulHaberServisi-Çağdaş Eğitim Vakfi'nın (ÇEV) gelenek- sel çağdaş eğitim ödülleri sahip- lerini buldu. Pera Palas Oteli'nde önceki ge- ce düzenlenen toplantıda konu- şan Çağdaş Eğitim Valcfi Başka- nı Gülseven Yaşer. Atatürk ilke- leri ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir gençük hedefledik- lerini belirtti. "Eğer ülkemizin gençbe>inleriCumhuriyedehesap- laşmak üzere çağdışı görüş ve amaçlar için eğitilip \önlendiriM- \orsa geleceğuniz ve Cumhuriye- timiziçinkay^ıdu\'nıamızgerekir n diye konuşan Yaşer'in konuşma- sının ardından bu yıl 2'ncisi ger- çekleştirilen ödül törenine geçil- di. "Çağdaş Eğitim Ödülü"ne bu yıl siyasi arenada hiç kimse değer görülmezken yönetim kurulunun, yurttaşlann en büyük güven kay- nağı olan Silahlı Kuvvetler adına Orgeneral HüsejinKrvTikoğlu'na ödül verilmesini kararlaştırdığı açıklandı. Bu yılki çağdaş eğitim ödüllerini alanlar şu isimlerden oluştu: Trakya Üniversitesi Rektörü Osman İnri, Boğaziçi Üniversite- si Sıyasal Bilgiler Fakültesi Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. Suna KiK, IÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nur Serter, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Adem, gazetemizin Ankara tem- silcisi MustafaBalbav, gazetemi- zin karikatüristlerinden NuriKurt- cebe, gazeteci- yazarlar Emin Çö- laşan, MineKınkkanat CanDün- dar, BekirCoşkun. GüngörMen- gi, TRT Prodüktörü Mehpare Çe- Kk, Basketbol Federasyonu Baş- kanı Turgay Denürel, hukukçu Hüseyin Buzoğlu ve eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Os- man Ak. "Ben ashnda Fethullah Gülen belasuun kökünü kazıdık- tan sonra ödül ahnakisterdrnı" di- ye konuşan eski ,\nkara Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak, ka- nkmcılardan yoğun alkış aldı. Fet- hullah Gülen cemaatine karşı yü- rüttükleri çahşmalar sonucu kamu- oyuna "Tdekulakçılar" olarak lanse edildiklenni belirten Ak, bu kapsamda yargı önünde aklanarak, kendilerini ödüle değergören ÇEV yöneticilerinin yüzünü kara çı- karmamaya söz verdi. Emniyetteki çalışmalan sonu- cu devletin değişik kademelerin- den bugüne kadar çok ödül aldı- ğını anlatan Osman Ak, "Ancak ilk kez bu ödülü evime götürüp çocuklanma şerefle, onurta bıra- kacağım bir ödül olarak göstere- cegHn" diye konuştu. Boydur'u uğurluyoruz Haber Merkeri - Bir süredır teda- vi gördüğü Marmara Üniversitesi Hastanesi'nde yaşama veda eden Türk tiyatrosunun değerli kalemı, gazetemiz yazan MemetBavdur'un cenazesi yann Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle namazının ardından Ortaköy Mezarhğı'nda toprağa ve- rilecek. Uluslararası Akdeniz Tiyat- ro Enstitüsü'nün kurucu üyesi de olan yazanmız, bir süre ABD'de te- davi görmüştü. Son yıllarda oyunlan en çok sah- nelenen yazarlardan biri olan Memet Baydur'un 25 oyunu, hikâyeleri, de- nemeleri ve çevirileri bulunuyor. Ha- len 'Güne Bakan Cam Kınklan' İs- tanbul Devlet Tiyatrosu'nda, 'Yeşil Papağan Linüted Şirketi' ise Van Devlet ve Kocaeh Bölge nyatrolann- da oynanmakta olan yazanmız, ga- zetemızde Kültür-Sanat sayfasında pazar günleri yayımlanan 'Kuşba- kışı' köşesiyle okurlanyla buluşu- yordu. Oyunlanyla "Türkiye'nin mozaiği- ni çıkarmava çahşOğmr belirten Bay- dur, pek çok ödül kazanmıştı. Dinlemrosı diyalogprojesi Haber Merkezi - Milli Eğitim Bakanlığı, üç semavi dinin ortak yanlannı belirlemek için İstanbul 'da bir çalışma başlath. Çahşmannı so- nunda çıkacak ortak metin, "ders notian" olarak Milli Eğitim Ba- kanlığı'na gönderilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, "Dinlera- rasDiyalog'' projesini başlattı. Ara- lannda öğretmenlik formasyonu bulunan papaz ve hahamlann da yer aldığı 40 din bilgisi öğretmeni, îslam, Hnistiyanhk ve Musevüiğüı ortak yanlannı saptamaya başladı. Çahşmalar sonrasında oluşturulacak ortak metin, Milli Eğitim Bakanlı- ğı'na gönderilecek. "Ders notian" olarak bakanlığa sunulacak metin, uzmanlann incelemesinin ardnıdan kitap haline getirilecek. Projenin amaçlan ise şöyle sıralandı: • Diğer dinlere ilişkin önyargı- lan, bilgisizliği gidermek. • Farklı dinlerden insanlan ken- di dünyasının dışma çıkarmak. • Müslüman çocuklann, paskal- ya, yortu, hamursuz gibi bayram- lan öğrenmesini sağlamak. ESKİŞEHİR - Eskişehir'de alkol aldıktan sonra parkta dolaşmaya çıkan iki üniversite öğrencisi bıçaklı saldınya uğradı. Kalbinden dört darbe alan Aytekin Bozkaya öldü, Emre Birecik ise yaralandı. Olay, önceki gece Kurtuluş Mahallesi'ndeki Ayduı Arat Parkı'nda meydana geldi. İddiaya göre evJerinde alkol alan Anadolu Üniversitesi öğrencisi Emre Birecik (20) ile Mimar Sinan Üniversitesi öğrencisi Aytekin Bozkaya (21) gece parkta dolaşmaya çıktı. Bu sırada yaniarına gelen 2 kişi sigara yakmak için ateş istedi. Çakmak çıkardıklan sırada saldınya uğrayan öğrencilerden Aytekin Bozkaya daha sonra kalbinden bıçaklandı. Emre Biricik ise belinden üç darbe aldı. Saldırganlar olay yerinden kaçarken bölgeden geçen bir yurttaş tarafından Devlet Hastanesi acil servisine kaldınlao Bozkaya'nın aşm kan kaybmdan öldüğu açıklandı. 143 promil alkollü oldugu belirlenen Birecik'in ise bel kısmında 3 bıçak yarası bulunduğu, ancak hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Saldınya uğrayan öğrencilerin üzerinden bir şey çahnmadıgı belirlendi. Ancak gaspçılardan kuşkulanan polis, tedavisinin ardmdan Birecik'i emniyet müdürlüğüne götürdü. Burada bazı kapkaççı, yankesici ve hırsızlann fotoğrafi gösterilen Birecik kimseyi teşhis edemedi. Birecik. polise verdiği ifadede "Evde içki içtik, sonra da dolaşmaya çıktık. Parkta gezerken iki adam yanmuza yanaştı ve ateş istedi. Biz de sigaramızı uzatök. Bunun üzerine 'Niye ateş değil sigarayı veriyorsunuz' diye bize sakürdılar. Kafa aöhnca yere düştük, bu sırada bid bıçakladılar. Saldınnın neden yapıküğmı bümiyoruz" dedi. Eskişehir Emniyet Müdürü 2îeld Sanıgök, olayın nedenini saptamaya çalıştüdanm, saldırganlann arandığuıı söyledi. Sanıgök, saldınnın siyasi olup olmadığı konusunda bir saptama yapamadıklannı belirtti. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Nuri Kayış'ın gazeteci oldu- ğundan sıkça söz ediliyor. Ankaralı ol- madığım için kendilerini tanımıyo- rum. RTÜK'te işlerin yolunda olduğu bir gerçek. TV reklamlarından aldığı paylarla her şey tıkırında. RTÜK bı- nasının bir saraya dönüştüğünü pa- zar günü Hürriyet'te Ayşe Arman anlattı. Malum Tarkan'ın klibi konusu. Ih- tiraslı öpücükler ve seks kışkırtıcılığı. Ben bu klıbı ilk gordüğumde anla- mıştım. RTUK bu konuya el koyma- lıydı. Hatta o zamana kadar neden el koymadı. ona da şaşırmıştım. Ney- se, bizim endişelerimiz dikkate alın- dı ve "öpücükiü klip" RTÜK tarafın- dan incelemeye alındı. Nuri Kayış, bir gazeteci ve ülkemi- zin ahlakını korumakla görevli bir ya- yıncı olarak kanunların ona verdiği yetkıye dayanarak yapacağını yapı- yor. Bence çok önemlı konulara de- ğiniyor, aile yapımızın korunmasıyla ilgili bütün RTUK üyelerinin duyarlı- lıklannı dile getiriyor. RTÜK Başkanı'yla Kafa Tokuşturalım • • • Oldum olası, tepemızdeki yetkilile- rımizin duyarlılıkları beni duygulandı- rır. Onlar, bu toplumun hangi norm- lar içinde yaşaması gerektiğini bilır- ler. Bize bunlan söylerler, söylemek- le yetinmezler, gerektiğinde yola gel- memiz için ihtiyaç olan müdahaleyı yaparlar. Bu konudaen etkin kurum- lanmızdan bırisı de hiç şüphesiz RTÜK. Her gün bir ulusal kanalı ka- patarak hepimızi kötülüklerden koru- yorlar. Artık yerel düzeyde neleri ka- patıp kimleri susturuyorlar, onu bilme- miz mümkün değil. Ellerine sağlık. Ben Nuri Kayış'ın cinsellık ve aıle yapımız konusundaki ve Tarkan'ın Türk erkeğinın özelliklerine uymayan tutumuna ilişkin sözlerinden çok et- kilendim. Sizlerle bu değerli düşün- celeri paylaşmak istedim: "Cinsel- likte erken uyanış, vaktınden önce ge- lişme bazı sakıncalaryaratabilir. Aşk ve sevgi daha nezih görüntülerle su- nulabilir... Toplumun ahlakı bizden sorulur demiyoruz. Ama ekran kar- şısındaki çocuklann da bazı görün- tülerden olumsuz etkılenebileceğini hesaba katıyoruz." Gördünüz mü, bi- zim için ne fedakârlıklara katlanıyor- lar. Nun Kayış, bızi aydınlatmaya de- vam ediyor: "Tabii burada en önem- lişey Tarkan 'ın çoksevilen birsanat- çı olması. Milyonlarca çocuk onu kendilerine model alıyor. Ama onun hareketi, yürüyüşü, tarzı Türk erkek yapısına tam olarak uymuyor." Gör- dünüz mü, RTÜK Başkanımızı, Türk erkek yapısı konusunda da gereken duyarlıhğı göstermiş. Tarkan'ın bir star olarak kötu örnek olmasının önü- ne geçmeye çalışıyor. • • • RTÜK Başkanı'nı okurken aklıma YÖK Başkanı geldi, diğer kurumları- mızın başkanlan geldi. Şu 12 Eylül dar- besinin ne kadar yararlı olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Ya bu ku- rumlar olmasaydı. Ya RTÜK olma- saydı, YÖK olmasaydı, Devlet Gü- venlik Mahkemeleri olmasaydı, ne yapardık bız?.. Bütün erkek çocuk- larımız Tarkan'a benzerdi ve Türk er- kek yapısına uygun olmayan yeni bir nesil türerdi. lyı ki onlar var. RTÜK Başkanımız, öpüşmenin fel- sefesine de merak salmış. Bir klip yüzünden nelerekatlanmamış, tutmuş "öpüşmenin Tarihı" kitabını okumuş. İnsanlann başlangıçta öpüşmeyi bil- mediklerini saptamış. Burada da hak- lı olarak Ayşe Arman'a soruyor: "Siz her şeyi tartışmaya açıyorsunuz da öpüşmenin gerçekten bir sevgi be- lirtisi, cinselliğin vazgeçilmezbirun- suru olup olmadığını neden tartışma- ya açmıyorsunuz? Sagiık açısından da değerlendirilebılir." Kayış'ın, dik- kat çektiği nokta çok önemli, "Öpüş- me olmadan cinsellik olmaz mı?" Alın size cinsellik alanında önemli bir tartışma konusu. Bunu bir katkı ola- rak da sayabiliriz. • • • Kayış'ı okurken aklıma bir şey gel- di. Bu açıklamalann ışığında, devle- tin küçülmesini de düşünürsek, RTÜK'le Diyanet Işleri Başkanlığı bir- leştirilse. Üstelik Diyanet Işleri Baş- kanlığfnın yüz bıne yakın din görev- lisi var. Onlar her gün camilerde aile yapımız ve ahlakımız üzerine vaazlar veriyorlar. Halkımıza yol gösteriyor- lar. Şu TV'leri izleme işini de imam- lara havale etsek. Ahlaka ve aile ya- pımıza aykırı olanları onlar saptasa- lar, boş yere başka izleyenlere para- lardöküp durmasak. Ben yıne de RTÜK Başkanı'nı ter- cih ederim. Hepimize yol gösteren şu cümlelerim hafızalannıza kaydet- meyi öneriyorum: "Eğerkarşı tarafba- na yönelmezse, ben öpüşmekten kaçınınm. MHP'lilerin baş vurarak selamlaşmaları daha sağlıklı olabilir." Haydi öpüşmek yerine kafaları to- kuşturalım. Türk aile yapısının deva- mı için. Tanrı Türk'ü korusun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle