15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 3 KASIM 2001 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 C ^ U N C E L CÜINEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Ya da Avrupa Birliği Raporu'na mı? ABD yönetimınin baskısı ve G-7'lerin onayı ile ifMF, üç yıllık yeni bir stand-by anlaşması koşu- 1uyla Türkiye'ye 10 milyar doiar ek kredi vermeyi kabul etti. Başbakan'agöre; -oysaşubat aylarına sarkma- sıolası- sanki 10 milyar dolar kredi yola çıktı ge- Iryor; Türkiyemiz "birkaç ay içinde düzlüğe" çı- •cacak. Başbakanımızın sözleri, VVashington'dan ge- len ılımlı rüzgârlar, gayet tabiidir ki efendim; ya- zılı söztü basında, para piyasalannda halaylar çe- ıkiımesine, bayram davulları çalınmasına, neşeli lcahkahalara yol açtı. Tam bu sıralarda; Derviş'imiz taaa Ameri- ka'dan "Tünelin ucu göründü" diyerek mutlu ha- vanın sürmesıne yeşil ışık yaktı. Ne var ki, Der- vîş arkadan 10 milyar doların "2-3yılı kapsayan yeni stand-by ile gelebileceğini" söyleyerek Ece- vii'in renkli düşlerine gölge düşürdü. Kemal Derviş, üstüne üstlük yeni stand-by'ın "çok ciddi sosyal bedelleri olacağını" da New Y- ork'tan duyurdu. Türk halkının yıllardır, dıyeyim 20, diyesiniz ki 3 0 yıldır IMF ve stand-by anlaşması gibi sözcük- len duyduğu zaman aklına tek bir olasılık geliyor: Yeni yeni kazıklar, affedersiniz sosyal bedeller! Olan-biteni ozetleyen bu kısa anlatımlar, doğal olarak şu soruyu akla getirebilir: Başbakan'a mı inanacağız, yoksa buyruğundaki bakana, Der- viş'in söylediklerine mi? Haklı bir soru. Zira ülkeyi yöneten, bakanları- nın söylem ve eylemlerinden sorumlu tek insan, Başbakan Ecevit. Derviş'le telefonla sık sık konuşup bilgi alıyor mu, almıyor mu doğrusu bilmek olanaksız. Ama Başbakan, "Birkaç ay sonra toplum esenliğe çı- kacak" diyorsa. Eeee, ülkeyi yöneten olduğuna göre O'na inanmak gerekmiyor mu? Lakin; Kemal Derviş, IMF ile içli dışlı. IMF ka- rarları açıklanmadan önce, taaa Amerika'dan de- meçleriyle duyuran insan. Sonuçta, Derviş'in sözlerinde doğruluk payını daha yüksek görmek, -Başbakan'a karşın- kısa- cası "IMF+Derviş" duyumuna inanmak ağırtık ka- zanıyor. AB ters bakıyor Devleti küçültme namıyla yutturulmaya çalışı- lan son tasarruf önlemlerinden sonra; 10 milyar dolar uğmna yeni stand-by'la halk (hepimiz) tam üç yıl yeni zamlarla yaşayacak mıyız? Evvveeet! Derviş'in ne demek istediği hemen tartışmaya açıldı. Sendikalar ağız birliği etti: "Derviş ne za- man Amerika 'ya gidip gelse, halka kesin fatura ar- tıyor. Söylediğinin tekanlamı daha fazla işsizlik ve daha fazla yoksulluk!" Başbakan'ın bir-iki ayda, Derviş'in gelecek ba- harda esenliğe çıkacağımızı söylemesine karşın; Avrupa Birliği'nin 2001-2003 dönemı ekonomik raporu Türkiye ile ilgili "başka saptamalar" yapı- yor. AB, Türk ekonomisinin aşama aşama ancak, evet ancak 2003 yılında "toparianacağının" altı- nı çiziyor. Rapor; 2003 yılında düzelmenin "enflasyonda- ki ve faiz oranlanndaki düşüşe ve yapısal reform- lann gerçekleşmesine bağlı" olduğunu vurgulu- yor. Hükümetin enflasyonu ya tek haneli rakama ya da yüzde 10'a indireceği vaatlerine AB raporu ters bakıyor. Diyor ki: "Enfiasyon bu yıl yüzde 54.9, 2002'de 51.5, 2003 'te 26.5! AB'ye göre yapısal reformlarda beklenen sonuç alınamadı. Finans sektöründe krizin etkileri sürü- yor. Iç tüketim yüzde 11 düştü. TL yüzde 50'den fazla değer yitırdi. Rapor, Türkiye'de enflasyonun ancak 2006 yı- lında AB beklentileriyle uyumlu düzeye ulaşaca- ğını yazıyor. "Bekleyen derviş, muradına erer" demeyin.. sa- kın demeyin! Türkiye'ye iade korkusu Kaplan cezaevinden çıkmak istemiyor DÜSSELDORF (Cumhuriyet) - "Ka- ra ses" olarak bilinen Cemalettin Kaplan ın. suç örgütü oluşturmak ve fetva vererek cina- yet çağnsı yapmaktan mahkûm olan oğlu, Kaplancılann lideri Metin Kaplan'ın, ce- zasının tecil edilerek serbest bırakılmak iste- mediği bildirildi. Alman hükümetinin aldığı son antiterör ön- lemler çerçevesinde Türkiye'ye iadesi söz konusu olan Kaplan, Türkiye'de idamla yar- gılanacağı gerekçesiyle erken tahliyeyi dünkü duruşmada reddetti. Düsseldorf Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin sözcüsü, yaptığı açık- lamada, 4 yıl hapis ce- zasına çarptınlan Me- tin Kaplan'ın, Köln kent yönetiminin ken- disini sınır dışı etme karanndan sonra hapis- te kalmayı tercih ettiği- ni belirtti. Kaplan'm yöneticiliğini yaptığı îslami Cemiyet ve Ce- maatleri Birliği'nin (ICCB), Usame bin Ladin'ebağhElKaide örgütü ile de ilişkisi ol- duğu biliniyor. Cezalar korkutmuyor İşkencecipolislerden görevden alınan yok ANKARA (ANKA) - Anayasa Mahkeme- si'nin "diğer tüm suç- lardan farkb" şeklin- de nıteleyip af kapsa- mına almadığı "işken- ce" suçu nedeniyle yar- gılanan emniyet perso- nelinin sadece yüzde 3'üceza alıyor. Çeşitli adliyelerde 10 ay içinde 18 polisin ışkence suçundan ce- zalandınlmasına kar- şın bu suç nedeniyle meslekten çıkanlan ol- madı. Içişleri Bakanlığı ve- rileri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2001'in ilk 10 ayında, 535 emniyet personeli- ninTCK'nin 243. mad- desi uyarınca işkence yaptığı gerekçesiyle yargılandığı saptandı. Başbakanlık'ta Kıbrıs zirvesiANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Kıb- ns sorunu yeni bir sürece girerken Anka- ra'daki siyasi ve diplomatik trafık artıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın hafta sonu Ankara'ya geleceği bildirüdi. TBMM, Kıbns'taki son gelişmeleri bugün yapılacak "gizli otornmda" ele alacak. Kıbns konusu. dün akşam saatlerinde Baş- bakan Bülent Ecevit'in başkanlığında Baş- bakanlık'ta gerçekleştirilen dışişleri zirve- sinde de ele alındı. Kıbns sorununun çözüme ulaşması için 4 Aralık'ta Güney Kıbns Rum Yönetimi (GKRY) lideri Glafkos Kkrides ile birara- ya gelecek olan Denktaş, bir konferans için gideceği Roma ziyareti öncesinde Anka- ra'ya gelecek. Denktaş'ın kısa ziyareti sı- rasında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer ile bir araya gelebileceği kaydedildi. Kıbns konusu, dün akşam saatlerinde Başbakan Ecevit'in başkanlığında Başba- kanlık'ta gerçekleştirilen dışişleri zirvesin- de de ele alındı. Ecevit'in bilgilendirilme- si amacıyla düzenlenen 2 saatlik toplantı- ya, Ecevit'in yanı sıra, Dışişleri Bakanı ls- mail Cem, Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal, bakanın özel danışmanı Engin Soysal ve bazı bürokratlar kaoldı. Bugun- kü Meclis oturumunun yanı sıra, Denktaş ve Klerides'in yapacağı göruşmenin ele alındığı toplantıda, Türkiye'nin Kıbns ko- nusundaki temel tezlerinden ödün verilme- mesi gerektiği vurgulandı. Ankara Barosu: AB'nin planı açık Ankara Barosu Başkanı Avukat Sadık Erdoğan, dün yaptığı yazılı bir açıkla- mayla, Kibns sorununu ve GKRY'nin AB'ye üyelik başvurusunu değerlendir- di. Erdoğan, Batı'mnTürkiye'yi baskı ve sıkıştırma yoluyla Kıbns'ı teslim etme- ye çahştığını belirterek şu görüşleri ilet- ti: "Türkiye'yi Kıbns'ta işgalci ilan e- den Avrupa Pariamentosu, GKRY'yi bûtda Kıbns'ın tek temsilcisi kabul et- mekte ve onu AB'ye alma hazırlığı için- dedir. Plan açıktır: Yakın bir gelecek- te Kıbrıs Rum Yönetimi, AB'ye ahna- rak bütün Kıbns, AB toprağı sayıbp; Türkiye, AB topraklannı işgal etmiş konumuna dûşürülerekTSK'nin ada- yı terk etmesi istenecektir. Avrupa Par- İamentosu, Türkiye'nin buna karşı di- renmesinin yaptırımını da şinıdiden belirlemiş ve KKTC ile bütünleşmesi- nin Türkiye'nin AB üyeiiğinin reddini gerektireceğini ilan etmiştir." Erdoğan, GKRY'nin AB'ye tek taraflı üyelik başvurusunun, uluslararası antlaş- malara aykın olduğunu anımsatarak bu te- zin, uluslararası hukuk alanında uzman In- giliz Prof. Maurice H. Mendelson tarafin- dan da doğrulandığını arumsattı. Avrupa'da 'TekeP oyunları OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - "Türk ma- b" deyince dünya piyasalannda ilk akla gelen ürünlerden "ra- kı", giderek sertleşen ve karma- şıklaşan bir cepheleşmeye de ko- nu oldu. Rakının birçok açıdan "stratejik" bir Türk markası ol- duğunu ve son 20 yılda Avrupa pazanna özellikle Türk gıda itha- latçılannın çabasıyla yerleştiğini kaydeden Avrupa Türk Gıda It- halatçılan Birliği (Türkimport), Tekel ürünleri ve özellikle rakı- nın, Avrupa Birliği gibi dünyanın bu en büyük iç pazannda anlaşıl- ması güç oyunlara alet edilmek istendiğine dikkat çekti. Tekel Genel Müdürlüğü'ne ait Hamburg'daki Tekel GmbH şir- ketinin kapatılarak Tekel ürünle- rinin dağıtımının bir Alman şir- ketine de\Tedileceği yolunda du- yumlar alındığım belirten Tür- kimportYönetim Kurulu Başka- nı Mehmet Sadık Gülkıhk, böyle bir durumun "Avrupalı Türk işadamlarının yıllarca e- mek verip yoktan var ettikleri bu piyasayı kaybetmesi anla- mına geleceğini" savundu. Cumhuriyet'e açıklamalarda bulunan Gülkılık, büyük serma- yeli bir şirket kurarak Tekel ürün- lerinin A\Tupa'ya dağıtımı işine bizzat gireceklerini, bunun için de Tekel GmbH'yi tümüyle dev- ralmaya veya çoğunluk hissele- rinetalipolduklannısöyledi. Te- kel'den sorumlu Devlet Bakam Yılmaz Karakoyunlu'ya aynn- tılı bir yazıyla baş% r urduklanm nna, ancak henüz bu konuda bir tepki alamadıklanna dikkat çek- ti. Türkimport Başkanı, özellikle rakı pazannda toptancıdan pera- kendeciye kadar geniş bir ağ ku- rulduğunu anımsatıp bu ağın en önemli bölümünün Türk gıda it- halatçılan tarafından oluşrurul- duğunun altını çizerken "250 TIR veya konte\Tierlik bir yıl- lık ürün çıkışı söz konusu. Bu • Türk siyasetindeki kriz ve kargaşa, Tekel'in Avrupapazantut dayansuh. Rantpaylaşımının özellikle bir Türk markası olarak Türk rakısı üzerinden ilginç oyunlara dönüştüğü, Türkgıda ühalatçûanmn birAlman şirketi lehine ciddi olumsuziuklarla karşı karşıya bırakddığt iddia edildi. belirtenTürkimport Başkanı, yü- rürlükteki sistemin haksız reka- beti teşvik eden yanlar taşıdığını ve mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini de kaydetti. Sorunun giderek dal budak sardığına ve mutlaka kısa vade- de bir çözüm bulunması gerekti- ğine işaret eden Gülkılık, Te- kel'den sorumlu Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu nezdinde yoğun girişimlerde bulundukla- da gümrükleri. kâr oranlan ve diğer katma değerlerin de bu bütüne ilave edilmesiyle yılda en az 60 milyon markhk bir pa- zar anlamına gelir. Bu, sadece rakıda böyle. Diğer Tekel ürünleri de var" diye konuştu. Türkimport'un 5 milyon mark sermayeli bir şirket kurma hazır- lığmın son aşamasında olduğunu belirten Gülkılık, "Türk ürü- nünde yaratılan katma değe- rin Türk ithalatçılarda kalma- sı gerekir. Bu pa/arı onlar açıp yeıieştirdiği için onlarda kal- malı. Yabancı bir şirketin böy- le bir pazara yararından çok zaran olabilir. Biz bütün yatı- nmlanmızı Türkiye'ye dönük yapıyoruz. Biz kazanınca. Tür- kiye de kazanıyor" dedi. Gülkılık, sorunun mal tesli- minde yaşanan gecikmeler oldu- ğunu belirtirken hukuken olma- sa da uygulamada bir Alman şir- ketı lehine ciddi gecikmelerle karşı karşıya olduklanm, bunu da çeşitli olaylarla rahatça belge- leyebileceklerini bildirdi. Meh- met Gülkılık, "Türk gıda itha- latçüarı, örneğin sipariş verip paralarını yatırdıktan sonra uzun süre bekliyor ve mal akı- şında büyük boşluklar yaşanı- yor. Teslimat, ayları bulabili- yor. Ancak bu, pazardaki bir başka şirket, büyük bir Alman şirketi için söz konusu değil. Doğrusu insanın aklına birçok şey geliyor. Şeffaf bir ihale ih- tiyacı ortada. Ne yazık ki baş- vurularımıza Ankara'dan ya- nıt alamadık" dedi. AB'de egemenlik paylaşılacak lstanbul Haber Servisi - Tür- kiye'nin Avrupa Bırliği'ne (AB) üye olmasının, hem Türkiye hem de AB açısından önemli bir ka- zanım olduğu vurgulanarakTürk kültürünün yüzünü zaten Batı'ya döndüğü belirtildi. lstanbul Kültür ve Sanat Vak- fı'nın desteğiyle Kültür Girişi- mi'nce düzenlenen "Kültürel Açıdan Avrupa Birüği'ne Yak- laşım" konulu sempozyum, The Marmara Oteli'nde başladı. Dev- let Bakanı NejatArseven, Türki- ye'nin AB'ye mutlaka girmesi, bu konuda kararsız bir görüntü vermemesı gerektiğini savuna- rak "AB attığımız ber olumlu adımı görüyor ve ciddiye alı- yor.Yapılamayanları ise ortaya koyuyor. Bu da kötü bir çaba • Devlet Bakanı Arseven, AB konusunda kararsız bir görüntü verilmemesi gerektiğini söyledi. Büyükelçi Vural, "önyargılı söylemlerden kaçınılmalı" dedi. Inönü ise Doğu ve Batı arasında bir köprü olan Türkiye'nin Atatürk'le birlikte köprünün Batı'da yaşamayı seçtiğinı ıfade etti. değil. Çok ihtiyatb bir üslup ve dil kullanmamız gerekiyor" dedi. AB Genel Sekreteri Bü>ükel- çi Volkan Vural da önyargılara dayalı ve duygu yüklü söylem- lerden kaçınmak gerektiğini, Türkiye-AB ilişkilerinin kültürel boyutunun hep tartışıldığını, bu konunun yanlış anlamaya, duy- gusal yaklaşunlara çok açık ol- duğunu söyledi. Vural "AB'ye girersek kültürünıüzü Avru- pa'ya taşırız. Bu da bizi olum- lu etkiler. 30 üyeli bir Avru- pa'da çeşitlib'k daha da arta- caktır. Aday ülkelerden bekle- nen din ya da dil değiştirmele- ri değil, Kopenhag kriterlerine uymalandır" dedi. Vural, AB'nin resmi kültür po- litikalannın ortak bir mıras yarat- mayı amaçladığını ifade ederek "AB'ye girince egemenliğimizi kaybetmeyeceğiz. Egemenliği- mizi daha geniş bir egemenlik alanında başka ülkelerle payla- şacağız" diye konuştu. Prof. Dr. Erdal tnönü ise Do- ğu ve Batı arasında bir köprü olanTürkiye'nin, Atarürk'le bir- likte köprünün Batı tarannda ya- şamayı seçtiğini söyledi. tnönü, yükselen kültürün Batı'daki kül- tür olduğunu, Türkiye'nin er ya da geç AB'de yer alacağından kuşku duymadığını belirtti. Avrupa Pariamentosu üyesi Dr. Marc Galle, Türkiye'nin la- ik yapısmın önemine dikkat çe- kerken lstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şakir Eczacıba- şı da Cumhuriyet'i kuran kadro- nun toplum yaşamının her ala- nında aydınlanma devTİminin de- ğerlerinin egemen olmasını ar- zuladığını. bu bağlamda kültür ve sanata da özel bir önem veril- diğini anımsath. Bir garip seçim(!) • Baştarafı 1. Sayfada ler Davasf nda polisleri suçsuz gören ağu" ceza hakimi Mehmet Yılmaz başkanlığındaki komis- yon yaptı. Manisa Barosu ve ta- bip odası başkanlan. kabullene- medikleri bir kuruldan sağlıklı çalışma beklemediklerini belirt- tiler. Yasa gereği tüm i1lerde oluşru- nılan izleme kurullan, Manisa'da çok tartışmalı biçimde kuruldu. Yürürlükteki mevzuat ve ülke- mizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle belirlenen ilkeler çerçevesinde, yönetim, işleyiş ve uygulamalan yerinde görme, in- celeme, bilgi alma ve tespitleri- ni rapor haline getirerek yetkili ve ilgili kurullara sunmak için ceza infaz kurumlan ve tutukev- lerini izleme amacıyla oluşturu- lan kurulla ilgili. karnu niteliğin- deki kurumlardan görüş alınma- sı gerekiyordu. Bu çerçevede Manisa Baro- su'na görüşleri soruldu. Baro, Disiplin Kurulu Başkanı Semih Aletay ile Genel Sekreter Bay- ram Nüzket'i aday gösterdi. Ancak izleme kurulunu oluş- turan ManisaAğır Ceza Hakimi, aynı zamanda Manisalı Gençler Davasf nda işkenceci polisleri suçsuz bulan Mehmet Yılmaz, baronun adaylannı uygun gör- medi. Kurula, yargılamasım yaptığı davada pohslerin savunmanı olan Emin Us ile Halit Moralı- oğlu'nu seçti. Kurulun diğer üyeleri arasmda da Celal Bayar Üniversitesi'nden tarihçi Prof. Dr. Mehmet Çelik, aynı üniver- siteden Kardiyolog Doç. Dr. Ta- lat Tavlı ve Manisa Ticaret Oda- sı Genel Sekreteri Ahmet Kur- şun yer aldı. Oluşan kurul kentte geniş tep- ki yarattı. Manisa Barosu Başka- m Serhan Özbek, çok tartışma- lı bir kurul oluşturulduğunu be- lirterek şunlan söyledi: "Baromuzun adayları yeri- ne, gündemdeki çok tartışma- b bir davada çok tartışmalı sa- vunma görevi yapan iki avuka- tı kurula almak, çabşmalann objektifliğine şimdiden gölge düşürmüştür. Bizim adaylan- mız, insan hakları ve infaz sis- temi konulannda objektiflik- leriyle kamuoyunda tanınan avukatlardır. Adaylarımızın hangi gerekçelerle seçilmediği- ni anlayamadık. Oluşan kurul çok tartışüacaktır." Manisa Tabip Odası Başkanı Dr. Ozan Gediz de meslekleri gereği ceza ve rutukevleriyle ya- kından ilgili olduklarmı belirtir- ken kurulla ilgili görüşlerininbi- le alınmadığını söyledi. Seçilen hekimın uzmanlık dalının ko- nuyla ilgisi olmadığını belirten Gediz, "En azından bir psiki- yatrın görev alması gerekirdi. Bir kardiyoloji uzmanının ora- da ne iş yapacağına akıl ermi- yor" dedi. Belediyenin izin vermemesine karşın çabşmalar sürdürülüyor. Halkalı'da kaçak cami inşaatı tstanbul Haber Servisi - Halkalfda Konutbirlik Evle- ri'nin kültürel etkinlikler ala- nına plansız, projesiz, kaçak cami inşaatı yapıhyor. Küçük- çekmece Belediye Başkanlığı kaçak prefabrik cami inşaatı- nın durdurulduğunun beîiıtil- mesine karşın, inşaatın hızla devam ettiği, prefabrik cami- nın montajına başlandığı be- lirtildi. îstanbul'un bugüne dek bir- çok ilçesinde olduğu gibi, Kü- çükçekmece ilçesinde de Ko- nutbirlik Evleri'nin çeşitli kül- türel etkinlikleri için aynlan alanda bir dernek tarafmdan plansız, projesiz kaçak cami inşaaü yükseliyor. Konutbirlik Cami Yaptmna ve Yaşatma Derneği Başkanı Ali Ihsan Pakvardar cami yapımı için belediyenin kin verdiğini öne sürerken, belediye kaçak cami inşaannın durdurulduğunu be- lirtiyor. Pakvardar, prefabrik cami inşaatmın, en geç bir haf- ta içinde tamamlanacağını be- lirtti. Bölgede oturan yurttaş- lar ise " Yapılmak îstenen ka- çak cami inşaatmın yakının- da cami var. Var mı yok mu bilmediğimiz bir dernek, projesiz, plansız cami yap- mak istiyor. Her isteyen iste- diği yere cami yapabilir mi? Diyanet İşleri Başkanlığı'nın haberi var mı? Ramazanı fırsat bilen din bezirgânlan- na dur diyecek kimse yok mu?" dediler. GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada lıca işlevini oluşturuyor. Bu çerçevede, hâkimle- rin, savcılann terfı, atama, tayin, özlük haklan kı- sacası her şeyleri HSYK'den soruluyor. 2461 sayılı HSYK Yasası'nm 13. maddesinde bu kuruma, "hâkimlik ve savcılığın şeref ve itibannı ko- rumak" görevi de verilmiş... EminÇölaşan ın. HSYK Başkanvekili ErgülGür- yel'e ilişkin belgelere dayalı yazısını okuyunca, ya- kın geçmişteki bazı iddialan düşünüp bu kurumun erozyon ortamından hâlâ kurtulamadığı kuşkusuna kapıldım. Olayın özeti şu: Ergül Güryel'in oğlu Cem Güryel yüzde 50 ortak- lı bir şirket kuruyor ve Anakent Beledıyesi'nden Emek'teki kaldırımların yapılması ışini alıyor. Işin tu- tan 159 milyar lira. Bizde kaldırım mühendisliğı apay- n bir işlev. Şehircilik açısından gelişmiş ülkelerde 50 yıl dayanan bir kaldınm, bizde birkaç yılda bir yeni- leniyor. Bunların çoğu ne yazık kı, müteahhitlere iş yaratmak için yapılan işler. Konumuz bu değil, ge- çelim... Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gök- çek'in bugüne dek yargılık olan işlerinin üç bin do- layında olduğu tahmin edilıyor. Bunların çoğunu Gökçek'in açtığı davalar oluşturuyor. Gökçek birara aleyhindeki en hafif yazı için bile dava açacak ka- dar ileri gitmişti. Ben de Gökçek'e karşı dava kay- bedenlerdenim. Gölbaşı'na fıskıye koymuş, çalış- mamıştı. Çalışınca da gölün doğal yapısı bozulmuş- tu. Benim de elim sürçmuş "Gökçek'in foskiyeleri" diye yazmıştım. Sen misin yazan, milyartıktazminat davası... Yargıyla böylesine iç içe bir başkanla yargının en tepesindeki kişinin ailesi arasında ihale ilişkisinin ol- ması akla her türlü soruyu getinyor. Konu ortaya atı- lalı 4 gün oldu ama, kurumlardan tatmin edici bir açıklama yok. Gökçek'in avukatı Mehmet Ali Alan'la Güryel'in ilişkisi de yazının başında sözünu ettığimiz ılkelerde örtüşmüyor. Sıvas-Eskişehir-Ankara Güryel'den oncekı başkanvekıllerinden Necdet Mııtiş ve Engin Doğu için de değişik iddialar orta- ya atıldı. Gerçi bunlarla ilgili soruşturmaların çoğu "temiz" sonuçlandı ama, yargının tepesinde bu tür şeylerin hiç olmaması gerekmez mı? örneğin Mu- tiş, Tansu Çiller-Selçuk Parsadan davasının son kararına bir tümce ekleyerek Çiller'i yargısal olarak tartışma dışına çıkarmıştı. HSYK'nın öteki üyesi Hüseyin Demirörs de ya- sada "Kurul üyeleri başka hiçbir kurumda görev ala- mazlar" uyarısı olduğu halde 2000-2001 sezonun- da Futbol Federasyonu Disiplin Kurulu'nda görev al- mıştı! Güryel, Yargıtay'dan HSYK'ye seçildi. 2797 sayı- lı Yargrtay Yasası'nagöresözunü ettığimiz türden id- dialar ortaya atıldığında Yargıtay Başkanı'nın soruş- turma açması gerekiyor. Başkan Sami Selçuk. önü- müzdeki yargı yılının açılış konuşmasını hazırlamak üzere Sokrates'ten Mevîana'ya özlü sözler derle- mekle meşgul değilse sanırız konuyu gündemine almıştır. Konunun, yargıya ilişkin hertürlu gelişmenin üze- rinde titreyen Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün de gündeminde olduğunu sanıyoruz. Hukuk sıstemının rayına oturduğu ülkelerde biz- den farklı bir uygulama var. Yüksek yargı organlan başkentte değil, siyasi havanın dışındaki kentlerde. Bizde de Yargıtay ilk 7 Haziran 1920'de Sıvas'ta ku- rulmuştu. 14 Kasım 1923'te de Sıvas'tan Eskişehir'e taşınmıştı. Atatürk, "Madem başkentdışında bariIs- tanbul'da olsun, Beylerbeyi Sarayı tahsıs edilsin" is- temleri yükselince 10Haziran 1935 'te Ankara'ya ta- şıdı. Başkentte de, Etimesgut'ta siyasi havadan uzak bir bölgede yüksek yargı kampusu kurmayı planla- mıştı ama, ömrü yetmedi. Yüksek yargıdaki en küçük olumsuzluk, çorbada- ki sinek gibidir. Kurumlar, "kamuoyu önüne çıkma- yıp, biraziçimize sinek, unutulurbu sinek" mantığıy- la hareket ederlerse kendilerıne zarar vermış oluriar. [email protected] Trttyonluk hayali ihracat OZANYAYMAN İZMİR - Aralannda "Balina" operasyo- nuna adı kanşan finna- lann ve kişilerin de bu- lunduğu yeni bir hayali ihracat dosyası ortaya çıkanldı. Isviçre'ye. sözde kaliteli kumaş ih- racatı yaptıklannı sahte belgeler düzenleyerek iddia eden firmalar, 75 milyon dolar olarak gösterdikleri iş hacmi karşılığında 1 trilyon 400 mılyar lira KDVge- ri ödemesi aldılar. Baş- bakanlık Gümrük Müs- teşarhğı kontrolörleri- nin ortaya çıkardığı dosya Izmir DGM'ye gönderildi. GÎDSAŞ Gediz Iplık Firmasf nın ürettiği ku- maşlan tsviçre'deki Ku- tel SA adlı firmaya ih- raç eden 8 ayn şirketle ilgili Başbakanhk Güm- rük Müsteşarlığı incele- mesinde yeni bir yol- suzluk dosyası ortaya çıktı. 77 ayn belgeyle gerçekleştinlen ıhracat- lann, Izmir Gümrük Müdürlüğü'nden yapü- dığı belirlendi. Kuttl SA'mn Isviçre'deki temsilcisinin Recep Çalıkış olduğu ortaya çıktı. Hayali ihracat bel- gelerine. kumaşın çelik yelek dolgu malzemesi olduğu, bu nedenle fi- yatının yüksek miktar içerdiği kaydedilirken araştırmalann sonucun- da söz konusu kumaşın hiçbir niteliği olmadığı ve birim fiyannın iddia edildiği gibi 2 dolar 86 sent değil, sadece 40 sent olduğu belirlendi. Sahte beyanname dü- zenledikleri iddia edilen fırmalar şunlar: "Gid- saş Gediz İplik. Gör- saş Tekstil Yatırım Pa- zarlama, Gördes Teks- til, Öztek Giyim, Evcil Teksnl,tTSIçEge İp- lik tpeks, Ceyteks Ceyhan Tekstil, Penye- lüks Hasan Gürel"" Kriz kalbi de tehdit ediyor tstanbul Haber Servisi - Uzmanlar, ekonomik krizin stresi arttırdığını, insan sağlığım ve özellik- le kalp sağlığım etkilediğinı belirttiler. Türk Kalp Vakfı Başkanı Çetin Yıldırımakın. vakfın sağlık merkezinde düzenlediği basın toplantısında, dep- rem üzüntüsü, ekonomik kriz, dünyadaki terörist saldm ve Türk parasındaki alun gücünün azalma- sımn insan sağlığım zayıflattığuıı söyledi. Yıldın- makm, 28 Kasım'da Devlet Bakanı Hasan Gemi- ci ve lstanbul Valisi Erol Çakır ın katılımıyla açı- lacak olan Türk Kalp Vakfı'nın yeni merkez ve ünitelerinde, Kardiyak Rehabilitasyon ve Egzersiz Merkezi, Nöro Kardiyoloji Merkezi, Kemik Öl- çümleme Merkezi ileYardım ve Yönlendirme Mer- kezi'nin hızmete gireceğim belirtti. Yıldınmakın, "Yeni uygulanan sistemle bu üzücü sağlık gös- tergesine çare olacağımıza inamyoruz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle