Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Yenı Gün Haber Ajansı Basm ve
Ya\ımcılık A Ş'\ı temsılera Cumhunyet Vakfı adına
İLHAN SELÇUK
Genel Yayın Yönetmenı: tbrahim
Yüdız • Yazıışlen Müdürii- Safim
Alpaslan # Sorumlu Müdür:
Fikret Ilkiz • Haber Merkezı
Müdürû: Hakan Kara
tstıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı. Özlem Yü-
zak • Kültür Egemen Berköz • Spor Abdülka-
dir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 9
Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Bılgı-Belee Edibe
Buğra 0 Yurt Haberlerı Mehmet Faraç 0 A\rupa
Temsılcısı Güra\ Öz
Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Baş-
kan), Emre Kongar (Danışman),
Orhan Erinç. Hikmet Çetin-
kava. Şükran Soner, tbrahim
Yıİdız. Orhan Bursalı, Musta-
fa Balbav. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı Mustafa Balba\ AtaturkBuhanNo
125. K.at4. Bakanlıklar-Ankara fel 4195020 C hatl.
Faks 419502^ •tzmırTemsıicısı SerdarKızık,H Zıva
BK 1352 S 2? Tel 4411220. Fak^ 44191 P 0 Adaha
Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu. tnonuCd 119 S. No. 1 Kat 1,
Tel 363 12 11, Faks 363 12 15
Muessese Müduru Erol
Erkut 0 Koordınator
Ahmet Korulsan 0 Mu-
hasebe Bülent Yener 0
Idare Hüsejin Gürer
0 Satış Fazilet Kuza
REKL4M: P.M. Ltd. Şti. • Genel
Müdur Gülbin Erduran # Koordınatör
Reha Işıtman • Genel MüdürYrd.
Se\da Çoban 0 Fınansman Mûduriı
Çetin Erdnran Tel 0212 514 0" 53 -
513 84 60-61. Faks 0212 513 8463
Ya\ımla>an: \ enı Gür Haber Vansı Basın ve Yajıncılık \ Ş. Baskı: Sabah \ a\mctlık A 5
TüikocaJıCad 39 41 Cafaloglû 34334 tstanbul PK 246 - SAecı 34435 tstanbul
Tel (0 212ı 512 05 05 120 hatı
Faks (0 212) 513 S5 95
27KASIM20O1 Imsak: 5.25 Güneş: 6.58 Öğle: 11.59 tkındı: 14.23 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.12
İzmir'de sokak
defilesi
• tZMtR (Cumhuriye*
Ege Bürosu) - İzmir'de
yenıden düzenlenen ve
Mimar Kemalettin Moda
Merkezi adı verilen
caddede dün bır sokak
defılesı düzenlendı.
Defıleye katılan Çağla
Şıkel, Dıdem Taslan,
Selin Toktay, Asuman
Krause gibi tanınan
mankenler, ımalatçı
giyim firmalannın
kıyafetlerinı sergilediler.
Defıleye Izmirlilerin
ilgisi yoğun oldu.
İstanbul ve
Sevgi Öyküleri
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Büyükelçi Engin
Türker'in "İstanbul ve
Sevgi Öyküleri" başlıklı
resim ve heykel sergisi
bugün istanbul Menkul
Kıymetler Borsası
(ÎMKB) Sanat
Galerisi'nde açılıyor.
Sanatçı, sergileyeceği 40
yağlıboya tablosunda bir
kayık dolusu dostunu
îstanbul'un gizemli
anılannda özlem dolu bir
gezintiye çıkanyor.
Eroin yerine
kakao sattı
• VtYANA(AA)-
Avusturya'nın başkenti
Viyana'da tanıdığı kişiye
eroin yerine kakao satan
bir Türk,
dolandıncılıktan 4 ay
hapis cezasına
çarptınldı. 49 yaşındaki
Türk'ün, mahkemede
kendini savunurken
"Şimdiye kadar hiçbir
suç işlemedim ve
karakola dahi gitmedim.
Türkıye'de 16 yıl aktif
polıtiİca yaptım.
Ağabeyim hâlâ aşın
sağcı bir partinin üst
düzey yöneticisi" dediği
belirtıldi.
Utangaçlığa
karşı ilaç
• LONDRA(AA)-
İngiltere'de denenen
Escitalopram adlı ilacın,
utangaçlığı yenmek
isteyenlere yardımcı
olacağı bildirildi. Sosyal
ortamlarda çekingen
kalan ya da müstakbel
kayınvalidesiyle
tanışmaya giderken
müthiş bir heyecan ve
utangaçlığa kapılan
kişilerin yaygın olduğuna
dikkati çeken bilim
adamlan ilacın bu tür
duygulan ortadan
kaldırdığı gibi, diğer pek
çok ilacın yol açtığı
"sarhoşluk benzeri"
duruma da yol
açmadığını belirtti.
Harika hava
analiz cihaa
• CHICAGO(AA)-
ABD'nin St. Louis
kentindeki Washington
Üniversitesi'nde. şimdiye
kadar kullanılan en
küçük cihazdan 9 kat
daha küçük bir hava
analizi cihazı geliştirildi.
Dr. Da Ren Chen
tarafından geliştirilen
cihaz, 21 santim
yüksekliğınde ve bir
sabun kutusu
genışliğinde. Havada
gözle görülmeyen
mikroskopik
zerreciklerın oranıru ve
cinsini belirleyen cihazın,
400 ile lOOOçeşıt
zerrecığın analizini
yapabildıği belirtildı.
Farelere verilen değiştirilmiş bakteriler kolon kanseri tümörünü yok etti
Kansere genetikçözümCHICAGO (AA) - Amerika-
lı bilim adamlan, genetik ola-
rak değiştirdikleri bakterileri
kullanarak, farelerde kolon
kanseri tümörlerini 24 saatte
yok ermeyi başardı.
John Hopkins Enstitüsü Sid-
ney Kimmel Comprehensive
Kanser Merkezi'nde yapılan
araştırmada, oksijensiz ortam-
da çoğalabilen "Clostridium
novyi" (C.novyi) bakterileri ile
kemoterapi bir arada kullanıl-
dı. Kanser tümörlerininbulun-
duğu bölgede meydana gelen
oksijen eksikliği nedeniyle tü-
mörlerin kemoterapiye karşı
direnç kazandıklan ve kanse-
rin ölümcül etkisini arttırdık-
lan biliniyor.
Uzmanlar, bakterilerden tok-
sine yol açan geni çıkararak,
laboratuvar ortamında çoğal-
tıp kemoterapi ilacı ile birlik-
• Kanser tedavisine yeni bir boyut getirebileceği
düşünülen uygulamanın insanlarda klinik denemeleri
için daha birkaç yıla ihtiyaç olduğuna değinen
araştırmacılar, daha önce bakteriler ile hangi kemoterapi
ilacının kullanılabileceğini araştıracaklannı açıkladı.
te tümöriin bulunduğu bölge- ra haline dönüştüğünü gözle-
ye enjekte etti. Oksijensiz or-
tama dayanıkh bakteriler tümö-
rü içten yok etmeye çalışırken,
aynı zamanda kemoterapi ila-
cı da tümöriin dışından etkisi-
ni göstermeye başlayarak kan-
ser tümörünün ölmesini ça-
buklaştırdı.
Tümör küçüldû
Farelere aşılanan insan ko-
lon kanseri hücreleriyle kan-
ser tümörünü oluşturan bilim
adamlan, bakteriler ve kemo-
terapi uygulamasından sonra
büyük boydaki kanser tümö-
rünün küçülerek, siyah bir ya-
di. Kanser tümörünü yok eder-
ken sağlam dokulara zarar ve-
rilmediğine değinen uzman-
lar, uygulamadan 2 hafta son-
ra kanser tümörünün tamamen
yok olduğunu belirledi.
Kanser tedavisine yeni bir
boyut getirebileceği düşünülen
uygulamanın insanlarda kli-
nik denemeleri için daha bır-
kaç yıla ihtiyaç olduğuna de-
ğinen araştırmacılar, daha ön-
ce, bakteriler ile hangi kemo-
terapi ilacının kullanılabilece-
ğini araştıracaklannı açıkladı.
Toprakta ve tozlarda bulunan
baktenlerin. hayvanlarda ölüm-
cül yan etkiler meydana getir-
diği biliniyor. Bakterilerden
toksine yol açan geni çıkara-
rak, mutasyona uğratan uz-
manlar, bakterinin ölümcül et-
kisinin yok edilebildiğini ve
sağlam dokulann bu yüzden
zarar görmediğini kaydediyor.
Tedavide yeni bir boyut
Onkoloji Profesörü Kenneth
Kinzler. uygulamanın kanser
tedavisine yeni bir boyut kazan-
dırabileceğini belirtirken, in-
sanlarda da farelerde olduğu gi-
bi etkili olup olmayacağını.
ancak klinik araştırmaların-
dan sonra anlayabileceklerini
açıkladı.
Konuyla ilgili araştırma ra-
poru. Amerikan Ulusal Bilim
Akademisi'nin yayın organı
tt
Proceedings"in 27 Kasım ta-
rihli sayısında yer aldı.
• 1997'de çevirdiği, gişe rekorlan
kıran 'Titanic'teki rolüyle dünyaca
ünlenen Kate Winslet beş aylık
hamileyken yaptığı 'Enigma'
filmiyle yeniden gündemde.
Winslet, "Enigma'da tombul, çirkin
bir kadını canlandınyorum, karnım
burnumda olduğu için rol bana göre
biçilmiş kaftandı" diyor.
Bebek
molası
soııa erdiÇeviri Servisi -Kate Winslet. 26 yaşında
tüm ailesı oyuncu olan bır aktns. Ülkesi
Ingiltere'de 11 yaşındayken rol aldığı
reklam filmiyle kameralarla tanıştı. 19
yaşında "Heavenly Creatures" filmiyle
Hollywood'a ayak bastı. 1997'de
çevirdiği, gişe rekorlan kıran 'Titaııic'teki
rolüyle dünyaca ünlü olmanın tadına
ulaştı. Tabii, bir aşk hikâyesinde yakışıklı
aktör Leonardo Di Caprio'nun kollannda
olma ayncalığına sahip olarak genç
kızlann kıskandığı kadınlar listesinin üst
sıralanna adını yazdırmanın da! Genç
aktris, reji asistanı Jim Tnreapleton ile
evliliğinden olan kızı Mia için kariyerinde
bir mola \ erdi. Almanya'da yayımlanan
"InStyle" dergisinde yayımlanan röportaja
göre ise eylülde eşinden boşanan güzel
yüdız ışinin başına dönmeye hazır.
Wınslet, 2000'de doğan
Mia sayesinde olgunlaştığını ve kariyerini
kızı için ikinci plana attığını anlatıyor.
Hamilelik sırasında aldığı 25 kiloyu veren
genç aktris geçirdiği çalkantıh dönemin
sona erdiğini belirtiyor. Bu yıl vizyona
gıren "Enigma" filmini beş aylık
hamileyken çevirdiğini anımsatan
VVınslet. "Bu fılmde tombui, çirkin bir
kadını canlandınyorum, karnım
burunmda olduğu için bana göre biçilmiş
kaftandı" diyor.
EskJsinden daha zayıf
Kilolara gelince... Röportaja bakılırsa
Winslet aslında dış görünüşüyle alay
edebilecek kadar komplekssiz, rahat
kıyafetler tercih eden bir kadın tipi.
Ancak, aldığı 25 kiloyu vermenin kariyeri
açısından da özel yaşamı açısından da
kaçınılmaz olduğunun da bilincinde olan
bir kişiLik. "Hamilelik sonrasında kilolar
hemen gider sandun ama hiç de öyle
olmadı. Çok sevdiğim deri pantolonumu
hemen doiaptan çıkanp giymeye kalküm.
Dizünden yukan bile çıkaramadun.
Oturup ağladım" dıyen Winslet bir
beslenme uzmanından yardım aldıgını
söylüyor. Ve spor yaparak eskisinden daha
ince ohnayı başardığını anlatıyor.
SEKTÖRDE YENİ ARAYIŞLAR DEVAM EDİYOR
Enerji rüzgârı esiyor
e-posta:tan@prizma.net.tr
ERTUĞRUL PİRİNÇÇİOĞLU
HAMBURG - ABD'de Dünya Ti-
caret Merkezi'ne yönelik saldınnın
hemen sonrasındaenerji sektöründe ye-
niden yapılanma ve arayışlar günde-
me geldi. Avrupa ülkelerinde bilimsel
toplantılar ve fuarlar düzenlenirken
Türkiye'nin altyapı oluştura-
rak 50 bin megavat gücünde
rüzgâr enerjisi üretebileceğine
dikkat çekiliyor.
Doğal enerji kaynaklanna
büyük yatınm yapan ABD ve
Almanya, yeni teknolojüerin-
de üretim parklannın ivedi ola-
rak çoğaltılması planlamasını
yapıyor. Almanya'nrn Schles-
wig Holstein eyaleti Büsum ve Husum
kentlerinde geçen ay yenilenebüir ener-
ji sektörü ile ilgili olarak düzenlenen
sempozvumda, enerji dahnda yeni ge-
lişmelertartışıldı, düzenlenen enerji fu-
annda ise yeni teknolojiler sergilen-
di. Mardin'in Kızıltepe ilçesinden Al-
manya'ya göçen ve yenilenebüir ener-
jide büyük yatmmlan ile dikkati çe-
ken Şeyhmuz Ozmen, dünyada doğa-
ya dönüşün başladığını işaret ederek
şunlan söyledı:
"Türkiye'nin enerji sektöründe ye-
ni oluşumu yakalamasL, turizm, ener-
ji ve çevre bakanhklannm enerji pro-
jderinebiıükte destekvermesi gerekir.
Doğal kaynaklara dönüşüm için bu ftr-
sat kaçınlmamah, Türkrve'de
üretüen rüzgâr enerjisi şimdi-
lerde 29 megavat gücünde, oy-
sa bu güç altyapı oluşturulursa
15 \illiksüreçte 50 bin megavat
güce ulaşahiür. Doğal kaynak-
larda Ege Bölgesi turizmle bir-
hkteülkenin enerji merkezi ha-
line getirilebflir. Aunama baz
abnarakenerji poütikası miDi po-
Btika haline getirilebilir."
Türkiye'de doğal enerji araştırma-
lan için bugüne kadar 15 mıryon mark
yatınm yaptıklannı anlatan Özmen,
"Türkrve'nin ilerki vıllarda pozitif bir
anlavışla yüzde50enerji ihrh-acınıkar-
şdayabiliriz. Türkiye'nin enerji politi-
kası Avrupa Birüği düzeyine getiril-
meti" dedi.
• ABD Başkanı Bush, insan
klonlama çalışmalanna yüzde 100
karşı olduğunu belirtirken Avrupa
Komisyonu sözcüsü bu çalışmalara
fon ayırmayacaklanm açıkladı. Rus
kilisesi ise bu çalışmayı yapanlan
afaroz edeceklerini ilan etti.
bısan klonlamaya
aforoz tehdidi
Dış Haberler Servisi -
ABD'de bir biyoteknoloji
şirketinin, insan embrıyo-
su klonladığını açıklama-
sı birçok çevrede tepkile-
re yol açtı. ABD Başkanı
GeorgeBush, klonlamaya
yüzde 100 karşı olduğunu
söylerken lngiltere, biyo-
teknoloji ile ilgili yasal boş-
luklan kapatmaya hazırla-
nıyor. Rus kilisesi ise klon-
lama çalışmalanna katıla-
caklan aforoz edecekleri-
ni belirtti.
ABD'nin önde gelen bi-
yoteknoloji şirketlerinden
Advanced Cell Techno-
logy'nın (ACT) uzmanla-
rı, ilk insan embriyosu
klonlama işlemini başar-
dıklannı ve amaçlannın
klon insan yaratmak değil,
şeker hastalığı, felç, kan-
ser, AIDS, Parkınson, Alz-
heimer gibi hastalıklan te-
davi edecek yöntemler ge-
liştinnek olduğunu duyur-
muştu. ABD Başkanı
Bush, insan klonlama ça-
• Durmuş: Kopyalanamam •
Ben tek örneğim
ANKARA(AIVKA)-
Daha önce "A>naya
bakınca korkuTOrum"
diyen Sağlık Bakanı
Osman Durmuş, şimdi
de "Benim kopyama
gerek\
ı
ok,bentek
örneğhn" dedi. Sağlık
Bakanlığı'nın Hilton
Oteli'nde düzenledıği
"ÇocukFeksiz3'üncü
Yd" kutlama töreninin
ardından gazetecilerin
sonılanru yanıtlayan
Durmuş, Amerika'da
bir bihm adamının
insan klonlamasında
gösterdiği başan
anımsatılarak
kendisinin
kopyalanmak isteyip
istemediğinin
sonılması üzerine,
"Benim kopyama
gerekyok,oentek
örneğhn" yanıünı
verdi. Durmuş,
Afganistan'a doktor
gönderilmesine ilişkin
soruya, "Dışişkri
Bakanhğı'ndan böyle
bir tafcp otanadığuu,
bu nedenle doktor
göndermeyeceklerini"
söyledi. Afganistan'da
Türkiye'nin kurduğu
Atatürk Hastanesi'yle
birlikte bir hastanenin
daha bulunduğunu
belirten Durmuş,
"Orada sağlık
personeli açığı var.
ama böyle bir talep
olmadı" dedi.
Durmuş, çıkan
haberlerin
anımsatılması üzerine,
"Haber doğru, üslup
yanlış, gönüllü doktor
aramiNorunr dedi.
lışmalanna yüzde 100 kar-
şı olduğunuve federal fon-
lann bu çalışmalara akta-
nlamayacağını belirtirken
ABD Kongresi, insan klon-
lanmasını yasaklayan ta-
sanlar üzerinde çalışıyor.
Ingiltere'de dfizenleme
Ingüiz hükümeti de klon-
lamaya yeni düzenlemeler
getinyor. lngiltere Sağlık
Bakan Yardımcısı Philip
Hunt, insan klonlanması
ile ilgili yasal açıklann ka-
patılması gerektiğini be-
lirtti. Avrupa Komisyonu
ise insan klonlanmasına
karşı olduklannı açıkladı.
Komisyon sözcüsü. "Ko-
misyon insan embriyosu
yaraülması çahşmalanna
kesintikle nıali kaynaksağ-
lamayacağını açık bir şe-
küde betirtmiştir" şekhn-
de konuştu.
Rus Ortodoks Kilisesi,
insan embriyosu kopyala-
ma çalışmalanna dahü olan
veya bu çalışmalann ürün-
lerini kullananlan aforoz
etme karan aldı. Kilise adı-
na açıklama yapan Mos-
kova Patnkhanesi sözcü-
sü Anatoli İlyin. insan emb-
riyosu üzerinde oynanma-
sının, kilise yasalanna gö-
re, kürtaj, dolayısıyla adam
öldürme ile aynı şey oldu-
ğunu belirtti.
KJonlamada kullanılan
tekniğe göre, insan yumur-
ta hücresinden DNA mo-
lekülü alınarak insan den
hücresinden alınan bir ör-
neğe enjekte ediliyor ve el-
de edilen bu örnek elekt-
riğe tutuluyor.
AL GÖZÜM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK
BiriBizi Öldürüyor!
Pazar yazımda ipuçlannı verdiğım
fibni şimdi sizlere tüm aynntılanyla
anlatmak istıyorum. Ancak fihne baş-
lamadan önce belleğimizı tazelemek-
te yarar var. Herkesin malumu, ülkemiz
yoksulluğun ve akıl ahnaz yanşmala-
nn ülkesi oldu. Her türlü ahJaki ve etik
değerden uzak, sadece ve sadece kazan-
mamn amaçlandığı yanşmalar, tüm şid-
detiyle sürüp gidiyor. Öyle ki, televiz-
yonlardan, sitelerden izlenmesi yetmi-
yormuş gibi bu yanşmalar, büyük alış-
veriş merkezlerine konan, kapalı yanş-
ma alanlan içinde yemek yerken de iz-
lenebiliyor.
Ama bu durum sadece ülkemize ait
bir gerçeklik değil. Giderek bir cehen-
nem görünrüsü alan
dünyamızın yeni eğlen-
ce türü bu. Romahlar
gladyatörleri dövüştü-
rürlerdi, biz cümle in-
sanlan yanştınyoruz.
Bütün bu sözleri az
sonra anlatacağım fil-
min ön açılışı olarak
söylediğimi belirtip
"Biri Bizi Öldürüyor!"
filmine geçiyorum.
Film, Amerika'da ge-
çiyor ve Hollywood
karşıtı Amerikan sine-
masının önemli ürünle-
rinden biri.
Olay şu: Birteleviz-
yon şirketi tarafından
Amerikan kasabalan birer yanşma ala-
nı olarak seçiliyor. Her kasabada da
kurayla yanşmacılar belirleniyor. Hiç-
bir yaş sının yok. Meslek sının yok. Her-
kes, çocuklar bile. yanşmacı olabiliyor.
Daha sonra yanşmacılar, her türlü
silahla donatılıp birbirlerini öldürmek
üzere yanşmaya başlıyorlar. Yani ha-
rika cinayetler tasarlamaya ve uygula-
maya başlıyorlar. Çünkü hayatta ka-
lan. büyük para ödülünü alacak.
Ve film başhyor. Yanşmacılardan bi-
ri gebe bir kadm, karnı burnunda. Bir
markete girip elinde kocaman bir silah-
la orada alışvenş eden bir başka yanş-
macıyı acımasızca öldürüyor, sonra
market sahıbine dönüp bir paket süt ıs-
tiyor.
Bir başka yanşmacı hemşire; testis
kanseri olan, yatağına bağlı bir başka
yanşmacıyı, iğneyle öbür dünyaya gön-
deriyor ve kendisini \
r
urmaya gelen ge-
be yanşmacıyı doğum am geldiği için
büyük bir şefkatle doğurtuyor, bu ara-
da doğan çocuğa bir şey olmasın diye
televizyoncular çocuğu apar topar ka-
çınyorlar ve hemşire ansızın bir yanş-
macı olduğunu anımsayıp az önce do-
ğurttuğu kadmı öldürüyor.
15 yaşmdaki liseli kız yanşmacırun
en büyük destekçileri, annesiyle baba-
sı. Kızlanm inanılmaz silahlarla dona-
tıyorlar ve baba sürekli kızmm yarıın-
da bir amigo gibi hiç durmadan bağı-
nyor: "Öldür! Öldür! Öldür!"
Ancak on beş yaşmdaki kız, bir mar-
kette en acımasız ölümleri gerçekleş-
tiren hemşire tarafın-
dan oyuna getirilip, öl-
dürülüyor. Kızlannın
ölümünü izleyen baba-
nm üzgün bir ses to-
nuyla söylediği sözcük-
ler şunlar: "Yazık, pa-
rayı kaybettik!"
Devam ediyor, gebe
kadın öldürülmeden ön-
ce yanşmacılardan, tes-
tis kanserinden hasta
yatağında yatan ressa-
mı tanıdığını anlıyor ve
onu görmeye gidiyor:
Birlikte bir zamanlar
üniversitede, en aykın
tiyatro oyunlanm sah-
neye koymuşlar, en gü-
zel anlan yaşamışlar. Gebe kadın, es-
ki sevgilisine bir süre veriyor ve bir
başkasının, yani hemşirenin onu öldür-
mesi için gerekli dunımlan hazırlıyor.
Yani tam bir kâbus.
İnsanhğın ne dunımda olduğunu an-
latan bir ganp film. Önce inanamıyor-
sunuz ama yeryüzü tarihine şöyle bir
göz atıp, günümüzün yanşmalarım,
bu yanşmalardaki anne baba da\Ta-
nışlannı, gençlerin birbirlerini nasıl
acımasızca elediklerini gördükçe, bu
fihnin bir hayal değil, gerçek olabile-
ceğini kavnyorsunuz. Evet öyle, ne
yazık ki. birileri bizi öldürüyor. Üste-
lik yaşarken. Ve hiçbırimizin sesi çık-
mıyor. Sanki kabullenmiş gibiyiz. En
kötüsü de bu.
se\Te\1e2002(a yahoo.com