14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 2001 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Test Şu Almanya garip bir ülke; demokrasi de- diniz mi, onlardan demokratı yok. Gerekti- ğinde, kendi geçmişlerini unutarak herkese demokrasi dersi vermeye de hazırlar. "Kendi geçmişleh" derken Hitler'i ve halk arasında yaygınlaşmış Nazileri kastetmiyo- rum. Evet onlar varlar var olmasına, ama onu herkes biliyor, ancak daha az hatırlanan, sa- vaş sonrası uygulamalar da var. Bader Meinhoff çetesinin önderleri Andre- as Bader ile Ulrike Meinhoff'un hapiste dev- let tarafından öldürülmeleri, sonradan Nobel ödülü kazanacak ünlü yazarların bile töhmet ve baskı altına alınması, "Berufsverbot" (ça- lışma yasağı) uygulaması, aralarında Willy Brandt'ın oğlunun da bulunduğu yüz binler- ceAJmanın dosyalanması ve bu insanlann, hak- larındaki ithamlardan hiçbir biçimde haber- dar olma haklannın bulunmaması gibi uygu- lamalar, 6O'lı, 70'li yıllann AET üyesi F. Alman- ya'da yaşanmıştı. Yine aynı Almanya, işine geldiği zaman, devletinin ya da firmalannın âli çıkarian gerek- tirdiğinde hemen bir yana koyuverdiği de- mokrasinin öğelerini ileri sürerek çok kişiye ders verir. Yıllar yılı, terör örgütü PKK'ye "Aman üze- rimize sıçramasınlar!" diye yataklık edenler, Karases yılanlarını bağırlanna basıp semir- tenler bu Almanlar. • • • Dedim ya, tuhaf bir ülke şu Almanya; ken- di insanını öldürebiliyor, baskı aJtında rutabi- liyor, işsiz bırakabiliyor, ama çıkan öyle gerek- tirdiginde, demokrasi diyerek birçok suça göz yumabiliyor. Avrupa Milli Görüş Teşkilatı'nın irtica örgü- tü olduğunu, Alman Anayasası'nı KorumaOr- gütü biliyor ve raporlanna yazıyor. Ama Almanya bunlara bir şey yapmıyor, hatta iki eyaletin okullannda, genç insanlann din dersi kisvesi altında beyinlerini yıkamala- n bile engellenemiyor. Güyaşimdi Beriin Eyaleti'ndeyasadeğişik- liği yaparak bu yolu tıkayacaklarmış. Yapsınlar da görelim! Şimdiye dek söylenen Alman yalanlanna karnımız tok. Berlin'e yaptığı kısa gezisinden öziü göziem ve haberlerle dönen arkadaşımız Hikmet Çe- tinkaya, olayın püf noktasını açıklıyordu, ön- ceki günkü yazısında. Aslında Türkler arasında da etkisi azalan ve Berlin'de yerel milletvekili seçimlerine katılan 2 adayı kazanamayan AMGT, Almanya'ya şantaj yapıyor ve bankalardaki 3 milyar mar- kı Isviçre bankalanna aktarmakla tehdit edi- yormuş da bu olmasın diye göz yumuluyor- muş kendilerine; tıpkı Rus mafyasına göste- rilen hoşgörü gibi... ••• Türkiye'de devletin büyük ayıbı, o sırada ik- tidarda bulunanların irticaya göz yumması yüzünden 1993 yılında meydana gelen Sıvas katliamının kimi sanıklan, yine devletin ayıbı ile Türkiye'den kaçıp Suudi Arabistan ve Al- manya'ya sığınmış durumdalar. Suudi Arabistan malum, uluslararası terö- rün başta gelen finansörlerinden ve Türki- ye'de laik düzeni yıkmak isteyenlerin arasın- da en ön sırada yer alan güçlerden biri. Onlardan bu terör suçlulannı geri isteme- nin pratik bir sonucu olmaz; olsa olsa, böyle bir talebin yanıtsız kalması üzerine, bütün dünyaya Riyad'ın ikiyüzlülüğü ilan edilebilir. Onu da artık bilmeyen kaldı mı, bilmem? Ama ölüm cezasına çarptınlmış olan Harun Kavak. Mehmet Yılmaz, Metin Ceylan ve Sedat Yıldınm ile 7.5 yıl hapis cezasına çarp- tınlan Adem Ağbektaş ve Serhat Özgen- türk'ün iadelerinin hemen istenmesi zorun- ludur. Böylelikle Berlin'in teröre ne kadar karşı ol- duğu da test edilmiş olur. Haydi devletlu ve şevketlularımız! Kan ve kalp rahatsızlığı bulunuyor Gürbüz Çapan hastaneye kaldırddı İstanbul Haber Ser- nsi - Kartal Ceza- evinde tutuklu bulu- nan Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gûrbüz Çapan rahatsızlanarak Dr. Lütfi Kırdar Eği- taı ve Araştırma Has- tanesi'ne kaldırıldı. Ça- pan, muayene ve tahlil- lerin ardından cezaevi- ne gönderildi. Kan pıhtılaşması ve hına bağh olarak ak- cığer ve kalp rahatsız- lığı bulunan Gürbüz Çapan, dün ambulans- b getirildiği hastanede nuayene edildi ve tah- Uleryapıldı. Muayene \e tahlillerin ardından Çapan, tedavisinin ıvakta yapılması karar- kştınlarak rahatsızlı- pna karşın cezaevine •önderildi. Dr. Lütfi Iırdar Eğitim ve Araş- trma Hastanesi'ne ge- ien Gürbüz Çapan "ın iardeşi Günay Çapan, 'Ağabeyim, hastabğı- tateşhis konulamadan, lakknıdaki iddialar ne- lenivle tedavisini AJ- manya'da yarun bıra- karak Türidye'ye dön- dü. Cezaevinde yatüğı süreiçinde her gün gün- lük olarak kan örneği ahnıp bir laboratuvara tetkik ettiriyorduk. Son dönemde saglık dunı- mu çok bozulmuştu. Ancak, bu rahatsızhğı- na ragmen kamuoyun- da 'Gitti. hastanede ya- tıyor' gibiyanhş anlaşd- malarameydanverme- mek için hastaneye git- meyi kabul etmhordu. Ama biz, durumunun kötüleştiğini görünce hastaneye çıkması için baskı yapük ve bizinı baskımızla hastaneye gekü" dedi. Esenyurt Polikliniği hekimlerinden Yavuz İrem, Çapan'ın rahat- sızlığının ciddi olduğu ve hastanede yatarak tedavi ediknesi gerek- tiğini ifade ederek "Al- manya'da tedavisini ta- mamJayamadığı için hastalığmın tam nede- ni biMnmiyor" diye ko- nuştu. TBMM Genel Kurulu'nda, mal rejimi kabul edildi. Evlenme yaşı 17'ye yükseliyor Aile hukukundayenidönemANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Me- denı Yasa Tasansı'nın aile hukuku ve mal rejiminı düzenieyen üçüncü bö- lümü, MHP'li Orhan Bıçakçıoğhı ve SP'li milletvekillerinin muhalefetine karşın kabul edildi. Buna göre. e\ len- me yaşı 17'ye yükseltilecek. "Koca, ailenin reisidu-" ıfadesı kaldınlarak çiftlere evlilik birliğini beraber yüriit- me hakkı tanınacak. Evlilik cüzdanı olmadan ımam nikâhı yapılamayacak. TBMM Genel Kurulu'nda, dün Türk Medenı Yasa Tasansı üzerindeki gö- rüşmelere devam edildi. Tasanrun ai- • Medeni Yasa Tasansı'nın aile hukukun ve mal rejimini düzenleyen üçüncü bölümü kabul edildi. 17 yaşını doldurmayanlann evlenmesini yasaklayan yasa, evlilik cüzdanı gösterilmeden imam nikâhı yapılmasını engelliyor. "Koca, alilenin reisidir" ifadesiyle, eşlerin aile birliğini beraber yönetmelen hükmü getirildi. Yasanın dördüncü bölümüyle evlat edinme yaşı 30'a düşürüldü. le hukuku ve mal rejimini düzenleyen üçüncü bölümü de kabul edildi. MHP'li Orhan Bıçakçıoğlu'nun, mallann eşit paylaşımı yerine sınırlı paylaşımı ön- gören "paylaşmah mal aynhğı'' reji- mınin getinlmesi için verdıği önerge kabul edilmedi. Tasannın. kabul edi- len bölümüne göre getirilen düzenle- meler şöyle: • Erkek veya kadın 17 yaşını dol- durmadıkça evlenemeyecek. Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda 16 ya- şını doldurmuş olan erkekveya kadı- nın evlenmesine izin verebilecek. • Evlilik cüzdanı gösterilmeden imam nikâhı yapılamayacak. • Zina, hayata kasıt, pek kötü veya onur kıncı davranış, suç işleme ve haysiyetSLZ hayat sürme, terk, akıl has- talığı ve ev lilik birliğınin sarsüması bo- şanmanedeni sayılacak. Terk durumun- da bekleme süresi 3 aydan 6 aya çıka- nldı. • Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, geçimi için karşı tara- fin mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebılecek Bu düzenlemey- le erkeğe de nafaka isteme hakkı ge- tiriliyor. • "Koca, ailenin reisidir" ifadesi kaldınlarak eşlerin aile birliğini be- raber yönetmelen hükmü getirildi. • Eşler arasında sözleşme yapılma- ması durumunda yasal mal rejimi, "ev- lilik arasında edinikn maliann eşler arasmdaeşitpayiaşuıunr öngören edi- nilmiş mallara katılma rejimi olacak. • Eşler, yasal mal rejimıyle birlik- te "mal aynhğT, "mal ortakhğın ve ^payiaşmah mal aynhğı'' rejimlerin- den birini de sözleşmeyle seçebile- cek. Medeni Yasa'nın dün kabul edilen 4. bölümüyle evlat edinebilme yaşı 30'a düşürüldü. Vurgun operasyonu iddianamesi tamamlandı Aban 'a 24 yıl istendi İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı'nda- ki ihalelerde yolsuzluk yapıldığı ge- rekçesiyle başlatılan "Vurçun" ope- rasyonu sonışturmasının iddianame- si tamamlandı. DGM Savcısı Cengiz Köksal tarafından hazırlanan iddi- anamede. eskı Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Meh- met Sedat Aban hakkında, u çıkar amaçh suç örgütü kur- mak ve yönetmek. dev- let ahm-sannunda iha- le>efesatkanşürarakçı- kar sağlamak" suçlann- dan 3 yıl 6 aydan 24 yı- la kadar ağır hapis ceza- sı istendi. Iddianamede, soruşturmanın başlama- sı ile görevinden ıstifa et- mek zorunda kalan ve birkaç gün sonra millet- vekilliğinden istifası TBMM'de oylanacak olan Koray Aydm'ın is- mine ise ver verilmedi. • Vurgun operasyonu iddianamesinde Bayındırhk Bakanlığı Müsteşan Aban'ın kendi ilişkileri doğrultusunda ihale alacak firmayı önceden belirlediği kaydedüdi. Iddianamede eski Bakan Aydın'ın adı yer almadı. ,\lınan bilgiye göre, Köksal tara- fından hazırlanan 274 sayfahk iddi- anamede, tutuklu sanık Sedat Aban 'ın "hukuki ve flfli durumu n değerlen- dirildi. Abanın SedrettinDinçer'den aldığı talimatlar ve kendi ılişkilen doğrultusunda ihaleyi alacak firma- yı önceden belirlediği kaydedilen id- dianamede, bu yolla maddi ve mane- \i menfaat elde ettiği vurgulandı. Iddianamede. ''Sanığın e\1emleri dikkate ahnarak hukuki ve fıiB duru- mu çıkar amaçh suç örgütü kurmak ve yönetmek, deviet alun-saümında inaleye fesat kanşürarak çıkar sağla- mak olarak değeriendirilmiştir" de- nilerek Aban hakkında. Çıkar Amaç- lı Suç Orgütleriyle Mücadele Yasa- sı, Türk Ceza Yasası ve 4422 sayılı yasanın ilgili maddele- ri uyannca, 3 \ıl 6 ay- dan 24 yıla kadar ağır hapis cezası istendi. fd- dianamede Aban'ın, haksız elde ettiği malla- ra el konulması ve "ka- mu hizmederinin yasak- lannıası" istendi. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı bürokratlan ile bakanlıktan ihale alan müteahhıtlenn hukuki ve fiilı dunımlannın da tek tek ele ahndığı iddi- anamede. sanıklar hak- kında, "çıkaramaçh suç örgütü kur- mak, yönetmekve üyesi olmak. göre- vikötüvekullanmak,ihale\efesat ka- nşnrmak" suçlamasında bulunuldu. Savcı Köksal, soruşturma kapsa- mında, 361 sanık hakkında kamu da- vası açıldığını, yolsuzluğun mali bo- yutunun yaklaşık 20 trih/on lira ol- duğunu kaydetti. DSP'de İsmail Cem, Hüsamettin Özkan, İstemihan Talay odaklı senaryolar yaygınlaştı Ecevit'e karşı arayış sürüyorTÜREYKÖSE ANKAR4- DSP'de "Ecevit sonrasr tartışılırken, Başba- kan Yardımcısı HüsamettinÖz- kan, Dışişleri Bakanı tsmail Cem. Kültür Bakanı İstemihan Talay ve Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel odaklı senaryolar da yenıden öne çıkarılmaya başlandı. DSP kulislerinde, Başbakan Bülent Ecevit önder- liğınde bir seçime gidilmesi- nin zorluklarının altı çizildi. "Ecevit DSP Genel Başkanı, Başbakan ise bir başka DSP'h oisun" formülünün ise çok ger- çekçi ohnadığı ve bunun ya- şama geçirilmesi durumunda DSP'nin parçalanabileceği kay- dedildi. fsmail Cem Bazı emekh generallerin Baş- bakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan a "EcevitDSP Bderiola- rak kalsa, başbakanhğı ahr mı- sınız" sorusunu yönelttiklen ve "Ece\it'le geküm, onunla gi- derim" yanıtmı aldıklan ha- berleri DSP içindeki arayışla- Istemihan Talay n yeniden gündeme taşıdı.DSP kulislerinde yapılan bazı de- ğerlendirmeler ana başhklany- la şöyle: Başbakan değişmeli: Ece- vit'ın hükümeti bu^kması du- rumunda. Başbakan Yardım- cısı Hüsamettin Özkan, Dışiş- Hüsamettin Ozkan len Bakanı ismail Cem, Kül- tür Bakanı istemihan Talay ya da Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'in başbakanlık koltuğu- na oturabileceği yorumlan ya- pıldı. Ecevit giderse parti kanşır: Ecevit'in hükümeti bırakması durumunda, yerine kim gelecek olursa olsun DSP'nin büyük bir çalkantıya gireceği kayde- dildi. Kulisîerde, başbakanlık görevini kim üstlenirse üstlen- sin, gruba ve BakanJar Kuru- lu"ndaki DSP'li bakanlara hâ- kim olamayacağı, değerlendir- mesi yapıldı. Rahşan Ecevit-Ozkan saflaş- ması: Hüsamettin Özkan ile DSP Genel Başkan Yarduncı- sı RahşanEcevit arasındaki ger- ginlik de sürüyor. Ecevit son- rası senaryolarda Rahşan Ece- vit'in göz ardı edilemeyeceği vurgulandı. Rahşan Ecevit'e yakınlığıyia bilinen Genel Baş- kan Yardımcısı Tayfün Içli'nın son dönemde öne çıkanldıgı- na dikkat çekildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Nur Serter, Kanal D'de Fa- tihAttayiı'nın "Tekere/c"prog- ramında İstanbul Üniversitesi yönetimi adına konuşuyor: "Biz öğrencilerimizin örgütlenmesi için her tüıiü desteği sağlıyo- ruz. Onlar için İstanbul Üniver- sitesi'nde her türfü demokra- tik olanak var. Merkez binanın içinde gençlersavaş aleyhtan göstehler yapıyorlar, polis on- lara müdahale etmiyor." istanbul Üniversitesi'nin yö- netim anlayışını ve yaptıklannı bilmeyen için inandırıcı bir ko- nuşmaydı bu. Kemal Alemda- roğlu'nun yardımcısı Nur Ser- ter'in ağzından ballarakıyor. Bu prDgramın ardından çok geçme- di, hemen bir gün sonra "de- mokratik İstanbul Üniversite- s/"nin demokratik yönetimi oku- la polis çağırdı. Gençlerdayak- tan geçirildi. öğretim üyelerinin de içinde bulunduğu gruba bi- ber gazı sıkıldı. • * • Demokratik İstanbul Üni- versitesi yönetimi(!) neden mi polis çağırdı? Anarşı, öğrenci olaylan falan zannediyorsanız yanılıyorsunuz. İstanbul Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakül- Öğrenciden Korkan Çağdaşlık(!) tesi öğrencileri, yeni öğrenim dönemi için kulüplerini tanıt- mak amacıyla fakültenin giriş katına stand açmışlardı. Tiyat- ro Kulübü, Ekoloji Kulübü, Rock Kulübü, Bilimsel Araştırma Ku- lübü, Atatürkçü Düşünce Kulü- bü, hazırladıklan broşürleri, ta- nıtım kitaplannı yeni arkadaş- lanna vermek istiyortardı. Bazı kulüpler, dayanışma an- layışını geliştirmek amacıyla, bir yıl önce okudukları kitapla- nnı yeni arkadaşlanna vermek için getirmişlerdi. "Teke Tek" programında Nur Serter, İstan- bul Universrtesi yönetiminin de- mokratik bir yönetim anlayışı içinde olduğunu söylediğinde yaşanan çok sayıda örnegi bil- diğim için hemen itiraz ettim. Bülent Tanör olayını, daha bir- çok antidemokratik baskıcı uy- gulamaya yakından tanıklık et- tjğim için, Burada İstanbul Üni- versitesi'ni tartışmayalım, yok- sa benim de söyleyeceğim çok şey var" diyerek tepkimi dile getirdim. Pazartesi günü İstanbul Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakül- tesi'ne polis girdi, öğrencileri öldüresiye dövdüler. Binanın içinde aralarında öğretim üye- lerinin de bulunduğu gruba bi- bergazısıktılar. Bu birskandal- dır. Hiçbir olay yokken öğren- ciler sırf kulüplerini tanıtmak amacıyla stand açtıkları için okula polis çağmldı. Ortada iki olay var, birisi po- lisin okula girip öğrencilere sal- dırması. Ikincisi vedahavahim olanı üniversite ya da fakülte yönetiminin okula polis çağır- ması. Kemal Alemdaroğlu yö- netimi. hangi çağdaşlık adına Atatürkçü Düşünce Kulübü, Ti- yatro Kulübü, Bilimsel Araştır- ma Kulübü, Ekoloji Kulübü gi- bi kulüplerin faaliyetlerini en- gellemek istiyor? ••• Kemal Alemdaroğlu yöneti- mi, bütün bu uygulamalan yap- tıktan sonra, bunları Atatürk- çülük ve çağdaşlık adına yap- tığını söylemeyi de ihmal etmi- yor. Atatürk, bu ülkenin kuru- cusu. Yıkılan bir imparatorluk- tan, bir ulus devlet yaratılması- na öncülük etti. Bunlan yapar- ken modern bir ülke yaratabil- mek amacıyla, dünyanın geliş- miş ülkelerindeki uygulamala- rı örnek aldı. Türkiye'nin de "muassır medeniyet seviyesi- ne" ulaşması gerektiğini söyle- di. 12 Eylül askeri darbecileri, baskıcı bir rejimi oluştururken ilk hedef aldıkları yerlerden bi- risi de üniversiteler oldu. YÖK, üniversiteleri özgür ve yaratıcı fikirlerin tartışıldığı bir yer ol- mak yerine, buralan tehlike ola- rak gören anlayışa göre şekil- lendirildi. Rektöıier, dekanlar, YÖK yönetiminin birer memur- ları olarak görüldüler. Rektörler ve dekanlar da bi- lim insanlannı, kendi emirlerin- de birer emir eri gibi kabul et- tiler. Üniversiteler, bilimsel tar- tışmaların, araştırmaların ya- pıldığı yerler olmaktan çıkarı- lıp o an devlete egemen olan güçlerin isteklerine göre hare- ket etmeye zorlandılar. Öyle anlar ddu ki, Türkiye'nin Yunanistan'la ya da başka bir ülkeye dış politika alanında ya- şadığı bir gerilim anında, üni- versiteler dış politikanın emrin- de bildiri yayımlayan kuruluş- lara dönüştü. Kaba milliyetçi- lik ve despotizm, üniversite yö- netimlerine yön vermeye baş- ladı. Bütün bunları da "çağ- daşlık" adına yaptıklannı iddia ettiler. ••• Bu uygulamalann en tipik örneklerinden birisi de Kemal Alemdaroğlu yönetiminde İs- tanbul Üniversitesi'nde sahne- ye konuyor. Ülkemizin en say- gın bilim insanları, Bülent Ta- nör'ler, BurhanŞenatalar'lar, Ülkü Azraklar. Aysel Çeli- kel'ler, Tahsin Yeşildere'ler Alemdaroğlu ve ekibinin hede- fi haline geldi. • • • Pazartesi günü İstanbul Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakül- tesi'nde üniversite öğrencisi- nin kafasına inen polis copla- n, bu üniversiteye egemen olan "çağdaş"lığın ne olduğunu da gözler önüne seriyor. Örümcek Ağı' Erol Kohen tutuklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hayalı ihracat yaparak devletten kredi aldıklan iddia edilen şirketlere yönelik Ankara DGM taranndan yürütülen "ÖrümcekAğı'' operasyonunda tekstilci Erol Kohen tutuklandı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan Erol Kohen'in eski ortağı Nilgün Sayıner ile adamlan olduğu belirtilen AzametSavaş ve Ekrem Deniz dün serbest bırakıldı. DGM'ye getirilen tekstilci Erol Kohen bu sırada, "Ben imalatçıjTm, ihracatçj değü İddialann hepsi asüsız" dedi. Kohen'in ifadesi soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı HamzaKekş tarafından alındı. Savcı Keleş. Kohen'i, "cüriim işlemek için teşekkül oluşturmak" suçundan tutuklanması istemiyle yedek hâkimliğe sevk etti. Yedek Hâkim Rüstem Çfloğlu tarafından ifadesi alınan Kohen, tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Böylece operasyon kapsamında sorgulanan 36 kişiden, 4'ü tutuklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle