Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 KASIM 2001 PERŞEMBE • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
**
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
Raporun Brüksel'de açıklanmasından hemen son-
ra AB'den sorumlu Başbakan Yardımcımız Mesut
Yılmaz "açık yüreklilikle AB eleştirilerinın doğrv o/du-
ğunu" buyurdu.
Kısacası devlet adına hükümet (bir kutlamadığı kal-
dı) AB'yı doğruları söylediği için "haklı" bulduktan
sonra... Raporu eleştirmek kimın haddine!
Hele öyle bır yeni döneme girdik ki... Eleştiriler de
sınıflandınlıyor.
4 kişilik ailenin yoksulluk sınırının 911 milyona, aç-
lık sınırının 307 milyona çıktığı Türkiye'de sefaletin
boyutunu kanıtlayan manzaraları, TV'lerde canlı can-
lı sergıleyebilir, yazılı basında fotoğrafları ile duyura-
bilirsıniz.
Fakat bu görüntülerin gerçek sorumlusuna geldi
mi sıra görtinmeyen bir ei, hükümetten, hükümetin
başından söz etmenizi sanki engelliyor.
Son manzaraya göre; medya, krizin halkı bu hale
soktuğunu büyük başlıklarla duyururken -tabii Baş-
bakan'ı, yardımcılarını- zinhar sorumlu göstermiyor.
IMF direktifleri doğrultusunda hükümetin Kahko-
nen heyeti ülkemizden aynldıktan sonra açıklamayı
kararlaştırdığı "tasarruf önlemlerini", kasım sonunda
3.5 milyarlık taksite ek olarak 9 mılyar dolar "daha"
kredi vereceğine ilişkin haberleri sokakta içi dolu cüz-
dan bulmuş gibi sevinç naralarıyla ilan ederken...
... Sadece IMF'ye 7-8 yılda faiziyle ödemek koşu-
luyla toplam 32 milyar dolar borçlandığımızı, her kah-
raman Türk evladının -sadece IMF'ye- 492 dolar
borçlandığını ıçeren gerçek üzerınde durma gereksı-
nimi duymuyor.
Eleştiri sanatında yeni yeni yöntemler geliştırilıyor.
örneğin IMF'nin "son şans" diye niteleyerek 9 mıl-
yar ek krediyi üretime aktarmamız amacıyla verip ver-
medığinı hükümetten sormak şu günlerde tamamıy-
la olanaksız.
Örneğin reel sektörün sorunlarını ilgilı bakanlarla
göruşerek olumlu bir sonuca bağlamaya çalışan TO-
BB'ye, hükümet, "sonınu IMFönünde tartışmayalım"
diyebıliyor.
Yeni eleştiri koşullanna bir ek de Başbakan'dan.
Geçende gensorularla muhalefetin hükümeti çalış-
maktan alıkoyduğunu söyledi.
Seziyorsunuz
Belli başlı gazetelerin haberlerinde toplumsal pat-
lamalar, olaylar yer alıyor. Ekonomideki "yeni borç
yükümlülükleri getiren müthiş başanlardan" söz edi-
liyor...
Söz edilıyor edilmesıne de halktan yükselen çığlık-
laryan sütunlarda arz-ı endam eylerken belli başlı sü-
tun sahiplerı günü biriik toplumu daha da çökerten so-
rumlu kişilerı, örneğin Başbakan'ı, yardımcılannı eleş-
tiımekten özenle kaçınıyorlar.
Krizli günlerde Başbakan'ı, rahatsızlığını, kımi za-
man iş göremez halını, yürürken konuşurken izlenen
aksamayı yazmamayı ve hükümeti fazla eleştirmeme-
yı uygun gören bu son suspusluğa...
... Kimi yerde adı sanı yazılmaz, ama etkıli güçler-
den, kimi yerde her konuşması, hareketı "..vit... vit...
vit" dıye biten plağın sahibinden, kısacası devletin
derinliklerini temsil edenlerden geien bir uyan mı ne-
den oluyor acaba? Doğrusu insan merak ediyor.
Varlığı yokluğu bilinmeyen bir ses; krızlerden kur-
tulmamız içın topluma moral aşılamak gereğinı duy-
muş olacak ki, bu hükümeti ve özellikle Başbakanı'nı
himaye ediyor.
0 sesin sahipleri toplumsal bunalımlann olduğu gi-
bi yansıtılmasını abartılı buluyor ve galiba medyada
da kimi toplumsal kuruluşlarda da etkili oluyor.
Hele iç ve dış kriz içindeyken seçenegi olmadığı için
koltuğunu muhafaza eden Başbakan'ın sağlığına, bu
hükümetten kurtulma gereğine değinmek...
Aman Allahım, suçların en büyüğü!
Kokusu yavaş çıkıyor ama, bir tuhaflık seziliyor
havada
Türkiye siyasi rol istiyor• Baştarafı 1.Sayfada
mada, bölgedeki son gelişmeleri hızlı ve
olumlu değerlendirdiklerini, ancak aşın
iyünserlikten kaçuıılması gerektiğini bildir-
dı. Ecevit, ülkedeki siyasi ve idari boşluğun
doldurulmaması durumunda kargaşa orta-
mının doğabilecegi uyansında bulunarak
şunlan kaydetti:
"Türkiye hem siyasal ve idari boşluğun
doldurulması, hem de insani yardım çaba-
larının etkinleştirilmesi konusunda ağır-
Iıklı rol oynayabilecek konumdadır."
Büyükelçilikler açıhyor
Edinilen bilgilere göre Başbakanlık'ta dün
yapılan toplantılarda şu konular ele alındı:
• Türkiye, Kâbıl'de 1996'dan beri kapalı
tutulan büyükelçiliğini yeniden açma karan
aldı. Gelişmelen yakından takip edecek olan
Türkiye, Kâbil Büyükelçisi'ni Afgan hükü-
metinin kurulmasının ardından atayacak.
• Savaş daha bitmedi. Arap ve Pakistanlı
Taleban üyeleri "gerilla savaşı" şekliyle di-
renişlerini sürdürecekler. Ancak Taleban'ın
yenildiğini söylemek doğru olmaz, onlar kar-
şılannda büyük bir güç görünce çekilmeyi
tercih ettiler.
• Gelişmeler öylesine hızlı oldu ki hem
NATO'da hem BM'de büyük bir karmaşa ya-
şanıyor. Henüz hiçbir şey belli değil. Türki-
ye'nin önderliğinde Müslüman ülkelerden
oluşacak bir Banş Gücü modeü bizim için
de uygun. Afganistan'a yabancı kuvvet gön-
dermek doğru ohnaz.
• Türkiye. askeri alanda olduğu gibi siya-
si alanda da yer almak istiyor. Bunun için
ABD-Rusya ve Afganistan'ın 6 komşusu
Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan, Çin,
Pakistan ve Iran'ın oluşturduğu 6+2 oluşu-
munda yer almalı. 6 ülkenin de Afganistan
ile ilgili çıkarlan var, bu yüzden konuya en
objektif bakacak ülke Türkiye'dir.
• Bu süreçte insani yardımlarm bir an ön-
ce Afgan yurttaşlanna götürühnesi gerekli.
ABD heyeti Ankara'da
ABD Dışişleri Bakanlığrnnı Afgamstan
işlerinden sorumlu Büyükelçi James Dob-
bins, Roma'da devrik Kral Zahir Şah ile gö-
rüşmesinin ardından dün Ankara'ya gelerek
Dışişleri BakankğYndatemaslardabulundu.
Dışişleri Bakanhğı Müsteşarı Büyükelçi
Uğur Ziyal ve Afganistan Koordinatörü Bü-
yükelçi Aydemir Erman ile bir araya gelen
Dobbins'le bölgedeki son gelişmeler ele
alındı.
Dobbins de görüşmelerinin ardından yap-
tığı açıklamada, Türkiye'nin Banş Gücü'ne
asker vermeyi düşündüğünü belirterek
"Türkiye kesinlikle, ABD ve diğer ülkele-
rin Afganistan'da daha fazla ileri gitmek
için yaptığı genişletilmiş danışma süreci-
nin bir parçası olacak" dedı.
Arghoon: Türkiye öncü olmalı
AYHAN ŞtMŞEK
ANKARA - Afganistan'ın
Ankara Büyükelçiliği Masla-
hatgüzan Elmurad Arghoon,
"Türkiye'nin oluşturulacak
Banş Gücü'nde öncü olması-
nı istiyoruz. Afgan halkı bun-
dan çok mutlu olacaktır" de-
dı Türkiye'nin Kâbil Büyükel-
çiliğfnı açma karanndan büyük
memnuniyet duyduklannı belir-
ten Arghoon. "Diğer ülkelerin
de Türkiye'yi takip edeceğini
umuyoruz" dıye konuştu.
Burhaneddin Rabbani hü-
kümetinin Ankara'daki temsil-
cisi Arghoon. sorulanmızı ya-
nıtladı.
- Türkiye'nin Kâbil Büyü-
kelçiliğini açma karannı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'nin büyükelçiliğini
açma karanndan çok memnu-
nuz. Herkesten önce ilk olarak
Türkiye, büyükelçiliğini açaca-
ğını açıkladı. Bundan sonra tüm
dünya ülkelerinin büyükelçilik-
lerini açacaklannı düşünüyo-
ruz. Bugün Kâbil'de güvenlik
tamdır. Kuzey îttifakı askerleri
Kâbil'den çekildi, ancak tçişle-
ri Bakanlığı tarafından faaliye-
te geçirilen polis güçleri görev-
de.
- Türkiye'den beklentileri-
niz neler?
Türkiye'den beklentimiz çok.
Biliyorsunuz 23 yıldır süren sa-
vaş sonucunda Afganistan'da
bugün her şey sıfır... Yol, hasta-
ne, okul, devlet binalan, tüm
altyapı felç. Afganistan'ın ye-
niden kurulması gerekiyor. Af-
gan halkının en iyi dostu Türki-
ye'dir. Bunun için Türkiye "nın
büyük katkısının obnasını bek-
liyoruz. BM denetimi altında
oluşturulacak banş gücünde de
Türkiye'nin öncü olmasmı isti-
yoruz, bu Afgan halkını çok
mutlu edecektir.
- Kâbil'i aldıktan sonra Ku-
zey İttifakı ilerleyişini sürdü-
recek mi?
Kuzey ittifakı ilerleyecek. Ta-
leban'ı tamamen ülkeden atana
kadar ilerleyecek. Biz baştan be-
ri söylüyoruz. Bir geniş tabanlı
geçici hükümet kurulmalı.
Sanarsf/f'abozma
5+1
9
i 5 kişi tutturdu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ŞansTopu'nun bu
haftaki çekilişinde alt kolon rakamlan 4,5,22,29 ve 34,
ûst kolon rakamı ise 3 olarak belirlendi. Çekılişte 5 artı
1 bilen 5 kişi. 61 mılyar 743 milyon 115 biner lira
ikramiye kazandı. 1 artı 1 bilenler 485"er bin, 2 artı 1
bilenler 1 milyon 135'erbin. 3 bilenler 935'er bin. 3 artı
1 bilenler 4 milyon 155'erbin. 4 bilenler 12 milyon 870
biner, 4 artı 1 bilenler 106 milyon 540 biner, 5 bilenler
ise 1 milyar 484 milyon lira ikramiye kazandılar.
• Baştarafı 1.Sayfada
rum-tartışma' sayfa-
sında "Bir İnsan" ru-
muzuyla yer alan yazı
nedeniyle 40 ay ağır
hapis cezasına çarptı-
nlmasına ilişkin kara-
n bozdu. Daire. bozma
karannda, Ak' ın Supe-
ronline şirketindeki
konumunun belirlen-
mesi gerektiği halde
eksik incelemeyle hü-
küm kurulması nede-
niyle yerel mahkeme-
nin karannm bozuldu-
ğunu vurguladı.
Superonline'ın in-
ternet sayfasında yer
alan "Forum:Tartış-
ma Programına"
"Bir İnsan" rumuzlu
suç unsuru bulunduğu
iddia edilen yazı ya-
yımlandı. Sayfanın
okuyucusu Macit
Musal adlı kişi, yazıda
suç unsuru bulunduğu
gerekçesiyle yazının
kaldınlmasını istedi.
Ancak, yazı kaldml-
madı. Bunun üzerine
de Musal'ın Adalet
Bakanlığı'na şikâye-
tiyle başlayan sürecin
sonunda açılan davada
Istanbul 4. Agır Ceza
Mahkemesi, mahkû-
miyet karan verdi.
Mahkeme, Coşkun
Ak'ı söz konusu yazı
nedeniyle dört kez
Türk Ceza Yasası'nın
" Cumhuriyet'i, as-
keri ve emniyet kuv-
vetlerini, adliyenin
mane\i şahsiyetini"
tahkir ve tezyif etme
suçunu düzenleyen
159 1. maddesi uya-
nnca toplam 40 ay ağır
hapis cezasına mah-
kûrn etti.
Yargıtay 9. Ceza Da-
iresi, sanık Coşkun
Ak'ın avukatı Fikret
llkiz'in temyiz başvu-
rusunu dün sonuçlan-
dırdı ve karan eksik
soruşturma nedeniyle
bozdu.
Temizel: îddialar yalan
KÜLTUR • SANAT www.perweklmn.cmn.tr - www.sinenwfmn.cmn - (O 212) 293 S9 7»
6. ULUSLARARASIMİLANO FİLM FESTİVALİ
"EN İYİ FİLM"
Jl. AR1BURNU ÖDÜLLERI, "JÛRİ ÛZEL ÖDÜUTL
İSTANBULAKADEIIİ 2496897 11J0-13.0O-14.3O-16.00-17J0-19.0O-20.15-21JO
ANKARA METROPOL 425 74 78 12.0O-13.3O-15.0O-16.3O-18.0O-19.30-21.30
IZMIR KONAK 483 2191 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15
MERSİNGEOCZ 238 89 61 11.30-13.45-15.30-17.30-19.30-20.45
16 KasnnHnn İtjbaren Kadıköy AFM Tansaş Sinemasında
MKM ÎRTİBAT: 0.212.2518506 -07
İlanlannız İçin
(0212)293 89 78
perareklam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com
YARIN SINEMALARDA
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski BDDK Başkanı Zekeriya Temi-
zel, 24 gün arayla kaleme alıp imzaladı-
ğı iki belgeyle Hazine'yi 400 trilyon li-
ra zarara uğrathğı yolundaki iddialann
gerçek dışı olduğunu belirtti. "Farklı
duruş sergileyen insanlann ne gibi if-
tiralara uğrayacağının örnekle-
ri"nden birinin yaşandığına dikkat çe-
ken Temizel. yalan ve iftiralara karşı yar-
gıya başvuracağını söyledi.
Önceki gün Internet'te yayın yapan bir
sitede "Temizel'in tek imzasının hal-
ka faturası 400 trilyon lira" başlığıyla
yer alan ve dün de bazı gazetelerde kay-
nak gösterilerek ahntı yapılan habere gö-
re Zekeriya Temizel, BDDK Başkanı ol-
duğu dönemde îktisat Bankası sahibi
ErolAksoy'a bir yazı yollayarak. bir off-
shore bankası olan Kıbns'taki Trade De-
posit Bank'ın tüm yükünün Üctisat Ban-
kası'na devredilmesini istedi. Temi-
zel'in, üç hafta sonra ise tam tersini is-
teyen ikinci bir yazı göndermesine kar-
şın banka yönetiminin ilk yazıyı dikka-
te alıp hemen işlemlere başlaması sonu-
cu 250 milyon dolarlık yük, mevduat si-
gortası kapsamına ahndı ve dolayısıyla
bu yük Hazine'ye yıkıldı.
Temizel yalanladı
Kendisine yönelik söz konusu suçla-
malar nedeniyle dün bir yazılı açıklama
yapan Zekeriya Temizel, iddialann ger-
çek dışı olduğunu ve evrakta tahrifat ya-
pılarak kamuoyunun aldatıldığını belirt-
ti. Yaptığı açıklamada kendisine yönelik
karalayıcı yayınlann artmasından yakı-
nan ve bu yayınlarda "Farkh duruş ser-
gileyen insanlann ne gibi iftiralara uğ-
rayacağının örnekleri verilmektedir"
diyen Temizel, suçlamalara şöyle yanıt
verdi: "Haberlerde adı geçen bankaya
gönderilen yazılar, bankada inceleme-
lerde bulunarak bankanın mali bün-
yesi Ue ilgili belirlemelerde bulunan
Bankalar \eminli Murakıbının ra-
porlarımn, gerekli önlemlerin ahnma-
sı ve gerekli düzenlemelerin yapılma-
sı amacıyla, Bankalar Kanunu'nun
14/1 ve 2. maddeleri uyarınca banka-
ya bildirilmesinden ibarettir. Nitekim
internet sitesinde yayımlanan yazılar-
da ek-2 raporun yer aldığı görülmek-
tedir. Söz konusu yazı, Murakıp Rapo-
ru'nun BDDK'de değerlendirilmesin-
den sonra hiyerarşi içerisinde tamam-
lanarak gönderilmiştir. Dolayısıyla ya-
zıda katkıda bulunan kurum perso-
neu'nin tüm parafları bulunmaktadır.
Sitede, yazıların paraf sütunundaki
imzalar fotokopi ile gizlenerek. açıkça
evrakta tahrifat yapılarak, e\Takın tek
imza ile gönderûdiği şeklinde, kamu-
oyunu yanıltmaya dönük bir yayın ya-
pıbnıştır. BDDK'den, gereken tüm im-
zalan alarak tekemmül etmeden, tek
başına benim imzamı taşıyan bir yazı
Ue ilgili bankaya gönderilmemiştir,
gönderilemez de.
Murakıp değerlendirilmelerinde
zaten var olan, ancak gi/lennıeye ça-
hşılan işlemlerin gerçek durumlan ile
banka kayıtlannda yer alması istenil-
mektedir. Dolayısıyla zarar söz konu-
su ise zaten Murakıp Raporu'ndan
önce oluşmuştur ve BDDK yazüarı ne-
deniyle oluşacak ilave bir zarar kesin-
likle söz konusu değildir. İkinci yazı-
da yer alan ve Kurunıca da benim-
senmiş murakıp önerisinin nasıl uygu-
lanacağına açıklık kazandırmaktadır.
Hazine'nin zarara uğratılması iddiası
kesinlikle yalandır."
Sezer: Özgün teknoloji üretilmeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,
Türkiye'nin ekonomik gelişme süreci-
ni tamamlaması, 21. yüzyılda etkin bir
ülke, demokratik ve çağdaş bir toplum
olabilmesinin kendi teknolojisini üret-
mesine bağlı olduğunu bildirdi. Baş-
bakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı
Devlet Bahçeli. bilim ve teknolojiye
yapılacak yatınmlann gelecekte kriz
yaşanmaması için güvence olacağmı
belirtti.
Star'a rekor
kapatma cezası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo
ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Doğan
grubuna yönelik yayınlan nedeniyle Uzanlar'a
ait lnterstar Televizyonu'na 15 gün süreyle
geçici olarak yayın durdurma cezası verdi.
RTÜK'ün tarihinde bir ulusal televiz yona
verdiği en uzun süreli kapatma cezası olan bu
karann tartışma yaratması bekleniyor.
RTÜK, Doğan Grubu'na yönelik yaym-
lanm sürdürmeleri nedeniyle "Özel amaç ve
çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete y-
ol açıcı ya\ın yapılmaması esasına" aykın
davrandıklan gerekçesiyle Interstar'a 15 gün
süreyle kapatma cezası verdi..
Radyo D'ye de 7 günlük kapatma cezası
uygulanması kararlaştınldı.
TÜBÎTAK' m 2001 Bilim Hizmet ve
Teşvik Ödülleri dün törenle sahipleri-
ne verildi. Cumhurbaşkam Sezer, ko-
nuşmasınm ardmdan TÜBİTAK'ın
2001 yıh bilun ödülünü kazanan Prof.
Dr. Aldf Baha Balantekin. Prof. Dr.
Ataç tmamoğlu, Prof. Dr. tlhan Ak-
say, Prof. Dr. Ihsan Çalış ve Prof. Dr.
Feridun Cahit Tanyele plaket ve
ödüllerini verdi.
Teşvik ödülünü kazanan Doç. Dr.
MahinurAkkaya. Doç. Dr. Nejat Bu-
lut, Yrd. Doç. Dr. Ömer
Dağ, Doç. Dr. Mustafa
Korkmaz, Doç. Musta-
fa Soylak, Doç. Dr. Er-
din Bozkurt, Doç. Dr.
Aydın Doğan, Doç. Dr.
Pemra Doruker, Prof.
Dr. Nalan Kabay, Doç.
Dr. Nuray Işık Kabdaş-
h. Doç. Dr. Tuncay De-
miryürek, Prof. Dr. Gü-
liz Önat ve Doç. Dr. Ay-
şegül Üner ise plaket ve
ödüllerini Bahçeli'den al-
dılar. Bahçeli, TÜBİTAK
ve Almanya Atatürkçü
Düşünce Derneği tarafin-
dan bu yıl ilk kez düzen-
lenen Türkiye Tıp Araş-
tırma Ödülünü kazanan
GATA Öğretim Üyesi Ta-
bip Albay Doç. Dr. Metin
Özata'ya da ödülünü
verdi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
1 - ilerleme raporunun özeti şu:
Bazı adımlar atıyorsunuz ama, yetersiz. Anaya-
sa değişikliklerinde de asıl uygulamaya bakmak
gerekli.
Bu saptamanın ucu o kadar açık ki, istenen her
şeyi yapsanız bile yetersiz bulunabilır!
2- lyimser bakış şöyle:
Bıze karşı çok dikkatli bir üslup kullanmışlar. Son
derece nazik değerlendirmeler var. Gerçi bizi tara-
ma sürecıne almıyorlar ama. sonuç olarak olumlu
bulmak gerekli.
Keşke dil dıplomasiden uzak olsaydı, Türkiye'nin
artıları eksileri açıkça dile getirilseydı ama, AB bizi
ıçıne kabul etme niyetinde olduğunu gösterseydi.
Yani, tarama sürecine almış olsaydı.
AB, yakın geçmişte tam üye yaptığı, gelecekte
de yapmayı planladığı ülkelere karşı "eksiklikleriniz
var ama, içimize alıp düzeltiriz" dedı. Bize karşı ise
"eksiklikleriniz var, bunları eksiksiz yerine getirin,
ondan sonra üyeliği tartışmaya başlayalım" diyor.
Bunu bize söyleyiş biçimlerini şöyle tanımlaya-
biliriz:
Küstah bir nezaket!
3- AB'nin ilerleme raporunda, Türkiye'nin duru-
munu değerlendirmekten çok Türkiye'den ıstenen-
ler öne çıkıyor. Bunların başında iki temel konu ge-
liyor:
Kıbrıs ile Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği
(AGSK)...
Bu iki konunun bir an önce çözümlenmesini is-
tiyorlar. Bunun karşılığında da ne verecekleri belli
değil. Yanı bızden bir umuda karşılık, gerçek ödün-
ler ıstıyorlar!
4- Türkiye'yi tarama sürecıne almayan AB, salt
bize özgü özel kavramlar üretmeye hazırlanıyor.
Tıpkı gumruk bırlığı (GB) sürecınde olduğu gibi... AB
yolunda önce GB'ye girıp sonra üye olan ulke yok.
İlk biziz. Şımdi de uyelik muzakerelerıne başlama-
dan her şeyıni AB'nin gözden geçirmesine açan ilk
ulke olma yolundayız!
Yeni bir değerlendirme!
5- İçimize gelınce... AB'den sorumlu Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz ilerleme raporu için şu-
nu söyledi:
"İlk tespitimiz, raporun yapıcı bir nitelık taşıdığı-
dır,.. Ne yazık kı rapordaki pek çok saptama doğru-
dur."
Türkiye'nin demokrasi, insan haklan yolundaki
eksıklenni bız de kabul ediyoruz. Ancak. Türkiye'nin
15 yıl boyunca mücadele ertiğı terör örgütlerini hâ-
lâ "yasal kurumlar" olarak kabul eden AB'nin bu ko-
nularda samımı olduğuna inanmak güç. Yılmaz'ın
konunun bu yanına da değinmesi gerekiyordu.
Yılmaz varken, AB'nin Türkıye'ye komiser atama-
sına gerek yok!
6- Yılmaz, parti polıtikasını Türkiye'yi AB yoluna
sokmaya oturturken MHP'nin daha farklı bır çizgı
ızledığıni görüyoruz. Bahçeli, özellikle Kıbrıs ödü-
nüne dikkat çekerek kapıları kapatma rıskını de gö-
ze alan bir yaklaşımda bulundu.
Bahçeli de Yılmaz gibi Türkiye'nin çıkarlannın ya-
nı sıra parti çıkarlarını dikkate alarak hareket edi-
yor. Hükümet ıçındekı bu dengesızlık yeri geldikçe
vurgulamak zorunda kaldığımız gibi AB'ye girelim
derken bırbırimıze girme tehlikesıni de sıcak tutu-
yor.
7- Askerlerın AB'ye bakışı şu:
Aralık 1999'da AB'ye tam üyelik için ışığın yakıl-
masından bu yana Türkiye'nin AB'nin de ilgi alanı-
na giren uluslararası sorunlarında lehimize gelişme
yok!
Askerler bu konulardaki saptamalarını sürekli Dı-
şişleri'yle, dolayısıyla hükümetle paylaşıyorlar!
Gelinen nokta, GB'den 5 yılda 59 milyar dolar
açık veren Türkiye'nin AB'yle bundan sonra nasıl
yürüyeceğıni yeniden gözden geçirmesini zorunlu
kılıyor. Yer saptaması yapmak durumundayız.
ankcum@ttnet.net.tr
Kayaokay'ın avukatı:
Bakanhk, oynanmok
istenen oyunıı bozdu
İstanbul Haber
Servisi - Eski Istanbul
Devlet Tiyatrosu Mü-
dürü Zafer Kayaokay
hakkında yürütülen di-
siplin soruşturması
kapsamında verilen
uyan cezası, Içişleri
Bakanlığı'nca "hak-
sız" bulunarak kaldı-
nldı. Kayaokay'ın avu-
katı ŞuleTaşkan, "Ba-
kanlık, bu karanyla
müvekkilime karşı
oynanmak istenilen
oyunu bozdu" dedi.
Zafer Kayaokay,
Ocak 2000'de başlayan
Devlet Tiyatrolan" nda-
ki yolsuzluklarla ilgili
1. Perde operasyonu sı-
rasında basında çıkan
haberler üzerine göre-
vinden uzaklaştınldı.
Van Devlet Tiyatro-
su'nda sahneye koydu-
ğu oyun sırasında kal-
dığı otelin parasını
devlete ödettiği iddiası
ile Kayaokay hakkında
başlayan teftiş, soruş-
rurmaya dönüştürüldü.
Kayaokay'ın a\oıkatı
Şule Taşkan, müvek-
kilinin otel masrafını
kendisinin ödediğini
faturalarla belgelediği-
ni söyledi.
Ancak daha sonra
Kayaokay'ın tiyatro
sezonunun kapalı oldu-
ğu bir dönemde oyun
için aldığı masa, san-
dalye gibi eşyalan mü-
dürlük odasında kul-
landığı iddiasıyla yazı-
lı savunmasımn isten-
diğini belirten Taşkan,
"Soruşturma bu id-
dia ile derinleştirildi.
Bu, idam karannm
başka bir söyleniş bi-
çimiydi" dedi. Taşkan,
16 sayfalık yazılı sa-
vunma yapmasma kar-
şın Kayaokay'a önce
"kınama" ardmdan da
iyi hali göz önünde bu-
lundurularak "uyan"
cezası verildiğini
anımsattı. Taşkan şun-
lan söyledi:
"Asıl komedi bun-
dan sonra başladı.
Kayaokay, devlet adı-
na devlette kullanıl-
ması için yasal tüm
şartları yerine getiril-
miş, zimmeti, ka>ıtla-
rı oluşturulmuş, ko-
misyon karan ile
2000 yılının haziran
aymda yapılan bir
malzemenin alımı
için >ine 2000 yılının
eylül a>ında çıkan bir
genelgeden ceza alı-
yordu. Yani aümdan
3 ay sonra yayımla-
nan bir genelge ile.
Kısacası engizisyon
karan verilmişti. So-
ruşturma ya da teftiş,
karann bahanesiy-
di."
Taşkan bu ceza üze-
rine Kayaokay'ın Kül-
tür Bakanı İstemihan
Talay ile görüştüğünü,
yaptıklan itiraz üzeri-
ne de bakanlık disiplin
kurulunun verilen ce-
zayı haksız bularak
kaldırdığını anlattı.